Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

HüZüN ÇeKMeCeM

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: HüZüN ÇeKMeCeM

    "Beyhude bir gecede yol bilmez rüzgâr gibiyim
    En mutahhir acıların yegâne sahibiyim
    Ömr-ü zail’de, fani olanla çevrili her yer
    Sineyi kavuran mukaddes aşk’ın talibiyim..."
    "İmam"ın hattı” belli bir mezhebe mensup olanların değil,
    "Muhammedi İslam kimliğ"ini kuşanan bütün Müslümanların hattıdır."

    Yorum


      Ynt: HüZüN ÇeKMeCeM

      ................
      "İmam"ın hattı” belli bir mezhebe mensup olanların değil,
      "Muhammedi İslam kimliğ"ini kuşanan bütün Müslümanların hattıdır."

      Yorum


        Ynt: HüZüN ÇeKMeCeM

        Sığ suları en hafif rüzgarlar bile coşturabiliyor. Derin denizleri ise ancak derin sevdalar. Anladım ki,
        derin ve esrarengiz olan her sey susuyor. Anladım ki susan her şey derin ve heybetli. /
        Sems-i Tebrizi
        "İmam"ın hattı” belli bir mezhebe mensup olanların değil,
        "Muhammedi İslam kimliğ"ini kuşanan bütün Müslümanların hattıdır."

        Yorum


          Gerçek AŞK (Gönlüm)

          Sana dur demem lazım gönlüm
          Bu aşkın sonu uçurum
          Sana bil demem lazım gönlüm
          Bil ki ben çok yoruldum
          O zaman öyle bir aşk
          Bul ki seni yüceltsin
          Uğrunda öldüğünde
          Makam, makam yüceltsin
          Henüz çok geç olmadan
          Son nefesi vermeden
          Kalbin daha durmadan
          Yönel Kutlu Sevdana

          Sana sor demem lazım gönlüm
          Fani aşklar ne veriyor
          Sana bil demem lazım gönlüm
          Ateş yanıp kül oluyor
          O zaman öyle bir aşk
          Bul ki seni yüceltsin
          Uğrunda öldüğünde
          Makam, makam yüceltsin
          Henüz çok geç olmadan
          Son nefesi vermeden
          Kalbin daha durmadan
          Yönel Kutlu Sevdana


          http://www.youtube.com/watch?v=oBK95...eature=related
          "İmam"ın hattı” belli bir mezhebe mensup olanların değil,
          "Muhammedi İslam kimliğ"ini kuşanan bütün Müslümanların hattıdır."

          Yorum


            Ynt: HüZüN ÇeKMeCeM

            Ey Kayıp Yusuf..!! Bir Cuma Daha Geçti.. Kanat Çırpmak İsteyen Yaralı Güvercinler, Arkanda Namaz Kılabilmek İçin, SEN Gelinceye dek Her Salavatın Ardından " Ve ACCİL FERECEHUM " Demeye Devam Edecektir..Tıpkı Züleyha'nın Sevgiliyi İntizar Edip, Kavuşma Gününü Çileyle Beklediği Gibi..."
            "İmam"ın hattı” belli bir mezhebe mensup olanların değil,
            "Muhammedi İslam kimliğ"ini kuşanan bütün Müslümanların hattıdır."

            Yorum


              Ynt: HüZüN ÇeKMeCeM

              "Ey Kervancı Yavaşla Biraz Huzurumu Kaybettim

              Huseynin Ayı Son Buldu

              Ben Ev Sahibini Kaybettim

              Aşk Evindeydim Ama Gaflet Edip Çıktım Dışarı

              Ah Şu Elde Edemediklerim Gençliğimi Kaybettim

              Bitsin Artık Bu Kara Gece Gelsin Artık Son Sevgilim

              Âh Allahım Bak Halime Ben Yarimi Kaybetmişim

              Âh Şu Gönlümün Yarası Ben Dilberime Mahcubum

              Yarimi Kaybetmişim Sefer Vakti Çamura Battım ve Kervanı Kaybettim

              Çokça Nimet Verdin Bana Üzerimde Var Minnetin

              Ama Bak Şu Densizliğime Sahip Zamanı Kaybetmişim

              Ben Aşk Evinin Kuluyum Ama Şâh-ı Kaybetmişim

              Efendim Seni Kaybetmişim

              Mektubumu Böyle Yazdım Yaralı Yüreğimle

              Ey Ay Yüzlüm Ama Bak Şu Bahtıma Postacımı Kaybetmişim

              Mahcubum Ama Söylüyeyim Efendim Seni Kaybetmişim"
              "İmam"ın hattı” belli bir mezhebe mensup olanların değil,
              "Muhammedi İslam kimliğ"ini kuşanan bütün Müslümanların hattıdır."

              Yorum


                Ynt: HüZüN ÇeKMeCeM

                Kimselerin bilmediği kendime sakladığım.
                En çok ayazda kalmış olup da rüzgara savuramadığım, alıp alıp defalarca sineme sardığım yanımsın. En çok kanayan yarama sarmaya çalıştığımsın. Sardıkça kanayan kanadıkça sardığımsın…

                Sen benim hüzün yanımsın.. Her doğan günle bir kez daha ümidimi yıkan tarafımsın. “Olmadı olmayacak” dedirten hain düşmanımsın. “Ah çıksa gelse şimdi…” diyecek kadar kendimi kapt...ırdığım saflığımsın. “Çıksa ve gelse…” diye çırpan kanadımsın. Ve her defasında kendime kırk kez söyleyip kırk kez yanıldığımsın...

                Sen benim hüzün yanımsın.. Söküp atamadığım umut çiçeklerini gömdüğüm toprağımsın...Bahar gelir yeşerir diye yağmur, çamur, kar kış demeden suladığımsın...Olur da bir gün açarsın diye beklediğim sevdamsın...Sevda çiçekleri açar mı bilinmez ama Sen benim hüzün yanımsın... Güneşin vurmadığı gölgede kalan yanım. umuduna umudumu bağladığımsın...

                Sen benim hüzün yanımsın... Dar vakitte bulup tez zamandaki kaybımsın.. “Ne olur kal benimle” dedirtecek kadar yalvardığımsın... “Sensiz hayatı istemiyorum” diyecek kadar uçurumdan kendimi attığımsın...Geceyle gündüzümü, yanlışla doğrumu karıştıran arafımsın. Sahi sen benim soldan soldan vuran yanımsın...

                Sen benim hüzün yanımsın.. Sensizken anlamını yitirdiğim hayatımsın.. Bütün kelimelerime yüklediğim anlamsın.. “Sen” diye başlayıp da bitiremediğim üç noktamsın..“Sen, sen ille de sen” diye durup durup nefes aldığımsın.. “Sen varsan ben varım” dedirtecek kadar kendimi hiçe saydığımsın..Kaderi kaderime yazılsın diye her gün Yaratıcıya yalvardığımsın..Aklımda, yüreğimde ve duamda olansın..

                Sen benim hüzün yanımsın.. Bakışına hasret kaldığım, sesine özlemle bağlandığımsın..Özlemim, hasretim, bakmaya doyamadığımsın..Bahtıma doğanımsın..Olmazsa olmazsımsın..Nefretim, öfkem, kinim, sevincim, umudum, düşüm, rüyam, hayalim en çok da ağlayan, en çok da ağlatan yanımsın…
                "İmam"ın hattı” belli bir mezhebe mensup olanların değil,
                "Muhammedi İslam kimliğ"ini kuşanan bütün Müslümanların hattıdır."

                Yorum


                  Ynt: HüZüN ÇeKMeCeM

                  "...benim meşrebim zordur...

                  Toprağım kıraç yerden alınmıştır, her bitki büyümez üzerimde,

                  suyum ekşimiş şarap gibi tatsızdır,
                  ...
                  soluğum yalçın kayaları parçalayan rüzgarlar gibi delidir...



                  ...Umuttan çok kuşku vardır yüreğimde, hoşgörüden çok öfke vardır,

                  nedensiz düşmanlık gütmesem de,

                  olur olmaz şeye sevgi beslemem ben...

                  Haktan yanayımdır ve de hakikatten.

                  Bu yüzden sevginin hak edenin hakkı olduğuna inanırım...

                  Hak etmeyene sunulmayacak kadar değerlidir sevgi..."


                  Mevlana
                  "İmam"ın hattı” belli bir mezhebe mensup olanların değil,
                  "Muhammedi İslam kimliğ"ini kuşanan bütün Müslümanların hattıdır."

                  Yorum


                    Ynt: HüZüN ÇeKMeCeM

                    Ey gözyaşlarımın şahidi, şikayetim Sana'dır....


                    "İmam"ın hattı” belli bir mezhebe mensup olanların değil,
                    "Muhammedi İslam kimliğ"ini kuşanan bütün Müslümanların hattıdır."

                    Yorum


                      Ynt: HüZüN ÇeKMeCeM

                      Göçmen Kuşlar 1

                      hançerlenmiş çatal yürek iki baş
                      başbaşa vermişler konuşmuyorlar
                      yetimce gözlerden savruluyor yaş
                      yağıyor dışarda içli içli kar
                      çatal yürek hançerlenmiş bir çift baş

                      bir kuş kör kafeste babasız kalır
                      kavrulur bir serçe anasızlıktan
                      ah gülmeyen gözler yollarda kalır
                      dökülür yaşları vefasızlıktan
                      bir kuş kör kafeste babasız kalır

                      yataklar küf gibi zindan kokuyor
                      küsmeler küsmeler ve barışmalar
                      bir dost yüreğimde sevgi dokuyor
                      ayrılık gözyaşı son sarışmalar
                      yataklar küf gibi zindan kokuyor

                      herkesle gülünür fakat çilelim
                      ağlanmaz herkesle unutma bunu
                      dostluk yemininin üstünde elim
                      bölme mi bölmez mi hasret uykunu,
                      ve gülmek ki tokat tokat çilelim

                      kadehler dolusu baldıran zehri
                      gördün,göz kırpmadan nasıl içilir
                      bilirsin haldaşım bu zalim şehri
                      burda dirilere kefen biçilir
                      korkusuz içilir baldıran zehri

                      bak körpe ceylanlar nasıl vurulur
                      zalim avcı gezer bizim bağlarda
                      ceylanları vuran eller de kurur
                      bir parça kırmızı kir kalır karda
                      yavru ceylanlar bak nasıl vurulur

                      hangi dost dikmişti şu tomurcuğu
                      bağrının içinde göğerip duran
                      ey kara günlerin dertli çocuğu
                      senin nabzın mıdır ranzamda vuran
                      söyle kim dikmişti şu tomurcuğu

                      ne açmaz gül imiş ah şu bahtımız
                      ağarsa mı ola kıpkırmızı tan
                      yad elde kuruldu payitahtımız
                      hüzün sarayında bir garip sultan
                      ne açmaz gül imiş ah şu bahtımız

                      artık güneşler de kara doğuyor
                      geçmiyor umudu vuran zamanlar
                      hayat yıldırıyor hayat boğuyor
                      bilmem kimin için çalıyor sazlar
                      güneşler de artık kara doğuyor

                      bu yağmur bu yağmur niçin yağar ki
                      görmez mi bir çift göz suluyor yeri
                      vurulanlara su sunma be saki
                      kavrulsun garibin yansın yüreği
                      bu yağmur bu yağmur niçin yağar ki

                      her seher uzaktan bir horoz sesi
                      ne çılgın yalıyor parmaklıkları
                      esiyor Yusuf un kutlu nefesi
                      yıkıyor Züleyha kara duvarı
                      ıraklardan yanık bir horoz sesi

                      gel yaralı serçem küsme bahtına
                      vurma kayalara allı başını
                      anka kuşu olsan geçmem tahtına
                      bir sen kaybetmedin can yoldaşını
                      yaralı serçem gel küsme bahtına

                      ey kara çayımın buğulu kiri
                      kıvrıla kıvrıla nere gidersin
                      ötelerden eğer sorarsa biri
                      bırakmadılar da gelmedi dersin
                      kara çayımın ey buğulu kiri

                      mahpus ranzam soğuk yüzüne senin
                      sahte gülüşleri tercih ederim
                      meftunu olmuşum demir kefenin
                      sende yaşar ,sende ölür giderim
                      mahpus ranzam soğuk yüzüne senin

                      gece yine kustu bütün kinini
                      her saniye can çek ,kıvran , sabah et
                      efendi,demirbaş kabul et beni
                      mevcut listesinin başına kaydet
                      gece yine kustu bütün kinini

                      Derde sevdalıyım derde vurgunum
                      Bu sevda düşürür eline cana

                      hep sürüklenmeden inan yorgunum
                      niye kattın gittin seline cana

                      perişan dağınık ve de bozgunum
                      ne çare düşmüşüm diline cana

                      Eyyub um Yusuf um hadi Mecnun um
                      Amma dayanamam yeline cana

                      yanmış vurulmuşum , meftun olmuşum
                      saçlarının bir tek teline cana

                      yüklenme bu denli kurban olayım
                      yetmez mi savurdun külüne cana

                      derde sevdalıyım derde vurgunum

                      yerine varmamış dileklerimi
                      götürün melekler n olur götürün
                      soldurmayın açmış çiçeklerimi
                      Mevla dan dertlere derman getirin
                      Yerine varmamış dileklerimi

                      bütün umutların bittiği yerde
                      hayret ölülerde volta atarmış
                      inanmazsan civan yarıver de
                      gönül mezarımda kimler yatarmış
                      göster can alıcı o melek nerde

                      doğduğum yerlerde vurgun mu oldu
                      sular mı yürüdü memleketime
                      soldu,gün görmemiş menekşe soldu
                      kaç hançer saplandı safiyetime
                      doğduğum yerlerde vurgun mu oldu

                      arasıra kuşum uç üzerimden
                      vefasızım amma belki özlerim
                      bir de sen oklama ta can yerimden
                      gel,bugünde taşma ırmak gözlerim
                      kuşum arasıra uç üzerimden
                      göç eden kuşların gözleri kara
                      dayan gülüm dayan bahar gelecek
                      muhabbet ne büyük kapanmaz yara
                      ölecek yaralı serçe ölecek
                      dönecek mi söyle kuşlar bahara

                      bir güzel düş gibi bir hayal gibi
                      sen de git can kuşum, de var sen de git
                      dost mezarı içim bulunmaz dibi
                      düşersem aklına el aç niyaz et
                      belki bir su yürür içim çöl gibi

                      Mustafa İSLAMOĞLU
                      "İmam"ın hattı” belli bir mezhebe mensup olanların değil,
                      "Muhammedi İslam kimliğ"ini kuşanan bütün Müslümanların hattıdır."

                      Yorum


                        Ynt: HüZüN ÇeKMeCeM

                        Arşın Altında Bir Düğün

                        Hiç yüzünü görmeden âşık oldunuz mu birine?
                        Ezelde âşık olmuşum sadece bir isme...
                        "Bu nasıl iştir?" demeyin...
                        Ben de bilmiyorum, ama oldu işte!
                        Her an şaşılacak işler olmuyor mu yerde ve gökte?
                        Bir ismin peşinde koştum durdum yıllarca ümitsizce...
                        “Acaba kimdir, bilir miyim, yüzünü görür müyüm?” diye...
                        Ansızın karşılaşıverdim O'nunla zamanın bir yerinde...
                        Yer ve gökte ararken Öz'de buldum,
                        Sen'de ararken Ben'de buldum derler ya,
                        İşte öylesine...
                        Meğer ne de güzelmiş O Gül yüzün!
                        Ey benim nazlı yârim, sevda çiçeğim, aşk bahçem!
                        Öyle bakma! O bakışın bir hançer, canım Kudret elinde...
                        Ne yana dönsem sadece Sen! Yalnız Sen!
                        Mecnunum, aşkından olmuşum bir divane...
                        Bir varmış, bir yokmuş...
                        Evvel zaman içinde, zaman hayal içinde…
                        Hani o vakitler çağırmıştın beni, gönülden sessiz ve gizlice?
                        "Çiçeği dalından kim kopardı, seni Ben'den kim ayırdı?
                        Ben Gül'üm, sen bülbül, dön gel yine Ben'im ol!" diye...
                        Gelmez miyim Yâr, Belî! elbette! elbette!
                        İşte o gün bir yemin ettim ilâhi aşkımız üstüne...
                        Sözleştik O Arşın altında Bir'leşmek üzere...
                        Vakit o vakit, bugün neşe var, aşk var evimizde...
                        Düğün dernek kuruldu Gül bahçemizde...
                        Melekler koşuşuyor bir telaş, pür telaş içinde…
                        Bir o yana, bir bu yana, hepsi de delicesine...
                        En güzel ilâhiler söylenirken o yüksek burçlarımda...
                        Güneş, ay ve yıldızlar raks eder semalarımda...
                        Bir bir çıkarıp attım o eski elbiselerimi de...
                        Kuğular gibiyim bembeyaz gelinliğimle...
                        İnciler taktılar sırma saçımın örgüsüne,
                        Sürmeler çektiler gözümün kısırdöngüsüne,
                        Gül suları serptiler aşkınla yanan şu zavallı göğsüme,
                        Huriler kan kırmızı bir şerbet verdiler elime,
                        Taze gül yaprakları da dökülmüş üstüne...
                        Mikail tatlı bir meltem estiriyor başımda yine...
                        Cebrail hayretten secde etmiş, çok şaşkın bu işe,
                        Ömründe hiç böyle aşk görmemiş mi ne?!
                        İşte duyuyorum defler çalınıyor bir yerlerde,
                        Sevdiğim sesleniyor, "Bir AN'da, ansızın geliver!" diye...
                        Ne duruyorsun İsrafil, artık şu Sur‟a üfle!
                        Varsın kıyamet kopsun külliyen âlemde, bundan kime ne?
                        Aşk ile Bir olacağız, kâinat duysun ezelden ebede...
                        İşiten, gören, bilen herkes davetli bu düğüne...
                        Selâmu aleyküm Azrail!
                        Çok sevindim seni gördüğüme...
                        Hazırım, gidelim...
                        Örtün artık şu duvağı yüzüme!

                        Ayşegül Samur
                        "İmam"ın hattı” belli bir mezhebe mensup olanların değil,
                        "Muhammedi İslam kimliğ"ini kuşanan bütün Müslümanların hattıdır."

                        Yorum


                          Ynt: HüZüN ÇeKMeCeM

                          Yine bir başka gece yolda ve yine ben O’nun aşkıyla yanıp tutuşan kalbimi şebnem taneleriyle serinleteceğim bu geceki münacatımla...
                          "İmam"ın hattı” belli bir mezhebe mensup olanların değil,
                          "Muhammedi İslam kimliğ"ini kuşanan bütün Müslümanların hattıdır."

                          Yorum


                            Ynt: HüZüN ÇeKMeCeM

                            Gönül yan, senin yanışın nice işler halleder
                            Gece yarısı bir dua nice yüz belayı defeder

                            Sevgilinin bütün nazına, cefasına aldırma
                            Bir göz kırpışı nice yüz cefayı yok eder

                            Mülkünden melekûtuna hicapları kaldırır
                            Bunu sadece kendi hizmetçisine nasip eder

                            Aşkın tabibi İsa nefesli, pek şefkatlidir
                            Sende dert görmese hangi derdi deva eder

                            Kendini Rabbine bırak, işinle beraber
                            Sana kimse acımaz, ama o rahm eder

                            Bu karanlık kaderimden usandım, ne olur
                            Umulur ki seherde bana bir dua eder

                            Hafız yandı, zülfünden bir koku almadan
                            Belki bu arzuya bir sabah yeli vasıl eder
                            "İmam"ın hattı” belli bir mezhebe mensup olanların değil,
                            "Muhammedi İslam kimliğ"ini kuşanan bütün Müslümanların hattıdır."

                            Yorum


                              Ynt: HüZüN ÇeKMeCeM

                              "Sana aşık olan Halil'e ateş ne yapsın,
                              Seni arayan melekle niye uğraşsın.
                              Yüzün diri gönüllü aşıkların Kabesidir,
                              Gönlü olan Hicaz yollarını kat edendir.
                              Ey saki! yatağımı meyhanenin kapısına ser de,
                              ... Bir kadehle tüm dertlerim derman bulsun.
                              Keşke zülfünün bir halkası çözülseydi de,
                              Gönlü yitik zahit düşseydi benim rezil halime."
                              "İmam"ın hattı” belli bir mezhebe mensup olanların değil,
                              "Muhammedi İslam kimliğ"ini kuşanan bütün Müslümanların hattıdır."

                              Yorum


                                Ynt: HüZüN ÇeKMeCeM

                                Hiç bilir misin senin ayrılığından ne hale düştüm,
                                Ciğerim kan, gözyaşım kan, kan içinde gönlüm.
                                Ey mahmur bakışlı Şirin, dudağın beni Ferhat'a benzetti,
                                Her iki alemden kestim bağımı, Mecnun'a döndüm.
                                İlmek ilmek çözüldüm, kaybettim gücümü,
                                Ne zaman ki zülfüne kapıldı bu biçare gönlüm
                                "İmam"ın hattı” belli bir mezhebe mensup olanların değil,
                                "Muhammedi İslam kimliğ"ini kuşanan bütün Müslümanların hattıdır."

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X