BİSMİLLAHİR RAHMANİR RAHİM
HAMD OLSUN ALEMLERİN RABBİNE
VE SELAM OLSUN MEVLAMIZ MUHAMMEDE VE TERTEMİZ EHLİ BEYTİNE
HAMD OLSUN ALEMLERİN RABBİNE
VE SELAM OLSUN MEVLAMIZ MUHAMMEDE VE TERTEMİZ EHLİ BEYTİNE
bundan sonra... bilindiği gibi son zamanlarda bazı kimseler Kuran'ı Kerimi kedi görüşlerine göre tefsir etmekte ve az hallarda nakle baş vurmaktadırlar. bu şahıslar Kuran tefsiri konusunda arapça'yı iyi bilmeyi yeterli görmektedirler. yani bunlara göre eğer arapça grameri, lugat ve nah ilmini iyi biliyorsanız az hallar istisa nakile gerek yoktur ve her kes Kuranı tefsir ede bilir. bu gibi sorunlar bazen muhaliflerimizle munazara ederken de ortaya çıkmaktadır. her hnagi bir ayet ve ayetin tefsiri konusunda kendi kaynaklarında hadisler sunulmuş olmasına rağmen bu kişiler kendi kaynaklarını bile dikkate almamakta ve buna karşın kendi görüşlerini ortaya koymaktadır. inşaAllah bu çalışmamızda Kuran ve Sünneti Nebevi s.a.a ışığında bu yöntemin tamamen hatalı olduğunu ve Kuran tefsiri konusunda sadece nakle dayanılması gerektiğini ortaya koyacağız.
1. Kuran'ı Kerim'den delil: Kuran'ı Kerim'de bir çok ayette Kuran'ı açıklamanın, anlatmanın sadece Efendimiz s.a.a'e ait olduğu vurgulanmaktadır. örnek olarak Allah c.c Nahl suresi 44-cü ayette şöyle buyuruyor:
- [li]بِالْبَيِّنَاتِ وَالزُّبُرِ وَأَنزَلْنَا إِلَيْكَ الذِّكْرَ لِتُبَيِّنَ لِلنَّاسِ مَا نُزِّلَ إِلَيْهِمْ وَلَعَلَّهُمْ يَتَفَكَّرُونَ
İnsanlara, kendilerine indirileni açıklaman ve onların da (üzerinde) düşünmeleri için sana bu Kur’an’ı indirdik.
Nahl suresi 44-cü ayet[/li]
görüldüğü gibi bu ayette Allah c.c "açıklama" işini Efendimiz s.a.a'in işi olduğunu bildirmektedir. ancak biz Efendimiz s.a.a ile aynı dönemde yaşamadığımız için bu açıklamaları ondan bizzat işitemiyoruz, binaenaleyh bu konuda yapılacak olan şey Efendimiz s.a.a'den tefsir konusunda rivayet edilmiş olan hadislerle amel etmektir.
2. Sünneti nebevi s.a.a'den delil: Kuran'ı kendi görüşüne göre tefsir etmenin yasak olduşu hakkında Şii-Sünni kaynaklarında ittifak ile rivayet edilmiş, değişik senedleri olan sahih hadisler vardır. inşaAllah biz burada konunun fazla uzamaması için 1 Şia ve 1 de sünni kaynaklı hadisi aktaracağız.
2-1. Şii kaynaklı hadisler: Şi ulemasından Ayyaşi, Saduk ve diğer muhaddis ve müfessirler konu hakkında bir çok hadis rivayet etmiştirler. bu konuda Şeyh Saduk r.a imam Rıza a.s'dan şöyle rivayet etmektedir:
- [li]حدثنا أحمد بن زياد بن جعفر الهمداني رضي الله عنه و الحسين بنإبراهيم بن أحمد بن هشام المكتب و علي بن عبدالله الوراق رضي الله عنهم قالوا حدثنا علي بن إبراهيم بن هاشم قال حدثنا القاسمبن محمد البرمكي قال حدثنا أبو الصلت الهروي قال
فقال الرضا ( ع ) ويحك يا علي اتق الله ولا تنسب إلى أنبياء الله الفواحش و لا تتأول كتاب الله برأيك فإن الله عز و جل قدقال وَ ما يَعْلَمُ تَأْوِيلَهُ إِلَّا اللَّهُ وَ الرَّاسِخُونَ
...Ebu Salt el-Herevi dedi ki: imam Rıza a.s (Ali b. Cehm'e) cevaben dedi ki: Vay senin haline ey Ali! Allah’tan kork, kötülükleri Enbiya a.s'ma nispet verme! Allah’ın kitabını kendi reyin ve görüşünle tevil etme. Allah-u Teala buyurmuştur ki: "Onun tevilini Allah’tan ve ilimde derinleşenlerden başkası bilmez." (Al-i İmran, 7)
Şeyh Saduk r.a, "Uyunu Ahbar er-Rıza a.s", 1/192, hadis 1[/li]
2-2. Sünni kaynaklı hadisler: ehli sünnet ulemasından Tirmizi, Nesai ve daha bir çok muhaddis konu hakkında ibni Abbas r.a tariki ile Nebi s.a.a'den hadisler rivayet etmiştirler. Tirmizi'nin konu hakkında ibni Abbas r.a'dan rivayet ettiği hadis şöyledir:
- [li]حَدَّثَنَا مَحْمُودُ بْنُ غَيْلَانَ حَدَّثَنَا بِشْرُ بْنُ السَّرِيِّ حَدَّثَنَا سُفْيَانُ عَنْ عَبْدِ الْأَعْلَى عَنْ سَعِيدِ بْنِ جُبَيْرٍ عَنْ ابْنِ عَبَّاسٍ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهُمَا قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ مَنْ قَالَ فِي الْقُرْآنِ بِغَيْرِ عِلْمٍ فَلْيَتَبَوَّأْ مَقْعَدَهُ مِنْ النَّارِ
...ibni Abbas r.a dedi ki: Rasulullah s.a.a şöyle buyurdu: "Kim bilgisiz veya kasıtlı olarak Kur’ân ayetleri hakkında konuşur ve hüküm verirse Cehennem’deki yerine hazır olsun."[/li]
Hadisten sonra Tirmizi diyor ki:
- [li]قَالَ أَبُو عِيسَى هَذَا حَدِيثٌ حَسَنٌ صَحِيحٌ
bu hadis hasen sahih’tir.
Tirmizi, "Sünen", Tefsir kitabı, hadis 2950[/li]
Yorum