Ynt: İmam Cafer Sadık’ın (as) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri
35- İmam Cafer Sadık (a.s) Ve Dilenci
Mesma' b. Abdülmelik şöyle diyor:
Biz Mina'da İmam Cafer Sadık (a.s)'ın huzurunda oturmuş ve yanımızda bulunan üzümden yiyorduk. Bu sırada bir dilenci gelerek İmam (a.s)'dan yardım istedi. İmam (a.s) da bir salkım üzümün ona verilmesini emretti.
Dilenci: "Benim üzüme ihtiyacım yoktur; para varsa para veriniz" dedi.
İmam (a.s): "Allah sana genişlik versin" buyurdu.
Dilenci gitti. Birkaç adım attıktan sonra pişman olarak geri dönüp: "Üzümü veriniz" dedi.
İmam (a.s): "Allah sana genişlik versin" buyurarak ona bir şey vermedi.
Daha sonra başka bir dilenci geldi. İmam (a.s) ona üç tane üzüm verdi.
Dilenci üzümü alarak: "Allah'a hamd olsun ki, beni rızıklandırdı" dedi.
Gitmek istediğinde İmam (a.s) ona: "Dur!" dedi. Sonra ona bir avuç dolusu üzüm verdi.
Dilenci üzümü alarak: "Allah'a hamd olsun ki, beni rızıklandırdı" dedi.
İmam (a.s) tekrar ona: "Dur, gitme!" buyurdu.
İmam (a.s) hizmetçiye: "Yanında ne kadar para vardır?" diye sordu.
Hizmetçi: "Yaklaşık yirmi dirhem" dedi.
İmam (a.s): "Onu da bu fakire ver" diye emretti.
Dilenci tekrar şöyle dedi: "Allah'ım, sana hamdolsun; bu nimet yalnız sendendir; sen teksin ve eşsizsin."
Gitmek istediğinde İmam (a.s): "Dur, gitme" diye buyurdu.
Daha sonra gömleğini çıkararak fakire: "Al, giy" buyurdu.
Dilenci o gömleği giyip şöyle dedi: "Allah'a hamd olsun ki, bana elbise verdi ve beni giyindirdi."
Daha sonra İmam (a.s)'a dönerek: "Allah size iyi mükafat versin" dedi. Artık bundan başka bir şey söylemedi ve çekip gitti.
Ravi diyor ki: Bizim tahminimiz şuydu ki, eğer fakir adam bu defa da Allah'a şükredip İmam (a.s)'a dua etmeseydi, İmam (a.s) yine ona bir şeyler verecekti ve durum böylece devam edecekti. Çünkü Allah'a şükrettikçe İmam (a.s) ona bağışta bulunuyordu.
(Bihar, c. 47, s. 42)
35- İmam Cafer Sadık (a.s) Ve Dilenci
Mesma' b. Abdülmelik şöyle diyor:
Biz Mina'da İmam Cafer Sadık (a.s)'ın huzurunda oturmuş ve yanımızda bulunan üzümden yiyorduk. Bu sırada bir dilenci gelerek İmam (a.s)'dan yardım istedi. İmam (a.s) da bir salkım üzümün ona verilmesini emretti.
Dilenci: "Benim üzüme ihtiyacım yoktur; para varsa para veriniz" dedi.
İmam (a.s): "Allah sana genişlik versin" buyurdu.
Dilenci gitti. Birkaç adım attıktan sonra pişman olarak geri dönüp: "Üzümü veriniz" dedi.
İmam (a.s): "Allah sana genişlik versin" buyurarak ona bir şey vermedi.
Daha sonra başka bir dilenci geldi. İmam (a.s) ona üç tane üzüm verdi.
Dilenci üzümü alarak: "Allah'a hamd olsun ki, beni rızıklandırdı" dedi.
Gitmek istediğinde İmam (a.s) ona: "Dur!" dedi. Sonra ona bir avuç dolusu üzüm verdi.
Dilenci üzümü alarak: "Allah'a hamd olsun ki, beni rızıklandırdı" dedi.
İmam (a.s) tekrar ona: "Dur, gitme!" buyurdu.
İmam (a.s) hizmetçiye: "Yanında ne kadar para vardır?" diye sordu.
Hizmetçi: "Yaklaşık yirmi dirhem" dedi.
İmam (a.s): "Onu da bu fakire ver" diye emretti.
Dilenci tekrar şöyle dedi: "Allah'ım, sana hamdolsun; bu nimet yalnız sendendir; sen teksin ve eşsizsin."
Gitmek istediğinde İmam (a.s): "Dur, gitme" diye buyurdu.
Daha sonra gömleğini çıkararak fakire: "Al, giy" buyurdu.
Dilenci o gömleği giyip şöyle dedi: "Allah'a hamd olsun ki, bana elbise verdi ve beni giyindirdi."
Daha sonra İmam (a.s)'a dönerek: "Allah size iyi mükafat versin" dedi. Artık bundan başka bir şey söylemedi ve çekip gitti.
Ravi diyor ki: Bizim tahminimiz şuydu ki, eğer fakir adam bu defa da Allah'a şükredip İmam (a.s)'a dua etmeseydi, İmam (a.s) yine ona bir şeyler verecekti ve durum böylece devam edecekti. Çünkü Allah'a şükrettikçe İmam (a.s) ona bağışta bulunuyordu.
(Bihar, c. 47, s. 42)
Yorum