MUAVİYE VE SEFAHAT KENTİ (ŞAM) SURİYE

[Kerbela44]

İlk halife Ebubekir bin Ebi Kuhafe'nin desteğiyle Suriye'ye yerleşen Yezid bin Ebu Sufyan (ölm. 634),
burada muhteşem ve müreffeh bir hayat sürer.

Yezid'in ölümünden sonra Ömer bin Hattab tarafından Şam valiliğine atanan Yezid'in kardeşi Muaviye bin Ebu Sufyan (ölm. 680)

ise Kisrai bir hayat sürdürmenin yanı sıra, çok mal biriktirerek servet ve zenginliğini aşırı derecede artırır.
Hatırlatmak gerekir ki Şam, asırlardan beri sefahat kenti olmuş, Romalılar, düşkün oldukları bütün sefih safahatları bu kentte icra etmiştir.

Osman bin Affan, iktidarı ele geçirince (644-656)
Mu-aviye, artık bir Bizans hükümdarı gibi davranır, çılgınca israfta bulunur,
uşak ve hizmetçi kullanmada tamamen Bizans'ı taklide koyulur, bazı köy ve çiftlikleri pervasızca mülkiyetine geçirir.(1)

Arapların tarımla uğraşmalarını ve tarla, çiftlik sahibi olmalarını yasaklayan Ömer bin Hattab'ın bu sıkı kuralını bozan ilk kişi Muaviye olmasına rağmen(2)

Ömer, ona hesap sorma cesaretini gösteremez, üstelik ona, aylık bin dinar (altın para) maaş verir ki bu, günümüzün parasıyla külliyatlı bir meblağ tutmaktadır.(3)

KAYNAK;

1- islam Medeniyeti Tarihi, C. 2, s. 25.
2- Neşet Çağatay, islam Tarihi s. 378, TTK Yayınları, Ankara, I993.
3- Şibli Numani, Bütün Yönleriyle Hz. Ömer ve Devlet İdaresi, C. 2, s. 56,
Çağ Yayınları, İstanbul, I979.

[Kerbela44]

Ynt: MUAVİYE VE SEFAHAT KENTİ (ŞAM) SURİYE



Kuş tüyünden elbiseler giyen Muaviye'nin
mülkiyetin de ayrıca değişik bölgelerde arazi parçalan bulunmaktaydı.
Örneğin Şam ile Vadiu'l Kura arasında yer alan Bel-ka'da Kubbeş adlı bir çiftliği vardı.
Yine Muaviye, Vadiu'l Kura'da Yahudilerden arazi satın almış ve buraları ektirmişti.
Ayrıca Vasıt çiftlikleri vardı ki, bu çiftliklerin yıllık geliri beş milyon dirhemi aşıyordu.

Muaviye, büyük bir servet ve varidata sahip olduğu halde,
yine de akla gelmedik entrika ve dayatmalarla her fırsatta halkın avucundaki parayı gasp etmeye çalışırdı.
Örneğin Mihrican ve Nevruz gibi belirli günleri bile istismar ederek hediye adı altında halktan para toplardı ki bu meblağ yıllık on milyon dirhemi aşardı.


KAYNAK;

İbn-i Kesir, el-Bidaye, C. 8, s. 237.
Belazuri, Fütühu'l-Buldan, Kültür Bakanlığı Yayını, s. 184.
Belazuri, a.g.e., s. 50.

[Kerbela44]

Ynt: MUAVİYE VE SEFAHAT KENTİ (ŞAM) SURİYE



Aynı şekilde Muaviye, mücahitlerin canlarını ortaya koyarak elde ettikleri ganimetlere bile göz dikti..
Horasan bölgesi el-Eşel dağlarında kazandığı savaştan, çok miktarda ganimet ele geçiren Hakem bin Amr el-Gifari (ölm. 671)'ye
bir mektup göndererek ganimetlerin içindeki altın ve gümüşleri askerler arasında paylaştırmadan kendisine göndermesini,
diğer malların ise askerler arasında taksim edilmesini emretti...(1)

Hakem bin Amr ise Muaviye'ye cevaben gönderdiği mektupta onu, Allah'a isyan etmekle suçladı ve şöyle dedi:
"Allah'ın Kitabı (Kur'an), senin emrinden önce gelir. Zira Kur'an, senin mektubundan önce bana ulaştı.
Senin bu isteğin, ganimet ayetinin (Enfal Suresi, 8/41) uygulanmasına aykırıdır."(2)

Ashab'tan olan Hakem bin Amr el-Gifar, Allah'ın emrine uymanın bedelini, Horasan zindanlarına atılarak ödedi. ve burada şehit oldu.(3)

kaynak;

1- İbn-ül-Esir, el-Kamil, C. 3, s. 476.
2- İbn-i Kesir, el-Bidaye, C. 8, s. 84.
3- İbn-i Kesir, el-Bidaye, C. 8, s. 84.