Ynt: İkinci Fatıma Hz. Masume
4- İmam Hâdi (a.s) şöyle buyurmuştur: "Hz. Nuh’un gemisi o meşhur tufanda bu topraklarda karaya indi. Burası, Beytu’l-Mukaddes'ten bir parçadır."[33]
5- İmam Sâdık (a.s) da şöyle buyurmuştur: "Kum halkı Ehl-i Beyt’in Kaim'i İmam Mehdi (a.f) ile beraber kıyam edecekleri ve ona yardımcı olacakları için Kum şehrine 'Kum' adı verilmiştir."[34]
6- Bazılarına göre, bu şehrin etrafında akarsu, göl ve su kuyuları olduğundan Araplar bu gibi yerlere “Kumkuma” derlerdi. Daha sonra kelimenin sonundaki fazlalık kaldırıldı ve buraya “Kum” dendi.
7- Önceden Kum’un köylerine “Komendan” denirdi. Sonra bu kelimenin bazı harfleri atıldı ve zamanla “Kum” oldu.[35]
Şimdiye kadar bu topraklara verilen en meşhur isim, Kum’dur. Bunun dışında bazı isimleri de vardır. Bu isimler, Envaru’l-Muşa'şain adlı eserin müellifi tarafından[36]rivayetlerden istifade edilerek yazılmıştır. Müellif, sözü edilen eserinde “İsmin çokluğu buranın değerini arttırmaktadır” demiştir.
Bu isimler şunlardır:
Zehra, Arz-ı Cebel, Kıt'atun Min Beyti’l-Mukaddes (Beytu'l-Mukaddes'ten Bir Parça), Mutahhara, Mukaddese, Mecma-u Ensari’l-Kaim, Harem-i Ehl-i Beyt, Hüccetun Ala’l-Bilad, Bahr, Me'va li’l-Fatimiyyîn, İstirâhatgâh-ı Mümin, Aşiyane-i Âl-i Muhammed, Mâdenen li’ş-Şia, Kûfetun Sagira (Küçük Kûfe), Me'va li’ş-Şia-i Âl-i Muhammed, Muhtaru’l-Bilad, Mukassimu’l-Cebbarîn, Mezabbu’l-Ceb-barîn, Beledu’l-Eimme (İmamların Şehri), Beled-u Şiati’l-Eimme, Emanun li’l-Haifin, Mefzaun li’l-Müminin, Mefer-run li’l-Haribîn, el-Medfu Anhe’l-Bela, Merfu Anhe’l-Bela, el-Meftuh İleyhi Babu’l-Cennet, Beledu’l-Emin, Merfufu'l-Melâike, Hak-i Ferec, Mahrusu’l-Melâike, Muzeyyen bi’l-Arap.[37]
4- İmam Hâdi (a.s) şöyle buyurmuştur: "Hz. Nuh’un gemisi o meşhur tufanda bu topraklarda karaya indi. Burası, Beytu’l-Mukaddes'ten bir parçadır."[33]
5- İmam Sâdık (a.s) da şöyle buyurmuştur: "Kum halkı Ehl-i Beyt’in Kaim'i İmam Mehdi (a.f) ile beraber kıyam edecekleri ve ona yardımcı olacakları için Kum şehrine 'Kum' adı verilmiştir."[34]
6- Bazılarına göre, bu şehrin etrafında akarsu, göl ve su kuyuları olduğundan Araplar bu gibi yerlere “Kumkuma” derlerdi. Daha sonra kelimenin sonundaki fazlalık kaldırıldı ve buraya “Kum” dendi.
7- Önceden Kum’un köylerine “Komendan” denirdi. Sonra bu kelimenin bazı harfleri atıldı ve zamanla “Kum” oldu.[35]
Şimdiye kadar bu topraklara verilen en meşhur isim, Kum’dur. Bunun dışında bazı isimleri de vardır. Bu isimler, Envaru’l-Muşa'şain adlı eserin müellifi tarafından[36]rivayetlerden istifade edilerek yazılmıştır. Müellif, sözü edilen eserinde “İsmin çokluğu buranın değerini arttırmaktadır” demiştir.
Bu isimler şunlardır:
Zehra, Arz-ı Cebel, Kıt'atun Min Beyti’l-Mukaddes (Beytu'l-Mukaddes'ten Bir Parça), Mutahhara, Mukaddese, Mecma-u Ensari’l-Kaim, Harem-i Ehl-i Beyt, Hüccetun Ala’l-Bilad, Bahr, Me'va li’l-Fatimiyyîn, İstirâhatgâh-ı Mümin, Aşiyane-i Âl-i Muhammed, Mâdenen li’ş-Şia, Kûfetun Sagira (Küçük Kûfe), Me'va li’ş-Şia-i Âl-i Muhammed, Muhtaru’l-Bilad, Mukassimu’l-Cebbarîn, Mezabbu’l-Ceb-barîn, Beledu’l-Eimme (İmamların Şehri), Beled-u Şiati’l-Eimme, Emanun li’l-Haifin, Mefzaun li’l-Müminin, Mefer-run li’l-Haribîn, el-Medfu Anhe’l-Bela, Merfu Anhe’l-Bela, el-Meftuh İleyhi Babu’l-Cennet, Beledu’l-Emin, Merfufu'l-Melâike, Hak-i Ferec, Mahrusu’l-Melâike, Muzeyyen bi’l-Arap.[37]
Yorum