Asere'i Mübessere?

[Zainab]

Selamun aleykum

Sunnilerde Asere'i mübessere diye cennetle müjdelenen 10 sahabiden bahsedilmektedir. bunlar
Ebubekir, Ömer bin hattap, Osman, Ali bin Ebi talip, Said bin Zeyd, Talha bin Ubeydullah, Zübeyr bin Avvam, Said bin ebi Vakkas, Abdurrahman bin Avf, Ebu Ubeyde bin cerrah'dir

Imam Ali r.a disinda sia mezhebinde bu sahabilerin yeri bellidir. hatta bazilarinin imani hakkinda dahi
süphe etmekten bi yana itikatlari bozuk denilmektedir.

biraz celiskili bir durum degil mi. bi mezhepte cennetle müjdelenmistir denildigi halde diger mezhep kabul etmiyor?
sia mezhebinin asere-i mübessere hakkindaki görüsü nasildir?

arastirdigim icin soruyorum.

Ynt: Asere'i Mübessere?

Aeyküm Selam, bunun için Muhammed ticani semavi'nin gerçek sünnet ehli şia kitabına başvurabilirsiniz. biraz "ağır" anlatılmış ama

Ynt: Asere'i Mübessere?

aleykum selam. İnşallah arkadaşlar daha detaylı bilgi verirler.

Ehl-i Sünnet kaynaklarında açıkça "Hasan ve Hüseyin cennet gençlerinin efendisidir" demesine rağmen Aşerei Mübeşşerenin içerisinde değiller. Kuran Kerim'in aşşağıdaki ayetleri İmam Ali, Hz. Fatıma, İmam Hasan ve imam Hüseyin a.s. hakkında inmesine rağmen Hz. Fatıma bu 10 kişinin içerisinde yoktur. İmam Ali ve Hz Fatıma oğulları imam Hasan ve Hüseyin hastalandıkları için üç gün oruç tutma adağında bulunurlar. Oruç tutup iftar edecekleri vakit yoksul gelir ve iftar edecekleri bütün yiyecekleri ona verirler. İkincü gün iftar vakti yetim gelir, yiyeceklerin tamamını ona verirler, aç bir şekilde üçüncü gün oruç tutarlar ve esir gelir yiyeceklerini esire verirler v.s. sonra aşşağıdaki ayetler iner.

O kullar, şiddeti her yere yayılmış olan bir günden korkarak verdikleri sözü yerine getirirler.
8. Onlar, kendi canları çekmesine rağmen yemeği yoksula, yetime ve esire yedirirler.
9. "Biz sizi Allah rızası için doyuruyoruz; sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz."
10. "Biz, çetin ve belâlı bir günde Rabbimizden (O'nun azabına uğramaktan) korkarız" (derler).
11. İşte bu yüzden Allah onları o günün fenalığından esirger; (yüzlerine) parlaklık, (gönüllerine) sevinç verir.
12. Sabretmelerine karşılık onlara cenneti ve (cennetteki) ipekleri lütfeder.
13. Orada koltuklara kurulmuş olarak bulunurlar; ne yakıcı sıcak görülür orada, ne de dondurucu soğuk.
14. (Cennet ağaçlarının) gölgeleri, üzerlerine sarkar; kolayca koparılabilen meyveleri istifadelerine sunulur.
15. Yanlarında gümüşten kaplar ve billûr kupalar dolaştırılır.
16. Gümüşten öyle kadehler ki onları istedikleri ölçüde tayin ve takdir etmişlerdir.
17. Onlara orada bir kâseden içirilir ki (bu şarabın) karışımında zencefil vardır.
18. (Bu şarap) orada bir pınardandır ki adına Selsebîl denir.
19. O insanların etrafında öyle ölümsüz genç nedîmler dolaşır ki, onları gördüğünde, etrafa saçılıp dağılmış inciler sanırsın.
20. Ne yana bakarsan bak, (yığınla) nimet ve ulu bir saltanat görürsün.
21. Üzerlerinde yeşil ipekten ince ve kalın elbiseler vardır; gümüş bilezikler takınmışlardır. Rableri onlara tertemiz bir içki içirir.
22. (Onlara şöyle denir Bu, sizin için bir mükâfattır. Sizin gayretiniz karşılığını bulmuştur.

insan suresi Diyanet meali


Şimdi kardeşim yukarıdakiler ayettir. Ve ayetler imam Ali, Hz. Fatıma, İmam Hasan ve İmam Hüseyn'i cennetle müjdelemiştir. Yani Allah müjdelemiştir. Peki niçin 10 kişinin içerisinde yoklar?

Gelelim 10 kişiye. O 10 kişiden ikisi olan Zübehir ve Talha, Cemel savaşında Hz. Ali'nin karşısında yer almışlar ve ikisi de bu savaşta ölmüştür. Zübehir savaştan bir gece önce öldürülmüştür.

Şimdi nasıl oluyorda cennetle müjdelenmişler birbirleriyle savaşıp, birbirlerini öldürecek kadar birbirlerine düşman olabiliyorlar? Cennetle müjdelenmişlerden biri olan Sad b. Ebi Vakkas'ın oğlu Ömer ibni Sad, Kerbela'da peygamber efendimizin torunu İmam Hüseyn'i katledenlerin ordu komutanı oluyor.

Şimdi bir hadiste buyuruyor ki:Yine sahih senetle şöyle buyurduğu rivâyet edilmemiş midir?: "Hiç şüphesiz cennet şu dört kişiye müştaktır: Ali b. Ebi Tâlib, Ammâr b. Yâsir, Selmân-ı Fârisî ve Mikdad."

Peki bu üç kişi neden Aşerei Mübeşşerenin içerisinde yok. Çünkü bu üç kişi imam Ali dostu idi. Ammar cennetle müjdelenmesine rağmen Muaviye askerleri tarafından sıffin'de şehid edildi.

[Mufazzal]

Ynt: Asere'i Mübessere?

"Aşere-i Mübeşşere" Rivâyeti:




[justify] Ehl-i Sünnet arasında çok meşhur olan ve bir kısım sahabe hakkında sürekli referans olarak gösterilen rivâyetlerden birisi "Aşere-i Mübeşşere Hadisi" diye bilinen ve güya Allah Resulü'nün ismini vererek cennetle müjdelediği on kişiyi anlatan rivâyettir. Bu rivâyet hakkında şimdilik aktarabileceğimiz bazı hususları şöyle sıralayabiliriz: [/justify]

[justify] 1-Evvela bu hadis en muteber hadis kaynağı kabul edilen Buhârî ve Müslim'de nakledilmemiştir. Halbuki Ehl-i Sünnet âlimlerinden bir çoğu Buhârî ve Müslim'de olmayan bir hadis (aleyhlerinde olduğu zaman) hemen Buhârî ve Müslim nakletmediği için hadisin reddine kalkışırlar.[/justify]

[justify] 2-Bu hadis iki Sahabîden nakledilmiştir ki ikisi de bu hadise göre, müjdelenen on kişinin içerisindedir. Birisi Abdurrahman b. Avf, diğeri ise Said b. Zeyd. Bu ise sadakat ve taharetleri başka delillerle sabit olamayan kimseler hakkında, kendilerine yönelik bir tezkiye ve medhiye niteliğini taşıdığı için şüphe ve şaibeye muciptir.[/justify]

[justify] 3-Bu hadisin bir râvisi Abdurrahman b. Hamid isminde bir kişidir ki söz konusu hadisi, babası Hamid b. Abdurrahman ez-Zuhri kanalıyla bir defasında Abdurrahman b. Avf'tan, bir defasında ise direk olarak Resul-i Ekrem'den nakletmiştir.[/justify]

Bu senet esastan batıl bir senettir. Zira evvela Hamid b. Abdurrahman ez-Zuhrî bir kere sahâbî değil tâbiîdir; tabîî olduğu için de Resulullah'tan direk nakli söz konusu olamaz; saniyen Abdurrahman b. Avf'tan nakli dedoğru değildir; zira bu adam hal tercemesinde kaydedildiği üzere Hicrî 32. yılında, tam Abdurrahman b. Avf'ın vefat ettiği senede veya ondan bir sene sonra dünyaya gelmiştir. Abdurrahman öldüğünde henüz bir bebek olan veya daha dünyaya gelmemiş olan birisinin ondan hadis rivayet etmesi düşünülebilir mi?![45] Böylece bu rivâyetin senedi kopuk bir senet olduğu için muteber sayılmaz.

4- Hadisin nakledildiği diğer sahabî ise Said b. Zeyd'dir.

Bu hadis iki senedle Said'den nakledilmiştir. Hadisin metnine bakıldığında, da görüldüğü gibi Said, bu hadisi Muâviye zamanında Kûfe'de, Kûfe mescidinde nakletmektedir.

Şimdi evvela sormak lazım, bu kadar aradan zaman geçmesine rağmen neden o güne kadar Said bu hadisi nakletmemişti. Halbuki Peygamber'den sonra saha-beler, ezcümle hadiste isimleri geçenler arasında çıkan ihtilaflar, kavgalar sırasında en çok bu tür hadislere ihtiyaç duyuluyordu. Eğer böyle bir hadis olsaydı hemen kendisi veya sevenleri ona sarılır ve onu referans olarak gösterirlerdi. Halbuki tarih o zamana kadar böyle bir hadise, herhangi birisi tarafından temessük edildiğini nakletmemiştir.

Burada iki ihtimal söz konusu olabilir; birincisi şu ki Said, Hz. Ali'ye (a.s) açıkça yapılan hakaretlere karşı onu savunmanın tek yolunu, onu da o gün kabul gören bazı meşhur Sahabîlerin de yanına koyarak, cennetlik olduklarını, dolayısıyla hakaret edilmemesi gerektiğini vurgulamakta gördüğü için böyle bir yola baş vurmuştur.

Bundan da daha güçlü ihtimal şu ki, Said tarihlerin de yazdığı gibi Kûfe'de bulunduğunda, Muâviye'nin valisinin ve Muâviye taraftarlarının Hz. Ali'ye (a.s.) yaptıkları hakaretlere karşı gelmesi, artı Yezid veliaht tayin edildiğinde de biat etmeyip Mervân'la sert tartışmaya girdikten sonra, Muâviye'nin hilelerinden ve başına gelecek tehlikelerden korkarak kendisini bir nebze emniyete almak için bu rivayeti uydurup, ben Ali'yi de, muhaliflerini de seviyorum imajı vermek istemiş olabilir.

Belki de hiç birisi değil ve bu hadis Said'in diline uydurulmuştur (ki bizce bu en mantıklı ihtimaldir). Yoksa birbiriyle taban tabana zıt düşünce ve tavırlar sergileyen, hatta birbiriyle savaşan, on kişinin hepsinin de cennetlik olması nasıl düşünülebilir?

Bu çelişkileri gözleriyle görmek için, tarafsız bir gözle konuyla ilgili değişik kaynakları araştıran kimseler bunun açık örneklerine sık sık rastlayabilirler. Bu on kişi arasında yaşanan ihtilaf ve sürtüşmeler hakkında detaylı bilgi sahibi olmak isteyen kimselere bizzat Ehl-i Sünnet kaynaklarından gerekli bilgi ve belgeler sunmamız mümkündür.

Hatırlatılması gereken bir diğer husus şudur ki, faraza bu hadis doğru bile olsa, bunun benzeri olan ve diğer bir kısım sahabînin cennetlik olduklarını isimleriyle vurgulayan ve senet açısından daha güçlü ve daha sahih olan hadisler de bulunduğu halde neden sadece bu hadis dillere destan olmuştur? Öyle ki mesela İmâm Ahmet b. Hanbel "Bu on kişinin dışında kimseye, 'şu cennetliktir' denmesi câiz değildir" demektedir.[46]

Mesela Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin hakkında:

"Hasan ve Hüseyin cennet gençlerinin efendisidir" diye buyurduğu hadis ittifakla sahih olarak kabul edilmiyor mu?

Yine: "Hasan ve Hüseyin'in, dedeleri, babaları, anneleri, amcaları, halaları, teyzeleri, kendileri ve ikisini sevenlerin hepsi cennettedir" buyurmamış mıdır Allah'ın Resulü?![47]

Aynı şekilde Hz. Fatıma'nın cennete girecek ilk kadın olduğunu vurgulayan muhtelif hadisler, yine Hz. Hatice annemizin cennetle müjdelenmesini, cennetteki yerini açıklayan hadisler neden göz ardı ediliyor?

Yine sahih senetle şöyle buyurduğu rivâyet edilmemiş midir?: "Hiç şüphesiz cennet şu dört kişiye müştaktır: Ali b. Ebi Tâlib, Ammâr b. Yâsir, Selmân-ı Fârisî ve Mikdad."

Yine şöyle buyurmamış mıdır?:

"Cennet üç kişiye müştaktır: Ali, Ammâr ve Bilâl."

Ahmed b. Hanbel büyük bir hadisçi olmasına rağmen bu hadisleri bilmiyor muydu ki "Bu on kişinin dışında kimseye, 'şu cennetliktir' denmesi câiz değildir" diyor?!

Evet, neden sağlam senetlerle nakledilen bu hadislerden kimsenin haberi yok?! Ama yukarıdaki hadis senedi zayıf olmasına rağmen dillere destandır?! Kararı sizin insaf ve hür vicdanınıza bırakıyoruz.

[Mufazzal]

Ynt: Asere'i Mübessere?

[img width=1000 height=553]http://i.hizliresim.com/LPQXWb.jpg[/img]

[Mufazzal]

Ynt: Asere'i Mübessere?

[img width=500 height=300]http://www.hizliresimyukle.com/images/2014/05/05/0141001.jpg[/img]

[Mufazzal]

Ynt: Asere'i Mübessere?

[img width=500 height=300]http://www.hizliresimyukle.com/images/2014/05/05/cennet4001.jpg[/img]

[Mufazzal]

Ynt: Asere'i Mübessere?

[img width=500 height=300]http://www.hizliresimyukle.com/images/2014/05/05/cennet41001.jpg[/img]

[Mufazzal]

Ynt: Asere'i Mübessere?

[img width=750 height=500]http://www.hizliresimyukle.com/images/2014/05/05/SASA.jpg[/img]

Ynt: Asere'i Mübessere?

Allah razı olsun Mufaddal kardeşim.

[Zainab]

Ynt: Asere'i Mübessere?

Allah razi olsun. bu hadisleri daha evvel kac kez okudugum halde hic bu yönden düsünmemistim

Ynt: Asere'i Mübessere?

İmam Ali (a.s.) cennetle müjdelenmesine rağmen ki Kuran müjdeliyor, niçin kendisine savaş açıldı, İmam Hasan Kuran kendisini cennetle müjdelemesine rağmen neden zehirlendi, Hz. Fatıma cennetle müjdelenmiş olmasına rağmen niçin mezarını dahi gizletti, İmam Hüseyin (a.s.) cennetle müjdelenmesine rağmen neden Kerbela'da şehit edildi, Ebuzer cennetle müjdelenmiş olmasına rağmen neden Rebeze çölüne sürgün edilip, açlıktan ve yanlızlıktan şehit edildi, Ammar cennetle müjdelenmiş olmasına rağmen Sıffin'de müslümanlar tarafından şehit edildi.

Zainab kardeşim. Bizim cennetle müjdelenmiş (ki bu hadis Buhari ve mÜSLİM'DE YOKTUR) kişilere saygı duymamız isteniyor, ben kendi açımdan Ehl-i Sünnet kardeşlerimin değerlerine saygı gösteriyorum, fakat cennetle müjdelenmiş kişiler aynı saygıyı neden birbirlerine göstermiyorlar? Niçin Zübehir ve Talha, müminlerin annesi Aişe'yi öncü yaparak Mekke'den gelip İmam Ali'ye savaş açıyorlar? Eğer ortada bir sorun varsa konuşularak, istişare edilerek halledilemezmiydi? Cennetle müjdelenmiş insanların birbirleriyle konuşmalarına, birbirlerine sevgi ve muhabbet duymalarına ne engel oluyor.

saygılarımla...

[selmancan]

Ynt: Asere'i Mübessere?

iyi de onların arasında bir sorun yokmuş onlar kardeş kardeş geçinirlerken ibn seba diye bir yahudi dönmesi çıkmış hepsini birbirine düşürmüş ve şianın temellerini atmış. böylece dıştan müslümanları yıkamayan yahudiler onları içten yıkacak şia formülünü icat etmişler!