Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

İmam Hasan Askeri’nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #31
    Ynt: İmam Hasan Askeri’nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

    4- Hz. Mehdi (a.f)'in Doğum Haberi

    Allame Meclisi Cila'ul-Uyun adlı eserinde şöyle yazıyor:

    İmam Cevad (a.s)'ın kızı Hekime Hatun şöyle diyor:
    "Kardeşim oğlunun (İmam Hasan Askeri -a.s-) yanında oturmuştum. Gün batımında hizmetçime; "Elbiselerimi getir gidelim" dedim.

    - İmam buyurdu: "Hala, bu gece gitme! Bu gece değerli bir çocuk dünyaya gelecek, ALLAH Teala yeryüzünü, küfür ve dalaletin yaygınlaşmasıyla öldükten sonra, O'nun vesilesiyle ilim, iman ve hidayetle diriltecektir."

    - Arzettim: "Efendim! Bu çocuk kimden doğacak?"

    - İmam (a.s); "Nercis'ten" dedi.

    Ben hemen kalkıp Nercis'i kontrol ettim, ama onda hamilelikten bir alamet görmedim. Bu durumu Hazrete arzettiğimde, gülümseyerek şöyle buyurdu:
    "Sabaha karşı hamilelik alametleri görülecektir. Onun örneği, Hz. Musa'nın annesinin örneği gibidir; doğum zamanına kadar kendisinde hiçbir değişiklik görülmedi ve hiç kimse ondan muttali olmadı. Zira Firavun, Hz. Musa'yı ele geçirmek için hamile kadınların karınlarını yardırıyordu. Bu çocuğun durumu da aynen onun durumu gibidir."

    Hekime Hatun şöyle diyor: Nercis'in yanına giderek bu durumu ona anlattım, o da kendisinde böyle bir şey hissetmediğini söyledi. Velhasıl, gece orada kaldım, iftar ettim ve Nercis'in yanında yattım. Her saat kalkıp ona bakıyordum, o ise çok rahat yatmıştı. Her saat geçtikçe şaşkınlığım artıyordu. Bu gece diğer gecelere oranla daha erken dua ve ibadet etmeye kalktım. Ben gece namazını kıldım. Vetr namazına yetiştiğimde Nergis de uykudan kalkarak gidip abdest aldı ve gece namazını kıldı.

    Bu esnada Hazret odasından şöyle seslendi: "Şüphe etme, vaktine az kalmış."

    Az sonra Nercis'te ıstırap gördüm. Onu tutarak ALLAH'ın adını zikrettim. İmam (a.s) bana hitaben; "İnna enzelna suresini ona oku" buyurdu.
    O sureyi okumaya başlayınca, anne karnındaki çocuğun da benimle bu sureyi okuduğunu duydum. Sonra bana selam verdi. Ben çok korktum. İmam (a.s) seslenerek: "ALLAH'ın kudretine şaşırma. Hak Teala bizim çocuklarımızı hikmetle konuşturur, büyüklük çağında ise bizi yeryüzünde kendinin hücceti kılar."

    İmam (a.s)'ın sözü tamamlanınca, Nercis gözümden kayboldu. Sanki aramıza bir perde çekildi. Bu durumu görünce, İmama doğru koştum.
    İmam (a.s); "Ey hala, geri dön, onu kendi yerinde bulacaksın" diye buyurdu.

    Döndüğümde artık perde kalktı, Nercis'te gözümü kamaştıran bir nur gördüm. Hz. Sahib'uz-Zaman da, kıbleye doğru secdeye kapanıp işaret parmağını göğe kaldırarak şöyle diyordu:

    "Eşhedü en lâ ilâhe illellah, vahdehu lâ şerike leh ve enne ceddî Resulullah ve enne ebî Emir'el-Müminine vasiyy-i Resulillah."(1)
    Sonra İmamların isimlerini teker teker saydı; kendisine yetiştiğinde ise şöyle dedi: "ALLAHumme enciz lî va'dî ve etmim lî, emrî ve sebbit vat'etî ve emle'il-arza bî, adlen ve kısta." (2)

    O günün ümidiyle.(3)
    _________________
    1 - "Şehadet ederim ki, ALLAH'tan başka bir ilah yoktur; O tektir, ortağı yoktur ve ceddim ALLAH'ın elçisidir ve babam Emir'ul-Müminin Resulullah'ın vasisidir."
    2 - "Alah'ım, vademi gerçekleştir; emrimi (işimi) tamamla; ayaklarımı sabit kıl; yeryüzünü benim vesilemle adaletle doldur."
    3 - Cila'ul-Uyun, s. 523
    "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

    Yorum


      #32
      Ynt: İmam Hasan Askeri’nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

      5- Hz. Mehdi (a.f) Hakkında Soru

      Hasan b. Tureyf şöyle diyor:

      "Kafama iki soru takıldı. Onları bir mektupla İmam Hasan (a.s)'dan sormak istedim. Sorulardan biri şuydu: "Hz. Mehdi (a.s) kıyam ettiğinde halk içerisinde nasıl hükmedecek ve O'nun hüküm meclisi nerededir?"

      Diğer sorum da şuydu: "Rib' ateşi (bir gün olup iki gün olmayan humma) hastalığının çaresi nedir?" Ama bu soruyu unuttuğumdan yazmamıştım.
      Hazretten şöyle bir cevap geldi:

      "Kâim (a.f) kıyam ettiğinde Hz. Davut (a.s) gibi kendi ilmiyle halk arasında hükmedecek, şahit de istemeyecek. Ama yazmak isteyip unuttuğun Rib' ateşi hastalığının çaresi ise, şu ayeti bir kağıda yazıp hastanın üzerine as, inşaALLAH iyileşir: "Ya naro kuni berden ve selamen."(1)

      Bu ayeti yazıp hastanın üzerine astık, hasta da iyileşti.(2)
      _________________
      1 - "Ey ateş, İbrahim için soğu ve selametlik ol." (Enbiya: 69)
      2 - Usul-u Kafi, c. 1, s. 509, h. 13
      "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

      Yorum


        #33
        Ynt: İmam Hasan Askeri’nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

        6- İmam (a.s) Kendi Şahadetinden Haber Veriyor

        Ebu'l-Edyan şöyle diyor:

        Ben İmam Hasan Askeri (a.s)'ın hizmetçisi idim. O Hazretin mektuplarını diğer şehirlere götürüyordum. Şahadetine yol açan hastalığı sırasında hizmetine gitmiştim. Hazret bazı mektuplar yazarak bana verdi ve buyurdu:

        "Bunları ilçelere ve köylere götür. Yolculuğun on beş gün sürecek, on beşinci gün Samerra'ya döndüğünde evimden ağlama sesleri işitecek ve beni gusül tahtası üzerinde göreceksin."

        Ebu'l-Edyan diyor ki: Mektupları (belirtilen yerlere) götürüp cevaplarını alarak döndüm. On beşinci gün Samerra'ya vardım, şehre girdiğimde O Hazretin evinden ağlama sesleri duydum, yaklaşınca O Hazretin cenazesinin bir tahta üzerinde olduğunu gördüm."

        (Kemal'ud-Din, c. 2, s. 475)
        "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

        Yorum


          #34
          Ynt: İmam Hasan Askeri’nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

          7- İmamları Tanımak, ALLAH'ı Tanımaktır

          Ebu Haşim Caferi'den şöyle rivayet edilmiştir:

          Ben İmam Hasan Askeri (a.s)'ın huzurunda olduğum bir sırada, MUHAMMED b. Salih Ermeni şu ayetle ilgili soru sordu: "Rabbin bir zaman insan sulbünden soyunu almış ve "Ben sizin Rabbiniz değil miyim" demiş ve buna kendilerini şahit tutmuştu. Onlar da "Evet şahitleriz" demişlerdi."(1)

          Hazret cevabında şöyle buyurdular: "Marifet sabit oldu, ama durağı unuttular. Bu yüzden bir gün onu hatırlayacaklar. Böyle olmasaydı, insan kendini yaratan ve rızkını verenin kim olduğunu bilmezdi."

          Ravi diyor ki: Ben kalbimde, ALLAH'ın kendi velilerine böylesine büyük bir makam verdiğinden dolayı şaşırdım. O sırada Hazret bana bakarak şöyle buyurdu:

          "Ebu Haşim! Bunun şaşırılacak bir yönü yoktur. Bu konuda ne düşünüyorsun? Bir grup kimseler var ki, kim onları tanırsa, ALLAH'ı tanımış olurlar ve kim onları inkar ederse, ALLAH'ı inkar etmiş olurlar. Her mümin, onları tasdik eder ve onları tanımakla yakine varır."(2)
          _________________
          1 - A'raf: 172
          2 - İsbat'ul-Vasiyye, Mesudi, s. 467
          "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

          Yorum


            #35
            Ynt: İmam Hasan Askeri’nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

            8- Muhtedi Abasi'nin Ölüm Haberi

            Muhammed b. Hasan şöyle rivayet ediyor:

            Muhted-i billah tutuklandığında, ben İmam Hasan Askeri'ye şöyle yazdım: "El-hamdü lillah, ALLAH, Muhtedi'nin şerrini bizden uzaklaştırdı. Zira o, Şiilerinizi tehdit ediyor ve onları bu topraklardan çıkaracağını söylüyordu."

            İmam (a.s) mübarek hattıyla şöyle yazdı:

            "Muhted-i billah'ın ömrü, bunu yapmaya yetmeyecek. Sen bugünden itibaren beş gün say, altıncı gün, onun zillet ve aşağılanmayla öldürüleceğini göreceksin."

            Olay, O Hazretin buyurduğu gibi oldu."

            (İsbat'ul-Vasiyye, s. 469)
            "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

            Yorum


              #36
              Ynt: İmam Hasan Askeri’nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

              9- Velice'nin Anlamı

              Süfyan b. Muhammed Zab'î şöyle diyor:

              İmam Hasan Askeri (a.s)'a bir mektup yazarak; "Velem yettehizu min dunillahi vela resulihi velel müminine velîceten"(1) ayetindeki "velice"den maksat nedir? diye sordum.

              Mektubu gönderdikten sonra kendi kendime; "Keşke ayetteki, müminlerden maksadın da kimler olduğunu sorsaydım" dedim.

              İmam (a.s)'dan şöyle bir cevap geldi:

              "Velice; veliyy-i emrin yerine nasp ve tayin edilmiş (gerçek dost ve sırdaş olmayan) kimsedir. Kendi kendine de; "Bu ayette geçen müminlerden maksat kimlerdir?" dedin. Bunlar, insanlara ALLAH'ın azabından aman (güvence) veren İmamlardır ve ALLAH onların amanını (güvencelerini) imza etmektedir."(2)
              _________________
              1 - "ALLAH, Peygamber ve müminlerden başkasını kendilerine sırdaş edinmeyenleri ortaya çıkarmadan bırakılacağınızı mı sandınız." (Tevbe: 16)
              2 - Usul-u Kafi, c. 1, s. 502, h. 9
              "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

              Yorum


                #37
                Ynt: İmam Hasan Askeri’nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                10- Cennet Kapılarından Bir Kapı

                Ebu Haşim'den şöyle dediği rivayet edilmiştir:

                İmam Hasan Askeri (a.s)'ın şöyle buyurduğunu duydum: "Cennette "Maruf" (iyilik) adında bir kapı vardır. İyilik ehlinden başkası o kapıdan girmeyecektir."

                Ben kalbimde ALLAH'a şükrettim ve halkın ihtiyaçlarını yerine getirdiğimden dolayı da hoşnut oldum. Hazret bana bakıp buyurdu:

                "Evet, senin halini bildim; dünyada hayır ehli olanlar, ahrette de hayır ehlidirler. Ey Ebu Haşim! ALLAH seni onlardan kılsın ve sana merhamet etsin."

                (Keşf'ul-Ğumme, c. 2, s. 420)
                "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                Yorum


                  #38
                  Ynt: İmam Hasan Askeri’nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                  11- Ayetin Ayetle Tefsiri

                  Ebu Haşim şöyle rivayet ediyor:

                  MUHAMMED b. Salih, "İlk ve son emir ALLAH'a aittir" ayetinin anlamını İmam Hasan Askeri (a.s)'dan sorunca, Hazret şöyle buyurdular:

                  "Emirden önce ve sonra ferman O'nun elindedir."

                  Ben kendi kendime; "Bu ayet, şu ayetin tefsiridir: "Bilin ki, yaratma ve emir O'na aittir" dedim.

                  Ben böyle düşününce İmam (a.s) bana baktı ve gülümseyerek şöyle buyurdular:

                  "Evet, kalbinden geçenin kendisidir. Bilin ki, yaratılış ve ferman ALLAH'a hastır. Alemlerin Rabbi olan ALLAH büyüktür."

                  (Keşf'ul-Ğumme, c. 2, s. 420)
                  "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                  Yorum


                    #39
                    Ynt: İmam Hasan Askeri’nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                    Allah razi olsun saygideger hocam Rabbim mukafatinizi ondörtmasum eliyle versin insallah

                    Yorum


                      #40
                      Ynt: İmam Hasan Askeri’nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                      [quote author=segaleyn link=topic=3595.msg29345#msg29345 date=1242977802]
                      Allah razi olsun saygideger hocam Rabbim mukafatinizi ondörtmasum eliyle versin insallah
                      [/quote]

                      Allah sizdende razı olsun kardeşim . Sizinde mükafatınızı ehlibeytin eliyle versin inş
                      "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                      Yorum


                        #41
                        Ynt: İmam Hasan Askeri’nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                        12- İsa B. Subeyh’in Yaşından Haber Vermesi

                        İsa b. Subeyh şöyle rivayet etmiştir:
                        İmam Hasan Askeri (a.s) zindanda benim yanıma gelerek -ki ben de O’nun imametine inanıyordum- şöyle buyurdu: “Senin ömrün, altmış beş yıl, bir ay ve iki gündür.”
                        Tesadüfen yanımdaki dua kitabının arka sayfasında doğum tarihim yazılıydı. Baktığımda O Hazretin buyurduğunun aynısını gördüm. Sonra; “Sizin oğlunuz var mı?” diye sordum.
                        İmam (a.s); “Evet” dedi ve ekledi: “Vallahi öyle bir oğlum olacak ki, yeryüzünü adaletle dolduracak, ama şimdi değil.”


                        __________
                        (Fusul’ul-Mühimme, s. 288)
                        "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                        Yorum


                          #42
                          Ynt: İmam Hasan Askeri’nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                          13- Yalancı Sail (Dilenci)

                          [color=purple]
                          İsmail b. Muhammed b. Ali şöyle diyor:
                          İmam Hasan Askeri (a.s)’ın yolu üzerinde oturdum, gelip geçerken muhtaç olduğumu ve yemin ederek hiçbir şeyim; ne bir dirhem, ne bir sabahlık ve ne de akşamlık bir lokma yiyeceğim olmadığını söyledim.
                          Buyurdular: “İki yüz dinar toprağın altında sakladığın halde Allah adına yalan yere yemin mi ediyorsun? Sana bir şey vermemek için de bunu söylemedim.”
                          Hazret hizmetçisini çağırarak; “Ne varsa ona ver” dedi.
                          Hizmetçi yüz dinar bana verdi. Daha sonra Hazret bana dönerek şöyle buyurdu: “Sen çok şiddetli muhtaç olduğun bir günde, toprakta sakladığın paralarından mahrum olacaksın.”
                          İmam (a.s) doğru buyurmuştu. Zira iki yüz dinar toprakta saklamıştım ve kendi kendime; “Bu para bize bir destek olsun, ona muhtaç olduğum zaman harcarım” demiştim. Bir gün şiddetli bir şekilde ihtiyacım oldu, rızk kapıları yüzüme kapandı, parayı koyduğum yere gidip toprağı bir kenara ittiğimde, bir de baktım ki, para çalınmış. Oğlum onun yerini öğrenip alıp kaçmıştı. O paradan hiçbir şey elime geçmedi.
                          _______
                          (Usul-u Kafi, c. 1, s. 509, h. 14)color]



                          "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                          Yorum


                            #43
                            Ynt: İmam Hasan Askeri’nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                            14- “Zalimun li nefsihi” Ayetindeki Zalimden Maksat Kimdir?

                            Ebu Haşim şöyle diyor:
                            İmam Hasan Askeri (a.s)’dan şu ayetin; “Sonra bu kitabı kullarımızdan seçtiğimiz kimselere miras bırakmışızdır. Onlardan kimi kendi nefsine zulmeder, kimi orta davranır, kimi de Allah’ın izniyle iyiliklere koşar. İşte büyük lütuf budur”(1) anlamını sordum.
                            Buyurdular: “Âl-i (veya ümmet-i) Muhammed (s.a.a)’den olan halkın tüm tabakası, zamanın İmamını tanımadıkları kimseye karşı zalimdirler.”
                            Ebu Haşim diyor:
                            Bu sözleri duyduktan sonra, “Allah, Muhammed Ehlibeytine, ne kadar yüce bir makam ve azamet bahşetmiştir” diye düşündüm. Kendimi tutamayıp ağladım.
                            Sonra Hazret şöyle buyurdular:
                            “Onların Allah yanındaki azamet ve şanları, senin aklından geçenden daha yüce ve daha büyüktür. O halde Allah’a hamd et. Allah seni, bu habl’ul-metin (sağlam ip) olan Ehlibeyt’in ipine sarılanlardan etsin. Kıyamet günü herkes kendi imamlarıyla çağrıldıklarında sen onlarla haşir olup onlara tabi olanların zümresinden sayılacaksın. Ey Ebu Haşim, seni hayır üzerinde olmakla müjdeliyorum.”(2)
                            _________________

                            1 - Fatır: 32
                            2 - Keşf’ul-Ğumme, c. 2, s. 418
                            "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                            Yorum


                              #44
                              Ynt: İmam Hasan Askeri’nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri

                              15- Neden Kadınlar Erkeklerin Yarısı Kadar Miras Alıyorlar?

                              Ebu Haşim şöyle rivayet ediyor:
                              Bir gün İmam Hasan Askeri (a.s)’ın meclisindeydim. Ebu Muhammed Cuhfeki, O Hazretten; “Kadınların güçsüz ve miskin olmalarına rağmen onların mirastan bir pay, erkeklerin ise iki pay almalarının sebebi nedir?” diye sordu.
                              Hazret buyurdular: “Çünkü kadınlara cihat farz kılınmamış, nafaka da onların üzerine değildir; hatta onların katığı da erkeklerin üzerinedir. Ama erkeklere cihat farzdır, ailelerinin nafakasını vermek zorundadırlar.”
                              Ebu Haşim diyor: O anda İbn-i Ebi’l-Evca’nın İmam Sadık (a.s)’a aynı soruyu sorduğu ve aynı cevabı aldığı aklıma geldi.
                              Hazret buyurdular: “Evet, İbn-i Ebi’l-Evca, Hz. Sadık (a.s)’dan aynı soruyu sormuştu, bizim cevabımız aynıdır. Bizim herhangi birimize soru sorulsa, mesele aynı olursa hepimizin cevabı aynı olur, bizim öncekimizle sonrakimizin arasında fark yoktur. Bizim hepimizin ilim ve hükmü aynı seviyededir. Ancak Allah Resulü ve Hz. Ali’nin fazilet ve makamları daha çok ve daha yücedir.”
                              _________
                              (Keşf’ul-Ğumme, c. 2, s. 420 )
                              "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                              Yorum


                                #45
                                Ynt: İmam Hasan Askeri’nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri


                                İBRETLİ ÖYKÜLER

                                1- Filozof Ve Kararı!

                                Irak’ın ünlü filozofu “İshak-i Kindi” zamanın birinde, kendi zannıca Kur’an’ın çelişen ve mütenakız ayetleri hakkında bir kitap yazmayı düşündü! Bu işi yapması için evinde oturup bir şeyler yazmakla meşgul oldu.
                                Bir gün onun öğrencilerinden biri İmam Hasan Askeri (a.s)’ın huzuruna vardı.
                                İmam (a.s),“Acaba sizin aranızda üstadınızı, Kur’ân hakkında başlattığı işten alıkoyabilecek yiğit birisi var mıdır?”dedi.
                                Öğrenci, “Biz onun öğrencilerindeniz, onun bu işi veya diğer işleri hakkında onu nasıl bu işten vazgeçirebiliriz?”
                                İmam (a.s), “Sana öğretmek istediğim şeyi üstadının yanında yapmaya hazır mısın?”dedi.
                                Öğrenci, “Evet” dedi.
                                İmam (a.s), “Onun yanına git, ona karşı çok sıcak ve şefkatli davran; öyle ki artık birbirinize ünsiyet etmiş olasınız. Yapmak istediği işlerde ona yardımcı ol. Tam samimi olduğunuzda ona de ki: “Aklıma bir soru takılmıştır, onu söylemek için izninizi istiyorum, zaten sizin gibi birisinden bu izin beklenmektedir." Daha sonra şöyle de: “Eğer bu Kur’anın yaratıcısı senin yanına gelip de; Benim bu sözden maksadım senin düşündüğün mana değildir." derse nasıl olur?”
                                Üstat sana, “Evet, böyle bir şey diyebilir?” diyecektir. Çünkü üstadın senin ne söylediğini çok iyi anlıyor. Cevap verdiğinde ona de ki: “Sen Kur’an’ın maksadını nereden anladın? Şayet sizin zannettiğiniz gibi değildir !”
                                Öğrenci İmamdan bu sözleri öğrendikten sonra filozofun yanına gitti. İmam’ın buyurduğu gibi ilk önce onunla samimi ve dost olmaya çalıştı, daha sonra İmam’ın ona öğrettiği sözü üstada söyledi. Bu söz onu çok etkiledi. Öğrenciye: “Dediğin sözü bir kez daha tekrarla” dedi. O da söylemiş olduğu sözü tekrarladı.
                                Filozof, biraz düşündükten sonra şöyle dedi: “Söylediğin söz, lügat (sözcük) açısından mümkündür, bakış açısından da dikkate şayandır.”
                                Başka bir rivayete göre filozof ona şöyle dedi: “Allah aşkına söyle bakalım, bu sözü kimden öğrendin?”
                                Öğrenci ilk önce o sözün kendi sözü olduğunu söyledi. Ama filozofun ısrarıyla gerçeği söyleyerek "İmam Hasan Askeri’den öğrendim." dedi.
                                Filozof sonra şöyle dedi:
                                “Şimdi doğruyu söyledin. Çünkü böyle bir sözü o aileden başkası söyleyemez.” Filozof daha sonra, yazdığı bütün şeyleri yakmalarını emretti!

                                _________
                                (Bihar’ul-Envar, c. 50, s. 311)
                                "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X