Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #76
    Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

    Bismillahirrahmanirrahim

    76-Malik b. İsmail b. Ziyad, Dirhem, Ebu Gassan el-Kufi:

    Buhari'nin şeyhlerindendir, İbn-i Sad "Tabakat"ın (c.6, s.282) da onu zikreder ve son olarak onun hakkında şöyle der: "Ebu Gassan, inanılır ve sadık, Caferiliği aşırıdır. Zehebi de "Mizanı'nda onun adalet sahibi oluşundan bahseder ve Caferiliği şeyhi Hasan b. Salih'ten öğrendiğini zikrettikten sonra İbn-i Muin'in onun için şöyle dediğini yazar: "Kufe de Ebu Gassan'dan daha usta bir Muhaddis yoktur." Abu Hatim'in de şöyle dediğini kaydeder: "Kufe'de ondan daha ustasını görmedim, ne Ebu Naim ne de başkası onun gibi değildir. Fazileti ve ibadeti barizdir;" Buhari ondan vasıtasız nakleder. Müslim ise, Harun b. Abdullah'ın vasıtasıyla nakleder. Kendisi İbn-i Uyeyne, Abdülaziz b. Seleme ve İsrail'den nakleder. Buhari de kendisinden nakleder. 219 yılında Kufe'de vefat etmiştir. Allahpu Teala rahet eylesin.

    Yorum


      #77
      Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

      Bismillahirrahmanirrahim

      77-Muhammed b. Hazim Ebu Muaviye ed-Darir et- Temimi el-Kufi

      Zehebi, "Mizan"ında ondan bahsederken şöyle der: "ed-Darir, doğruluk abidesidir, onun zayıflığına işaret edecek hiç bir iz söylendiğini bilmiyorum." Ayrıca "Künyeler Babı"nda onun için "Ebu Muaviye ed Darir, doğruluk abidelerinden birisidir" dedikten sonra Hakim'in, onun için şöyle dediğini yazar: "ed-Darir'i her iki Şeyh hüccet kabul eder, fakat o mutaassıp bir Caferi olarak tanınır."

      Biz de diyoruz ki: Sahih sahiplerinin altısı da onu tanıt kabul eder. Buhari'de ondan nakledenler: Ali İbn-i el-Medini, Muhammed b. Selam b. Mensur, Amr en-Nakid, Ahmed b. Sinan İbn-i Namir, İshak el-Hanzali Ebu Bekir b. Ebi Şeybe, Ebu Kerib Yahya b. Yahya ve Züheyr nakleder. Musa ez-Zemen ise her iki Sahihte ondan rivayet eder.

      Ebu Muaviye 113 yılında doğup, 195 yılında vefat etmiştir. Allah rahmet eylesin.

      Yorum


        #78
        Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

        Bismillahirrahmanirrahim

        78.-Muhammed b. Abdullah ed-Dabbi et Tahani en Nişaburi:

        Künyesi, Ebu Abdullah el-Hakim; Hafız ve Muhaddislerin İmamlarından sayılırdı. Aynı zamanda bir çok kitap da yazmıştır. Bir çok memleket gezip iki bine yakın alimden hadis ve fıkıh öğrenmiş olan Ebu Abdullah'ın zamanında bulunan es Suluki ve Ebu Favrek ve benzerleri kendilerinden üstün olduğunu itiraf ederler ve daima ona hürmet ederlerdi. Ehl-i Beyt kahramanlarından olduğu sabittir. Ehl-i Beyt yandaşı olduğunu Zehebi, Tezkiret'ül Huffaz ve el-Mizan kitaplarında tasdik eder. Mizan'da: "Sadık bir imam olup, meşhur bir Caferidir" dedikten sonra İbn-i Tahir'den şu haberi nakleder: "Ebu İsmail'e el-Hakim nasıl diye sordum, şöyle cevap verdi: "Hadiste imamdır ama kötü ve inatçı bir Rafizi'dir." Daha sonra Zehebi, onun: "Mustafa (s.a.a) göbeği kesilmiş ve sünnetli doğdu... Ali (a.s)'de vasisidir." şeklinde konuşmaları olduğunu yazar. Ebu Abdullah el-Hakim 321 yılında doğmuş ve 405 yılında vefat etmiştir, Allah-u Teala rahmet ve mağfiretler bahşetsin.

        Yorum


          #79
          Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

          Bismillahirrahmanirrahim

          79-Muhammed b. Ubeydullah b. Ebu Rafi el-Medeni:

          Kendisi ve kardeşleri Fazıl ve Abdullah ve babaları Ubeydullah ve dedeleri Abu Rafi ve amcaları Rafi, Hasan, Muğire ve Ali hepsi Caferilerin geçmiş salih ve tertemiz insanlarındandır. Ve' bu hususta yazmış oldukları kitaplar Caferiliği ne kadar benimsemiş olduklarını ispat ve teyit etmeye yeterlidir. Kendisinden bahsetmek istediğimiz "Muhammed" için İbn-i Udey şöyle der: "Küfe'nin ileri gelen Caferilerinden biridir." Zehebi ise, Mizan'ında onun hayat tercümesini yaparken, Sünen sahiplerinin onun hadislerini tahric ettiklerine işaret eder ve babası ve dedesinden naklettiği Mendel ve Ali b. Haşim'in ise kendisinden naklettiklerini zikreder... Biz de deriz ki: Keza, Habban b. Ali, Yahya b. Ya'la ve başkaları da ondan naklederler.

          Tabarani Büyük Tarihinde, onun babasına, babasından da, dedesine isnat ettiği şu hadisi tahric eder: Resulullah (s.a.a) Hz. Ali'ye dedi ki: "Cennete ilk giden, ben, sen, Hasan ve Hüseyin olacak, giderken de zürriyetimiz peşimizde, Şia'mız sağımız ve solumuzda bulunacak."

          Yorum


            #80
            Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

            Bismillahirrahmanirrahim

            80-Muhammed b. Fudayl b. Gavzan Ebu Abdurrahman el- Kufi:

            İbn-i Kuteybe Maarif'inde onu Ehl-i Beyt taraftarlarından saymıştır. İbn-i Sa'd Tabakat'ında şöyle der: "Hadisi çoktur, bazıları da onu 'Hüccet' olarak kabul etmezler." Zehebi, Mizan'ında "Sıddık ehlindendir. Fakat Caferidir" dedikten sonra, Ahmed'in ve Ebu Davud'un onun için "Hadisi güzel, ama ateşli bir Caferidir" dediklerini kaydeder. Biz de deriz ki: "Sahih" sahiplerinin altısı da onu "Hüccet" olarak kabul etmişlerdir. Buhari ve Müslim de, Babası Fudayl'dan, A'meş'ten, İsmail b. Ebi Halit'ten ve daha başkalarından hadisleri vardır. Kendisinden nakledenler ise Buhari'de, Muhammed b. Nemir, İshak el-Hanzali, İbn-i Hanzali, İbn-i Ebi Şeybe, Muhammed b. Selam, Kutaybe, Umran b. Meysere ve Amr b. Ali. Müslim'de ise, Abdullah b. Amir, Ebu Küreyb, Muhammed b. Tarif, Vasil b. Abd'ul A'la, Züheyr, Ebu Said-ı Eşec, Muhammed b. Yezid vb. naklederler. 194 veya 195 yılında vefat etmiştir.

            Yorum


              #81
              Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

              Bismillahirrahmanirrahim

              81-Muhammed b. Müslim b. et Taifi:

              İmam Sadık'ın (as) bariz ashabındandı. Şeyh Ebu Cafer et Tusi Rical-i Şia kitabında onu zikreder, Zehebi, hayatını anlatırken Yahya b. Muin ve başkalarının onu doğruladıklarını, Ka'nebi'nin Yahya b. Yahya'nın ve Kuteybe'nin ondan naklettiklerini ve Abdurrahman b. Mehdi'nin de şöyle dediğini yazıyor: "Kitapları doğrudur. Zira Maruf b. Vasil şöyle dedi; "Süfyan es-Sevri'yi Muhammed b. Müslim'in yanında gördüm, oturmuş ondan hadis yazıyordu." Bazı kişiler, Şia olduğu için onun zayıf olduğunu ileri sürerler ama bu onun doğruluğunu etkilemez. Ama İbn-i Dinar'dan nakletmiş olduğu, abdest hakkındaki hadisi Müslim'de mevcuttur. İbn-i Sa'd'ın Tabakat'ında ise ondan Vaki b. Cerrah, Ebu Nairo, Muin b. İsa ve başkaları rivayet ederler ki, Allah'ın rahmetine 177 yılında kavuşmuştur. Aynı da onun adaşı Muhammed b. Cemmaz Medine'de vefat eder. Her ikisinin de hayat tercümesini, İbn-i Sa'd (Tabakat)ının 5. cüzünde yapmıştır.

              Yorum


                #82
                Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

                Bismillahirrahmanirrahim

                82-Muhammed b. Musa b. Abdullah el-Fitri el-Meden:

                Zehebi, "Mizan"ında ondan bahseder ve Ebu Hatim'in, onun Caferiliği açıkladığını, Tirmizi'nin de doğruluğunu kabul ettiğini yazar ve Müslim'in ve Sünen sahiplerinin onu "Hüccet" kabul ettiklerine işaret eder. Abdullah b. Abdullah b. Ebi Talha, Makberi ve benzerlerinden "Hadis"leri vardır. Ayrıca ondan İbn-i Ebi Füdeyl, İbn-i Mehdi, Kuteybe ve benzerleri rivayet ederler.

                Yorum


                  #83
                  Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

                  Bismillahirrahmanirrahim

                  83-Muaviye b. Ammar ed-Dehni el-Beceli el-Kufi:

                  Caferilerin ileri gelen belirli simalarından, doğruluğa şayan önemli bir şahsiyetti. Babası Ammar ise, sabrın, sebatın ve haktan ayrılmamanın canlı örneği idi. Zalimin biri, Caferiliğinden ötürü "Topuk" üstündeki damarlarını kesmişti. Ama yine yılmadı ve hiç bir zaman yolundan şaşmadı. Bahsini ettiğimiz oğlu Muaviye de aynı kendisi gibidir. Zaten çocuğun babasına benzemesinden tabii ne olabilir. Her iki İmam, "Sadık" ve "Kazım" (as) dan çok şeyler öğrenmiş ve onların ilimlerini taşıyıcılardan olmuştur. Bu hususta kitapları da vardır. Müslim ve Nesai onu onu hüccet kabul etmiştir.

                  Zübeyr'den nakletmiş olduğu Hac mevzusundaki hadisi Müslim'de mevcuttur. Yine Müslim'de kendisinden Yahya b. Yahya ve Kuteybe rivayet ederler. Ayrıca kendisinin babası Ammar'dan ve onun tabakasındaki bazı kişilerden rivayet ettiği hadisleri vardır ki bunlar Sünni mesnetlerinde mevcuttur. 175 yılında ölür, Allah rahmet eylesin.

                  Yorum


                    #84
                    Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

                    Bismillahirrahmanirrahim

                    84- Maruf b. (Harbuz) veya (Firuz) el-Kerhi:

                    Zehebi, "Mizan"ında onun bahsini eder ve "Doğruluğa şayandı ama Caferi idi" der. Ayrıca Buhari ve Müslim'in ve Ebu Davud'un onun hadislerini tahric ettiklerine işaret eder ve der ki: "Hadisleri azdır; Ebu Asım, Ebu Davut, Übeydullah b. Musa ve başkaları ondan naklederler. "Biz de diyoruz ki: İbn-i Hallikan onu zikreder ve: "İmam Ali er Rıza'nın kölelerindendi." dedikten sonra ondan şu hikayeyi nakleder: "Cenabı Allah'a yö- neldim ve efendim Ali er Rıza'nın (as) hizmetinden başka her şeyi terk ettim." İbn-i Kuteybe de "Maarif adlı kitabında Caferileri sayarken, Marufu da onlardan saymıştır. Müslim, onu hüccet kabul etmiş, Ebu't Tufayl'dan nakletmiş olduğu Hac mevzuundaki hadisi, Sahih'inde mevcuttur. 200 yılında Bağdat'ta vefat eder, mezarı hala orada mevcut ve ziyaret edilmektedir.

                    Yorum


                      #85
                      Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

                      Bismillahirrahmanirrahim

                      85-Mensur b. Mu 'tamer b. Abdullah b. Rabia es Selemi el- Kufi:

                      İmam Bakır ve İmam Sadık'ın (as) adamlarındandı. Onlardan da hadisleri var. İbn-i Kuteybe "Maarif" inde onu Caferilerden saymıştır. Cevzacani de, onu Cemaat tarafından mezhepleri benimsenmeyen kişilerden yani Caferilerden saymıştır ki, şöyle der:"Kufe'de mezhepleri halk tarafından benimsenmeyqaen şahıslar vardı ki;' bunlar muhaddislerin reislerindendiler. Orneğin Ebu İshak, Mensur, Zübeyd el-Yami ve A'meş gibileri... Ama halk bunlara doğrulukları yüzünden tahammül etmiştir." Soruyoruz: "Bu doğru kişilerin kabahati neydi? "Sekaleyne sıkıca tutunmaları mı yoksa, Necat gemisine binmeleri mi? Yahut, Peygamber'in ilim şehrinin kapısından (Hitta kapısı ) gitmeleri mi? Veya, Allah'a inançlarından ve ondan korkularından devamlı ağlamaları mı?.. Hatta İbn-i sa'd "Tabakat" ında Mansur'un tercümesinde der ki: "Ağlamaktan "Ameş" oldu yani gözlerinin nuru zayıfladı, görüşü azaldı."

                      Soruyoruz: Böyle muhterem bir insanın, halkça "sakil" çekilmez, telakki edilmesi mümkün mü? Hiç zannetmiyoruz. Ama ne yazık ki, kısmetimiz, insafsız kişilerin yargısına bırakılmakmış. Bakın ibn-i Sa'd, Mansur'un hayatını yazarken ne diyor:

                      "Hammad b. Zeyd dedi ki: Mansur'u Mekke'de gördüm, tahmin edersem o "Haşabiye" Tahtacı fırkasındandı, fakat kendisinin yalan söyleyecek bir insan olduğunu tahmin etmiyorum"...

                      Şu alay ve düşmanlık dolu sözlere bakın, insanı en çok dehşete düşüren şu cümlenin üzerinde durmak gerek, "yalan söyleyeceğini tahmin etmiyorum." Allah Allah... Sanki yalan, Ehl- i Beyt ve müritlerine vergili bir huymuş da, Mensur, doğru söyleyince hakikatin hilafına hareket etmiş oluyor ve sanki Nasibilr Ehl-i Beyt'in taraftarlarına "Haşabiyye", "Turabiyye,"Rafızi" gibi küçümseyici isimlerden başkasını bulamıyorlar da onlara hep buna benzer isimler yakıştırıyorlar veya sanki cenabı Allah'ın şu buyruğunu hiç duymamışlardır: "Birbirinize kötü lakaplar takmayınız; iman etmiş kişilere fasık demek en kötü şeydir."

                      İbn-i Kuteybe "Haşabiye"lerden şöyle bahseder: "Onlar Rafizilerdendir, İbrahim b. Eşter, Ubeydullah b. Ziyad'la karşılaştığı zaman, İbrahim'in adamlarının çoğunda "Haşeb" yani, tahta sopalar" vardı. Bu yüzden onlara "Haşşabiyeler" denildi ." Biz de deriz ki: Onlara bu isimleri takmalarının sebebi, sadece onları küçük görmelerinden ileri gelmektedir. Buna rağrnen yine de bu Haşabiler, Haşebleri ve imanlarıyla, Mercane'nin oğlu, Ehl-i Beyt katilleri ve Nasibileri mahvetmeye kafi geldiler ve böylece zalimler onların elleriyle cezalandırılmış oldu.

                      Sonra bu şerefli lakabın bize ne zararı var ki? Bilakis biz bununla ve "Turabiyye" lakabıyla iftihar ve şeref duyuruyoruz.

                      Olayların tesirine kapılarak mevzu dışına çıktık, tekrar bahsimize dönelim; Mansur'u bütün Sahih sahipleri ittifaken hüccet etmişlerdir. Caferiliği de elbette hepsi tarafından malumdu.

                      İbn-i Sad şöyle der:"Mensur, 132 yılının sonuna doğru vefat eder" ve der ki: "İltimada şayan, emin, hadisleri bol, yüce ahlaklı bir insandı." Allah ona bol mağfiret ihsan etsin.


                      Yorum


                        #86
                        Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

                        Bismillahirrahmanirrahim

                        86- el-Minhal b. Amr el-Kufi et Tabi:

                        Kufe Caferilerin meşhurlarındandır. Bu sebepten dolayı Cevzacani onu zayıf kabul ederek: "Kötü Mezheplidir" der. Keza, İbn-i Hazım ve Yahya b. Muin'de aleyhinde bulunurlar. Fakat Caferi olduğunu bildikleri ve kendisi de bunu saklamadığı halde hadislerinin doğru olduğundan şüphe etmemişlerdir. Şu'be, Mes'udi, Haccac b. Artat ve daha bir çok kimseler kendisinden naklederler. İbn-i Muin, Ahmed el-İcli ve benzerleri onu tasdik ederler. Zehebi "Mizan"da ondan bahseder ve yazdıklarının hepsini zikrederken, Buhari ve Müslim'in ondan tahriç ettiklerine işaret eder.

                        Yorum


                          #87
                          Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

                          Bismillahirrahmanirrahim

                          87- Musa b. Kays el-Hadrami:

                          Künyesi Ebu Muhammed'dir. Ukayli, onu aşırı Rafızilerden sayar. Süfyan, ondan Ebu Bekir ve Ali'yi sorar, O, Ali'yi daha çok severim, der. Musa, Seleme b. Kühayl'den İyad b. İyad'dan, Malik b. Caune'den müselsel olarak şu hadisi rivayet ederdi:

                          "Ümmü Seleme'nin şöyle dediğini duydum: Resulullah (s.a.a) dedi ki: "Ali Hakk'la beraberdir. Ona tabi olan da Hakk'la beraberdir. Onu terk eden ise Hakkı terk etmiş olur."

                          Bu hadisi Musa'dan Ebu Nuaym Fadıl b. Dekin nakleder. Musa, bundan başka Ehl-i Beyt hakkında, Ukayli'yi rahatsız eden doğruluğu sabit bir çok hadis rivayet eder. Musa, hakkında konuşmasının sebebi de budur. İbn-i Muin ise, Musa'yı doğrular. Aynı zamanda Ebu Davut ve Said b. Menzur sünenlerinde onu hüccet kabul etmişlerdir. Zehebi de tercümei hayatını yazarken, hakkında yazdıklarımızın hepsini zikretmiş. Musa, Mensur zamanında Hakk'ın Rahmetine kavuşmuştur. Allah rahmet eylesin.

                          Yorum


                            #88
                            Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

                            Bismillahirrahmanirrahim

                            88-Nafi b. Haris Ebu Davut en Nahai, el-Kufi, el-Hemdani es-Sebii

                            Ukayli: "Rafizilikte aşırı gidenlerdendi" der. Bahir, Ehl-i Beyt yandaşlığı yüzünden hakkında konuşurlar" diyor. Oysa Süfyan, Hümam, Şerik ve bu tabakadan daha bir çok kişi ondan nakleder.

                            Tirmizi, onu hüccet kabul eder. Mesnet sahipleri de ona ait hadisler tahric ederler. Tirmizi ve diğer kitaplarla Enes b. Malik , İbn-i Abbas, Amran b. Husayn ve Zeyd b. Erkam'dan nakletmiş olduğu hadisleri bulabilirsiniz. Zehebi de tercümei halini yapar ve onunla alakalı zikrettiğimiz hususları zikreder.

                            Yorum


                              #89
                              Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

                              Bismillahirrahmanirrahim

                              89-Nuh b. Kays b. Rebah el-Hemdani:

                              Ona et Tahi el-Basri de denir. Zehebi, Mizan'ında onu zikreder ve şöyle der: "Hadisi özenli ve elverişlidir" ve der ki: "Ahmed ve b. Muin onu tasdik ederler. Ebu Davut onun On iki taraftarı olduğundan bahseder ve der ki: Nesai, onun zararsız olduğunu söyler.

                              Aynı zamanda Zehebi, onun adının üzerine Müslim'in ve sünen sahiplerinin rumuzunu koyar. Yani onun, bunların sahihlerindeki adamlardan biri olduğuna işaret eder. Müslim'in Sahih'inde içki hakkında onun bir hadisi var. Bu hadisi İbn-i Avn'dan naklediyor. Yine Müslim'de giyim hakkında bir hadisi var; bunu da kardeşi Halit b. Kays'tan nakleder. Ondan nakledenler ise, Müslim'de Nasr b. Ali; diğer Sahihlerde Ebu'l Eş'as bu gruptan daha başka kişiler. Nuh'un ayrıca, Eyyup'tan, Amr b. Malik'ten ve daha başkalarından hadisleri var.

                              Yorum


                                #90
                                Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

                                Bismillahirrahmanirrahim

                                90-Harun b. Sa'd el-İcli el-Kufi:

                                Zehebi onu zikreder. Onu zikrettiğinde adının üstüne Müslim'in rumuzunu koyar ki, bu da Müslim'in adamlarından olduğuna delalet eder. Daha sonra onu vasfederken şöyle der: "Ahlakça sadıktır, fakat kindar bir Rafizidir." Abbas, İbn-i Mu'in'in şöyle dediğini nakleder: "Harun b. Sa'd aşırı Caferilerdendir." Abdurrahman b. Ebi Said el-Hudri'den hadisleri vardır, kendisinden ise, Muhammed b. ebi Hafs el-Attar, Mes'udi ve Hasan bin Hayy naklederler. Ebu Hatim: "Zararsız" der. Ben de, Hasan b. Salih'in, Harun'dan, Harun'un da Selman'dan Müslim'de, ateşin sıfatı hakkında, bir hadisi, naklettiğini hatırlıyorum.

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X