Ynt: Kürt direnişçinin görüntüleri
Sende kan davası mantığı var. Ehlibeyt Mektebi böyledir. İşine gelirse. Şiada şiiler İslam'a bağlıdırlar duygularına geleneklere cehalete kinlere düşmanlığa değil. Şiiler taklit sistemiyle hareket ederler. Sen Peygamber s.a.a zamanında yaşasaydın büyük ihtimal bu kafayla Peygamber s.a.a.'e Ömerin yaptığını yapar onu pasiflikle suçlardın. Hatırlayalım Ömer naptmıştı:
Peygamber s.a.a bir gece rüya görür, rüyasında Kabe'yi tavaf ettiğni Kurbanlıklarını kesip başlarını tıraş ettiğini görür ve bunun Kabeye yıllar sonra girebilecekleri mücdesini veren bir vahiy olduğunun bilincindedir. Müslümanları toplar onlara Umreye gitme kararını açıklar her kim isterse bize katılsın der. Hicretten bu yana yıllardır Kabe'ye hasret kalan Kabenin yanında büyümüş Muhacirler sevinçle hazırlanır ve 2500 kişiyle yola çıkarlar. Ancak Mekkeli Müşrikler onların Mekkeye girişlerine izin vermezler. Peygamber s.a.a. barış içinde umre yapıp geri döneceklerini silahsız geldiklerini amaçlarının savaş olmadığını iletmek içn elçi gönderir. Ancak elçi gecikince ve Müşriklerce öldürüldüğü haberi yayılınca Peygamber ve Müslümanlar buna çok kızarlar. Peygamber rıdvan ağacının altında 2500 müslümandan kanlarının son damlasına kadar savaşarak suçsuz yere katledilen elçinin intikamını almak üzere biat alır. Bunu duyan müşrikler telaşa kapılır ve barış için heyet gönderirler. Heyet gelir Peygamber s.a.a antlaşmayı kabul eder. Ancak antlaşma maddeleri arasında Müslümanların o yıl Mekke'ye girmeyecekleri ancak gelecek yıl Umre yapmak üzere Mekkke'ye gelebilecekleri maddesiyle Mekkelilerden Medineye gelenler geri iade edilecek, Ancak Medinelilerden Mekke'ye sığınanlar geri iade edilmeyecek şeklinde Müslümanların aleyhine görünen maddeler de vardır. Peygamber bunlara rağmen antlaşmayı kabul eder.
Mülsümanlar şok üstüne şok yaşamışlardır. Sünnilerin, Peygamberin her dediğine itaat ettiğini iddia ettiği sahabiler Peygambere yüz çevirmiş ve onu antlaşmayı kınadığı için yeterince haklı davranmamakla suçlamışlardır. Peygamber umreye niyet ettik ama gidemiyoruz burada umre niyetiyle kurbanlıklarımızı keselim ve başlarımızı tıraş edelim dese de kimse ona itaat etmez. Ömer bin Hattab Peygambere gelir ve şöyle hesaba çeker!
Ey Muhammed! Sen Peygamber misin!
Evet Peygamberim
Peygamberler yalan söyler mi!
Söylemez
Peki sen bize Kabeyi tavaf edeceğimizi söylemedin mi?
Söyledim
Peki neden tavaf edemiyoruz!
Bu sene mi tavaf edeceğimizi söyledim?
!...
Ömer çeker gider hızını alamamıştır aynı soruları Ebubekire sorar ve aynı cevapları ondan alır!
Sen de eğer Peygamber s.a.a zamanında olsaydın ve gözlerinin önünde Ebu Cendel elleri ayakları zincirli ve zincirler şakırdaya şakırdaya canını dişine takmış Mekke Müşriklerinden ve onların zulümle cehaletinden kaçmayı başarmış Medinelilere binlerce iyi hayalle gelebilmiş ve sığınmış. Peygamber s.a.a da antlaşmayı yeni imzalamış! Müşrik heyetin başındaki kıs kıs pis pis alayla gülerek Müslümanların özellikle de Peygambere itaat etmek istemeyenlerin gözlerinin içine baka baka Ey Muhammed, işte ilk teslim edeceğin kişi budur diyor Peygamber Ebu Cendel bağırdığı halde imdat çığlıkları attığı halde geri teslim ediyor. Ebu cendel beni öldürsünler ya da bana işktence etsinler diye mi bu müşriklere geri teslim ediyorsunuz! diyor. Peygamber s.a.a. Allah sana elbette bir çıkar yol gösterecektir diyor. Ve sen olayın daha sonra nasıl gelişeceğini bilmediğinden Ebu Cendelin dininden döneceğini dha yeni müslüman olduğunu imanının güçlü olmayabileceğini düşünüyor ve geriye verilmesini asla doğru bulmuyorsun...
Sen orada da Peygamber s.a.a.'e karşı gelirdin
Ve sen Sümeyye ve Yasir'in çocukları Ammarın gözü önünde işkenceyle parça parça edilmesi durumunda asla dayanamaz Peygamberin s.a.a. fetvasını bile beklemezdin! peygamberin s.a.a Mekke döneminde 13 yıl boyunca cihad fetvası vermemesini anlamaz ve Peygamberi pasif bulurdun.
mesele burada fetva değil. sistemdir. Biz şiiler nasıl fetva çıktığıyla değil çıkan fetvanın nefsimizi yenip uygulamasıyla ilgileniriz. Çıkan fetvanın İlahi olduğundan kuşkumuz olmadığı için sorun yoktur. Sünniler ise Peygamber s.a.a'den sonra yerle gök arasındaki bağı kopardıklarından artık İlahi hükümlere şüphesiz şekilde ulaşamazlar..
Yazık!
Sende kan davası mantığı var. Ehlibeyt Mektebi böyledir. İşine gelirse. Şiada şiiler İslam'a bağlıdırlar duygularına geleneklere cehalete kinlere düşmanlığa değil. Şiiler taklit sistemiyle hareket ederler. Sen Peygamber s.a.a zamanında yaşasaydın büyük ihtimal bu kafayla Peygamber s.a.a.'e Ömerin yaptığını yapar onu pasiflikle suçlardın. Hatırlayalım Ömer naptmıştı:
Peygamber s.a.a bir gece rüya görür, rüyasında Kabe'yi tavaf ettiğni Kurbanlıklarını kesip başlarını tıraş ettiğini görür ve bunun Kabeye yıllar sonra girebilecekleri mücdesini veren bir vahiy olduğunun bilincindedir. Müslümanları toplar onlara Umreye gitme kararını açıklar her kim isterse bize katılsın der. Hicretten bu yana yıllardır Kabe'ye hasret kalan Kabenin yanında büyümüş Muhacirler sevinçle hazırlanır ve 2500 kişiyle yola çıkarlar. Ancak Mekkeli Müşrikler onların Mekkeye girişlerine izin vermezler. Peygamber s.a.a. barış içinde umre yapıp geri döneceklerini silahsız geldiklerini amaçlarının savaş olmadığını iletmek içn elçi gönderir. Ancak elçi gecikince ve Müşriklerce öldürüldüğü haberi yayılınca Peygamber ve Müslümanlar buna çok kızarlar. Peygamber rıdvan ağacının altında 2500 müslümandan kanlarının son damlasına kadar savaşarak suçsuz yere katledilen elçinin intikamını almak üzere biat alır. Bunu duyan müşrikler telaşa kapılır ve barış için heyet gönderirler. Heyet gelir Peygamber s.a.a antlaşmayı kabul eder. Ancak antlaşma maddeleri arasında Müslümanların o yıl Mekke'ye girmeyecekleri ancak gelecek yıl Umre yapmak üzere Mekkke'ye gelebilecekleri maddesiyle Mekkelilerden Medineye gelenler geri iade edilecek, Ancak Medinelilerden Mekke'ye sığınanlar geri iade edilmeyecek şeklinde Müslümanların aleyhine görünen maddeler de vardır. Peygamber bunlara rağmen antlaşmayı kabul eder.
Mülsümanlar şok üstüne şok yaşamışlardır. Sünnilerin, Peygamberin her dediğine itaat ettiğini iddia ettiği sahabiler Peygambere yüz çevirmiş ve onu antlaşmayı kınadığı için yeterince haklı davranmamakla suçlamışlardır. Peygamber umreye niyet ettik ama gidemiyoruz burada umre niyetiyle kurbanlıklarımızı keselim ve başlarımızı tıraş edelim dese de kimse ona itaat etmez. Ömer bin Hattab Peygambere gelir ve şöyle hesaba çeker!
Ey Muhammed! Sen Peygamber misin!
Evet Peygamberim
Peygamberler yalan söyler mi!
Söylemez
Peki sen bize Kabeyi tavaf edeceğimizi söylemedin mi?
Söyledim
Peki neden tavaf edemiyoruz!
Bu sene mi tavaf edeceğimizi söyledim?
!...
Ömer çeker gider hızını alamamıştır aynı soruları Ebubekire sorar ve aynı cevapları ondan alır!
Sen de eğer Peygamber s.a.a zamanında olsaydın ve gözlerinin önünde Ebu Cendel elleri ayakları zincirli ve zincirler şakırdaya şakırdaya canını dişine takmış Mekke Müşriklerinden ve onların zulümle cehaletinden kaçmayı başarmış Medinelilere binlerce iyi hayalle gelebilmiş ve sığınmış. Peygamber s.a.a da antlaşmayı yeni imzalamış! Müşrik heyetin başındaki kıs kıs pis pis alayla gülerek Müslümanların özellikle de Peygambere itaat etmek istemeyenlerin gözlerinin içine baka baka Ey Muhammed, işte ilk teslim edeceğin kişi budur diyor Peygamber Ebu Cendel bağırdığı halde imdat çığlıkları attığı halde geri teslim ediyor. Ebu cendel beni öldürsünler ya da bana işktence etsinler diye mi bu müşriklere geri teslim ediyorsunuz! diyor. Peygamber s.a.a. Allah sana elbette bir çıkar yol gösterecektir diyor. Ve sen olayın daha sonra nasıl gelişeceğini bilmediğinden Ebu Cendelin dininden döneceğini dha yeni müslüman olduğunu imanının güçlü olmayabileceğini düşünüyor ve geriye verilmesini asla doğru bulmuyorsun...
Sen orada da Peygamber s.a.a.'e karşı gelirdin
Ve sen Sümeyye ve Yasir'in çocukları Ammarın gözü önünde işkenceyle parça parça edilmesi durumunda asla dayanamaz Peygamberin s.a.a. fetvasını bile beklemezdin! peygamberin s.a.a Mekke döneminde 13 yıl boyunca cihad fetvası vermemesini anlamaz ve Peygamberi pasif bulurdun.
mesele burada fetva değil. sistemdir. Biz şiiler nasıl fetva çıktığıyla değil çıkan fetvanın nefsimizi yenip uygulamasıyla ilgileniriz. Çıkan fetvanın İlahi olduğundan kuşkumuz olmadığı için sorun yoktur. Sünniler ise Peygamber s.a.a'den sonra yerle gök arasındaki bağı kopardıklarından artık İlahi hükümlere şüphesiz şekilde ulaşamazlar..
Yazık!
Yorum