Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #46
    Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

    Bismillahirrahmanirrahim

    46- Abbad b. Yakub el-Esdiy er-Revaciniy el-Kufi:

    Darukutni, onu zikreder ve: "Abbad, inanılır bir Caferi" der. İbn-i Habban der ki "Abbad b. Yakup, Rafizilik propagandası yapardı." İbn-i Huzeyme ise, ondan bir hadis naklederken:"Sözü inanılan ama, dinde sapıklıkla itham edilen Abbad, bize anlattı dıye bahseder. Abbad, Şerik'ten, Asım'dan, Zerr'den, Abdullah'tan Peygamber'in (s.a.a) şöyle dediğini nakleder. "Eğer Muaviye'yi benim minberimde görürseniz onu öldürün." Bu hadisi "Tabari" ve başkaları da yazar.

    Abbad, şöyle derdi: "Her kim namaz esnasında "Allah'ım beni Muhammed (saa) ve Ali'nin (as) düşmanlarından arındır" demezse
    kıyamet günü Allah onu onlarla birlikte haşreder" yani düşmanlarla. Salih Cezera, "Abbad b. Yakup, Osman'a söverdi" diyor. Biz de diyoruz ki: Bütün bunlara rağmen, Sünnilerin imamları sayılan Buhari, Tirmizi, İbn-i Mace, İbn-i Huzeyme ve İbn-i ebi Davut onun hadislerini almışlar, hatta onu en inanılır kişilerden saymışlardır. Zehebi "Mizan"ında; "Aşırı bir Caferi bidat sahiplerinin başı olduğu halde, hadiste sadık idi. Buhari, ondan vasıtasız hadis rivayet eder" diyor. Abbad Allah'ın rahmetine 150 yılında kavuşur.

    Yorum


      #47
      Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

      Bismillahirrahmanirrahim


      47- Abdullah b. Davut Ebu Abdurrahman el-Hemdaniy el- Kufi:

      İbn-i Kuteybe, Maarif'inde onu Ehl-i Beyt taraftarlarından sayar. Buhari, Sahih'inde onunla tanıtlık yapmıştır. A'meş'ten, Hişam b. Urva'dan ve İbn-i Carih'ten nakleder. Kendisinden ise Müseddid, Amr b. Ali ve Nasr b. Ali naklederler. 212 yılında vefat etmiştir.

      Yorum


        #48
        Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

        Bismillahirrahmanirrahim

        48- Abdullah b. Şeddad İbn-i el-Had Usame b. Amr:

        Annesi, Esma bint Umeys'in kız kardeşi Selma idi. Yani hem Abdullah b. Cafer'in, hem de Muhammed b. Ebu Bekir'in teyzesinin oğlu olur. Aynı zamanda Hz. Ali'nin ashabındandı. İbn-i Sa'd onu, Kufe'ye göçen fıkıh ve ilim sahibi Tabi'lerden sayar ve "Tabakat"ının 6. cüz'ünün 86. sayfasında şöyle der; "Abdullah b. Şeddad, Haccac'a karşı çıkanlarla beraber olur ve 'Dacil" vakasında öldürülür. Fakih, doğru, inanılır ve hadisleri çoktur. Ehl-i Beyt taraftarlığıyla tanınır.

        Yazar diyor ki; "Bu vakıa 81 yılında cereyan eder. Bütün sahih sahipleri ve imamlar onun hadislerinden almışlardır. Ondan Ebu İshak, Mabed b. Halid ve Sa'd b. İbrahim her iki sahihte olduğu gibi diğer sahihlerde de naklederler. Kendisi en çok Hz. Ali (a.s) Meymune ve Aişe'den duyrnuştur.

        Yorum


          #49
          Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

          Bismillahirrahmanirrahim

          49-Abdullah b. Ömer b. Muhammed b. Ebban b. Sahih b.Umayr el-Kureşi el-Kufi:

          Lakabı, Meşkedane'dir. Müslim, Ebu Davut, Bağavi ve bu seviyedeki daha başkalarının da şeyhlerindendir. Ebu Hatim, ondan şöyle bahseder "Doğru, sadık ve Caferi olduğu söylenir." Salih b. Muhammed b. Cüzre ise şöyle der; " Caferilikte aşırı idi. Bununla beraber Abdullah b. Muhammed babasının şöyle dediğini zikreder: "Meşkedane, doğru inanılır, bir muhaddistir." Zehebi, Mizan'ında onu zikrederken şöyle der: "Doğrudur, hadis sahibidir." İbn-ı Mübarek Deravardi ve Tabakadan duymuştur. Kendisinden de Müslim Ebu Davut ve Bağavi ve başkaları duymuşlardır. 239 yılında ölmüştür. Yazar diyor ki: "Müslim'in sahihine bakarsanız, Abde b. Süleyman, Abdullah b. Mübarek, Abdurrahman b. Süleyman, Ali b. Haşim, Ebu'l-Cufi Ahvas Hüseyin b. Ali Cufi ve Muhammed b. Fudayl'dan nakletttğini görürsünüz. Müslim ondan vasıtasız nakleder.

          Yorum


            #50
            Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

            Bismillahirrahmanirrahim

            50-Abdullah b. Lahia b. Ukbe el-Hadrami:

            Mısır'ın kadısı ve alimi idi. İbn-i Kuteybe Maarifi'nde onu Caferilerden sayar. İbn-i Adiy: "Aşırı bir Caferi idi" der. Ebu Ya'la, Kamil b. Talha'dan şöyle nakleder "İbn-i Lahia dedi ki: Hayy b. Abdullah el-Meğafiri bana, ebu Abdurrahman el-Habli'den, onun da Abdullah b. Amr'dan duyduğu şu haberi nakletti: "Resulullah (s.a.a) hastalığı esnasında, bana; "kardeşimi çağırın" dedi. Ebu Bekir'i çağırdılar, gelince yüzünü ondan çevirdi ve tekrar: "Bana kardeşimi çağırın dedi." Bu kez Osman'ı çağırdılar, ondan da yüzünü çevirdi. Sonunda Ali'yi (as) çağırdılar gelince boynuna sarıldı ve cübbesini üzerine atarak bir müddet böyle kaldı. Ali yanından çıkarken ona, Sana ne söyledi? diye sordukları zaman: O bana bin kapıyı açan, bin kapının adını öğretti diye cevap verdi"

            Zehebi, Mizan'ında ondan bahseder ve Elh-i Sürtnetin ondan naklettiklerine işaret eder. İbn-i Hallikan Vafayat'ında onu zikrederken övgu ve sevgi ile anar.

            Müslim'in Sahihi'nde İbn-i Vahab kendisinden, kendisi de Yezid b. ebi Habib'ten nakleder. "Kayserani" onu, Buhari ve Müslim'in adamlarından sayar. İbn-i Lahia 174 yılının Rebi'ul Ahir ayında Allah'ın rahmetine kavuşur.

            Yorum


              #51
              Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

              Bismillahirrahmanirrahim

              51-Abdullah b. Meymun el-Kaddah el-Mekki:

              İmam Cafer Sadık'ın (as) ashabındandı. Tirmizi, onu tanıt olarak gösterir. Zehebi, ondan bahseder ve Tirmizi'nin ondan hadis aldığına işaret eder. Cafer b. Muhammed ve Talha b. Amr'dan nakleder.


              Yorum


                #52
                Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

                Bismillahirrahmanirrahim

                52-Abdurrahman b. Salih el-Ezdi Ebu Muhammed el-Kufi:

                Onu, talebesi Abbas ed-Devriy zikreder ve Caferi idi" der. İbn-i Adiy ise onu zikrederken şöyle der; Caferilikle yanıp tutuşmuştu." Salih Cezre'de onu zikreder ve: "Osman'a itiraz ederdi" der. Ebu Davut ise, şöyle diyor: "Sahabilerin ayıpları hakkında bir kitap yazdı, kötü adamdı." Bununla beraber Abbas ed Devri ve İmam Bağavi ondan naklederler. Nesai de onun hadislerine yer verir. Zehebi de Mizan'ında (288) bahsederek Nesai'nin onu tanıtladığına işaret eder ve İbn-i Muin'in doğru, inanılır olduğunu kabullendiğini yazar. 235 yılında vefat etmiştir.

                Yorum


                  #53
                  Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

                  Bismillahirrahmanirrahim

                  53-Abdürrezzak b. Hemmam b. Nafi el-Himyeri es-San'ani:

                  Ehl-i Beyt bilginlerinden idi. İbn-i Kuteybe onu Maarif'inde Ehl-i Beyt taraftarlarından saydığı gibi, İbn-i Esir de "el Kamil" kitabında 211 yılında olan hadisleri sayarken şöyle der: "Bu yılda büyük muhaddis Abdüzrrezzak b. Hemmam vefat eder. Ve der ki: Adürrezzak, Ahmed'in şeyhlerinden idi. Aynı zamanda hl-i Beyt taraftarı idi." Müttki el-Hinde de Ehl-i Beyt taraftarlığı tasdik eder. Zehebi ise Mizan'ında ondan uzunca bahseder. Bahsinin bir kısmı şöyle: "Abdürrezak b. Hemmam, bellı baş alimlerden olup doğruluk ve fazilet timsali bir zat idi. Çok şey yazdı. Onun "Cami el-Kebir "Kitabı ilim hazinesi idi. Ahmed, İshak Yahya, ez-Zahli, er-Remadi gibileri ona gidip, ondan hadis almışlardır. Onu yalnız Abbas b. Abdülazim yalanlamıştır ama bu iddiada kendisiyle beraber olacak ikinci bir şahıs bulamamıştır. Aksine bütün hafızlar ilim adamları onunla tanıtlık yapmışlardır." Daha sonra Zehebi, Tayalisi'den şöyle nakleder: İbn-i Muin dedi ki: Abdürrezzak'tan bazı laflar duydum, işte o zaman onun Ehl-i Beyt taraftarı olduğunu anladım ve ona senin bütün hocaların Sünni'dir, Ehl-i Beyt mezhebine nasıl girdin?" dedim. O, bir gün bize Cafer b. Süleyman ed-Dab'i geldi. Onu çok üstün faziletli ve dindar buldum; bu mezhebi ondan öğrendim" dedi. Yazar diyor ki: Abdürrezzak, Caferiliği kabul ettiğini kendi kulaklarıyla duyduğu halde, ondan çok hadis nakletmiştir. Hatta Ahmed b. Ebi Hayseme'nin dediğine göre, İbn-i Muin'e "Abdullah b. Musa, Abdürrezzak'ın hadislerini, Caferi olduğu için reddediyar" derler. İbn-i Muin, şöyle cevap verir: "Tek olan Allah'a yemin ederim ki; Abdürrezzak, bu hususta Abdullah'tan yüz kat daha üstündür ki, ben Abdullah'tan duyduğumdan defalarca daha çok, Abdürrezzak'tan duymuşumdur." Ebu Salih Muhammed b. İsmail ed-Darari diyor ki: "San'a'da bulunuyor- duk, duyduk ki, Ahmed, b. Muin ve başkaları, Caferi olduğu için Abdürrezzak'tan hadis nakletmeyi terk etmişler. Bu habere çok üzüldük. Bir müddet sonra Mekke'ye hacca gittim, orada Yahya ile karşılaştım, ona sordum, dedi ki: "Ya Ebu Salih, Abdürrezzak İslam dinini terk etse, onun hadislerini terk edecek değiliz."

                  İbn-i Adiy onu zikrediyor ve şöyle diyor: "Bazı kimselerin bazı faziletleri üzerine hadis nakleder kendisine bu hususta kimse muvafakat etmez. Bazen de başkalarına günah sayılacak ayıplar yakıştırır. Bununla beraber Caferi olduğu söylenir." Yazar diyor ki: Bununla beraber Ahmed b. Hanbel'e sorarlar: "Adürrezzak tan daha iyi hadis nakledeni gördün mü?" "Hayır' der. Muhalled eş-Şu'ayri diyor ki: Abdürrezzak'ın yanında bulundum, adamın biri Muaviye'den bahis açınca Abdürrezzak ona şöyle, dedi: "Lütfen, İbn-i Ebi Süfyan'ın zikri ile meclisimizi kirletme."

                  Zeyd b. Mübarek anlatıyor: "Abdürrezzak'ın yanında idik, bize İbn-i Hadesan'ın hadisini okuyordu, Ömer'in Ali ve Abbas'a: "Sen, yeğeninden, bu da, karısının babasından kalan mirasını istemeye geldiniz" demesine geldiği zaman, bize dönüp Şöyle dedi: "Şu cahile bakın!!' "Yeğeninden" ve "Babasından" diyor da, Resulullah (s.a.a)'dan demiyor." Yazar diyor ki: Buna rağmen, bütün Sünni hadisçileri onu hüccet sayıp ondan hadis naklederler. Hatta, İbn-i Hallikan'ın yazdığına göre; "Resulullah (s.a.a)'tan sonra, ona gidildiği kadar hiç kimseye gidilmemiştir. Ondan nakleden belli başlı imamlar: Ahmed b. Hanbel, Süfyan, İbn-i Uyayne, Yahya b. Muin ve başkaları. " Yazar diyor ki: Bütün "Sahih" ve isnatlara bakın, onun hadisleriyle dolup taştığını görürsünüz. 126 yılında doğmuş. 20 yaşında ilime atılmış ve 221 yılının Şevval ayında Hakkın rahmetine kavuşmuş, İmam Sadık'ın (as), son 22 yılına muasır olmuş, İmam "Cevad" zamanında ve ondan 9 yıl önce vefat etmiştir. Allah onu, onların zümresiyle birlikte haşretsin.

                  Yorum


                    #54
                    Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

                    Bismillahirrahmanirrahim

                    54- Abdülmelik b. A'yen:

                    Zurare, Hamran, Bukeyr, Abdurrahman, Melik, Musa ve Zaris'in kardeşi.

                    Hepsi de Caferilerin geçmiş ileri gelenlerinden olup, kendileri gibi mübarek zürriyetleri de hiç bir zaman Caferilikten sapmamıştır. Abdülmelik'i, Zehebi Mizan'ında zikrederken şöyle der: "Abdülmelik'in, "sahih hadisleri var." İbn-i Muin ise: "O bir şey değil" diyor. İbn-i Uyayne şöyle der: "Bize Abdülmelik anlattı, gerçi o Rafizi idi." Ebu Hatim'in de dediği şöyle: "O Caferilerin eskilerindendir ama hadisi doğrudur. Her iki Süfyan ondan nakleder." Yazar da diyor ki: İbn-i el-Kayserani onu zikreder ve şöyle der: "Abdülmelik b. A'yen, Hamran el-Kufi'nin kardeşidir; Caferi idi. Buhari'nin yanında "Tevhid konusunda, Müslim'in yanında ise İman konusunda Ebu Vaib'den hadis nakleder. Her ikisinin yanında ondan, Süfyan b. Üyayne nakleder. " İmam sadık" (a.s) ashabıyla birlikte Medine'de onun mezarını ziyaret etmiştir.


                    Yorum


                      #55
                      Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

                      Bismillahirrahmanirrahim

                      55- Ubeydullah b. Musa el-Absi el-Kufi:

                      Buhari'nin şeyhlerindendir. İbn-i Kuteybe Maarif'inde onu, hadis sahipleri arasında sayar. Yine Maarif'inin başka yerinde. Şia adamlarının bir cümlesi arasında onu da sayar. İbn-i Sad Tabakat'ının altıncı cüzünde, Caferiliğine işaret eder ve şöyle der: Caferilik üzerine hadisler rivayet ederdi. Bu sebepten bir çok kişinin yanında kıymeti azalır." Daha sonra şöyle der: "Devamlı Kur'an okurdu." İbn-i Esir, Kamil'inde, 213 yılındaki hadiseleri anlatırken onun bu tarihte öldüğünü kaydeder ve şöyle der:

                      "Ubeydullah b. Musa el-Fakih, Caferi idi. Buhari'nin Şeyhlerinden sayılırdı."

                      Zehebi Mizan'ında şöyle der:

                      "Ubeydullah b. Musa Buhari'nin şeyhlerinden, inanılmaya şayan ama Caferi idi. Ebu Hatim ve İbn-i Muin, ona itimatlarını gizlemezler.. Ah- med b. Abdullah el-İcli, onun Kur'an ilimleri hakkında büyük bir alim olduğunu, Kur'an okurken başını kaldırmaz ve hiç gülmezdi der. Ebu Davut da sapık bir Caferi olduğunu söyler" Bununla beraber altı sahih sahibi onu hüccet kabul ederler. Buhari de, A'meş'ten, Hişam b. Urve'den ve İsmail b. Ebi Halit'ten nakleder. Müslim de ise İsrail'den, Hasan b. Salih ve Usame b. Zeyd'den nakleder. Buhari, bazı yerlerde, ondan vasıtasız nakleder. Ondan başka nakledenlerin bazıları şunlar: İshak b. İbrahim, Ebu Bekir b. Ebi Şeybe, Ahmed b. İshak ve daha birçok kişi. Zehebi'nin dediğine göre, 213 yılında vefat etmiştir. Allah rahmet eylesin.

                      Yorum


                        #56
                        Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

                        Bismillahirrahmanirrahim

                        56- Osman b. Umayr Ebu Yakzan el-Kufi:

                        Ona İbn-i Ebi Zer'a da derler. Ebu Ahmed ez-Zubeyri diyor ki: "O Tenasühe inanırdı." Ahmed b. Hanbel de şöyle diyor: "Ebu'l-Yakzan, İbrahim b. Abdullah b. Hasan'ın başkanı olduğu fıtneye katılmıştı." Adiy ise şöyle diyor: "Kötü bir mezhebe sahipti, ama zayıflığına rağmen büyük alimler ona isnaden hadis nakletmişlerdir." Yazar diyor ki: "Caferi olan her muhaddisin kıymetini düşürmek için, mutlaka ona leke sürerlerdi. Osman b. Umayr için de elbette aynı metoda başvuracaklardı. Ve bütün bu kötülemelere rağmen, A'meş, Süfyan, Şu'be, Şerik ve benzerleri ondan hadis alıp rivayet etmekten geri kalmamışlardır. Ebu Davut, Tirmizi ve benzerleri de sünenlerinde onu hüccet olarak kabul etmişlerdir. Zehebi ise, onun hakkında yazdıklanmızın hepsini zikretmiştir.

                        Yorum


                          #57
                          Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

                          Bismillahirrahmanirrahim

                          57- Adiy b. Sabit el-Kufi:

                          İbn-i Muin, onu zikrederken aşırı Caferi olduğunu söyler. Darukutni: "Aşırı bir Rafizi olmasına rağmen inanılır bir kişi idi" der. Mes'udi diyor ki: Caferilerin maksadını, Adiy b. Sabit kadar diliyle savunan birini göremedik." Zehebi de onu Mizan'ında zikreder ve şöyle der: "O, Ehl-i Beyt alimi, kadısı ve mescitlerinin imamıydı. Bütün Caferiler onun gibi olsaydı şerlerinin etkisi daha az olurdu. (318)" Yine Zehebi, daha sonra, (Darukutni, Ahmed b. Hanbel, Ahmed el-İcli ve Nesai) gibi büyük alimlerin doğruluğuna inandıklarına işaret eder ve altı Sahih Sünen sahibinin de, hadislerine yer verdiğini yazar. A'meş, Mes'ar, Said, Yahya b. Said el-Ensari, Zeyd b. Ebi Enise ve Fudayl b. Gazvan, ondan naklederler.

                          Yorum


                            #58
                            Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

                            Bismillahirrahmanirrahim

                            58- Atiyya b. Sa'd b. Cenade el-Avfi el-Kufi:

                            Meşhur Tabiilerdendir. Zehebi, Mizan'ında, Salim el-Muradi'den, Caferi olduğunu nakleder. İbn-i Kuteybe, Maarifi'nde onu hadis sahipleri arasında zikreder ve şöyle der: "Atiyya b. Sad "Haccas" zamanındaki fakihlerden, aynı zamanda Caferi idi. Babası Sa'd b. Cenade Hz. Ali'nin (as) ashabındandı. Oğlu Atiyya doğduğu zaman, Hz. Ali'nin (as) yanına gidip: "Ya Emir'el Mu'minin bir oğlum oldu ona ne isim koymamı tavsiye edersin" diye sorar. Hz. Ali (as): "Bu, "Attiyyatüllah'tır" der. Yani, Allah'ın vergisi. Böylece adı Atiyya olur." İbn-i Sa' d ise şöyle yazar; "Atiyya, İbn-i Eş'as ile beraber Haccac'a karşı çıkar, İbn-i Eş'as, askeri hezimete uğrayınca, Atiyya İran'a kaçar. Haccac oranın Valisi Muhammed b. Kasım'a şöyle yazar Atiyya'yı çağır! Ali b. Ebi Talib'e lanet okursa affet, etmezse, ona dört yüz sopa attır ve saçını sakalını kestir. Vali onu çağırtıp, Haccac'ın mektubunu okutur. Ali'ye (as) sövmeyi reddedince vali ona dört yüz sopa attırıp, saçını sakalını kestirir. Bir müddet sonra Horasan'a Kuteybe isminde bir vali tayin edilir. Atiyya onun yanına gider ve orada bir müddet kaldıktan sonra Irak'ta Ömer b. Hubayra'nın tayin edildiğini duyar. Ona Irak'a dönmek için bir mektup yazıp izin ister. Ömer izin verince Kufe'ye gelir ve 121 yılında ölünceye kadar orada kalır. İtimada şayan olup kıymetli hadisleri vardır.

                            Evet, biz de diyoruz ki, bütün zürriyeti Al-i Muhammed (s.a.a) taraftarlarından idi. Ebu Davut ve Tirmizi onu hüccet kabul ederler, Sahih'lerinde İbn-i Abbas'tan, Ebu Sait'ten, İbn-i Ömer'den naklettiği hadisler vardır. Kendisinden, oğlu Hasan b. Afiyya, Haccac b. Artat, Mes'ar, Hasan b. Advan ve başkaları nakletmişlerdir.

                            Yorum


                              #59
                              Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

                              Bismillahirrahmanirrahim

                              59- A'la b. Salih et-Teymi el-Kafi:

                              Ebu Hatim, onu zikrederken şöyle der: Caferilerin eskilerindendi." Biz diyoruz ki bununla beraber Ebu Davut ve Tirmizi onu hüccet kabul ederler. Ebu Naim, Yahya b. Bukeyr ve bunların seviyesinde daha başka şahıslar ondan naklederler. Bu A'la, şair olan A'la el-Mekki'den başkasıdır. O, iki Süfyan'ın şeyhlerindendir ve Mekke'lidir. A'la b. Salih ise Kufe'lidir. Her ikisini Zehebi, Mizanı'nda zikreder ve Caferi olduklarını yazar. Şair olan A'la'nın Hz. Ali (as) hakkında bir çok methiyeleri vardır. Şehit Hz. Hüseyin (as) hakkında da mersiyeler yazmıştır.

                              Yorum


                                #60
                                Ynt: Ehl-i Sünnet'in Senet olarak gösterdiği 100 Caferi

                                Bismillahirrahmanirrahim

                                60- Alkame b. Kays b. Abdullah en Nehai:

                                Ehl-i Beyt'in en sadık dostlarındandı. Şehristani, "Milel ve'n Nihal" kitabında Caferi olduğunu yazar. Cevzacani'nin zikrettiği muhaddislerin büyüklerinden sayılır. Alkame ve kardeşi "Ubeyy" Hz. Ali'nin (as) ashabından idiler. Her ikisi de "Sıffın"da bulunmuşlardır, Ubey'e "Ubeyy'üs-Salat" (Namaz Adamı) "çok namaz kıldığı için&quot derlerdi. Alkame ise,bu savaşta ayağından yaralanır ve topal kalır. Allah'ın yolunda mücahitliği hiç bir zaman bırakmaz ve ölünceye kadar Muaviye'ye düşman kalır. Muaviye halife olduktan sonra Vali Ebu Berede, ona gönderereceği bir heyete kendisini dahil ettiğini ve gidecekler arasında adının yazıldığını duyunca, razı olmaz ve adının silinmesini ister. Bütün bunları İbn-i Sad "Tabakat"ında yazar.

                                Alkame'nin adaleti, şerefi, Caferi olduğunu bildikleri halde, Ehl-i Sünnet'in yanında inkar edilmemiştir. Onun hadislerini bütün "Sahih" sahipleri hüccet olarak kabul etmişlerdir. İbn-i Mesut'tan: Ebu'd Derda'dan, Aişe'den ve Osman'dan hadisler nakletmiştir. Kendisinden ise yeğeni İbrahim en Nehai Abdurrahman b. Velid, İbrahim b. Yezid ve Şa'bi naklederler. Altmış iki yılında vefat etmiştir... Allah rahmet eylesin. . .

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X