Ynt: İmam Hasan Askeri’nin (a.s) Hayatı, Fazileti, Siresi ve Sözleri
4- Hz. Mehdi (a.f)'in Doğum Haberi
Allame Meclisi Cila'ul-Uyun adlı eserinde şöyle yazıyor:
İmam Cevad (a.s)'ın kızı Hekime Hatun şöyle diyor:
"Kardeşim oğlunun (İmam Hasan Askeri -a.s-) yanında oturmuştum. Gün batımında hizmetçime; "Elbiselerimi getir gidelim" dedim.
- İmam buyurdu: "Hala, bu gece gitme! Bu gece değerli bir çocuk dünyaya gelecek, ALLAH Teala yeryüzünü, küfür ve dalaletin yaygınlaşmasıyla öldükten sonra, O'nun vesilesiyle ilim, iman ve hidayetle diriltecektir."
- Arzettim: "Efendim! Bu çocuk kimden doğacak?"
- İmam (a.s); "Nercis'ten" dedi.
Ben hemen kalkıp Nercis'i kontrol ettim, ama onda hamilelikten bir alamet görmedim. Bu durumu Hazrete arzettiğimde, gülümseyerek şöyle buyurdu:
"Sabaha karşı hamilelik alametleri görülecektir. Onun örneği, Hz. Musa'nın annesinin örneği gibidir; doğum zamanına kadar kendisinde hiçbir değişiklik görülmedi ve hiç kimse ondan muttali olmadı. Zira Firavun, Hz. Musa'yı ele geçirmek için hamile kadınların karınlarını yardırıyordu. Bu çocuğun durumu da aynen onun durumu gibidir."
Hekime Hatun şöyle diyor: Nercis'in yanına giderek bu durumu ona anlattım, o da kendisinde böyle bir şey hissetmediğini söyledi. Velhasıl, gece orada kaldım, iftar ettim ve Nercis'in yanında yattım. Her saat kalkıp ona bakıyordum, o ise çok rahat yatmıştı. Her saat geçtikçe şaşkınlığım artıyordu. Bu gece diğer gecelere oranla daha erken dua ve ibadet etmeye kalktım. Ben gece namazını kıldım. Vetr namazına yetiştiğimde Nergis de uykudan kalkarak gidip abdest aldı ve gece namazını kıldı.
Bu esnada Hazret odasından şöyle seslendi: "Şüphe etme, vaktine az kalmış."
Az sonra Nercis'te ıstırap gördüm. Onu tutarak ALLAH'ın adını zikrettim. İmam (a.s) bana hitaben; "İnna enzelna suresini ona oku" buyurdu.
O sureyi okumaya başlayınca, anne karnındaki çocuğun da benimle bu sureyi okuduğunu duydum. Sonra bana selam verdi. Ben çok korktum. İmam (a.s) seslenerek: "ALLAH'ın kudretine şaşırma. Hak Teala bizim çocuklarımızı hikmetle konuşturur, büyüklük çağında ise bizi yeryüzünde kendinin hücceti kılar."
İmam (a.s)'ın sözü tamamlanınca, Nercis gözümden kayboldu. Sanki aramıza bir perde çekildi. Bu durumu görünce, İmama doğru koştum.
İmam (a.s); "Ey hala, geri dön, onu kendi yerinde bulacaksın" diye buyurdu.
Döndüğümde artık perde kalktı, Nercis'te gözümü kamaştıran bir nur gördüm. Hz. Sahib'uz-Zaman da, kıbleye doğru secdeye kapanıp işaret parmağını göğe kaldırarak şöyle diyordu:
"Eşhedü en lâ ilâhe illellah, vahdehu lâ şerike leh ve enne ceddî Resulullah ve enne ebî Emir'el-Müminine vasiyy-i Resulillah."(1)
Sonra İmamların isimlerini teker teker saydı; kendisine yetiştiğinde ise şöyle dedi: "ALLAHumme enciz lî va'dî ve etmim lî, emrî ve sebbit vat'etî ve emle'il-arza bî, adlen ve kısta." (2)
O günün ümidiyle.(3)
_________________
1 - "Şehadet ederim ki, ALLAH'tan başka bir ilah yoktur; O tektir, ortağı yoktur ve ceddim ALLAH'ın elçisidir ve babam Emir'ul-Müminin Resulullah'ın vasisidir."
2 - "Alah'ım, vademi gerçekleştir; emrimi (işimi) tamamla; ayaklarımı sabit kıl; yeryüzünü benim vesilemle adaletle doldur."
3 - Cila'ul-Uyun, s. 523
4- Hz. Mehdi (a.f)'in Doğum Haberi
Allame Meclisi Cila'ul-Uyun adlı eserinde şöyle yazıyor:
İmam Cevad (a.s)'ın kızı Hekime Hatun şöyle diyor:
"Kardeşim oğlunun (İmam Hasan Askeri -a.s-) yanında oturmuştum. Gün batımında hizmetçime; "Elbiselerimi getir gidelim" dedim.
- İmam buyurdu: "Hala, bu gece gitme! Bu gece değerli bir çocuk dünyaya gelecek, ALLAH Teala yeryüzünü, küfür ve dalaletin yaygınlaşmasıyla öldükten sonra, O'nun vesilesiyle ilim, iman ve hidayetle diriltecektir."
- Arzettim: "Efendim! Bu çocuk kimden doğacak?"
- İmam (a.s); "Nercis'ten" dedi.
Ben hemen kalkıp Nercis'i kontrol ettim, ama onda hamilelikten bir alamet görmedim. Bu durumu Hazrete arzettiğimde, gülümseyerek şöyle buyurdu:
"Sabaha karşı hamilelik alametleri görülecektir. Onun örneği, Hz. Musa'nın annesinin örneği gibidir; doğum zamanına kadar kendisinde hiçbir değişiklik görülmedi ve hiç kimse ondan muttali olmadı. Zira Firavun, Hz. Musa'yı ele geçirmek için hamile kadınların karınlarını yardırıyordu. Bu çocuğun durumu da aynen onun durumu gibidir."
Hekime Hatun şöyle diyor: Nercis'in yanına giderek bu durumu ona anlattım, o da kendisinde böyle bir şey hissetmediğini söyledi. Velhasıl, gece orada kaldım, iftar ettim ve Nercis'in yanında yattım. Her saat kalkıp ona bakıyordum, o ise çok rahat yatmıştı. Her saat geçtikçe şaşkınlığım artıyordu. Bu gece diğer gecelere oranla daha erken dua ve ibadet etmeye kalktım. Ben gece namazını kıldım. Vetr namazına yetiştiğimde Nergis de uykudan kalkarak gidip abdest aldı ve gece namazını kıldı.
Bu esnada Hazret odasından şöyle seslendi: "Şüphe etme, vaktine az kalmış."
Az sonra Nercis'te ıstırap gördüm. Onu tutarak ALLAH'ın adını zikrettim. İmam (a.s) bana hitaben; "İnna enzelna suresini ona oku" buyurdu.
O sureyi okumaya başlayınca, anne karnındaki çocuğun da benimle bu sureyi okuduğunu duydum. Sonra bana selam verdi. Ben çok korktum. İmam (a.s) seslenerek: "ALLAH'ın kudretine şaşırma. Hak Teala bizim çocuklarımızı hikmetle konuşturur, büyüklük çağında ise bizi yeryüzünde kendinin hücceti kılar."
İmam (a.s)'ın sözü tamamlanınca, Nercis gözümden kayboldu. Sanki aramıza bir perde çekildi. Bu durumu görünce, İmama doğru koştum.
İmam (a.s); "Ey hala, geri dön, onu kendi yerinde bulacaksın" diye buyurdu.
Döndüğümde artık perde kalktı, Nercis'te gözümü kamaştıran bir nur gördüm. Hz. Sahib'uz-Zaman da, kıbleye doğru secdeye kapanıp işaret parmağını göğe kaldırarak şöyle diyordu:
"Eşhedü en lâ ilâhe illellah, vahdehu lâ şerike leh ve enne ceddî Resulullah ve enne ebî Emir'el-Müminine vasiyy-i Resulillah."(1)
Sonra İmamların isimlerini teker teker saydı; kendisine yetiştiğinde ise şöyle dedi: "ALLAHumme enciz lî va'dî ve etmim lî, emrî ve sebbit vat'etî ve emle'il-arza bî, adlen ve kısta." (2)
O günün ümidiyle.(3)
_________________
1 - "Şehadet ederim ki, ALLAH'tan başka bir ilah yoktur; O tektir, ortağı yoktur ve ceddim ALLAH'ın elçisidir ve babam Emir'ul-Müminin Resulullah'ın vasisidir."
2 - "Alah'ım, vademi gerçekleştir; emrimi (işimi) tamamla; ayaklarımı sabit kıl; yeryüzünü benim vesilemle adaletle doldur."
3 - Cila'ul-Uyun, s. 523
Yorum