İnsan niçin yaratılmıştır? Allah'ın bizim ibadetimize ne ihtiyacı vardır?

[Mehmet UFUKALP]

Ynt: İnsan niçin yaratılmıştır? Allah'ın bizim ibadetimize ne ihtiyacı vardır?

Zerre kardeşim, bu tür konularda Üstad Bediazzaman Said Nursinin Sözler adlı eserinde gerekli açıklamaları bulabilirsiniz. Özellikle bu konulara değinilmiştir.

[aykut111]

Ynt: İnsan niçin yaratılmıştır? Allah'ın bizim ibadetimize ne ihtiyacı vardır?

[quote author=Musavi link=topic=22404.msg138110#msg138110 date=1325075124]
cunku Allah mutekebbirdir.
[/quote]

Sizi tebrik ederim kardeşim. Gerçek ancak bu kadar net bir ifade ile anlatılabilirdi.
Kum ilim havzası boşuna çalışmıyor demek ki...

[Musavi]

Nusayri

Bu hadis gulat degil hutbetul beyan gulat hadisidir

[cundeb]

Ynt: İnsan niçin yaratılmıştır? Allah'ın bizim ibadetimize ne ihtiyacı vardır?

[quote author=cundeb link=topic=22404.msg138230#msg138230 date=1325108198]

suphanallahil aziz. amenna. velakin masumiyet geregi hz. Muhammedin herhangi bir masiyet ve gunaha tevessul etmez olmamasi gerekmiyor mu?
cunku o zaten ideal varlik, tum varliklarin ornek almasi icin yaratilmisti, ozu itibariyle madeninde kotulugu iceriyor olmasi gerekmez mi? yani vasfetme itibariyle.
[/quote]
Gece telefondan girdiğim için dikkatsiz yazmışım özür dilerim:
ozu itibariyle madeninde kotulugu iceriyor "olmamasi" gerekmez mi? olacaktı.

[Musavi]

Allah niye yaratti

Ehlibeyt evvel yaratildi ama yaratildi

[cundeb]

Ynt: İnsan niçin yaratılmıştır? Allah'ın bizim ibadetimize ne ihtiyacı vardır?

[quote author=Qom_u_aşk link=topic=22404.msg138244#msg138244 date=1325109869]
"yaratılıştan geliyor"dan kasıt, onun iradesini ortadan kaldırıyorsa hayır.. onun masumiyeti tamamen kendi iradesine bağlı. özgürce bırakılmış ve o masumiyete giden yolu seçmiş. Allah onu tertemiz madenden bile yaratsa, bu onun normal bir şeyden yaratıldığında özgür iradesiyle masumiyeti seçecek tip ve karakterde olmasından dolayıdır. Hani Allah'a hiç bir gelecek kapalı değil ya. O alim yaratıcı, Muhammed'in masum yolu seçeceğini bildiğinden dolayı tertemiz yerden yaratmıştır. yani yaratılıştan bile gelse, yine gerçek sebebi Muhammedin kendi seçimi ve kalitesidir.

eğer masumiyetini onun özgür iradesinden başka bir şeye bağlasak o zaman bu onun üstünlüğünü göstermez ki.. tersine yaratıcının üstünlüğünü ve ona dikte ettiğini gösterir.. o zaman yine Allah'ın adaleti sorunu da doğar.. birileri der ki biz de öyle bir kaynaktan yaratılsaydık biz de masum olurduk..
[/quote]
Ben seni anladım da, ama şöyle bir mesele varki o da O'nun iradesinin masiyete ve günaha tevessül etmeyen bir irade biçimi olması gerekir. Yani o yaratılış gayesi ve madeni gereği bu masumiyete sahiptir. masiyet ve günahı irade etmesi bile düşünülemez, demek istiyorum. bilmem anlatabiliyormuyum.

[Qom_u_ask]

Ynt: İnsan niçin yaratılmıştır? Allah'ın bizim ibadetimize ne ihtiyacı vardır?

masiyeti düşünmüyor olması demek, iradesiz ve kendini arındırmasının hiç etkisi yok mu demek. düşünmek aklına gelmemek demek değil. yapamayacak buna gücü yok demek değil. Nitekim meleklerin günaha güçleri yetmez. örneğin en çok 50 kg kaldırabilecek birinin 50 milyar ton kaldırması düşünülemeyeceği gibi bir şey meleklerin günah işleyebilmeleri hatta daha büyük oranda belki de matematiksel olarak düşünülemez. Peygamberlerin böyle mi. yaratandan onlara bir güç kısıtlaması olmaksızın onlar kendi iradeleriyle günahtan ayrı duruyorlar. ve bu onların kendi arınmışlıkları. düşünmek kelimesi biraz kapalı kalıyor. düşünmek istemek anlamına gelebiliyor. Peygamberler isteme anlamında düşünmezler ama karşılarına tercih edebilecekleri alternatif iki yol olması bakımından günahlarla muhataptırlar. meleklerin/iradesizlerin alternatif iki yolları yok onlara tek yol var. günah yolları tamamen kapalı. ama insan tercih hakkı olan biri. dizaynı buna göre. İşte bu tercihini kötüye kullanmayıp masiyetten uzak kalmaları peygamberleri büyüten yönleri oluyor.

irade yaratıcısı bu bakımdan mükemmel. serbest bırakıyorsun ve o seni yüceltiyor hiç hataya düşmüyor. tam senin istediğin gibi oluyor. ama onun bu halinde sizin bir müdahaleniz yok. tamemen o yaratığınız özgür olabilecek iradesiyle bunu yapıyor.

böyle bir irade yaratabilmek mükemmel bir yaratıcıdan başkasını işi değil. ve bu yaratıcı takdire/hamde layıktır.

hamde layık olan ona muhtaçtır anlamına gelmez. tersine onun buna ihtiyacı yoktur..

[cundeb]

Ynt: İnsan niçin yaratılmıştır? Allah'ın bizim ibadetimize ne ihtiyacı vardır?

sayın Qom_u_aşk ben sizi anladım fakat benim anlatmak istediğim biraz farklı. Ben diyorumki O günahı ve masiyeti tanır, yapmaya da muktedirdir, ama makamı ve madeni gereği buna tevessül etmesi düşünülemez. tarafımızdan düşünülemeyecek bir şeyden bahsediyorum. Bir anlamda Mutlak Masumiyete işaret ediyorum.
Mesela Allah insanlara zulmetmeye muktedirdir, ama yapması düşünülemez gibi düşünebiliriz, nasılki bu durum Mutlak adalete işaret ederse, keza peygamberimizin durumu da buna benzer, demek istiyorum. birbirimize yakıın şeyler söylüyoruz fakat baktığımız yerler farklı.

[zerre]

Ynt: İnsan niçin yaratılmıştır? Allah'ın bizim ibadetimize ne ihtiyacı vardır?

Peki Allah'ın ona ibadetimize ihtiyacı yoksa, bizim neden ibadet etmeye ihtiyacımız var?

[Qom_u_ask]

Ynt: İnsan niçin yaratılmıştır? Allah'ın bizim ibadetimize ne ihtiyacı vardır?

çünkü akıl şunu kabul eder ki bir varlığın tasarımcısı onun ömrünü ve nasıl sağlıklı işleyeceğini de düşünür tasarım sırasında. ona göre şekil verir. ve ömrünü uzatacak tedbirleri alır tasarımını, gayesine orantılı şekilde ömür biçerek belirler. Ve bu ürünün kullanıcıları, tasarımcı ve imalatçının bu kurallarını göz önünde bulundururlarsa ürünün tasarım amacı yerine gelir.

insan Tanrı'nın bir ürünüdür. onu O tasarlamıştır. tasarımında bazı amaçlar gözetmiştir. bunda kaliteli ve kalitesiz ayırımı yapılacaktır. kalitelileri ödüllendirecektir. diğer her varlık bu amaca hizmet edecek şekilde tasarlandı. ve her ürünün/sonradan olanın olduğu gibi insanın da bir ömrü kondu.

şimdilerde digital elektronik üreticiler kendi kendini tamir eden cihazlar üretme peşindeler. ancak cihazların bu tasarımı çok satışı durduracak. bu yüzden kararsızlar. tasarımcılar, tasarımları sırasında çok satışı da hesaplıyorlar.

Tanrı'nın da insanı yaratmada belli gayeleri gözetmesi doğal ve aklî.

bizim ibadete ihtiyacımız var. Çünkü yaratıcımız Allah. sahibimiz O. her akıl kabul eder ki sahibine bağlı olmak bir vefa borcudur. çünkü varlığımızı ona borçluyuz. yine tasarım sahibimizin bizi mutlu ve uzun ömürlü yaşama konusunda tasarım sırasında belirlediği kurallar var. Allah bunları bize ibadetler olarak bildirmiş. İbadet mutlu ve uzun yaşamanın kurallarıdır. Tasarımcı tarafından kullanım kılavuzu olarak biz tüketicilere iletilmiştir. Vefa borcu karşılığında sahibine minneti mantıklı gören akıl, sağlıklı yaşam için de ibadet dediğiniz kullanım kılavuzuna uymayı da mantıklı görür.

[mikdat]

Ynt: İnsan niçin yaratılmıştır? Allah'ın bizim ibadetimize ne ihtiyacı vardır?

[quote author=zerre link=topic=22404.msg138443#msg138443 date=1325340010]
Peki Allah'ın ona ibadetimize ihtiyacı yoksa, bizim neden ibadet etmeye ihtiyacımız var?
[/quote]

hastayız ve doktora gittik tedavi olmamız için doktorun verdiği ilaçları mutlaka kullanmamız gerekiyor.Orada doktora senin bu ilaçlara ne ihtiyacın var sorusunu sormak kadar abes ve anlamsız bişey olamaz çünkü o ilaçları kullanmaya bizim ihtiyacımız var.

bu konuda hoş bir yazıyı paylaşmak istiyorum.



Cenâb-ı Hak bizim ibâdetimize, belki hiçbir şeye muhtaç değildir. Fakat biz ibâdete muhtacız; mânen hastayız. İbâdet ise, mânevî yaralarımiza ilaçlar hükmündedir. Acaba bir hasta, o hastalık hakkında, şefkatli bir doktorun ona faydalı ilaçları içirmek husûsunda ettiği ısrâra karşılık, doktora dese: “Senin ne ihtiyacın var, bana böyle ısrâr ediyorsun?” Ne kadar mânâsız olduğunu anlarsın. Öyleyse ibâdet bizim mânevî cephemizin gıdası ve tedâvisi için ilaçlar hükmündedir.Namaz çok kıymettar ve mühim ve de az bir zahmet ile kazanılan bir büyük ibâdettir.

Ayrıca namazda hem rûhun, hem kalbin ve hem de aklın büyük bir rahatı vardır. Namaz hakîkî bir ebedî hayatın saadetine medâr olacak hoş, rahat ve rahmet bir hizmettir. Külfeti pek az ve ücreti pek büyük hoş, güzel ve ulvî bir ubûdiyettir.

Namaz insanın cisim hanesinde arkadaşları olan kalbinin gıdası, rûhunun hayat suyu ve rabbâni duygularının ter temiz havasıdır.Namaz sonsuz üzüntüler ve teessürlere ve de elemlere ma’rûz ve düşkün olan; nihâyetsiz lezzetlere ve arzulara düşkün olan bir kalbin gıdasıdır. Namaz ile kul her şeye kudreti yeten bir Râhim-i Kerîm’in kapısını niyaz ile çalarak nihâyetsiz ihtiyaç ve arzularına kavuşacağını bilerek sadece O(cc)’ndan isteyeceğini bilir. Böylece namaz kul ile Rabbi arasında bir bağ olur. İnsan şu boğucu, ezici ve sıkıntılı olan dünya hayatı içersinde ancak namazın penceresi ile nefes alabilir ve rahatlayabilir.

Namaz kılanın hâli Kâiantın Yaratıcısına yönelmiş olarak yaptığı ibâdet ile kendi âlemini nûrlandırır. Adeta namaz o mü’min için elektrik lambası ve namaza niyet, onun düğmesine dokunma gibi o âlemin zulümâtının dağılması ve her yerin nurlanması hükmünde olur.Namazın mânâsı, Cenâb-ı Hakkı zikretmek, hürmet göstermek ve şükretmektir. Yâ’ni Allah’ın celâline, sonsuz büyüklük, ululuk, yücelik ve haşmetine karşı söz ve fiili olarak Sübhânallah deyip Allah’ı bütün noksan sıfatlardan beri görmek; hem Allah’ın kemâline karşı söz ve amelle Allahu ekber söyleyip, Allah en büyüktür diyerek hürmet gösterecek surette güzel muamelede bulunmak; hem, Allah’ın cemaline ve sonsuz güzelliğine karşı kalb, dil ve beden ile elhamdülillâh deyip şükretmektir. Ne mutlu ki bu kula Rabbine yönelip O’nu razı edecek namaza niyet eder ve namazının kabûlünü Rabbinden bekler.Namaz îmândan sonra en büyük hakîkat ve ibâdettir.

İbâdetin mânâsı da şudur ki; kul Allah’ın dergâhında ve huzûrunda kendi kusûrunu ve acizliğini ve de fakirliğini görüp Allah’ın Rablığını ve terbiye ediciliğini bilir. Böylece insan Allah’ın sonsuz kudret ve ilâhi merhametinin ve şefkatinin önünde hayret, muhabbet ve sevgi ile secde eder ve yalvarır. Kul kendi kusûrunu görerek yalvarış ile istiğfâr eder ve Rabbini bütün noksanlıklardan pak ve beri görerek kâinatta bütün kusûrlardan mukaddes olduğunu bilerek Allah’ı zikreder ve bunu başta namaz gibi ibâdetle ilân eder. Rabbim, ibâdetlerimizi ve namazlarımızı bu rûha uygun devam etmeyi nasîb etsin inşâallah.“Çok tembellerden ve namazı terk edenlerden işitiyoruz.

Diyorlar ki: “Cenâb-ı Hakkın bizim ibâdetimize ne ihtiyacı var ki, Kur’ân’da çok şiddet ve ısrârla, ibâdeti terk edeni şiddetli cezaya çarptırıp Cehennem gibi dehşetli bir cezayla tehdit ediyor?”Bu soruyu soranlar sanırım şu ayetleri dikkate alarak sormuş olmalılar. “Mucrimlere soracaklar ki, sizi cehenneme koyan şey nedir? “Namaz kılanlardan değil idik” diyecekler.[10]” “Namaz kılıp da namazlarından gafil olanlara azap vardır.[11]” “Onlardan sonra Öyle bir nesil geldi ki, namazı kılmadılar ve şehvetlerine uydular.”, “Onlar yakında gayya kuyusuna gireceklerdir.[12]”İşte ayetlerle de görülüyor ki namaz kılmayanları Allah çok şiddetli bir şekilde ceza ve cehennemle tehdit ediyor.

Namazın hikmetlerini ve bizim mânevî cephemize yaptığı tedâviyi ve vazîfeyi yukarıda açıklamaya çalıştık. Madem kâinatın en mükemmel yaratılmışı insan ve insan eşref-i mahlûkattır. Çünkü Allah “Muhakkak ki Biz insanı en güzel bir şekilde yarattık.[13]” buyurur. Sonra insana bütün ihtiyaçlarını karşılayacağı nimetler sunulur, karşılığında ise bu nimetlere şükür olarak küllî bir ibâdeti temsil edilen namaz emredilir.

Namazın hikmetleri ise sadece şükür ile îzâh edilmez, bizim mânevî cihetimize bakan yönleri de vardır. Bütün Kâinat insana hizmet ederken aynı zamanda da Allah’ı zikreder. İlgili ayet: “Hiçbir şey yoktur ki Onu övüp Onu tesbih etmesin.[14]” Şimdi hakîkat-i hâl böyleyken bütün mahlûkat kendi lisânı ile Allah’ı tesbih edecek, zikir edecek ve bir nevi kendi kulluğunu ve ibâdetini yapacak ve en şerefli bir mahlûk olan insan bu iabâdeti yapmayacak! Bütün mevcûdat o zaman Allah’a şikâyette bulunmaz mı? “Bu koca kafalı beşer bizi kullandı, bizden istifâde etti, nimet olarak bizlerde tasarruf etti, Yâ Rabbi biz de senin emrin ile işledik ve vazîfe yaparak tespihimizi ve ibâdetimizi de yaptık” diyecektir. Bütün mahlûkat kıyamet gününde ve mahkeme-i kübrâda insandan dâvâ ederek “Ya Rabbi, biz ibâdetimizi ve vazîfemizi yaptık ancak insanlar niye ibâdet yapmadı? Biz hakkımızı istiyoruz, hem bizi bu insanlar aşağıladı, ibâdetimizi görmeyerek bize hakâret etti” diye hak aramaya çalışırsa ne yapacağız? Bu hak değil mi? Hem insan namaz ile bütün mahlûkatın tesbihini ve zikirlerini Allah’a takdim etmesi gerekiyor.

Çünkü namaz mü’minin miracıdır. Büyün mi’raçta peygamber Efendimiz(sav) bütün mahlûkatın ibâdetlerini Allah’a takdim etti, Allah’ta bu ibâdetleri kabûl etti. Ettahiyyatünün mânâsı da budur zaten. Bu vazîfesini insan namazı terk ederek yapmıyor. Çünkü eşref-i mahlûk olarak insana böyle bir vazîfe verilmiş. Bu vazîfe de ancak namaz ile olabilir.Şimdi hakîkat-i hâl böyle iken namazı terk eden kişi ne yapmaya çalışıyor? Sanırım şunu yapıyor. İnsan diyor ki; “Ben yokluk, karanlık ve zerreler âleminden varlık âlemine çıkarıldım. Sonra bana maddî ve mânevî duygular ve azalar verildi, yetmedi en şerefli olma makâmı verildi, o da yetmedi maddî ve mânevî nimetler verilerek bütün eşyada tasarruf etme kabiliyeti verildi ve hakeza…” Pekâlâ, insandan bunlar karşılığında ne beklendi?

Elbette ki “Cinleri ve insanları ancak Bana îman ve ibâdet etsinler diye yarattım.[15]” sırrınca îmân ve ibâdet istendi. İnsan ne yaptı? Namaz kılmayarak ve ibateti terk ederek hâşâ Allah’a karşı “Ben senin emrini dinlemiyorum ve senin tehdidinden de korkmuyorum, cehenneminden de korkmuyor ve çekinmiyorum.” duruşu yaparak Allah’a ve emirlerine isyan bayrağını çekti. İşte insanın hali ve sonu… Artık bundan gerisini insan kendisi bilir. Çünkü “Gerçekten insan çok zalim, çok cahildir.[16]”

[gulistan_2]

Ynt: İnsan niçin yaratılmıştır? Allah'ın bizim ibadetimize ne ihtiyacı vardır?

zerre kardes
bahsettiginiz insanlar, henüz ateist olmamislarsa sayet, onlara insanin madde ötesi boyutunun islevlerinden bahsedebilirsiniz, insanin etrafini cepecevre kusatmis olan enerjik bedenden, insanin maddi manevi bütün dogasini harabeye cevirebilecek her türlü nahoslugun ilk önce bu enerji akiminin bozulmasi ve bloke olmasindan basladigini, bu enerjiyi sürekli dengede ve düzende tutmanin tek yolunun ibadet oldugunu vs. anlatabilirsiniz, bilim ve ötesi bölümünde bununla alakali bir cok konu basligi bulabilirsiniz, ayrica, misal olarak, nikahli olmayan bir erkek ve bir bayanin birbirlerinin aurasini (enerjisini) nasil bozdugunun, nikahli iki insanin aurasinin nasil uyumlu oldugunun fotograflarini (vb) fotograflarini bulabilirsiniz

ateist olmuslarsa zaten bunlara da inanmak istemeyeceklerdir

[sveydi]

Ynt: İnsan niçin yaratılmıştır? Allah'ın bizim ibadetimize ne ihtiyacı vardır?

"Ben bilinmez bir cevher idim bilinmek istedim mahlukatı yarattım." Bu kutsi hadise göre yaratılış nedeni yaratıcıyı bilmek onu tanımaktır. onu tanımanın yoluda nefsini tanımaktan gelir. nefsini tanımak için nefsini terbiye etmek gerekir. bu yaparken de ibadet etmek gerekir. ayrıca kur'anda "ben insanları ve cinlleri ancak bana kulluk etsinler diye yarattım" der buradaki kullukta onu tanımak ve bilmektir.

"bizim neden ibadet etmeye ihtiyacımız var" güzel soru zerre kardeşim belkide hatalarımız var, günahlarımız var, imtihan için geldiysek bu dünyaya bir eksiklik olmalı.... bizde bir eksiklik var ki ilk yaratılışta belkide ruhların yaratılışında... neyse bu ben bu konulara girmesem daha iyi......