Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


    Her gün aşura! Her yer Kerbela.

    Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

    Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

    İmam Hüseyin (a.s.):
    411

    İmam Zeyn-ül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.) Hz. Resullah (s.a.v.)’ın Oğludur Konumu:
    1

    İster Ehl-i Sünnet müslüman halkları olsun isterse diğer halklar olsun soy secereleri bakımından Ehl-i Beyt Alevileri soyunun Hz. Muhammed (s.a.v.)’ın soyu olduğuna kanıt getirmiştir. Ama her nedense bir taraftan Hz. Muhammed (s.a.v.)’e sonsuz büyük bir değer verirken diğer taraftanda O’nun soyu ve masumiyeti olan Ehl-i Beyt’i soykırımı katliamlarını vermektende geri kalmamışlardır.

    Eğer biz burda bu yapılan Ehl-i Beyt Alevi soykırımını dile getirip saymaya başlarsak inanın ki sonsuz sayıda kitapların yazılmasına neden olacağız. Ama burda vermiş olduğumuz belgelerin ister Şia tarafından olsun isterse Ehl-i Sünnet ulemalarının vermiş oldukları sahih hadis kaynaklarını kaynak ve belgeleri olsun bence yeterli gelecektir.

    1- ‘’Ben Hacer-ül Esvedi ridasıyla yerine bırakan kimsenin oğluyum.’’ (İmam Zeyn-ül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.) bu sözüyle de bi’setten önce Kâ’be’nin Kureyş tarafından yıkılmasına işaret etmişlerdir. Kureyş onu yeniden bina edince sıra Hacer-ül Esved’i yerine bırakmaya geldi.

    Hacer-ül Esved’i kimin özel yerine bırakacağı hususunda ihtilafa düştüler. Zira bu işi yapmak bir çeşit iftihar sayılıyordu. Sonunda o esnada Mescid-ul Haram’a ilk girecek olan şahsın bu görevi eda etmesi hususunda anlaştılar. Aniden Muhammed-i Emin (s.a.v.) Mecsid-ül Haram’a varid oldu.

    Hepsi, ‘’Emin geldi.’’ dediler. ‘’Hakemliği ona bırakınız.’’ Peygamber (s.a.v.) ridasını yere serdi ve Hacer-ül Esved’i onun içine koydu. Daha sonra her kabile reisinin ridanın köşesinden tutup Kâ’be’nin yanına kadar getirmelerini söyledi.

    Daha sonra da kendisi ileri gelerek Hacer-ül Esved’i eline alıp özel yerine bıraktı’’ (Kafi, cild. 4, Tahran İslamiye baskısı, sayfa. 217-218. Bihar-ül Envar, cilt. 15, sayfa. 327-328.) Yazan. imam Dikmen

    Yorum


      Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


      Her gün aşura! Her yer Kerbela.

      Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

      Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

      İmam Hüseyin (a.s.):
      412

      İmam Zeyn-ül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.) Hz. Resullah (s.a.v.)’ın Oğludur Konumu: 2

      2- ‘’Ben izar ve ridasına bürünen en hayırlı kimsenin oğluyum. Ben tavaf ve sa’y eden, hacca gidip telbiye söylenen en hayırlı kimsenin oğluyum.’’

      3- ‘’Ben Burak’a bindirilen ve Cibril’in Sidret-ül Münteha’ya götürdüğü kimsenin oğluyum. Öyle ki, yakınlığı iki yay kadar oldu veya daha da yakınlaştı.’’

      4- ‘’Ben yer ve gök melekleriyle namaz kılan kimsenin oğluyum.’’ Elbetteki biz burda daha fazla faziletlerin yer almasını istesek sayfalar yekmeyecek kadar faziletleri verebiliriz.

      5- ‘’Ben Celil olan Allah’ın vahyettiği şeyi kendisine vayhetiği kimsenin oğluyum.’’

      İmam Zeynel Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’ın sözlerindeki son fıkra Peygamber’in (s.a.v.) miracı ve Sidret-ül Münteha makamına ulaşması ile ilgilidir. Nitekim Kur’an-ı Kerim de şöyle buyurulmaktadır: ‘’Sonra yaklaştı derken sarkıverdi. Nitekim iki yay kadar oldu veya daha da yakınlaştı. Böylece kuluna vahyettiğini vahyetti...

      Sidret-ül Münteha’nın yanındaki Cennet-ül Me’va onun yanındadır. ‘’Dena’’ (yaklaştı) ‘’tedella’’ (sarkıverdi) ‘’kane’’ (oldu) ve ‘’evha’’ (vahyetti) fiillerindeki zamir hakkında başka ihtimaller de vardır ki tefsirlere muracaat ediniz.) ‘’Necm Suresi. 8-15.’’ Yazan. imam Dikmen

      Yorum


        Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


        Her gün aşura! Her yer Kerbela.

        Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

        Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

        İmam Hüseyin (a.s.):
        413

        İmam Zeyn-ül Abidin ‘’Seccad’’ İmam Ali b. Ebi Talib (a.s.)’ın Oğlu:

        ‘’Ben Bedir ve Huneyn’de Resulullah (s.a.v.)’ın yanında yer alıp savaşan bir an olsun Allah’ı inkar etmeyen kimsenin oğluyum.

        Ben Mü’minlerin salihinin, nebilerin varisinin, müslümanların rehberinin mücahidlerin nurunun, Nakisin (Cemel ehl-i) Kasitin (Muaviye ve tarafları) ve Marikin (Nehrevan haricileri) ile savaşıp onları öldürenin ve hizipleri (Hendek savaşında İslam ve müslümanları yok etme amacıyla bir araya toplanan müşrikleri) dağıtan kimsenin oğluyum.

        Ben, bütün müslümanların en cesur ve yiğidinin oğluyum. O İmam Hasan (a.s.) ve İmam (a.s.)’ın babası İmam Ali b. Ebi Talib (a.s.)’dır. Yazan. imam Dikmen

        Yorum


          Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


          Her gün aşura! Her yer Kerbela.

          Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

          Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

          İmam Hüseyin (a.s.):
          414

          İmam Zeyül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.)

          Hz. Hatice (a.s.) ve Hz. Fatımat’ut Zehra Semavı’tı Ve-l Arz (a.s.)’ın Oğlu:
          1

          ‘’Ben Fatımat’ut Zehra Zehra Semavat-ı Vel Arz Seyyidet-un Nisa (a.s.)’nın (kadınların efendisinin oğluyum. Ben Hatice-i Kubra’nın oğluyum.

          İmam Zeyül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.) Kerbela Devrim Kıyamın Kurbanı’nın Oğlu:

          ‘’Ben kanına boyanan kimsenin oğluyum. Ben kanlı Kerbela devrim kıyamının oğluyum. Ben kendisi için cinlerin karanlıklarda ağladığı ve kuşların gökte ağıt yaktığı kimsenin oğluyum.’’

          Devrim kıyamının Kerbela bilgin ve cesur meajcısı kendini tanıtarak Emevi sarayı hatiplerinin yalan propagandasının zindanında kalan Şam halkının fikirlerini özgürlüğe kavuşturdu. Onları İslam felsefi sentezisinde ki tarihi gerçekleriyle tanıştırdı. Onlara bu şüphe edilmez hakikatler hususunda düşünmeleri için zemin hazırladı, onların akıl ve vicdanlarını şu sorularla başbaşa bıraktı:

          1- Mukaddes İslam devletinin Allah’ın kural ve kanunları ilkesinde kurulması için Hz. Resulullah (s.a.v.)’ın görevlendirilmesinin gerçekliğini kim inkar edebilir?

          2- İlk önce Kureyş faşist ve müşriklerini ve diğer tüm ehl-i kitabı da içine alan tüm İslam düşmanları İslam’a karşı çıkarak Uhud, Huneyn ve Ahzab savaşlarının çıkmasına sebep olmuş değiller miydi?

          3- İmam Ali (a.s.) bütün bu zor ve amansız savaşlarda düşmanlarla savaşta cephenin en ön saflarında yer alan ve İslam tarihin unutulmaz destanlarını yazan kimse değil miydi? Yazan. imam Dikmen

          Yorum


            Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


            Her gün aşura! Her yer Kerbela.

            Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

            Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

            İmam Hüseyin (a.s.):
            415

            İmam Zeyül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.)

            Hz. Hatice (a.s.) ve Hz. Fatımat’ut Zehra Semavı’tı Ve-l Arz (a.s.)’ın Oğlu:
            2

            4- Acaba bu reşid İslam savaşcısı, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in vefatından sonra ve müslümanlar ‘’Peygamber’in halife’’ ve ‘’İslam-i bir idare şeklini’’ olarak kendisine bi’ât ettikten sonra Cemel, Siffin ve Nehrevan ashabının muhalefetiyle karşılaşıp onlarla savaşmak zorunda kalmadı mı?

            Bu takdirde kesin tarihi hakilakler ışığında ‘’İmam Ali (a.s.)’a karşı kıyam edenler, Peygamber (s.a.v.)’e karşı kıyam etmiş kimselerin hükmündedir.’’ diye kabul etmemiz gerekmiyor mu?

            5- İmam Zeyn-ül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.) Hz. Fatımat-ut Zehra Semavat-ı Vel Arz (a.s.) ve Hz. Hatice’yi Kubra’nın (a.s.) oğludur. O halde onu ve Fatımat-uz Zehra Semavat-ı Vel Arz (a.s.)’nın diğer çocuklarını esir etmek Peygamber (s.a.v.)’in kızının gazaplanmasına ve netice olarak Peygamber (s.a.v.)’ın ve Allah’ın gazaplanmasına sebep olmaz mı?

            6- İmam Hüseyin (a.s.) varlık aleminde öyle bir izzet ve şerefete sahiptir ki, cinler bile onun mazlumiyetine ağladılari kuşlar ağıt yaktılar. Bu takdirde nasıl olurda Yezid onu katl etmesiyle gurur duyabilir ve zaferini kutlayabilir? O’nun pâk başına ve Ehl-i Beyt’ine karşı nasıl olur da bu kadar ihanet ve kötülüklerde bulunabilir?

            Evet, İmam Zeyn-ül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’ın yaptığı konuşma neticesinde insanların fikir ve vicdanlarından uyanan bu ve benzeri soruların cevapı, Yezid’i mahkum etme ve İmam Hüseyin (a.s.)’ın haklılığının kabullenmektedir.

            Bu sorular oradakilerin ruhunda öyle fikri ve duygusal bir inkilap vücuda getirdi ki, tüm meclis yasa boğuldu, ağlayıp sızlama feryatları yükseldi. Yazan. imam Dikmen

            Yorum


              Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


              Her gün aşura! Her yer Kerbela.

              Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

              Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

              İmam Hüseyin (a.s.):
              416

              Müezzin’in Ezan Okuması Konumu:

              Burda gereklilik ve zorunluluk konumunda bir atasözünü söylemekte yarar görüyorum. Dinimi küfür edenin bari dini olsa misali gibi. Sayısız savaşlarda Hz. Muhammed (s.a.v.) ve İmam Ali (a.s.)’a karşı savaş vermiş emperyalist faşist bir düşünce feodal düşüncelerin sahiplerinin katilleri şimdi kalmış müslüman halkları için İslam dini maskeleri altında müezzin vasıtasıyla ezan okumaya kalkışıyorlar.

              Diğer taraftanda Hz. Muhammed (s.a.v.) ve İmam Ali (a.s.)’ların nesli soyu Ehl-i Beyt masum yavrularını soykırmını yapmıyorlar.

              Yezid oradakilerin heyecan ve gazap ile karışık pışmanlık halerini görünce can ve makammı hususunda paniğe kapıldı. Bu yüzden İmam Zeyn-ül Abidib ‘’Seccad’’ (a.s.)’ın sözünü bastırabilmek için ezan vakti geldiğinden müezzinne ezan okunmasını söyled. Ama artık geç kalmıştı. Kendisinin de tahmin ettiği gibi kanlı Kerbela devrim kıyamının cesur ve bilgin öndernin sözcüsü Yezid’in gerçek çehresini halka tanıttırmadıkça minberden aşağı inmeyecekti.

              Bu yüzden müezzin ‘’Allah-u Ekber’’ deyince İmam Zeyn-ül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.), ‘’Allah’tan başka büyük bir şey yoktur.’’ dedi. Müezzin, ‘’şehadet ederim ki Allah’tan başka ilah yoktur.’’ deyince de İmam Zeyn-ül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.), ‘’Saçım, derim, etim, kanım beynim ve kemiğim de buna şehadet etmektedir.’’ dedi.

              Müezzin, ‘’Şehadet ederim ki Muhammed Allah’ın kulu ve Resulüdür.’’ deyince de İmam Zeyül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.) müezzine hitaben şöyle dedi: ‘’Allah aşkına bir dakika sus da ben Yezid ile konuşayım.’’ Daha sonra Yezid’e dönerek şöyle buyurdular:

              ‘’Bu aziz ve kerim olan Resulullah (s.a.v.) benim mi yoksa senin mi ceddindir? Eğer ‘’benim ceddimdir’’ dersen burdakiler ve tüm insanlar senin yalan söylediğini bilecekler; benim ceddim olduğunu söylersen o halde niye babamı haksız yere, zulüm ve düşmanlık üzere öldürdün, malını yağmaladın, kadınlarını esir ettin. Kıyamet gününde eyvahlar olsun sana, ceddim sana düşman olacaktır.’’

              Kendini arslan karşısında tilki gibi aciz gören lanetlik Yezid, İmam Zeyn-ül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.) ile münazara ettiği takdirde durumun daha da kötüleşeceğini biliyordu. Daha fazla rezil olacağını tahmin edebiliyordu. Bu yüzden müezzine ezanın okumasını söylemekten başka çaresi kalmamıştı.

              Daha sonra da namaz için kamet getirmesini söyledi. Ama İmam Zeyn-ül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’ın sözleri onları etkilemişti. Cemaat arasında konuşmalar ve birtakım gürültüler çıkmaya başladı. Hata bazıları Yezid’in arkasında namaz kılmaktan çekinerek camiyi terkettiler. Yazan. imam Dikmen

              Yorum


                Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                İmam Hüseyin (a.s.):
                417

                İmam Zeyn-ül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’ın Medine Halkına Yaptığı Konuşma Konumu:

                Kuran ve Ehl-i Beyt araştırmaları olarak İmam Hüseyin (a.s.)’ın kanlı Kerbela devrimcilik kıyamını ele almamızın temel bedeni O’nun İslam kanun ve kurallarına bağlılığının İslam devletinin temel ilkelerinin sarsılmayacağını gelecek nesillere İslam-i açıdan yapılan araştırmaların Hz. Muhammed (s.a.v.) ve Hz. İmam Ali (a.s.)’ın teori ve pratik mucadelerinin dünya insanların üzerinde mecburi bir güç oluşturacağı bilgi eğitimini verebilmek içindir. Bu aşamada da yapılan bu mucadelenin sadece bir özetleme şeklidir.

                Esir Kafilesi Medine’ye doğru yola koyuldu. Medine aylar önce İmam Hüseyin (a.s.)’ın Yezid’e ihtiraz olan kavırları mücadelelerin gerekliliği icabıyla devrim kıyamını başlatma yeriydi.

                İmam Hüseyin (a.s.)’ın İslam devletinin başında fasık bir kişiliğe sahip olan Emevi hanedanına burdan hicret’te başlama manifotesinin hedefine ulaşabilir fikirlerin doğması icabı gereğiyle halkın onun tekrar buraya gönebileceğini düşüncesini taşıyordu.

                Ama ne yazıktır ki İslam devletinin başındaki zalim ve zinakâr zulmün bertaraf edilmediği ve Medine’ye sadece İmam Hüseyin (a.s.) acı katliam haberinin ve Ehl-i Beyt kadın ve masum yavruların esir olarak gönebileceği dönüş noktası oldu.
                İmam Zeyn-ül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.) Medine yakınlarında mola verdi.

                Beşir b. Cüzlem’den Medine’ye gitmesini ve halka kendilerinin döndüklerini haber vermesini söyledi. Beşir şehre girdi. İmam Hüseyin (a.s.)’ın şehadeti ve İmam Zeyn-ül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’ın şehid ailsiyle birlikte dönüş haberini tüm Medine halkına haber verdi. Medine halkı hep birlikte ağlayıp feryat ederek Medine girişine doğru haheket ettiler.

                Cemiyetin kalabalığı ve coşan duyguları o kadar fazlaydı ki, Beşir bu husuta şöyle naklediyor: ‘’Ben halktan geride kaldım. Ben atıma binerek kendimi onlara ulaştırdım. O esnada halk da kafilenin bulunduğu yere varmışlar ve yolu kapamışlardı. Ben atımdan inerek büyük bir zorlukla İmam Zeyn-ül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’ın bulunduğu çadıra vardım.

                Bu esnada İmam Zeyn-ül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’ın şiddetli bir şekilde ağladığını, elindeki mendille gözyaşlarını sildiğini gördüm. Zeyn-ül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.) bu haliyle çadırından dışarı çıktı ve bir kürsünün üzerine oturdu.

                Halk İmam Zeyn-ül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’ı görünce şiddetli bir şekilde ağlamaya başladı.’’ Hepsi ona başsağlığı diliyordu. İmam Zeyn-ül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.) eliyle işaret ederek halktan susmalarını istedi. Daha sonra şöyle konuştular. Yazan. imam Dikmen

                Yorum


                  Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                  Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                  Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                  Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                  İmam Hüseyin (a.s.):
                  418

                  1- Allah’a Hamd-u Sena’da Bulundu:

                  ‘’Hamd alemlerin Rabbi, ceza gününün sahibi, tüm mahlukatı yaratan Allah’a mahsustur. Öyle bir Allah ki, (vücudi mertebe acısından) mahlukatından uzaklaştı da göklerin en üstünü (kemal yüceliklerini) istila etti. (Varlığa kayyumiyet açısında da) mahlukatına yaklaştı da fısıldaşmalara bile şahit oldu.’’

                  Allah’a büyük işler, olaylar, acı facialar, yakıcı dertler büyük tatsızlıklar ve can çıkartıcı musibetler karşısında Hamd-u Sena’da bulunuyorum.

                  Sıradan insanlar sadece rahatlık ve huzur içinde olunca Allah’ın rahmetlerine hamdetmektedirler; pişmanlık, rahatsızlık ve yoksullukla karşılaştıklarında itiraz etmekte ve zorluklar karşısında sabırsız olmaktadırlar.

                  Ama Allah’ın velileri her hallerinde Allah’a hamd-u senada bulunurlar. Onlar ister acı ister tatlı tüm olayların Allah’ın kendilerine olan birer rahmet lüfu olduğunu kabul ederler. Onlar sadece Allah’ın sevdiği şeyleri sever ve beğenirler, kendi beğendikleri şeyleri değil. Bu onların ilahi güce ne kadar bağlılıklarını göstermektedir.

                  İlahi velilerin şiarı, İmam Hüseyin (a.s.)’ın Mekke’den çıkıp Kerbela’ya doğru yola çıktığı esnada söylediği şu sözlerdir: ‘’Allah rızası neyse biz Ehl-i Beyt ona razıyız.’’ Evet en zor anlarında ve zor şartlar içinde bulunduğu o son anlarda da Allah’a şöyle arzetti: ‘’Allah’ım senin rızana razıyım.’’

                  Bu da kanlı Kerbela devrim kıyamının ubudiyet ve irfan yolcularına verdiği en eğitici derslerden biridir. Yazan. imam Dikmen

                  Yorum


                    Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                    Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                    Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                    Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                    İmam Hüseyin (a.s.):
                    419

                    2- Kanlı kerbela ve sonraki Acı Olayları Konumu: 1

                    ‘’Ey insanlar, hamdolsun Allah’a ki, bizler İslam-ı savunmak ilkelerinde büyük belalara düçar kıldı. İmam Hüseyin (a.s.) ve Ehl-i Beyt’i şehadete ulaştılar. Kadın ve kızları esir edildiler. Onun başını mızrağın başına geçirerek şehir şehir gezdirdiler. Bu, tarihte eşi olmayan acı bir olaydır.

                    ‘’Ey insanlar, hanginiz İmam Hüseyin (a.s.)’ın şehadetinden sonra sevinecek, mutlu olacaksınız? Hangi kalp onun için mahzun olmayacak? Hangi göz ona ağlamayacak? Halbuki onun şehadetine yedi kat gök, dalgalı denizler, tüm yeryüzü, ağaçlar, denizlerdeki balıklar, Allah’ın mukarreb melekleri ve tüm gök sakinleri ağladılar.

                    Ey insanlar, bizlere (müslüman olmayan) Türk ve kabil esirleri gibi davrandılar. Halbuki hiçbir suçumuz da yoktu. Bize geçmişlerimizden hiç birine davranmadığı bir şekilde davrandılar. Allah’a andolsun ki, eğer Peygamber bizi sevmeleri yerine düşmanlık etmelerini tavsiye etseydi, bizlere bundan daha kötüsünü yapmazlardı.

                    Daha sonra İmam Zeyn-ül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.) sözlerine ‘’İnna Lillah ve inna leyhi raciun’’ diyerek şöyle buyurdular: ‘’Biz bu acı ve büyük musibet karşısında Allah’tan yardım diliyoruz. Zira O aziz ve intikam alıcıdır.’’ (el- Lutuf, sayfa. 87-89; Bihar-ül Envar, cild. 45, sayfa. 247-149.)

                    İmam Zeyn-ül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.) bu değerli sözleri ve konuşmalarından sonra zalim katliamcıların taraftarlarına ve onlara yardımcı olanlara karşı iki nükteyi haizdir konumunu kullandılar. Yazan. imam Dikmen

                    Yorum


                      Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                      Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                      Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.


                      Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                      İmam Hüseyin (a.s.):
                      420

                      2- Kanlı kerbela ve sonraki Acı Olayları Konumu: 2


                      1- İmam Zeyn-ül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.) bu değerli konuşmalarında zalim Yezid ve cinayetkârların uşaklarının Peygamber (s.a.v.)’ın hanedanına reva gördükleri zulüm ve cinayetleri gözler önüne sermiştir. Halbuki onca zulüm ve acımasız katliamlara maruz kalan risalet hanedanının hiçbiri suçu ve günahı yoktu.

                      Ne kimsenin hakkına tecavüz etmiş, ne de kimsenin ırzına el uzatmış ve devlet hükümler hakkında herhangi bir yanlışlık yapmış ve ne de sürçmüşlerdi. Aksine İslam ve müslümanlara karşı hizmetkârlık, acıma, cömertlik, sevgi ve muhabbet dışında hiçbir şey görülmüş değil onlardan islami değerleri korumak ve mahrumların yani (kadınların) hakkını savunmak dışında bir gayeleri olmamıştı.

                      2- İmam Zeyn-ül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.) bu konuşmasında İmam Hüseyin (a.s.)’ın haklılık ve mazlumiyetini kanlı Kerbela olayının hakiki mahiyetini ve bu devrim kıyamı canlı tutabilmekte müslümanların görevlerinin ne olduğunu beyan etmiştir.

                      Zira İmam Hüseyin (a.s.) ve yârenının mazlumiyet ve şehadeti alemlerin mülk ve melekutunu etkilemiş ve tüm mevcudat alemi o mazlum şehitlere özellikle de İmam Hüseyin (a.s.)’e yas tutmuş ve matem gözyaşları dökmüşlerdir. Bu hakikate rağmen İslam iddiasında bulunan kimselerin bu acı olay karşısında lakayd davranması mümküm müdür?

                      Kanlı Kerbela şehitlerinin mukaddes hatırasını canlı tutup üzülmemesi ve Emevi zinakâr ve zalimleri ile onların yolunu takip edip Kanlı Kerbela devrim kıyamının ülkülerine karşı çıkanlardan nefret etmemesi düşünülebilir mi?

                      Evet, kanlı Kerbela devrim kıyamın şehitlerini anmak tüm yüce değerleri, hakk ve hakikatı anmaktır. Bu yüzden tahir imamlarımız İmam Hüseyin (a.s.)’ın adını ve kanlı Kerbela şehitlerinin kahramanca hatırasını canlı tutmayı en değerli devlet oteritesinden saymışlardır...

                      İmam Musa Kâzım (a.s.) bir değerli hadisi şeriflerinden şöyle buyurmaktadırlar: ‘’İnsanların en değerlisi, dünyayı üstünlük ölçüsü saymayan kimsedir; bedenlerinizin pahası cennettir ancak, onu ucuza satmayandır.’’ (Tuhaf-ul Ukud, sayfa. 389.) Yazan. imam Dikmen

                      Yorum


                        Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.

                        Yorum


                          Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                          Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                          Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                          Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                          İmam Hüseyin (a.s.):
                          421

                          Hz. Ebul Fazl Abbas (a.s.)’ın Doğumu Konumu:


                          Kuran ve Ehl-i Beyt araştırmaları kanlı Kerbela devrim kıyamının temel neden ve niteliklerini kaleme alırken bugüne kadar üzerinde durulmamış meselelerin içeriğinede girerek kaybolan gerçekleri müslüman halkları ile yüzleştirerek meselelerin üzernine gitmektedir.

                          Bunlardan en önemli konu ve meselelerinden biride İslam felsefesinän sentezisinde büyük bir öneme sahip olan Hz. Ebul Fazl (a.s.)’ın kahramanlıklarıdır.

                          Allah’ın İslam ümmetine bir armağan ve hediyesi olan İmam Hüseyin (a.s.)’ın kardeşliğiyle kutsallığı bulan kişiliğine sahip Ebul Falz (a.s.)’dır.

                          Abul Fazl (el-abbas Şaban ayının dördüncü günü, hicri yirmi altıncı yılında Medine şehrinde dünyaya geldi.) O neseb cihetiyle Ehl-i Beyt’in içinde en şerefli ana, babaya mensup olan değerli şahsiyetlerden biridir. Babası; ilk mü’minin Mü’minlerin emiri, adalet ve sacaat kaynağı, Sıddık-ı ekber İmam Ali (a.s.) annesi ise Fatıma bint-i Huzzem bin Halid (Ümm-ul Benin)’dir

                          O’nun dünyaya geldiği haberini İmam Ali (a.s.)’a müjdelediklerinde o, evine gelip Hz. Abbas (a.s.)’ı öpüp kutsal doğum törenini yerine getirmiş, sağ kulağına ezan, sol kulağına ise kamet yedi gün sonra, İmam Ali (a.s.) onun saçlarını kestirip, saçının ağırlığında fakirlere altın dağıtmışlardır.

                          Adı: Abbas, Künyesi: Ebul fazl, Ebul kasım- lakabları ise ‘’Kamer-i Beni Haşim (Haşim oğullarının ayı)’’, ‘’Sakka (Su dağıtan)’’, ‘’Hamil ul Liva’’ (Bayraktar)’’ ‘’El Amid (Ordunun direği), ‘’Bab-ul Havic (Hacetler Kapısı)’’dır.

                          Hz. Abbas (a.s.) İmam Ali (a.s.) ile birlikte dört yıl yaşamış, Hz. Abbas daha küçük yaşta babasının hungarca şehit edilmesine şahid olmuşlardır. Hz. İmam Ali (a.s.) şehit olmadan önce son vasiyetini yerine getirmek için Hz. Abbas’ın annesi Ümm’ul Benin’i ve Hz. Abbas’ı yanına çağırmıştı.

                          Onlar oradan içeriye girince Emir-ül mü’minin İmam Ali (a.s.) birden ağlamaya başladı. Ümm-ül Benin; Ey müminlerin emiri! Niçin ağlıyorsun, deyince İmam Ali (a.s.) hazin bir sesle, ‘’Bu çocuğun iki kolunun ne olacağını görüyorum ve ondan dolayı ağlıyorum’’ dedi.

                          Ümm-ül Benin ‘’Kollarına ne olacak?’’ diye sorunca İmam Ali (a.s.) ‘’omuzlarından kesilecek’’ deyince, bu söz Ümm-ül Benin’i tıpkı bir yıldırım gibi etkilemiş ama İmam Ali (a.s.) ona sabrı tavsiye etmişti.

                          İmam Ali (a.s.), Hz. Abbas’a vasiyet ederken de, ‘’Abbas! Kerbela’da ki Fırat nehrinde eline su geçer de, İmam Hüseyin (a.s.) susuz olduğu halde sen su içersen hakkımı sana helal etmem’’ diye buyurmuştur. Yazan. imam Dikmen

                          Yorum


                            Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                            Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                            Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                            Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                            İmam Hüseyin (a.s.):
                            422

                            Hak İmamlarımız Hz. Ebul Fazl (a.s.) Hakkın’da Düşündükleri Konumu: 1

                            Kuran ve Ehl-i Beyt araştırmaları olarak Hz. Ebul Fazl (a.s.) hakkında detaylı bir araştırma yapacağımızdan dolayı şimdi araştırmalarımızın özeti olarak gündem konumuna gelen çalışmalarımızda 12 Hak İmamlarımızın Hz. Ebul Fazl (a.s.) hakkında kisada olsa düşündüklerini dile getirmeyi uygun gördük.

                            Ehl-i Beyt imamlarımızın dilinden Hz. Abbas Ebul Fazl (a.s.)’ın faziletleri hakındaki bizlere aktadıklarının bir özetlenmesini konu edineceğiz.

                            1- İmam Zeyn-ül Abidin ‘’Seccad’’ (a.s.)’ın buyurdukları: ‘’Allah, amcam Abbas’a rahmet etsin. O, fedakârlık edip çarpıştı ve kendisini kardeşi yolunda feda etti. Sonunda kolları kesildi. Allah’da ona, kollarının yerine iki kanat verdi. O, cennette tıpkı amcası Hz. Cafer-i Tayyar (a.s.) gibi meleklerle birlikte uçmaktadır. Hz. Abbas’ın Allah katında öyle bir mevkiisi vardır ki, kıyamet günü tüm şehitler ona gıpta ederler.’’

                            2- İmam Cafer Sadık (a.s.) ‘’Amcam Hz. Abbas bin Ali (a.s.) ileri görüşlü idi ve imanı sarsılmazdı. Kardeşi İmam Hüseyin (a.s.)’ın kutsal mezarını ziyaret ettikten sonra, büyük bir coşku ile Hz. Abbas’ın mezarını ziyarette gitti.

                            O’nu ziyaret eder iken şu cümleleri söylüyordu:

                            ‘’Allah’ın selamı ve O’na yakın olan meleklerin selamı ve peygamberlerin ve O’nun salih kullarının ve tüm pâk ve değerli olan tüm şehidlerin ve sıddıkların selamı senin üzerine olsun.

                            Ey Mü’minlerin Emirinin Oğlu!

                            Yalnız bırakılan mazlum vasi ve alemin delili ve peygamberin halefi ve Neciboğlu İmam Hüseyin (a.s.)’ı tasdık edip, o’na vefalı kaldığın tüm varlığınla ona teslim olduğuna ben şehadet ediyorum.

                            Allah’ı şahid tutarım ki; Bedir savaşında ki mücahidlerin ifa ettiklerini sende ifa ettin. Yazan. imam Dikmen


                            Yorum


                              Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                              Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                              Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                              Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                              İmam Hüseyin (a.s.):
                              423

                              Hak İmamlarımız Hz. Ebul Fazl (a.s.) Hakkın’da Düşündükleri Konumu: 2


                              ‘’Allah yaptıklarının en hayırlı karşılığını sana versin.’’

                              3- İmam-ı Zaman, Hz. Muhamed Ebul Kasım Mehdi (a.c.): Bakınız! Zamanımızın İmam-ı Cemal ve Kemalin kaynağı, Hz. Muhammed (s.a.v.)’in Ehl-i Beyt’inin kıyam edici Hz. Mehdi (a.c.) amcası Ebul Fazl-el Abbas hakkında ne buyurmaktadırlar:

                              ‘’Müminler emirininoğlu Ebul Fazl El-Abbas’a selam olsun. O, kardeşine canıyla itaat ederdi. Ona feda olup, onu koruyan, ona doğru tüm varlığıyla koşandı. İki eli kesildi, onun iki katili Yezid bin Rukkad ve Hekim bin Tufeyl-i Tai’ye Allah lanet etsin.’’

                              Şairlerden Fazl bin Muhammed, O’nun hakında şöyle söylemektedirler:

                              Hak ona ağlamakta haklıdır
                              O gece ki, kanlı Kerbela’da
                              İmam Hüseyin (a.s.)’i ki, ağlattı
                              Onun kardeşi İmam Ali (a.s.)’nin oğludur
                              Kanlara bulamış Ebul Fazl’dır!...



                              Ebul Fazl (a.s.)’ın Belirgin olan sıfatları Şunlardır:

                              1- Secaati: Bu konuda büyük alimler ve şairler bir çok şiirler yazmışlardır. Örneğin; Seyyid Cafer El-Hilli, İmam Kaşif’ul Gıta, Firevsi...vb. gibi
                              2- Allah’a olan imanı
                              3- İzzetli hayatı
                              4- Sabrı
                              5- Vefası
                              6- İradesinin güçlüğü
                              7- Yardımseverliği ve Merhameti. Yazan. imam Dikmen

                              Yorum


                                Ynt: Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura makalesi.


                                Her gün aşura! Her yer Kerbela.

                                Kuran ve Ehl-i Beyt araşt. aşura özel makalesi.

                                Hz. Adem ( a.s. )'ın Varisi

                                İmam Hüseyin (a.s.):
                                424


                                Kısa Bir Anlatım Hürr’ün Hikayesi Konumu:

                                Özgürlük mücadelesinin savaşçısı olabilmek kolay olan bir beceri olmasa gerek. Kuran ve Ehl-i Beyt araştırmalarının temel amacını oluşturan devrim kıyamının hareketlerini oluşturan konuların başında gelen bir kahraman mücahdin hikayesinin gündem konumu konusu meselesine dönüşmesi ile bağlantılıdır.

                                Biz burda İmam Hüseyin (a.s.) devrim kıyamı kanlı Kerbela hareletinin anlatımında Hürr’ün düşman orduların başında bir konumtan olarak söylemiş ve son anlarda gerçeği anlayarak İmam Hüseyin (a.s.)’ın safında yer alarak kanlı Kerbela’nın ilk şehid unvanına ulaşmıştı.

                                İmam Cafer Sdaık (a.s.)’ın Hürr hakkında şöyle buyurmakatdırlar:

                                Hürr her zaman Hürr’dur: ‘’Zamanın öldürücü balyozu ona ağır bir darbe indiren kafasını öyle bir sabır örtüsü haline getiriyordu ki, o darbe ile birlikte, çekilmez musübet ve belalar hücüm etseler yine onu kıramazlar. Her ne kadar bütün varlığını sararak bir çare ve şefilliğe sürükleyip rahatsız ve huzursuz kılsa, hayatı ona zindan etse bile!...’’

                                Küçük bir kervan Küfe şehrine doğru ilerliyordu...

                                cesur erkekler, kadın ve çocuklardan oluşan bu kevvanın reisi, bereketli ömründen 57 yıl geçmiş ve bu ömrü hep İslam kanunları doğrultusunda harcamış olan bir büyük şahşiyetti. Bu zatın nurani bir siması vardı. Yeryüzünde bir nur, onun büyüklüğünün ve cesaretini gösteriyordu. Yazan. imam Dikmen

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X