Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Alevilik Nasıl Doğdu ?

Daraltma
Bu konu kapanmıştır.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #46
    Ynt: Alevilik Nasıl Doğdu ?


    PEYGAMBER (a.s.v.) İN SOYU. 1

    Hz.Muhammed (s.a.a)in babaları Şunlardır.Abdullah b.Abdulmutalip (Şeybetülhamd, Amr)b.Haşim b.Abdumenaf b.Kusay(Zeyd)b. Kılab(Hakim) b.Murre b. Kâb b.Luvey b. Galib b.Fihr(Kureşy) b.Malik b. Naza (Kays)b.Kinane b.Huzeyme b.Mudrike (Amr)b. İlyas b.Muzar b.Nizar b.Maad b. Adnan...

    Resulullah(s.a.a)in soyunu buraya kadar her kes kabul etmiştır.Ama bunlardan sonraki babaları hakkında çok itilaf vardır.Fakat Adnan ın soyunun İsmail (a.s.)a ulaştığından bizim hiç şüphemiz yoktur. Resulullah (s.a.a)in şöyle buyurduğu nakledilmiştir : Nesebim Adnan a ulaştığında ondan öteye geçmeyiniz.Bizde Resulullah ( s.a.v. )'ın emrine uyarak bu kadariyle yetiniyoruz. Peygamberin (s.a.a.)annesi,Beni Zühre kabilesinin büyüğü Veheb,in kızı Âmine ,dır.Veheb de Abdumenaf b.Zühre b.Kilabin oğludur.


    20--) Adnan :
    Adnan Arab'ın babası diye anılırdı. Tihame, Necd, Hicaz ve Irak dolaylarında yaşamıştır. Bu boya Arab-ı Maadi, Arab-i şimali ( Kuzey Arapları ) ve İsmailliyan denilmiştir.
    Adnan'ın geçmişi Hz. İbrahim ( a.s. ) ve Hz. İsmail ( a.s.)'a ulaşmaktadır. Adnan'ın iki oğlu vardı. Maad'e ve Akke bini Gafik sulalesi Adnan'dan türemiştir.

    19--) Maad İbn-i Adnan :
    Annesi Curhum kabilesindedir. On tane oğlu vardı. Kunyesi Ebu Kuzaa'dır. Maadd'e Puhtu Nasr ile savaştı ve Maadde yenildi, çocukları ile birlikte Yemen'e gitti. Orada vefat etmiştir.

    İbn-i İshakın yazdığına göre çocuklarının ismi, Nizar, Kuzahe'e, Kanan ve İyad'dır.

    18--) Nizar İbn-i Maadde :

    Kardeşlerinin içinde en cesur ve gözü açık olanıydı. Babasının yerine geçti. Mekke'de yaşadı, dört oğlu vardır. Muzar, Rabia, Ammar, ve İyad'dır.

    Bu kabile iki taifeye bölünmüştür ; Gaşam ve Beecile dir. Reisleri Ammar'dır.

    Muzar ve İyad'ın anneleri Sevda'dır. Sevda ise Akke İbn-i Adnan'ın kızıdır. Rabia ve Ammar'ın anneleri ise Cuma'dır. Cuma aynı zamanda Sevda'nın bacısıdır. Bu iki taife büyük kabile ; Rabia ve Muzar adlarından ortaya çıkmıştır. Kurucusu Nizar'dır.

    17--) Muzar İbn-i Nizar :

    Muzar İbn-i Nizar, Curhum kabilesinden bir kız ile evlenmiştir. İlyas ve Aylan adında iki oğlu olmuştur. Kendisi çok bilgin, dindar, cömert ve hayırseverdi. Oğullarına ve dostlarına başkaları ile iyi geçinmeleri için tavsiyeler de bulunurdu.

    Beni Zubyan, Beni Hilal ve Beni sakkife kabileri Muzar İbn-i Nizar'dan gelmektedir.

    Hz. Peygamber ( s. ) ve İmam Ali (a.s. ) efendilerimizden şöyle bir rivayet vardır : "Muzar ve Rabia hakkında kötü söylentilerden kaçının Çünkü onlar Müslümanlardı."

    16--) İlyas İbn-i Muzar :

    İlyas, babasından sonra kabile başkanlığına geldi. Lakabı, Seyyidul Aşire'dir. ( Aşiretlerin seyyidi demektir.)
    Mudrike, Tabiha ve Kamae adlarında üç oğlu vardı. Annesi, Leyla'dır. Handif'de denmiştir. Handif İmram İbn-i Elha İbn-i Kuzahe'nin kızıdır.

    Handif ve Yakubi kabileleri İlyas'ın soyundan gelmektedir. İlyas geçirmiş olduğu "hiv " hastalığı sonunda vefat etmiştir.
    Yakubi'nin yazdığına göre " Kamahe, Kuzaha kabilesine gider ve o kabileden bir kızla evlenir."

    Kamahe'nin oğullarından Amr İbn-i Kuheyye Curhar kabilesie san vererek ; Mekke'nin hükümdarlığını ele geçirir ve ilk etapta putperestliği kabile arasından yayar. Allah Resulü Amr İbn-i Luhevve hakkında şöyle buyurur ; Hz. İbrahim ( a.s. )'ın dinini değiştirmeye çalışan ve putperestliği yayan ilk kimse Amr İbn-i Luheyye'dir.

    Amr İbn-i Luheyye İbrahim'i dinde ihtilaf çıkarmuştır. İbn-i Hişam'ın yazdığına göre bir adam Şam'da Amaliğa kabilesine giderek onlardan put ister. O kablede bu kişiye "Hubel"-i hediye edeler. "Hubel" adındaki putu Mekke'ye getiren kimsedir. Yazan. imam Dikmen

    Yorum


      #47
      Ynt: Alevilik Nasıl Doğdu ?


      PEYGAMBER (a.s.v.) İN SOYU. 2


      15--) Murik İbn-i İlyas :

      Künyesi Ebul Huzeyl. Ebu Ğuzeyme'de denilmiştir.

      Ğuzeyme'nin Huzeyl, Harise, Galip adlarında dört oğlu vardı. Huzeyl ve Abdullah Mudrik ibn-i İlyass'ın tanınmış sahabelerindendir.

      14--) Huzeyme ibn-i Mudrik'e :

      "Annesi Esed ibn-i Nizra'ın kızı Selma'aır."

      İbn-i İshak'ın deyişiyine göre, annesi Kuzaa kabilesinden idi. Huzeyme, İbn-i Mudrikke, babasının ölümünden sonra Arap hükümdarlığını ele aldı. O'nun Esed, elede, kinane ve Hun adında dört oğlu vardı. Beni Esed ve Kare kabileleri yani Beni Hun İbn-i Huzeyme ve cahş ibn-i Kaib'in kızı Umul--muminin Zeynep ve kardeşleri Abdullah ve Ubeydullah, Abdulmuttalib kızı Umeyme'nin oğulları Ğuzeyme İbn-i Mudrik'e ile nisbetleri son bulur.

      13--) Kinane İbn-i Huzeyme :

      Onun sayısız faziletlere sahip olduğu nakledilmiştir. O, zaman Arapların ileri gelenlerindendi.

      Künyesi ; Ebu Muzar'dar. Annesi, Sad İbn-i Kays İbn-i Muzar'ın Livaneh adında ki kızıdır. Nazr, Malik, Abdumenaf, Milkan ve Hudal adında beş oğlu vardı. Beni Leyse ve Beni Amar kabileleri bu koldan gelmektedir.

      12--) Nazr ibn-i Kinane :

      Annesi, Yakub'un yazdığına göre Saveyd ibn-i Kıtrif'in kızıdır.

      İbn-i İshak'ın Taberisinin ve diğer yazarların naklettiğine göre : Merreb ibn-i Utbe, İbn-i Tabeğa'nın kızı Berre'dir. Malik, Yağlut, Salt adlarında üç çocuğu vardı. Künyesi, Ebul Salt'tı.

      Yakubi diyor ki : "Nazr İbn-i Kinane, Kureyş olarak adlandırılan ilk kızıdır. Hiç kimsenin malından, namusundan ve kimseye zararı olmadığından dolayı" Takarruş, Şevkatli ve yardımsever olduğundan dolayı ; Kureşy denmiştir. Bazı rivayetlerde ticaretle uğraştığı nakledilmiştir. Annesinin dediğine göre ;

      Küçük Kureyş Deryada ki bir canavarın ismidir.

      "Nazr İbn-i Kinan'dan olmayan hiç kimseye Kureyşli denilemez. Başka bir rivayete, Kureyş dağılan bir sevin toplanması anlamına, gelmektedir. Takarroş'da toplanmak hazırlanmak anlamındandır."

      Not : Salt'ın çocukları Ğuzee kabilesinden gelmektedir. İslam şairlerinden olan Kuseyre ibn-i Abdurrahman Ğuzayi ve Beni Maleyhe ibn-i Amr Ğuzay'i, Salt ibn-i Nizar'a nisbet verilmiştir.

      Kuseyr Uzza Hicri 105 de vefat etmiştir. İmam Bakır ( a.s. ) o'nun cenaze törenine katılmiştir. Kaynak: Sirei ibn-i Hişam cilt, 1. sayfa 104.

      11--) Malik İbn-i Nazr :

      Annesi, Atike'dir. Advan ibn-i Amr ibn-i Kays ibn-i Aylanın kızıdır. Çocukları fehr ibn-i Malik'tir.

      10--) Hehr ibn-i Malik :

      Annesi, Cendele'dir. Haris İbn-i Muzaz. İbn-i Amru Curhumun kızıdır. Çocukları, Galip, Muharrip, Haris ve Esed'dir. Kızı ise Cendele'dir.

      Ebu Ubeyde, Cerrah, Amr İbn-i Adullah İbn-i Cerrah, Zabbet İbn-i Haris İbn-i Fehr ibn-i Malik'in soyundan gelmektedir.
      Zohak İbn-i Kays'ın soyu Şeyba İbn-i Muharrib ibn-i Fehr'e dayanmaktadır. Beni Haris ibn-i Fehr ve Beni Muharrib İbn-i Fehr olmak üzere iki kabileye bölünmüştür. Bazıları fehr İbn-i Malik'in lakabının Kureyş olduğunu yazmışlardır. Bazı rivayetlere göre de Kureyş isim. Fehr ise lakab olarak yazılmıştır.

      9--) Galip İbn-i Fehr :

      Babası Fehr'dir. Annesi, Leyla ( Saad İbn-i Huzeyl'in kızı ) dır. Çocukları, Teymel Edrem ( Beni Edrem İbn-i Galip ) olarak tanınmıştır.

      8--) Luey ibn-i Galip :

      Babası Galip'tir. Annesi, Selma ( Kaab, ibn-i Aruğuza'nın kızı ) dır. Çocukları Kaab, Amir, Same, Avf, Ğuzeyme'dir.
      Bu kabile iki taifeye ayrılmıştır. Taifeye Beni Amr İbn-i Lueyye ve Kaab İbn-i Lueyye kabileri'dir. Yazan. imam Dikmen

      Yorum


        #48
        Ynt: Alevilik Nasıl Doğdu ?


        PEYGAMBER (a.s.v.) İN SOYU. 3


        7--) Kaab İbn-i Lueyye :

        Babası, Kueyye'dir. Annesi, Maviyeh ( Kaab İbn-i Kays İbn-i Cers'in kızı ) dır. Çocukları Marreh, Adiyye, Huseys'dir. Künyesi, Ebu Huseys'dir.

        Kaab kardeşlerinin içinde olgun ve cesur idi. O güne kadar Arubeh olarak tanınan "Cuma" kelimesini ilk olarak kullanna kişidir. Arap günlerinde "Arubeh" olarak tanınan güne "Cuma" ismini ilk olarak veren bu adam olmuştur.

        Ve o gün hutbesinde Peygamber ( s.a.v. ) Efendimizin geleceğini müjdelemiştir. Allah'a şöyle dua etmiştir. "Allah'ım Peygamber'inin ( Hz. Muhammed ) ( s.a.v. ) ashabının ve akrabalarının onu yanlız bıraktığında ben yanında ,o Hazrete hizmet etme şerifina erseydim.

        Kureyş kabilesi onun vefat gününü tarihlerinin başlangıcı saymışlardır. Bu durum ta fil vakasına kadar devam etmıştır.

        6--) Marreh İbn-i Kaab :

        Babası Kaab'dır. Annesi, vahşiye ( Şeyban İbn-i Muharreb İbn-i Fehr İbn-i Malik İbn-i Nazr'ın kızı )'dır. Çocukları, Klab Teym, Yekaze'dır. Künyesi, Ebu Yekaze'dır.

        Merreh İbn-i Kaab iki taifeye ayrılmıştır. Beni Mazum : Umulmü'minin, ümmü seleme, Halid b. Velid, Ebu Cehl, Amr İbn-i Hişam, İbn-i Muğiyre'ye kadar uzanmaktadır. Beni Teym İbn-i Marreh'ye kadar uzanmaktadır.

        5--) Klab İbn-i Marreh :

        Babası Morre'dır. Annesi, Hind ( sureyra İbn-i saleb İbn-i haris İbn-i Fehr İbn-iMalik İbn-i Nazr İbn-i Kinane İbn-i Kuzeyme'nin kızı'dır. ) Çocukları, Kussa İbn-i Klab, Zahre İbn-i Klab'dır. Künyesi : Ebu Zahre ve Klab'dır.

        Klab İbn-i Marre babasından sonra kabilesinin başına geçer ve kabilesi arasında sevilen bir kişi haline gelir. Annesi Arap aylarının haram ve helâl olanlarını belirtir haccın sorumlusu idi. Annesi bu görevden dolayı Nişa ve Klamis olarak adlandırılmıştır. "Allah Resulü" Klab'ın iki çocuğu için şöyle buyurmaktadır : "Kussa ve Zahre kureyş'in sultanlarıdır."
        Beni Zohre'nin silsilesi :

        Amine ( Vehb İbn-i Abdimenaf İbn-i Zahre'nin kızı )'dır. "Allah Resulünün" annesi ve Sad İbn-i Ebu Vakkas, Malik İbn-i Eheyb, İbn-i Abdimenaf Zohre, teyzeleri Amine'nin kardeşinin çocuklarından olup Haşim İbn-i Utbe İbn-i Vakkas Mirkal Sad'ın kardeşinin çocuklarındandır.

        Emir-el mü'min İmam Ali ( a.s. )'ın Ashablarından olan Abdurrahman ibn-i Afızohre'ye kadar dayanmaktadır.

        4--) Kussa İbn-i Klab :

        Babası Klab'dır. Annesi, Fatıma ( Sad ibn-i sayel'ın kızı )'dır. Çocukları Abdımenaf, Abdidar, Abdil uzza ve Abdi Kussa'dır. İki tanede kızı vardır. Künyesi, Ebul Muğeyre, Zeyd. Ve Mucemi denmiştir.

        Kussa Huzça'nın elinden "Mekke'nin ve Kâbe'nin " sorumluluğunu üzerine almıştır. Kussa işlerini o kadar titizlikle yapmıştır ki O'nun ölümünden sonra Kureyş kabilesi o'nun koyduğu kurallara uymanın vacib olduğunu ilan etmiştir. Bu kanunlara ölümünden sonrada uymuşlardır.

        Kureyş kabilesini diğer kabileler arasında seçkin bir hale getirmiş, bazı dere ve tepelerde kaleler yaptırmıştır. "Mekke " Vadisinde Kureyş kabilesinden olanlara yer vermiştir. Kabileyi bir çatı altında toplayan ilk kişidir. Kussa "Mekke'ye " gelen hacıların Kureyş kabilesi tarafından ağırlanmasını bu kabile'ye farz kılmıştır.

        Beni Abdil Uzza : Umul Mü'minin Hz. Hatice, Huveylid'in kızı'dır. Zubeyr İbn-i Avvam İbn-i Huveylid ve Varaka İbn-i Nevfel Abdul Uzza İbn-i Kussa'ya kadar uzanmaktadır.

        3-- ) Abdimenaf İbn-i Kussa :

        Babası Kussa'dır. Annesi, Hubba ( Huleyli Huzayi'nin kızıdır. ) Çocukları, Haşim Abdi Şems, Muttalib, Nevfel, Ebu Emr'dır. Altı tane de kızı vardır. Künyesi, Ebu Abdi Şems, Muğeyre ve Kamerul Betha denilmiştir.

        Kabilesi'nin kolları : Ubeyde İbn-i Haris ( Bedir savaşında şehid olmuştur. ) Muhammed İbn-i İdris Şafii ve Muttalib İbn-i Abdimenaf'a kadar uzamaktadır.

        Beni Ummeye, Abdi Şemse kadar uzamaktadır. Kussa öldükten sonra Hacun denilen yerde defn edilmiştir. Abdimenaf İbn-i Kussa onun yerine geçmiştir.

        2--) Haşim İbn-i Abdimenaf :

        Babası Abdimenaf'tır. Atike ( Marret İbn-i Hilal İbn-i Falc'ın kızı )'dır. Çocukları, Abdulmuttalib, Esed, Ebuseyfe, Nazle ve beş tane kızı vardır. Künyesi Haşim Kaner Zadirrakib idi. Babasının ölümünden sonra kabilesinin başına geçmiştir.
        Allah'ın Resulü şöyle buyurmaktadır" :

        "Ben Atike'nin çocuğuyum"

        Haşim hac mevsiminde kendi kabilesinden, hacılara iyi davranılmasını, onlara yemek ve yatacak yerlerin hazırlamasında yardımcı olmaları emr etmiştir. Yaptıları bu işin sevabını Allah'tan alacaklarını belirtmiştir.

        Haşim, Mekke, Mına, Arafat ve Meşare'de hacılara su ve yemek verir, develerinin yeminin hazırlanmasıda yardım ederdi. Haşim ticaretle de uğraşırdı. Beni Haşim, Haşim İbn-i Haşim'im kızı'dır. Haşim Şam'a yaptıkları bir seferde Kozze yakınlarında vefat etmiştir.

        1-- ) Abdulmuttalib İbn-i Haşim :

        Babası Haşim'dir. Annesi, Selma Amr İbn-i Zeyd İbn-i Nubeyd İbn-i Lubeyd.... ibn-i Hazrec'in kızı'dır. Çocukları, Abbas, Hamza, Abdullah, Ebutalib, Abdimenaf, Zubeyr, Haris, Hacı, Mukavvem, Ebuleheb, ve Kuşem'dir. Altı tane de kız çocuğu vardır. Künyesi : Abdulmuttalib, Ebul Haris. Ünvanı, Şeybetil, Hamd Amr'dır. Silsilesi, Ondört Masum'a ulaşmaktadır.

        Abdulmuttalib zamanında Mekke, bazı hücumlara karşı karşıya kalmıştır. Onlardan en önemlsi ; Habeşinin emriyle hazırlayan Ebrehe ordusu'dur. Ebrehe Ordusu, Mekke'ye yakınlaştığında Mekke'liler dağlara sığındılar, fakat Abdulmuttalib Mekke'de kaldı. Allah'a dua etmekle meşgul oldu. Allah tarafından gönderilen Ebabil kuşları, Ebrehe Ordusunu hel'ak ettiler. Mekke'liler bu olaydan sonra dağlardan Mekke'ye döndüler.

        Abdulmuttalib'in cesaret ve büyüklüğünü tastik etmek için İbrahim ( a.s. ) lakabını taktılar.
        Rebiulevvel ayının onunda yani Amulfil'in sekizinci yılında Abdulmuttalib vefat etmiştir. Peygamber Efendimiz o sıralarda sekız yaşındaydı.

        Abdulmuttalib'in kabri Hacun'dur. Ebultalib'in kabristanı olarak tanınmıştır.

        İbn-i Esir şöyle yazmaktadır : "Abdulmuttalib Hira dağında itikaf yapan ilk kimsedir."

        İtikaf : İnsanın Ramazan ayında mescid yada başka bir yerde üç gün oruç tutup ibadet etmesine denir. İtikaf'ta zariri ihtiyaçlar dışında yerinden ayrılmaması şartı vardır.

        "Neden Adnan'a kadar ?

        Hz. Peygamber buyurmatadır : "Soyumu Hz. Adnana'a kadar araştırın, Ondan ötsini araştırmayın" İşte görüldüğü gibi Tertemiz ve Masum Olan Ehl-i beyt'in seceresi işte budur. Hz. Peygamber'in seceresini araştırıken ondan İmam Ali ( a.s. )mınıda ayırmak Kur'ân'a ihanet olur. O'nun içindir ki Resuli Ekrem ( s.a.v. )'mın ve imam Ali ( a.s. ) soyuları hem temiz ve hemde soyu pak ve hanif'tir.

        Onlar asla ve asla put'a tapmadılar Daima hak dini yani ( Allah'ın devletinin kanunlarını yerine getirmek için canlarını ve evlatlarınında o kanunlar çerçevesinde olmalarını miras bıraktırlar.

        Hz.Muhammed, doğumuna geçmedn önce Astronumi belgelerle değil gerçek yönleriyle detaylı ve geniş kapsamlı aktuel bir çalışmayla bir tarıh gerçeğinı sunmak istiyorum.Çünku gelecek zaman birimi içinde uygulanacak iki felsefe ve idolojinin en önemlerınden biri olarak kendi yeri ve değerini kuruyacaktır.

        Tarih gelişimi içerisinde her zaman üstun bir Hukukla adaletliğini başarılığıyle işpaklamiştır. Hz.Muhammed,de dayalı Vahyi,in pıratik yönü kendi vefatlarından sonra tekrar emevi saltanatı idareciğiline geçmesiyle beraber yine cailiye devrine geçmesiyle günümüze kadar intikilap etmiştır.Aslı gereği gerçek yönü ile elle alırsak Hz.Muhammed, Kurana,da Vahiye dayanarak Maide suresinin (67)

        Ayeti hükmunce Kendisinden İslam reberi ve RESULULLAH,ın makamına

        (İMAM ALİ a.s.)mı getirmiştır.Allahu Tala şöyle buyurmaktadır.Ey peygamber, bildir,- sana rabbinden indirilen emri ve eğer bu tebliği ifâ etmezsen onun elçiliğini yapmamış olursun ve Allah, seni insanlardan korur. Şüphe yok ki Allah, kafir olan kavme ,doğru yola gitmek husunda başarı vermez.

        Peygamber ( s.a.v. ) Zilhicce ayının 18 inde yanındaki cemaâtle CUHFE'nin yakınlığında bulunan Gair'i Hum adlı yere vardılar. Burada Cebrail, Hz. Peygamber-i Ekrem'e nâzil olarak Hz. Ali'nin önderlik ve yönetimine ait, Mâide Süresinin 67. ayetini getirdi ve bu âyetin İslâm ümmet'ine tebliğine Allah tarafından O'nu me'mur kıldı.

        O gün çok sıcak bir gündü; buna rağmen Hazreti Muhammed ( s.a.v. ) kafilenin durmasını emretti; böylelikle geride kalanlar eriştiler, ileri gidenler de geri döndüler ve öğle namazı yüz yirmi bin kişi ile birlikte namaz kılındı: Namazdan sonra deve cıhazlarından kurulu yüksek bir minbere çıkarak, Allah'u Teâlâ'ya hamd ve sena ettikten ve halktan risaletinin tebliğine ait şehâdet aldıktan sonra şöyle buyurdular:

        "Ömrümün sonu geldiğini Allah bana haber verdi; az bir zaman sonra Allah'ın emrine icâbet edeceğim... Ölümümden sonra, aranızda bırakacağım pahâ biçilmez iki emaneti bakayim nasıl dikkatle koruyacaksınız ?

        Hazır bulunanlardan biri yüksek sesle dedi ki; "Bırakacağınız o iki kıymetli emanet nelerdir yâ Resulullah ?"
        Resül'i Ekrem ( s.a.v. ) buyurdular ki: "Allah'ın" kitabı ve itretim "Ehl-i beyt'im" ki, bunlar birbirinden hiç bir zaman ayrılmazlar; tâ ki Kevser havuzunun yanında bana gelirler.

        Hiçbir zaman bu iki emanet'e tecâvüz etmeyin, her ikisine tâbi' olun ve bu hususta sakın kusur etmeyin,ettiğiniz takdirde mahvolursunuz... Yazan. imam Dikmen

        Yorum


          #49
          Ynt: Alevilik Nasıl Doğdu ?


          ALEVİ:

          Hz: ALİ'ye BAĞLILIK NOKTASINDA

          BİRLEŞEN ÇEŞİTLİ DİNİ ve SİYASİ GRUPLAR

          İÇİN KULLANILAN BİR TERİM:
          1



          Sözlükte"Ali'ye mensupé anlamına gelen kelimenin çoğul şekli Aleviyye ve Aleviyyün'dur. Alevi terimi islam kültürü tarihinde Hz. Ali soyundan gelenler manasında, ayrıca siyasi, tasavvufi ve itikadi anlamında kullanıla gelmiştir. Hz.Ali soyundan, oğulları, İmam Hasan, ve İmam Hüseyin, Muhammed b. Hanefiye, Ömer ve Abbas vasıtasıyle gelenlere Alevi denilmiştır.(Markrizi,1,8.)

          Emmeviler'in son dönemlerinden itibarenHz.Ali'nin soyundan gelenlere, özellikle (İmam Hasan ve İmam Hüseyin&#039in neslinden olanlar için Şerif, Seyyid, emir gibi lakaplar yanında Alevi nisbesi de kullanılmaya başlamiş ve bu husus daha sonraki devirlerde de devam etmiştir.

          Günümüzde , de aynı nesle bağlı olanlar bu nisbeyi kullanmaktadırlar. (el-Kâmüsü'l İslami,v,463-466.) Emevi ve Abbası devirlerinde ihtidara karşi Hz.Ali soyuna mensup çevrelerde belirlenen hareketlerde Alevi nisbesi kendini göstermiş, fakat bazanda Hz. Ali soyu ile hiç bir bağı bulunmayan çevreler, sadece hareketlerine nüfuz ve yaygınlık kazandırmak amacıyla kendilerini Aleviliğe nisbet etmişlerdir.

          255 (869) yılında Basra'da ortaya çıkan Zeydi ihtilali buna bir örnek teşkil eder (bk. Mesu'üdi,vııı,58) Aleviler üzerine oynan oyunları ve yapılan katliamları burda sıralarsak kitaplar yetmez.Onun için sırası gelince belgelerle ispatliyacağiz.Ayrıca Hz. Ali evlatları, Fatime'liler Mısır,da 300 yıl yüküm sürmüşlerdir:

          Fatime devletinin de yıkılmasına sebep olan Salâhaddin Eyyübi,dir. Ayrıca Salâhaddin Eyyübi'nin Devlet kitabından,da belgeler vereceğiz. İslam siyasi tarihinde ise bu terim ilk defa hilafetle ilgili anlaşmazlıklar sırasında kullanılmaya başlamıştir.Hz Peygamber'in vefatını müteakip ortaya çıkan ve üçüncü halifenin öldürülmesinden sonra da şiddetlenen hilâfet münakaşalarında Hz. Ali tarafını tutanlara el-Aleviyye veya şiatü Ali(Ali'ye bağlı olanlar,Ali taraftarları),bunların karşışındaki gruplara da el-Ömeriye, el-Osmâniyye( Ömer ve Osman'a,dolayisıyle Ebü Bekir'e bağlı olanlar)denilmiştir.

          (bk,Abdüsselam M. Hârün el' Osmâniyye câhiz Takdim,s.5;câhiz,s.19,187;Kâdi Abdülcebbâr,ıı,377-380.)Burda bu konu açılmişken halifelere değinmek lazım ama bu konu kendi başına bir tartişma. Çünkü yanlışlıklarn temel kaynağı burda yatmaktadır.Eğer belgeleri sıralarsak inanınki dört, beş cilt ansiklopedi tutar.

          Hz. Peygamber kendisinden sonra Dört halife bırakmamiştır. Hz.Muhammed, kendisinden sonra oniki Yani(12 ) İmam bırakmiştır. Ehlisünnet kardeşlerim gerçği araştırmak istemiyorlar.

          Körü körüne Hz.Muhammed'en şefaat bekliyorlar.Peygamberin yaptığı Peygamberliğine karşilik onun ümmet'ti onun neselini katletmiştır ve daha,da aynı hatayıda yapmaktadır.Yani Vahyi ile başliyan savaş daha sona ermemiştir.Çünkü Emeviler dahada hükümet'teler.

          Hz. Peygamber ölüm döşeğinde iken bana bir kağıt kalem getirin Sizlere vasiyetimi yazayim ben'den sonra delalete düşmiyesiniz. Ömer b. Hatab şöyle demiştir.Peygamber sayikliyor onun vasiyetine itihyacımız yoktur.

          Allah'ın kitabı bize yeter demiştir. Bu bir gerçek Kurulan İslam devleti muafelet,ler tarafından tekrar yıkılıp Emevilere teslim etmişlerdir.bunlarında kanıtlarını tek ve teksıralıyacağız.Yine konumuzda oynanan oyulara devam edelim.Allah yardımcımız olsun. Yazan. imam Dikmen

          Yorum


            #50
            Ynt: Alevilik Nasıl Doğdu ?

            [b]
            ALEVİ:

            Hz: ALİ'ye BAĞLILIK NOKTASINDA

            BİRLEŞEN ÇEŞİTLİ DİNİ ve SİYASİ GRUPLAR

            İÇİN KULLANILAN BİR TERİM:
            2



            Bu anlamıyle Alevi terimi Hz. Ali taraftarlarından oluşan siyasi topluluğu ifade eder.Bununla birlikte, Abbasiler'in iktidarı boyunca merkezi idarenin zayıflaması sonucu islam dünyasının mutelif yerlerinde ortaya çıkan ve muahlli idareyi ellerine geçiren veya müstakil devletler kurabilen sülaleler de kendilerin Hz.Ali soyuna mensup olduklarını göstermek üzere Alevi nisbesini kullanmışlardır:

            Ne yazık ki diyanet burda gerçeği vurgulamamaktadır.Çünkü Fas'ta İdrisiler, Mısır,da Fatimeliler,Yemende Süleymâniler ve RessilerKuzey İran'da Zeydiler,Âmül'de Hasenniler,ve İspanya'da Hammadiler ve yine İran'da safaviler, Şah İsmail Alevi devletleri kurulmuştur.( bk.Bosworth s.25-59-63)Bunların çoğu İmam Ali a.s. soyuyla bağlantılıdır. Hala bugün bosnada buluna Bektaşiler, de Alevidirler.

            Ne şekilde oyunlar tertiplerseniz tertipleyin gerçekleri sakliyamazsınız.Çünkü dünya sır ve hakkikat zaman biriminde,dır.İşte dört kapı kırk makam'da zamanı burdur.Allah Teala kurân,da şöyle buyurmaktadır.Kafir,ve zalimlarin silalarıyla onlarla savaşın.

            Alevi terimi tasavvufta bazı tarikatların ortak adı olarak kullanılmiştır.Tasavvufun xı. yüzyıldan itibaren taritaklar şeklinde teşkilâtlanmasından sonra bunlardan bazları silsilelerini çeitli maksatlarla Hz.Ali'ye dayandıkları için "Alevi tarikatlar" diye tanınmışlardır. Kâdiriyye ve Rifâiyye bunlardandır.

            Bazıları da -Nakşibendiyye gibi -silsilesini Hz.Ebu Bekir'e dayandırdıklarından "Bekri" diye anılmışlardır(Trimingham,s.262-263)Bu konuda,da Mezheplere ve tarikatlara ayrıca değineceğız.onun için bu konu üzerinde fazla durmiyacağiz.Aslında her konu,nun belgesi yeri gelince sergilemek en doğrusu olur,bizde aynısını yapacağızki yanlışlıklara duşmiyelim.Burdada anlaşıldığı gibi Ebu Bekir'in soyu ile Aleviler bir birilerine karıliştırmaktadır.Çok dikkatli olmak lazım,ki hata yapmamak gerekir.

            Bunun la birlikte alevi teriminin asıl anlamını kazandığı ve yaygın olarak kullanıldığı saha, (Hz.Ali) hakkında beslenen inançlara dairdir. Genellikle şiiler ve şia içinde yer aldıkları kabul edilen bazı mezhepler Alevi nisbesini alırlar.Nitekim Zeydiyye, İsnâa şeriyye gibi mutedil şiiler'in yanında Beyâniyye, ismâiliyye ve Bâtıniyyemen supları Alevi diye bilinirler.Burda diyanet yetkililerine sormak lazım.

            Kendi verdikleri belgelerde Hz.İsmâil kimliği (İmam Câfer es-sadık a.s. ma dayatmaktadırlar.Öte yandanda , Alevi olmadıklarını söylemekteler.Acaba hangisi doğru,kendileri duşunsunler.Halbuki bütün tarih belgelerinde İsmâil a.s. İmam Câfer es-Sadık'ın oğludur.Acaba ,Alevimi dir yoksa değıldır.)Biz elle alacağımız her kelimenin ve her cumlenin anlamına ayrı ayrı değinip açıklıyacağızki yanlış ve yalanlar belli olsun.Kimse bunda kocunmasın.

            Fakat çağımızda asıl Aleviler olarak tanınan iki itidafi mezhep vardır.Bunlardan biri, bugün genellikle lübnan ,suriye ,hatay yörelerinde varlığını sürdüren Nusayrilik, diğeri ise xııı. yüzyılda Anadolu'daki etnik ve sosyal-dini kaynaşmaların bir sonucu olarak ortaya çıkan ve xvı.yüzyılda Safeviler'in propagandası ile gelişen kızılbaşlık'tır.Bu mezhebe bağlı olanlar Osmanlı arşiv belgeleri ve vekâyi'nâmelerinde Kızılbaş* veya Râfiziler* diye geçmesine rağmen bunlar kendilerine Alevi nisbesini vermişlerdir.(bk,Öztelli,s.188-189.)

            Diyanet'te pes doğrusu, onlara söylenecek söz bullamıyorum. Ana doluya Aleviler gelmeden önce, acaba ataları hangi din üzereydiler. Kendilerine sormak lazım. Bunların kastları Hz.Peygamber'den ve İmam Ali a.s. dan intikam almaksa zaten yeteri kadar aldılar. Eğer yine Hz.Peygamber'den şefaat beklemekse kendilerini aldakmaktadırlar.

            Biraz zamete katlanırlarsa yayınlarımızı takip ederlerse doğru ve gerçleri bulacaklardır aynı zamabda da kendilerini yargılayacaklardır. Câhiz,el'Osmâniyye(nşr.AbdüsselâmM.Hârün)Kahi re1374/1955,s.19,187;Abdülsselam M. Harün,el-Osmâniyye(Câhizi Takdim,s.5;Nevbahti,Fıraku'ş-şi'a (nşr.H.Ritter) İstanbul 1931, s.15-16; Taberi,Târihi (Ebü'l-Fazl),ıv,283,326,340-341,493-495;Mes'üdi,Mürücü'z-Zeheb(Abdülhamid)vııı,58;Malati,et-Tenbih ve'r-red,s.18,156;Kâdi Abdülcebbâr, Teşbitü delâ'ili'n-nübbüve (nşr Abdülkerim osman)Beyrut,ts.,ıı,377,380,535,553;Bağdâdi, el-Fark(Abdülhamid)s.250Şehristâni,el Milel(kilâni),1,s.174;İbnü'l Murtazâ, Tabakâtü'l-Mu'tezile,s.126;Makrizi, itti'âzü'l-hunefâ, Kahire 1967,1,8;J.s.Trimimgham, The Sufi Orders ,in islam, oxford,1971,s.262-263;c.Öztelli,Pir Sultan Abbal İstanbul 1971,s.188-189;Boswort,İslam Devletleri Tarihi,s.25,59,63,91;Altan Gökalp, tetes Rouges et Bouches Noires, Paris 1980;W.Montgomery Watt,İslam Düsüncesinin Teşekkül Devri(trc.E.Ruhi Fiğlalı) Ankara 1981,s.92;E.Ruhi Fiğlalı. Çağımızda itikâdi İslam Mezhepleri,Ankara 1983,s.200 vd;el-Kâmüsü'l İslami,v,463-466;Abdülbâki Gölpınarlı,Kızıl-baş",İa,vı 789-795;W.Kâdi" Alawi",Elr..1,804-806.

            Hz.Ali ( a.s. )'mın doğumuna geçmeden evvel Aleviler hakkında biraz daha bilgi vermeye çalışacağız.Çünkü Alevi kelime kökeninden derinliğe inildiği zaman arap kökeninden Hz.Ali evlatları ve Ali evinden gelir. Onun için İmam Ali ( a.s.)'mın Şâadet'tinden sonra onun ve Hz.Peygamberin soyu Hz.Ali ve Hz.Fatüma'tü Zehrahdan devam eder. (Hz.Peygamber'in bir hadisi şerifinde şöyle buyurur; Her Peygamber'in soyu kendi sülbühünden yürür.

            Benim ise İmam Ali b.Ebu Talib'in den yürür.Günümüze kadar gelmiş Aleviliğin temel kimlikleri İmam,Hasan ve İmam Hüseyin'in soyundan ve onların evlatlarından gelir.Belgeleyeceğimiz belgelerde Ehli Sünnet,Kardeşlerimizin getirdikleri sahhi kaynaklardandırlar.Onun içindirki itiraz etmeleri veya kabul etmemeleri olanaksız ve imkansızdır.Kendi kuyusuna kendileri düşen ağlamazlar. Yazan. imam Dikmen

            Yorum


              #51
              Ynt: Alevilik Nasıl Doğdu ?


              şimdi size yani müslümanım diyenlere soruyorum yarın mahşeri makam muhammed mevkiinde ya resulullah biz sizin soyunuz alevi ve kızılbaş olanları öldürmekten zevk aldık. şimdi mükafaatımızı ver diye bilecekmisiniz?

              iyice bir düşünün ne yapmanız gerekiyorsa onu yapın biz yapmaktayız. imam dikmen

              Yorum


                #52
                Ynt: Alevilik Nasıl Doğdu ?


                ALEVİ: (ALEVİYYE)



                Aleviler dünyanın bir çok ülkelerin çeşitli medeniyet ve kültürlerde yaşam biçimlerde yaşayiş külürlerine sürdürmekteler. Yaşayiş yaşantı kural ve kanunları İslam sentezisi içinde (Câfer'idirler.) Onun içinde İmam Ali ( a.s. ) anlatırken Hz.Peygamber'in, Hz. Ali'nin soyunu ve Alevi kimliğini ele almamız lazım gelecek.Yine Ehli sünnet velcemaat kaynaklarından ve İslam ansiklopedilerinden ve daha değişik kaynaklardan belgeler getireceğiz.


                ALEVİYE :

                Hz.Ali'ye nisbet edilen bir tarikat.




                Süfilere göre Hz.Peygamber ilk dört halifeye değişik usullerle zikir telkinin de bulunduğu için her birine birer tarikat nisbet edilmiştir. ( Bir sefer bu konu ile ilgili gerçekle her hangi bir bağlantısı yoktur. Bunu ilerde kanıtliyacağız.

                Dört halife hakkında gerçek değil dir. Hiç bir zamanda gerçek olmamiştır. Ayreten bu konuyu detaylığıyla işleyeceğiz,ve duracağiz ). Daha sonra ortaya çıkan tarikatlar bu usullere göre zikirlerine yön ve şekil vermişlerdir. ( Hz. Peygamber'e sorulduğunda sizin vefatınızdan sonra Ümmetin durumu ne olacak; Hz. Peygamber ( s.a.v. ) kendilerine hitaben şöyle buyurmuşlardır.

                Benim ümmetin yetmiş üç fırkaya bölünecek bunların içinde sadece bir firkası bana ulaşacak. Bu fırkada İmam Ali a.s. dir. diye buyurmuştur. Tarikatlar ve mezhepler hakında Resulullah'ın hadislerinden herhangi bir belge yoktur. ) Tasavvuf tarihinde Sıdıkkıyye, Ömeri'yeye, Osmaniy'ye ve Aleviy'ye adı verilen tarihkatlardan önem kazanmiştır, genellikle hafi zikri esas alan tarikatların Hz.Ebu Bekire cehri zikri ( bk.Zikir ) benimseyenlerin ise Hz.Ali'ye mensupolduklarına inanılmiştır.

                Tekrarlamak gerekirse zikir elinin Hz.Ali ile herhangi bir bağlantıları yoktur ve öyle bir bağlantıda bulunmamıştır.İmam Ali'nin hukuk ilmi felsefi,tarih , astromomi işleriyle uğraşirken kendilerine böyle çirkin şeyler mal edilmiştır.

                Emevilerin arap milliyetçileri oldukları aklı selim her kes tarafından bilinmektedir. Ömer b.Hatab tarafından İslam yönetmenliğine getirilen Maviye, arap milliyetçiliğini tekrar canlandırması için babaları olan Ebu Süfyan'nın taktiklarini tekrar yönetmenliğe geçirmiştir.

                Ali ve Ali evlatlarına mimberlerde küfür ettirmiş ve arap milliyetçiliğini tekrar canlandirmiştir.Ayreten bu konular tekrar tekrar işlenecek islami alem bunları nefretle öğrenecektir.Arap milliyetçiliğine karşılık Hz.Ali ve Aleviyye milletçiliği meydana getirmek istemiştır.Bunlar İslam sentezisi için kendi başlarına bir ekol,dur.Bu ekol,ları işleme zamanları geldiği zaman detaylığıyla ele alınacak ve işleme konunalcaktır.

                Hz.Ali ve soyunun yer aldığı tarikat silsilelerine "Silsilstü'z- zeheb"(altın halka)adı verilmektedir. Bu tür silsilerde şu isimler yer alır:Hz.Ali Hz. Hüseyin, Zeynelâbidin,Muhammed Bâkır,Câfer es-Sâdık,Musâ el-Kâzım,Ali er-Rızâ, Mârüf-i Kerhi,Seri es- Sakati, Cüneyd-i Bağdâdi,Ebu Ali er-Rüzbâri, Ebü Ali el-Kâtib,Ebü Osman el-Mâğribi, Ebü'l- Kâsım el-Gürgâni,Ebü Ali el- Fârmendi,Yüsuf-i.Bu silside yer alan ilk yedi şahıs, isnâaşeri ve Câ'fer Şiiler'inin de kabulettikleri on iki imamın ilk yedisidır.

                (Bir sefer bu belgeler insanlık bağlantısı ile hiç bir gerçek yanı bulunmiyan bir yalan zinciridir.Bu hem Kurân'a, hemde Hz.Muhammed'e büyük bir iftiradır. On iki imam,lar kimlerin oldukları bir zât Hz.Muhammed tarafında söylenmiştır ki onlarıda belgeleriyle sergiliyeceğiz.

                Bir sefer Hz.Peygamber on iki imam hakkında tam olarak 6207 hadisi şerif nakl etmiştır.Bu hadisleride künye belgeleriyle vereceğizki bir ibret olsun. Haririzâde,Haddâdiyye ve Ayderüssiyye tarikatlarını Aleviyye'nin kolları olarak zikeder(bk. Tibyan,1,vr.31a) Bunlardan Abbâdiyye Abdullah b. Muhammed el-Abbâd'a (ölümü bilinmemektedir.) Haddâdiyye Abullah b. Alevi el-Haddâd'a ( ölümü 1132/1720. )

                Ayderüsiyye Abdullah b . Ebu Bekir el-Ayderüs'a ( ölümü 914/1508 ) nisbetedilir. Reşahât Tercümesi,s.13-14; Zebidi,ikd,s.116; a.mlf., ithâfü'l-aşfiyâ, s.221;Harizizâde Tibyan,1.vr 23a-32b-274b-275b-290a;Tomar-Melâmilik,s.23;Tomar-Kadiriyye, s.10;Tomar-Halvetiyye, s.2;Mehmet Ali Avni,Tasavvuf Tarihi, İstanbul 1341,s.199-200;Kâmil Mustafa eş-Şeybi,eş-sila beyne't tasavvuf ve't-teşşeyyu, Kahire 1969, s.438. Yazan. imam Dikmen

                Yorum


                  #53
                  Ynt: Alevilik Nasıl Doğdu ?


                  Ehil Olmadıkları Halde İmamlık İddiasında Bulunan

                  Kimseler, İmamları veya Bazısını İnkâr Edenler , Ehil

                  Olmayan Kimselerin İmamlığını Savunanlar İsbatı Konusu :
                  1


                  Çalışmalarımızın başında belirttiğimiz gibi ele alınan konuların belge ve kaynaklara dayandırarak yapılması sağlıklı olacağından şüphe duyulmamakla beraber insan felsefesi açısından da önemlidir. Bizde bu ilkeleri çiğnemeden belge ve kaynakların ön sırada oluşturlmasını bir görev bildik.

                  Alevilik kavramlarının oluşması ve İmamlarının kimliklerinin oluşması iki ayrı kavram olarak görmek zorundayız. Çünkü ikisi de kavram olarak aleviliği oluşturur. Açıkçası ikiside alevidirler. Sadece burda benimsenecek konunun Alevilerde 12 İmam'larının kimlerin olması gerekliliğinin olmasıdır. Her Alevinin ben İmamlık idasında bulunacağım demesi de hiç bir zaman olmamıştır. Tamin ederimki bundan sonra da bu gibi iddialarda bulunanlarda olmiyacaklardır.

                  Şimdi ise elimize İslam Ulemasında ön saflarını oluşturan ve Ehl-i Sünnet alimlerininde bu eserden faaiz alan ve kendi hak mezhepleri dedikleri imamlarınında öğretmeni olan " İmam Cafer sadık ( a.s. )'ın Usul-u Kâfi " kitabının 1 .nci cildinin 555 c. Sayfasındaki Alevilerle bağlantılı olan meselelerini konu edineceğiz.

                  Serve b. Kuleyb şöyle rivâyet etmiştir : Ebu Cafer ( Muhammed Bâkır aleyhisselâm )'a " Kıyamet günü , Allah hakkında yalan söyleyenlerin yüzlerinin karardığını görürsün ." ( Zümer . 60 ) âyetinin anlamını sordum, buyurdular ki : " Burada İmam olmadığı halde " Ben İmam'ım diyen " kimse kastedilmiştir." Dedimki : " İmamlık iddiasında bulunan kimse , Alevi olsa da mı ? " " Alevi olsa da " buyurdu. Dedim ki : " Yani Ali b. Ebu Talib ( a.s. )'ın soyundan olsa da mı ?" Öyle olsa da dediler. Bundan da anlaşılıyor ki sorulan sorulara ve verilen cevaplarının İmamet hakkında insanların kendilerince beğendikleri ve sevdikleri kimseleri imam olarak tayın edemezler. Eğer bunlar Alevi dahi olsalarda.

                  Fudayl , Ebu Abdullah ( İmam Cafer Sadık aleyisslâm )'dan şöyle rivayet etmişir : İmamete ehil olmadığı halde imamlık iddiasında bulunan kimse kâfirdir.

                  Hüseyin b. Muhtar şöyle rivayet etmiştir ki : Ebu Abdullah imam ( Cafer Sadık aleyisselâm )'a dedim ki : " Sana kurban olayın . " Kıyamet günü, Allah hakkında yalan söyleyenlerin yüzlerinin karardığını görürsün " ( Sümer süresi : 60 . ) âyetiyle ne kastedilmiştir ? " Buyurdular ki : " İmam olmadığı halde imamlık iddiasında bulunan herkes kastedilmiştir." Dedim ki : " Fâtımî- Alevi ( Fâtıma Selamullahi aleyha'nın, Ali aleyhisselâm'ın soyundan gelenler. ) biri olsa da mı ? " Fatımî ve Alevî olsa da evet buyurdular.

                  Tabii ki bu gibi konuların derinliklerine inilmesi gerekir inancını taşıdığımızı söylemeden geçmek olmaz söylerken zamanımızın kısıtlığından dolayıda bu konuyu fazla derinleştirmekte istemiyoruz.

                  İbni Ebu Ya'fur, Ebu Abdullah ( Cafer Sadık aleyhisselam )'dan şöyle rivayet etmiştir : İmamın şunları söylediğini duydum : " Allah kıyamet günü , şu üç kişi ile konuşmaz, onları arındırmaz ve onlar için acıklı bir azab vardır. 1 ) Böyle bir yetkisi olmadığı halde imamlık iddiasında bulunan kimse . 2 ) Allah tarafından belirlenen imamı inkâr eden kimse . 3 ) Bu ikisinin İslam'da yerinin olduğuna inanan kimse."

                  Bu gibi meselelerin genel kaynakları Hz. Muhammed ( s.a.v. )'ın hadislerinden kaynaklandığı bir gerçeğidir ki, Ehl-i Sünnet Ulemasında bazı mezhep Şeyhleri kendilerini imamlık makamında bulmamışlardır. Bunun dışındaki insanların veya da halifelik makamlarını temsil edenlerinse yerinin artık ne ve neresi olduğunu varın siz düşünün.

                  Velik b. Sabih şöyle rivâyet etmişlerdir : Ebu Abdullah İmam ( Cafer Sadık aleyhisselâm)'ın şöyle dediğini duydum : " Bu imamet işini iddia eden kimse , gerçek imam değilse, Allah onun ömrünü keser. " Ve yine aynı kaynaklardan başkaları rivayetlerini şöyle sürdürmektedirler . Yazan. imam Dikmen

                  Yorum


                    #54
                    Ynt: Alevilik Nasıl Doğdu ?


                    Ehil Olmadıkları Halde İmamlık İddiasında Bulunan

                    Kimseler, İmamları veya Bazısını İnkâr Edenler , Ehil

                    Olmayan Kimselerin İmamlığını Savunanlar İsbatı Konusu :
                    2


                    Talha b. Zeyd , Ebu Abdullah ( İmam Cafer Sadık aleyhisselâm )'dan şöyle rivâyet etmiştir. " Bir kimse , Allah tarafından imam tayin edilen bir kimseye, Allah tarafından imam tayin edilmeyen bir kimseyi imamlıkta ortak ederse , Allah'a gerçektende ortak koşmuş olur. Bunun adı da açıkçası şirk'tir.

                    Muhammed b. Müslim şöyle rivayet etmişlerdir : Ebu Abdullah ( İmam Cafer Sadık aleyhisselâm )'a dedim ki : Adamın biri bana şöyle dedi : " Sen son imamı bil , ilk imamı bilmemenin sana bir zararı olmaz." Bunun üzerine şöyle buyurdular : " Allah o adama lânet etsin. Ben ona buğzediyorum ve onu tanımıyourm. İlk imamı tanımadan son imamı tanımadan mümkün olabilir mi ?. ."

                    Burdan da anlaşılmaktadır ki Alevilerin bazılarında imamet hakkında veya kendilerini dedelik makamına yerleştirip Alevilere imamın kendileri olup veya Kur'an'da namaz ve oruç gibi şeylerin olmadığını söyleyenlerin hiçbir insana yakışmadığı gibi de Aleviliğede yakışmaz yaklaşımını vermektedirler.

                    İbni Müskan şöyle rivayet etmiştir : Şeyh ( şeyh'ten maksat burada İmam Kâzım, aleyhisselâm'dır " şeyh " niteliği İmam Sadık aleyhisselâm hakkında da kullanılmıştır : ancak İbn-i Müskan'ın İmam Sadık ( a.s. )'dan aktardığı hadıs sayısı bir kaç taneyi geçmez. Ve hatta bazılarına göre sadece bir hadis rivayet etmiştir. Şiâ ravileri bazen takiye uyarınca imamlardan " şeyh veya dede " diye gibi lakapları takarak itap etmişlerdir. ) İmamlar hakkında bir soru sordum. Buyurdular ki : " Yaşayan imamlardan birini inkâr eden kimse , ölen imamları inkâr etmiş olur."

                    Muhammed b. Mansur şöyle rivayet etmiştir : İmam Cafer Sadık aleyhisselâm'a " Çirkin ir hayasızlık işledikleri zaman : Biz babalarımızı bunun üzerinde bulduk Allah bize bunu emretti ."

                    De Ki : " Allah çirkin hayasızlığı emretmez. Allah hakkın'da bilmediğiniz bir şeyi mi söylüyorsunuz ? "( A'raf . 28 ) âyetini sordum. Buyurdular ki : " Herhangi bir kimsenin , Allah'ın zina yapmayı veya içki içmeyi yahut buna benzer bir haram işlemeyi emrettiğini iddia ettiğini gördün mü ? " . " Hayır " dedim. Dedi ki : " öyleyse Allah'ın kendilerine emrettiğini iddia ettikleri bu çirkin hayasızlıktan maksat nedir ' " Allah ve velisi daha iyi bilir. " dedim.

                    Buyurdu ki : " Bu âyet , imameti gasp eden zorbalıkla önderliyle ilgilidir. ( Burda kast ettiği ilk üç halife ve Ehl-i Sünnet'in imamet iddiasında bulunanlar ve Alevilerde de dedelik postunda iddia edenleri olduğunu söylemek istemiştir. ), İnsanlar , Allah'ın bunlara uymayı emrettiğini iddia ederler ; ancak Allah böyle bir emir vermemiştir. İşte Allah, burada onların iddialarını reddediyor ve Allah hakkında yalan söylediklerini haber veriyor ve onların bu yaklaşımın çirkin, hayasızlık olarak isimlendiriyor." Ve daha sonra :

                    Muhammed b. Mansur şöyle rivâyet etmiştir : Sâlih bir kul olan İmam ( Musa b. Cafer Sadık aleyhisselâm )'dan : " De ki : Rabbim , çirkin hayasızlığın açığını da gizliliğini de haram kılmıştır " ( A'raf , 33 ) âyetini sordum . Buyurdular ki : " Kur'an'ın bir açık ( zâhiri )' İ, bir de gizli ( bâtın )' i vardır. Allah'ın Kur'an'da haram kıldığı şeylerin tümü açıktır. Bunlardan gizli olanı zorbalık imamlarıdır. Allah'ın kitapta helâl kıldığı şeylerin tamamı da açıktır. Bunlardan gizli olanı ise hak imamlarıdır. "

                    Cabir şöyle rivâyet etmiştir : Ebu cafer ( Muhammed Bâkır aleyhisselâm)'a " İnsanlardan kimi de Allah'ı bir yana bırakarak bir takım eşler edinirler. Onları, Allah'ı sever gibi severler . " ( Bakara , süresi . 165 ) âyetini sordum. Buyurdu ki : Allah'a yemin olsun ki , burada kastedilen , falan ile falanın bağlıları , dostlardır. Bunlar , Allah'ın insanlara imam olarak belirlediği kişiyi, falanı ve falanı imam edindiler.

                    Bu yüzden Allah şöyle buyurmuştur : " Keşke zâlimler, azabı gördükleri zaman, bütün kuvvetin Allah'a ait olduğunu ve Allah'ın azabının çok şiddetli olduğunu önceden anlayabilselerdi. Uyanlar şöyle derler : Ah ! Keşke bir daha dünyaya geri gitmemiz münkün olsaydı da şimdi onların bizden uzaklaştıkları gibi biz de onlardan uzaklaşsaydık. Böylece Allah onlara , işlerni , pişmanlık ve üzüntü kaynağı olarak gösterir ve onlar artık ateşten çıkamazlar . " ( Bakara , 165 - 167 ) Ardından Ebu Cafer ( a.s. ) şöyle dedi : Onlar, Allah'a yemin ederim ki, ey Cabir zulüm imamları ve taraftarlarıdır. "

                    İbni Ebu Ya'fur şöyle rivâyet etmiştir : Ebu Abdullah İmam ( Cafer Sadık aleyhisselâm )'ın şöyle dediğini duydum : " Allah kıyamet günü şu üç kişinin yüzüne bakmaz, onları arındırmaz ve onlar için elem verici bir azap vardır. Kendisine böyle bir yetki verilmediği halde imamlık iddiasında bulunan kimse. Allah'ın tayın ettiği imamı inkâr eden kimse. Bu ikisinin İslâm'da yeri olduğunu ileri süren kimse . " Yazan. imam Dikmen

                    Yorum


                      #55
                      Ynt: Alevilik Nasıl Doğdu ?


                      Hz.PEYGAMBER ( s.a.v. )`DEN `

                      NAKLEDİNLEN ( 12 ) İMAM KİMLİKLERİ:




                      Rasül-i Ekrem (s.a.) sayısız hadislerde, bu büyük uslih'in vasıflarını ve müşahhasatını beyan buyurmuştur ve sözlerinin metinleri, Sahih-i Buhâri,Müslim, Sünen-i İbni Mâce, Ebu Dâvut, Tirmizi, Müsned-i Ahmet ve benzeri hadis kitaplarında mevcuttur.Bugün elimizde Hz. Mehdi hakkında Hz.Muhammed'in dilinden nakledilmiş (6207) hadis vardır.Onlardan bir kısmının firistini aşağıda veriyoruz.

                      1- 48 hadisde, Peygamber-i Ekrem' aynı adı taşıdığını ve künyesinin de O'nun gibi Ebülkasım olduğunu sarahatla beyan edilmiştir.

                      2- 136 hadisde O'nun on ikinci İmam ve Hazret-i Resül-i Ekrem'in son vadisi olduğunu tasrih olunmuştur.
                      3- 192 hadisde MEHDİ'nin (a.s.)Hazret-i Fâtima evlâdından olduğu zikredilmiştir. 214 hadisde Mehdi'nin (a.s.) Hz.İmam Ali evlâdından olduğunu beyan edilmiştir.

                      4-308 hadiste Onun (a.s.)İmam Hüseyin'in (a.s.) dokuzuncu evlâdı olduğunu açıklamiştır.

                      5-185 hadiste O'nun (a.s.)İmam Zeyn'ül Âbidin (a.s.) evlâdından olduğu haber verilmiştır.
                      103 Hadiste Mehdi'nin(a.s.)İmam Muhammed Bâkır evlâdından olduğu kaydolunmuştur. halkın O'ndan nasıl faydalanacağı hususu bahsedilmiştir.

                      6-51 hadisde O'nun (a.s.)siması ve sireti tavsif olunmüştür.

                      7-47 hadisde, O'nun denrinde İslamiyetin dünyanın tek dini olcağı,"LİYUZHİREHÜ ALEDDİNİ KÜLLİH" âyet-i şerifesinin tahakkuk edeceği beyan olunmuştur.

                      8-123 hadisde Mehdi'nin (a.s.) şahsen cihanda sosyal adâleti kuracağı haber verilmiştir.

                      9-293 hadiste vilâdetinden ve vilâdetinin niteliğinden bahsedilmiştir.

                      10-318 hadiste Ömrünün uzunluğuna dair izahlar yapılmımtır.

                      11-657 hadiste zuhurundan ve zuhurunun alâmetlerin bahsedilmiştir.
                      Yukarıdaki fihristte anlatılan 3692 hadis metnine ilâveten 2515 yarı hadis (toplam 6207) muteber kaynaklardan olan, Lüffullah Sâfi'nin te'lifi olan "Müntehab'ül- Eser"adlı nefis kitabında bir araya toplamiştır. Ayrıca diğer belgelerimize devam edeceğiz.Gerçekten Alevilik hakkındaki fikir ve düşüncelerinde iddalısalar vereceğimiz belgeleri yalanmaları gerekir,ki kendi çalısmalarına devam etmeleri gerekir. Yazan. imam Dikmen

                      Yorum


                        #56
                        Ynt: Alevilik Nasıl Doğdu ?


                        Rivayetlerdeki ON İKİ Halife (İMAM)'mın Kimler Olduğu İhtimalleri :

                        1- On iki halife, veya dört halife ( Ebu Bekir, Ömer. Osman, ve Hz. İmam . Ali )'ibaret'tir. Böyle bir ihtimalin doğru olmadığını gösteren en açık delil halifelerin sayısının hadislerde geçen sayı ile uyuşmamasıdır.

                        2- On iki halife, Emevi halifeleridirler derlerse buna da imkan yoktur.

                        Bu itimal de birinci ihtimal gibi batıl bir ihtimaldir.Çünkü:

                        Evvela: Ümeyye oğulları'nın halifelerinin sayısı on iki'den çoktur.

                        İkinci olarak: Ümeyye oğulları'nın hilafete geçişleri Hicri 40.cı yıllarına rastlamaktadır; Oysa on iki halifenin hilafeti hadislerden anlaşıldığına göre Resulullah'ın (s.a.a.) vefatından hemen sonra başlamaktadır.

                        Üçüncü olarak: Emevi halifelerinin hem hepsi İslam'ın izzet ve bekasına sebep olmamakla
                        beraber hilafetleri boyunca bir çok ihanetleride olmuştur.

                        3- On iki halife abbasi halifeleridir.

                        Bu görüş de batıldır. İkinci ihtimal de olan bütün cevap ve itirazlar burada da geçerlidir.


                        4- On iki halifeyi, dört halife ile Emevi ve Abbasi halifelerinin bazları oluşturmaktadır.

                        Bu itimalin bir delili olmamakla birlikte on iki halife için beyan ettiğimiz dördüncü özellik de burada söz konusu değildir.

                        Çünkü hadislerden, on iki halifenin birbiri ardınca ve aralıksız olcağı anlasılmaktadır. Oysa dördüncü ihtimale göre Emevi ve Abbasi halifelerinden hangisini seçsek halifeler arasında zaman yönünden boşluk meydana gelecektir.

                        5- On iki halife Ehl-i Beyt'ten olan on iki İmam'dir ve şunlardan ibarettir.

                        Hz.Ali b.Ebu Talib (a.s.)
                        Hz. Hasan b. Ali (a.s.)
                        Hz. Hüseyin b. Ali (a.s.)
                        Hz. Ali b.Hüseyin ( Zeyn-el Abidin) (a.s. )
                        Hz. Muhammed b. Ali ( Bâkır ) (a.s. )
                        Hz. Câfer b.Muhammed (Sâdık ) (a.s. )
                        Hz. Musa b. Câfer (Kâzım ) (a.s. )
                        Hz. Ali b. Musa ( Rıza ) (a.s. )
                        Hz. Muhammed b.Ali (Taki ) (a.s. )
                        Hz. Ali b.Muhammed (Naki ) (a.s.)
                        Hz. Hasan b. Ali ( Askeri. ) (a.s.)
                        Hz. Muhammed b.Hasan (Mehdi ) (a.s. )


                        Bu sonuncusu Allah-u Teala'nın izniyle kıyam edip yer yüzünü adaletle dolduruncaya kadar yaşayacaktır.Şia'ya göre Resulullah'ın (s.a.a. ) haber vermiş olduğu (On iki ) halife bunlardan başkası değildir. Çünkü bu halifelerin hepsi Kureyş'tendir ve Haşimi'midirler.ve hilafetleri Resulullah'ın (s.a.a. ) vefatından hemen sonra başlamiştir..

                        Zira Şia'ya göre Resulullah 'ın (s.a.a. )hilafeti, sadece zahirde halka hükmetmekten ibaret değildir. Aksine ileride de değineceğimiz gibi hilafet, zahiri hükümetin dışında imameti de kapsayan yüksek bir makamdır.Eğer halk gerçek halifelerinin zahiri hilafetini kabul etmeseler bile o yine aynı şekilde hilafet ve imamet makamında baki olup diğer vazifeleriyle ameleder.

                        Bu halifelerin, biri diğerinden sonra aralarında bir zaman boşluğu olmaksızın, dinin izzet ve iftiharı olduklarına tarih şahhit'ti. Yazan. imam Dikmen

                        Yorum


                          #57
                          Ynt: Alevilik Nasıl Doğdu ?

                          şimdi size soruyorum

                          kendilerini beğenmiş kibirlenenler

                          alevilere iftira ve çamur atanlar

                          bir sorum var hepinize

                          hz. muhammed (s.a.v.)'ın tarikatı ve mezhebi hangisidir. bunu bana açıklarmısınız?

                          lütfen cevap verin ileri geri konuşmayın ve hadinizi bilin imam ali (a.s.) ve hz. muhammed (s.a.v.) pak ve masum soyuna alevi ve kızılbaşlara çamur atmayı bırakın. burda göstermiş olduğum kaynakların sadece milyonda bir. imam dikmen

                          Yorum


                            #58
                            Ynt: Alevilik Nasıl Doğdu ?

                            Hz.Muhammedin mezhebi mi vardki ? Mezhepler zaten ondan sonra cikmadimi?!
                            Allah Bize Yeter!
                            O Ne Güzel Vekildir...

                            Yorum


                              #59
                              Ynt: Alevilik Nasıl Doğdu ?

                              olurmu hiç hz muhammed alevi idi, imam aliye tabi idi, resulullah ilminide hz aliden aldı zaten, sözünden hiç çıkmazdı

                              Yorum


                                #60
                                Ynt: Alevilik Nasıl Doğdu ?

                                Şia'ya göre Hz. Muhammed s.a.a ve Hz. Ali a.s'la beraber tüm varlığın tek yaratıcısı Allah'tır. Ve tüm varlığın en üstünü Hz. Muhammed s.a.a'dir. Ben ilmin şehriyim Ali'de kapısıdır hadisinden anladığımız gibi Hz. Muhammed s.a.a, ilim öğrenen değil, öğretendir.

                                Hz. Muhammed s.a.a ve Hz. Ali a.s hiç bir mezhebe tabii değildi. Ama biz Şiiler Allah'ın yegane ve son Nebisi olan Hz. Muhammed s.a.a'e ve Onun velisi Hz. Ali a.s'a tabiiyizdir. Onların emirleri doğrultusunda hareket eder ve her türlü aşırılıktan uzak ve beriyizdir.

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X