Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Kenan Çamurcu, yalnız değilsin!

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #16
    Ynt: Kenan Çamurcu, yalnız değilsin!

    ne güzel, Rabbim senin böyle aslı astarı olmayan kaynaklar, bizim ise sadece Sünneti Nebevi s.a.a'den deliller bulmamızı sağlasın.

    bu arada "güzel kaynaklarını" yanlış başlığa atmışsın

    Yorum


      #17
      Ynt: Kenan Çamurcu, yalnız değilsin!

      çok komik, hicretin 17.yılı, Hz. Ümmü Gülsüm'ün Hz Zeynep'ten küçük olduğunu biliyoruz... Yani Ümmü Gülsüm en fazla 6-7 yaşlarında, bu kadarda saçmalanmaz ki kardeşim..
      [color=green][size=10pt]Akıllı kimsenin lisanı kalbindedir. Düşünerek söyler. [color=red]İmam Ali (a.s)



      [color=black][size=10pt]Düştü Hüseyin atından sahray-ı Kerbelâ’ya...Cibril git haber ver Sultan-ı Enbiya’ya

      Yorum


        #18
        Ynt: Kenan Çamurcu, yalnız değilsin!

        [quote author=Elmeddin link=topic=24347.msg164414#msg164414 date=1354463887]
        ne güzel, Rabbim senin böyle aslı astarı olmayan kaynaklar, bizim ise sadece Sünneti Nebevi s.a.a'den deliller bulmamızı sağlasın.

        bu arada "güzel kaynaklarını" yanlış başlığa atmışsın

        [/quote]


        yok biliyorum buraya attığımı, yanlışlık yok.

        Yorum


          #19
          Ynt: Kenan Çamurcu, yalnız değilsin!

          ha birde şimdi izledim, videoda konuşan "süperman" konuşmasıın sonuna doğru fars milliyetçiliği, Yezdecerd'in kızı ve s. gibi bilindik nasibi-emevi safsatalarına girişmektedir. bu onun tarih konusunda zır cahil olduğuna delildir. zira, ilk olarak Yezdecerd'in kızı olayı tam bir uydurmadır. ek olarak İran 16-cı yüzyıla yani Safevilere kadar Rey, Kum ve Meşhed hariç sünnilerin hakim olduğu bir ülkedir. Şiilik İranda ancak 16-cı yüzyılda hakim olmuştur, şia kaynakları ise imamlar a.s döneminde yazılmıştır. "asıl" dediğimiz imamların a.s sahabelerinin r.a yazdığı küçük kitaplar bunlardır, 400 tanedir. bazı sahabeler ise belli başlı kitaplar yazmıştırlar, mesela: Süleym b. Kays kendi adı ile meşhur olan kitabını, Ebu Hamza es-Sumali r.a, "Tefsir" kitabını, Ali b. Cafer a.s "Mesail" kitabını, Berki "Rical" ve "Mehasin" adlı hadis kitaplarını, Himyeri "Kurbul isnad" hadis kitabını, Saffar r.a "Besair ed-Derecat" adlı kitabını yazmıştır.

          konu hakkında geniş bilgi için bkz: http://velayet.wordpress.com/2012/07...akimi-midir-2/

          Yorum


            #20
            Ynt: Kenan Çamurcu, yalnız değilsin!

            [quote author=Elmeddin link=topic=24347.msg164418#msg164418 date=1354464298]
            ha birde şimdi izledim, videoda konuşan "süperman" konuşmasıın sonuna doğru fars milliyetçiliği, Yezdecerd'in kızı ve s. gibi bilindik nasibi-emevi safsatalarına girişmektedir. bu onun tarih konusunda zır cahil olduğuna delildir. zira, ilk olarak Yezdecerd'in kızı olayı tam bir uydurmadır. ek olarak İran 16-cı yüzyıla yani Safevilere kadar Rey, Kum ve Meşhed hariç sünnilerin hakim olduğu bir ülkedir. Şiilik İranda ancak 16-cı yüzyılda hakim olmuştur, şia kaynakları ise imamlar a.s döneminde yazılmıştır. "asıl" dediğimiz imamların a.s sahabelerinin r.a yazdığı küçük kitaplar bunlardır, 400 tanedir. bazı sahabeler ise belli başlı kitaplar yazmıştırlar, mesela: Süleym b. Kays kendi adı ile meşhur olan kitabını, Ebu Hamza es-Sumali r.a, "Tefsir" kitabını, Ali b. Cafer a.s "Mesail" kitabını, Berki "Rical" ve "Mehasin" adlı hadis kitaplarını, Himyeri "Kurbul isnad" hadis kitabını, Saffar r.a "Besair ed-Derecat" adlı kitabını yazmıştır.

            konu hakkında geniş bilgi için bkz: http://velayet.wordpress.com/2012/07...akimi-midir-2/

            [/quote]


            Şiilik İran akımı değildir biliyoruz. Ama Safevi Şiası İran akımıdır. Allaha şükür bunu İranlı gerçek Şiilerin kitaplarından da okuyup öğrendik. Osmanlı nasıl Sünniliği siyasi birlik için de önemli gördüyse, Safeviler de Şiiliği öyle gördü.


            Zaten 11.imamdan (12.imam zaten çok küçük yaşlarda vefat etmiştir) Safevilere kadar yüzlerce yıl var. Yani aslında şunu görüyoruz ki asıl Şiiliğe en yakın fırka Zeydiler gibi gözüküyor (tamamen olmasa da). Çünkü 11.imamdan sonra büyük bir boşluk var.

            Yorum


              #21
              Ynt: Kenan Çamurcu, yalnız değilsin!

              [quote author=TekYolTevhid link=topic=24347.msg164420#msg164420 date=1354464777]
              Şiilik İran akımı değildir biliyoruz. Ama Safevi Şiası İran akımıdır.[/quote]

              seninle söz oyunu yapmak için ne vaktim ve nde isteğim yoktur. ama görüyorum ki, sen papağan gibi durmadan aynı şeyleri tekrar ediyorsun. o zaman benim soruma cevap ver: bu "Ali Şiiliği"nin, "Muhammed sünniliği"nin kaynakları var mıdır? varsa nedir? nerededir?

              eğer cevaptan yine kaçıyorsan, ve er isen, sözünün arkasında isen mübahele edelim. eğer Safevi şiiliği varsa Allah bana lanet etsin, yoksa bu senin gibi bir iki sapığın uydurması ise Allah sana lanet etsin. buyur "amin" de.


              Allaha şükür bunu İranlı gerçek Şiilerin kitaplarından da okuyup öğrendik. Osmanlı nasıl Sünniliği siyasi birlik için de önemli gördüyse, Safeviler de Şiiliği öyle gördü.
              ne İranlı, ne turanlı kimin ne dediği değil, Kur'an ve Sünneti Nebevi s.a.a'in ne dediği önemlidir. sen ve benzeri sapıklar gidin Şeriati, Ahmed el-Katib gibilerinin asılsız uydurmalı, masalları ile avunun, bizde her gün Kur'an ve Sünneti Nebevi s.a.a üzerine araştırma ve delillerimizi ortaya koyalım, düzenleyelim. bakalım sonuç kimin için daha iyi olacak.

              Zaten 11.imamdan (12.imam zaten çok küçük yaşlarda vefat etmiştir) Safevilere kadar yüzlerce yıl var. Yani aslında şunu görüyoruz ki asıl Şiiliğe en yakın fırka Zeydiler gibi gözüküyor (tamamen olmasa da). Çünkü 11.imamdan sonra büyük bir boşluk var.
              bu da başka bir safsata. biz bu konuda da sözümüzü hem şia ve hem sünni kaynaklardan ortaya koyuyoruz. peki siz 12-ci imamın a.s vefat ettiğine dair bir tek kaynak suna bilir misiniz? yoksa her zamanki gibi havadan sallıyor musunuz?

              kaynaklar konusuna gelince, bizzat imamlar a.s döneminde, onların sahabeleri r.a tarafından yazılan kitaplardan söz ettim, istersen onlar üzerine konuşalım? Safevilerden önce yazılmış olan "el-Kafi". "Tehzib", "fakih", "İstisbar", "Kifayetul Eser", "İrşad", "Emali", "uyun" ve benzeri kitaplardan konuşalım ha? siz sapıkların çıkmaza girdiği yerlerden biriside işte tam bu noktadır. "Safevi" diyip duruyorsunuz ama ne "Ali Şiası" masalının kaynaklarını sunamıyorsunuz, ne de Safevilerden yüzlerce yıl önce yazılan kaynaklar karşısında konuşamıyorsunuz.

              Yorum


                #22
                Ynt: Kenan Çamurcu, yalnız değilsin!

                tekyoltevhid,

                seninle gadiri hum hadisinin anlamı üzerine ve Maide 67 ile irtibatı hakkında tartışmak isterim. ancak oradaki profesörün dediklerine yüzde yüz katılıyorum demişsin. hem de sonra bu hadis yok demiyorum diyorsun. kenan çamurcunun programı terk nedeni zaten bu değil miydi? Çamurcu diyor bu hadis var, prof diyor sünni kaynaklarda yok şii kaynaklarda var, şii kaynaklarda var de diyor. sonra çamurcu sünni kaynaklarda da var deyince bir tanecik olsun kaynak ver diyor. çamurcu hazırlıksız olduğu için anında kaynak veremeyince ama olduğunu kesin olarak bildiği için prof'un cehaletini dayatması yöntemine isyan ediyor.

                sonra Özgündüz bağlanıp da kaynakları bir bir sırlayınca daha önce sünni kaynaklarda yok şii kaynaklarında var diyen prof neden çark ediyor? bu kez de anlamı üzerine taşıyor konuyu? anlamı üzerinde de hadisler var merak etmeyin. örneğin ben bir tanesini diyeyim. Ali a.s'ın Peygamber s.a.a'ten sonra halife bırakıldığına dair bir kaynak: ibnül Esir İslam Tarihi cilt 2 s. 64. eğer bu hadis halife bırakmak anlamında değilse şu sorularıma cevap verin:

                1- Peygamber s.a.a: benden sonra sarıldığınızda sapıtmayacağınız iki ağır emanet: 1 Kur'an 2 Ehlibeytim diyor. Kur'an varken yönetimde onu bırakıp başka kitapla hükmetmek caiz midir? aynı şekilde Kur'anla birlikte bırakılan Ehlibeyt varken başka birinin yönetime getirilmesi caiz midir?

                GAdiri hum Hadisi sahihtir. bu hadiste kastın dost anlamıysa Ben kimin velisiysem Ali onun velisidir hadisi sadece Ali a.s'ı sevmek için söylenmişse bu durumda:

                2- diğer mü'minler dost değil mi? neden Ali vurgulanıyor?

                3- bu vurgu için neden 100bin müslüman toplanıyor? öğle sıcağında bekletiliyor?

                4- Neden biat alınıyor?

                5- neden bu sözden önce Peygamberimiz kendi konumunu sabitliyor? sizin veliniz kimdir? dediğinde dinleyiciler Allah ve resulülüdür diye sadece ikisini sayıyorlar da müminlerdir diye de demiyorlar? demek burada yöneticilik anlamındadır. Müminlere karşı Resulün veliliği hem yönetici hem de kendi nefislerinden evla olma şeklinde değil midir? Bu konumu sabitleyen Peygamberin bunun ardından Ali de onun velisidir demesi ne anlama gelir?

                6- Peygamber bu hutbede öleceğini söylüyor ve ardından kendinden sonra Ehlibeytine nasıl davranılacağını soruyor?

                7- Peygamber s.a.a'ten önce ilahi hükümlere ulaşma yolu masum Peygamberler yoluyla idi. bunun için 124bin peygamber görevlendirilmişti. Neden Peygamberimizden sonra ilahi hükme masum eliyle ulaşılmamalı? bunun için değişen nedir? İlahi kitaplar daha önce tahrif edildi, Kur'an'ın lafzının korunmasına rağmen anlamının ve tefsirinin tahrifine karşı ilahi anlam ve tefsiri masum şekilde açıklama lüzumu yok mudur? aksi halde herkes kendine göre tefsir ve anlam vermeye kalkmaz mı? bu ise müslümanların vahdetini engellemez mi?

                8- Nahl 64te bu kitabın nuzul sebebinin insanların ihtilafa düştükleri şeyin bildirilmesidir. oysa Kur'an'ın anlamı ve tefsiri hakkında ihtilaf olduğunda çözüm ne olacaktır?

                Yorum


                  #23
                  Ynt: Kenan Çamurcu, yalnız değilsin!

                  [quote author=TekYolTevhid link=topic=24347.msg164378#msg164378 date=1354455890]

                  Hz.Ömeri ve Hz.Ebubekiri tekfir edenler nereye gidecek? Nasıbiler bir grup Haricidir ikide bir şu Nasıbi ifadesini kullanmanız saçma ve cehalet. İmam Zeyd diyor ki: Rafızilerin bize yaptığını ne Emeviler ne Hariciler yapmadı diyor.


                  Olayın özeti bu. Muaviye 1000 Rafıziden efdaldir.
                  [/quote]
                  Tarihe ve gerçeklere bakarsan kendi kaynaklarındanda görürsün. Peygamber efendimiz ve Allah c.c emirlerine karşı gelen ve Ehlibeyte aleyhisselam zulm edenlerin başı adı geçen şahıslardır zaten.
                  ...edit...
                  "Allah'ım, sen, (Resul ve Ehl-i Beyt'ine) ilk zulmedeni benim özel lanetime mazhar eyle.

                  علی ♥علی ♥علی MEN ALİYYEL MURTAZA' NIN NÖKERİYEM علی ♥علی ♥علی

                  Yorum


                    #24
                    Ynt: Kenan Çamurcu, yalnız değilsin!

                    Prof. Dr. Mehmet Çelik'e gönderdiğim mektup:
                    • [li]selam aleykum hocam. youtube'da Kenan Çamurcu ile çıktığınız tv programında Gadiri Hum ve Nebi s.a.a'in cenaze namazı konusu üzerine aranızda tartışmayı izledim. bu tartışmada Gadiri Hum hadisesinin sünni kaynaklarında şia kaynaklarında geçtiğinden farklı şekilde geçtiğini söylemişsiniz. bu beni gerçekten şaşırttı, çünkü bizim yani Şiilerin kaynaklarında geçen Gadiri Hum hadisesi ile Sünnilerin kaynaklarıda geçen Gadiri Hum hadisesi arasında hiç bir fark yoktur. Şii kaynaklara göre Nebi s.a.a Veda haccı dönüşü Cuhfe'ye bağlı Gadiri Hum'a varınca Tebliğ ayeti iner, Nebi s.a.a Gadiri Hum hutbesini irad eder, bunun üzerine Ebu Bekir ve Ömer dahil sahabeler imam Ali a.s'ı tebrik ederler ve son olarak İkmal (Maide 3) ayeti nazil olur. işte sözünü ettiğimiz bu olayın tamamı sünni kaynaklarından sunuyoruz:

                      1. Tebliğ (Maide 67) ayetinin nüzulü:
                      http://velayet.com/imamet/teblig_ayeti-t21696.0.html

                      2. Gadiri Hum hutbesi:
                      http://velayet.com/imamet/gadiri_hum...-t18152.0.html

                      3. İkmal (Maide 3) ayetinin nüzulü:
                      http://velayet.wordpress.com/tag/ikmal-ayeti/

                      4. sahabenin imam Ali a.s'ı tebrik etmesi:
                      http://velayet.wordpress.com/2012/11...kaynaklarinda/

                      sünni kaynakların en bilindik ve en muteberlerinden ve sahih senedlerle bu olayı aktardık. buyrun inceleyin, sonra size zahmet Şia kaynaklarında olayın geçtiği şekli ile bu sünni kaynaklardakinin arasında ne kadar fark olduğunu bildirin.

                      Nebi s.a.a'in vefatı konusuna gelince, Kenan Çamurcu'nun bu olayı dile getirmesi üzerine büyük tepki verdiniz, "iftira ediyorsun" dediniz. buyrun bu "fitirayı" da kendi en bilindik ve en muteber kaynaklarınız ışığında inceleyin:

                      Medine'de Rasulullah s.a.a'in defin merasimine kimler katıldı kimler katılmadı
                      http://www.velayet.com/munazara/medi...-t24313.0.html

                      selam aleykum.
                      [/li]

                    Yorum


                      #25
                      Ynt: Kenan Çamurcu, yalnız değilsin!

                      ALLAH AŞKINA BİRBİRİNİZE LANET OKUMADAN KARŞILIKLI DEĞERLERİNİZE SAYGI DUYARAK YAZIŞIN. EĞER HAKKI ANLATMAK İSTİYORSANIZ HAK BÖYLE ANLATILMAZ. BU ÜSLUP YANLIŞTIR. BİRİ DİĞERİNE RAFİZİ DİĞER ÖBÜRÜNE NASİBİ...ARTIK BUNA BİR SON VERİN.

                      Yorum


                        #26
                        Ynt: Kenan Çamurcu, yalnız değilsin!

                        [quote author=Qom u aşk link=topic=24347.msg164442#msg164442 date=1354473191]
                        tekyoltevhid,

                        seninle gadiri hum hadisinin anlamı üzerine ve Maide 67 ile irtibatı hakkında tartışmak isterim. ancak oradaki profesörün dediklerine yüzde yüz katılıyorum demişsin. hem de sonra bu hadis yok demiyorum diyorsun. kenan çamurcunun programı terk nedeni zaten bu değil miydi? Çamurcu diyor bu hadis var, prof diyor sünni kaynaklarda yok şii kaynaklarda var, şii kaynaklarda var de diyor. sonra çamurcu sünni kaynaklarda da var deyince bir tanecik olsun kaynak ver diyor. çamurcu hazırlıksız olduğu için anında kaynak veremeyince ama olduğunu kesin olarak bildiği için prof'un cehaletini dayatması yöntemine isyan ediyor.

                        sonra Özgündüz bağlanıp da kaynakları bir bir sırlayınca daha önce sünni kaynaklarda yok şii kaynaklarında var diyen prof neden çark ediyor? bu kez de anlamı üzerine taşıyor konuyu? anlamı üzerinde de hadisler var merak etmeyin. örneğin ben bir tanesini diyeyim. Ali a.s'ın Peygamber s.a.a'ten sonra halife bırakıldığına dair bir kaynak: ibnül Esir İslam Tarihi cilt 2 s. 64. eğer bu hadis halife bırakmak anlamında değilse şu sorularıma cevap verin:

                        1- Peygamber s.a.a: benden sonra sarıldığınızda sapıtmayacağınız iki ağır emanet: 1 Kur'an 2 Ehlibeytim diyor. Kur'an varken yönetimde onu bırakıp başka kitapla hükmetmek caiz midir? aynı şekilde Kur'anla birlikte bırakılan Ehlibeyt varken başka birinin yönetime getirilmesi caiz midir?

                        GAdiri hum Hadisi sahihtir. bu hadiste kastın dost anlamıysa Ben kimin velisiysem Ali onun velisidir hadisi sadece Ali a.s'ı sevmek için söylenmişse bu durumda:

                        2- diğer mü'minler dost değil mi? neden Ali vurgulanıyor?

                        3- bu vurgu için neden 100bin müslüman toplanıyor? öğle sıcağında bekletiliyor?

                        4- Neden biat alınıyor?

                        5- neden bu sözden önce Peygamberimiz kendi konumunu sabitliyor? sizin veliniz kimdir? dediğinde dinleyiciler Allah ve resulülüdür diye sadece ikisini sayıyorlar da müminlerdir diye de demiyorlar? demek burada yöneticilik anlamındadır. Müminlere karşı Resulün veliliği hem yönetici hem de kendi nefislerinden evla olma şeklinde değil midir? Bu konumu sabitleyen Peygamberin bunun ardından Ali de onun velisidir demesi ne anlama gelir?

                        6- Peygamber bu hutbede öleceğini söylüyor ve ardından kendinden sonra Ehlibeytine nasıl davranılacağını soruyor?

                        7- Peygamber s.a.a'ten önce ilahi hükümlere ulaşma yolu masum Peygamberler yoluyla idi. bunun için 124bin peygamber görevlendirilmişti. Neden Peygamberimizden sonra ilahi hükme masum eliyle ulaşılmamalı? bunun için değişen nedir? İlahi kitaplar daha önce tahrif edildi, Kur'an'ın lafzının korunmasına rağmen anlamının ve tefsirinin tahrifine karşı ilahi anlam ve tefsiri masum şekilde açıklama lüzumu yok mudur? aksi halde herkes kendine göre tefsir ve anlam vermeye kalkmaz mı? bu ise müslümanların vahdetini engellemez mi?

                        8- Nahl 64te bu kitabın nuzul sebebinin insanların ihtilafa düştükleri şeyin bildirilmesidir. oysa Kur'an'ın anlamı ve tefsiri hakkında ihtilaf olduğunda çözüm ne olacaktır?
                        [/quote]


                        Videoyu bir daha izleyin. Prof. Çelik hadis yok demedi. Hadis var da Şianın yorumladığı gibi değil dedi. MEVLA kelimesinin farklı yorumlanması yani mesele. Hadis tabiki var. Yalnız Çamurcu, Ehli Sünnetin kaynaklarında geçtiğini söyledi de (reddetmedik zaten) ama halifelik diye mi yorumlanıyor orayı tam anlamamış herhalde. Çelik de reddetmedi ki, bu hadisi Şia kaynaklarına göre yorumlasa bir şey demiyeceğini söyledi. Yani Sünni kaynakları Şianın anladığı gibi yorumlamasına karşı çıktı.


                        Benim görüşüm de şudur aynı programdaki Prof. gibi: "Hadis vardır. Ama hilafetle ilgili değildir"


                        Diğer meseleleri de yeni bir başlıkta tartışabiliriz sorun değil.

                        Yorum


                          #27
                          Ynt: Kenan Çamurcu, yalnız değilsin!

                          hangi hadis var metnini yazar mısınız ya da hangi başlıkta konuşalım,

                          hadisin söylendiği ortam nasıl bir ortam nerede ve Peygamber s.a.a bunu hangi amaçla konuşmuş?

                          ve şu sorularım havada kalmış orada cevap beklerim:

                          örneğin ben bir tanesini diyeyim. Ali a.s'ın Peygamber s.a.a'ten sonra halife bırakıldığına dair bir kaynak: ibnül Esir İslam Tarihi cilt 2 s. 64. eğer bu hadis halife bırakmak anlamında değilse şu sorularıma cevap verin:

                          1- Peygamber s.a.a: benden sonra sarıldığınızda sapıtmayacağınız iki ağır emanet: 1 Kur'an 2 Ehlibeytim diyor. Kur'an varken yönetimde onu bırakıp başka kitapla hükmetmek caiz midir? aynı şekilde Kur'anla birlikte bırakılan Ehlibeyt varken başka birinin yönetime getirilmesi caiz midir?

                          GAdiri hum Hadisi sahihtir. bu hadiste kastın dost anlamıysa Ben kimin velisiysem Ali onun velisidir hadisi sadece Ali a.s'ı sevmek için söylenmişse bu durumda:

                          2- diğer mü'minler dost değil mi? neden Ali vurgulanıyor?

                          3- bu vurgu için neden 100bin müslüman toplanıyor? öğle sıcağında bekletiliyor?

                          4- Neden biat alınıyor?

                          5- neden bu sözden önce Peygamberimiz kendi konumunu sabitliyor? sizin veliniz kimdir? dediğinde dinleyiciler Allah ve resulülüdür diye sadece ikisini sayıyorlar da müminlerdir diye de demiyorlar? demek burada yöneticilik anlamındadır. Müminlere karşı Resulün veliliği hem yönetici hem de kendi nefislerinden evla olma şeklinde değil midir? Bu konumu sabitleyen Peygamberin bunun ardından Ali de onun velisidir demesi ne anlama gelir?

                          6- Peygamber bu hutbede öleceğini söylüyor ve ardından kendinden sonra Ehlibeytine nasıl davranılacağını soruyor?

                          7- Peygamber s.a.a'ten önce ilahi hükümlere ulaşma yolu masum Peygamberler yoluyla idi. bunun için 124bin peygamber görevlendirilmişti. Neden Peygamberimizden sonra ilahi hükme masum eliyle ulaşılmamalı? bunun için değişen nedir? İlahi kitaplar daha önce tahrif edildi, Kur'an'ın lafzının korunmasına rağmen anlamının ve tefsirinin tahrifine karşı ilahi anlam ve tefsiri masum şekilde açıklama lüzumu yok mudur? aksi halde herkes kendine göre tefsir ve anlam vermeye kalkmaz mı? bu ise müslümanların vahdetini engellemez mi?

                          8- Nahl 64te bu kitabın nuzul sebebinin insanların ihtilafa düştükleri şeyin bildirilmesidir. oysa Kur'an'ın anlamı ve tefsiri hakkında ihtilaf olduğunda çözüm ne olacaktır?

                          Yorum


                            #28
                            Ynt: Kenan Çamurcu, yalnız değilsin!

                            Kenan Çamurcu yarın yani 8 Aralık Cumartesi günü saat gece 00:00'da Ulusal kanalda Gündeme dair açıklamalarda bulunacak
                            Gönülleriniz bir olmadıktan sonra sayıca çok olmanızın bir anlamı yoktur
                            İmam Ali (a.s)

                            Yorum

                            YUKARI ÇIK
                            Çalışıyor...
                            X