Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

"Aşura Programı için Şiir ve Çarpıcı Nesir için Rica..."

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    "Aşura Programı için Şiir ve Çarpıcı Nesir için Rica..."

    Esselâmu âleyküm;

    Ben kendimde bu konuda derleme ve araştırma yapıyorum ama sizlerdende katkı gelirse çok minnettar kalacağım inş

    Kerbela ve aşura hakkında şiir ve şiir formatlı (çarpıcı) nesirlere ihtiyacım var. Yarın akşama kadar bu konuda (elinde döküman olan) kardeşlerimiz buraya paylaşırlarsa çok makbule geçecek inş

    Selâm ve dua ile...

    #2
    "Aşura Programı için Şiir ve Çarpıcı Nesir için Rica..."

    cümle cihandan kalkacaksa kesret
    kerbelalar hüseyni aşka hasret
    insanla alem olacaksa hasret
    kerbelalar hüseyni aşka hasret

    bir aşk vardı ölümsüz yola çıktı
    dağ taş hep onun aşkına aşıktı
    çölünse dudağı çatlak çatlaktı
    kerbelalar hüseyni aşka hasret

    dedi aşk yezitse hakim dünyaya
    dolar mark yığmak sebeptir belaya
    bi aşk gider isen darı bekaya
    kerbelalar hüseyni aşka hasret

    yürüyordu şehid aşka yürüdü
    yezidin gözü kin kan bürüdü
    yoktu ki aşk kufede hep çürüdü
    kerbelalar hüseyni aşka hasret

    hüseynin aşkı yezidi vurdu
    akıldı duran hem adalet durdu
    cümle çakallar kulak kesdi susdu
    kerbelalar hüseyni aşka hasret

    imam sultanın üstüne atıldı
    ahdu vicdan beş paraya satıldı
    fena u beka seçimi yapıldı
    kerbelalar hüseyni aşka hasret

    çatlak çöl dudağına damla düştü
    şüheda kanına gözyaşı düştü
    çakallar uludu leşe üşüştü
    kerbelalar hüseyni aşka hasret

    dudak göz yaşı dağ taş aşk kan yanık
    üşüyen tedbir bağru irfan yanık
    çoluk çocuk ehlibeyt aşka tanık
    kerbelalar hüseyni aşka hasret

    sahi zeynebim çöl niye yanıktır
    kalbi kerbela hala mı tutsaktır
    sesin neden çakallardan kısıktır
    kerbelalar hüseyni aşka hasret

    her gün aşuradır her yer kerbela
    hüseyini aşk ile aydınlanır dünya
    ibrahimlerin aklı aşka feda
    kerbelalar hüseyni aşka hasret.



    sitemizde aşura,muharremözel ve Kerbela bölümünde bol miktarda var aradığınız türden şiiler...

    bir de velayet-nuru sitesinde sinezen bölümünün var olduğunu söylediler. biz sitemizden yapamadık böyle bir sinezen bölümü teklif vardı ama yapan olmadı bildiğim kadarıyla bunlar toplu olarak bir yerde olsa iyi olurdu...

    Yorum


      #3
      "Aşura Programı için Şiir ve Çarpıcı Nesir için Rica..."

      Bu başlığı açmadan önce göz gezdirdim siteye zaten ama kayda değer bir şey bulamadım.

      Ben Kerbela'yı tüm çıplaklığı ile ve bütünü ile anlatacak, içinde alınması gereken mesajı en güzel şekilde barındıracak bir paylaşım istiyorum.


      Perşembe günü Kerbela'yı anma etkinliğimiz var ve orada bir sunum yapacaz inş.

      Yorum


        #4
        "Aşura Programı için Şiir ve Çarpıcı Nesir için Rica..."

        selam olsun sana ey Hüseyn, ruhum sana feda olsun ey Hüseyn, ey Zeyneb beni kestiler paramparça ettiler ve mızraklar ile vurdular ve kılıçtan geçirdiler, selam olsun ey Hüseyn, ruhum sana feda olsun ey Hüseyn, ey Abbas nerede su çocuk ve susuzlara ve susuzluk bizi bitirdi ey Abbas getir suyuda içelim, selam olsun sana ey Hüseyn, ruhum feda olsun sana ey Hüseyn, veda etmek ne zor ve Kerbela'ya bakın ve veda'mın ne kadar zor olduğunu anlayın, selam olsun sana ey Hüseyn ve ruhum sana feda olsun ey Hüseyn (aleyhisselam

        Yorum


          #5
          "Aşura Programı için Şiir ve Çarpıcı Nesir için Rica..."





          Ben Kerbela'yı tüm çıplaklığı ile ve bütünü ile anlatacak, içinde alınması gereken mesajı en güzel şekilde barındıracak bir paylaşım istiyorum.
          dediniz.
          işte size nurettin şirin abimizden kerbelayla ilgili eskimeyen ve her okunduğunda gönülleri coşa getiren bir anlatım ve ifade tarzı.

          Yorum


            #6
            "Aşura Programı için Şiir ve Çarpıcı Nesir için Rica..."

            Eyvallah...


            Nurettin Şirin; şahsende tanışıklığımız ve dostluğumuz olan muhterem bir gardaşımızıdr. Yazılarını her dem takip ve takdir etmekteyiz inş...

            Yorum


              #8
              "Aşura Programı için Şiir ve Çarpıcı Nesir için Rica..."

              KERBELA DESTANI


              Yıl, hicri atmis birdi Muharremin ikisi
              günes o gün büyük bir faciaya gebeydi
              peygamberin gülünü o gün solduracaklar
              Korkmadan yaprakları bir bir koparacaklar.

              Kerbela üzgündü o gün, Kerbela kederli...
              Dil verseydi o an Allah, konuşurdu belki.
              “Durun gelmeyin” diyecekti “ey kafile'
              Ama ses çıkamıyor Kerbela’dan nafile


              En önde imam Hüseyin şehitler serveri,
              Dünyada yoktur esi, yoktur onun benzeri.
              Muhammed Mustafa`nın gözünün nuru,
              Hasan-ül Müctebanın kardeşi, Ali´nin oğlu.

              Bir yanında Ebul Fazl Kerbela’nın sekkası.
              Digeri Ali ekber Hüseynin balasi
              nurla dolu yüzü, Resule benzer camali
              ögle bir yigittki o tipki dedesi Ali


              Arkasında yarenler, Kerbela yiğitleri
              Korkudan eser yok, ölümsüzlük niyetleri
              Biliyorlar birazdan olacaklar şüheda
              Verecek cenneti sorgusuz onlara Huda

              Vardılar Kerbela’ya, vardılar Neyneva’ya.
              Baktılar karşıda duran kinle dolu orduya,
              Hic bir asik korkmadi bir an telas sarmadi
              Yüreklerde sadece ebedi vuslat vardı.


              Haykırdı imam Hüseyn 120 bin kişiye,
              Son defa uyarayım belki kar eder diye.
              Ey insanlar dinleyin! Söyleyin ben kimim? '
              Peygamber’in torunu Hüseyin degil miyim?

              Nasihatlari Hür`den başkası dinlemedi.
              Onun güzel sözleri kalplerde yer etmedi.
              Zira onların kalbi artık taşa dönmüştü,
              Duygular körelip, merhametler ölmüştü.


              Ömer bin sad kormadan atti ilk hain oku
              Seytan girmis icine yoktu kalbinde korku
              Böyle başladı,savaş bir süre devam etti,
              Rabbimin huzuruna elli sevdalı gitti.

              Ehlibeyt’ten ilk önce Aliekber meydanda,
              Allah’ım bu ne haşmet, bu ne güzellik eda
              Savaştı kahramanca yetmiş kişi öldürdü,
              Yaklaştı babasına susuzluğun bildirdi.


              Hüseyn yavrusuna şahadet müjdesi verdi,
              “Deden Muhammed sana su verecek” simdi
              Şehit düştü Aliekber, Hüseynin yavrusu,
              Nasıl kıydılar ona yok mu Allah korkusu.

              Sırayle tüm asiklar şahadeti seçtiler,
              Hakkaniyet yolunda dünyadan vazgeçtiler.
              Sonra kardeş yadigarı Kasım izin istedi,
              Hüseyin ağlayarak “git ve şehit ol” dedi.


              Kasimda savaşırken kendinden geçmişti,
              Bir çoğunu öldürüp şahadete ermişti.
              Abdullah, Cafer, Osman onlar da şehit oldu.
              Huseyin’in yüreği hüzün ve kederle doldu.

              Geriye sadace Ebul Fazl Abbas kalmıştı,
              Susuz çocuk sesleri yüreğini yakmıştı.
              İstedi su getirsin bindi korkmadan ata,
              Oklara aldırmadan yaklaşmıştı Fırat’a


              Tuluma su doldurdu, biraz içmek istedi,
              Huseyin’im “susuzken ben nasıl içerim” dedi.
              Varamadı çadırlara kollarını kestiler,
              Hüseyin’i, sancaktarı, Abbas’ından ettiler.

              Hüseyin “benim artik belim kırıldı” dedi.
              Zeyneb’in feryadına yerler gökler inledi.
              Hasta Seccad dayanamadı savaşmak istedi,
              Fakat imam ona bir türlü müsaade etmedi.


              İmam buyurdu “yeryüzü hüccetsiz kalmasın”
              Seccad dursun yerinde o da şehit olmasın.
              Peygamber’in gülü biliyordu artık ayrılmalı,
              Haremdeki kadınlarla birer birer vedalaşmalı.

              Aldı öptü Alieskerin güzel yüzünü,
              Sonra orduya tutup söyledi son sözünü.
              “Bir damla su verin su suçsuz bebeğe”
              Fakat kana boyandı elleri su yerine.


              Okladılar yavruyu, bir parçacık bebeği,
              Nasıl dayandı buna Hüseyin`in yüreği.
              İnsan değildi bunlar adeta canavardılar,
              Minicik bir bebeği nasıl da okladılar.

              Yalnız kaldı Hüseyin bela çölü Kerbela’da,
              Görseydi o halini, dayanmazdı anası Zehra.
              Fırat kana boyanmış, yerlerde başlar vardı.
              Yürekler acı dolu, gözlerde yaşlar vardı.


              Hüseyin bir aslan gibi çıktı meydana,
              Haykırdı “katiller korkmayın çıkın karşıma”.
              Öyle bir savaştı ki görenleri şaşırttı,
              Bu hali Ömer b. Sad’ın sabrını taşırdı.

              Bağırdı “durmayın sarın etrafını hep birden”
              Geliyordu mızraklar bedenine her yerden.
              Üç ok birden gelip isabet etti kalbine,
              Kıydılar Abdullah’a, kıydılar Hüseyin’e.


              Hüseyin’in atı Zülcenah, kanlı gelince çadırlara,
              Anlaşıldı Hüseyin kavuşmuştu Rahman’a.
              “Hüseyin” feryatları çadırları sarmıştı,
              Kardeş acısı Zeyneb’in yüreğini yakmıştı.

              Fırladı çadırdan dışarı, haykırdı “Hüseyin” diye,
              Gördü Hüseyin’in kesik başını Şimr’in elinde.
              Ne yaptınız katiller acımadınız mı bize,
              Peygamber Ehlibeyt’i emanet etmedi mi size?


              Söyleyin emanete böyle mi sahip çıktınız?
              Bedenleri oklayıp çadırları yaktınız.
              Rabbim soracak elbet, bunun hesabını,
              Acımadan kestiniz âl-inin pak evladını.

              Taktılar başları birer birer mızraklara,
              Dolaştırdılar caniler utanmadan sokaklarda.
              Zeynep dayanamadı, halka meramını anlattı,
              Onun bu haykırışı yürekleri dağlattı.


              Taşıdı Kerbela’yı tam 1400 sene ileri
              Hüseyin`’n sevgisi kaplamış gönülleri,
              Yezid, Şimr ölmedi, bugün de yaşıyorlar,
              Busch, Saddam, Blair isimleri taşıyorlar.

              A.Çetinkaya/Almanya
              28/1/2006

              عاشق اگر رنگی از معشوق نگیرد در عشق خودش صادق نیست

              Yorum


                #9
                "Aşura Programı için Şiir ve Çarpıcı Nesir için Rica..."

                KIZIL FERYAT!

                Gözyaşları sere serpe uzanmış sahra üstüne

                Akar yavaşça Fırat’a doğru

                Hıçkırıklar arasında çocuk sesleri

                Gün boyu feryat

                Ölüm üstüne

                Ve çıplak güneşte yankı sesleri

                Kılıçlar vurulur kalkan üstüne

                Bir güruh ki elinde şeytan üçgeni

                Üç yerden yumulur biri üstüne

                Diğeri yalnız üç beş kişidir

                Evinden uzak, yurdundan uzak

                Öyle bir yer ki, bela türetmiş

                Zalimden yana, mazlum üstüne...


                Yağmur kuru bir kum oldu yere düşerken

                Tane tane kumlar, derken yığınlar

                Aldı başını götürdü çöl rüzgârı

                Kalan o oldu, bir de atlılar

                Oşah ki, Fırat O’na hasret, O da Fırat’a

                Sîneler dövülür O’nun adına

                Uğrunda can verilip cânan alınır

                Kimi yerinde, kimi meydanda...


                Kan emiciler şaha kalkmışlar

                Güya yiğitlik vaktidir bu

                Salyalar akar ağızlarından

                Düşer de çöle, çölde kaybolur

                İlle de kan düşüncelerde

                Onu almakta çare kaybolur

                Bir avuç merhamet, bir yudum su!

                Su kana dönüşür, kanda kaybolur

                Esir bedenlerde Yezid korkusu

                Satılmış beyinler onda gark olur

                Ve Hüseyin!

                Oklar altında

                Tozlar savrulur, mızrak savrulur

                Gariptir şimdi; kimsesiz, çölde

                Gelen de vurur, giden de vurur

                Öksüz yavrular çobansız kuzu

                Sahra içinde meleşip durur

                Gözler Hüseyin’de

                Eller semada

                Kızıl feryat ki, o da kaybolur

                Şah mahzundur

                Yâran mahcup

                Kesik başlardan gözyaşı akar

                Kesilen yaradır Hüseyin yarası

                Bir sızı olup akar Fırat’a

                Beldeden beldeye akar kaybolur...


                Gökyüzü suskun değildir şimdi

                Yaşlar akıtır ki, kandan!

                Suya hasret niceleri

                Çoluk çocuk, kız kızan

                Kuru sahra, bela çölü

                Islak ama, o da kandan

                Rüzgâr çıkmış, eser delice

                Çadırlarda duman, etrafta tufan

                Oki, alnında buse-i Muhammed izi taşır

                Gerdanında da o

                Ağlar ama yardan yana

                Ne yâr kalmış, ne yâran

                Ve içinde aşk!

                Yoğurur onu; ne balçıktan, ne hamurdan

                Yazgı da aynı

                Bir yanda susuzluk, bir yanda kan

                Ve göğsünde birikmiş bir kin

                Yezid’e karşı nebevi isyan

                Kıyam, aynı kıyam

                Ali’nin nüshasından!..


                Kanını isteyen caniler arasında

                Oyalnız, kimsesiz ve yorgun

                Bedeninde oluk oluk nehirler ki

                Sıçrar Fırat’a, Fırat’sa durgun

                Yaprak gibi kurur gizlice Hüseyin’im

                Kurur da düşer toprağa

                Ak düşmüş sakalları kızıl

                Şimdi tozlu

                Özü bitkin, benzi solgun

                Hasan’ı arar düştüğü yerde

                Nida öyle ki, kavurur ortalığı

                Yakar sessizce

                Ogün Hasan, bugün Hüseyin

                Yeşil, kırmızı kanlar içinde


                Kehkeşanlar çığlıktadır

                Kâinat suskun

                Döndükçe dönmektedir felek

                Döner ama

                Gördüklerini gizleyerek...


                1400 yıl...

                1400 yıl hiç durmadan döndü felek

                Bu çarkla birlikte dostlar da döndü

                Anarak, ahdederek

                1400 yıl hiç durmadan ve ilelebet

                Usanmadan...

                OSembol oldu kızıl perçemlerde

                Kesik elleri de bayrak!

                Feryadı yankılandı hep

                Nakış olup işlendi gökyüzüne

                1400 yıl önce duyulmayan feryat

                1400 yıl sonra duyuldu

                Nice cengâverlerin elinde tiz bir kılıç olup

                Savruldu tüm zemine

                Okılıç ki, zaferi getirdi beraberinde

                Yezitler taş olup atıldı loş bir çukura

                Ve Hüseyin’ler gözyaşlarıyla anıldı

                Çünkü O

                Gözleri yaşartan kalbin derinliklerinden geliyordu

                Çünkü bu yaşlar, O’nu simgeliyordu


                Ve duyuldu ki

                Hüseyin şehit oldu ama

                Hüseyin aşıkları hâla ayakta

                Ve bir gün

                İkinci bir Kerbela çıkarsa

                Lebbeyk denilecek

                Kızıl Feryat’a!..

                METİN ATAM

                Yorum


                  #10
                  "Aşura Programı için Şiir ve Çarpıcı Nesir için Rica..."

                  konu başlığını içeriği ve açılış amacına göre değiştirdim..

                  Yorum


                    #11
                    "Aşura Programı için Şiir ve Çarpıcı Nesir için Rica..."


                    AĞLA GÖZÜM


                    Bismillah...

                    AĞLA GÖZÜM, MUTMAİN OL
                    KORKMA, BİTMEZ GÖZYAŞIN
                    AĞLA, MERHAMET EYLESİN
                    EFENDİSİ BÜTÜN ARŞIN.

                    AĞLA GÖZÜM, DÜNE AĞLA
                    CÜRMLE GEÇEN GÜNE AĞLA
                    KERBELA'DA YALNIZ KALAN
                    ŞEHİT HÜSEYİN'E AĞLA


                    NEFS KÖLESİ BANA AĞLA
                    AĞLA, YANA YANA AĞLA
                    NEYNEVANIN ŞÜHEDASI
                    YETMİŞ İKİ CANA AĞLA.

                    AĞLA GÖZÜM, ALİ ESGER'E
                    ŞEHİT OLMADI BOŞ YERE
                    AĞLA BELKİ, KURTULURUZ
                    HAYRA ÇEVRİLİR SONUMUZ.

                    PARÇALANAN BEDENLERE
                    AĞLA, CİVAN ALİ EKBER'E
                    FATIMAN'IN NAZLI GÜLÜNE
                    AĞLA ŞAM'IN BÜLBÜLÜNE.

                    AĞLA, ZEYNEB-İ KÜBRA’YA
                    AĞLA GÖZÜM, DOYA DOYA
                    KAİMİN KIYAM GÜNÜNÜ
                    BEKLE GÖZÜM, SAYA SAYA.

                    SAKİNE DE NACAR AĞLAR,
                    BABA DİYE KAÇAR AĞLAR,
                    KANLI BAŞIN ÖRTÜSÜNÜ
                    RUGEYYESİ AÇAR AĞLAR.

                    AĞLA KOLSUZ ALEMDAR’A
                    AĞLA SAHİPSİZ HÜNKÂRA
                    AĞLA BUGÜN, KURAN AĞLAR
                    PİRİM ŞAH-I MERDAN AĞLAR.

                    SEN AĞLA, AZDIR AĞLAMAK
                    ŞİA’YA YAZDIR AĞLAMAK.
                    AĞLAMIŞ RESUL-HÜSEYNE
                    MÜMİNE FARZDIR AĞLAMAK

                    BAĞLANAN FIRAT YOLUNA,
                    KESİLEN ABBAS KOLUNA,
                    KANLA SULANDI KERBELA,
                    AĞLA RESUL’ÜN SOYUNA.


                    KANAYAN O YARALARI
                    SARSIN AĞAM DİYE AĞLA.
                    HÜSEYİN’İN İNTİKAMINI
                    ALSIN AĞAM DİYE AĞLA.


                    AĞLA, GÖKLER- YERLER AĞLAR
                    LANET YEZİT DERLER AĞLAR
                    ZALİMLER BAYRAMDIR DERKEN
                    HÜSEYİN SEVENLER AĞLAR.

                    SEMADA MELEKLER AĞLAR
                    BEŞİKTE BEBEKLER AĞLAR
                    ZUHUR EDECEK KAİM’İ
                    TÜM MAZLUMLAR BEKLER AĞLAR.

                    ARZU ÇETİNKAYA

                    Yorum


                      #12
                      "Aşura Programı için Şiir ve Çarpıcı Nesir için Rica..."

                      YEZİDE’DİR BEDDUAM

                      Boyandi kerbela mübarek kana
                      Nasil kiydin yezid Hüseyin cana
                      Dağlandı sineleri ah-u figanla
                      Beni yaktın sen de yanasın Yezid
                      Taş olmuş yüreğin kanasın Yezid

                      Susuz bıraktın sen onca insanı
                      Yerde kalır mı sandın Hüseyn’in kanı
                      Şeytan vaftiz etmiş seni doğanı
                      dogduguna pisman olasın Yezid
                      Kederden saçların yolasın Yezid

                      Ehlibeyte senin bu kinin nedir?
                      Bilmez misin hak hep Hüseyin’ledir
                      Belli ki içinde yaradır Bedir
                      Su yanında susuz kalasın Yezid
                      Hayvanlar leşini yalasın Yezid

                      Yetmiş iki cana hiç acımadın
                      Kinini babandan sen miras aldın
                      Ümmetin içine fitneyi saldın
                      Ağlamaktan sen kör olasın
                      Bir zakkum misali solasın Yezid

                      Zulüm tohumu ektin Kerbela’ya
                      Şehit oldu Hüseyn etmedin haya
                      Ne cevap vericen anam Zehra’ya
                      Köpekler bedenin dalasin Yezid
                      Sevdiğine hasret kalasın Yezid

                      Zeynep per perişan ağıt yakıyor
                      Rugeyye’nin hali canlar yakıyor
                      Yüreyi yarali kanlar akıyor
                      Senin de yüreğin kanasın Yezid
                      yaz günü soğuktan donasın Yezid

                      Sana olan kinim tükenmez bitmez
                      Nefretim İçimden soğumaz gitmez
                      Pişman olup tövbe etsen fark etmez
                      Tutulsun ağız dilin bağlansın ,Yezid
                      Kederden yüreğin dağlansın Yezid


                      Eline ne geçti neyi kazandın
                      Hüseyin yükseldi sense alçaldın
                      Tarihe kara bir lekeyi saldın
                      Âlemden beddua alasın Yezid
                      Kâbuslar içinde kalasın Yezid.


                      ARZU CETINKAYA-ALMANYA

                      Yorum


                        #13
                        "Aşura Programı için Şiir ve Çarpıcı Nesir için Rica..."

                        Alakanız için ALLAH c.c razı olsun.

                        Yorum

                        YUKARI ÇIK
                        Çalışıyor...
                        X