Şehid Ali Şeriati Sempozyomu

[Hudeyfe]

HUVE'L AZİZ

SELAM OLSUN ALLAH'IN HABİBİNE VE TEMİZ PAK KILDIĞI EHL-İ BEYTE

Bir şehid Ali Şeriati bir düşünür sempozyomu

Konuşmacılar Kenan Çamurcu, Prf Dr Hüseyin Hatemi

İsmail'in yerine
Koyun kesmek
Kurban dır
ama sırf Kurban
lık olsun diye
Koyun kesmek
katliamdır!...
Ali Şeriati

SİZİ RAHATSIZ ETMEYE GELDİM

TARİH 05 ARALIK 2010 PAZAR, SAAT 14 00-16 00
FATİH ALİ EMİRİ EFENDİ KÜLTÜR MERKEZİ
MİMAR SİNAN MAHALLESİ AKŞEMSEDDİ CADDESİ NO 52 FATİH İSTANBUL
(İSTANBUL EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ ARKASI)
İrt tel; 0532 775 70 82 (Not Giriş üçretsizdir)

[alifurkani]

Şehid Ali Şeriati Sempozyomu

Ali Şeriati ile ilgili bu konferansın metninin yayınlanması çok iyi olur inancındayım.

[Qom_u_ask]

Şehid Ali Şeriati Sempozyomu

sempozyuma gittik sanırız fecr yayınları düzenlemiş.. konuşmacıları tanıyordum..

şiilerle sünnileri buluşturan bir ortamdı sanırım. Böyle güzel bir atmosferi solumama vesile olan Hudeyfe kardeşime teşekkür ediyorum..

Hatemi Hoca çok güzel konuştu. şii olduktan sonra ilk kez böyle onu dinleme fırsatım oldu. Allah kendinden razı olsun meğer ne kadar güzel konuşuyormuş. yıllar yılı tandığınız birinin ondört masum diye bahsetmesi ve bunu savunan bir inanç çerçevesinde konuşması çok güzel duygular uyandırdı bende.. Rabbime ne kadar şükretsem azdır..

Şeriati ve şeriati hayranları adalet özgürlük ve hak konusunda olanca hızlı ve ateşlidirler ve burda da öyle görünüyorlardı.

Hatemi hoca ise oturaklı yaşlı otoriter tavrıyla genelde genç kesimden oluşan bu topluluğu itidale/aşırılık ve sapmalardan orta yola çekme işlevi görüyordu adeta. konuşması boyunca şeriatinin değerli bir mücadele adamı olduğunu ancak çok genç yaşta ölmesiyle (dikkat ettim şehid oldu demedi vefat etti dedi) bazı hatalarını düzeltme imkanı bulamadığını ifade etti. Ben dedi ondan 5 yaş küçüğüm. Eğer o da uzun 40 küsur değil de daha uzun yaşam imkanına sahip olsaydı gençliğinin, heyecanlı ve dur durak bilmeyen hayatının neden olduğu yanlışlıklarını düzeltme imkanı önceki kitaplarında katılmayacağı yerleri tashih imkanı bulacaktı şeklinde konuştu..

Şeriatinin örnek olarak en çok hac kitabı üzerinde konuşan Hatemi, hacda karşılaştığı genç hacının elindeki kitabı bir geceliğine istediğini, notlar yazarak geri iade ettiğini, hacda dualar ve salavatlarla zamanını geçirmesini, bu kitabı notlar doğrultusunda döndüğünde evinde okumasını tavsiye ettiğini söyledi.

Yine sanırım Esat bey diye meşhur olan Aslen yahudi olup başka başka memleketlerde kendini başka başka tanıtan ama avrupada meşhur olan kitabını müslüman görünüp İslama zarar verecek nitelikte kaleme aldığını söyledi. Dikkatimin dağılmasından dolayı emin olamıyorum ama sanırım Hatemi hoca Şeriatinin de bu yazardan bilmeden etkilendiğini ve bu nedenle kitaplarında bazı yanlışlıklar yaptığını söyledi.

Kurban olayında İbrahim a.s.'ın oğlu İsmaili kesmekle mükellef tutulmadığını, Kur'an'da böyle bir emrin olmadığını bunun, israiliyat olduğu ortadayken Şeriatinin gençliğinin hızıyla ismailini kurban et senin ismailin ne diye sloganlaştırdığını anlattı.

Kendisinin erken dönemde tazeyken şeriatiyle tanışıp kitaplarını okuduğunu bazılarını da türkçeye kazandırdığını da belirten Hüseyin Hatemi Hoca şeriatinin okunmasını ama: okunmaya insanın dört zindanı ile başlamalarını sonra dine karşı din kitabı ile devam etmelerini daha en sonlarda da Hac kitabını okumalarını tavsiye ettiğini açıkladı.

Mutahhari gibi felsefi derinliğe sahip olmamakla, İkbal gibi Şeriati de insanlığa ve İran topluluğuna aşk ve mücadele anlamında çok şeyler kazandırdığını da anlattı.. İkbalin sünni olmasına rağmen faydalanılabilecek isimlerden olduğunu da ekledi..

yani Hateminin bizim bolca tartıştığımız sünni arkadaşlarıma da seslendiğini görmek, sevilen bir isim olarak onun da imamet 12 imam şiası ve 14 masumdan söz etmesi benim için çok memnuniyet verici idi..

Sempozyumun dier bir konuşmacısı ise Fecir yayınlarından olduğunu düşündüğüm bir mütercim Kenan Çamurcu idi. O da sünni radikal gözü ile şeriatiyi anlatıı.

İki saat süren program zamanında başlayıp zamanında bitmesi, izleyicilerin katılım isteklerine rağmen yine de zamanın çok uzatılmaması bakımından verilen sözlere sadık kalmak açısından olumlu idi. Olumlu olan bir diğer durum ise salonun izleyicileri almaması ve izleyicilerin hep genç genelde de üniversite camiasından olması idi...

[ahmed]

Şehid Ali Şeriati Sempozyomu

Ağabey sempozyuma gidemedik ,ama sayende gitmiş kadar olduk. Şia'nın kahraman evlatlarından Ali Şeriati'ye Allah'tan rahmet diliyoruz

[Kumeyl]

Şehid Ali Şeriati Sempozyomu

[quote author=Qom_u_aşk link=topic=18526.msg111810#msg111810 date=1291576058]
sempozyuma gittik sanırız fecr yayınları düzenlemiş.. konuşmacıları tanıyordum..

şiilerle sünnileri buluşturan bir ortamdı sanırım. Böyle güzel bir atmosferi solumama vesile olan Hudeyfe kardeşime teşekkür ediyorum..

Hatemi Hoca çok güzel konuştu. şii olduktan sonra ilk kez böyle onu dinleme fırsatım oldu. Allah kendinden razı olsun meğer ne kadar güzel konuşuyormuş. yıllar yılı tandığınız birinin ondört masum diye bahsetmesi ve bunu savunan bir inanç çerçevesinde konuşması çok güzel duygular uyandırdı bende.. Rabbime ne kadar şükretsem azdır..

Şeriati ve şeriati hayranları adalet özgürlük ve hak konusunda olanca hızlı ve ateşlidirler ve burda da öyle görünüyorlardı.

Hatemi hoca ise oturaklı yaşlı otoriter tavrıyla genelde genç kesimden oluşan bu topluluğu itidale/aşırılık ve sapmalardan orta yola çekme işlevi görüyordu adeta. konuşması boyunca şeriatinin değerli bir mücadele adamı olduğunu ancak çok genç yaşta ölmesiyle (dikkat ettim şehid oldu demedi vefat etti dedi) bazı hatalarını düzeltme imkanı bulamadığını ifade etti. Ben dedi ondan 5 yaş küçüğüm. Eğer o da uzun 40 küsur değil de daha uzun yaşam imkanına sahip olsaydı gençliğinin, heyecanlı ve dur durak bilmeyen hayatının neden olduğu yanlışlıklarını düzeltme imkanı önceki kitaplarında katılmayacağı yerleri tashih imkanı bulacaktı şeklinde konuştu..

Şeriatinin örnek olarak en çok hac kitabı üzerinde konuşan Hatemi, hacda karşılaştığı genç hacının elindeki kitabı bir geceliğine istediğini, notlar yazarak geri iade ettiğini, hacda dualar ve salavatlarla zamanını geçirmesini, bu kitabı notlar doğrultusunda döndüğünde evinde okumasını tavsiye ettiğini söyledi.

Yine sanırım Esat bey diye meşhur olan Aslen yahudi olup başka başka memleketlerde kendini başka başka tanıtan ama avrupada meşhur olan kitabını müslüman görünüp İslama zarar verecek nitelikte kaleme aldığını söyledi. Dikkatimin dağılmasından dolayı emin olamıyorum ama sanırım Hatemi hoca Şeriatinin de bu yazardan bilmeden etkilendiğini ve bu nedenle kitaplarında bazı yanlışlıklar yaptığını söyledi.

Kurban olayında İbrahim a.s.'ın oğlu İsmaili kesmekle mükellef tutulmadığını, Kur'an'da böyle bir emrin olmadığını bunun, israiliyat olduğu ortadayken Şeriatinin gençliğinin hızıyla ismailini kurban et senin ismailin ne diye sloganlaştırdığını anlattı.

Kendisinin erken dönemde tazeyken şeriatiyle tanışıp kitaplarını okuduğunu bazılarını da türkçeye kazandırdığını da belirten Hüseyin Hatemi Hoca şeriatinin okunmasını ama: okunmaya insanın dört zindanı ile başlamalarını sonra dine karşı din kitabı ile devam etmelerini daha en sonlarda da Hac kitabını okumalarını tavsiye ettiğini açıkladı.

Mutahhari gibi felsefi derinliğe sahip olmamakla, İkbal gibi Şeriati de insanlığa ve İran topluluğuna aşk ve mücadele anlamında çok şeyler kazandırdığını da anlattı.. İkbalin sünni olmasına rağmen faydalanılabilecek isimlerden olduğunu da ekledi..

yani Hateminin bizim bolca tartıştığımız sünni arkadaşlarıma da seslendiğini görmek, sevilen bir isim olarak onun da imamet 12 imam şiası ve 14 masumdan söz etmesi benim için çok memnuniyet verici idi..

Sempozyumun dier bir konuşmacısı ise Fecir yayınlarından olduğunu düşündüğüm bir mütercim Kenan Çamurcu idi. O da sünni radikal gözü ile şeriatiyi anlatıı.

İki saat süren program zamanında başlayıp zamanında bitmesi, izleyicilerin katılım isteklerine rağmen yine de zamanın çok uzatılmaması bakımından verilen sözlere sadık kalmak açısından olumlu idi. Olumlu olan bir diğer durum ise salonun izleyicileri almaması ve izleyicilerin hep genç genelde de üniversite camiasından olması idi...
[/quote]

Evet, dikkatimi çeken Hatemi Hocanın Peygamberimiz s.a.a. gibi tane tane konuşarak hitap etmesi idi.
Arada yanındaki arkadaşlarına da sorarak dikkatleri üzerine topluyordu.
Hitabeti oldukça iyiydi.

Ali Şeriati'nden tavsiye ettiği kitaplar;
- İnsanın 4 zindanı
- Ali Şiası
- Fatıma Fatıma'dır
ve diğerleri dedi.

Ali Şeriati'nin kitaplarını okurken hata var ise onu iyi niyetle yapılmış olarak bakın demişti. 14 masum olmadığımızı bu sebepler hatalar olabileceğini defalarca ikrar etti.

Hacc ile ilgili bir soru yöneltildiğinde de sizin bahsetmiş olduklarınızı söyledi.
Özellikle genç kızdan aldığı kitabı geceden - sabaha ikaz notları ile beraber vermesi beni biraz düşündürdü.
İnşaAllah ki okuyacağım ama sona bırakacağım kitaplardan olacak...
Pek tavsiye etmiyordu kitabı.Bu nedenle önerdiği kitaplar arasında da yoktu.

Kenan Hocanın ise halifelerden Osman'a, halife Osman diye hitabı ve Ebubekir'e hitabında Hz.diye konuşması benim dikkatimi çekenlerdendi.Şu da varki Hatemi Hoca'ye göre (oradaki tutuma bağlı olarak konuşuyorum) Kenan Hoca Ali Şeriati'ni daha çok anlattı. Daha çok onun çizgilerinden bahsetti. Aydın bir İslam yazar olduğunu, olaylara eleştirisel bir bakış açısı ile baktığını anlattı mesela.
Türkiye'de iken Şii olmasıyla, İran'da iken Sunni olmasıyla suçlanması da... Bakın buradaki anlayışta çok düşündürücü.
Kızıl İslam anlayışına zemin hazırladığını belirtmişti hatırlarsanız. Kıyam konusu yani, gerekliliği meselesi.
Üzerinde çalıştığı yazılar varmış inşaAllahki onu da takip edeceğim.
Oradaki genç bacımın politik kelimesi üzerinden durmasına ise ben gerek görmedim...

Bir de Hatem Hoca bir İkbal'den bahsediyordu. Onun başını kaçırdım. Bahsettiği bir yazar mıydı?
Soyadı nedir, eserleri nelerdir biliyor musunuz acaba ?

Genel itibari ile gençler vardı haklısınız. Ne yazıkki en çok gelen gidenin olduğu tarafa oturmuşum.
Çok dikkatim dağıldı. Üstüne bir de kamaraman abinin tezgahını bakış açıma kurması cabasıydı
Kimse gelip gitmeyince daha dikkatli dinleyebildim. Bir daha ki sefere asla kapı ağzı tarafına oturmayacağım.
Tavsiye ederim ...

[Qom_u_ask]

Şehid Ali Şeriati Sempozyomu

ikbal büyük şairdir pakistandan çıkmış ve bir çok kıyam eri aydının Müslüman düşünürün ateşleyicisi olmuştur. Şeriati ondan biz ve ikbal adlı kitabında bahseder. Bu kitabı sabah güneş doğmadan mezarlıkta okurdum. bir gün yine onu okuyordum. okudum okudum o kadar sürükleyici idi ki bir sayfa çevirdim içimden geçirdim neden bu sayfa yarım bu da tam olsaydı. dolu dolu bir kitap olsaydı okumaya ne kadar zevk katıyor ne heyecan var diye geçiriyordum.. sonunda yarım sayfanın son satırlarına geldim.

altta bir kelime daha vardı..

tekti tek başına bir satırın ortasına yazılmıştı. onu da okudum. ama şok oldum. o tek kelime şu idi

"bitti"

vay be dedim bu kitap burada bitirilir mi..

ikbali öylesine anlatmış ki Şeriati.. başka bir şey tanımam bunun üzerine.. Der ki içinde ikbal bir batılı aydın. Batı aklıyla düşünür oraya göçmüş orada yetişmiş eğitimini orada tamamlamış. oranın tekniği bilimini almış. Ama orada kalmamış ülkesine doğduğu yere geri gelmiş. böylece doğunun kalbi olduğunu doğunun insanı olduğunu göstermiş. Batının aklıyla doğunun kalbini birleştirmiş.. Hizmetini doğuya vermiş.. kendini davasına adamış.. oysa bir sürü imkanı olduğu ve batıda yaşayabileceği, beyin göçü denilen olguyu sürdürebileceği halde... diye..

Fazlurrahman gibi değil yani. O da doğulu olmasına rağmen köken olarak batılılaşmış müslümanların sorunlarında batıdan bakmaya başlamış ve batıdan ayrılamamıştır. İşte İkbalin farkı buradadır. Zaten onun bir aşk şairi olması da bundan değil midir diye..

bence de.. sanki program boyunca gelen giden hiç eksik olmadı. acaip dikkat çekici idi.. ben de 10 dk geç geldim.. ama o benden sonra gelen bi sürü insan vardı..

kızıl İslam deyişi güzeldi ama yeşil İslam deyişinden pek bi şey anlamadım. keşke biri sorsaydı biraz daha açıp bir kelimeyle geçmeseydi diyordum Kenan Çamurcu bey..

Ancak onun çok hoşuma giden tabiri ise şeriatinin her tür zulme karşı oluşunu vurgularken, zulmün sadece dikey olmadığını yatay zulümlerin de bulunduğunu ifade etmesiydi. Dikey zulümle kastettiği devletlerden halka ve zayıf olanlara, yatay zulümden kastı ise halkın kendi içinde birbirlerine karşı çektirdiklerini kastediyordu..

[Kumeyl]

Şehid Ali Şeriati Sempozyomu

Açıklamaların için teşekkürlerimi sunuyorum. Sağol abi.

[Qom_u_ask]

Şehid Ali Şeriati Sempozyomu

Amin kardeşim..Rabbim bu tür güzel etkinlikleri daim bizi de oralarda hazır etsin...

[alifurkani]

Şehid Ali Şeriati Sempozyomu

Ali Şeriati ve verilen kitap listesi Aziz Şeriati'ye haksızlıktır.Öteki kitaplarıda gerçekten çok kıymetlidir:Mesela Ademin Varisi Huseyn ilk 100 sayfası tam bir kasırga....tavsiye ederim.

[Kumeyl]

Şehid Ali Şeriati Sempozyomu

[quote author=alifurkani link=topic=18526.msg111983#msg111983 date=1291746854]
Ali Şeriati ve verilen kitap listesi Aziz Şeriati'ye haksızlıktır.Öteki kitaplarıda gerçekten çok kıymetlidir:Mesela Ademin Varisi Huseyn ilk 100 sayfası tam bir kasırga....tavsiye ederim.
[/quote]

Allah razı olsun. Fakat Hüseyin Hatemi bunları reddetmedi. Okuyacaksanız ilk bunlardan başlayın ben bunları tavsiye ediyorum deyip 3 isim saydıktan sonra ve diğer kitaplarını demeyi de unutmamıştı.
Haksızlık olmasın diye bir dip not düşeyim istedim, wesselam.

[segaleyn]

Şehid Ali Şeriati Sempozyomu

[quote author=ahmed link=topic=18526.msg111813#msg111813 date=1291578403]
Ağabey sempozyuma gidemedik ,ama sayende gitmiş kadar olduk. Şia'nın kahraman evlatlarından Ali Şeriati'ye Allah'tan rahmet diliyoruz
[/quote]

[Hudeyfe]

Şehid Ali Şeriati Sempozyomu

HUVE'L AZİZ

SELAM OLSUN ALLAH'IN HABİBİNE VE TEMİZ PAK KILDIĞI EHL-İ BEYTE

Bazı zat-ı alalar yüzünden proğrama geç katıldım. Kenan çamurcunun konuşması esnasında biz salona teşfir ettik 2 abi ile birlikte mecburen koridorda oturduk bir müddet.

Proğram sonrası sadece iki soru almaları beni hayal kırıklığına düşürdü bir kaç tane soru daha alınsa idi daha iyi olurdu. Soru sormak isteyenler vardı belki. Ki ben şanslılardanım proğram sonrası sormak istediklerimi hem Kenan abiye hem Hatemi hocaya sordum ve cevaplarımı aldım. Hatta Hatemi hoca ile uzun uzadıya sohbet etme fırsatı yakaladık.

Hatemi hoca hep bayanların kitaplarını imzalarken biz erkekler sosyal adalet istedik bende hocam bizde meydanlaramı inememiz gerek dedim sonra adalet uygulandı bizim kitapları da imzaladı

Konu kadın haklarından açılmışken hatemi hocaya şu soru sordum. Kur-an ve İslamı'ın kadına yüklediği konum ile islam toplumlarının kadına yüklediği konum arasında dağlar kadar fark var. Bu sorun kadından mı kaynaklanıyor islam toplumlarından mı? Bu güne kadar kadının fıkhını dahi erkekler yazmakta tarih boyunca kadının yazdığı sadece tek bir tefsir kitabı var kadının eksikliğiği toplumun kadını arka plana atmasındanmıdır diye sordum? hatemi hoca toplumdandır dedi kadına eğer o imkanı sağlasaydılar oda bir çok konuda başarılar sergilerdi vs dedi.

Kenan abiye sorduğum soru bende kalsın şayet buraya yazsam eminim tartışma konusu olur. Kenan abi bildiğim kadarı ile şiidir ama emin değilim. Kenan abi ile bir ortak yanımız Sırrı Süreyya Önder konusu.

Şehid Şeriati konusunda da bir çok konuda hemfikiriz Kenan abi ile sohbet etme imkanını hiç yakalıyamamıştım ama orda sohbet etme imkanı oldu.

Bide bir bayanın politik kelimesi konusunda çıkışı haklılık yanları vardı bana göre Şehid Şeriati açısından bakarsak haklı idi tabi bu benim görüşüm.

İstanbul ilahiyatta 70 kişilik bir gurup gelmişti. Biri not gönderdi Kenan abiye o notta şu yazıyordu. "SUNNİ DAMARIMA BASMAYIN"

[Qom_u_ask]

Şehid Ali Şeriati Sempozyomu

ciddi mi..

o zaten sünnice konuştu.. ona da mı dayanamamışlar?.. demek biz konuşsak bizi bozuk para yağmuruna tutacaklar...

[Kumeyl]

Şehid Ali Şeriati Sempozyomu

[quote author=Qom_u_aşk link=topic=18526.msg111997#msg111997 date=1291760836]
ciddi mi..

o zaten sünnice konuştu.. ona da mı dayanamamışlar?.. demek biz konuşsak bizi bozuk para yağmuruna tutacaklar...
[/quote]

evet, çürük domates, ayakkabı falan

[Mehmet UFUKALP]

Şehid Ali Şeriati Sempozyomu

Biz öyle geliyor ki, dünyanın bütün imkanları ile meydanda olan batı medeniyeti müslümanların eşyaya bakışlarını da kendine benzetmeye çalışmıştır.

Batı kadını erkeğin karşıtı, muhalifi, bir yarış kulvarında rakibi olarak görür. Bu yüzden de her alanda erkek ve kadının varlığını sorgular. Kadın ve erkeği bağımsız ve karşıt biçimde var olmaya zorlar.

Ancak İslamda kadın ve erkek bir bütünün iki parçalarıdır. Yani erkek bir tefsir yazmışsa, kadının ismi orada mücmel olarak vardır. Yok değildir. Bütün tefsir yazan erkekleri yetiştiren kadınlar vardır. Ondan o insanlar eserler verebilmiş, tefsirler tedvin edebilmişlerdir. Bu yüzden İslam Tarihinde kadının ismi gözükmese bile şahsiyeti fiilen ortada gözüken erkeklerin eserlerinde bulunmaktadır.