Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

ALEVİLİK ANSİKLOPEDİSİ (Muhteşem bir başucu kaynağı)

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #16
    Ynt: ALEVİLİK ANSİKLOPEDİSİ (Muhteşem bir başucu kaynağı)

    değerli vaktinizi kitap toparlamaktansa burda bizim gibi boşta kalmışlara cevap için harcamak elbette akıllıca iş değildir. ancak şu yine de aklıma takılanları paylaşayım istedim:

    "3-Dini pazarlayarak geçinmek müslümana yakışmaz...hele hele Ali Şialarına hiç yakışmaz...
    4-İnsanın bir emri yerine getirmesi için öncelikle onu öğrenmesi lazım...bilgi edinmesi lazım...bunu uygular, uygulamaz...bunun sorumluluğu ona aittir.
    5-Delil getirme yeteneğinden yoksun bir şianın kurtarılması hayatta en önemli şeylerdendir...bu da tebliğle olur.
    "

    3- dini pazarlayanlar kimler? şia öğretilerini aktaranlar mı? kitap yazanlar mı? bu konu bizim internette yayınlanan kitapların sahiplerinin, ve yayıncılarının ekmekleri ve emekleri ne olacak? sorusuna karşı verilmiş bir cevapsa (ki öyle sanıyorum); bu durumda siz bu kitapları yayınlayarak küçümsediğiniz dini pazarlayan insanların eserlerini pazarlamış olmuyor musunuz. bir kitabı türkçeye kazandırıp günlerini buna verip burdan gelecek emeğinin, alın terinin, bilgisinin karşılığında para alıp evine ekmek getirip ailesinin maişetini sağlamasına dini pazarlamak diyorsanız bu durumda biz de sizin hazır emekleri kullanıp siteye izinsiz almanıza hırsızlık mı dememiz lazım.. böyle iyi niyet, ve çözüm aranır bulunur mu? dini pazarlamak ne demektir?

    bir doktor bilgisi ve ilmi ile zamanını harcar insanları muayene ederse o zaman bu normal olacak ama bir alim ilmini yazıp ondan para alırsa bu dini pazarlama olacak. alimler ne ile geçinecek? ya da tercüme edenler tüm günü tercüme ile geçenler ne yiyip ne içecek? onların toplumda iyi bir konumda olmaları gerekmez mi? herkes ek iş mi yapacak ek iş yapan alimler ne kadar ilim adamı olabilecek? bir şii sünni hocaları aşağılayan sünni gibi düşünebilir mi?

    4- siz insanlara kimsenin hakkı kalmamış bilgileri ulaştırın, sonrası onların sorumluluğuna aittir.

    5- tüm şiilerin delil getirme yükümlülüğü var mı? delil getirme yükümlülüğü de helal bilgilerle olursa gerçekten delil getirilmiş olunmaz mı? yoksa o içinde başkasının hakkı bulunan bilgi ile getirilen delil ne kadar işe yarar?
    tebliğ konusunda alimlerimiz üzerine düşeni yapmaktadırlar. internette çok kitap yayınlamak delil getirmek için faydalı gibi görünse de beraberinde çok sorunu da getirecektir.. alimlerden kopuk tek başınacılık bireysellik şiaya hiçbir zaman bir fayda getirmeyecektir.. her konu ve bıranşın uzmanı vardır. bir insan evinde internetin başından okuduklarıyla alimi bulabilir ona bağlanırsa ne ala; yoksa şii olmasının imkanı yoktur... isterse allamei cihan olsun... şia bu konuda diğer mekteplerden oldukça farklıdır...

    Yorum


      #17
      Ynt: ALEVİLİK ANSİKLOPEDİSİ (Muhteşem bir başucu kaynağı)

      ehlibeytin_izinde kardeşim, arkadaşımızın niyeti ve amacı belli oda Ehlibeyt(as) ların yolunu tebliğ etmek ve tanıtmaktır. Bu olayı polemik yapmaktan kaçınmanı istiyoruz. Arkadaşımızın internet ortamına koyduğu bu eserler insanlığın ortak malıdır dolaysıyla insanlığın istifadesi için bu kitapları bu anlayışla ve sorumlulukla sunmuştur sahipleri eğer derse ki ben illede para istiyorum, gözümü para hırsı bürüdü, bu hakkımdan vaz geçmiyorum derse buda arkadaşımızın yazdığı haklı bir sonuç ortaya çıkıyor:

      3-Dini pazarlayarak geçinmek müslümana yakışmaz...hele hele Ali Şialarına hiç yakışmaz...

      Böyle birisine ancak Allahtan kork! denir. Parayı amaç edinmiş ve parayı hayatın ekseni ve merkezi olarak gören bu sözde ''alim'e'' hep birlikte bu kamuya ve insanlığa ait olan bu hikmetli yazıları bir kitapta toplayan zevata bu ilimde bizimde hakkımızın olduğunu haykırmaktır örnek olarak şunu söyleyebiliriz:

      Allah ve Resuli ve onun masum ve pak Ehlibeyti bu işleri acaba para içinmi yaptılar bir ecirmi istediler dilendilermi de sende bu zaten var olan ilim için benim emeğim var bahanesi ile para istemek gibi gaflette bulunuyorsunuz????

      Allah bizi bu şaşkın ve para eksenli (putlaştırmış) kişilerin eline bırakmasın bizi Allah aşkıyla yanan, Ehlibeyt'in(as) davasını hedeflemiş bu yolun yolcusuyla çalışmayı diliyoruz mevlamızdan ancak bölelikle çalışmalarımız bereketlenecektir davamız zafere ulaşacaktır, tüm insanlığın uyanışı inşaallah bizim çalışmalarımızla ve ellerimizle gereçkleşecektir diyoruz...

      Çalişmak, emek vermek, gençliğimizi bu kutlu yolda harcamak bizden takdir ve ecir cömertler cömerdi kerim Allah'tan dır.

      Yorum


        #18
        Ynt: ALEVİLİK ANSİKLOPEDİSİ (Muhteşem bir başucu kaynağı)

        dün, islamkutuphanesi adına yazan kardeşimize cevap yazdıktan sonra keşke demiştim bu dini pazarlamak konusu üzerinde de biraz dursaydım. bu konu kapalı kaldı. hatta sonradan mesajımı değiştireyim diye de geçti içimden ama hem vakit hem de üşengeçlikten olsa gerek biraz da şimdi dedim ikinci kez mesajı değiştirdiğimde de ya görülmez ya da sonradan aklına gelmiş derler diye değiştirmek istemedi canım gerekirse ayrı bir konu olarak yazarım diye düşündüm. Şükür Allah'a ki yozgatlı yiğit kardeşimin yazması bize bu fırsatı verdi..

        3-Dini pazarlayarak geçinmek müslümana yakışmaz...hele hele Ali Şialarına hiç yakışmaz...

        sn yiğit kardeşim..

        iyi niyetlerle söylenmiş bazı parlak ama, gerçek hayatta karşılığı yanlış anlatılıp anlaşılan sözler vardır. sloganik sözler ayakları yere basmayan sözler.. bu sözler çoğu zaman düşünmeyen insanları aldatmak için söylenir..

        dini pazarlayarak geçinmek konusunu en çok kimlerin eleştirdiğine bir bakın: türkiye'de yaşar nuri öztürk, ya da laiklere yaranmak isteyen medya malzemesi satılık kapı kulu uleması.. çanak yalayıcılar... bu konuyu en çok onlar kullanırlar. dini pazarlamak ve dini çıkar malzemesi haline getirmek.. bir de en çok dine karşı olan solcu kesim... bununla birlikte müslümanların samimi olan önderlerinden de konuyla ilgilenen yok değildir. örneğin en çok konu hakkında ıslahatı gerekli görenlerden biri de şehid Ali Şeriati idi. geleneksel şii inançta dini rituellerin nasıl pazarlaştırılıp çıkar konusu haline dönüştürüldüğü yine aynı şekilde dinle hiç alakası olmayanların çıkarları söz konusu olduğundan dolayı nasıl dindar göründükleri onun çok yapıcı eleştirileri ile gündemlerde kalmayı başardı..

        ancak konu türkçe'ye tercüme edilmiş ilmi eserlere ve ilme gelince (Türkçe'ye diyorum çünkü ben bunlar hakkında fikir yürütecek kadar bilgi sahibiyim diğer dillere yapılan tercümeler hakkında bilgi sahibi değilim) bu konuda da dini pazarlayarak kazanç elde etmek konusu çok ağır ve de bir o kadar zararlı eleştiri diye düşünüyorum.

        bir keresinde bir fabrikada ana motor durur. tabi doğal olarak buna bağlı bütün birimlerdeki makineler stop eder işler durur. usta başıları ilgili kişiler döner dururlar makineyi çalıştıramazlar. fabrika sahibi zaten olaydan anlamamaktadır. buna karşılık bir kaç gün fabrikanın üretim yapmayıp işçilerin boş kalması iş vereni ciddi şekilde sarsacak zararı büyük olacaktır. sonunda ne olursa olsun denir bir mühendis çağrılır dışardan sırf bu arıza için. mühendis gelir inceler olayı ve bir balyoz ister. motorun bir noktasına balyozu indirir ve makine çalışmaya başlar. işler yeniden başlayıp düzene girmiştir böylece... fabrikatör memnun, der hesap? Mühendis der 1000 dolar. fabrikatör işi bozuntuya vermez ama parayı öder öderken de ona ayrıntılı olarak yapılan işi fatura etmesini ister. çünkü alt tarafı vurduğun bir balyoz ona da 1000 dolar çok değil mi anlamında sormuştur bu soruyu.

        konunun bu noktasında bizler de öyle düşünürüz. deriz ki evet hakkatten de çoktur. ve mühendis fırsatçılık yapmıştır. o kadar para karşılığında bu iş çok azdır. ancak mühendis hesabı çıkarır:

        arızanın nerede olup nasıl çözüleceğinin bilgisi: 999 dolar
        balyozu vurma ve vurma şekli : 1 dolar.

        bu haksızlık gibi görünür. oysa bu iş ve emek konusunda sığ mantıkla yapılan bir değerlendirmedir. çoğu zaman ilim direkt olarak bir mamulu yani ürünü olmayan ya da hemen görünmeyen hizmet sektörlerindendir. bir fabrika üretim yapar ortaya ürün çıkar işçi paraları hammadde vs gelir gider hesabı yapar ona göre işçi ücretleri falan ortaya çıkarırsınız. oysa bu hesaba uymayan bir sürü alanlar vardır..

        ilim daha değerli olmalıdır. örneğin taş ocağında çalışan bir işçinin aldığı gerçekten de az olan para insanlara az gelir oysa bir mühendisin parası insanlara çok gelir. öğretmen için de aynı şekilde.

        ilkokulu bitirdikten sonra biz 9 arkadaş ihl ye başladık. hiç unutmam aynı köyden 9 kişi. bunlardan 7 tanesi daha ilk yılın birinci yarısında getirdikleri 9-10 zayıf yüzünden okuyamaz notuyla aileleri tarafından çeşitli alanlara verildiler. bir tanesi fırında çırak oldu..

        aradan yıllar geçti... o fırındaki çıraktan sonra 12 yıl daha okudum. o ise bir kaç yıl çıraklık sonra ustalık sonra da usta başılığa terfi etti. ben bababın cebinden yerken o babasına para gönderdi. geldik 20 yıl sonrasına. baktım adamın altında araba 30 yıl sonra konuştuk adamın ikinci evi olmuş.. ondan sonra konuşuyoruz hala bizim maaşımızda gözü var.. bizde ne araba ne ev kiramızı zor karşılıyoruz. benim onun aldığı evi alabilmem için yemeden içmeden 10 yıl çalışmam gerekiyor. hala daha maaşımızda gözü var...

        şimdi neden bu? çünkü bizim üretimizmizde görülür mamuller yok. ekmek simit yok.. dolayısıyla... oysa bizim onlardan çok para almamız için 1- onlar para kazanırken biz para harcıyorduk 2- onların başaramadığını başarmıştık.

        bu iki farklılık hesaba katılarak alacağımız para düşünülmeli.. oysa bunlar hiç hesaba alınmıyor..

        bu genel olarak bilgi ile somut üretim sektörleri arasındaki farklılık.. bilginin değeri bilinmiyor..

        dinin pazarlanması olayına gelince..

        bu konu İslam düşmanları tarafından çok dile getirilen bir konudur. ama samimiymiş ve dini savunuyor dini inançların sağlıklı olması taraftarı, ve dinin yaşamasını istiyor görünerek. oysa durum hiç de böyle değildir... dini inançların anlatılması ve yayılması bir maddi yönü olan hem de çok büyük bir masraf olan bir boyutudur.

        her sektörünü bir giderleri var, mamülü var hakkı biçilip ücreti ödenir oysa dini öğretme konusuna geldi mi dini alana geldi mi yaptığınız iş karşılığı para aldınız mı o zaman size şeytan hemen müdahale eder kesenizin ağzını bağlar hakkı mı dedirtir...

        dini pazarlamak kelimesi söylenir

        düşünün nedir dini pazarlamak? dini satmak?

        akla ilk gelen dini bozarak anlatma karşılığında Allah'ın gazabını, tağutların parasını haketmektir..

        bunlar akla gelmektedir ve gelmelidir de.. oysa bu:

        samimi olarak dini alanda çalışan bilgi üreten, bilgi tercüme eden ve sabahtan akşama kadar bu işle uğraşan bir kişinin yaptığı iş karşılığı bir maddi hak kazanmaması anlamına mı gelir...

        yok ona eğer sen dini alanda çalıştığın için bunun karşılığını Allah verecektir derseniz ki öyle demiş yozgatlı yiğit kardeşim o zaman siz aynı şeyi niçin kendiniz için düşünmüyorsunuz. neden sizin bilginizi Allah vermiyor da bir kitaba bir mütercimin ürünü olan esere muhtaç kalıyorsunuz bu iki konunun ne farkı var. ilim yayma konusu kutsal dini bir konu ise ilimi öğrenme konusu kutsal ve dini bir konu değil midir. o zaman ilim adamları da çekilsinler kendileri okusunlar ve desinler ki size de versin Allah... olur mu bu konu. o gaybi bir konu o adam kendini Allah yoluna adamış derseniz o zaman ilmi arama konusunda siz de kendinizi Allah yoluna adayın. ne farkı var... Allah'ın gaybdan bilgi indirmesi gaybdan mucizevi şekilde sofra, para indirmesinden daha çok görülen bir konudur Kur'an'da da hadislerde de...

        siz ilmi elde etmek için birilerinin sizin hizmetinizde olup bilgi üretmesi veya var olan bir bilgiyi size taşıma zorunluluğunu nasıl görüyorsunuz. bu işle kim ilgilenir bu görevi siz mi onlara verdiniz Allah mı? Allah verdiyse bu hangi delil ile. kimin bilgiyi yayma görevi var? sizinle ilim adamları arasında bu konuda ne farklılık var? onlar sizin çalıştığınız para getiren işte çalışsınlar siz ilmi edinip yayın. siz kimseden para beklemeyin. arabanız eviniz yiyecek ekmeğiniz çocuğunuzun yüzüne bakacak yüzünüz olmasın...

        yok öyle değil. Sanki Allah özel olarak din adamları yaratmış onlar robot ne yerler ne içerler, ne ihtiyaçları olur, ya da Allah onlara gaybdan paralar yağdırır sırf kulları aydınlatsınlar diye..

        evet yeri gelir Allah yoluna yardımcı olanlara her nimeti yağdırır. ama yeri gelir size de ilmin kapılarını kitapsız açar. ama bu sizin ilmi bedava alma hakkınız olduğunu mu gösterir. emek olmaksızın bir bilgiye sahip olma hakkınızı mı.. bir para ödemeden nasıl ekmek alamıyorsanız bir bilgiyi de alamamalısınız.ancak birisi size bağışlarsa o başka. ama ekmek için de aynı şey geçerlidir..

        Allah bilim adamlarını deniyorlar da korkunç para kazanıyorlar mı yoksa kazanmıyorlar mı para için mi bu işi yapıyorlar yoksa kendi rızası için mi.. diye de sizi denemiyor mu? emeğin ve ilimin değerini biliyor mu humusunu veriyor mu, zekatını veriyor mu karşılıksız beleşçi mi, hırsız mı diye..

        karşı taraftan İmamlardan örnekler verilir.. evet doğru bazı ilimlerden para alınmaz ama bunları ben size 50 sayfalık bir kitapta özetlerim.. ondan sonrası dine göre hep ücretlidir.. imamlardan örnek verilir Peygamberlerden; ben bu dini tebliğim karşılığında hiçbir ücret istemiyorum benim ücretim Alemlerin Rabbi olan Allah'a aittir diye. doğrudur ancak bu insanların borçsuz olacağı konusuna girmez. bu bilgiler 50 sayfada özetlenebilecek sorumluluklar bilgisidir bunlardan sonrası hep ücrete tabidir..

        hiç kimsenin sizi tam ikna oluncaya kadar delillere boğup sizi iman ettirme sorumluluğu yoktur. yine hiç kimsenin size tüm Kur'an'ı tefsir etme görevi de yoktur. usulü dinle ve furuu dinle ilgilili kısa ortalama imanı sağlayan bilgiler zorunlu olarak din adamlarının görevidir, inanan birinin uygulayabileceği ibadetlerle ilgili farzlar ve haramlar bilgisi de aynı şekilde ama nafileler ve ayrıntıları hiç bir şekilde ücretsiz verilme zorunluluğu yoktur.

        Türkiye'de yıllarca Kur'an'ların para ile satılması Allah'ın ayetlerini satmak ya da az bir değere değişmek şeklindeki ayetlerle yasaklanan durum olduğu vehimi ile Kur'anların sonlarına fiyatı kelimesini yazmazlardı. hediyesi: ... tl yazarlardı. yani bu Kur'an'ı biz satmıyoruz size hediye ediyoruz ama hediye karşılığı sizin de şu kadar ödemeniz gerekir gibi.. ne kadar rezil bir durum.. ancak bu rezillik bu yazıyı yazanlardan daha çok dini bu hale getiren bu kadar değersiz gösterenleredir..

        İlmi parasız elde etme dini bilgileri parasız elde etme hakkını size kim nerde nasıl verdi bu konuda Allah'ın indirdiği bir hükme mi sahipsiniz, sahipseniz bu gün Allah bu konuda kimleri görevlendirdi ki öğrettikleri konusunda kimseden para isteyemezler?.. onların giderlerini Allah üzerine mi almış. bu zihniyetle İslam düşmanları:

        1- Din adamlarını çıkar peşinde koşan sefil kişiler olarak göstermek isterler

        2- din adamlarını aç gözlü gösterirler

        3- dini pazarlayan dini çıkar için kullanan kişiler olarak gösterirler

        4- böylece dinle ilgilenen kimse kalmasın ve ya da dini uğruna herşeyini verebilecek kadar az sayıda kişi kalsın ve bu yüzden de toplumlar kendilerine dini öğretecek kimse bulamayıp cahil kalsın isterler...

        ki böyle de olmuştur. sünni dünyada din adamı kalmamıştır. diyanet imamlara zaten çok az olan maaşlarını vermese sünni dünyada dinin kalmayacağından korkulmaktadır...

        siz de bilmeden dini pazarlama kelimesini şianın azla yetinip belki de kıt kanaat geçinen gerçek ilim ehline yakıştırarak, öyle bir toplum ki layık olmadıklarından dolayı ilmi Allah'ın onların arasından almasına vesile olmayın derim...

        bu gün şianın tüm dünyaya yayılması gerekir. bu da ancak ilimle olacaktır. şu an İmam zahir olsaydı bu durumda hiçbir mü'minin özel mülkiyeti olmayacaktı. yeryüzünün tamamı imamın a.f. olacaktı. onlar şiilere bunu bağışlayacaktı sadece zekat humus ve sadaka hariç... bu durumda humus zekat ve sadaka ile imam a.f. dünyaya ilmi ve adaleti hakim kılacak yayacaktı. Bu durumda hiçbir şii İmam'a karşı özel mülklük iddiasında bulunamayacak imam a.f.'in bağışı sayesinde özel mülk sahibi olmuş olacaktı. onun gaybeti sırasında ise hadislere göre zekat humus ve sadaka yükümlülüğü mevcuttur. aslında bu konunun (ilmi yayma konusunun) humusla halledilmesi gerekir ancak şiiler humuslarını vermediklerinde ya da yeterince vermediklerinden ya da tamamının bu konudaki borçlarını ödemediklerinden doğan mali kriz sebebiyle bu gün kitaplar satılmaktadır..

        İmamın a.f. gaybeti sırasında onun işlerini siz alimlere yükler fakihlere yükler, ancak imama vermekle yükümlü bulunduğunuz mali borçlarınız konusundaki sorumluluklarınız üzerinde hiç durmazsanız o zaman bu ilimden mahrum kalırsınız. edindeniz bile ilmi bu durumda onunla amel edecek ihlasınız olmayacaktır..

        mülkiyet konusunda bir şiinin çok hassas olması gerekir. mülkün kendisine bir emanet olduğunu unutmaması gerekir. tıpkı alime emanet edilen ilmin emanet olduğuna inandığı gibi... onu yaymakla görevli bildiği gibi kendisinin de humus ve diğer mali yükümlülüklerini ödemesinin şart olduğu gibi...:

        7- (1071) ... Cabir, Ebu Cafer (Muhammed Bakır a.s.)'dan şöyle rivayet etmiştir:

        Resulullah buyurdu ki: "Allah Ademi yarattı ve dünyayı ona bahşetti. Adem (a.s.)'a verilenler Resulullah'a da verilmiştir. Resulullah'a ait olanlar da Muhammed (s.a.a.)'nin Ehli Beyt'inden imamlara aittir. Usulü kafi c 1 s. 747 Huccet kitabı. "Yeryüzünün tamamı İmamlarındır" babı.

        Yorum


          #19
          Ynt: ALEVİLİK ANSİKLOPEDİSİ (Muhteşem bir başucu kaynağı)

          Selamun Aleyküm Ehlibeytin_İzinde Kardeşim,

          ÖNEMLİ KONULAR:

          1-Bizleri anlamamakta ısrar ettiğinizi görüyor gibiyiz, size getirdiğimiz bunca delile rağmen hala aynı şeyleri söylemekte ısrar ediyorsunuz. Allah yardımcınız olsun.

          2-Dinden para kazanma ifadelerini ilk kullanan sizsiniz..."sitelerden çok para kazananlar..gibi.."

          3-En akılsız insan bile bizim "Dinin ticaretinden para kazanmak..." ifadesiyle Ehlibyet as hizmetçilerini, alimlerini, müçtehitlerini, mütercimlerini kastetmediğimizi anlar ve anlamıştır..böyle Muaviyevi bir yorum ne bize yakışır ne de size...lütfen yazdıklarımızı daha dikkatli okuyunuz....ısrarla bunu bir polemik haline getirip birçok insanın zaman kaybına sebep oluyorsunuz bütün açıklamalar yapıldıktan sonra bile....Bu yaptığınız Ehlibeyt'e as destek midir köstek midir? Bunu tekrar bi düşünün lütfen...

          4- Şia (Orjinal İslam) tabiki nakli delillerle aktarılacak insanlara...internet aracılığıyla da insanlar şia olabilirler ve olmaktadırlar...biz bunların birçoğuna şahitiz....Her mazlumun yanına bir alim gönderemeyeceğimize göre..ona kitap ve nakli delilleri aktaran bazı materyaller gönderebiliriz...bu şekilde okuyup en azından bir araştırma sahfasına getirebiliriz o kişiyi...

          5-Bizim haram bilgiyle işimiz olmaz elhamdulillah...işin maddiyat yönü üzerinde durduğunuz için açıklamak istiyoruz bunun dışında bir amacımız yok: Bizim islamkutuphanesi'ne yaptığımız yatırım maddi ve manevi okyanus ise...ordan bize ulaşan maddiyat ancak bir damladır...bundan emin olabilirsiniz...Bize gelen dualar bize yeter...Bizler duanın dilencileriyiz...Başka kurumların yüzbinlerce dolarla yapacakları çalışmaları bizler "Hiç bir ücret talep etmeden...Masumların as rızası için yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz..."

          6-Bizler herhangi bir Ali şiasına "boşta gezen, değersiz.." demekten Allaha sığınırız...zaman kaybından kastettiğimiz hepimizin zamanı...bizim bu açıklamalara (ilk açıklamalar hariç) harcadığımız zamanı gerçekten bir mazlumun elinden tutarak harcayabiliriz.

          7-Hakkınızı helal edin...amacımız kimseyi incitmek değil...ama Mektebe hizmet etmek...

          Allah cümlemizi bu yolda samimi olanlardan eylesin ve amellerimizi boşa çıkarmasın.

          www.islamkutuphanesi.com Ailesi
          "Eğer küfredecek olursanız, çocukların saç­larını ağartan bir günde, siz kendinizi nasıl koruyacaksınız?" Müzzemmil / 17

          Yorum


            #20
            Ynt: ALEVİLİK ANSİKLOPEDİSİ (Muhteşem bir başucu kaynağı)

            [quote author=englishteacher link=topic=157.msg63098#msg63098 date=1259608497]
            3-Dini pazarlayarak geçinmek müslümana yakışmaz...hele hele Ali Şialarına hiç yakışmaz...
            [/quote]

            sitelerden para kazanmak kelimesini ilk ben söylediğimi kabulle birlikte dinden para kazanmak kelimesini sizden alıntıladığımı sanıyordum.. sizin alıntıladığım cümlenizi yanlış anlamış olabilir miyim?

            [quote author=englishteacher link=topic=157.msg63161#msg63161 date=1259681914]
            ....
            3-En akılsız insan bile bizim "Dinin ticaretinden para kazanmak..." ifadesiyle Ehlibyet as hizmetçilerini, alimlerini, müçtehitlerini, mütercimlerini kastetmediğimizi anlar ve anlamıştır..böyle Muaviyevi bir yorum ne bize yakışır ne de size...lütfen yazdıklarımızı daha dikkatli okuyunuz....ısrarla bunu bir polemik haline getirip birçok insanın zaman kaybına sebep oluyorsunuz bütün açıklamalar yapıldıktan sonra bile....Bu yaptığınız Ehlibeyt'e as destek midir köstek midir? Bunu tekrar bi düşünün lütfen...

            4- Şia (Orjinal İslam) tabiki nakli delillerle aktarılacak insanlara...internet aracılığıyla da insanlar şia olabilirler ve olmaktadırlar...biz bunların birçoğuna şahitiz....Her mazlumun yanına bir alim gönderemeyeceğimize göre..ona kitap ve nakli delilleri aktaran bazı materyaller gönderebiliriz...bu şekilde okuyup en azından bir araştırma sahfasına getirebiliriz o kişiyi...

            5-Bizim haram bilgiyle işimiz olmaz elhamdulillah...işin maddiyat yönü üzerinde durduğunuz için açıklamak istiyoruz bunun dışında bir amacımız yok: Bizim islamkutuphanesi'ne yaptığımız yatırım maddi ve manevi okyanus ise...ordan bize ulaşan maddiyat ancak bir damladır...bundan emin olabilirsiniz...Bize gelen dualar bize yeter...Bizler duanın dilencileriyiz...Başka kurumların yüzbinlerce dolarla yapacakları çalışmaları bizler "Hiç bir ücret talep etmeden...Masumların as rızası için yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz..."
            [/quote]

            bu düşüncelerinize yürekten katılıyor ve başarınız için dua ediyoruz. Allah razı olsun hayırlı işlerinizde başarılar versin...

            Yorum


              #21
              Ynt: ALEVİLİK ANSİKLOPEDİSİ (Muhteşem bir başucu kaynağı)

              Allah tüm kardeşlerimizden razı olmayı irade buyursun ve emeklerimizi boşa çıkarmasın, çalışmalarımızı başarıya ulaştırsın. Ehlibeyt(as) ların mesajını duymamış bir fert kalmasın, İslam dinini Ehlibeyt'in(as) anlattığı şekliyle öğrenilmelidir tanımalıdır, tek bir yürek kalmasın diyoruz bu mesajı duymamış öğrenmemiş olsun...

              Tebliğ ve tanıtım çalışmalarımıza son surat devam, polemik yapmadan, kalp kırmadan, insanlarla değersiz bir konuda saplanıp kalmadan, yıldırmadan, fazla uzatmadan, herşeyi kolaylaştırarak, anlaşılmasını tüm güzel seçkin kelimelerle anlatarak dava anlatılmalıdır. Bizi hiç bir engel durduramaz inşaallah.

              Hak gelmiştir, Ehlibeytin(as) nuru parlamış, pak gönüllere ve kalplere hükmetmeğe hazırdır insanlık bu değerlere susamıştır doğruları bizden öğrenmeli yeterki biz bu mesajı sahibine sağlıklı şekilde ulaştıralım çalışmalarımızı itina ile yapalım çabalarımız yerine ve hedefine mutlaka ulaşacaktır inşaallah...

              Yorum


                #22
                Ynt: ALEVİLİK ANSİKLOPEDİSİ (Muhteşem bir başucu kaynağı)

                Selamun Aleyküm Kardeşim,

                Tüm Ali Şiaları günak işlememe, hak-hukuk konusunda hassas olmalıdırlar...bu basite alınacak bir konu değildir...Rabbimizin aşağıdaki ayetinin farkındayız ve farkında olmaya devam edeceğiz inşallah.

                "De ki: «Ben, Rabbime isyan etti­ğim takdirde, büyük bir günün azabın­dan korkmaktayım." Zümer Suresi / 13

                Bir yanlış anlaşılmanın söz konusu olduğunu düşünüyoruz...Rabbim cümlemizi affetsin bizleri o gün masumlarla as haşretsin.

                islamkutuphanesi.com'da kitapların yayınlanmasıyla ilgili herhangi bir kardeşimizi zarara uğratmaktan Allah'a sığınırız...bu hizmeti yapan kardeşlerimizin başımızın üzerinde yerleri vardır...

                Bugüne kadar herhangi bir yayınevi çıkıp, islamkutuphanesi, şu eserleri taramış ve yayınlamış, bundan dolayı biz zarar ettik diyerek 5 eser adı veremez...çünkü yapmadık...hayati önem taşıyan ve alanında tek olan 2-3 eser müstesna...ki onlarda 5-15 yıl önce baskıları yapılan eserler...

                SON bir açıklama:

                1-Kütüphanemizde yayınlanan eserlerin çoğunun zaten internette olan kitaplardan oluştuğunu hatırlatırız...farklı formatlarda .doc, .pdf bizler bunların üzerinde çalıştık ve yeni bir arayüzle, daha kolay kullanılır bir şekilde kardeşlerimize sunduk...Kitapların % 90 bu şekildedir.

                2-Kitapların bir kısmı zamanında yayınlanmış ama yıllar önce kapanan değerli yayınevlerinin kitapları ( Objektif, Hamd, Akademi, Evrensel gibi...)

                3-Kitapların yayınlanmalarıyla ilgili değerli kardeşlerimiz izin vermişlerdir...Bunlar içerinde,

                -Evrensel (Kadri Çelik), (yayınevi şuan faaliyette değil)

                -AlulBeyt (Bir görüşmemizde eserleri yayınlayabileceğimizi söylediler, hatta bir cd içerisinde eserleri talep ettik, göndereceklerini söylediler),

                -Al-i Taha (Ş.A.TURAN'dan eser talebinde bulunduk, Allah razı olsun bizi kırmadı ve çok hızlı bir şekilde bize eserleri ulaştırdı)

                -Ticani'nin kitapları, biri hariç henüz TR'de basılmadan bizler taradık ve yükledik...ki Ticani'nin eserlerinin yayını konusunda genel bir izninin olduğunu bir alim kardeşimiz bize bizzat söylemişti.

                -Velayet-Alevinin sesi (adana) yayın için kendileri ile görüşülmüştür...

                -Hâdi Yayıncılık ( Yayınladıkları ilk kitapları olan İslam'da Aile Düzeni kitabını) bize kendileri verdiler...Allah mükafatlarını kat kat arttırsın...lütfen sizlerde katkıda bulunan tüm kardeşlerimize dua edin.

                Bunların dışında çok önemli ve hayati önem taşıyan TEMEL eserlerin bir kısmı ( Mizan Tefsiri, c:2) ki ilk baskısı 10-15 yıl önce yapılmıştır yanlış hatırlamıyorsam...bu cildi tarayıp yayınlamayı bir görev bildik...çünkü internet ortamında yoktu..tefsire ihtiyacı olan kardeşlerimizin büyük bir ihtiyacıydı...ve bu ihtiyaç giderildi...inancımız o dur ki 10-15 yıl önce basılmuş bir kitaptan kardeşlerimiz zarar etmemişlerdir...

                Kutub-u Erbaa konusunda da bütün yayınevleri, alimler, şialar el birliği yapmalı ve biran önce bunları Türkçeleştirip internet ortamına aktarmalıdırlar...biz bu çalışmada hiç bir ücret talep etmeden elimizden gelen her şeyi yapmaya hazırız.

                Tüm yayınevlerimizin,alimlerimizin, kardeşlerimizin, katkılarını ve desteklerini bekliyoruz...

                Selam ona layık olanların üzerine olsun...

                www.islamkutuphanesi.com Ailesi
                "Eğer küfredecek olursanız, çocukların saç­larını ağartan bir günde, siz kendinizi nasıl koruyacaksınız?" Müzzemmil / 17

                Yorum


                  #23
                  Ynt: ALEVİLİK ANSİKLOPEDİSİ (Muhteşem bir başucu kaynağı)

                  [quote author=englishteacher link=topic=157.msg63025#msg63025 date=1259571457]
                  Selamun Aleyküm Kardeşim,
                  Allah sizi, ailenizi ve tüm Ehlibeyt as dostlarını, mazlumları o gün Masumlarla as haşretsin.
                  Bizim de yola çıkış amacımız bu sizin anlattıklarınızdı zaten...araştırma yapan kardeşlerimiz kafalarına her takılan sorunun cevabını bulabilsinler istedik....bunu da ancak böyle bir kütüphane ile yapacağımıza inandığımız için bu yolu seçtik...
                  Bugün her insanın veya topluluğun alimlere ulaşma şansı yok....ama alimlerin onlara ulaşama şansı var...her bir kitap bir ALİMDİR...ve bu şekilde binlerce alim bir sohpet halkası oluşturmuş oluyor internette....Kim hangi konuda konuşmak, sorularını sormak istiyorsa o alimin odasına giriyor, kitabını açıyor ve okuyor...
                  Elhamdulillah, bugüne kadar, asla tartışmaya girmedik kitapların internete yüklenmesiyle ilgili, şükürler olsun ki bazı değerli yayınevi işleten kardeşlerimiz de bizleri rahatsız etmediler...çünkü aynı amaç için çalıştığımızı görebilecek olgunluktalar…
                  Bizler bu konuda bizleri destekleyen yayınevlerine, alim kardeşlerimize, mütercimlere, dünyanın çeşitli yerlerinden katkıda bulunan Ali Divanelerine teşekkür ediyoruz...
                  Kütüphanemize en çok katkıda bulunan bazı kardeşlerimizin isimlerini vermemizin, diğer kardeşlerimizin onlara dua etmeleri için, faydalı olacağını düşünüyoruz.
                  Bu değerli kardeşlerimiz arasında, Kadri Ç., Şeyh Abdullah T., Fahrettin A., Ammar İ., Cafer B., Müçteba, Metin G., Muhammed Ç. ve daha birçok kardeşimiz vardır...Allah onların her türlü sıkıntısını gidersin ve onları o gün İmam Ali as ile haşretsin....
                  Alemlerin rabbi olan Allah'ın izni ve yardımı ile yolumuza devam ediyoruz ve edeceğiz...Tüm Ehlibeyt as dostlarıyla ortak çalışmalar yapmaya hazırız...bunu tekrar tekrar söylüyoruz...çünkü bu bir takım çalışması...Tüm kardeşlerimizin katkılarını bekliyoruz...

                  Selam ona layık olanların üzerine olsun,

                  www.islamkutuphanesi.com Ailesi[/quote]

                  Ben şahsen islamkutuphanesi.com'un mektebe çok hizmet ettiğini ve birçok ihtiyaçları karşıladığını düşünüyorum. Ben elimde mevcut olan bütün yazılarımı onlara verdim, zahmet çekip yayınladıklarından dolayı da teşekkür ederim. Diğer kardeşlerin de verdiklerinden haberim vardır. İranda basılan bütün eserlerin yayınlanmasında hiçbir sakınca göremiyorum. Tr.de bazı yayın evleri İranda basılan eserleri götürüp hiç izin almadan kendi adlarına bile basmışlardır, ama kimse onlara bir şey dememiştir. Önemli olan hizmettir, ama haber verilir ve izin alınırsa daha iyi olur. Eğer gerçekten bazı insanlar kitaplarının yayınlanmasından rahatsız oluyorlarsa ihtiyat etmek daha iyidir. Bazı müçtehitlerin fetvası şöyledir: Eğer bir kimse para verip bir kitap veya cd almışsa, istediği gibi onda tasarruf edebilir. Özellikle kaynak kitaplar olursa, kimsenin onları hapsetmeye hakkı yoktur. el-Mizan'ı yayınlamanız da iyi olmuştur, buna daha çok ihtiyaç vardı. Eminim ki onu yayınlamanız kitabın daha çok satılmasına sebep olmuştur. Eğer sizin bunları yayınlamanıza itiraz eden olursa o zaman kendileri başkalarının kitaplarını basmasınlar. Ama siz yine de onları razı etmeye çalışın. Allah Teala yar ve yardımcınız olsun.
                  "Haksızlık edenler, hangi dönüşe (hangi akibete) döndürüleceklerini yakında bileceklerdir." (Şuara 227)

                  Yorum


                    #24
                    Ynt: ALEVİLİK ANSİKLOPEDİSİ (Muhteşem bir başucu kaynağı)

                    Selamun Aleyküm Kardeşim,

                    Allah ve Masumlar as katkılarınızdan ve desteğinizden dolayı razı olsun.

                    Bu kütüphane siz ve sizin gibi değerli kardeşlerimizin geceli-gündüzlü çalışmalarıyla, emekleriyle

                    bu hale gelmiştir ve inşallah daha da büyüyerek devam edecektir.

                    Bizler üzerimize düşen görevi yerine getirmeye devam ediyoruz.

                    Selametle,

                    www.islamkutuphanesi.com
                    "Eğer küfredecek olursanız, çocukların saç­larını ağartan bir günde, siz kendinizi nasıl koruyacaksınız?" Müzzemmil / 17

                    Yorum

                    YUKARI ÇIK
                    Çalışıyor...
                    X