Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


    Her gün aşura! Her yer Kerbela.

    Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

    Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

    İmam Hüseyin (a.s.):
    470

    İkinci Delil konumu:
    1

    Kur’an’ın tahrif olmadığını bildiren hadislerden biri de Müslümanlar arasında mütevatir olarak nakledilen ‘’SAKALEYN’’ hadisi ile Hz. Peygamber (s.a.v.) Zamanında Kur’an’ın hatmolma konusunda yapıldığını gösteren kaynakların var olmasıdır. Bu konu ve meseleler hakkında da Hz. Resulullah (s.a.v.)’de şöyle buyurmaktadırlar:

    ‘’Ben aranızda iki değerli emanet bırakıyorum; biri hidayet ve nur dolu olan Allah’ın anayasası hüküm kuralları ve hükmü hukuk kanunlarıdır. Sizler ona sarılın ve amel ediniz. (Burda Kur’an hakkında birçok tavsiyelerde bulunmuşlardr.) Diğeri ise Benim (itretim) yani Ehl-i Beyt’indir.

    Sizi Allah’a yemin veriyorum Ehl-i Beyt’imin haklarını koruyunuz. (Bu cümleyi üç kez tekrarlanmıştır.) ‘’Sünen-i Dârimi, cild. 2, sayfa. 431-432. Bu hadisin kaynağı fazla olduğundan burada zikredemiyoruz. Bkz: el-Gadir, Sekaleyn Hadisi bölümü.’’

    Nakledilen bazı hadisler Resul-i Ekrem (s.a.v)'in zamanında Kur'an'ın hatmolunduğunu ispatlamaktadır. Şimdi bunlardan bazı örnekler verelim.

    Resulullah (s.a.v), Abdullah b. Amr b. As'a Kur'an'ı yedi gecede veya üç günde hatmetmesini buyurdu. Halbuki o Kur'an'ı her gece hatmediyordu. Bu olay Ehl-i Sünnet hadis kitaplarında çok meşhurdur. (Sahih-i Buhari, c.3, s.151-152; Tefsir. İbn-i Kesir, c.4, s.49; Kenz-ul Ummal c.1, s.451)

    Muhammed b. Ka'b el-Kurazi'den şöyle naklolunuyor: "Hz. Resulullah (s.a.v)'ın zamanında Kur'an'ı hatmedenlerin içinde İmam Ali b. Ebi Talib (a.s), Osman b. Affan ve Abdullah b. Mesud da vardı." (el-Cami-ul Ahkam-il Kur'an, c.1, s.58; Kenz-ul Ummal, c.2, s.374)

    Biz Kuran ve Ehl-i Beyt araştırmaları olarak daha önceki çalışmalarımızda bu gibi meselelere fazlasıyla değinmiş bu konu konumu hakkında ‘’Sakaleyn’’ hadisi ve ‘’El-Gadir-i Hum’’ bölümünde sayısız kaynak ve belgeleriyle sergilemiştik.

    Resulullah (s.a.v) Saad b. Münzir'e Kur'an'ı üç merhalede okumasını emretti. (el-İtkan, c.1, s.72-104; Tefsir-i İbn-i Kesir, c.4, s.49; Feth-ul Bari, c.9, s.49; Muhazirat Rağib, c.2, cüz.4, s,436; Mecma-uz Zevaid, c.7, s.171) Yazan. imam Dikmen

    Yorum


      Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


      Her gün aşura! Her yer Kerbela.

      Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

      Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

      İmam Hüseyin (a.s.):
      471

      İkinci Delil konumu: 2

      Kur’an’a sarılmanın anlamı, Kur’an’dan nur ve hidâyet almaktır. Hz. Emir’ül-Mü’minin İmam Ali (a.s.9 bu konuda şöyle buyurmaktadırlar:

      Ve yine ‘’Sana Allah’ın kitabına amel etmeni tavsiye ediyorum. Zira O, sağlam bir ip, yanan (nurlu) bir meşâle, kesin şifâ veren, suyu tatlı bir kaynak, ona sarılanları tüm kötülük ve tehlikelerden koruyan ve kurtaran, düzeltilmesi gerekmeyen, kendisinde yanlış olmayan onu çok dinlemek ve ona çok başvurmakla eksilmeyen bir kitaptır.

      Bu öyle bir kitaptır ki ona uygun olarak konuşan doğru şöyleyen ve onunla amel eden kimse herkesin öncüsüdür (Rebî’ül-Ebar, cild. 2, sayfa. 80.) ve yine

      ‘’Bu Kur’an aldatmadan nasihat eden sapıklığa düşürmeden hidayet eden ve doğruyu söyleyen bir kitaptır. Onunla oturan şahıs hidayete yaklaşır, sapıklığa düşmekten uzaklaşır. Kur’an’la olan kimse hiçbir şeye ihtiyaç duymaz.

      Ama ondan uzaklaşan kimse, her şeye ondan uzaklaştığı miktarda muhtaç olur, kendi dertlerinizi Kur’an’la tedavi edip zorluklarda ondan yardım dileyiniz. Zira Kur’an, küfür, nifak ve sapıklık gibi büyük hastalıklara şifâ verendir.’’ (Ravzat’ul-Ahbâr, cild. 1, sayfa. 7.)

      Resulullah (s.a.v) Kays b. Ebi Sa'sa'ya, Kur'an'ı 15 merhalede okumasını emretti. (el-İtkan, c.1, s.72-104; Tefsir-i İbn-i Kesir, c.4, s.49; Muhazirat Rağib, c.2, cüz.4, s,436)

      Şeyh Saduk, Kur'an-ı Kerim'in tahrif olmadığına delil olarak; Kur'anın hatminin sevabı, Kur'an'ın bir gecede okunması ve Kur'an'ın üç günden az bir sürede hatmolunmasını nehyeden hadisleri göstermektedir. (Muhaccet-ul Beyza, c.2, s.264; en-Neşr, c.2, s.445-447)

      Hz. Resulullah (s.a.v)'tan şöyle rivayet ediliyor: "Allah kullarından birisi Kur'an'ı hatmettiği zaman, hatimden sonra 70 bin melek ona selam gönderir." (Kenz-ul Ummal, c.1, s.454)

      Yine Hz. Peygamber (s.a.v)'den şöyle naklediliyor: "Kur'an'ı hatmedenin duası kabul olur." (Kenz-ul Ummal, c.1, s.453 ve 461; en-Neşr fil-Karaat-i Kur'an, c.2, s.453)

      "Melekler, Kur'an'ı hatmeden kimseye sabahtan akşama kadar selam gönderirler. Eğer Kur'an'ı akşam üstü hatmederse melekler akşamdan sabaha kadar ona selam gönderirler." (Kenz-ul Ummal, c.1, s.461)

      "Kur'an'ı yedi merhalede okuyan kimse mukarreblerin amelini yapmış olur. Beş merhalede okuyan sıddıkların amelini yapmış olur." Yazan. imam Dikmen

      Yorum


        Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


        Her gün aşura! Her yer Kerbela.

        Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.


        Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

        İmam Hüseyin (a.s.):
        472

        İkinci Delil konumu: 3

        Cabir b. Abdullah şöyle naklediyor: "Kur'an'ı okuyan ve toplayanın duası Allah katında kabul olur." (Mecma-uz Zevaid, c.7, s.162-163)

        Ve yine şöyle buyuruyor:

        ’’Kur’an’ın zahiri güzel, bâtını ise derindir. Hayret edilecek mucizeler tükenmez ve yeniliği asla sona ermez. Karanlıklar yalnız onunla aydınlığa kavuşur. (Rabî’ul-Ebrar, cild. 2, sayfa. 80.)

        Hz.Peygamber (s.a.v)'den şöyle rivayet ediliyor: "Kur'an-ı hatmettikten sonra şöyle dua edin; Allah'ım kabirdeki vahşetimde onu benimle birlikte kıl." (Kenz-ul Ummal, c.1, s.461)

        Hz. Peygamber (s.a.v) Kur'an'ı hatmettiği zaman ailesini yanına çağırır ve dua buyururdu. (Kenz-ul Ummal, c.2, s.226; Mecma-uz Zevaid, c.7, s.172)'de şöyle diyor: "Enes b. Malik her zaman böyle yapardı."

        Ve yine diğer bir hadislerinde şöyle nakledilmektedirler:

        ’’Kur’an’da geçmişlerin haberi geleceklerin mukadderatı ve sizin aranızda uygulayacağınız hükümler mevcuttur.’’ (Ravzat’ul-Ahbâr, cild. 1, sayfa. 7.)

        Hz. Resulullah (s.a.v.9’den şöyle nakledilmiştir:

        ’’Siz Kur’an’a sarıldıkça (bağlı oldukça) sapıklığa düşmeyeceksiniz. (Musannef-u İbn-i Ebî Şeybe, cild. 10, sayfa. 505. Aynı kitabın düpnotunda, Sünneni İbn-i Mace, sayfa. 228’den nakledilmiştir.)

        "Kur'an okumaya başlandığında Fatihat-ul Kitab'ın yani (Fatiha suresi) okunmasına şahid olan kimse, Allah yolundaki fetihe şahid olan kimse gibidir.

        Ve onun hatmedildiğine şahid olan da ganimetlere tanık olan kimse gibidir." (Kenz-ul Ummal, c.1, s.482-483) Yazan. imam Dikmen

        Yorum


          Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


          Her gün aşura! Her yer Kerbela.

          Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

          Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

          İmam Hüseyin (a.s.):
          473

          İkinci Delil konumu: 4


          Resulullah (s.a.v) Kur'an'ı hatmettikten sonra şöyle buyururdu: "Allah'ım, Kur'an'ın hürmetine bana merhamet et." (el-Burhan (Zerkeşi), c.1, s.475; Delail-un Nübüvvet Ven-Neşr, c.2, s.464)

          Resul-i Ekrem (s.a.v) buyuruyor ki: "Kur'an'ı yedi (gün veya merhale) den çok okumayın. (en fazla yedi günde bitirin)" (el-Burhan (Zerkeşi), c.1, s.470-471)

          Resulullah (s.a.v) Kur'an'ı hatmettikten sonra her zaman onun evvelinden beş ayet daha okurdu. (Nevadir-ul Usul, s.334-335)

          Bütün bu hadisler Kur'an'ı Hz. Peygamber (s.a.v)'in zamanında toplatıldığını, başlangıç ve sonunun belli olduğunu ortaya koymaktadır.

          İbn-i Abbas, Kur'an'ı Ubey'in yanında okudu ve Kur'an'ı hatmettikten sonra ona şöyle dedi: "Fatiha ve Bakara suresinden beş ayet daha oku. Çünkü Kur'an'ı Peygamber (s.a.v)'in yanında hatmettiğimde bana böyle yapmamı buyurmuştu." (en-Neşr, c.2, s.440-441)

          Taberi şöyle diyor: "Abdullah b. Mes'ud, Ubey b. Kaab ve diğer bir grup sahabe Kur'an'ı bir çok defa Resulullah (s.a.v)'ın huzurunda hatmetmişlerdi." (Mecma-ul Beyan, c.1, s.15; İzhar-ul Hak, c.2, s.90)

          Resulullah (s.a.v)'ın her zaman Kur'an'ı hatmettikten sonra ayakta dua ettiği nakledilmiştir. (en-Neşr, c.2, s.464-465)
          Bu hadisler Kur'an-ı Kerim'in, Resulullah (s.a.a)'ın sağlığında bir araya toplandığı, başlangıç ve sonunun da belli olduğunu göstermektedir.

          Bütün bu hadisler rivayetlerin ilkeleri çerçevesinde bizlere ulaşan sağlam delillerle hadislerin, açıkça Kur’an’ın tahrif olmadığı anlaşılmaktadır. Çünkü tahrif olunmuş ve yanlışla dolu olan bir kitabın başkasını doğru kanunlara ve yönetmenlik idare şekillerine ulaştırması mümkün olmayan bir gerçektir. Yazan. imam Dikmen

          Yorum


            Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


            Her gün aşura! Her yer Kerbela.

            Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

            Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

            İmam Hüseyin (a.s.):
            474

            Kur’an’ı Yazma Konularında ki, Sağlam Deliller Konumu:
            1

            Çeşitli müteseffirler değişik açıklamalarda bulunduklarının temel neden ve niteliklerinden biride Kur’an yazılımı konusunda fikir aynı noktada birleşmesidir. Her ne kadar değişik şekillerle Kur’an toplama konusunda değişik fikirler varsa da sonunda sahih hadis kaynaklarında Kur’an’ın Hz. Peygamber (s.a.v.)’ın zamanında bir araya getilirmiş ve yazılmış olmasıdır.

            Hatib-i Bağdadî’nin, hadis yazılımının câiz olduğunu güçlendirmek için Kur’an’a istinad ederek şöyle bir açıklamada bulunmaktadırlar: ’’Kur’an, bir şeyin yazılmaması sebebiyle yok olmamasıdan korkulduğunda onun yazılmasını emretmiştir.

            Bundan hadis yazılımının gerekliliğini de anlıyoruz. Zira hadis de yazılmadığı takdirde zayi olup yok olacaktır.’’ Daha sonra şu ayet ilkelerle görüşünü güçlendirmeğe çalışmıştır:

            ’’Ey iman edenler, belirli bir sure için birbirinize borç verdiğiniz zaman onu yazın.’’ (Bakara Suresi. 282.ci ayet ilkesi.)
            ’’De ki: Musa’nın insanlara bir nur ve hidayet olarak getirdiği ve sizin de (parça parça) kağıtlar üzerinde yazılı kılıp (bir kısmını) açıkladığınız ve çoğunu gözardı ettiğiniz kitabı kim indirdi?’’ (En’âm Suresi. 91.nci ilke.)

            ’’Eğer doğru söylerseniz, öyleyse getrin kitabınızı. Yani anayasanızı.’’ (Saffat Suresi. 157.) ’’Takyid-ul İlm, sayfa. 71.’’
            Tahavî şöyle nakletmektedirler: Hadis yazılımının câiz oluşu kabullenmeye daha uygundur.

            Zira Allah’u Teala şöyle buyurmaktadırlar: ’’Onu (borcu) az olsun, çok olsun, süresiyle birlikte yazmaya üşenmeyin.’’ (Bakar Suresi. 282 ayet ilkesi.)

            Allah’u Teala, gelecekte ihtilafa düşülmemesi için borcu yazmaya emretmişlerdir; buna göre, korunması borctan daha zor ve önemli olan ilmin sonradan ihtilaf düşülmemesi için yazılması daha gereklidir. ’’Ebu Hanife’’ diğer bir kişi ise yine aynı şahısın olduğunu kayd ederler ’’Ebu Yusuf’’ ve ’’Muhammed ibn-i Hasan-i Şeybani’nin de görüşü budur.’’

            Bu açıdan eğer Kur’an’ın ayet ilkeleri doğrultusunda yazılması emredilmemiş olsaydı ki birinci halife Ebu Bekir tarafından sahabeye Kur’an’ın ismini değiştirin diyemezdi. Çünkü bu konu ve meseleler hakkında sayısızca elimizde delil mevcuttur. Yazan. imam Dikmen

            Yorum


              Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


              Her gün aşura! Her yer Kerbela.

              Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

              Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

              İmam Hüseyin (a.s.):
              475

              Kur’an’ı Yazma Konularında ki, Sağlam Deliller Konumu: 2


              Kur'an-ı Kerim'in toplanma veya yazılma konularındaki gerçeklerin Hz. Resulullah (s.a.v)'ın hayatında toplandığını ortaya koyan delillerin bazı önemlilerinden bir kısmıda olsa burada delil olarak açıklamaya çalışacağız:

              Kur'an'ın, Peygamber (s.a.a)'in ümmeti için bir delil olduğu, onun davetinin esasını oluşturduğu ve Allah Teala tarafından nazil olan emirlerin bulunduğu bir kitap olduğu gerçeğini göz önüne aldığımızda, Hz. Resulullah (s.a.v), eğer Kur'an'ın toplanmasına önem vermeyip ayetleri düzenlemeden bıraksaydı, okunmasını emretmeseydi ve arapların kıraatlarından caiz olanını, caiz olmayan kıraatlardan ayırmasaydı, şüphesiz bu iş hikmet ve maslahata düşüncelerine ters düşerdi.

              Bu mesele hakkında Belhi ve Seyyid b. Tavus'un dediği gibi bu müsamahayı normal bir sahıs veya bir müslümanın yapması düşünülemezken, Hz. Resulullah (s.a.v)'ın böyle bir şey yaptığı nasıl düşünülebilir. (Saad-us Suud, s.192-193)

              Ve yine bu mesele hakkında Ehl-i Sünneten İmam Şerefuddin şöyle diyor: "Hz. Peygamber (s.a.v)'i Hatem-ul Enbiya olarak tanıyan ve onu Allah ve Kur'an'a önem verme hususuna Allah'ın kullarına en büyük öğütçü olduğunu, onun ümmetin geleceğini düşünen, ileri görüşlü olduğunu ve hikmetin doruğunu bilen herkes Resulullah (s.a.v)'ın Kur'an'ı dağınık ve birbirinden ayrı olarak bırakıp gitmesinin imkansız olduğunu itiraf edecektir." (Ecvibet-ul Mesail, s.31)

              Hz.Resulullah (s.a.v)'ın zamanında vahyi yazan katiplerinin olduğundan hiç kimse şüphe edemez. Hz. Resulullah (s.a.v), o katipleri sırf bu iş için görevlendirmişti. Bu meseleler hakkında islam Tarihçiler bu katiplerin adlarını yazmış, bazıları onların sayısının 42'ye uluştığını söylemişlerdir." (el-Vezra vel-Kitap, s.12-13; Es-Siret-ul Halebiyye, c.3, s.326-327; Tecarib-ul Umem, c.1, s.161-162; el-Bidaye ven-Nihaye, c.7, s.339; Buhus-un fi tarih-il Kur'an ve Ulumih (Vahiy kitabı bölümü); Feth-ul Bari, c.9-19 ve 20 (Zeyd b. Sabit'in yaşantısını anlatırken); Sıfat-us Safve, c.1, s.704.)

              Burda önemli bir Not: Baglani "Hz. Peygamber (s.a.v)'in zamanında Kur'an'ın toplanışı" hakkında ki adlı eserinde Hz. Peygamber (s.a.v)'in Kur'an'a yani vahy "Kitap" ismini koyduğunu söylemiştir. (Ukzubet-u Tahrif-il Kur'an, s.18)

              İslamTarihçi kitaplarının dışında bir çok hadisde bu gerçeği açıklamıştır. Allah Teala'nın buyurduğu "Allah'tan gönderilmiş bir elçi (ki) tertemiz sahifeleri okumaktadır." (Beyyine suresinin. 2) ayeti ilkesinde de Kur'an'ın sahifeler üzerinde bir araya toplandığına değinmektedir.

              Kur'an'ın yazıldığına dair hadislerden bazılarını hem çalışmalarımızın başında ve hemde bundan sonra vereceğimiz kaynaklarka aşağıda nakledeceğiz. Yazan. imam Dikmen

              Yorum


                Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                İmam Hüseyin (a.s.):
                476

                Kur’an’ı Yazma Konularında ki, Sağlam Deliller Konumu: 3


                Ve yine bu meseleler ve konular hakkında ki görüşlerden Zeyd b. Sabit'ten şöyle naklediliyor: "Ben Resulullah (s.a.v)'e gelen vahiyleri yazardım. O vahyi ağır şartlar altında alırdı...

                Sonra ben (yazmak için) bir şey getirirdim. Peygamber söyler ben de yazardım... (Vahyi) Yazdıktan sonra Peygamber (s.a.v.) "Oku" diye buyururdu. Eğer bir yanlışlık olduysa, onu kendileri düzeltir, sonra da halka verirlerdi." (Mecma-uz Zevaid, c.1, s.152; Tarih-ul Kur'an (Sağir), s.80)

                Bu hadis, Kur'an ayetlerinin yazılışını Peygamber (s.a.v)'in bizzat kendileri yakından takib ederek kontrol altında tuttuğunu ve onlarda yapılan yanlışlıkları düzelttiğini ortaya koymaktadır.

                Hz. Peygamber (s.a.v), ne zaman Vahy nazil olsa Zeyd veya bir başkasını çağırır, onu yazmasını emrederdi. (Delail-un Nübüvve (Beyhaki), c.1, s.242)

                Diğer bir açıdan değişik bir şahsiyetten olan Beurra, Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.v)'in kendisine şöyle buyurduğunu nakleder: "Zeydi çağırın, yazım araç gereçleriyle yanıma gelsin. Zeyd geldi ve Peygamber (s.a.v) ona buyurdu ki:

                Yaz "Mü'minlerden özrü olmaksızın oturanlar ile, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla cihad edenler eşit değildir." (Nisa suresi. 95 ayet ilkesi.) (Tehzib-u Tarih-i Dimaşk, c.5, s.447; Sahih-i Buhari, c.3, s.145; Feth-ul Bari, c.9, s.20; el-Bidaye ven-Nihaye, c.7, s.347)

                Bu değerli çalışmalar hakkında ve hatta bir çok hadise: "Cebrail (a.s) daima bunu (ayet yada sureyi) falan yere koyun derdi." (Kitab-ut Te'vil, c.1, s.8; Menahil-ul İrfan, c.1, s.24; Mebahis-un fi Ulum-il Kur'an, s.142; el-İtkan, c.1, s.62)
                İslam ulemaları için ve İslam sahabelerin için ve Kuran ve Ehl-i Beyt kişiliğine sahip olan değerli İbn-i Abbas şöyle diyor: "Resulullah (s.a.v)'e vahiy inince onu yazması için birini çağırırdı.

                Sonra da; "Bu ayeti falan sureye yerleştirin, çünkü filan konu orada zikrolunmuştur" diye buyururdu. (el-Cami-us Sahih (Tirmizi), c.5, s.272; Tarih-i Yakubi, c.2, s.43; el-İtkan, c.1, s.62; el-Burhan (Zerkeşi), c.1, s.241; et-Temhid, c.1, s.213; Tarih-ul Kur'an (Sağir) s.81, (Medhal-un ilel-Kur'an-ı Kerim'den naklen, s.34) ve Menahil-ul İrfan, c.1, s.240)'da ise ibare şöyledir: "Bu sureyi falan konunun zikredildiği yere koyun." Yazan. imam Dikmen

                Yorum


                  Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                  Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                  Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                  Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                  İmam Hüseyin (a.s.):
                  477

                  Burda açıklanması gereken bir çok noktada önem taşıyan hadisler konumu:


                  1- Kur'an'ın yazılmasına Mekke'de başlanmıştır. Ömer b. Hattab'ın İslam'ı kabul etmesi esnasında gerçekleşen olay iddiamızı ispatlamaktadır. Olay şöyledir: "Ömer b. Hattab kız kardeşinin evinde Kur'an'ın bir bölümünün yazılı olduğu iki sahife buldu. Bu Kur'an sahifelerini kendine okuması için birisine verdi.

                  O da Kur'an'ı Ömer'e okudu. Bunun üzerine Ömer ilk etapta Hz. Muhammed (s.a.v.)’I öldürmek için evden ayrıldı her nedense daha sonra fikir değiştirip müslüman oldu." (Tarih-ul Kur'an Ebyari, s.108-109; Ulum-ul Kur'an'il Kerim, s.153; ve yeni "es-Sahih min Siret-in Nebiyy-il Azam" kitabı, c.2, s.87-90'a müracaat edilsin; Keşf-ul Estar, c.3, s.169; Mecma-uz Zevaid, c.9, s.63) Bu konu ve mesele hakkında daha sayısız belgelerin bulunduğu gerçeğini Ehl-I Sünnet alimlerinde bilinmektedir.

                  Ve yine Askalani ve diğerleri, Mekke'de Kur'an'ı ilk olarak Abdullah b. Saad b. Ebi Serh'in yazdığını söylemekteler. (Feth-ul Bari, c.9, s.19; es-Siret-ul Halebiyye, c.3, s.326)

                  İbn-i Kesir, vahyi ilk yazan kişinin Ubey b. Kaab olduğu iddiasının haşiyetinde şöyle diyor: "Hayır, böyle değil, çünkü Ubey b. Kaab, Mekki sureler nazil olduğunda yoktu. Sahabe onları Mekke'de yazmışlardı." (el-Bidayet-u ven Nihaye, c.7, s.340)

                  2- Resulullah (s.a.v)'a ilk vahiy nazil olduğunda kalem vesilesiyle okuma ve yazma konusu gerçekleşiyordu. Hatta; Kur'an'ın, bir parçanın üzerine yazılı halde nazil olduğu da söylenmiştir. (el-İtkan, c.1, s.24 ve yine Ulum-ul Kur'an-il Kerim, 124'e de müracaat edilebilir.)

                  İlk nazil olan ayetler şunlardır: "Oku. Yaratan Rabbin'in adıyla oku. O insanı bir alaktan (kan pıhtısından) yarattı. Oku; Rabbin en büyük kerem sahibidir. Ki O, kalemle (yazmayı) öğretendir." (Alak Suresi. 1-4 ayet ilkeleri.) ve ilk anayasal hukukun insanlara vahy olduğu kanıttır.

                  Görüldüğü üzere, Kur'an, burada kaleme işaret etmektedir. Bir başka ayet-i kerime'de ise kaleme ve yazan şeye yemin ettiğini görmekteyiz: "Andolsun kaleme ve yazdıklarına" (Kalem Suresi.1 ayet ilkesi.) Yazan. imam Dikmen

                  Yorum


                    Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                    Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                    Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                    Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                    İmam Hüseyin (a.s.):
                    478

                    Kur’an’ın Toplanışı v e Yazılımı Konusunda ki, Konumu:

                    İslam tarih araştırma meselelerinden biride Hz. Muhammed (s.a.v.) zaman birinimde Kur’an toplama ve yazılım olma konularında çelişkilerin var oluşu.

                    Aslına ve gerçeğine bakarsak Hz. Peygamber (s.a.v.)’e vahy edilen Kur’an’ı Kerim’in o zamana dair zaman biriminde toplamamasının neden olabilecek zorlukların doğurabileceği çelşkilerin gündem konuları haline gelecek asıl sorun olacaktır.

                    İşte asıl mesele ve konu konumunda burdan doğmasına neden olabilecek tepkilerin sahabe içinde ayırımlara neden olmasıdır. Aslına ve gerçeğine bakarsanız kaynakların ve yazılım hadislerinde Hz. Muhammed (s.a.v.)’ın hayatlarının sonlarında birzat kendileri tarafından Kur’an yazılış ve toplama konusunda yazıldığını ve İmam Ali (as.) teslim edildiği sayısız kaynak ve belgelerin var olmasıdır.

                    Bu konu ve meseleler hakkında Hatib-i Bağdadî, Kuran ve hadis yazılımının câiz olduğunu güçlendirmek için Kur’an’a istinad ederek şöyle anlatmaktadırlar:

                    ‘’Kur’an, bir şeyin yazılmaması sebebiyle yok olmasından korkulduğunda onun yazılımının emretmiştir. Bundan da hadis yazılımının gerekliliğini de anlıyoruz. Zira hadis de yazılmadığı takdirde zayi olup yok olacaktır.’’ Daha sonra şu ayet ilkelerinden de görüşünü güçlendirmektedir.

                    ‘’Ey imam edenler, belirli bir süre için birbirinize borç verdiğiniz zaman onu yazın.’’ (Bakara Süresi. 282.)
                    ‘’De ki: Musa’nın insanlara bir nur ve hidayet olarak getirdiği ve sizin de (parça parça) kağıtlar üzerinde yazılı kılıp (bir kısmı) açıkladığınız ve çoğunu gözardı ettiğiniz kitabı kim indirdi? (En’âm Süresi. 91.)

                    ‘’Eğer doru söylerseniz, öylese getirin kitabınızı.’’ (Saffat Süresi. 157.) ‘’Takyid-ul İlm. Sayfa. 71.’’
                    Tahavî bu meseleler hakkında şöyle açıklamalar yapmaktadırlar: Hadis yazılımının câiz oluşu kabullenmeye daha uygundur.

                    Zira Allah’u Teala şöyle buyurmaktadırlar ki: ‘’Onu (borcu) az olsun, çok olsun, süresiyle berabe yazmaya üşenmeyin.’’ (Bakara. Süres, ayet ilkesi. 282.)

                    Allah’u Teala, gelecekte ihtilafa düşülmemesi için borcu yazmaya emretmişlerdir; buna göre, korunması borçtan daha zor ve önemli olan ilmin sonradan ihtilafa düşülmemesi için yazılması daha gereklidir: ‘’Ebu Hanife’’ diğer bir lakapla ‘’Ebu Yusuf’’ ve Muhammed ibn-i Hasan-i Şeyban’nin’’ de görüşü budur. Yazan. imam Dikmen

                    Yorum


                      Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                      Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                      Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                      Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                      İmam Hüseyin (a.s.):
                      479

                      Kur’anın Hz. Peygamber (s.a.v.)’in zamanında

                      bir araya toplandığını gösteren diğer delillerlede güçlendirebiliriz?...
                      1

                      Bu değerli meseleler hakkında Zeyd b. Sabit şöyle diyor: "Biz Resulullah (s.a.a)'ın yanında Kur'an sayfalarını (Vahiy yazıldıktan sonra) bir araya getirirdik."

                      Ve yine bu meseleler hakkından da Hakim şöylebir tabir kullanmaktadır: "Bu söz Kur'an'ın Resulullah (s.a.a)'ın zamanında bir araya getirildiğini açıkca ispat etmektedir."

                      Bir yerde ve başka hadis kaynağında da Hakim, Zeyd'den şöyle naklediyor: "Biz Resulullah (s.a.a)'ın huzurunda Kur'an'ı bir araya toplardık..." (Müstedrek-ul Hakim, s.611 ve 129; el-Burhan. Zerkeşi, c.1, s.237-256 ve 235; Fevatih-ul Rahemut; el-Müstevfa'nın haşiyesinde, cild.2, s.13; el-İtkan, cild.1, s.57 ve 60; Menahil-ul İrfan, cild.1, s.240; el-Beyan (Hoi), sayfa.273; Buhus-un fi Tarih-il Kur'an Ulumih, s.105-126 ve 130; Müsned-i Ahmed, c.5, s.185; Ukzubet-u Tahrif-i Kur'an, s.16; el-Müsanif'ten naklen. İbn-i ebi Şeybe, cild.3, sayfa.145)

                      Hz. Muhammed (s.a.v.)’den kalan Mushaflar:

                      Ve yine Ehl-i Sünnet alimlerin bazı hadis kaynakların açıkladığı üzere Resulullah (s.a.v)'ın evinde, dinlenme yerinde bir Mushaf vardı. (Tarih-ul Kur'an (Zencani), sayfa.64-44 ve 45; Tefsir-ul Burhan (Mukaddime), sayfa.36; Umdet-ul Kari, cild. 2, sayfa.16; el-Bihar, cild. 89, s.48-52; el-İtkan, cild.1, sayfa.57-58; Menakib-u Al-i Ebi Talib; Şehr-i Aşub, cild.2, s.41; Tefsir-ul Kummi, c.2, s.451; el-Mehaccet-ul Beyza, cild.2, sayfa.264; Tarih-ul Kur'an, Abyari, s.84-106; Tefsir-us Sırat-il Müstakim, cild.1, sayfa.366 (dipnotta); el-Vafi, c.5, s.274; Ukzubet-ul Tahrif-ul Kur'an, s.17)

                      Resul-i Ekrem (s.a.v), Emir-el Müminin İmam Ali (a.s)'a Kur'an'ı alıp, toplamasını emretmişti. İmam Ali (a.s) bu konuyu şöyle açıklıyor: "Hz. Resulullah (s.a.v) nazil olan bütün ayetleri bana okuyor, ben de onları yazıyordum." Yazan. imam Dikmen

                      Yorum


                        Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                        Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                        Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                        Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                        İmam Hüseyin (a.s.):
                        480

                        Kur’anın Hz. Peygamber (s.a.v.)’in zamanında

                        bir araya toplandığını gösteren diğer delillerlede güçlendirebiliriz?...
                        2


                        Kuran islam felsefesinin temel ideoloji ve sentejisini Teori ve Pratiğini içerir komunu hakkında gerçelik payı var oluşu. Kur’an bir anayasanın temel kaynığı hukuk üstünlüğünde hukukun üstü olduğu gerçeğidir.

                        Bu meseleler ve konular hakhında İslam-i Tarihçiler şöyle kaydetmektedirler: Resulullah (s.a.v)'ın antlaşmalarını (hurma ağaçlarını ürünlerinin değerlendirmesini) ve boç edinilen paraları yazan katipleri vardı. Resulullah (s.a.v) katiplerden Hudeybiye savaşından bir yıl önce İslam'ı kabul edenlerin hepsinin isimlerini yazmalarını istemişti. Bunun üzerine Muaz 1500 kişinin adını yazmıştı.

                        Buna ilave olarak müslümanların (savaşla ilgili konuları ve savaşa katılanların adlarını yazmak için) ordu içinde de katipleri vardı. (Bu konu ve meseleyle ilgili diğer kaynaklar için "es-Sevk fi Zill-id Devlet-il İslamiyye, sayfa.68" e müracaat edebilirler.)

                        Acaba Resul-i Ekrem (s.a.a)'in bu gibi konuların yazılmasına önem verirken Kur'an'ın yazılmasına önem vermemesi düşünülebilir mi sizce?! Halbuki Kur'an İslam'ın anyasal ve hukuksal temelidir.

                        Alınan borçları yazmak Resulullah (s.a.v) için Kur'an'ı yazmaktan daha mı önemliydi? Acaba Kur’an’ın dağınık bir şekilde kağıt ve levhalar üzerinde yazılmış olması mı düzenli yoksa düzenli ve toplu bir halde olması mı? daha iyidir sizce…?

                        Böyle bir düzensizlik normal bir insandan beklenmezken, bütün işlerin düzenleyicisi ve bir ümmetin önderi olan ve islam devletinin teori ve pratiği konumunda baş komutan ve cumhurbaşkanı Hz. Peygamber (s.a.v)'den asla beklenemez.!!! Yazan. imam Dikmen

                        Yorum


                          Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                          Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                          Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                          Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                          İmam Hüseyin (a.s.):
                          481

                          Kur’an’ın Hz. Peygamber (s.a.v.)’in Zamanında Bir Araya

                          Toplandığını İspatlayan Diğer Deliller Konumu:
                          1

                          Hz.Peygamber (s.a.v)'in Zamanında Varolan Mushaflar:

                          Biz burda Bazı sahih hadislerin bazı hahih ashabdan hadislerin, Resulullah (s.a.v)'ın zamanında bazı sahabilerde Kur'an'ın tamamının, bazılarında da bir bölümünün bulunduğunu ortaya koymaya çalışacağız. Sahabiler ise onları okuyup, sonra da başkalarına veriyorlardı. Resulullah (s.a.a) da o sahifelerin düzeni hususunda bazı emirler vermişti.

                          Meseleye genel olarak baktığımızda diyebiliriz ki, eğer o zaman Kur'an'ın yazılıp toplanması insanın aklına gelen manada olmasaydı böyle sayfaların da olmaması gerekirdi.

                          Ve onlara "mushaf" ya da "mesahif" denilmesinin de yine bir anlamı olmayacaktı. Ayrıca hadislerde vurgulandığı üzere bu sayfaların arasındaki ihtilafların da (Mesafih-i Secistani ve Zencani'nin Tarih-ul Kur'an'ı vs.'de bu ihtilaflara işaret edilmiştir.) manası olmazdı.

                          Hatta bu mesele ve konular hakkında Amudi, sahabalerin zamanında meşhur mushafların Hz. Muhammed (s.a.v)e sunulmuş olduğunu bile iddia etmektedirler. (Tarih-ul Kur'an, Sağir, sayfa.77; Tarih-ul Kur'an, Zencani, sayfa.39)

                          Hz. Resulullah (s.a.v)‘in zamanında "Mushaf" ya da "Mushaflar’ın’’ olduğunu açıkça ispatlayan bazı hadisler kaynakları bu değerli iddiayı teyid desteklemeketedirler. Bunlara örneğin:

                          a- Ukbat b. Amir babasından o da Resulullah (s.a.v)'dan şöyle naklediyor: "Allah (cc)'ın Kitabı'nı öğrenin, ona bağlanın, ona sahip çıkın, onu kendinize nağme edinin. Canım elinde olan Allah (cc)'a andolsun, eğer böyle yaparsanız aklınız onu çabucak alır." (Sünen-i Daremi, cild.2, sayfa.439; Müsned-i Ahmed, cild.4, sayfa.150-153; Tefsir-i İbn-i Kesir, cild.4 (Hatime), s.34)

                          b- Muhacir b. Habib Resulullah (s.a.v)'dan şöyle naklediyor: "Ey Kur'an ehli; Kur'an'ı duvara asmayın, onu gece ve gündüz hakkıyla tilavet edin, onu nağme edinin, ona sahip çıkın, ondakileri zikredin, umulur ki kurtuluşa eresiniz." Yazan. imam Dikmen

                          Yorum


                            Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                            Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                            Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                            Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                            İmam Hüseyin (a.s.):
                            482

                            Kur’an’ın Hz. Peygamber (s.a.v.)’in Zamanında Bir Araya

                            Toplandığını İspatlayan Diğer Deliller Konumu:
                            2


                            Ve yine bu konular hakkında Ebu Ubeyd şöyle diyor: "Onu nağme edinin" cümlesinden maksat Kur'an'ı , kendinize anayasal kanunlar yapın. "Ona sahip çıkın" cümlesinden amaç ise, Kur'an'ı mal topladığınız gibi toplayın ve kendi servetiniz olarak hesaplayın demektir. (Tefsir-i İbn-i Kesir, cild.4, Hatime, sayfa.34)

                            c- Abdullah b. Amr şöyle naklediyor: "Birisi oğlunu Resulullah (s.a.v)'ın yanına getirerek: "Ya Resulullah, (s.a.v) benim oğlum gündüzleri Kur'an okuyor, geceleri de yatmıyor" demesi üzerine Resulullah (s.a.v) ona; "Acaba çocuğunun gündüzleri zikretmesi (Kur'an okuması), geceleri de sağlıklı olarak ihya etmesi hoşuna gitmiyor mu?" diye cevap verdi." (Müsned-i Ahmed, cild.2, sayfa.173)

                            ç- Osman b. Abdullah-i Avs. Resulullah (s.a.v)'in şöyle buyurduğunu naklediyor: "Kur'an'ı, mushafın yüzünden okuyana iki bin hayır ve sevab verilir. Eğer mushafın yüzünden okumazsa –zannediyorum şöyle buyurdu, bin hasene verilir. (el-Burhan, Zerkeşi, cild.1, sayfa.462; Kenz-ul Ummal, cild.1, sayfa.477; el-İtkan, cild.1, sayfa.108)

                            d- Avs-i Sakafi Resulullah (s.a.v)'dan şöyle naklediyor: "Kur'an'ı mushafın yüzünden okumayan (ezbere okuyan) için bin derece vardır. Ama mushafın yüzünden okuyanın derecesi iki bine ulaşır. (el-Burhan (Zerkeşi), cild.1, sayfa.462; Kenz-ul Ummal, cild.1, sayfa.460; el-İtkan, cild.1, sayfa.108; Tarih-ul Kur'an (Sağir), sayfa.84; Mecma-uz Zevaid, cild.7, sayfa.165) Yazan. imam Dikmen

                            Yorum


                              Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                              Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                              Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                              Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                              İmam Hüseyin (a.s.):
                              483

                              Kur’an’ın Hz. Peygamber (s.a.v.)’in Zamanında Bir Araya

                              Toplandığını İspatlayan Diğer Deliller Konumu:
                              3

                              e- Ve yine Ehl-i Sünnet kaynaklarınınen mütebir ve güvenilir kaynakların vaşında gelen Aişe'den gelen bir merfu hadiste şöyle naklediyor: "...

                              Mushaf'a bakmak ibadettir." (el-Burhan (Zerkeşi), cild.1, sayfa.463) Eğer bizler inanmıyorsanız bari kendi kaynaklarınızdaki bu delillere inanıp ihtibar getirip iman ediniz?!...

                              f- İbn-i mes'ud'un merfu hadisi de şöyledir: "Allah ve Resulü'nün (s.a.v.) sevgisini kazanmak isteyen ilahi ayetleri mushafın yüzünden okusun." (Kenz-ul Ummal, cild.1, sayfa.534; el-İtkan, cild.1, sayfa.108; Tarih-ul Kur'an (Sağir), sayfa.84)

                              g- Beyhaki Hasan'ın senedine dayanarak İbn-i Mes'ud'a ait bir hadiste şöyle naklediyor: "Kur'an'a sürekli bakın." (el-İtkan, cild.1, sayfa.108; Tarih-ul Kur'an (Sağir), sayfa.84; Mecma-uz Zevaid, cild.7, sayfa.165)

                              h- Abdullah b. Zübeyr Resulullah (s.a.v)'dan şöyle naklediyor: "Kur'an'ı ezberden ya da bakarak okuyana (Allah (c.c)) cennette bir ağaç verir. (Keşf-ul Estar (Müsned-il Bezzar'dan naklen), cild.3, sayfa.93-92; Mecma-uz Zevaid, cild.7, sayfa.171)

                              i- Ebu Said-i Hudri, Hz. Resulullah (s.a.v)'dan şöyle naklediyor: "Gözlerinizin ibadeti vardır, o ibadeti ona verin." Gözün ibadetinin ne olduğunun sorulduğunda: "Kur'an'a bakmak, onun üzerinde düşünmek ve ondan ibret almaktır." diye buyurdular. (Mehaccet-ul Beyza, cild.2, sayfa. 231; Kenz-ul Ummal, cild.1, sayfa.455; Nevadir-ul Usul, sayfa.333)

                              j- Resulullah (s.a.v)'dan şöyle naklolunuyor: "Hiçbir şey şeytana, Kur'an'ı düşünerek okumaktan daha acı gelmez." (Sevab-ul A'mal, sayfa.129; el-Vesail, cild.4, sayfa.853)

                              k- Hz. Resulullah (s.a.v)’in Müşrikler yani faşist ve emperyalist düşünce ve yönetimlerine mushaflardan bir şey çalmasınlar diye mushafların küfür diyarlarına götürülmesini yasaklıyordu. Yazan. imam Dikmen

                              Yorum


                                Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                                Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                                Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                                Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                                İmam Hüseyin (a.s.):
                                484

                                Kur’an’ın Hz. Peygamber (s.a.v.)’in Zamanında Bir Araya

                                Toplandığını İspatlayan Diğer Deliller Konumu:
                                4

                                Bazı hadislerde "Mushaf" kelimesi yerine "Kur'an" kelimesi kullanılmıştır. Suyuti, İbn-i Kuteybe ve Mu'tesir'in yazarı "Kur'an" kelimesinin "Mushaf" anlamına geldiğini söylüyorlar. (Kenz-ul Ummal, cild.2, sayfa. 223-224 ve 214, cild.1, sayfa.464-544 ve 547'ye başvurulabilir; Sünen-i Ebi Davud, cild.3, sayfa.36; Sahih-i Müslim, cild.6, sayfa.30; Tarih-ul Kur'an, Sağir, sayfa.85; Müsned-i Hamidi, cild.2, sayfa.306; Sahih-i Buhari, cild.2, sayfa.109; Şerh-ul Muvattaa-i Malik (Tenvir-ul Havalik ile beraber), cild.2, sayfa.5; Şerh-ul Muvattaa (Zerkani), cild.3, sayfa.287; Keşf-ul Estar, cild.2, sayfa.272; Mecma-uz Zevaid, cild.5,sayfa.256; Müşkil-u A'sar, cild.2, sayfa.368-370; el-Müsannif. Abdurrezzak, cild.5, sayfa.212; el-Mahalli, cild.7, sayfa.349; el-Mu'teser minel Muhtasar, cild.1, sayfa.27; Sünen-i İbn-i Mace, cild.2, sayfa. 961; Sünen-i Beyhaki, cild.1, sayfa.108; Nesb-ur Re'ye, cild.3, sayfa.383-384; Feth-ul Bari, cild.6, sayfa.93; Tevil-ul Muhtelef-il Hadis, sayfa.202; Mecma-uz Zevaid, cild.5, s.256; Kitab-ul Emare, cild.2, sayfa.131)

                                Ve yine bu meseleler ve konular hakkında Ebu Ümame, Resulullah (s.a.v)'den şöyle naklediyor: "Bu duvara asılmış mushaflar sizleri mağrur etmesin. Çünkü Allah (c.c), Kur'an'ı kalbine yerleştirene azap etmez." (Kenz-ul Ummal, cild.1, sayfa.477; Nevadir-ul Usul, sayfa.333)

                                m- Hz. İbn-i Abbas, Resulullah (s.a.v)'den şöyle bir deyim naklediyor: "Sürekli Kur'an'a bakan insan ölünceye kadar kör olmaz." (Kenz-ul Ummal, cild.1, sayfa.477)

                                n- Osman b. Ebu-l As, Resulullah (s.a.v)'dan şöyle nakleder: "Temiz olmadığın zaman Kur'an'a dokunma." Bu hadisin bir benzerini de Hekim b. Hezam ve İbn-i Ömer Resulullah (s.a.v)'den nakletmişlerdir." (Kenz-ul Ummal, cild.1, sayfa.548-543)

                                p- Ebu Derda, Resulullah (s.a.a)'den şöyle naklediyor: "Camileri süsleyip, Kur'anları bezediğiniz zaman felakete uğrarsınız." (Nevadir-ul Usul, sayfa.334)

                                r- İbn-i Mace ve diğerleri Enes'ten merfu olarak- şöyle naklediyorlar: "İnsan kabire yedi şeyin mükafatını beraberinde götürür. Onlardan biri mushaf'ı miras bırakan kimsedir." (Tarih-ul Kur'an (Sağir), sayfa.84; el-İtkan'dan (Suyuti), cild.4, sayfa.166'dan naklen)

                                s- Enes b. Malik, Resulullah (s.a.v)'den şöyle naklediyor: "Allah (c.c), Kur'an'ı bilinçli bir şekilde çocuğuna öğretenin geçmiş ve gelecek günahlarını bağışlar. Ve çocuğuna yalnızca Kur'an'ı öğreteni ise kıyamet gününde dolun ay gibi haşreder..." (Mecma-uz Zevaid, cild.7, sayfa.165-166)

                                ş- Hz. Resulullah (s.a.a) şöyle buyuruyor: "Dünyada dört şey yalnız kalır: Zalimin göğsündeki Kur'an, İçinde namaz kılınmayan cami, Evlerde olup da okunmayan Kur'an ve Layık olmayan halkın içine düşmüş salih insan." (Kenz-ul Ummal, cild.1, sayfa.544; Tarih-ul Kur'an (Sağir), sayfa.84)

                                Evet yukarıda gösterdiğimiz ve kaydettiğimiz hadislere ilave olarak İslam tarihçilerin bazılarının Hz. Muhammed (s.a.v)'den mushaf istediklerini ve Resulullah (s.a.v)'ın da buna olumlu cevap verdiğini yazmaktadırlar.

                                Osman b. Ebu-l As'ın hadisi bunun en açık delillerinden bir örnek teşkil etmektedir: "Sakif'in elçisi Resulullah (s.a.v)'ın yanına geldiğinde, giderek ondaki mushafı istedim. O da mushafı bana verdi..." (Mecma-uz Zevaid, cild.9, sayfa.371; Hayat-us Sahabe, cild.3, sayfa.244) Yazan. imam Dikmen

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X