KURAN'DA ALİ

[Musavi]

İmamlarımızdan rivayet edilen hadisi şeriflerde ve muteber tefsir kitaplarında Hz. Ali aleyhisselamın adının Kuranda açıkça zikrolunduğu belirtilmiştir. Örnekler:

Birincisi: Mübarek Hicr suresi 41-ci ayeti şerife: qale "haza siratun aleyye mustaqim"
Dedi ki: "bu bir yoldur bana doğru gelir sağlamdır"

Bu ayetteki kıraatler muhteliftir. Bir kısım alimler bunu "Sıratun Aliyyun" olarak okumuşlardır.Bunlar Yakup, Ebu Reca, İbni Sirin, Dahhak ve Mücehiddir. Bunu "Mecme ul Beyan" kitabında Allame Tabersi açıkça ifade eder. Bazıları ise bunu "Siratun Aleyye" olarak okumuştur. Elimizdeki Mushafı şerifler de bu kıraat üzerinedir. Ehli Beyt aleyhimusselamdan nakledilen rivayetlere göre imamlarımızın kıraati "Siratu Aliyyin"dir:

Hişam bin Hakem, İmam Caferi Sâdık aleyhisselam’dan rivayet eder ki o şöyle buyurdu: "Haza siratu Aliyyin Mustaqim" yani "Bu Alinin yoludur ve sağlamdır." (1)

(1) Kuelyni, "Kafi", 1/424, hadis 63


Ayyaşi kendi tefsirinde, yine Seyyid Haşim Bahrani "El Burhan" c.2, s. 344-de, Seyyid Şerefüddin el Esterâbâdi "Tevil ul Ayat iz Zahire" 1/247 ve 248-de, Meclisi "Bihar ul Envar" 35/59, 35/363 ve 35/372-de ve yine 24/15-de, aynı şekilde Şeyh Huveyzi "Nur us Seqeleyn" 3/ 15-de... ve diğer birçok eserde ki adını zikrettiğimiz taktirde konu uzar gider.


İkincisi: Mübarek Meryem suresi 50-ci ayeti şerife: "Ve vehebna lehum min rahmetina veceelna lehum lisane sidqin Aliyyâ"
"Onlara kendi rahmetimizden bahşettik ve onlara doğru dil olarak Aliyi karar kıldık"

Bu cümle Hz.İbrahim aleyhisselamın şu duasına icabet olarak Kuranda geçmektedir. "Allahım! Bana son insanlardan birini doğru dil olarak karar kıl"

Masumların hadislerinin bir bölümü bu manayı açıkça belirtmiştir. İşte örnek kaynaklar: "Tefsir el Burhan" 3/13 ve 3/14 Bu iki sayfada diğer kaynaklar mezkurdur. İsteyenler müracaat edebilir. Nudbe duasında da şöyle geçer: "Bazı peygamberleri kendine dost olarak seçtin. Senden son insanlardan birini doğru dil olarak istedi de sen de icabet ettin ve doğru dil olarak ona Aliyi karar kıldın" (3) Bu manayı içeren hadisler için bkz: Bihar ul Envar 12/68, 12/93, 35/59, 36/57 ve 36/59


ÜÇÜNCÜSÜ: Mübarek “Zuhruf” suresi 4. ayeti şerife: "Ve innahu fi ummil kitabi ledeyna le Aliyyun Hakim!
"Şüphesiz o, kitabın özünde bizim yanımızda Alidir ve hikmet sahibidir"

Rivayetlere göre adı geçen Ali, bizim Hz. Alimizin ismidir. Hani onun sevgisi , onun lütfu ve onun keremi ile kurtuluşumuzun gerçekleşeceği Hz. Ali -Allahın yüce salatı ona olsun- İşte bazı kaynaklar:

"Tevil ul âyat iz Zahire" 1/552
Meclisi, "Bihar ul Envar", 23/210, 24/12, 35/372, 35/373 ve 92/229


Nudbe duasında da şöyle geçer: "Ey kitabın özünde Allahın katında Ali ve hikmet sahibi olanın oğlu!"(1) Hz. Emirülmüminin aleyhisselamın ziyaretinde ise şöyle geçer: "... Ey o ki Allah onu muhkem ayetlerinde zikretmiş ve demiştir ki: Şüphesiz o kitabın özünde bizim yanımızda Ali’dir ve hikmet sahibidir"(2)

(1) Şeyh Abbas Kummi, "Mefatih ul Cinan", sayfa 536
(2) Şeyh Abbas Kummi, "Mefatih ul Cinan", sayfa 355


Mübarek Gadir-i Hum bayramı günü sünnet namazın duasında ise şöyle geçer: "Ve şehadet ederim ki o hidayet edici ve reşit imamdır. Müminlerin emiridir. Senin kitabında buyurduğun -ki senin buyruğun haktır- gibi şüphesiz o kitabın özünde bizim yanımızda Alidir ve hikmet sahibidir."(3)

(3) Şeyh Tusi, "Misbah ul Müteheccid", sayfa 692

[Elmeddin er-Rafizi]

KURAN'DA ALİ

abi, mesajın okunmuyordu, yazdıkların seçilmiyordu. bu yüzden mesajı düzenledim, hakkını helal et.

bu bilgileri nereden aldığını sora bilirmiyim abim?

[Musavi]

KURAN'DA ALİ

SAĞ OL

http://islamkutuphanesi.com/turkcekitap/online/aliyyen_veliyullah/index.htm

[Qom_u_ask]

: KURAN'DA ALİ

(1) Kuelyni, "Kafi", 1/424, hadis 63

ben darul hikemden çıkan usulü kafide bu hadisi bulamadım belirtilen yerde başka hadis var.. bab ve kitap noyu yazar mısın

[Elmeddin er-Rafizi]

: : KURAN'DA ALİ

[quote author=Qom_u_aşk link=topic=19859.msg120218#msg120218 date=1300024880]
(1) Kuelyni, "Kafi", 1/424, hadis 63

ben darul hikemden çıkan usulü kafide bu hadisi bulamadım belirtilen yerde başka hadis var.. bab ve kitap noyu yazar mısın[/quote]

" أحمد، عن عبدالعظيم، عن هشام بن الحكم، عن أبي عبدالله عليه السلام قال: " هذا صراط مستقيم

63-(1143) ...Hişam b. Hakem, Ebu Abdullah (Cafer Sadık aleyhisselâm)’dan şöyle rivayet etmiştir: «Haza sıratu mustekimun.»

Allame Kuleyni r.a, "El Kafi", Hüccet kitabı, hadis 1143

[Musavi]

: KURAN'DA ALİ

yani kuranda Ali geçiyor.

[Qom_u_ask]

: KURAN'DA ALİ

cümleyi irab ve nahiv ilmi bakımından inceledim. zaten bu hadisi okuduğumda da dikkatimi çekmiş ve hadisin üzerine Ali kelimesi Kur'an'da var notunu düşmüşüm..

verilen meallerin hiç biri tabi bu şekilde değil. bununsa sebebi aliyyin şeklinde kıraat etmeyip aleyye diye kıraat edilmesinden kaynaklanmakta. aleyye olursa bu kelime benim üzerime/bana anlamına gelir.

aleyye diye okunması çok zor bu kelimenin. Yani bildiğim irab ve nahiv kaidelerine göre anlam oturmuyor. Daha çok aliyyin şeklinde okunur da bu kelime tek olarak kabul edilirse bu durumda anlam nahiv ve arapça kelime dizilişleri bakımından daha kuralları hale geliyor..

Tabi en iyisini Allah bilir..

diğer yandan anlam bütünlüğünün de Alinin yolu şeklinde olması sorun yaratmıyor.. buna uygun bir bağlamı var ayetin...

[Musavi]

: KURAN'DA ALİ

imam cafer aleyhisselamdan da hadis var abi.

[Qom_u_ask]

: KURAN'DA ALİ

evet zaten hadisi önceden okumuşum itiraz edememişim ve Kur'an'da Ali kelimesi geçiyor diye yazmışım üzerine..

[Musavi]

: KURAN'DA ALİ

Şu ayetede baksana abi


Mübarek “Zuhruf” suresi 4. ayeti şerife: "Ve innahu fi ummil kitabi ledeyna le Aliyyun Hakim!
"Şüphesiz o, kitabın özünde bizim yanımızda Alidir ve hikmet sahibidir"

[EHLI-TEVHID]

: KURAN'DA ALİ

Ama konu bütünlüğüne hiç uymuyor ki ?

[Qom_u_ask]

: KURAN'DA ALİ

1. Hâ Mîm.
2, 3. Apaçık Kitab'a andolsun ki, iyice anlayasınız diye biz, onu Arapça bir Kur'an yaptık.
4. Şüphesiz o, katımızdaki ana kitapta (Levh-i Mahfuz'da) mevcuttur, çok yücedir, hikmetlerle doludur.
5. Haddi aşan bir topluluk oldunuz diye vazgeçip Zikir'le (Kur'an'la) sizi uyarmaktan geri mi duralım?
6. Halbuki daha önceki toplumlara da nice peygamberler göndermiştik.
7. (Onlar da) kendilerine gelen her peygamberle mutlaka alay ediyorlardı.
8. Biz, onlardan daha çetinlerini de helak ettik. Öncekilerin örneği geçti!
9. Andolsun, onlara, "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan, mutlaka, "Onları mutlak güç sahibi, hakkıyla bilen (Allah) yarattı" diyeceklerdir.
10. O, yeryüzünü size beşik yapan ve gideceğiniz yere ulaşasınız diye sizin için orada yollar var edendir.
11. O gökten bir ölçüye göre yağmur indirendir. Biz onunla ölü araziyi canlandırdık. İşte siz de, böyle diriltileceksiniz.
Zuhruf suresi ilk 11 ayet.

bu ayetlerde kimler uyarılıyor kimlerden söz ediliyor?

Müşrikler de olablir müslüman görünümündeki münafıklar da..

"apaçık Kur'an'a and olsun ki" sözü müşriklere hitaben mi söylenir?

belki..

çünkü müşrikler her ne kadar Kur'an'a inanmıyorlar; ve bir insana inanmadığı değersiz gördüğü bir şey üzerine yemin etseniz bunun ne kıymeti olabilir ki? diye düşünmek doğruyken diğer yandan "apaçık Kur'an" deyimiyle de onların Kur'an'ı dinleyip anlayabilecekleri, ve arap dilini bildiklerinden dolayı mucizevi yapısına şahit olabilecekleri düşünülüp işte bu yönlerden müşrikler için de Kur'an'a yemin etmenin bir anlamı vardır denilebilir..

ancak bu ayet müslüman görünümündeki münafıklara birebir uyan ayetler, tam onlara hitap eden ayetlerdir. neden derseniz çünkü onlar Kur'an'a inanıyorlar ya da inanıyor görünüyorlar. Peygamberin s.a.a. etrafındalar ve onunla beraber olduklarından Kur'an'ı tanıma şansları çok daha fazla müşriklere oranla.. ve Peygamberden geçmiş peygamberlerle alay edenlerin hallerini de çok dinleyen kimseler. Böylece Peygamberin s.a.a. yanında inanıyor saygılı görünme tavrı diğer tarafta biz onlarla dalga geçiyorz tavrı onların hastalıklarını gösteriyor ve bu ayetler tam da onlara göre.. onları iyileştirmeye hasta kalplerini tedavi etmeye aday.. ya da en azından huccetin tamamlanması için..

öte yandan münafıklar, Peygamberle s.a.a. dalga geçip, onun geçici olacağını düşünüp O hazretin vefatından sonra yönetimi çıkarlarını sağlayacak şekilde ellerine geçirebilecekleri düşüncesine sahipler. Ancak onlara engel olacağı endişesiyle, hayalleri Ali a.s.'a düşmanlıklarına dönüşüyor. Çünkü Peygamber s.a.a. Ali a.s.'ı halife atayarak, hem açık hem de kendisinin bile bilmediği münafıkların bu planlarını suya düşürüyordu. işte bu yüzden onlara Kur'an'la ve Peygamberle birlikte bir sistemi oluşturan Ali a.s.'ın haber verilmesi, belki akıllarını başına getirip fikirlerinin değişmesine neden olur.

Şöyle ki, "siz ey münafıklar hani tüm ümitlerinizi Peygamberin s.a.a. ölümüne bağlamış menfaatlerinizin teminini ondan sonrasına ertelemiştiniz ya; sakın böyle bir şeyi aklınızdan bile geçirmeyin. Peygamberin (s.a.a.) ihdas ettiği sistem, apaçık Kur'an ve Ali'nin hikmeti (4. ayetteki "le Aliyyun Hakim ifadesi) ile aynı şekilde sürecek. aklınızı başınıza toplayın menfaatlerinizi kısa vadeli dünya hayatı için değil uzun vadeli ahiret için planlayın. Allah'tan ve ahiretten şüphelenmeyin. Zaten size sorulsa sizi kim yarattı diye: "Allah" demiyor musunuz.. her şeyinizi ona borçlu olduğunuzu itiraf etmiyor musunuz. O halde onun gönderdiği eşitklik adalet sistemi olan İslami düzene de uyun onu benimseyin. Bu düzenin sahibi olan Peygamber ve Ali a.s.'a teslim olun.. "

ayetlerin bütünlüğü bunu minvalde en azından bize öyle geliyor.. dolayısıyla 4. ayetteki Aleyye kelimesinin Aliyyun şeklinde okunan kıraatı gayet de doğru anlam veriyor ve bütünlüğü sağlıyor.. Ama Ali a.s.'ı çıkarılması durumunda ayetlerin hitabı ve bütünlüğü daha da bozuluyor..

zaten bizler sünni yetişmekle imametin olmadığı bir düşünce sistemi içinde okuduk yıllarca bu ayetleri o yüzden bizde biraz sorunlu olur Ali a.s.'ın burda olması gibi geliyor..

ama ben İmamlarımızın da hadisleri olduğundan bu ihtimali çok uzak görmediğim gibi diğerinden daha yakın görüyorum.. diğer türlü "Kur'an'ın katımızdaki ana kitapta yani levhi mahfuzda" (Allah'ın katında) olmasının biz insanlara ne faydası var ki? burda Kur'an'ın korunmasından mı söz ediliyor ki 4. ayette o konu edilsin?.. Kur'an'ın canlı Kur'an olarak Ali a.s.'da müşahhaslaşması o dönem münafıkları ve hatta müşrikleri için de çok anlamlı tehdit unsuru değil mi?

düşünün bu ayetler müşriklere hitap etse.. zaten adamlar Kur'an'a inanmıyorlar ki Levhi Mahufuza, ve Kur'an'ın ordaki kaydına inansınlar... Kur'an neden böyle bir konuyu inanç ayrıntısını müşriklere sunsun ki.. bunu, Peygamberin s.a.a. vefatından sonra İslam'ı ve Kur'an'ı tahrif etme ve yönetimi tamamen kontrollerine alarak İslamı sonsuza dek silme hayalinde olan münafıklara söylenmesi daha anlamlı değil mi? bu projelerinin gerçekleşemeyeceğine onları inandırıp kalplerini ıslah etmeleri söylenmesi.. bakın sakın Kur'an'a dokunabileceğinizi hayal etmeyin çünkü O'nun Peygamber s.a.a.'ten sonra koruyucusu Ali a.s. var.. demesi çok anlamlı, bilimsel akli, ve de tarihe uygun değil mi?..

bence çok uygun..

bu ayetin bu yoruma uygun anlam içerip içermediğine ancak nahiv ve irab ilmi ile tam inceledikten sonra emin olabileceğim.. şimdiklik bir şey diyemiyorum.

Allah en iyisini bilir..

[EHLI-TEVHID]

: KURAN'DA ALİ

kıraat farkları aşırı önemli demek ki.

[Qom_u_ask]

: KURAN'DA ALİ

bence değil. eğer öyle olsaydı bu kıraatler sahih sayılmaz, Kur'an'ın tahrifi olarak görülürdü. ama müslümanlardan hiç birisi kıraat farklılıklarını tahrif olarak nitelemez. ve bunlara Peygamber s.a.a tarafından izin verilmiştir..