Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

İmam Hüseyin'in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: İmam Hüseyin'in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

    24- Ömer B. Sa'd'ın Geleceğinden Haber Vermesi

    Salim b. Ebî Hafsa şöyle diyor:
    Ömer b. Sa'd, İmam Hüseyin (a.s)'a şöyle dedi: "Ya Eba Abdullah! Bizim nahiyede bir takım akılsız adamlar vardır ki, benim seni öldüreceğimi söylüyorlar."
    İmam (a.s) cevabında şöyle buyurdu: "Onlar akılsız değiller, aksine akıl sahipleridirler. Ama benim gözüm bununla aydındır ki, benden sonra Irak buğdayından -az bir miktar hariç- yiyemeyeceksin."[27]
    "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

    Yorum


      Ynt: İmam Hüseyin'in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

      25- Kerbela'ya Vardığında Buyurduğu Söz

      Ebu Mihnef şöyle diyor:
      İmam Hüseyin (a.s) Kerbela'ya vardığında şöyle buyurdular:
      "İniniz, Allah'a andolsun ki, burası bizim süvarilerin yatağıdır. Allah'a andolsun burada kanlarımız dökülecek, burada haremime saygısızlık yapılacak, burada erkeklerimiz öldürülecek, burada çocuklarımız kurban olunacak, burada kabirlerimiz ziyaret edilecek. Ceddim Resulullah (s.a.a), bu toprağı bana vaat etmiştir, O'nun vaadi mutlaka yerini bulacaktır."[28]
      "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

      Yorum


        Ynt: İmam Hüseyin'in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

        26- İmam Hüseyin (a.s)'ın Şahadete Yakini

        Seyyid b. Tavus şöyle rivayet ediyor:
        İmam Hüseyin (a.s) Kerbela'ya yetiştiğinde oturup kılıcını ıslah ederken şu şiiri de terennüm ediyordu:
        Öf olsun vefasızlığına ey dünya,
        Geçici dostluğundan kime ne fayda.
        Nice sabah ve akşamların vardı,
        Dostlar güruhunu kana boyadı.
        Ne düşmanlığın kimseye aşikar,
        Ne de felek, can almaya doyar.
        Bu yolun yolcusu, her yaşayan,
        Göç vakti gelmiş, vaat edilen an.
        Öylesine yakın ki, kararım yok,
        Artık Rabden gayrı sığınak yok.
        Ravi şöyle diyor:
        Hz. Zeynep (a.s), İmam (a.s)'ın bu şiirini işitince; "Kardeşim, bu şiiri ölümüne yakin eden kimse söyler" dedi.
        Hazret şöyle buyurdu: "Evet, bacı."
        Hz. Zeynep (a.s): "Ah! Bu ne musibettir ki, Hüseyin (a.s) kendi ölümünü bana haber veriyor!" diye feryat edince, İmam (a.s) şöyle buyurdu:
        "Ey Ümmü Gülsüm!, Ey Zeynep!, Ey Fatıma!, Ey Rubab! Beni dinleyin. Ben öldüğümde yakanızı yırtmayın, yüzünüzü tırmalamayın ve saçma sapan sözleri ağzınıza almayın."[29]
        "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

        Yorum


          Ynt: İmam Hüseyin'in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

          27- Şahadet Gecesi

          Ebu Hamza Somali, İmam Seccad (a.s)'dan şöyle naklediyor:
          "İmam Hüseyin (a.s) şahadet gecesinde ashabına şöyle buyurdular: "Ben yarın öldürüleceğim ve sizin hepiniz de benimle öldürüleceksiniz; sizden bir kişi bile baki kalmayacaktır."
          Ashap arzettiler: "Allah'a şükürler olsun ki, bizi senin yardımına koşmakla şereflendirdi."
          İmam (a.s), o zaman Kasım b. Hasan ve oğlu Abdullah'ın şahadetlerinden ve çukurda yakılacak ateşten ve birçok olaylardan haber verdi. İmam Seccad (a.s)'ın şahadeti hakkında sorduklarında şöyle buyurdu: "Allah benim neslimi dünyadan kesmez; O'na dokunamayacaklar. O, sekiz İmamın babasıdır."[30]
          "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

          Yorum


            Ynt: İmam Hüseyin'in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

            28- Hz. Hüseyin (a.s)'ın İlmi, Hz. Peygamber (s.a.a)'in İlmidir

            Huzeyfe şöyle diyor:
            İmam Hüseyin (a.s)'ın şöyle buyurduğunu duydum: "Allah'a andolsun ki, Ümeyye Oğulları beni öldürmek üzere toplanacaklar ve Ömer b. Sa'd da onların önderidir."
            O Hazret bu sözü, Hz. Peygamber (s.a.a)'in hayatı zamanında söylemişti. Ona; "Bu haberi Peygamber (s.a.a) mi size söyledi?" dediğimde, Hazret; "Hayır" dedi.
            Bunun üzerine Peygamber (s.a.a)'in yanına varıp olayı O'na haber verdim. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdular: "Benim ilmim Hüseyin'in ilmi, Hüseyin'in ilimi de benim ilmimdir."[31]
            "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

            Yorum


              Ynt: İmam Hüseyin'in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

              29- Evlenme Hususunda İstişare

              Hüseyin b. Hamdan şöyle rivayet ediyor:
              İmam Hüseyin (a.s)'ın azatlı kölelerinden biri, bir kadınla evlenmek konusunda O hazretle istişare etti. Hazret şöyle buyurdular: "Bu evliliğe taraftar değilim ve bu kadın senin için mübarek değildir."
              Fakat kölenin kadına olan aşkı, onların evliliğine sebep oldu. Kölenin çok malı vardı, hepsi telef oldu, borçlu düştü ve babasıyla kardeşi öldüler. Bunun üzerine İmam Hüseyin (a.s) şöyle buyurdu: "Onu bırak, Allah onun yerine sana birisini verecek!"
              Köle o kadını bırakınca, İmam (a.s); "Şimdi filan kadınla evlen" diye buyurdu.
              Köle de o kadınla evlenince, Allah onun malını kendisine geri döndürdü ve o kadından ona bir de çocuk verdi.[32]
              "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

              Yorum


                Ynt: İmam Hüseyin'in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                30- İmam Hüseyin (a.s)'ın Hz. Yahya'yı Anması

                İmam Seccad (a.s)'dan şöyle buyurduğu rivayet edilmiştir:
                "İmam Hüseyin (a.s)'ın mukaddes huzuruna müşerref olduğum her konakta, babam, Hz. Yahya b. Zekeriya'dan ve onun öldürülme şeklinden bahsediyordu. Bir gün buyurdular ki:
                "Dünyanın hor ve hakirliğinin alametlerinden biri de, Hz. Yahya (a.s)'ın mutahhar (temiz, pak) başının, İsrail oğullarının zina zadelerinden birine hediye olarak götürülmesidir."[33]
                (İmam (a.s) bu sözüyle, kendi başının da zina zadelerden birine götürülmesini anlatmak istemiştir.)
                "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                Yorum


                  Ynt: İmam Hüseyin'in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                  31- Hz. Mehdi (a.f)'den Haber Vermesi

                  Abdurrahman b. Selît, İmam Hüseyin (a.s)'dan şöyle buyurduğunu rivayet ediyor:
                  "Bizden on iki Mehdi vardır. Onların evveli Hz. Ali b. Ebi Talip'tir ve sonuncuları ise, benim dokuzuncu göbekten evladımdır. O, hak üzere kıyam edecek bir İmamdır. Allah yeryüzünü, zulüm ve fesatla öldükten sonra, O'nun vesilesiyle diriltecek ve müşrikler istemeseler de, İslam dinini bütün dinlere galip kılacaktır. O'nun bir gaybet dönemi olacaktır. O dönemde birçok insanlar dinden yüz çevirecek ve bir grup insanlar da hak din üzerinde sabit kalacaklar. Bazıları (yermek için) onlara: "Eğer doğru söylüyorsanız, Mehdinizin zuhuru ne zamandır?" diyecekler. Bilin ki, O'nun gaybet döneminde, dinsizlerin yalanlarına ve eziyetlerine tahammül ederek kendi inançlarında sabit kalanlar, Resulullah (s.a.a)'in yanında kılıçla cihat eden kimseler gibidirler."[34]
                  ____________________
                  Kaynakça:
                  [1] - Bihar, c. 43, s. 271
                  [2] - Nisa / 86
                  [3] - Bihar, c. 44, s. 195
                  [4] - Bihar, c. 44, s. 191
                  [5] - Bihar, c. 6, s. 154; c. 44, s. 297
                  [6] - Bihar, c. 43, s. 271
                  [7] - Bihar'ul-Envar, c. 44, s. 292
                  [8] - Bihar'ul-Envar, c. 44, s. 394
                  [9] - Bihar, c. 46, s. 15
                  [10] - Bihar, c. 44, s. 196
                  [11] - İmam (a.s)'ın ona öğrettiği dua, "Meşmul" adındaki meşhur bir duadır; merhum Şeyh Abbas-i Kummi, o duayı "Mefatih" kitabında nakl etmiştir.
                  [12] - Bihar, c. 41, s. 225; c. 95, s. 295
                  [13] - Bihar, c. 44, s. 255
                  [14] - Bihar, c. 45, s. 21
                  [15] -Bihar, c. 45, s. 16
                  [16] - Bihar, c. 44, s. 293
                  [17] - Bihar, c. 44, s. 190
                  [18] - Bihar, c. 44, s. 369
                  [19] - Bihar, c. 101, s. 16
                  [20] - Bihar, c. 43, s. 239
                  [21] - Bihar, c. 44, s. 266
                  [22] - Bihar, c. 78, s. 118
                  [23] - Bihar, c. 44, s. 186
                  [24] - Bihar, c. 44, s. 318
                  [25] - İsbat'ul-Hudat, c. 5, s. 179
                  [26] - İsbat'ul-Hudat, c. 5, s. 190
                  [27] - İrşad-ı Müfid, s. 489
                  [28] - Maktel-i Ebu Mihnef-i Ezdî, s. 83
                  [29] - Luhufu Seyyid b. Tavus, s. 81
                  [30] - İsbat'ul-Hudat, c. 5, s. 204
                  [31] - İsbat'ul-Hudat, c. 5, s. 207
                  [32] - İsbat'ul-Hudat, c. 5, s. 205
                  [33] - Keşf ul Ğumme, c. 2, s. 9
                  [34] - Kemal'ud-Din, c. 1, s. 317, h. 3
                  "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                  Yorum


                    Ynt: İmam Hüseyin'in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                    İMAM HÜSEYİN'LE (A.S) İLGİLİ ŞİİRLER


                    Mahşer Ağlar

                    [color=blue] "Hüseyn'e yerler ağlar, göğler ağlar
                    Betul u Murteza, Peyğember ağlar."
                    Hüseyn'in nuhesin (Dilriş) yazanda
                    Müselman sehlidir, ki kâfir ağlar
                    Kör olmuş gözlerin kan tutdu Şimr'in
                    Ki görsün öz elinde hancer ağlar
                    Hüseyn'in köyneği Zehrâ elinde
                    Çeker kıyha kıyamet, mahşer ağlar
                    Atanda Hermele ok Kerbelâ'de
                    Göreydin düşmen ağlar, leşger ağlar
                    Kucağında, göreydin Ümm-ü Leyla
                    Alıp na'ş-ı Ali Ekber'i ağlar
                    Rübâb, nisgil döşünde süt görende
                    Başında kâküli Ekber hevâsı
                    Yel ağlar, sünbül ağlar, anber ağlar
                    Yazanda Âl-i Tâhâ nuhesin men
                    Ali, şakk-ul kamer, mihrab tilit kan
                    kulak ver, mescid okşar, minber ağlar
                    Ali'den (Şehriyâr), sen bir işare
                    Kucaklar kabri, Malik Eşter ağlar


                    Seyyid Muhammed Hüseyin Şehriyar/Tebriz
                    "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                    Yorum


                      Ynt: İmam Hüseyin'in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                      İlahi Nur

                      Vardır sevgin, yatır cana
                      Sen Peygamber nurundansın
                      Canlar kurban olsun sana
                      Sen Zehra'nın nurundansın

                      Ezanı söyleten sensin
                      İslam'ı dirilten sensin
                      Kur'ân'ı okutan sensin
                      Sen Peygamber nurundansın

                      Allah hizbini dirilttin
                      Şeytan hizbini çürüttün
                      Irkçılığı mahkum ettin
                      Sen Zehra'nın nurundansın

                      O günde ki, İmam oldun
                      Gerçeği halka duyurdun
                      Hakkı batıldan ayırdın
                      Sen Ali'nin nurundasın

                      Dünyayı başından attın
                      Canını Allah'a sattın
                      Kerbela'da susuz yattın
                      Sen Peygamber nurundansın

                      Ekber'ini şehit verdin
                      Zeyneb'ini esir verdin
                      Peygamberler yolun gittin
                      Sen Zehra'nın nurundansın
                      Kanınla sen ırmak yaptın
                      Zalimlerin kökün kazdın
                      Nebiyle Miraca çıktın
                      Sen Peygamber nurundansın

                      Durmadan ağlıyor gözler
                      Sona ermez bu matemler
                      Aşkınla inler yürekler
                      Sen Zehra'nın nurundansın

                      Gökte melekler ağladı
                      Şialar kara bağladı
                      Yezitler kalbin okladı
                      Sen Peygamber nurundansın


                      Bu ok Sakife'den çıktı
                      Vahiy inen kapıyı yaktı
                      Kerbela'da seni yıktı
                      Sen Peygamber nurundansın

                      Bu arada olan oldu
                      Cemel savaşı vuku buldu
                      Başın mızrağa vuruldu
                      Sen Zehra'nın nurundansın

                      Ali'nin eli bağlandı
                      Zehra'nın kapısı yandı
                      Esğer boğazdan oklandı
                      Sen Zehra'nın nurundansın

                      O gün Yezit başa geçti
                      O gün Hasan zehir içti
                      O gün Zeynep esir düştü
                      Sen Zehra'nın nurundansın

                      Hatırlarsın o günleri
                      Sakife'de geçenleri
                      Kerbela'da ölenleri
                      Sen Peygamber nurundansın

                      Zalimlere karşı durdun
                      Dini tahriften korudun
                      Din yolunda şehit oldun
                      Sen Zehra'nın nurundansın

                      Canım kurban Kerbela'na
                      Meydanda yalnız kalana
                      Kolları kalem olana
                      Sen Peygamber nurundansın

                      Makam peşinde olanlar
                      Dini dünyaya satanlar
                      Seninle bir olamazlar
                      Sen Peygamber nurundansın

                      Müminler seni savunur
                      İsa canın feda kılır
                      İslam sende mana bulur
                      Sen Peygamber nurundansın


                      H. İsa Mehdevi
                      "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                      Yorum


                        Ynt: İmam Hüseyin'in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                        Fâtıma Gül Goncaları

                        Gelin ey ehl-i velâ cûş edelim çağlayalım
                        Kerbelâ fâciasın yâd ederek ağlayalım
                        Giyelim kisve-yi mâtem karalar bağlayalım
                        Matem-i Âl-i Abâ ile ciğer dağlayalım

                        Soldu ey vâh bugün Fâtıma gül goncaları
                        Öldürüldü Ali'nin gönlünün eğlenceleri

                        Bilmek ister misin ey ehl-i velâ n'oldu bugün
                        Gül-ü bağı Nebevî, ne yazık soldu bugün
                        O Hüseyinî alıcı, işte şehit oldu bugün
                        Matem-i Âl-i Abâ ile cihan soldu bugün

                        Soldu ey vâh bugün Fâtıma gül goncaları
                        Öldürüldü Ali'nin gönlünün eğlenceleri

                        Hastalanmış yatıyordu ol Ali-yyi Esğer
                        İnliyordu bir içim su diyerek o server
                        Sararıp solmuş idi hayf ki o mâh-i enver
                        Bir içim suyu diriğ etti o zâlim ebter

                        Soldu ey vâh bugün Fâtıma gül goncaları
                        Öldürüldü Ali'nin gönlünün eğlenceleri

                        Sarılıp boynuna Zeyneb dedi ey Zeyn'el- Âbâ
                        Edeyim göz yaşım ile seni yavrum işbâ
                        Ağlıyor şimdi bize ruh-i cenâb-ı Zehrâ
                        Göğsüme koy başını ağlama ey mehlika

                        Soldu ey vâh bugün Fâtıma gül goncaları
                        Öldürüldü Ali'nin gönlünün eğlenceleri

                        Safder-i Kerbubelâ işte bugün oldu şehit
                        Gudve-yi ehl-i safâ işte bugün oldu şehit
                        Ziynet-i arz u semâ işte bugün oldu şehit
                        Muhibb-i Âl-i Abâ işte bugün oldu şehit

                        Soldu ey vâh bugün Fâtıma gül goncaları
                        Öldürüldü Ali'nin gönlünün eğlenceleri

                        İçti çün cam-ı şehâdet O Hüseyin-i yektâ
                        Yere düştükte başı titredi Arş-ı A'lâ
                        Göklere çıktı aman velvele-yi vâ veylâ
                        Sen de eflâke çıkar nâleni "Hazmi" şeydâ

                        Soldu ey vâh bugün Fâtıma gül goncaları
                        Öldürüldü Ali'nin gönlünün eğlenceleri


                        Mustafa Tolunay
                        "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                        Yorum


                          Ynt: İmam Hüseyin'in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                          Aşkın Mâcerâsı

                          Hicrî altmışıncı yıl, unutulmuştu İslâm
                          Her taraf zulüm dolu, her tarafta katliâm
                          Göz yaşları sel gibi, her yer mazlumun âhı
                          İnsânî erdemlerin öldürülmüştü ruhu

                          Çıkarlar olmuştu din, cihâd mal-mülk tezgâhı
                          Hortlamıştı çöllerin, yağmacılık ilâhı
                          Susturulmuştu diller, altın veya kılıçla
                          Kürsülerde sefiller, oynaşırken inançla

                          Unutmuştu insanlar, hâyatın gayesini
                          Hak'tan başka her şeye, "Lâ" demek pâyesini
                          İlâhî niyâbetin, özgürlük mirâcını
                          Değişerek giymişti, küfrün zillet tâcını

                          Kararmıştı ufuklar, ümitler tükenmişti
                          Ali bir çok cephede, vuruşarak gitmişti
                          Sürgünde "Ebûzerler", mu'minler yitirilmiş
                          Medineli sevgili, zehirle kâtledilmiş

                          Ölüm kol geziyordu, aman yoktu kimseye
                          Kalmamıştı cesâret, hak sözü söylemeye
                          Mazlumun feryadına, sağır olmuş kulaklar
                          Zihinler doldurulmuş, zây edilmişti haklar

                          Bekliyordu hakikat, yürekli evladını
                          Anası insanlığın, en mükemmel kadını
                          Celladın pençesinde, güvercin raks eylemez
                          Zillet uzaktı ondan, zillete boyun eğmez

                          Bir er çıktı sahneye, Murtezâ'nın evinden
                          Yiğitlik suyu içmiş, Fâtıma kevserinden
                          Peygamber hâtırası, özgürlerin mevlâsı
                          "En güzel hüner ölüm", olmuştu Elif-Bâ'sı

                          Mârufu buyurarak, münkerden nehy etmenin
                          Mektebinde yetişmiş, en büyük öğretmenin
                          Rabbânî marifetin, yegâne temsilcisi
                          Ellerinde ceddinin, "gökten gelen inci"si

                          Hedefi hidâyetti, kan dökmek asla değil
                          Hakkı ıslâh etmekti, saltanat, dünya değil
                          Topraktan vâr edilmiş, bedenler geçicidir
                          Yâr ile vâdeleşmek, âşıkların işidir

                          Bir avuç kahramanla, yöneldi Kerbelâ'ya
                          Muazzam bir imanla, "heyhât" çekti dünyaya
                          Yırtarken yeni şirkin, gösteriş maskesini
                          Yeniden yazdı aşkın, diriliş bestesini

                          Rahmet diyarında can, görünce Leylâ'sını
                          Geçerek kendisinden, gördü nur deryâsını
                          Fısıldaştı yavaşça, kılıçların ruhuyla
                          Kucaklaştılar aşkla, ilk kıvılcım nuruyla

                          Allah'a tevekkülün, yek numune önderi
                          Cilvegâhı cânânda, ağlattı âlemleri
                          Aşkın mâtemi vardır, vuslatın böylesine
                          Ayak basınca karga, "Ankâ"nın sînesine

                          Âşıklar vâdîsinde, ağladı aşk hançeri
                          Tavâf edip öperken, Yâr'in öptüğü yeri
                          Mecnun idi âlemler, Hüseynî velâyete
                          Âciz kaldı kalemler, o aşkı rivâyete

                          Ebedilik yolunda, en muhteşem kâfile
                          Aşkın şehidi oldu; yürüdü bin nâz ile
                          Ellerinde mâşukun, ölümsüzlük bâdesi
                          Olamaz böyle aşkın, sözlerle ifadesi

                          Âlemi imkanda Yâr, etti sırrı âşikâr
                          Bu kan Hakkın kanıdır, kıymeti pâhası var
                          Âl-i Tâ-Hâ güzeli, yaktı can çırâğını
                          Yüz gösterdi sevgili, açarak duvağını


                          Hüseyin YALÇIN
                          "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                          Yorum


                            Ynt: İmam Hüseyin'in (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                            Bismillahirrahmanirrahim


                            Yaratıklarında ortağı olmayan, azametinde benzeri bulunmayan, rüzgarı estiren, sabahı karanlıktan yarıp çıkaran, kudretiyle birlikte affı, gazabıyla birlikte büyük sabrı olan, yaratan, rızk veren, fazl ve nimet sahibi olan, izzetiyle izzetlileri mağlup eden, azametliler O’nun azameti karşısında boyun eğen, kudretiyle istediğine yetişen, çağırırken icabet eden, isyan edildiği halde ayıpları örten, verdiği nimetlere karşılık şükretmedikleri halde büyük nimetler bağışlayan, korkanlara güven veren, mustaz’afları yücelten, zorbaların belini kıran, zalimleri cezalandıran, imdat dileyenlerin imdadına yetişen ve muhtaçların mercisi olan Allah’a hamt ediyor, tesbih ederek de O’nu anıyorum.

                            Hz. Muhammed (s.a.a)’in de O’nun elçisi, peygamberlerinin sonuncusu ve yaratıklarının en üstünü olduğuna şehadet ediyorum; yine Hz. Peygamber’in Ehl-i Beyt’inin Allah’ın seçkin kulları, O Hazretin nur-u dideleri, ümmetin kurtuluş gemileri, ihtilaftan korunabilmek için de birer vesile ve hüccetler olduklarına tanıklık ediyorum. Allah’ım, ben O’nların dostlarıyla dost, düşmanlarıyla da kıyamete dek düşmanım. Allah’ım O’nlara salat ve selam gönder, O’nların hedeflerini gerçekleştir, O’nların düşmanlarını ise yeryüzünden silip at.

                            Yorum

                            YUKARI ÇIK
                            Çalışıyor...
                            X