Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Müslimden bir hadis

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Müslimden bir hadis

    "Kim ki emirinde çirkin bir şey görürse sabretsin. Muhakkak ki kim de emirinin otoritesinden bir karış ayrılıpta ölürse ancak cahiliye ölümü ile ölür." (Müslim, İmara 13 H. No: 1849/56)


    Hocam bu hadis emirlerden yani imamlardan hata ve hatta çirkin birşey bile görülebileceğini göstermiyor mu? Hadisin devamını Şiada kabul ediyor zaten "emirin otoritesinden ayrılırsa cahiliyye ölümü ile ölür" diye devam eden kısmı...

    #2
    Müslimden bir hadis

    Ek bir soru olarak;
    Burada çirkin şey aslında çirkin bir şey olmadığı halde insan tarafından çirkin algılanan bir şey olabilir mi?
    Zira çirkin şey Kurana ve Sünnete aykırı bir durum ise bu iş çirkin şey olmaktan çıkmaz mı?
    Düştü Deşt-i Kerbela’ya Ol Can
    Matem tuttu, ins-ü cin ve canan
    Ruhlarda hep o, hicrandır yanan
    Şahadetiyle destan yaratan

    Mazlum Hüseyn Canım, Mazlum Hüseyn Canım...

    Yorum


      #3
      Müslimden bir hadis

      Bismillahirrahmanirrahim

      Muhterem kardeşim, onlar bu gibi rivayetlerde hükmü ve hakimiyeti elinde bulunduran her kesi kastediyorlar. Bunların Beni Ümeyye gibi zalim yöneticiler tarafından hakimiyetlerinin temellerini sağlamlaştırmak için uydurulduğu kesindir. Ama ne var ki uydurlan bir rivayete doğru olan bir hadisten de bir cümle ekliyorlar ki meramları daha iyi pekişsin.

      Bu söylediğimizi şu rivayetler daha net bir şekilde ortaya koyuyor:

      Sahih-i Müslim ve Sünen-i Beyhakî'de, Hüzeyfet-ül Yemân'a isnaden şöyle rivâyet edilmiştir: "Dedim 'Ya Resulallah, biz şer içerisindeydik; Allah şimdi içinde bulunduğumuz hayrı bize nasip etti; acaba bu hayrın ardından bir şer olacak mı?' Buyurdu: 'Evet.' Ben, 'O şerrin ardından yine hayır olacak mı?' diye sorduğumda, yine 'Evet' diye cevap verdi. Tekrar sordum: 'Bu hayrın ardından bir şer olacak mı?' Yine 'Evet' cevabı verince, 'Bu nasıl olacak?' diye sordum. Şöyle buyurdu: 'Benden sonra, benim hidayetime uymayan, Sünnetimi takip etmeyen İmâmlar türeyecektir; onlar içerisinde öyle kimseler bulunacaktır ki insan şeklinde olan bedenlerindeki kalpleri tıpkı şeytanların kalbi gibi olacaktır.' Ben 'Öyle bir zamanı idrak edersem, ne yapmamı tavsiye edersin ya Resulallah?' diye sordum; şu cevabı verdi: 'Emiri dinleyip itaat edeceksin; hatta sırtına bile vursa; malını dahi elinden alsa; dinle ve itâat et!!" (Sahih-i Müslim -Arapça metin-, C.2, S.119, Sünen-i Beyhakî, C.8, S.157)

      Yine aynı kaynaklarda, Avf b. Mâlik El-Eşcaî'den şöyle nakledilmiştir: "Resulullah'ın (s.a.a) şöyle buyurduğunu duydum: 'En iyi İmâmlarınız, o kimselerdir ki siz onları seversiniz, onlar da sizi; siz onlara salat edersiniz onlarda size. En kötü İmâmlarınız da o kimselerdir ki siz onlara buğz edersiniz onlar da size; siz onlara lanet edersiniz, onlar da size.' Biz, 'Ya Resulallah dedik, böyle bir durumda onlarla mücâdele etmeyelim mi?' 'Hayır buyurdu, namazı aranızda ikame ettikleri müddetçe böyle bir şeye kalkışmayın. Şunu bilin ki kimin üzerine birisi hüküm sahibi olur da o hakimin Allah'a karşı bir isyânını görürse, onun bu isyanını sevmesin, ama itâat etmekten de elini çekmesin!!" (Sahih-i Müslim, C.2, S.122, Sünen-i Beyhakî, C.8, S.159)

      Aynı kaynaklarda yine şöyle nakledilmektedir: "Seleme b. Yezid El-Cu'fî Resulullah'a bir soru yönelterek şöyle dedi: 'Ya Resulallah, eğer bizim başımıza, bizden haklarını isteyen, ama bizim hakkımızı vermeyen emirler hakim olursa, ne yapmamızı emredersiniz?' Râvi diyor, Peygamber (bir rahatsızlık ifadesi olarak) ondan yüzünü çevirdi. Sonra, soruyu tekrar edince, Allah Resulü şöyle buyurdu: 'Dinleyin ve itâat edin; onların yaptıklarının sorumluluğu onlara, sizin yaptıklarınızın sorumluluğu da size aittir." (Sahih-i Müslim, C.2, S.119, Sünen-i Beyhakî, C.8 S.158)

      Bir de Mikdâm isminde birisinden şöyle rivayet etmişlerdir; Resulullah buyurdu ki: "Emirlerinize itâat edin; ne olularsa olsunlar! Eğer onlar benim söylediklerimi size emrederlerse, hem onlar bundan ecir alırlar, hem siz itâatinizden dolayı mükafatlandırılırsınız. Şayet benim emretmediğim şeyleri size emrederlerse, bunun sorumluluğu onlara aittir ve siz bundan berisiniz. Zira siz Allah'ı mülakat ettiğinizde diyeceksiniz: 'Ey Rabbimiz, zulüm yoktur.' Allah da 'Evet zulüm yoktur' buyuracaktır. Siz 'Ey Rabbimiz diyeceksiniz, sen bize peygamberler gönderdin; biz de senin izninle onlara itâat ettik; sonra bize halifeler seçtin; biz de senin izninle onlara it1at ettik; ardından başımıza emirler getirdin; biz de onlara itâat ettik.' Allah da 'Doğru söylediniz; bunun sorumluluğu o (zalim emirlere) aittir ve siz bundan berisiniz (bir sorumluluğunuz söz konusu değildir)." (Sünen-i beyhakî, C.8, S.159)

      Yine söz konusu kaynakta Süveyd b. Gafele'den şöyle nakletmektedir; Ömer b. Hattap bana dedi ki: "Ey Eba Ümeyye, belki de sen benden sonra yaşarsın; o zaman İmâma itâat etmelisin; hatta Habeşî bir köle bile olsa; sana vursa da sabret; emretse de sabret; seni (bir şeylerden) mahrum bıraksa da sabret; sana zulmetse de sabret; eğer dininde noksanlık yaratacak bir şeyi sana emrederse de ki: 'Duydum ve itâat ettim...!!" (Sünen-i Beyhakî, C.8, S.159)

      Bu hadisler bir tane, iki tane değil, burada hepsini veremiyeceğimiz kadar çoktur; daha fazla isterseniz örneğin Sahih-i Müslim'in şu bablarına bakabilirsiniz: "Hüküm sahipleri zulmettiğinde sabra emir babı", "Hakları zayetseler dahi emirlere itâat babı", "Fitne zamanlarında ve her halükarda Müslümanlardan ayrılmamanın farziyeti ve itâatten çıkmanın haramlığı babı".
      Yine Kenz-ül Ummâl'ın örneğin şu yerlerine bakabilirsiniz: C.1, S.104, C.4, S.373-374, C.5, S.751, C.11, S.210, C.6, S.458.

      Yorum

      YUKARI ÇIK
      Çalışıyor...
      X