Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.
Her gün aşura! Her yer kerbela.
Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.
Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi
İmam Hüseyin (a.s.): 72
9- Hz. Ümm-ü Seleme (a.s.)’ın yaşadığı sürece hem Hz. Muhammed (s.a.v.)’e sadık kalmış ve hem de Hz. Peygamber (s.a.v.)’ın vefatlarından sonra Ehl-i Beyt dostluk ve sadıklığıyla bağlı kalmışlardır. Hz.Ümm-ü Seleme (a.s.) şöyle rivayet etmiştir: “Bir gün Resulullah (s.a.v.) uyumuştu. Aniden üzgün bir şekilde uyandığını, elinde kırmızı bir toprağın olduğunu ve onu öptüğünü gördüm.“Bu toprak nedir, ya Resulallah?!” diye sorduğumda, şöyle buyurdu: “Cebrâil bana oğlum İmam Hüseyin (a.s.)’in Irak’ta öldürüleceğini haber verdi. Öldürüleceği yerin toprağından bana getirmesini istedim. İşte bu, o yerin toprağıdır.” (Mu’cem-ul Kebir, İmam Hüseyin’in Hayatı Faslı, Müstedrek-üs Sahihayn, c.4, s.398, Tarih-uş Şam, Hz. Hüseyin’in Hayatı Faslı.)
10- Ve yine Hz. Ümm-ü Seleme (a.s.)’den şöyle rivayet edilmiştir: “İmam Hasan (a.s.) ile İmam Hüseyin (a.s.)’in benim evimde Hz. Resulullah’la oynadıkları sırada, Cebrâil nazil oldu. Eliyle Hüseyin’e işaret ederek “Ey Muhammed, ümmetin bu çocuğunu öldürecektir.” dedi.” Ümm-ü Seleme diyor ki: “Bu sırada Peygamber ağlamaya başladı ve İmam Hüseyin’i bağrına basarak, bana hitaben şunu söyledi: “Bu toprak senin yanında emanet kalsın.” Daha sonra Peygamber (s) o toprağı koklayarak, “Bu toprak bela ve musibet kokuyor.” dedi.” Ümm-ü Seleme devamında şunları söylüyor:
“Hz. Resulullah (s.a.v.) bana “Ey Ümm-ü Seleme, bu toprak kan rengini aldığında bil ki imam Hüseyin, o toprak üzerinde şehit olmuştur.” diye buyurdu.” Ve yine Ravi şöyle diyor ki: “Ümm-ü Seleme o toprağı bir cam kâsenin içine koyarak onu her gün koklar ve şöyle derdi: “Ey toprak, senin kan rengini alacağın gün çok büyük bir gündür.”
Kuran ve Ehl-i Beyt araştırma İmam Hüseyin (a.s.)’ın serüvenin anlatın araştırmalarında bu konu ve meseleler hakında sayısız kaynak ve belgeleriyle belgelemek istediği için şu anda fazla bir çalışma yapma gereğini duymamaktadır. Ve yine bir başka hadiste de Ümm-ü Seleme’den şöyle nakledilmiştir: “Hz. İmam Hüseyin’in (a.s) şehadete erdiği gece şu sözleri (şiir halinde) söyleyen birisinden duydum: “Ey cahillikleri yüzünden Hüseyin’i öldürenler, zelil olmak ve azaba duçar olmakla müjdelenin. Sizler lanetlenmişsiniz Hz. Davud (a.s.)’ın oğlu (Hz. Süleyman (a.s.)’ın), Hz. Musa 8a.s.) ve İncil sahibi (hz. İsa’nın) diliyle.” Ümm-ü Seleme diyor ki: “Bunları duyduğumda ağlamaya başladım ve cam kâsenin içindeki toprağın kan rengine dönüştüğünü gördüm.”
(El Kifayet-u li Hafiz-il Kenci, ssayfa. 279, Zehair-ul Ukba, sayfa.147, Hasais-ul Kubra, c.2, s.125, Sirat-us Seviyy, sayfa.94, Mecmau-z Zevaid, cilt.9,.sayfa.118-119.) [color=red]Yazan. imam Dikmen
Her gün aşura! Her yer kerbela.
Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.
Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi
İmam Hüseyin (a.s.): 72
9- Hz. Ümm-ü Seleme (a.s.)’ın yaşadığı sürece hem Hz. Muhammed (s.a.v.)’e sadık kalmış ve hem de Hz. Peygamber (s.a.v.)’ın vefatlarından sonra Ehl-i Beyt dostluk ve sadıklığıyla bağlı kalmışlardır. Hz.Ümm-ü Seleme (a.s.) şöyle rivayet etmiştir: “Bir gün Resulullah (s.a.v.) uyumuştu. Aniden üzgün bir şekilde uyandığını, elinde kırmızı bir toprağın olduğunu ve onu öptüğünü gördüm.“Bu toprak nedir, ya Resulallah?!” diye sorduğumda, şöyle buyurdu: “Cebrâil bana oğlum İmam Hüseyin (a.s.)’in Irak’ta öldürüleceğini haber verdi. Öldürüleceği yerin toprağından bana getirmesini istedim. İşte bu, o yerin toprağıdır.” (Mu’cem-ul Kebir, İmam Hüseyin’in Hayatı Faslı, Müstedrek-üs Sahihayn, c.4, s.398, Tarih-uş Şam, Hz. Hüseyin’in Hayatı Faslı.)
10- Ve yine Hz. Ümm-ü Seleme (a.s.)’den şöyle rivayet edilmiştir: “İmam Hasan (a.s.) ile İmam Hüseyin (a.s.)’in benim evimde Hz. Resulullah’la oynadıkları sırada, Cebrâil nazil oldu. Eliyle Hüseyin’e işaret ederek “Ey Muhammed, ümmetin bu çocuğunu öldürecektir.” dedi.” Ümm-ü Seleme diyor ki: “Bu sırada Peygamber ağlamaya başladı ve İmam Hüseyin’i bağrına basarak, bana hitaben şunu söyledi: “Bu toprak senin yanında emanet kalsın.” Daha sonra Peygamber (s) o toprağı koklayarak, “Bu toprak bela ve musibet kokuyor.” dedi.” Ümm-ü Seleme devamında şunları söylüyor:
“Hz. Resulullah (s.a.v.) bana “Ey Ümm-ü Seleme, bu toprak kan rengini aldığında bil ki imam Hüseyin, o toprak üzerinde şehit olmuştur.” diye buyurdu.” Ve yine Ravi şöyle diyor ki: “Ümm-ü Seleme o toprağı bir cam kâsenin içine koyarak onu her gün koklar ve şöyle derdi: “Ey toprak, senin kan rengini alacağın gün çok büyük bir gündür.”
Kuran ve Ehl-i Beyt araştırma İmam Hüseyin (a.s.)’ın serüvenin anlatın araştırmalarında bu konu ve meseleler hakında sayısız kaynak ve belgeleriyle belgelemek istediği için şu anda fazla bir çalışma yapma gereğini duymamaktadır. Ve yine bir başka hadiste de Ümm-ü Seleme’den şöyle nakledilmiştir: “Hz. İmam Hüseyin’in (a.s) şehadete erdiği gece şu sözleri (şiir halinde) söyleyen birisinden duydum: “Ey cahillikleri yüzünden Hüseyin’i öldürenler, zelil olmak ve azaba duçar olmakla müjdelenin. Sizler lanetlenmişsiniz Hz. Davud (a.s.)’ın oğlu (Hz. Süleyman (a.s.)’ın), Hz. Musa 8a.s.) ve İncil sahibi (hz. İsa’nın) diliyle.” Ümm-ü Seleme diyor ki: “Bunları duyduğumda ağlamaya başladım ve cam kâsenin içindeki toprağın kan rengine dönüştüğünü gördüm.”
(El Kifayet-u li Hafiz-il Kenci, ssayfa. 279, Zehair-ul Ukba, sayfa.147, Hasais-ul Kubra, c.2, s.125, Sirat-us Seviyy, sayfa.94, Mecmau-z Zevaid, cilt.9,.sayfa.118-119.) [color=red]Yazan. imam Dikmen
İmam Hüseyin (a.s) dünyaya geldiğinde, Resulullah (s) yanıma gelerek “Ey Esma, çocuğumu bana getir.” diye buyurdu. Ben İmam Hüseyin (a.s.)’i beyaz bir kundağa sararak Hz. Resulullah’a (s.a.v.) verdim. Hz. Resul-i Ekrem (s.a.v.) sağ kulağına ezan, sol kulağına ikamet okuduktan sonra, Hüseyin’i bana verdi ve ağlamaya başladı. Esma diyor ki: “Resulullah’a (s) “Anam, babam sana feda olsun ey Allah’ın Resulü, ağlamanızın sebebi nedir?” diye sorduğumda, alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Peygamber “Bu çocuğuma (ağlıyorum)” diye cevap verdi. “Bu çocuk dünyaya daha yeni geldi” dediğimde bana “Ey Esma, bu yavrumu zalim ve azgın bir grup öldürecektir. Allah-u Teâla benim şefaatimi onlara nasip etmesin.” diye cevap verdi. Daha sonra “Ey Esma, bunu kızım Fatıma’ya söyleme, çünkü o daha yeni doğum yapmıştır (ve bu haberi duymaya hazırlıklı değildir.) ” buyurdu.” (Sirat-us Seviyy, s.95, Maktel-ül İmam-is Sibt-iş Şehid, c.2, s.162.)
Yorum