Tarih Sakife toplantısını şöyle kaydeder:
Pazartesi günü öğleye doğruydu. Resulullah (saa) vefat etti. O zaman Ebu Bekir Medine’nin dışında ’’Senh’’ denilen yerdeydi. Ömer ise Medine’deydi. Resulullah’ın yanına girmek için izin istedi. Yanında Muğiyre b. Şu’be ile birlikte odaya girdiler. Resulullah’ın üzerine attıkları bezi kaldırdığında ‘’ Resullah kötü bir vaziyette baygın düşmüştür’’ dedi. Fakat Muğiyre, ‘’ Vallahi Resulullah ölmüştür’’ dedi. Ömer bağırarak, ‘’ Yalan söylüyorsun Resulullah ölmemiştir; sen fitneci bir adamsın. Allah’ın resulü münafıkların kökünü kazımadıkça asla ölmez’’ dedi. (10) daha sonra Ömer dışarı çıkarak orada bulunanlarının arasında şunları söylemeye başladı:
‘’ Bazı münafıklar Resulullah’ın öldüğünü sanıyorlar. Resulullah ölmemiştir; O, ümmetinin gözünden kırk gün kırk gece kayba çekilen Musa gibi Allah Teala’nın yanına gitmiştir. Vallahi o yakında dönerek öldüğün sananların ellerini ayaklarını kesecektir.’’(11) Resulullah’ın öldüğünü söyleyenin kılıcımla boynunu vururum. Resulullah ölmemiştir; O, gökyüzüne çıkmıştır.’’ (12)
O sırada Ümmü Mektum yüksek sesle Kur’an-ı Kerim’in şu ayetini okudu:
-‘’ Muhammed, yalnızca bir peygamberdir. Ondan önce nice peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölürse ya da öldürülürse siz topuklarınızın üzerinde gersin geriye mi döneceksiniz?’’(13)
Yine Resulullah’ın amcası Abbas b. Abdülmuttalib şöyle dedi:
-‘’ Şüphesiz peygamber ölmüştür. Ben Abdülmuttalib oğullarının ölüm anında yüzlerindeki ifadeyi bilirim. Ben bu ifadeyi onun yüzünde gördüm.’’ Daha sonra oradakilere, ‘‘aranızda resulullah’tan (saa) kendi ölümü hakkında bir şey söylediğini duymuş olanınız var mı? Eğer varsa kalksın bize de söylesin.’’ dedi. Oradakilerin ‘’ hayır’’ demesi üzerine Abbas tekrar halka hitap etti: ‘’ Ey insanlar! Şahit olun ki, Resulullah’ın (saa) kendi ölümü hakkında bir şey söylediği kimse yoktur.’’(14)
Ne Abbas’ın sözleri ne halkın onu onaylaması ve ne de Ümmü Mektum’un okuduğu ayetler Ömer’i susturamadı. Ağzından köpükler çıktığı halde etrafındakilere tehdit savuruyordu.(15)
Nihayet Ebu Bekir geldi. ‘’ Muhammed, yalnızca bir peygamberdir. Ondan önce nice peygamberler gelip geçmiştir…’’ ayetini okuyup resulullah’ın vefat ettiğini doğruladı. Ömer, Ebu Bekir’e ‘’ Kur’an’da böyle bir ayet var mı?’’ diye sordu. Ebu Bekir, ‘’Evet’’ deyince Ömer sustu ve artık hiç ses etmedi. (16)
Görüldüğü üzere bu ayet sahabinden Ümmü Mektum okumuş, Resulullah’ın amcası hz. Abbas b. Abdülmuttalib ve orada bulunan diğer sahabeler resulullah’ın vefatına şahitlik getirmişler ama ne hikmetse bunların şahitliği Ömer’e hiç fayda vermemiş! Fakat dostu Ebu Bekir gelip aynı ayeti okuyunca Ömer, onun şahitliğine inanmış Kur’an-ı Kerim’i iyi bilen birisi olmadığından olacak ki bir de o ayetin Kur’an’da olup olmadığını sormuş ve öyle sakinleşebilmiştir. Zira tarihçilerden hiçbiri Ömer’den başka hiçbir kimsenin resulullah’ın ölümünden şüphe ettiğini kaydetmez.
Ömer dışarıda o halde iken hz. Ali, Resulullah’ın (saa) guslü ile meşgul idi. Amcası Abbas b. Abdülmuttalib ve amcaoğulları Fazl b. Abbas ile Kasım b. Abbas ve yine Resulullah’ın azat etmiş olduğu köleleri Usame b. Zeyd ile Salih, Ensar’dan Evs b. Huli birlikte hz. Ali’ye yardım ediyorlardı.
Bunlar cenaze işleri ile meşgulken, tam bu sırada Ensar’dan Beni Said kabilesine ait olan Sakife (gölgelik) de kalabalık bir grubun peygamberin halifesini seçme niyetiyle toplandıkları haberi geldi. Bundan sonrasını Ömer’in ağzından dinleyelim. Ömer Sakife’yi şöyle anlatır:
Pazartesi günü öğleye doğruydu. Resulullah (saa) vefat etti. O zaman Ebu Bekir Medine’nin dışında ’’Senh’’ denilen yerdeydi. Ömer ise Medine’deydi. Resulullah’ın yanına girmek için izin istedi. Yanında Muğiyre b. Şu’be ile birlikte odaya girdiler. Resulullah’ın üzerine attıkları bezi kaldırdığında ‘’ Resullah kötü bir vaziyette baygın düşmüştür’’ dedi. Fakat Muğiyre, ‘’ Vallahi Resulullah ölmüştür’’ dedi. Ömer bağırarak, ‘’ Yalan söylüyorsun Resulullah ölmemiştir; sen fitneci bir adamsın. Allah’ın resulü münafıkların kökünü kazımadıkça asla ölmez’’ dedi. (10) daha sonra Ömer dışarı çıkarak orada bulunanlarının arasında şunları söylemeye başladı:
‘’ Bazı münafıklar Resulullah’ın öldüğünü sanıyorlar. Resulullah ölmemiştir; O, ümmetinin gözünden kırk gün kırk gece kayba çekilen Musa gibi Allah Teala’nın yanına gitmiştir. Vallahi o yakında dönerek öldüğün sananların ellerini ayaklarını kesecektir.’’(11) Resulullah’ın öldüğünü söyleyenin kılıcımla boynunu vururum. Resulullah ölmemiştir; O, gökyüzüne çıkmıştır.’’ (12)
O sırada Ümmü Mektum yüksek sesle Kur’an-ı Kerim’in şu ayetini okudu:
-‘’ Muhammed, yalnızca bir peygamberdir. Ondan önce nice peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölürse ya da öldürülürse siz topuklarınızın üzerinde gersin geriye mi döneceksiniz?’’(13)
Yine Resulullah’ın amcası Abbas b. Abdülmuttalib şöyle dedi:
-‘’ Şüphesiz peygamber ölmüştür. Ben Abdülmuttalib oğullarının ölüm anında yüzlerindeki ifadeyi bilirim. Ben bu ifadeyi onun yüzünde gördüm.’’ Daha sonra oradakilere, ‘‘aranızda resulullah’tan (saa) kendi ölümü hakkında bir şey söylediğini duymuş olanınız var mı? Eğer varsa kalksın bize de söylesin.’’ dedi. Oradakilerin ‘’ hayır’’ demesi üzerine Abbas tekrar halka hitap etti: ‘’ Ey insanlar! Şahit olun ki, Resulullah’ın (saa) kendi ölümü hakkında bir şey söylediği kimse yoktur.’’(14)
Ne Abbas’ın sözleri ne halkın onu onaylaması ve ne de Ümmü Mektum’un okuduğu ayetler Ömer’i susturamadı. Ağzından köpükler çıktığı halde etrafındakilere tehdit savuruyordu.(15)
Nihayet Ebu Bekir geldi. ‘’ Muhammed, yalnızca bir peygamberdir. Ondan önce nice peygamberler gelip geçmiştir…’’ ayetini okuyup resulullah’ın vefat ettiğini doğruladı. Ömer, Ebu Bekir’e ‘’ Kur’an’da böyle bir ayet var mı?’’ diye sordu. Ebu Bekir, ‘’Evet’’ deyince Ömer sustu ve artık hiç ses etmedi. (16)
Görüldüğü üzere bu ayet sahabinden Ümmü Mektum okumuş, Resulullah’ın amcası hz. Abbas b. Abdülmuttalib ve orada bulunan diğer sahabeler resulullah’ın vefatına şahitlik getirmişler ama ne hikmetse bunların şahitliği Ömer’e hiç fayda vermemiş! Fakat dostu Ebu Bekir gelip aynı ayeti okuyunca Ömer, onun şahitliğine inanmış Kur’an-ı Kerim’i iyi bilen birisi olmadığından olacak ki bir de o ayetin Kur’an’da olup olmadığını sormuş ve öyle sakinleşebilmiştir. Zira tarihçilerden hiçbiri Ömer’den başka hiçbir kimsenin resulullah’ın ölümünden şüphe ettiğini kaydetmez.
Ömer dışarıda o halde iken hz. Ali, Resulullah’ın (saa) guslü ile meşgul idi. Amcası Abbas b. Abdülmuttalib ve amcaoğulları Fazl b. Abbas ile Kasım b. Abbas ve yine Resulullah’ın azat etmiş olduğu köleleri Usame b. Zeyd ile Salih, Ensar’dan Evs b. Huli birlikte hz. Ali’ye yardım ediyorlardı.
Bunlar cenaze işleri ile meşgulken, tam bu sırada Ensar’dan Beni Said kabilesine ait olan Sakife (gölgelik) de kalabalık bir grubun peygamberin halifesini seçme niyetiyle toplandıkları haberi geldi. Bundan sonrasını Ömer’in ağzından dinleyelim. Ömer Sakife’yi şöyle anlatır:
Yorum