Peşaver Geceleri Türkce Alt yazılı

Ynt: Peşaver Geceleri Türkce Alt yazılı

selmancan kardeşim sen böyle acımasız falan yazdıkça mazoşist olabileceğini düşünüyorum artık peki bişey soriym : bu kitaba ve yapılan münazaraya yapılan itirazlar varsa, sahte fln diye, neden aynısı tekrarlanmıyor canlı yayında? yani o kadar şii müçtehid var, en başta Ayetullah rehber Hamaney var, neden çıkıp canlı yayında münazara yapılmıyor? hak-batıl ve yanlışlar tüm insanlara duyrulmuyor?

[selmancan]

Ynt: Peşaver Geceleri Türkce Alt yazılı

yapılıyor! bu peşavere uydurma diyen arkadaşım şii sünni sempozyumuna katılmış. İran'dan gelen şii alimlerle türkiye ilahiyatçıları tartışmış. sempozyum üç gün sürmüş. ilk iki gün şii alimlerin ağır üstünlüğüyle geçmiş. üçüncü gün sünni alimler şii alimlerin sahabeye saldırılarını gündeme getirmiş ve şii alimleri susturmuş.

bu yüzden şii alimler kolay kolay konuşamıyorlarmış sünni alimler karşısında

öyle diyor. ki kısmen doğru.

Ynt: Peşaver Geceleri Türkce Alt yazılı

üstteki yazıda "ama acımasız sorular ve inat itirazlardan sadece en sağlam sistem olan şia sağ salim dimdik çıkabilir." demiştin, şii alimler nasıl susmuşlar?

[selmancan]

Ynt: Peşaver Geceleri Türkce Alt yazılı

Şia'nın cevap veremeyeceği hiç bir soru yoktur. Çünkü şia haktır ve akla uygundur. bu konuda hiç bir sorun yok. Ancak her hak her yerde söylenmez diye hikmetli bir kural vardır.

bir örnekle açıklayalım.

Sahabe sünnilerde kutsal. onların eleştirmesi bizim gibi aciz kullara caiz değil. eleştiriler sövgü sayılır. Sünnilere göre Muaviye bir sahabedir. onun eleştirilmesi doğru değildir. sünni despotizmi kendi içinde muaviyeyi eleştirenleri bile aforuz ediyor. buna rağmen sünnilerden önemli bir aydın kesim muaviyeyi eleştirmiş Peygamber s.a.a'ten onu eleştiren hadisleri nakletmiştir. Şia bu bilgilerle sahabeye sövüyorsunuz örneğin sizin kitaplarınızda sahabe efendimiz Muaviye hakkında şöyle ifadeler var diyorlar. Ve bunu derken de bir hınç bir kinle diyorlar. trübünlere oynayarak diyorlar. yani şii alimler dese ki sizin kitaplarınızda da bunlar var. o zaman ortam daha da gerilecek. önceden sahabe, efendimizdir Allah onlara yüce makam vermiştir diye kurulan halk şianın eleştirdiğine kani olduğunda dinine sövülmüş gibi görüyor ve tam bir çatışma haline dönüşüyor meclis. olayı provake etmiş oluyorlar bir nevi.

bunu bilen şii alimleri, kendilerine zulmedilmesine rağmen sessiz kalıyorlar ki vahdet bozulmasın, karşı tarafı idare edelim.

yani bu şia fedakarlığı tıpkı şu örneğe benziyor. ben sizin babanızı öldürmüşüm (farzı mahal) siz bunun acısıyla yanıyorsunuz, ama bunu dile getiremiyorsunuz getirseniz ben o kadar şirretim ki sen nasıl bana saldırır iftira atarsın diyerek milleti sizin üzerinize saldırtıyorum. toplumu ABD karşısında en azından ikiye bölmüş böylece İslam coğrafyasını bölmüş oluyorum.

İşte bundan değil mi ki Ali a.s eşine yapılanlara gücü yettiği halde sessiz kaldı. Eğer vahdetin bozulma korkusu olmasaydı eşine yapılan zulümleri anında farzlasıyla ödetirdi. ama o zaman ortada vahdet yapacağı toplum da kalmazdı...

Ynt: Peşaver Geceleri Türkce Alt yazılı

hmm anladım kardeşim. o zaman münazara ortamı çok daha profesyonel olmalı. yani hem zaman yönünden hemde can güvenliği yönünden. kimse söyleyeceklerini içinde tutmamalı. ne varsa herkes içini dökmeli. bu arada interneti biraz karıştırıyım o sempozyumların videosu varmıymış

[selmancan]

Ynt: Peşaver Geceleri Türkce Alt yazılı

yok herkesin içini dökmesi için yapmaz şia alimleri münazaraları. ben de sünni çevrede yaşıyorum. çoğu kez sırf gerginlik çıkmasın diye susuyorum. adamın hiç bir cevabı yok. kendileri şianın kendilerini hedef aldığını düşünüyorlar. o zaman ortaya düşmanlık giriyor. oysa şiiler, şiayı ortaya koymak için konuşurlar. eğer karşıdaki şiayı değil de senin kendini ön plana çıkarıdığını anlayacaksa, o zaman susmak gerekiyor. karşıdaki senin onun inancını tamamen batıl gördüğünü düşünürse o zaman düşünüyor ki bu beni kafir görüyor. o zaman o bana düşman diye düşünüyor. işte bu ilişkiyi çok iyi ayarlamak gerekiyor. karşıdakine aşama aşama anlatmak gerekiyor. bir aşama bitmeden diğerine geçemezsiniz.

örneğin önce tevhidi konuşacaksını. Allah'ın tek olduğunu şekilsiz olduğunu, görülemeyecek kadar yüce olduğunu. eğer bu konuda anlaşmışsanız birinci aşama tamamdır. geçeceksiniz adalet ilkesine. onda Allah'ın önceki ümmetlerle Peygamber sonrası ümmete adil olduğunu, önceki ümmetlere bir hüccet göndermesine rağmen sonrasına göndermemesinin adaletsizlik olduğunu, Peygamberin kendisi yaşamdayken sorunları çözüyordu onun vefatından sonra sorun çözüp ümmete tek merkezden rehberlik edecek birinin olmamasının yine Allah'ın adaletine sığmadığını anlatacaksınız. eğer bunları anlamıyorsa bir sonraki aşamaya geçemezsiniz. fayda etmez. sadece kendinizi rahatlatmış konuşmuş olmak için konuşmuş olursunuz. eğer adaleti anlayamıyorsa bu dediğimiz gibi, tevhidde sorun kalmıştır. Allah'ın yüceliğini adil olması gerektiği şekilde anlatacaksınız. öyle yüce bir Allah tanıtacaksınız ki sonra ona adaletsizlik isnad edemesin. sonra adalet ilkesine döneceksiniz.

eğer adalet ilkesini de halletmişseniz nübüvvet ilkesine geçeceksiniz. ve nebilerin tüm yaşamlarında masum olduklarını anlatacaksınız. onlardan zelle hata sadır olmayacağını terki evla ile anlatacaksınız. onlarla dinin ve vahyin nasıl kurulduğunu anlatacaksınız. bunu kabul etmişse sonra imamete geçeceksiniz. Eğer imameti anlatamıyorsanız büyük ihtimal masumiyet konusunu halledememişsinizdir. tekrark nebilerin masumiyetinin zorunluluğuna aksi halde bunun adalete sığmayacağını ele almalısınız.

İmametin de aşamaları vardır. önce 5 masumun masumiyeti ele alınmalıdır. ardından onların görevlendirilikdikleri ve bu görevlendirmenin Allah tarafından olduğunu bunun adalet gereği olduğunu anlatacaksınız. İmamları kabul etmiş masumiyeti halletmişse bu atanan imamlara düşman olanların durumunu ele almalısınız. ardından mead ilkesine geçebilirsiniz.

sempozyumlarda konuları bu sistematiğe göre seçmeniz mümkün olmuyor. çoğu zaman şianın hak olduğunu bilen üçkağıtçı muhalifler ön aşamaları halletmeden son aşamayı tartışmaya açıyorlar. bakın Ehlibeyt düşmanları, atanmış İmamlara düşman olanları bile anlatabilmeniz için sıraya koymalısınız.

Öne yezidden başlamak zorundasınız. onu halledip lanet okuyamayana Muaviyeyi anlatamazsınız. anlatmamalısınız. anladığını sanarsınız ama kalacak azıcık bir tereddüt anlattıklarınızın onda yerleşmemesine neden olacaktır. Muaviyeyi halletmiş ona lanet okuyabilmişse sonra üçüncüye geçersiniz. onu halletmişse iki sonra birinciye. ama biz napıyoruz. tam tersinden. haliyle muhatabın zihninde basamaklar oluşmuyor. alt basamaklara basmadan son basamağa nasıl tırmansın kişi... direk son basamaktan başlanmaz anlatılmaya...

İşte şia alimleri fayda etmeyecekse, ön aşamalar halledilmemişse, son aşama olan sahabeden sorulan sorulara sessiz kalarak cevap verirler. bu ise onların yenildiği görüntüsünü verir. oysa şia aliminin içinde ne volkanlar kaynar. şeytan onun tepesine biner, anlat anlat sen haksın, şunlara haddini bildir de görsünler kim hakmış! diye. Oysa Şia alimi oturaklıdır ne karşıdakinin nefsine saldırılarına ilmine hakaret etmesine ne de şeytanın vesvesesine gelir. onun düşündüğü tek şey muhatabının halidir. eğer hiç bir şey anlatamayacaksa ruyetullahı (tevhid bahsini) bile konuşamayacaksa ki böyle ön yargılıların olduğu çetin ortamlar da oluyor. o zaman ortak noktalar konuşulur. örneğin israilin zulmü, abdenin katliamları, Peygamberimizin yücelikleri Allah'ın insanları kardeş kıldığı vs. böylece ortak noktalarla güven ortamı ve birbirine ısınma sağlanır. Peygamberimiz neden 25 yaşında tebliğe başlatılmadı. da 40 yıl bekletildi? kavmi onu tam 40 yıl gözledi test etti güvenilirliğini onayladı. biz bizi hiç tanımayan bizim casus olduğumuzu düşünen birine direk sahabeyi anlatırsak o bir şey düşünecektir: bu benim dinime sövüyor!

bazı zamanlar hiç bir şey anlatmayıp muhatabı onaylamak bile çok şey anlatmak anlamına gelir. ben yeni bir sünni ortama girmiştim. benim şii olduğumu biliyorlardı. hiç ihtilaflardan söz etmedim, hiç sorulara cevap vermedim. zaten amaç beni dışlamalarıydı. güven sağladım. arkadaş oldum güvenilir ve güvenli bir müslüman olduğum gözlendi. sonrasında sorulara cevap verdim.

ama bunu yapmadığım başka ortamlar da olmuştu. ne oldu biliyor musunuz? güvensizlik sağlamışım. insanlara israili kötülerken onlar sırf bana karşı çıkmak için israili savunmaya başlamışlardı... yani artık tek seçenek kalmıştı onlara da bana da zarar gelmemesi için o ortamı terk etmek. çünkü eğer İsraili de konuşup ortak bir alanınız yoksa o zaman ilişkiniz olabilecek en kötü düzeyde demektir.

[Elmeddin er-Rafizi]

Ynt: Peşaver Geceleri Türkce Alt yazılı

Peşaver şehrinde şia ile sünni alimler arasıdaki munazaranın belgesi munazaraların yayınlandığı "Dürrün Necefi" gazetesidir. munazaraların yayınladığı gazetenin bir kaç sayfası:

[img width=454 height=600]http://velayet.files.wordpress.com/2013/07/pec59faver-geceleri-senet.jpg[/img]

[img width=444 height=600]http://velayet.files.wordpress.com/2013/07/pec59faver-geceleri-senet1.jpg[/img]

[selmancan]

Ynt: Peşaver Geceleri Türkce Alt yazılı

Elmeddin buna ulaşsan ulaşsan sen ulaşabilirsin. arkadaş böyle bir derginin bile olmadığını bu resimleri de uyduruk olduğunu iddia etti. eğer hala yayındaysa bu derginin bir iki nüshasını velayete yüklesek ya da adresimize gönderseler o sayılarının olması şart değil. ama o yayınlandığı zamanki sayıları olsa daha iyi olur. bunları bir elimize geçirsek çok güzel olur.

Ynt: Peşaver Geceleri Türkce Alt yazılı

Evet bu nüshalara rağmen itiraz edecek birileri olursa Allah ıslah etsin daha ne denebilirki

[selmancan]

Ynt: Peşaver Geceleri Türkce Alt yazılı

O zaman şu denebilir:

Eğer bir kimse bütün gece namaz kılar ve bütün gündüzleri oruç tutar, bütün varlığını sadaka verir ve her yıl hacca gider ama Allah’ın veli kulunun velayetini tanımazsa, onu kabullenip bütün işlerini İmam’ın kılavuzluğuyla yapıncaya kadar Allah tarafından hiçbir ecre sahip değildir ve İman ehlinden sayılmaz.” Bihar’ul-Envar, c. 65, s. 333

sizin için hüccet tamamlandı. inkar ettiklerinizden dolayı tadın azabı yaptığınız ibadetler tamamen boşa gitti.

[vahidetun]

Ynt: Peşaver Geceleri Türkce Alt yazılı

elmeddin kardeş bu gazete nüshalarının görüntüsüne nasıl ulaştınız tineye ile arattım hiç bir sonuç çıkmadı ?

[selmancan]

Ynt: Peşaver Geceleri Türkce Alt yazılı

peşaver geceleri kitabında var bu resimler