Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Emevi yönetimine karsi Hars b. Abdulmuttalibin kizi

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Emevi yönetimine karsi Hars b. Abdulmuttalibin kizi

    bu hanim muaviyenin cagdasidir. o da diger Ali ashabi gibi yüksek alevi mektebini himaye ediyor ve savunuyordu.

    Bir gün Muaviye, Amr b. As ve Mervanla oturmustu. o esnada yasi iyice ilerlemis olan bu hanm yanlarina gelir. muaviye ona "hangi sartlada yasaminizi sürdürmektesiniz?" diye sordugunda söyle cevap verir. biz öyle sartlarda yasiyoruz ki nimete nankörlük eden ve bize kötü muamele icerisine giren yönetici bir zümreyle karsi karsiyayiz. fakat:

    "bizim kelimemiz yüce, peygamberimiz muzafferdir. ama ondan sonra siz bizim üzerimizde yönetici oldunuz; biz ona sizden daha yakin oldugumuz halde, siz ona yakinliginizi delil getirdiniz bu is icin. biz simdi sizin icinizde, israilogullarinin, firavun ailesi yaninda sahip oldugu konumda bulunuyoruz. halbuki Ali b. ebi talib peygamber katinda, harunun musanin yanindaki konumuna sahipti. bizim sonumuz cennet, sizinki ise atestir"


    O, muaviye hakkinda bu sözleri tam bir aciklik ve belagat icerisinde söylemistir. onun hakkinda söyle demislerdir:

    "Konusma yaptigi zaman, aciz birakir. (normal) konustugu zaman ise kisa ve öz konusur"

    Bir kimsenin, iyi konusmasi ve fakat iyi bir söze sahip olmamasi mümkündür. ancak bu hanim, iyi bir msaji vardi. konusmasinin basinda "kelimemiz yücedir" demisti. cünkü:

    "Allahin kelimesi yüce olandir" (tevbe 40)

    yani: bizim mantigimiz, Allahin mantigi olup daima yücedir, muzafferdir. "peygamberimiz muzafferdir"; cünkü yüce Allah, kurani kerimde hem kendi kelimesinin yüceliginden hemde Allah rasululün galibiyetinden söz etmistir:

    "Allah yazmistir. andolsun, ben galip gelecegim ve peygamberlerim de" (mücadele 21)

    yani Allah kararlastirmistir ki benim dinim ve dinimi koruyanlarla mesaj-alarm, özel bir zaferden/yardimdan nasiplenirler.


    Daha sonra hanim, "haksiz yere bizi yönetmektesiniz" demistir. yani siz bize karsi zalim bir yönetim sergilemektesiniz. halbuki sizin, Allah resulüne yakinlik seklindeki velayet senediniz, bizim adimiza uygundur, biz resuli ekreme sizden daha yakiniz. bir maalesef sizin yönetiminizde, firavun ailesi icindeki beni israilin konumundayiz. yan siz firavun ailesi gibisiniz, biz ise müstazaf ve mahrum israilogullari ibiyiz:

    "...onlardan bir bölümünü mustazaf kiliyor, erkek cocuklarini bogazlayip kadinlarini diri birakiyorlardi..." (kasas 4)

    bu güzel konusan kadin, kisa hutbesinde bir kac kurani ve hadis cümleyi siralamisti. "kelimemiz yücedir", kurandan iktibastir. "peygambeirmiz muzafferdir" de kurandan alinmistir. ayni sekilde "biz sizin icinizde israilogullari konumundayiz" cümleside kurandan iktibas edilmistir. Ali b. Ebi talib'in konumunu aciklayan cümle ise menzile hadisinden alinmistir:

    "benim yanimda, harunun musanin yaninda sahip oldugu konuma sahip olmaktan hoslanmazmisin? ancak benden sonra peygamber yoktur"


    Kuran ayetlerine karsi zihinsel varligi, konusma arasinda onlardan yararlanmasi, hadislere hakimiyeti ve sözleri icinde onlari kullanmasi, hanimin edebi dehasinin göstergesidir. nihayet hutbesinin sonunda söyle demistir: "bizim isimizin sonucu cennet, sizinkisinin sonu ise cehennemdir" bunu emevilerin güc merkezinde yasli bir kadin muaviyeye söylüyor. o, kendisinin cennetlik, emevi egemenliginin ise cehennemlik olduklarina inandigi icin böyle diyor:
    "bizim sonumuz cennet, sizin sonunuz ise cehennemdir"


    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

    #2
    Ynt: Emevi yönetimine karsi Hars b. Abdulmuttalibin kizi

    Mecliste oturan Amr b. As, ihanet etmek istediginde bu hanim, merhum Tabersinin ihticacinda getirmis oldugu üzere ikinci imamin cevabina benzer bir cevap vermistir:

    "sen ey zani'nin oglu! senin annen, mekkede zina yapan ve kendilerini ücret karsiligi satan kadinlarin en meshurudur, kureysten bes kisi sana sahip cikmaktadir. dolayisiyla sen hala ne diye konusuyorsun?!"

    yani senin soyun karisik, bir cok kisi senin baban oldugunu iddia etmektedir. en sonunda seni As'a ilhak ettiler. dolayisiyla senin benimle konusmaya hakkin yoktur. bu sözlerden sonra Mervan itirazda bulunmustu. ona da aci bir cevap vermis ve daha sonra muaviyeye dönerek söyle demisti:

    "Allah'a andolsun ki senden baska kimse bunlari bize (beni hasime) karsi cesaretlendirmedi"


    Bunun ardindan Muaviye "sen ne istiyorsun, ihtiyacin ne? söyle ihtiyacini" demis, o da "benim senden bir istegim yok, sana söyleyecek bir ihtiyac icinde degilim" diyerek muaviyenin sarayindan cikip gitmistir.

    O gittikten sonra muaviye saray erbabina dönerek söyle bir sey söylemistir: "meclisimde bulunan herkes onunla konussaydi, onlardan her birine digerinden farkli olarak tekrarsiz ve durmaksizin cevap verirdi"

    yani tek tek onunla konussaydiniz, hic durmadan ve tekrar etmeden, sizi sustururdu.

    yani ona ihanet icin hepinizin bir sözünüzün olmasi mümkündür, fakat sizin sözünüze karsi her biriniz icin özel bir cevabi vardir onun. cünkü "hasimogullari kadinlari konusma noktasinda kendileri disindaki (baska kabilelerin) erkeklerinden daha güclüdür" ki o "konusma yaptigi zaman aciz birakir, konustugu zaman kisa ve öz konusur"


    Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

    Yorum


      #3
      Ynt: Emevi yönetimine karsi Hars b. Abdulmuttalibin kizi

      Mersiye okuyunca, "o rikkat ve sefkat ehlidir, siyasal varlik göstermez" derler, fakat gücü-dermani kalmamis yasli bir kadinin güclü emeviler sarayina girip onlarin hepsini mahkum etmesi ve bildiri okumasi, onun siyasi varligini ifade etmektedir. siir söylemek, konusmak, belli bir icerik siniri icerisinde siyasal varliign göstergesi degildir"

      eger icerik, rikkat, mersiye, novhe ise, bu meydanda varlik göstermenin alameti degildir. fakat icerik, kuranin siyasal ayetlerinden ve ehl-i beytin siyasi hadislerinden yararlanmissa ve zulüm yöneticilerini mahkum etme, onlarla mücadele etme sitiline sahipse, bu siyasal varligin göstergesidir.


      Tekrar hatirlanmasi gereken önemli nokta sudur: bu isin bir benzerini ebu zer'de yapmistir. fakat ebuzer olayinda risaleler, kitaplar yazilmis, pek cok söz, konusma, yazi, propaganda ortaya konmustur. ebu zerin siyasal yönü üzerine onlaca konusma, yazi makale ve risale hazirlanmistir.

      ayni risale, söz, konusma ve makaleler bu kadinin siyasal varligi konusunda hazirlanmis olsaydi, artik kimse, kadinin siyasi meselelere katilma hakkinin olmadigini veya siyasal varlik kökenine sahip olmadiini ya da kadin yaslanmissa, siyasal olgunlugunun olmadigini söylemezdi vb...

      ebu zerin meshur olmasinin nedeni, siyasi konusmalari ve hizli mücadeleleriydi. bu isin benzerini mezkur haimda yapmistir.


      Kadinin siyaset sahnsindeki varligi, abdulmuttalibin ve hars b. abdulmuttalibin kizlarinin hayatindan pekala cikarilabilir. bu yönüyle onlar ile ebuzer arsinda bir fark yoktur.

      sonuc itibariyle ebuzer olayi defalarca dile getirilmis ve pek cok erkek, ebuzer türü siyasal varliga ulasmak icin yola koyulmuslardir. ayni sekilde bu siyasi hanimlar da tekrar tekrar dile getirilse, pek cok hanim, onlar gibi sahnede varlik bulacaklardir.

      -celal ve cemal aynasinda kadin, cevadi amuli-


      Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

      Yorum

      YUKARI ÇIK
      Çalışıyor...
      X