Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

MEHDİ İNANCININ TARİHİ

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #16
    Ynt: MEHDİ İNANCININ TARİHİ


    Eb-ul Ferec, Velıd b. Muhammed-ı Muvakkırı'nın şöyle naklettiğim söyler: "Ben Zuherı ile birlikteydim ki aniden bir kalabalık sesi ısıttım. Zuherı bana "Git, bak bakalım, ne olmuş" dedi. Ben olayı soruşturduktan sonra gelip dedim ki "Zeyd b. Alı öldürülmüş, başını getirmişler." Zuherı pek rahatsız olarak şöyle dedi: "Niçin bu aile böyle acele ediyor?! Bu acelecilik onlardan çoğunu helak etti." Dedim ki "Acaba saltanat onların eline geçecek mı?" Zuherı: "Evet" dedi "Zira Alı b. el-Hüseyın (s.a) babasından ve o da Fâtıma'dan bana nakletti ki Peygamber-ı Ekrem (s.a.a) Fâtıma'ya şöylebuyurdu: "Va 'deMmiş Mehdi' senin soyundandır.'*61

    Eb-ul Ferec Müslim b. Kuteybe'nın şöyle dediğim rivayet eder: "Günün birinde Mansur'un yanına vardım. Bana dedi ki: "Muhammed b. Abdullah kıyam etmiş ve kendisim Mehdi olarak ilan etmiştir. Ama Allah'a andolsun ki o Mehdi değildir. Sana hiç kimseye demediğim ve de demeyeceğim bir mevzuyu söylemek istiyorum. Benim oğlum da rivayetlerde yer alan va'dedılmış Mehdi değildir. Ama uğurlu olsun diye adını Mehdi koydum."*62


    İbn-ı Sırın şöyle der: Va'dedılmış Mehdi bu ümmettendir. İsa b. Meryem'e (s.a) imamlık yapacak olan da O'dur."*63

    Abdullah b. Haris şöyle der: "Mehdi kırk yaşında iken kıyam edecek ve İsraıloğullarına benzeyecektir."*64

    Ka'b: "Kıyam edecek olanın Mehdi olarak adlandırılmasının sebebi gizli işlere hidayet edilmesi sebebiyledir."*65 der.

    Abdullah b. Şerik: Resulullah'ın sancağı Mehdı'nın nezdındedır. "*66

    Tavus: "Mehdı'nın alametlerinden bin işbaşına getirdiği yetkilileri sıkı denetlemesıdır. Mal ınfak etmekte çok cömerttir, acizlere karşı çok merhametlidir."*67

    Zuheri: "Mehdi Fatma'nın çocuklarındandır demişlerdir."*68

    61-Mekatil-utTalibiyyin,s.97.
    62-Mekatil-utTalibiyyin,s.l67.
    63-Mekatil-utTalibiyyin,s.l67.
    S4-Kitab-ul Havi lil Fetava,c.2,S.135.
    S5-El-Havi,C.2,S.148.
    66-El-Havi,c.2,s.l50.
    67-El-Hav,,C.2,S.150.



    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

    Yorum


      #17
      Ynt: MEHDİ İNANCININ TARİHİ


      Hakem b. Üyeyne: "Muhammed b. Ali'ye dedim ki: "Sız Ehl-i Beyt'ten birinin kıyam edeceğim ve her yen adaletle dolduracağını duyduk. Acaba doğru mudur?" Bunun üzerine : "Biz de ümit içinde onu bekliyoruz"*69 dedi.

      Seleme b. Züfer şöyle der: "Bir gün Hüzeyfe'nın yanında "Mehdi kıyam etmiştir" denildiğinde, Hüzeyfe şöyle dedi: "Eğer Mehdi kıyam etmişse sizler Resulullah'ın zamanına yakın kimselersiniz ve ashab henüz aranızda yaşamaktadır. O halde gerçekten mutlu ve saadet ehli kimseler olursunuz. Ama hayır, bu doğru deyıl, Mehdi, insanların kötülük camlık ve zulümden bıktığı ve hiçbir gaıb (gizli yaşayan) onun kadar azız ve sevgili olmadığı bir zamanda kıyam edecektir."*70

      Cerır, Ömer b. Abdulazız'ın yanında şu şiiri okudu:
      "Senin vücudun bereketlidir. Davranışların da Mehdı'nın davranışlarına benziyor.
      Nefsânî isteklere isyan ediyor ve geceyi Kur'an okumakla geçırıyorsun."*71


      Ümmü Gülsüm bınt-ı Veheb: "Rivayetlerde yer aldığı üzere dünyaya bir şahıs hükümet edecek ve adı da Resulullah'ın adı olacaktır."*72 der.


      Muhammed b. Cafer: "Başıma gelen belaları Malık b. Enes'e naklettim. Bana "Sabret" dedi tâ ki «Biz ise yeryüzünde güçten düşürülenlere lütufta bulunmak, onları önderler yapmak ve mirasçılar kılmak istiyoruz.» ayetinin hakikati gerçekleşsin."*73

      Füzeyi b. Zubeyr, Zeyd b. Ali'nin şöyle dediğim nakleder: "İşittim ki insanların beklediği kimse Hüseyin b. Ali'nin soyundan olacaktır."*74

      Muhammed b. Abdurrahman b. Ebı Leyla: "Allah'a yemin olsun ki Mehdi sadece Hüseyin'in evlatlarından olacaktır."*75

      68-El-Havi,C.2,S.150.
      69-El-Havi,C.2,S.155.
      70-El-Havi,c.2,s.l59.
      71- El- imame ve-s Siyase, (Ibn-i Kuteybe) 3.baskı, c.2, s.117.
      72-Mekatil-utTalibiyyin,s.359.
      73-Mekatil-utTalibiyyin,2.bask1,S.162.
      74-Gaybet-İ Şeyh,2.baskı,s.ll5.
      75-Gaybet-İ Şeyh.s.115.


      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

      Yorum


        #18
        Ynt: MEHDİ İNANCININ TARİHİ


        MEHDİYİ BEKLİYORLARDI


        Mehdi inancı müslümanlar arasında o kadar köklü ve etkiliydi ki Asr-ı Saadet'ten ben onu bekliyor ve zuhur edeceği günü arzu ediyorlardı.
        Onun zafere erişeceğini ve hakimiyet kuracağını kesin biliyorlardı.
        Bu bekleyiş fitne ve kargaşalık dönemlerinde daha da bir şiddet kazanıyordu.
        Her an zuhur etmesini beklendiğinde çoğu zaman bazı kimseler yanlışlıkla Mehdi zannedilmiştir.




        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

        Yorum


          #19
          Ynt: MEHDİ İNANCININ TARİHİ


          MUHAMMED B. HANEFİYYE

          Örneğin bazıları, sadece ad ve künyeleri Resulullah'ın ad ve künyesine benzediği için Muhammedb. Hanefiyye'yı Mehdi sanmışlardı.

          Muhammed b. Sa'd, Ebu Hamza'dan şöyle nakletmektedir: "İnsanlar Muhammed b. Hanefiyye'ye selam edince ona şöyle diyorlardı: "Es-Selam-u Aleyke Ya Mehdi." O da cevab olarak şöyle diyordu: "Ben Mehdi'yim. Sizleri kemal ve hayıra doğru hidayete erdırıyorum. Adım Resulullah'ın adı ve künyem de Resulullah'ın künyesıdır. Selam etmek istediğinizde şöyle deyiniz: "Es Selam-u aleyke ya Muhammed, Es- Selam-u aleyke Eb-el Kasım."*76


          Bu ve benzen kıssalardan da anlaşılmaktadır ki: "Resulullah'ın ad ve künyesinin bir araya gelmesi va'dedılmış Mehdı'nın alamet ve hususiyetlerdendir. Bu yüzden Muhammed b. Hanefiyyenın ad ve künyesi söz konusu olmuştur; gerçi tarihî araştırmalar gönünden Muhammed b. Hanefiyye'nın Mehdı'lık iddiasında bulunmadığı, aksine başkalarının onu böyle adlandırdığı anlaşılmaktadır. O da bu lakab hakkında kimi zaman susmuş, hatta zımnen teyıd etmiştir. Ne var ki, Muhammed, bu vesileyle Kerbelâ katillerinden intikam alacağını ve İslam hükümetinin, ehlinin eline geçeceğim ümıd ettiği için de susmuş olabilir.


          Muhammed b. Sa'd şöyle yazıyor: "Muhammed b. Hanefiyye halka şöyle diyordu: "Bilin ki hak ehlinin bir devleti vardır ve Allah istediği zaman kurulacaktır. O zamana erişen kimse büyük bir saadete erişmiş demektir; zamana erişmeden ölen kimse ise Allah'ın sonsuz nimetlerine erişmiştir."**77

          Muhammed b. Hanefiyye yedıbın kişilik bir cemaate yaptığı konuşmasında şöyle dedi: "Sız bu ışde acele ettiniz. Ama Allah'a andolsun ki sızın sulbünüzden bir takım kimseler vardır ki Al-ıMuhammed'ın yanında düşmanlara karşı savaşırlar. Al-ı Muhammed'ın devleti hiç kimseye gizli değildir. Ama vuku bulması ertelenecektir. Muhammed'ı yaratan Allah'a andolsun ki iktidar, nübüvvet ailesine gen dönecektir."*78

          76-Tabakat-ül Kebir, c.5,1.bölüm, s.66.
          77-Tabakat-ul Kebir, C.7,l.bölüm, s.71.
          78-Tabakat-ulKeb,r,C.5,l.bölüm, s.80.



          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

          Yorum


            #20
            Ynt: MEHDİ İNANCININ TARİHİ


            MUHAMMED B. ABDULLAH B. HASAN

            Müslümanlardan bir grup da Muhammed b. Abdullah b. Hasan'ın Mehdi olduğunu sanıyorlardı. Eb-ul Ferec şöyle yazar: "Hamıd b. Saıd'ın naklettiği üzere Muhammed b. Abdullah dünyaya geldiği zaman Al-ı Muhammed çok sevindiler zira onu va'dedılmış Mehdi sanıyor, onu çok seviyor, toplantılarda hep ondan bahsediyorlardı.*79

            Ve yine şöyle der: "Muhammed b. Abdullah dünyaya geldiğinde yakın akrabaları onu Mehdi olarak adlandırdılar. Onun rivayetlerde va'dedılmış Mehdi olduğunu sanmışlardı. Ama Ebu Talıb oğullarının alimleri onun Ehcarzıt'te öldürüleceği takdir edilmiş olan Nefs-ı Zekıyye olabileceği görüşündeydiler."

            Yine Eb-ul Ferec şöyle der: "Mesur, kölesi Ebu Cafer'e "Muhammed b. Abdullah'ın minberinin alt yerinde otur ve bak bakalım neler söylüyor?" dediğim rivayet eder: Bu emre uyan Ebı Cafer şöyle diyor: "Ben de onun emri üzere Muhammed'ın minberinin yanında oturdum ve onun: "Sizler benim Mehdi olduğumdan eminsiniz. Gerçek de budur." diye konuştuğunu duydum; hemen gen dönerek duyduklarımı Mansur'a anlattım. Mansur şöyle dedi: "Muhammed yalan söylüyor. Va'dedılmış Mehdi benim oğlumdur."*80


            Seleme b. Eşlem, Muhammed b. Abdullah hakkında şiirler ınşad etmiştir ki tercümesi şöyledir:

            "Ravılerın rivayet ettiği, söz ettiği kışının gelişi, Muhammed b. Abdullah zuhuruyla gerçekleşecek. O'nun bir yüzüğü var ki Allah gayrisine vermemiş. Onda iyilik ve hidayet alametleri var. Biz ümit ederiz ki Muhammed olsun münzel kitabı ihya eden İmam. İslam bozulduktan sonra onunla ıslah olacak. Zavallı yetimler ve fakirler kurtulacak. Yeryüzünü adaletle doldurur delaletten sonra ve emellerimize kavuşturur bizleri."*81


            79-Mekatil-utTalibiyyin,s.l65.
            80-Mekatil-utTalibiyyin,s.l62.
            81-Mekatil-utTalibiyyin,s.l63.





            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

            Yorum


              #21
              Ynt: MEHDİ İNANCININ TARİHİ


              MEDİNE FAKİHLERİ VE HZ. MEHDİ (AS) İLE İLGİLİ HADİSLER

              Eb-ul Ferec şöyle der: Muhammed b. Abdullah b. Hasan kıyam edıce Medine fakıhlerınden olan Muhammed b. İclan da onunla birlikte kıyam etti. Muhammed b. Abdullah öldürülünce Medine valisi Cafer b. Süleyman Muhammed b. İclan'ı çağırtarak ona şöyle dedi: "Niçin o yalancı insanla birlikte kıyam ettin?" Daha sonra da onun ellerini kesmelerim emretti. Medine fakıhlerı ve orada hazır olanlar onu kurtarmak için şöyle dediler: "Ey Emir, Muhammed b. İclan Medine'nin fakıh ve âbıdlerındendır. Onu bağışlamanı dileriz. Zira yanılgıya düşerek Muhammed b. Abdullah'ın rivayetlerde yeralan Mehdi olduğunu sanmıştır."*82

              Başka bir yerde ise şöyle diyor:
              "Muhammed b. Abdullah b. Hasan kıyam edince Medine'nin alım, fakıh ve hadis ashabından olan Abdullah b. Cafer de onunla birlikte kıyam etti. Muhammed b. Abdullah öldürülünce, Abdullah b. Cafer kaçarak bir süre gizlendi, kendisine eman verilinceye (affa uğrayıncaya) kadar böyle kaldı. Affe uğredıktan sonra Medine valisi Cafer b. Süleyman'ın yanına gidip şöyle dedi: "Bu ilmi ve fıkhî derecene rağmen niçin Muhammed'le kıyam ettin? Cafer: "Benim onunla kıyam etmemin sebebi şudur ki ben onun Mehdi olduğuna yakın etmenidir" dedi. "Ben onun rivayetlerde yeralan Mehdi olduğunda şüphe bile etmiyordum. Ama öldürülünce artık onun Mehdi olmadığını anladım. Bundan sonra artık hiç kimseye kanmayacağım."*83


              Bu ve benzen hadiselerden Mehdı'lık mevzusunun Asr-ı saadet döneminden ben kesinliğinde şüphe edilmeyen bir konu olarak biliniyordu. İnsanlar onun zuhurunu bekliyordu, bu yüzden yeterince bilgiye sahip olmadıkarı ve Mehdı'nın nişanelerim tam olarak bilmedikleri için müslümanlardan bazısı Muhammed b. Hanefıyye'yı, bazısı da Muhammed b. Abdullah b. Hasan'ı, ve bazılrı o veya bu şahsı va'dedılmış Mehdi sanmışlardır. Ama bilginler (ulema) ve hatta Muhammed b. Abdullah'ın babası da oğlunun va'dedılmış Mehdi olmadığını çok iyi bilmekteydi.

              Eb-ul Ferec şöyle yazar: "Birisi Abdullah b. Hasan'a Muhammed ne zaman kıyam edecek?" diye sordu. Abdullah, şöyle cevap verdi: "Ben öldürülmedikçe o kıyam etmeyecektir. Ama o da sonunda öldürülecektir." O şahıs, "İnna lıllah ve ınna ıleyhı racıun, eğer Muhammed öldürülse ümmet helakolur" dedi, bunun üzerine Abdullah "Hayır !" dedi. Mehdi genç birisidir, tüm düşmanlarını öldürecek olan o Mehdi yırmıbeş yaşında bir gençtir."*84

              Yine Eb-ul Ferec şöyle yazar: "Eb-ul Abbas Mervan'a "Muhammed, Mehdı'lık iddiasında bulunuyor" diye söylediğim ve Mervan'ın kendisine, "Va'dedılmış Mehdi ne odur ne de onun babasının soyundandır. Mehdi bir cariyenin oğludur" dediğim nakleder."*85

              Hakeza şöyle yazıyor: "Cafer b. Muhammed, (İmam Cafer Sadık a.s.) Muhammed b. Abdullah'ı gördüğünde ağlar ve şöyle derdi: Canım Ona feda olsun. Halk bu şahsın Mehdi olduğuna inanıyor. Halbuki Muhammed öldürülecektir ve o, Hz. Ali'nin (a.s) yazmış olduğu kitapta bu ümmetin halifelerinden biri olarak zıkredılmemıştir. *86

              Bir grup insan Muhammed b. Abdullah b. Hasan'ın etrafını sarmıştı ki aniden Cafer b. Muhammed (a.s) geldi. Orada olanlar kendisine saygı gösterdiler. Daha sonra niye toplandıklarını sordu. "Va'dedılmış Mehdi olan Muhammed'e bı'at etmek istiyoruz." dediler Hz. İmam Sadık şöyle buyurdu: Bu işten el çekiniz. Zira henüz Mehdi 'nin zuhur edeceği zaman gelmemiştir ve Muhammed de (va 'dedilmiş) Mehdi değildir.

              82-Mekatil-utTalibiyyin,s.l93.
              83-Mekatil-utTalibiyyin,s.l95.
              84-Mekatil-utTalibiyyin,s.l95.
              85-Mekatil-utTalibiyyin,s.l66.
              86-Mekatil-utTalibiyyin,s.l42.




              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

              Yorum


                #22
                Ynt: MEHDİ İNANCININ TARİHİ


                Dİ'BEL'İN ŞİİRLERİ VE HZ. MEHDİ (a.s)

                Dı'bel meşhur şiirlerim İmam Rıza'nın (a.s) yanında okuduktan sonra şöyle dedi: "Mehdi mutlaka kıyam edecek; Allah'ın ısım ve bereketıyle zuhur edecek" (Yanı İmamın kıyamı kesindir. O, Allah'ın ismi ve bereketıyle kıyam edecektir.)

                İmam Rıza (a.s) bu sözleri duyunca şiddetle ağladı ve soma şöyle buyurdu: "Ruh-ul Kudüs senin dilinle konuştu. Sen o İmam 'ı tanıyor musun?" Dı'bel: "Hayır" dedi, "Ama sizden olan bir imamın kıyam edeceğim ve yeryüzünü adaletle dolduracağını duydum." Hz. İmam Rıza şöyle buyurdu: "Benden sonra oğlum Muhammed imamdır. Ondan sonra oğlu Ali, Ali'den sonra oğlu Hasan ve ondan sonra da onun oğlu Hüccet ve kıyam edecek olan şahıstır ki gaybet günlerinde beklenilmelidir, zuhur edince de ona itaat etmek gerekir. Yeryüzünü adaletle dolduracaktır. Amazuhur vakti belli değildir. Oysa, babalarımdan nakledilmiştir ki Mehdi gizlice ve birden bire zuhur edecektir.'*

                Bu vakıa ve tarihteki örneklen oldukça çoktur. Daha fazla bilgi edinmek isteyenler, ilgili tarih kitaplarına müracaat edebilirler.


                *-Yenabi-ulMevedde,c.2,s.l97.






                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                Yorum


                  #23
                  Ynt: MEHDİ İNANCININ TARİHİ


                  SAHTE MEHDİLER

                  Mehdı'lık mevzuunun Peygamber'ın (s.a.a) döneminden ben herkesçe bilinen bir mevzu olduğunun delillerinden bin de ardarda ortaya çıkmış ve isimlen tarihte kaydedilmiş sahte Mehdı'lerdır. Bu hususta bir fihrist sunmak istiyorum; işte birkaç örnek:

                  "Müslümanlardan bir grup Muhammed b. Hanefiyye'yı Mehdi sanmışlardır. Onun ölmediğine ve "Radva" dağında gaybete çekildiğine inanırlar, onlara göre Mehdi daha sonra zuhur edecek ve dünyayı adaletle dolduracaktır."*88

                  Carudıye mezhebinden olan bir grup, Muhammed b. Abdullah b. Hasan'ı gaıb Mehdi sanmış ve zuhurunu bekliyorlar.*89

                  Navusıye mezhebi mensupları da Hz. İmam Sadık'ı Mehdi ve hayatta, gaıb olarak kabul ederler.*90


                  Vakıfiye mezhebi mensupları da İmam Musa b. Cafer'i sağ ve gaıb imam olarak kabul eder ve sonradan zuhur edeceğine ve dünyayı adaletle dolduracağına inanırlar.*91

                  İsmaılıye mezhebinin bazı mensupları da gerçekte İsmail'in ölmediğine inanmakta ama takıyye ederek, onun öldüğüne inandıklarını söylemektedirler.*92

                  Bakırıye mezhebi mensupları da Hz. İmam Bakır'ı sağ ve va'dedılmış Mehdi olarak kabul ederler.

                  88-Milel ve Nihel-i Şehrıstani, 1.baskı, s.242; Fırak-üş Şia yazan: Nevbahtı, Necef baskısı, yl: 1355, s.27.
                  89-Milel ve Nihel,c.l,s.256;F,rak-üsŞ,a,s.62.
                  90-Milel ve Nihel,c.l,s.273;F,rak-üsŞ,a,s.67.
                  91-Milel ve Nihel, c,l, s.278; F.rak-üş Şia, s.80-83.
                  92-Milel ve Nihel,c.l,s.279;F1rak-üsŞia,s.67.




                  Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                  Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                  Yorum


                    #24
                    Ynt: MEHDİ İNANCININ TARİHİ


                    Muhammedıye fırkası ise İmam Alı Nakı'den (a.s) sonra oğlu Muhammed b. Ali'nin imam olduğuna inanmaktadır. Muhammed'ı sağ ve va'dedılmış Mehdi olarak kabul ederler, halbuki Muhammed henüz babası hayatta iken vefat etmişti!

                    Cevazıye mensuplarına göre Hüccet b. el-Hasan'ın bir oğlu vardı ve Mehdi odur."*93

                    Haşımıye fırkasından bir grup ise Abdullah b. Harb-ı Kındı'yı sağ ve gaybette sayar ve onun zuhurunu beklerler.*94

                    Mübarekıye fırkasından bir grup da Muhammed b. İsmail'i sağ ve gaıb imam olarak kabul etmektedirler.*95

                    Yezıdıye fırkası mensupları ise Yezıd'ın göklere yükseldiğine, sonra gen geleceğine ve yeryüzünü adaletle dolduracağına inanırlar.*96

                    İsmaılıye fırkasına göre rivayetlerde bahsedilen Mehdi, Muhammed b. Abdullah'tır. Bu adamın lakabı Mehdı'dır. Mısır ve Cezayir'de hüküm sürmüştür. Bu fıkra Peygamber'den şöyle buyurduğunu rivayet etmişlerdir: "Güneş üç yüz yılında batıdan doğacaktır."*97

                    İmamıye'den bir grub ise şöyle diyor: İmam Hasan Asken sağdır. Kâim (kıyam eden) de odur ve şu anda gaybettedır, sonradan zuhur edecek ve yeryüzünü adaletle dolduracaktır.

                    Başka bir grup ise şöyle der: O ölmüştür, ama dirilecek ve kıyam edecektir. Zira Kâım-ın manası ölümden sonra kıyam etmektir.*98

                    Karamati fırkası ise Muhammed b. İsmail'i Mehdi olarak kabul etmekte ve onun ölmediğine, Rum diyarında yaşadığına inanmaktadır.*99

                    Ebu Müshmıye fırkası Ebu Müslım-ı Horasanı'yı sağ ve gaıb olarak kabul eder.*100

                    93- Tenbıhat-ul Celıyye fi Keşf-il esrar-ıl batımyye, yazarı: Muhammed Kerim Horasanı, s.40-42, Necef baskısı, yl: 1351.
                    94-Milel ve Nihel,c.l,s.245.
                    95-Milel ve Nihel,c.l,s.245.
                    96- El-Yez,diyye, yazar, Saduk- Demlevıcı, Misil baskısı, yıl: 1368, s.164.
                    91 - Tarıh-u Ravzet-ıs Safa, Tahran basksı, e.4, s.181.
                    98- Milel ve Nihel, c.l, s.284; Fırak-uş Şia, s.96-97.
                    99- El-Mehdıyye fil islam, s.170; Fırak-uş Şia, s.72.
                    100- Fırak-uş Şia, s.47.


                    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                    Yorum


                      #25
                      Ynt: MEHDİ İNANCININ TARİHİ


                      SU İSTİMAL


                      Buraya kadar sayılanlar asr-ı saadette yakın zamanlara ait isimlerdir. Ama bu grup ve tarıkatlerın çoğu zamanla yok olmuş ve tarih sayfaları dışında hiç bir eserleri kalmamıştır. O zamandan şimdiye dek de Haşımoğulları ve gayrisi arasında farklı belde ve ülkelerde kendim va'dedılmış Mehdi olarak tanıtan bir çok kimse ortaya çıktı, bir çok savaşlar oldu, kanlar döküldü, fırkalar kuruldu ve sayısız acı olaylar meydana geldi*102

                      Bütün bu olay ve hadiselerden de anlaşılmaktadır ki Mehdı'lık konusu ve gaybı bir kurtarıcının zuhuru kesin olan bir inanç idi. Müslümanlar da buna inanmış ve Hz. mehdi (a.s)'ın zuhur edeceği günü beklemişlerdir. Onun kesin zafere ereceğine inanıldığı için bazı kurnaz çıkarcılar halkın vahyden kaynaklanan ıhlas dolu inançlarından istifade etmeye kalkışmış ve kendilerim Mehdi diye tanıtmışlardır. Bunlardan bazısı kötü niyetli olmayabilir. Onlar bu vesileyle zalimlerden intikam almaya ve toplumu slah etmek istemiş olabilirler. Bunlardan bazısı ise Mehdı'lık iddiasında bulunmamış, ama halk cehalet ve çaresizlik sebebiyle Mehdı'nın zuhuru için acele ederek onları İslam'da va'dedılen Mehdi olarak nitelemişlerdir.


                      102- Bu hususta daha fazla bilgi elde etmek içm "Medhi ez Sadr- islam ta Karn- Sizdehum" adli kitab ile "Mehdiye fı'l islam" ve dıöer tarih kitaplarına başvurunuz.



                      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                      Yorum


                        #26
                        Ynt: MEHDİ İNANCININ TARİHİ


                        UYDURMA HADİSLER

                        Ne yazık ki bu ve benzen olaylar neticesinde halk arasında zuhur alametleri ve Mehdı'yı tanıtma hususunda birtakım uydurma hadislerde ortaya çıktı. Bu tür hadisler de araştırma ve inceleme yapılmadan hadis kitaplarına kaydedildi.*103

                        103- Mehdıhk iddiasnda bulunanların durumu dikkatle incelenir ve hadis kitaplarna müracaat edilirse bunlar arasnda bir takım uydurma hadislerin de olduöu görülecektir, işte birkaç örnek:
                        "Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdu: "Allah (c.c) Ehl-i Beyt'imden olan birini göndermedikçe kıyamet kopmaz. Onun adı benim adım ve babasının adı da babamın adının aynısıdır. Zulümle dolan yeryüzünü o adaletle dolduracaktır." (Fusul-ul Muhımme, s.274)

                        Hz. Mehdı'mn babasınn adının Hasan olduöunu söyleyen sahih hadislerle çelişmektedir. O halde denilebilir ki Muhammed b. Abdullah b. Hasan'ın Mehdi olduöuna inananlar "Babasının adı babamın adının aynısıdır" cümlesini bu hadise eklemişlerdir. Muhammed b. Yusuf "El- Beyan" kitabında mezkur hadisi naklettikten sonra şöyle yazar: "Tırmızi de bu hadisi "Camı"de rivayet etmiştir. Ama "Babasının adı babamın adının aynısıdır" cümlesi orada yoktur. Ebu Davud da bu hadisi sözkonusu cümle olmaksızın "Mu'zem-ı Rivayat-il Huffaz-ıs Sikat" adlı kitabnda nakletmıştır. O halde bu cümleyi sonradan ilave edilmiş olarak kabul etmek gerekir.

                        Ebu Hüreyre Peygamberin (s.a.a) şöyle buyurduöunu nakleder:
                        "Şüphesiz ki Mehdi'nin adı Muhammed b. Abdullah'tır. Dilinde de tutukluk vardır. "(Mekatıl-ut Talibiyyin, s.164)

                        Bu hadisi de Muhammed b. Abdullah b. Hasan'ın Mehdi olduöunu inananlar uydurmuştur. Nakledildik üzere Muhammed b. Abdullah'ın konuşurken dilinde tutukluk vardı ve konuşmakta zorluk çekiyordu. Müritleri işte bu alameti Mehdıhöın alameti saymış ve bu esas üzere hadis uydurmuşlardır.
                        Ebu Abbas, Resulullah'n (s.a.a) Abbas'a şöyle buyurduöunu nakletmektedir:

                        "Ahir zamanda zuhur edecek olan Mehdi senin soyundandır. Hidayet onunla yayılacak ve sapıklık ateşleri onunla sönecektir. Allah bu isi bizimle başlattı ve soyunla bitirecektir. (Zehaır-ul Ukba, s.206.)

                        Ibn-ı Abbas yoluyla Peygamber'den şöyle nakledilmiştir:
                        Dört kimse biz Ehl-ı Beyt'tendır: "Seffah bizdendir, Münzir bizdendir, Mansur bizdendir ve Mehdi bizdendir. Mehdi, amcam Abbas'ın soyundandır." (Sevaık-ul Muhrıka, s.235; Zehaır-ul Ukba, s.206.) Üstteki ıkı hadis ise Beni Abbas'n uydurduöu hadislerdendir.
                        Yine Hz. Alı (as)'n dilinden şu hedıs rivayet edilmiştir:

                        "Horasan taraflarından gelen siyah bayrakları (taşıyanları) görünce onlara katılın. Zira Allah'ın halifesi Mehdi onların içindedir. "(Yenabı-ul Mevedde, c.l, s.157.)

                        Muhtemelen bu hadisi de Beni Abbas'n veya Eba Müslım-ı Horasanı'nın taraftarlar uydurmuştur. Zira Mehdi Horasan'dan gelmeyecektir. Nitekim siyah bayraklar da Beni Abbas'n alametlerındendı. Keza aşaöıdakı hadisin de Eba Müshm-ı Horasanı kıyamı sebebiyle uydurulmuş olması muhtemeldir. "Ehl-i Beyt'im ileride bir takım bela, azarlama ve tardedilmelere maruz kalacaktır. Ta ki doöudan siyah bayraklı bir kavim gelir. Bunlar hakkı ister ama kendilerine verilmez, sonra, savaşırlar ve galib gelirler. O zaman kendilerine istedikleri verilir, ama onlar kabul etmezler. Ta ki onu Ehl-i Beyt'imden olan birine verirler. O da yeryüzünü zulümle dolduktan sonra adaletle doldurur. Sizden her kim onların zamanına erişirse onlara katılsın. Velev ki karlar üzerinde sürünerek de olsa. " (Isbat-ül Hüdat, c.7, s. 189.)

                        Ebu Müslim ve Beni Abbas'n tarihine müracaat edilirse bu ihtimalin geçerli olduöu görülür.
                        Bazılar da Ömer b. Abdulazız'ı Mehdi sanıyorlardı. Bu yüzden onun için bir takım hadisler uydurdular. Örneöın: Azremı, Muhammed b. Ali'den şöyle ışıttıöım nakleder:

                        "Nebi bizdendir Mehdi ise Abdussems oöullarındandır ve o da Ömer b. Abdulaziz'den başkası deöildir. "
                        Ebu Yakub, Muhammed b. Ali'ye şöyle dedıöını der: "Halk Mehdı'mn sizden olduöunu sanıyor." O dedi ki "Evet bu doörudur. Ama o Abdussems oöullarındandır. Ben onun Ömer b. Abdulaziz'i kasdettiöini sanıyorum." (Tabakat, c.5. s.333.)

                        Abdula'la Mevla âl-i Sam şöyle der: "Ben Ebu Abdullah (a.s) ile birlikte dşar çıktım. "Revha" menziline gelince istirahat için durduk verdik, imam üzerinde olduöu halde Revha daöına işaret ederek şöyle dedi: "Bu daöı görüyor musun ? Bu dadın adı Radva dadıdır. (Eskiden) Farsların dadıydı. Ama bizi sevdidinden Allah onu bizlere verdi. Bu daâda her türlü yemişli aâaçlar ve nimetler var. iki defa gizlenene (Mehdi'ye) sıdınaktır. Bu emrin sahibi (Mehdi) iki defa bu daâda gaybete çekilecektir ki birisi kısa sürecek diâeri ise uzun. " (Isbat-ül Hudat, c.7, s.5.)

                        Üstteki hadisin de Muhammed b. Hanefıye'nın saö olduöuna Radva daönda gızlendıöıne ve de onun Mehdi olduöuna inananlarca uydurulduöunu söylemek mümkündür.
                        Fazl, Musa b. Sa'dan'dan, o da Abdullah b. el-Kasım el-Hazremı'den Ebu Saıd el- Horasam'nın şöyle dedıöıni nakleder: "Ebu Abdullah (a.s)'a "Mehdi niçin Kâim olarak adlandırılmıştır?" diye sordum, şöyle buyurdu: "Zira o öldükten sonra (dirilip) kıyam edecektir. O büyük bir is için, Allah'ın emri için kıyam edecektir." (Isbat-ül Hudat, c.7. s.27.)

                        Muhtemelen üstteki hadisi de Vakfıye fırkası veya imam Hasan Askerı'nın öldüöüne ama sonradan dirilip kıyam ederek alemi slah edeceöıne inananlarca uydurulmuştur. Bu hadis sened açısından zayftır. Mamekam, Musa b. Sa'dan hakknda şöyle der: "Onun hadisleri zayftır. O Gulattan idi" Abdullah b. Kasım hakkında da şöyle yazar: "O bir yalancı. Gulattan ve Vakıfıye Arkasındandr. Rivayetleri makbul değildır".
                        Hadis doöru olsa da yorumlanabilir. Zira bu hadis aynı senetle başka bir keyfiyetle nakledilmiştir ki aslında bu hadisi tefsir etmektedir. Fazl b. Sazan, Musa b. Sa'dan'dan, o da Abdullah b. el-Kasm Hazremı'den Ebı Saıd el-Horasam'nın şöyle dedıöıni rivayet eder: "Ebu Abdıllah (a.s)'a "Mehdi ve Kâim aynı kimseler mıdır?" diye sordum, "Evet" dedi. Ben. "Hangi sebebten ötürü Mehdi olarak adlandırılmıştır?" diyince şöyle buyurdu: "Zira insanları her türlü gizli şeye doöru hidayet etmektedir. "Kâim" denilmesinin sebebi de öldükten sonra (dirilip) kıyam edeceöi hasebiyledir. Yani adı ve zikri akıllardan silinecektir ve daha sonra büyük bir is için kıyam edecektir. " (Isbat-ül Hüdat, c.7, s.34.)

                        Ulemanında bıldığı gibi bu ıkı hadis aynıdır. Ama ikinci hadiste ölmesi, adının ve zikrinin unutulması şeklinde tefsir edilmiştir.
                        Yine Muavıye b. Ebu Süfyan Hz. Resulullah'tan (s.a.a) şu mealde uzun bir hadis nakleder: "Benden sonra Endülüs adındaki bir takım adalar fethedilecektir. Sonra yine kafirlerin eline düşecek t ki uzak batıdan Resulullah'ın kızı Fatıma'nın soyundan olan birisi kıyam edecektir. BuMehdi'dir. Ahir zamanda kıyam edecektir. O zaman bu kıyametin ilk belirtilerindendir. " (Isbat-ül Hüdat, c.7, s.242.)

                        Bu hadisi de muhtemelen batı taraflarında devlet kurmuş olan Ismaılıye frkası uydurmuştur. Ama bılındıöı üzere bütün bunlar haber-ı vahıd türünden rivayetler olup, yakın ifade etmemektedir. Dolaysyla da va'dedılmış Mehdı'yi güzel bir şekilde tarif ve tavsif eden saysız mütevatır hadislerle boy ölçüşemez. Böyle olunca da elbette ki hiç bir deöer ve itibarı yoktur.



                        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                        Yorum


                          #27
                          Ynt: MEHDİ İNANCININ TARİHİ


                          HZ. FATIMA VE ONBİR İMAM, HZ. MEHDİYİ (A.S) HABER VERMİŞLERDİR

                          Hz. Peygamber'ın (s.a.a) Ehl-ı Beyt'ı Hz. Fatıma ve masum imamların Mehdi hakkındaki inancı konuşsunda şunu söylemek gerekir: Hz. Resul-ı Ekrem'in (s.a.a) vefatından sonra da Mehdı'lık mevzusu müslümanlar ve masum imamların ashabının nezdınde yaygın ve konuşulan bir mevzuydu. Hz. Peygamber'ın hadislerine herkesten daha iyi bilen Ehl-ı Beyt'ı nübüvvet esrarı ve ilimlerinin varisi olup Mehdı'lık hakkında konuşmuş ve insanların bu husustaki sorularına cevab vermiştir. İşte buna birkaç örnek:




                          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                          Yorum


                            #28
                            Ynt: MEHDİ İNANCININ TARİHİ


                            HZ. ALİ (AS), HZ. MEHDİNİN GELECEĞİNİ HABER VERMİŞTİR

                            Hz. Ah b. Ebu Talib (a.s) şöyle buyuruyor: "Va'dedilmiş Mehdi bizden olacaktır ve ahir zamanda zuhur edecektir. Hiç bir mület arasında ondan başka beklenilen bir Mehdi yoktur. "*104
                            Bu hususta Hz. Ali'den yaklaşık elli hadis nakledilmiştir.


                            HZ. FATIMA (AS) HZ. MEHDİNİN GELECEĞİNİ HABER VERMİŞTİR

                            Hz. Fatıma (a.s) Hz. Hüseyin'e (a.s) şöyle buyurmuştur: "Ben seni doğurunca Resulullah yanıma geldi, seni kucağına aldı. Sonra söyle buyurdu: Ey Fatıma! Hüseyn 'ini al ve bil ki o dokuz imamın babasıdır. Neslinden salih imamlar vücuda gelecektir ki dokuzuncusu Kâim'dir."*105
                            (Bu manayı ifade eden üç hadis nakledilmiştir.)


                            104-Isbat-ül Hüdat,c7,S.148.
                            105-Isbat-ül Hüdat,c2,S.552.


                            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                            Yorum


                              #29
                              Ynt: MEHDİ İNANCININ TARİHİ


                              HZ. HASAN B ALİ (A.S)

                              Hz. Hasan b. Alı (a.s) şöyle buyuruyor: "Ceddim Resulullah'tan (s.a.a) sonra imamlar oniki kişidir. Dokuzu kardeşim Hüseyin'in soyundandır ve bu ümmet'in Mehdi'si de onun soyundandır"*106

                              Bu konuda dört hadis nakledilmiştir.


                              HZ. HÜSEYİN B. ALİ (A.S)

                              Hz. Hüseyin b. Alİ (a.s) şöyle buyurur: "Oniki İmam bizdendir. Ali b. Ebi Talib onların birincisidir. En sonları ise benim dokuz (göbekten) evladımdır ve hak üzere kıyam edecektir. Allah Teala onun bereketiyle çorak yerleri bayındır ve hak dini bütün dinlere galib kılacaktır. Müşrikler istemese de (bu böyle olacaktır.) Mehdi bir müddet gözlerden kaybolacaktır; gaybet zamanında bir grup dinden çıkacak ama diğer bir grup azmini koruyacak ve bu yüzden birtakım eziyetlere duçar olacaktır. İnsanlar onları kınayarak şöyle diyeceklerdir: "Eğer inancınız doğru ise va'dedilmiş imamınız ne zaman kıyam edecektir? "Ama bilin ki gaybet zamanında her kim düşmanların eziyet ve yalanlamasına tahammül ederse Allah yolunda Resulullah'ın (s.a.a) yanında kılıcıyla savaşan kimse gibidir"*107

                              Bu konuda bu hadisten başka onüç hadis nakledilmiştir.


                              106-Isbat-ülHüdat,c2,S.555.
                              107- Bihar-ul Envar, c.51, s.133; Isbat-ül Hüdat, c.2, s. 333 ve 399



                              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                              Yorum


                                #30
                                Ynt: MEHDİ İNANCININ TARİHİ


                                HZ. İMAM ZEYNUEL ABİDİN (A.S)

                                Hz. Ah b. Hüseyin ZEYNEL ABİDİN (a.s) şöyle buyurur: "Kâim 'imizin doğumu insanlara gizli kalacaktır. Öyle ki onun doğmadığını söyleyeceklerdir. O'nun gizli kalmasının sebebi, kıyam edince hiç kimsenin biatinin boynunda kalmamasını istemesidir. "*108

                                Aynı manayı ifade eden bundan, başka on hadis nakledilmiştir.

                                HZ. İMAM MUHAMMED BAKIR (A.S)

                                Hz. Bakır (a.s), Eban b. Tağlıb'e şöyle buyurdu: "İmamlık Resulullah'tan bizlere kalan bir ahittir. Peygamber'den sonra imamlar oniki kişidir ki dokuzu Hüseyin'in soyundandır. Mehdi de bizdendir ve ahır zamanda dini koruyacaktır. "*109

                                Bu hususta ayrıca İMAM MUHAMMED BÂKIR'DAN (A.S) altmış ıkı hadis daha nakledilmiştir.


                                108-Bihar-Ul Envar,c.51,s.135.
                                109-Isbat-ül Hüdat, c.2,s.559.



                                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X