NÜBÜVVET-İ AMME VE İMAMET

[Kerbela44]

Ynt: NÜBÜVVET-İ AMME VE İMAMET

“Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Resulü’ne ve sizden olan emir sahiplerine itaat edin. Eğer bir şeyde çekişirseniz ve Allah’a ve ahiret gününe iman etmişseniz onu Allah’a ve Peygamber’e götürün. Bu, hayırlı ve netice itibarıyla en güzeldir.” *1

Cabir bin Abdullah Ensari: “Aziz ve celil olan Allah Peygamberi Muhammed’e (s.a.a) Allah’a itaat edin, Resulü’ne ve sizden olan emir sahiplerine itaat edin” ayetini nazil buyurunca ben şöyle arzettim: “Ey Allah’ın Resulü! Allah’ı ve Resulünü tanıyoruz, o halde Allah’ın itaatlerini senin itaatinin yanında zikrettiği emir sahipleri kimlerdir?” Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: “Ey Cabir! Onlar benim halifelerim ve benden sonra Müslümanların imamlarıdır. Onların ilki Ali bin Ebi Talib, sonra Hasan, sonra Hüseyin…” *2


1* Nisa, 59
2* Nur’us-Sakaleyn, 1/499/331

[Kerbela44]

Ynt: NÜBÜVVET-İ AMME VE İMAMET

İmam Sadık (a.s):

“Üç şey, müminin övüncü, dünya ve ahirette onun süsüdür: Gece sonunda kıldığı namaz, insanların sahip olduğu şeyden ümidini kesmek ve Al-i Muhammed’in (s.a.a) soyundan bir İmam’ın velayet ve dostluğu.”
Bak, el-Fekr, 1484. Bölüm

el-Kafi, 8/234/311

[Kerbela44]

Ynt: NÜBÜVVET-İ AMME VE İMAMET

“Hani Rabbi İbrahim'i bir takım kelimelerle denemiş, o da onları yerine getirmişti. Allah, “Seni insanlara imam kılacağım” demişti.”

* Bakara, 124

İmam Sadık (a.s): “Şüphesiz Allah Tebarek ve Teala İbrahim’i peygamber seçmeden önce kul olarak seçti ve şüphesiz Allah onu resul seçmeden önce nebi olarak seçti ve şüphesiz Allah onu halil olarak seçmeden önce resul olarak seçti ve şüphesiz Allah onu imam kılmadan önce halil olarak seçti. Bütün bu makamları onda bir araya toplayınca da şöyle buyurdu: “Şüphesiz ki ben seni insanlara imam kılacağım.”

* el-Kafi, 1/175/2

[Kerbela44]

Ynt: NÜBÜVVET-İ AMME VE İMAMET

İmam Sadık (a.s):

Allah-u Teala’nın, “Şefaate sahip olmazlar” ayeti hakkında şöyle buyurmuştur:

“Sadece Müminlerin Emiri’ne ve ondan sonraki imamların velayetine inananlar şefaate sahip olabilirler ve bu Allah nezdinde olan bir ahittir.”

el-Bihar, s.36/9

[Kerbela44]

Ynt: NÜBÜVVET-İ AMME VE İMAMET

Resulullah (s.a.a):

“Kıyamet günü benim ve velayetimize halis olan Ehl-i Bey’imin Şiaları için arşın etrafına minberler kurulur, aziz ve celil olan Allah şöyle buyurur: “Ey kullarım! Bana doğru gelin ki kerametimi sizler arasına yayayım. Zira sizler dünyada eziyet çektiniz.”

Uyun-u Ahbar’ir-Rıza (a.s), 2/60/232

[Kerbela44]

Ynt: NÜBÜVVET-İ AMME VE İMAMET

İmam Bakır (a.s):

“İslam beş temel üzere kurulmuştur:

Namaz kılmak, zekat vermek, Ramazan ayı orucunu tutmak, Beytullah’il Haram’ı haccetmek ve biz Ehl-i Beyt’in velayeti.”

Emali el-Mufid, 353/4

[Kerbela44]

Ynt: NÜBÜVVET-İ AMME VE İMAMET

Resulullah (s.a.a):

Allah-u Teala’nın “(İyilik işlemekte) Önde olanlar, (karşılıklarını almakta da) önde olanlardır ayetini soran İbn-i Abbas’a şöyle buyurmuştur:

“Cebrail bana şöyle buyurmuştur: “Onlar Ali ve Şiileridir. Onlar cennete ilk önce koşanlardır ve Allah’ın lütuf ve kerameti sebebiyle O’na yakın olanlardır.”

Emali et-Tusi, 72/104

[Kerbela44]

Ynt: NÜBÜVVET-İ AMME VE İMAMET

Resulullah (s.a.a):

“Şüphesiz ben sizin aranızda iki değerli şey bırakıyorum. Şüphesiz benden sonra onlara sarıldıkça asla sapıklığa düşmezsiniz. Bunların birisi diğerinden daha büyüktür: Gökle yer arasında uzatılmış bir ip olan Allah’ın Kitabı ve İtretim, Ehl-i Beyt’im. Bilin ki onlar havuzda yanıma gelinceye kadar birbirinden ayrılmazlar.”

el-Bihar, 23/106/7

[Kerbela44]

Ynt: NÜBÜVVET-İ AMME VE İMAMET

İmam Ali (a.s):

“Allah’ım! Şüphesiz ki bizden olanların (iktidarı ele geçirme isteğinin) kudrete rağbet ve dünya malından bir şey elde etmek için olmadığını sen çok iyi biliyorsun. Aksine biz, mazlum kulların güven bulsunlar, askıya alınmış hükümlerin yeniden uygulansın, dininin nişaneleri yerine geri dönsün ve ülkelerin, ıslah ve bayındır olsun diye hükümeti istedik.”
bak. el-İmaret, 83. Bölüm

Nehc’ul-Belağa, 131. hutbe.

[Mufazzal]

Ynt: NÜBÜVVET-İ AMME VE İMAMET

Kerbela 44 Kardeş, Ellerinden öpüyorum Kardeş. Uzun zamandır bıkmadan usanmadan sessiz sedasız Ehl-i Beyt Pınarını bizlere aktarıyorsun. Allah yar ve yardımcın Ehl-i Beyt şefaatçin olsun.

[Kerbela44]

Ynt: NÜBÜVVET-İ AMME VE İMAMET

[quote author=Murtazaali link=topic=13040.msg159470#msg159470 date=1345848568]
Kerbela 44 Kardeş, Ellerinden öpüyorum Kardeş. Uzun zamandır bıkmadan usanmadan sessiz sedasız Ehl-i Beyt Pınarını bizlere aktarıyorsun. Allah yar ve yardımcın Ehl-i Beyt şefaatçin olsun.
[/quote]
S. Aleykum;

Değerli Murtazaali kardeşim.

Bu çok hayırlı duan için teşekkür eder, her daim hayırlı dualarınızı beklerim...

Bu imkanı bize sunduğunuz için, Allah yar ve yardımcınız Ehl-i Beyt şefaatçiniz olsun...

selam hak ve hakikate vede takipçilerine olsun...

[Mufazzal]

Ynt: NÜBÜVVET-İ AMME VE İMAMET

[quote author=Kerbela44 link=topic=13040.msg159516#msg159516 date=1345864400]
S. Aleykum;

Değerli Murtazaali kardeşim.

Bu çok hayırlı duan için teşekkür eder, her daim hayırlı dualarınızı beklerim...

Bu imkanı bize sunduğunuz için, Allah yar ve yardımcınız Ehl-i Beyt şefaatçiniz olsun...

selam hak ve hakikate vede takipçilerine olsun...


[/quote]

Amin. Cümlemizin İnş...

[Kerbela44]

Ynt: NÜBÜVVET-İ AMME VE İMAMET

Allah, iman edenlere ve iyi işlerde bulunanlara vaat etmiştir, onlar için bir bağışlama ve büyük bir ecir vardır."

* Maide Suresi 9

Allame Hanefiyye Mevfik Bin Ahmed'in rivayetine göre Yezid Bin Şerahil Ensari, İmam Ali'nin şöyle dediğini duydum der: "Hz. Muhammed şöyle dedi: Ey Ali! Allah'u Teala'nın şu ayetini duymuyor musun: 'Allah iman edenlere ve iyi işlerde bulunanlara" ayetinden kasıt; Sen ve taraftarlanndır ve bizim buluşmayı vaat ettiğimiz yer havuzun başıdır. "

* Menakib il Harezmi s. 187

"İnkara sapanlar ve ayetlerimizi yalanlayanlar ise, alevli ateşin halkıdırlar onlar"

* 84- Maide Suresi 10

Hafız İbn-i Meğazili'nin rivayetine göre İbn-i Abbas dedi ki Resulullah şöyle buyurdu: "İnkara sapanlar ve ayetlerimizi yalanlayanlar." Yani; Ali'nin velayetidir. Ali'nin velayet hakkını tanımak bütün alemlerin üzerine farzdır"

* Menakib ibni Meğazili s. 322-323

[Kerbela44]

Ynt: NÜBÜVVET-İ AMME VE İMAMET


“Bilmiyorsanız, zikir ehline sorun.” *(Enbiya/7 ve Nahl/43)

Bu ayet-i kerime Müslümanlara karşılaştıkları sorunlar hususunda hak ve batılı ayırt etmeleri için ümmetin bilginlerine ve fikir ehline müracaat etmelerini emretmektedir. Zira Allah onlara ilim öğrettikten sonra kendilerini bu iş için seçmiş, onlar da Kur’an’ın tevilini bilen, ilimde derinleşmiş kimselerdir.

Bu ayet Ehl-i Beyt (a.s)’ı tanıtmak için nazil olmuştur. Ehl-i Beyt şunlardır: Muhammed, Ali, Fatıma, Hasan, Hüseyin... Bunlar Al-i Aba (Abanın altına toplananlar) diye de bilinmektedir. Peygamber (s.a.v)’den sonra da İmam Hüseyin (a.s)’ın soyundan gelen dokuz imam da Ehl-i Beyt’tendir. Resulullah (s.a.v) çeşitli münasebetlerde onları tanıtmış, “hidayet İmamları, karan-lığın ışıkları, zikir ehli ve ilimde derinleşenler” diye adlandırmıştır. Allah-u Teala kitap ilmini de kendilerine de öğretmiştir.

Bu rivayetler Peygamber (s.a.v) döneminden beri Şiiler nezdinde mütevatirdir. Nitekim bazı Ehl-i Sünnet alimleri ve müfessirleri de Ehl-i Beyt hakkında inen ayetleri açıkça rivayet etmişlerdir.

İmam Salebi, Büyük Tefsir’inde, ilgili ayetin (Nahl/43 ve Enbiya/7) tefsirinde.
Tefsir-i İbn-i Kesir, c.2, s.591
Tefsir-i Taberi, c.14, s.75,
Ruh’ul Meani diye bilinen Tefsir-i Alusi, c.14, s.134
Tefsir-i Kurtubi, c.11, s.272,
Şevahid’ut-Tenzil diye meşhur olan Tefsir-i Hakim, c.1, s.334,
Yenabi’ul-Mevedde, Kunduzi Hanefi s.119
İhkak’ul-Hak diye bilinen Tefsir-i Şusteri c.3, s.482,

[Kerbela44]

Ynt: NÜBÜVVET-İ AMME VE İMAMET

"Yoksa onlar, Allah'm kendi fazlından insanlara verdiklerini mi kıskanıyorlar?.."

* Nisa Suresi 54

İbn-i Abbas bu ayetin tefsirinde şöyle buyurmuştur: " Bu ayeti kerime Hz. Muhammed ve Hz. Ali hakkında indi, Allah'ın kendi fazlı, nübüvvet ve imamettir."

* Ğayet-ul Meram s. 325

Bu ayeti kerimenin İmam Ali (a.s) hakkında indiğini rivayet eden bazı kaynaklar şunlardır.

1. Allame Şevafi Hafız Ebul Hasan İbn-i Meğazili: Menakib İbn-i Meğazili s. 267
2. İbn-i Hacer Heysemi Sevaik-ul Muhrike s. 150
3. Ebu Bekir Şehabeddin Hazremi şafi: Reşful Sadı s. 37 Mısır.
4. Hafız Süleyman Kunduzi: Yenabi-ul Mevedde s. 121