Bismillah.
Bir Amerikan İnternet gazetesinin bugün gördüğüm 29 Aralık 2013 tarihli yani geçen ayki bir haberinden Türkçe'ye çeviri:
http://worldobserveronline.com/2013/...edium=referral

Akıllardan kolay çıkmayacak bir fotoğraf internette şu cümleyle birlikte dolaşıyor: "3 Yaşındaki Suriyeli çocuğun ölmeden önce söylediği son sözü: <<Her şeyi Allah'a anlatacağım!>>".
Ve bu gerçekten akıllardan kolay çıkacak bir şey değil. Bu haberi doğrulamak mümkün değil, fakat fotoğraf yine de Suriye'de şu anda yaşanmakta olan acı ve ızdırapla ilgili bir öykü anlatıyor. Medya bunun "acımasız bir katil olan Beşar Esad yüzünden" olduğunu söylemek isteyenlerle dolu. Bu ancak yarı doğru olur. Onunla savaşa tutuşan diğer hükümet liderleri gibi-ki o savaştır on binlerce kişinin ölümünü ve bir milyondan fazla Suriyeli'nin vatanlarını terk edip kamplarda yaşamalarını getirdi.
Ancak bu her zaman gösterilecek bir sebep değil. Bu, ABD ile İsrail'in yanısıra Katar ve Arabistan gibi sünni devletlerin ısrarla sürdürdüğü her yandan kuşatılmış savaşın kaçınılmaz bir sonucudur. Suriye diktatörü Beşar Esad'ı alaşağı etmeye olan merakımızın bütün sebebi jeopolitiktir. Eğer Suriye'yi devirirsek, İran'ın bölgedeki etkinliğini sınırlamış olacağız. Kötüsü de şu ki, El Kaide ile aynı taraftayız ve Beşar Esad ile hükümeti de El Kaide'ye karşı savaşıyor. Ve Suriye halkı bütün bu küresel kuşatma altındaki büyük güçlerin savaşında mazlum olan taraftır.
Öyle bir noktaya geldik ki, Suriye'de kimyasal silahların hükümet tarafından mı yoksa El Kaide tarafından mı kullanıldığını bile bilmiyoruz. Söz konusu istihbarat ve propaganda olduğunda, gerçekleri kurmaca yalanlardan ayırt etmek çok zor. Fakat kimse şunu inkar edemez ki, biz patlayan silahlarla oraya girmeden önce Suriye çok istikrarlı bir ülkeydi. Bizim hiçbir yere demokrasi götürdüğümüz yok, bu ancak emperyalizmin ayak sesleridir.
Bir Amerikan İnternet gazetesinin bugün gördüğüm 29 Aralık 2013 tarihli yani geçen ayki bir haberinden Türkçe'ye çeviri:
http://worldobserveronline.com/2013/...edium=referral

Akıllardan kolay çıkmayacak bir fotoğraf internette şu cümleyle birlikte dolaşıyor: "3 Yaşındaki Suriyeli çocuğun ölmeden önce söylediği son sözü: <<Her şeyi Allah'a anlatacağım!>>".
Ve bu gerçekten akıllardan kolay çıkacak bir şey değil. Bu haberi doğrulamak mümkün değil, fakat fotoğraf yine de Suriye'de şu anda yaşanmakta olan acı ve ızdırapla ilgili bir öykü anlatıyor. Medya bunun "acımasız bir katil olan Beşar Esad yüzünden" olduğunu söylemek isteyenlerle dolu. Bu ancak yarı doğru olur. Onunla savaşa tutuşan diğer hükümet liderleri gibi-ki o savaştır on binlerce kişinin ölümünü ve bir milyondan fazla Suriyeli'nin vatanlarını terk edip kamplarda yaşamalarını getirdi.
Ancak bu her zaman gösterilecek bir sebep değil. Bu, ABD ile İsrail'in yanısıra Katar ve Arabistan gibi sünni devletlerin ısrarla sürdürdüğü her yandan kuşatılmış savaşın kaçınılmaz bir sonucudur. Suriye diktatörü Beşar Esad'ı alaşağı etmeye olan merakımızın bütün sebebi jeopolitiktir. Eğer Suriye'yi devirirsek, İran'ın bölgedeki etkinliğini sınırlamış olacağız. Kötüsü de şu ki, El Kaide ile aynı taraftayız ve Beşar Esad ile hükümeti de El Kaide'ye karşı savaşıyor. Ve Suriye halkı bütün bu küresel kuşatma altındaki büyük güçlerin savaşında mazlum olan taraftır.
Öyle bir noktaya geldik ki, Suriye'de kimyasal silahların hükümet tarafından mı yoksa El Kaide tarafından mı kullanıldığını bile bilmiyoruz. Söz konusu istihbarat ve propaganda olduğunda, gerçekleri kurmaca yalanlardan ayırt etmek çok zor. Fakat kimse şunu inkar edemez ki, biz patlayan silahlarla oraya girmeden önce Suriye çok istikrarlı bir ülkeydi. Bizim hiçbir yere demokrasi götürdüğümüz yok, bu ancak emperyalizmin ayak sesleridir.
Yorum