El-Kamil Fi't-Tarih (İbnu-l Esir) Okumaları

Ynt: El-Kamil Fi't-Tarih (İbnu-l Esir) Okumaları

Bismillahirrahmanirrahim.Selamun Aleykum

"18.Yine aynı yıl Hz.Ömer,Ramazan (19 Ekim-17 Kasım 635)ayında Medine camilerinde geceleyin teravih kılınmasını ve onlara Ubeyy b.Kab'ın arkasında namaz kılmalarını emretti.Hz.Ömer, ülkenin her tarafına aynı şeyi yazıp buyruk olarak verdi. (CİLT,2 SYF 448)"

Daha önce teravih ile ilgili olarak arkadaşlar/kardeşler tarafından çeşitli rivayetler,bilgiler yazıldı. Yukarıdaki rivayette bu konuyla alakalı. Rivayete göre bu iş Halife Ömer'in emri ile uygulanmaya başlamıştır.

Selametle

Ynt: El-Kamil Fi't-Tarih (İbnu-l Esir) Okumaları

Bismillahirrahmanirrahim.Selamun Aleykum



"19-Hz.Ömer Hz.Aişe aracılığıyla Hz.Ebu Bekir'in kızı Ümmü Gülsümü istetmişti,fakat Ümmü Gülsüm:"Onu istemiyorum, o son derece kaba ve kadınlara şiddetle davranan biridir"demiştir.

Daha sonra Ümmü Eban binti Utbe b.Rabia'yı istetmişti.Fakat bu kadın Hz.Ömer'den gayet sıkılmış olarak:"O kapısını kapatır,başkasına iyiliği dokunmaz.Yüzü,suratı asık olarak çıkar ve aynı şekilde yüzü asık olarak geri gelir."demişti.(CİLT,3 SYF,60)"


Bu iki rivayete bakıldığını Halife Ömer'in kişiliği ve yapısı hakkında az çok bilgi sahibi olabiliriz. Halife Ömer'in evlenmek istediği iki kadın da bu isteği reddediyor.Reddetmeleri bana ilginç geldi. Bunca özellikleri bünyesinde barındıran bir insanla-halife ömer- bu kadınlar neden evlenmek istemezlerki?

Selametle

Ynt: El-Kamil Fi't-Tarih (İbnu-l Esir) Okumaları

[color=blue]Bismillahirrahmanirrahim.Selamun Aleykum

"20. Ömer b.Meymun el-Evdi şöyle anlatır:"Hz.Ömer b.Hattab yaralandığında ona şöyle denildi:"Ey müminlerin emiri!Kendi yerine birisini veliaht tayin et." O bu söze şöyle cevap verdi:"Eğer Ebu Ubeyde hayatta olsaydı,onu halife adayı gösterirdim.Şayet Rabbim,"Bunu neden böyle yaptın?"diye soracak olursa "Ey Rabbim senin peygamberin:"Ebu Ubeyde bu ümmetin eminidir"dediğni işttim,derdim.Ve eğer Ebu Huzeyfenin kölesi Salim hayatta olsaydı aynı şekilde onu da halife adayı gösterirdim.Rabbim bunu da sorarsa "Ey Rabbim!Senin peygamberin:"Salim Allahu Tealaya şiddetle muhabbet besleyenj biridir"dediğini işittim,derim.Orada bulunan birisi o sırada şöyle dedi:"Ey müminlerin emiri! Abdullah b.Ömer'i halife adayı göstersene."Bunun üzerine Hz.Ömer :"Allah mustakını versin.Vallahi sen bu sözünle Allah(cc)'ın gözetmiş değilsin,yazıklar olsun sana.Ben kendi hanımını boşamaktan aciz olan birisini nasıl halife adayı göstereyim?... (cilt,3 syf,70)



Bu rivayet birkaç noktaya değinmek lazım.

1. Allah(cc)tan Ebu Ubeyde yada Salim hayatta değildi.Yoksa Osman'ın halife olması mümkün olmayacaktı.

2.Halife Ömer halife olarak atarım dediği iki kişinin fazileti İmam Ali(as)den daha mı fazla ki aklına İmam Ali(as) gelmiyor.

3.Ehli Sünnet Hilafet işinde seçim ve şurayı kabul eder-hiç bir delilleri olmamasına rağmen-. O zaman akla şu geliyor.Halife Ömer bu iki kişiyi -eğer yaşasalardı- atardım derken bu iki şartı bilmiyormuydu?

4.Halife Ömer kendi oğlu Abdullah'ı halife olarak bırakması teklif edilince " Hanımını boşamaktan aciz biri..." diyerek reddediyor. Kendi oğlu için Halife Ömer'in düşünceleri...

Selametle

Ynt: El-Kamil Fi't-Tarih (İbnu-l Esir) Okumaları

Bismillahirrahmanirrahim.Selamun Aleykum

"21.Hz.Osman'ın hacc mevsiminde namazı dört Rekata tamamlaması ve bu konuda meydana gelen tartışmalar-Hz.Ali ve diğerlerinin itirazları- ve halifenin "Bu benim uygun olarak gördüğüm bir iştir"şeklindeki cevabı.(CİLT,3 SYF,108-109)"

Namazların rekat sayısının artırılması ile ilgili rivayet uzun olduğundan ben sadece kısaca yazdım. El kamilde bu konu bir başlık olarak-hatırladığım kadarıyla- ele alınmıştır. Halife Osman'ın bu uygulaması bir çok kimse tarafından tepkiyle karşılanmış ve itirazlar olmuştur.

Selametle

Ynt: El-Kamil Fi't-Tarih (İbnu-l Esir) Okumaları

Bismillahirrahmanirrahim.Selamun Aleykum

"22.Ebu Zer el-Gıfari'nin er-Rebeze'ye Gönderilmesi.(kitapta konu başlığı)
Bu yıl içinde Ebu Zer Şam'dan Medine'ye gönderilmiş ve bu hususta birçok sebebler ileri sürülmüştür.Bu sebepler arasında Muaviyenin EBU ZER'e KÜFRETMESİ,ONU ÖLÜMLE TEHDİT ETMESİ gibi şeyler nakledilir ve Şam'dan Medine'ye gönderilmesi ve Medine'deb SÜRGÜN EDİLMESİ gibi acı olaylar zikredilir. Ancak bu acı olayların anlatılması pek doğru olmaz.Bu doğru olsa bile Hz.Osman'a bu konuda hak vermek gerekir,çünkü devlet başkanının emri altındakileri te'dit etmeye hakkı vardır. (CİLT,3 SYF,118)"


Bu rivayet okurken aklıma şu geldi;

Ehli Sünnet kardeşlerimiz biz Şii'leri -yapmadığımız halde- sahabeye küfür/hakaret etmekle itham eder.

Şimdi bu rivayeti okuyunca ne düşünecekler acaba?

Baksanıza Muaviye Ebu Zer'e küfür ediyor,Ebu Zer'i ölümle tehdit ediyor ve bunları yaparken Meleklerin bile haya ettiği(!!!) Devlet başkanı Halife Osman Ebu Zer'i suçlu bulup Rebeze'ye sürüyor.

Değerli kardeşler,Muaviye veya Halife Osman sahabeler hakkında ehli sünent kardeşlerin bizlere delil olarak sundukları rivayetlerden haberleri yok muyduki Hz.Ebu Zer'e karşı bu şekilde davranıyorlardı.

Ashabla ilgili aktarılan onca rivayetten habersizmiydi Muaviye ve Osman?

Anlaşılan Muaviye küfürü hayatının önemli bir parçası haline getirmiş.Baksanıza Ehl-i Beyt(as) küfür etmesinin yanında Hz.Ebu Zer(ra)de küfür etmeyi ihmal etmiyor.

Ha durun durun hemen kızmayın. Bunun adı;

İcdihat.


Bu arada İbi Esir'de Halife Osman'ın Hz.Ebu Zer(ra)i sürgün etmesini savunmaktan geri durmuyor. Devlet başkanıysa haklıdır.

Ve tabi yaşanan bunca acının dile getirilmesini ve yazılmasını doğru bulmuyor.

Selametle

[gulistan_2]

Ynt: El-Kamil Fi't-Tarih (İbnu-l Esir) Okumaları

bari bir tutarli rivayette bulunup onun üzerine ittifak etmis olsalar ve aciklama yapsalar, o'da yok, bazi rivayetlere de bakiyorsun, güya ebu zerr'e "istersen sen filan yere git" diye teklifen göndermis oluyorlar...

[serdarcan]

Ynt: El-Kamil Fi't-Tarih (İbnu-l Esir) Okumaları

Paylaşımların ve emeklerin için ALLAH c.c razı olsun hür kardeşim..yazılarını takip ediyorum.özellikle bu içtihat meselesi baya bir düşündürücü..zira baktığımız zaman bu yapılan içthatlar ya Ehlibeyte karşı yapılmış yada Ehlibeyte canı gönülden bağlı olanlara karşı yapılmış..Yani Ehlibeytin taraftarları içtihattan yana ahuzar olmuşlar..onların yaptığı içtihatlar hep görmemezlikten gelinmiş ama onlara karşı yapılan zorbalık zulüm hep içtihat dairesine alınmış olaylar yumuşatılmış halka o şekilde anlatılmış..

Mesela ehlisünnet kardeşlerimiz hz Ebuzerin başıne gelenleri hiç sorgulamazlar onun çektiği sıkıntıları kimlerin yaptığını konuşmazlar,konuşturmazlar çünkü konuşsalar bu meseleleri tabiri caizse tekke düşecek kel görünecek.bugüne kadar değer verdikleri söz sahibi sahabelerin zulümleri ortaya çıkacak ümmetin uyduğu kendilerini örnek aldığı kişilerin aslında uyulmaya layık kişiler olmadığı ortaya çıkacak..

mesela ehlisünnet kardeşlerimiz hz Ammar için sadece hz Resulullahın sahabesi diye söz ederler ama hz Resulullahın "ya ammar seni dinden çıkan azgın bir topluluk şehit edecektir " sözünü dikkate almazlar..çünkü dikkate alsalar hz Ammarı şehit edenlerin dinden çıktığını kabul etmek zorunda kalacaklar.o zamanda muaviyeye hazret diyemeyecekler..

mesela hakem olayını irdelemezler ordada amr bin asın hilesini görecekler Ehlibeyt düşmanlığını Ali düşmanlığını görecekler..

bu tür örnekleri çoğaltmak mümkün..

Hür kardeşimizin eklediği konulara göre yorum yaparız inşALLAH..

Ynt: El-Kamil Fi't-Tarih (İbnu-l Esir) Okumaları

Bismillahirrahamnirrahim.Selamun Aleykum

[quote author=gulistan_2 link=topic=217.msg28361#msg28361 date=1242661413]
bari bir tutarli rivayette bulunup onun üzerine ittifak etmis olsalar ve aciklama yapsalar, o'da yok, bazi rivayetlere de bakiyorsun, güya ebu zerr'e "istersen sen filan yere git" diye teklifen göndermis oluyorlar...
[/quote]

[quote author=serdarcan link=topic=217.msg28629#msg28629 date=1242723323]
Paylaşımların ve emeklerin için ALLAH c.c razı olsun hür kardeşim..yazılarını takip ediyorum.özellikle bu içtihat meselesi baya bir düşündürücü..zira baktığımız zaman bu yapılan içthatlar ya Ehlibeyte karşı yapılmış yada Ehlibeyte canı gönülden bağlı olanlara karşı yapılmış..Yani Ehlibeytin taraftarları içtihattan yana ahuzar olmuşlar..onların yaptığı içtihatlar hep görmemezlikten gelinmiş ama onlara karşı yapılan zorbalık zulüm hep içtihat dairesine alınmış olaylar yumuşatılmış halka o şekilde anlatılmış..

Mesela ehlisünnet kardeşlerimiz hz Ebuzerin başıne gelenleri hiç sorgulamazlar onun çektiği sıkıntıları kimlerin yaptığını konuşmazlar,konuşturmazlar çünkü konuşsalar bu meseleleri tabiri caizse tekke düşecek kel görünecek.bugüne kadar değer verdikleri söz sahibi sahabelerin zulümleri ortaya çıkacak ümmetin uyduğu kendilerini örnek aldığı kişilerin aslında uyulmaya layık kişiler olmadığı ortaya çıkacak..

mesela ehlisünnet kardeşlerimiz hz Ammar için sadece hz Resulullahın sahabesi diye söz ederler ama hz Resulullahın "ya ammar seni dinden çıkan azgın bir topluluk şehit edecektir " sözünü dikkate almazlar..çünkü dikkate alsalar hz Ammarı şehit edenlerin dinden çıktığını kabul etmek zorunda kalacaklar.o zamanda muaviyeye hazret diyemeyecekler..

mesela hakem olayını irdelemezler ordada amr bin asın hilesini görecekler Ehlibeyt düşmanlığını Ali düşmanlığını görecekler..

bu tür örnekleri çoğaltmak mümkün..

Hür kardeşimizin eklediği konulara göre yorum yaparız inşALLAH..
[/quote]

Katkılarınızdan dolayı Allah(cc) sizlerden razı olsun-gülistan bacı ve serdercan kardeş-

Forum açıldığından bu yana bu başlıkta El Kamil'den rivayetleri yazıp yorumlarımı da ekliyorum. Şimdiye kadar yazdığım rivayetler beni hayrete düşürüyor.Ben El Kamil'i ilk çıktığında almıştım-bundan yaklaşık 6 sene evvel-.2,3,4.ciltleri şöyle bir gözden geçirmiş ve ilginç bulduğum noktaları not almıştım. Çıkardığım notlarım bittiğinde Allah(cc) izin verirse tekrar bir gözden geçirme yapıp yeni rivayetleri sizlerle paylaşmak isterim.

Değerli kardeşler, Ebu Gudde Mevzu Hadisler kitabında derki; Eğer hadisler tarihi gerçeklere aykırıysa uydurmadır.Bunu Ehli Sünnetin bir ölçüsü olarak bildirir. Biz şimdiye kadar El Kamil'de bir sürü olaya şahid olduk.En son yazdığım rivayet bile okuyanı dehşete düşürmeye yetiyor. Ebu Zer(ra) gibi bir Sahabe'ye küfürler ediliyor ve hiç çekinmeden ölümle tehdit ediyorlar. Devletin başındaki Halife Osman ise bu büyük sahabeye karşı yapılanlara seyirçi kalmakla yetinmeyip birde Hz.Ebu Zer'i sürgün ediyor.

Şu linkte " http://www.welayet.com/index.php?topic=4855.50 " ypa kardeş biz Şiilere karşı aşağıdaki rivayetleri delil getirmiş.

"286. Ebu Saîd el-Hudrî (r.a)'tan rivayet edilmiştir:

Peygamber (s.a.v) şöyle buyurmaktadır:

Sahabilerime sövmeyin! Eğer sizden birisi, (sadaka olarak,) Uhud dağı kadar altın dagıtsa, (dağıtılan) bu (altın), onlardan birinin bîr müdd(Iük sadakasının sevab)ına yada yarısına ulaşamaz. [84]

Yine konu ile ilgili bir rivayet şu şekildedir:

Hâlid b. Velîd ile Abdurrahmân ibn Avf arasında bir şey vardı. Hâlid, Abdurrahman ibn Avfa sövdü. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v):

Sahabilerimden kimseye sövmeyin! [85] Eğer sizden birisi, (sadaka olarak,) Uhud dağı kadar altın dağıtsa, (dağıtılan) bu (altın), onlardan birinin bir müdd(lük sadakasının sevab)ına [86] yada yarısına erişemez' buyurdu.[87]"

Bu rivaeytleri okuyunca insan sormadan edemiyor;

ACABA MUAVİYE VE HALİFE OSMAN BU RİVAYETLERDEN Bİ HABERMİYDİ?

YOKSA BU RİVAYETLER SAHABE İÇİN GEÇERLİ DEĞİLMİDİR? YANİ SAHABE BU HÜKÜMLERİN DIŞINDAMIDIR?

Selametle

Ynt: El-Kamil Fi't-Tarih (İbnu-l Esir) Okumaları

Bismillahirrahmanirrahim.Selamun Aleykum

"23.Hz.Osman muhasara edildiği günlerde Hz.Aişe Mekke'ye çıkıp gitmişti.Hacc mevsimi bittikten sonra Medine'ye dönerken -Serif-denen yerde Benü Leys'ten,yani kendi dayılarından Ubeyd b. Selime adındabirisiyle karşılaştılar.Bu şahıs Ümmü Külab'ın oğlu idi.Hz.Aişe "Neler oldu Medine'de?" diye sorunca Ubeyd:"Osman öldürüldü"diye cevap verdi.Hz.Aişe :"peki ondan sonra ne yaptılar?" diye sorar.Ubeyd bu soruya:"Hz.Ali'ye bey'at etmek üzere birleştiler."diye cevap verdi.Hz.Aişe bunun üzerine:"Senin bu bahsettiğin adama bey'at edileceğine keşke gökyüzü yerin üzerine çöküp düşseydi.Beni geri çeviriniz,geri çeviriniz."demiş ve Mekke'ye geri dönmüştü.Hz.Aişe şöyle diyordu :"Vallahi Osman mazlum olarak katledildi ve ben onun kanını mutlaka arayacağım."Ubeyd ona:"Neden kanını arıyorsun?İlk defa Osman'ın yanlış uygulamalara giriştiğini ve yoldan inhiraf ettiğini söyleyen ve "Şu yaşlıyı öldürünüz,o küfretti" diyen sen değil miydin?"diye sorunca Hz.Aişe" Onlar Osman'ın tövbe etmesini istediler, o da tövbe etti;fakat arkasından dönüp öldürdüler.Ben bunları söylemiştim,onlar da aynı şeyleri söylemişlerdi,ancak benim sonradan söylediğim sözlerim ilk defa söylediklerimden aha doğru ve hayırlıdır."diye karşılık verdi. (CİLT 3,SYF 210)"

Selametle

Ynt: El-Kamil Fi't-Tarih (İbnu-l Esir) Okumaları

Bismillahirrahmanirrahim.Selamun Aleykum

[quote author=hürr link=topic=217.msg29366#msg29366 date=1242989117]
Bismillahirrahmanirrahim.Selamun Aleykum

"23.Hz.Osman muhasara edildiği günlerde Hz.Aişe Mekke'ye çıkıp gitmişti.Hacc mevsimi bittikten sonra Medine'ye dönerken -Serif-denen yerde Benü Leys'ten,yani kendi dayılarından Ubeyd b. Selime adındabirisiyle karşılaştılar.Bu şahıs Ümmü Külab'ın oğlu idi.Hz.Aişe "Neler oldu Medine'de?" diye sorunca Ubeyd:"Osman öldürüldü"diye cevap verdi.Hz.Aişe :"peki ondan sonra ne yaptılar?" diye sorar.Ubeyd bu soruya:"Hz.Ali'ye bey'at etmek üzere birleştiler."diye cevap verdi.Hz.Aişe bunun üzerine:"Senin bu bahsettiğin adama bey'at edileceğine keşke gökyüzü yerin üzerine çöküp düşseydi.Beni geri çeviriniz,geri çeviriniz."demiş ve Mekke'ye geri dönmüştü.Hz.Aişe şöyle diyordu :"Vallahi Osman mazlum olarak katledildi ve ben onun kanını mutlaka arayacağım."Ubeyd ona:"Neden kanını arıyorsun?İlk defa Osman'ın yanlış uygulamalara giriştiğini ve yoldan inhiraf ettiğini söyleyen ve "Şu yaşlıyı öldürünüz,o küfretti" diyen sen değil miydin?"diye sorunca Hz.Aişe" Onlar Osman'ın tövbe etmesini istediler, o da tövbe etti;fakat arkasından dönüp öldürdüler.Ben bunları söylemiştim,onlar da aynı şeyleri söylemişlerdi,ancak benim sonradan söylediğim sözlerim ilk defa söylediklerimden aha doğru ve hayırlıdır."diye karşılık verdi. (CİLT 3,SYF 210)"

Selametle
[/quote]

Rivayettin ortaya koydukları:

1. Ümmül Mümin Aişe Osman'a şiddetli bir şekilde muhalefet ediyor

2.Ümmül Mümin Aişe Osman'ı -o ölene kadar- küfür ile itham ediyor

3. Ümmül Mümin Aişe Halife Osman'ın ölümünden sonra halkın İmam Ali-as-ye biat etmesini bu büyük sevgi cümleleri ile dile getiriyor:"Senin bu bahsettiğin adama bey'at edileceğine keşke gökyüzü yerin üzerine çöküp düşseydi..."

Yorum okuyan siz değerli üye kardeşlerimin.

Selametle

Ynt: El-Kamil Fi't-Tarih (İbnu-l Esir) Okumaları

Bismillahirrahmanirrahim.Selamun Aleykum

"24.Sonra Benu Sad'dan genç bir adam Talha ve Zübeyrin yanına giderek onlara şöyle seslenir ve sorar:"Ey Zübeyr!Hani sen Resulullah(s)ın en yakın arkadaşlarındandın. VE sen ey Talha!Sen Resulullah(s)ı kendi elinle koruyan bir adamdın.Şimdi ikiniz anneniz Aişe'yi almış buraya gelmişsiniz.Peki hanımlarınızı da buraya getirdiniz mi?"Onlar "Hayır" diye cevap verdiler.o genç de bunun üzerine:"Vallahi ben sizin yaptıklarından hiçbirine katılmıyorum."demiş ve onlardan ayrılarak bu acıyı şu şiirle dile getirmişti:

Kendi hanımlarınızı koruyup annenizi getirdiniz,
Ey Aişe!Ömrüne and olsunki bu onların insafsızlığındandır.
O evinde evinde oturup iffetini korumakla emredilmişken
Sahraları süratle katetmeyi arzuladı,
Talha ve Zübeyr yüzünden onun sakınması gereken kıymeti yok oldu.
İşte bu onların nasıl bir kötülük yaptıklarını anlatmağa yeter. (CİLT,3 SYF 218)


Selametle

Ynt: El-Kamil Fi't-Tarih (İbnu-l Esir) Okumaları

Bismillahirrahmanirrahim.Selamun Aleykum

"25-Mücaşi b.Mes'ud, Osman b.Huneyf (Hz.Resulullah(s.a.a.)ın sahabesi ve Hz.Ali(a.s.)ın Basra valisi) için ise:"Onu kırbaçlayınız:sakalını,kirpiklerini ve başlarını yolunuz."demişti.Onlar da Osman'a kırk sopa vurmuş;sakalını,kaşlarını kirpiklerini yolarak hapsetmişler,sonra da serbest bırakmışlardı."(CİLT 3, SYF,220)"

İbni Esir'in El Kamil adlı eserinde geçen bu olay Cemel Savaşı öncesinde oluyor. Dikakt edin lütfen savaş esnasında değil savaştan önce Cemel Ordusunun Basrayı ele geçirmesiyle meydana geliyor Sahabe Osman b. Huneyf'in başına gelenler.

Olay yukarıda birde Kütübi Sitteye bakalım:

"4334 - Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalâtu vesselâm buyurdular ki:

"Ashabıma sebbetmeyin (dil uzatmayın). Nefsim elinde olan Zât-ı Zülcelâl'e yemin olsun (sizden) biri, Uhud dağı kadar altın infak etse, onlardan birinin infak ettiği bir müdd'e hatta yarım müdd'e bedel olmaz."

Müslim, Fedailu's-Sahabe 221, (2540)."

Ben bu rivayeti özellikle seçtim. Acaba Osman b Huneyf sahabe değilmiydi? Cemel ehli bırakın sebbetmeyi direk canına kast ediyor ve işkence etmekten geri kalmıyor.

Ve Cemel Ehli bu rivaeytten bi haber mi?

2000 küsür hadisi rivayet eden Ümmülmümin bu rivayeti duymamışmıydı?

Duymuşsa eğer neden ordusunun bir sahabeye bu şekilde muamele etmesine izin veriyor?-hatta kendisi bizzat Osman b. Huneyf'in ölüm emrini veriyorda itiraz üzerine vaz geçiyor-

Soruları artırmak mümkün. Bizler bunlar ile yetinelim.

Neme lazım bu tür sorular sorarak ashaba sebbetmeyelim(!!!)

Selametle

Ynt: El-Kamil Fi't-Tarih (İbnu-l Esir) Okumaları

Bismillahirrahmanirrahim.Selamun Aleykum

"26-Zeyd b.Suhan şöyle anlatır:"Allah müminlerin annesi Hz.Aişe'ye rahmet eylesin! Ona kendi evine kapanıp oturması,bize de savaşmak emredilmişti.O kendine verilen bu emri dinlememiş,bizi savaşa teşvik ederek kendisine emredilmediği halde çarpışmaya girişmiş ve bizi de bu işten alıkoymuştu."(CİLT,3 SYF,221)"

Selametle

Ynt: El-Kamil Fi't-Tarih (İbnu-l Esir) Okumaları

Bismillahirrahmanirrahim.Selamun Aleykum

[quote author=hürr link=topic=217.msg42901#msg42901 date=1247556464]
Bismillahirrahmanirrahim.Selamun Aleykum

"26-Zeyd b.Suhan şöyle anlatır:"Allah müminlerin annesi Hz.Aişe'ye rahmet eylesin! Ona kendi evine kapanıp oturması,bize de savaşmak emredilmişti.O kendine verilen bu emri dinlememiş,bizi savaşa teşvik ederek kendisine emredilmediği halde çarpışmaya girişmiş ve bizi de bu işten alıkoymuştu."(CİLT,3 SYF,221)"

Selametle


[/quote]


Bu rivayet şu açıdan önemlidir bence:

Ehli Sünnet'ten bazıları Cemel Savaşın'da halife karşı asi olanları kurtarmak için çeşitli bahaneler ileri sürüyor ve çok ilginç teviller yapıyorlar. Cemel ordusunun aslında savaşmak istemediğini,Basraya kardeşce duygularlar (!!!) gittiklerini falan söylüyorlar. halbuki bu rivayette Zeyd çok açık bir şekilde Aişe'yi eleştimekte ve Aişe'nin kendilerini savaşa davet ettiğinden söz etmekte. Bu savaşa davet kardeşçe duygular(!!!) için olmasa gerek.Ve herhalde bu savaşa davette de İbni Sebe'nin parmağı yoktur.

Selametle

[mikdat]

Ynt: El-Kamil Fi't-Tarih (İbnu-l Esir) Okumaları

güncelleme