Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Ali Þiasý Sahabeyi Nasýl görüyordu?

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ali Þiasý Sahabeyi Nasýl görüyordu?

    Muhammed b. Hümeyd, Cerir'den, O da Sufyan'dan, O da Abdullah b. Ziyad b. Hudeyr'den rivayet ettiðine göre Abbullah b. Ziyad b. Hudeyr þöyle diyor:
    “Ebu Ýshak Es-Sübey'î Kûfe'ye geldi. Þemr b. Atiyye, birlikte yanýna gitmemizi istedi. Yanýna gittik ve sohbet ettik.” Ebu Ýshak þöyle dedi:
    “Ben Kûfe'de iken istisnasýz olarak bütün Küfe ehli Ebubekir ve Ömer'in (r.a.) faziletlerine inanýyor ve onlarý sair ashaba tercih ediyorlardý. Þimdi ise konuþabildikleri kadar konuþuyorlar. Vallahi ne dediklerine akýl erdiremiyorum.” Ebu ishak Osman'ýn (r.a.) þahadetinden üç sene önce doðdu. Büyük alimlerden olan Ebu Ýshat uzun bir hayat yaþadý ve H. 127 de vefat etti. Ali'nin (r.a.) hilafeti esnasýnda çocuk olan Ebu Ýshak, Onun hakkýnda þöyle diyor:
    Ali (r.a.) Kûfe'de minberin üstünde hutbe irad ederken babam beni kaldýrdý. Onu beyaz saç ve sakalýyla gördüm.
    Ebu Ýshak'ýn Kûfe'yi ilk defa ne zaman terk ettiðini ve ondan sonra tekrar Kûfe'yi ne zaman ziyaret ettiðini bilseydik, Kûfe'deki alevîlerin Ebubekir ve Ömer'i (r.a.) ne zaman tercih ettiklerini ve ne zaman terkettiklerini bilecektik.
    Ali (r.a.), Küfede Ebubekir ve Ömer'i (r.a.) methederken aleviler de Tahkim (Hakem olayý) hadisesine kadar imamlarýna muhalefet etmemiþlerdir. Maalesef bu olaydan sonra haricîler ve onlarýn bir fýrkasý olan Ýbâdiyye ayný istikamette kalmalarýna raðmen
    Alevîler imamlarýna muhalefet ederek Hicri Birinci asýrdan sonra Ebubekir ve Ömer (r.a.) hakkýnda ileri geri konuþmuþlardýr.)
    Damure, Said b. Hasan’ýn, Leys b. Ebi Selim'den aþaðýdaki, sözleri iþittiðini nakleder. Leys (Leys b. Ebi Selim el-Kureyþi el-Kûfi, âlim olup Ýkrime'den hadis nakletmiþtir. Ma'mer, Þube ve Sevri'nin hocalarýndandýr. Kûfe'nin en iyi âlimlerindendir. H. 143 te vefat etmiþtir. ) þöyle diyor:
    “Ýlk þiîleri gördüm. Onlar Ebu Bekir ve Ömer'e hiç kimseyi tercih etmiyorlardý.”
    Mesela þia alimlerinden Abdulrezzak;
    “Eðer Hz Ali , Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer’i üstün tutmasaydý bende tutmazdým, Hz Osman’ý sevmeseydi bende sevmezdim.”
    Ali (r.a.), Osman'ýn (r.a.) þehit edilmesinin altýncý günü olan Cuma gününde, Hz Osmaný þehit eden çapulcularýn Hz Ali ye halife olmasý gerektiði konusundaki baskýlar altýnda halka karsý irad ettiði bir hutbede söyle demiþtir: “Ey insanlar! Dikkatle dinleyiniz. Halife tayin etme iþi sizin iþinizdir. Siz tayin etmediðiniz müddetçe bunda hiç kimsenin hakký yoktur. Her ne kadar önceleri Osman'ý (r.a.) tayin etmede ihtilafa düþmüþ isek de, su anda dilerseniz bu isi uhdeme alacaðým. Aksi halde hiç kimseyi zorlamam .” Bu husustaki uzun bilgiyi Taberi 5/156–157 sahifelerinden almak mümkündür. Emirülmü'minin “Halife tayin etme iþi sizin iþinizdir, onda kimsenin hakký yoktur. Ancak tayin ettiðiniz müstesna”
    Hz Zeyd’e yapýlan ihanet sonrasýnda taraftarlýk anlayýþýndan uzaklaþýlarak taraftarcýlýða yani Þiacýlýða dönüþtürülen bu yapý bu olayla birlikte Ehlibeyt imamlarý gözetiminden uzaklaþmaya baþlamýþ, büyük kayboluþ diye adlandýrdýklarý olaydan sonra meydanýn iyice boþ kalmasýyla sýnýr tanýmaz olmuþlardýr.

    Eðer sahabe bir birine düþman olsaydý, yâni Hz. Ali, Hz. Ömer’i sevmeseydi ona kýzý Ümmü Gülsümü verir miydi? Allah’ýn aslaný olan Hz. Ali’nin korkudan “takiyye” yapýp kýzýný Hz. Ömer verdiðini düþünmek en azýndan haksýzlýk olur.(Suyûti, Tarihu’l-Hulefâ, el-Kahire, 1964, s. 177–178) Kaynak: Prof. Ihsan Süreyya Sýrma, Tarih Þuuru, Seha yayýnlarý

    Hz. Ömer’in hilafeti döneminde, Hz. Ömer’in kendisinin de Ýran seferine katýlmak istemesine karþýn, Hz. Ali’nin buna karþý çýkarak “Ya Ömer, sen gitme, eðer sen bu savaþta þehit olacak olursan Ümmetin baþý ortadan kalkmýþ olur, bu da ümmete aðýr bir darbe olur. Ama eðer bir kumandan þehit olacak olursa onun yerine baþka bir kumandan getirilir”
    Bu dönemden sonra ihanet planlarýnýn bir bir hayata gecirilmeye baþlandýðý görülmektedir. Bu konuyu dile getiren tarihi vesikalara baktýðýmýzda alt niyetli provakatif düþüncenin amacýna ulaþmak için var güçleri ile çalýþtýðýný görmek mümkün olur. Mesela; Hz. Peygamber'in soyundan gelen Meþhur alim Zeydi imamlardan Ýbn Murtaza'ýn konu ile ilgili, tespitlerine bakarsak bize ciddi manada ýþýk tutacaktýr.
    "Rafýzilerin mezhepleri, ilk devir geçtikten sonra ortaya çýkmýþtýr. Sahabe arasýnda, hiç kimsenin Ali hakkýnda açýk,' mütevatir nassdan sözettiði duyulmamýþtýr. Onlar, önce Ammar, Ebu Zer, Mikdat b. el- Esved'in de Ali'nin imam olduðu görüþünde olduklarým ileri sürmüþlerdir. Lakin, isimleri zikredilen bu kimselerin, Ebu Bekir ve Ömer' den teberru
    ettiklerini açýklamamýþ olmalarý ve ikisine de, sövmemiþ. (sebbetmemiþ) olmalarý, Rafýzileri yalanlamaktadýr. Öyle ki, onlarýn iddialarýnýn aksine; Selman (r.a), Hz. Ömer (r.a) döneminde Medâin, Ammar da Kufe valiliðinde bulunmuþtur. ... Ali, Ammar ve Selman" (Tirmizi, Menâkib, 34).
    Eðer bu siyasi mücadele dini bir mücadale olsaydý Selman Farisi hiç Hz Ömer döneminde valilik yaparmýydý? Hz Eyüp El Ensari, emevilerin ardýna düþüp Ýstanbul’un fethine gidermiydi bu insanlara haþa iki yüzlülük nasýl yakýþtýrýlabiliyor doðrusu anlamak mümkün deðil!. Ýþte bu tür tarihdeki sayýsýz gerceklerin anlamýný saptýrmak için takiyye anlayýþýnýn ortaya konduðu neden düþünülmez ki!

    Hz. Ali’nin, Hz. Fatýma’dan olan kýzý Ummu Gülsüm’ü Resulullah’ýn halifesi Müminlerin emiri Ömer el-Faruk ile evlendirmesi, onun Hz Ali ile Hz fatýma ile bir sorununun olmadýðýný gösterir. Yine Hz Ali nin diðer halifeler ile arasýnda saðlam ve köklü baðlara delildir. Þia tarihcileri belki bunu da deðiþtirmeyi zamanýnda düþünemediðinden þii muhaddisler, müfessirler ve “masum” imamlar da bunu itiraf etmiþlerdir. Mesela Kuleyni, Mueaviye b. Ammar’dan, Ebu Abdillah’ýn þöyle dediðini rivayet etmiþtir: “Ebu Abdillah'a kocasý ölen kadýnýn iddet müddetini evindemi, yoksa istediði yerdemi geçirmesi gerekir? Diye sordum. Ýstediði yerde geçirebilir; zira Ali Ömer vefat edince ummü Gülsüm'ü alýp kendi evine götürdü, dedi.” Kuleyni, el Kâfi c.2 s.311
    Kitabýnda “Ummu Kulsum’un Evliliði” diye bir bölüm ayýran Kuleyni, bu bölümde, Zurare’den þu haberi rivayet eder: “ Ebu Abdillah Ummu Gülsüm'ün evliliði hakkýnda, bu bizi kýzdýran bir evlilik demiþtir.”
    Muhammed b. Ali b. Þehr Aþun el-Mazendarani eserinde þöyle der: “ Fatýma'dan Hasan, Hüseyin, Muhsin Zeyneb el-Kübra ve Ümmü Gülsüm el-Kübra dünyaya geldi. Ömer Ümmü Gülsümle evlendi.” el-Mazenderani, Menakýbu Ali b. Ebi Talib, c.3 s. 162
    .
    Þiilerce eþ-Þehid diye bilinen ikinci kimseleri olan Zeynud Din el.Amili de þunlarý söyler: “Hz. Peygamber bir kýzýný Osman ile, diðer kýzý Zeynep’i de Ebul As ie evlendirdi; bunlarýn ikisi de Haþim Oðullarýndan deðildir. Ayný þekilde Ali de Ümmü Gülsüm’ü Ömer ile evlendirdi. Abdullah b. Amr b. Osman Hüseyin’in kýzý Fatýma ile, Musab b. ez-Zübeyr de onun kardeþi Seine ile evlendi. Bunlarýn hiçbirisi Haþim Oðullarýndan deðildir” el-Amili, Mesalikul Efkam c.1
    Bu hakikatlere raðmen yani kendi kaynaklarýnda yer alan Hz Ömer’in Hz Ali nin kýzý ile evlenmesini, Hz Osman ýn Hz peygamberimizin iki defa damadý olmasýný kolay izah edemediklerinden. iþlerine geldiði gibi reddetme yoluna gitmektedirler. Onlar için hakikat önemli deðil. Onlarýn kabullenmesi ya da reddetmesi önemlidir. Allame Muhammed Hüseyin Fadlullah,ýn Þii-Sünni ihtilaflarýný konusunda Suudi Arabistan'ýn Ukaz gazetesine 19.10.2008 tarihinde verdiði röportajda ;
    Sayýn Fadlullah sizin Þia Mezhebi’nin direklerinin bile muhalefet ettiði görüþleriniz var. Mesela Kaburga kemiðinin kýrýlmasý meselesinde belki Þia tarihinde söylenmemiþ bir þey söylediniz. Þia tarihinde Emir el Müminin Ömer bin Hattab’ýn Hz. Ali’nin evine zorla girerken Hz. Fatýma’nýn kaburga kemiðini kapý ve duvar arasýnda býrakarak kýrdýðýný idea eden rivayet kabul ediyor. Fakat siz bu rivayeti reddediyorsunuz. Bu konuyu nasýl delillendiriyorsunuz.
    Ben bu olayý tarih okumalarým ve tahlillerim sýrasýnda irdeledim. Ve gördüðüm kadarýyla bu konuda aktarýlan rivayetlerin çoðu zayýf olmakla birlikte güvenilir deðiller. Herhangi bir tarihi olayý ele alýrken onu meydana getiren arka planý iyi araþtýrmamýz gerekiyor ki olayýn doðruluðu ya da yanlýþlýðý konusunda yargýda bulunabilelim.
    Hz. Zehra’ya vurmak ya da þiddet uyguluma meselesi ise o dönemde pek tutarlý deðil. Çünkü Hz. Zehra pek öyle kendisi üzerinden muhalefete baský yapýlabilecek bir konumda deðil. Aksine o Hz. Peygamber’in kýzý olmasý hasebiyle dönemde bütün Müslümanlarýn saygý duyduðu birisi
    Ýkinci olarak. Bu olayýn olduðu sýrada Hz. Ali de evde. Ýslam kahramaný Hz. Ali’nin karýsýný ve ayný zamanda bu kiþi Hz. Peygamber(a.s)’nin kýzý, öldürmeye çalýþmalarýna sessiz kalmasý pek doðal olmaz.
    Üçüncü olarak Hz. Ali evde yalnýz deðil. Yanýnda Beni Haþim’den birçok kiþide vardý. Bazý rivayetlerde Zübeyir’in de evde olduðu kýlýcý ile dýþarýda olduðu dýþarýda kýlýcýný kýrdýklarý aktarýlmakta.
    Baþka bir noktada Mecmaül Beyan yazarý Tabersi’nin El Ýhticac isimli eserinde bir rivayet var. Bu rivayette Ömer’e soruyorlar neden Ali’nin evini yakmakla tehdit ettin. Ömer bunun üzerine yaptýðýmý gördünüz mü diyor. Yani bu konuyu iyi bir þekilde tahlil ettiðimiz de pek de tutarlý olmadýðýný görüyoruz.
    Ayrýca biz Hz. Zehra’nýn bu konuda pek konuþmadýðýný görüyoruz. Bazý rivayetlerde Hz. Zehra’nýn hilafetin Ali’nin hakký olduðunu anlatmak için Muhacir ve Ensar’ý gezdiðini okumaktayýz. Fakat hem bu sýrada hem de mescitteki hutbesi sýrasýnda bu konudan bahsetmediðini görüyoruz. Ama bu konudan bahsetse idi daha duygusal bir hava oluþturabilirdi. Ayný þekilde Ali’nin de bu konudan bahsetmediðini görüyoruz. Bu mesele sadece Ali’nin deðil sahabenin de bir yönden meselesi idi.
    Ve dillendirilmesi halinde büyük bir infiale neden olabilirdi. Fakat bu mesele dillendirilmedi. Bu mesel hem rivayetler acýsýndan incelendiðinde hem de tarih usulü açýsýndan incelendiðinde pek kabul edilebilir görünmüyor. Ben bu meselenin doðru olduðunu kabul eden birçok kiþiye sordum. Herhangi biri eþini öldürmek amacýyla ona saldýrsa ne yapardýn? Onu Korur muydun, korumaz mýydýn? Elbette eþini korur. Þimdi nasýl oluyor da Ýslam’ýn Aslaný Ali eþini korumak için harekete geçmiyor. Bu nedenle bu mesel bana göre kabul görecek bir mesele deðildir.
    Sayýn Fadlullah sizi izleyen Sünni ve araþtýrmacý ve âlimler sizin bu tarafsýz tutumunuz nedeniyle sizi çok takdir etmekten kendilerini alýkoyamamýþlardýr. Fakat siz olaya tam bir açýklýk getirmediniz. Sizce bu olay uydurmamýdýr yoksa bu konuda bazý þüpheleriniz var mý?
    Ýbni Kuteybe’nin aktardýðý üzere Ömer’in Ali’nin evini yakma tehdidinde bulunduðu yönünde sözler var. Bu aktarýda, Ali evinin önünde toplanan ve kendisine biat etmesi için yapýlan baskýya karþý evinden çýkmadý. Fakat daha sonra dumanlar evinin etrafýný sardýkça evden çýktý. Hafýz Ýbrahim Umriye kasidesinde bakýn ne diyor;
    Ve Ömer Ali’ye þöyle diyordu,
    Bilinenden daha Ekrem, duyulandan daha büyük olan,
    Bak yakýyorum evini ve kalmayacaðým bununla,
    Sen ve Mustafa’nýn kýzý biat etmezse…

    Bu konuda bu ve buna benzer abartmalar var. Fakat bu konu benim için ortalamanýn
    üzerinde bir araþtýrma yapmaya deðecek bir konu deðil. Ben bu söylediklerimi bir fikir olarak ortaya attým.”…
    Bu muhterem zat vefat etmiþtir. Artýk bunun adýný kullanarak onun bu konuyla ilgili görüþlerini deðiþtirmek çok kolaydýr. Onun adýna çok sey yazýlabilir. Mesela ifrat ve tefrit zihniyetinden kurtulamayan birisi þunu söyleyebilir. “Hüseyin Fadlullah ölmeden önce bu görüþünden vazgeçti tövbe etti” derlerse hiç kimse þaþýrmasýn. Çünkü hakikati alabora eden dostluklarý kine bürüyen, bütün tarih böyle yazýlmadý mý?


    #2
    Þia sahabe anlayýþý

    Eyyup el ensari yezidin emrinde savaþa gitti o zaman yezidde mi iyi

    Yorum


      #3
      Ynt: Ali Þiasý Sahabeyi Nasýl görüyordu?

      gitti mi?

      Yorum


        #4
        Sahabe anlayýþý

        Evet istanbul seferine gitti

        Yorum


          #5
          Ynt: Ali Þiasý Sahabeyi Nasýl görüyordu?

          [quote author=Hasan Hüseyin Ýmamoðlu link=topic=21938.msg133937#msg133937 date=1318937814]
          Muhammed b. Hümeyd, Cerir'den, O da Sufyan'dan, O da Abdullah b. Ziyad b. Hudeyr'den rivayet ettiðine göre Abbullah b. Ziyad b. Hudeyr þöyle diyor: "Ebu Ýshak Es-Sübey'î Kûfe'ye geldi. Þemr b. Atiyye, birlikte yanýna gitmemizi istedi. Yanýna gittik ve sohbet ettik." Ebu Ýshak þöyle dedi: "Ben Kûfe'de iken istisnasýz olarak bütün Küfe ehli Ebubekir ve Ömer'in (r.a.) faziletlerine inanýyor ve onlarý sair ashaba tercih ediyorlardý. Þimdi ise konuþabildikleri kadar konuþuyorlar. Vallahi ne dediklerine akýl erdiremiyorum."

          [/quote]

          cevap:

          1. kaynak belirtilmemiþ, bu sözler hangi kaynakta geçiyor cild ve sayfa numarasý ile birlikte buraya eklensin. ek olarak nakilin doðru olduðuna emin olmamýz için kitabýn ya online linkini, yada rivayetin egçtiði sayfanýn resmi eklensin.

          2. bu sözleri söyleyen Ebu Ýshak ve Ebu Ýshaktan rivayet edilen kiþiler kimlerdir, imamiyye nezdinde güvenilir midir gibi konular hakkýnda bilgi verilsin. eðer bu kiþiler bizim nezdimizde güvenilirse "tamam" deriz ama eðer güvenilir deðilse ve bu kiþilerin hepsi nasibi ruhlu Emevi köoekleri ise sözlerinin bizim nezdimizde deðeri ne ola bilir ki? acaba bende bir Þia aliminden "tüm sahabe ve tabin Ebu Bekire ve Ömere ve tüm Ali a.s düþmanlarýna söverdi" diye nakil yaparsam bu nakil muhalifimiz için baðlayýcý olarak görülecek midir? nasibilerde akýl konusunda problem olduðu içi ve bu sebeple anlayamadýklarý için bir örnek verelim hemen:

          علي بن إبراهيم، عن أبيه، عن حماد بن عيسى، عن إبراهيم بن عمر اليماني، عن أبان بن أبي عياش، عن سليم بن قيس، ومحمد بن يحيى، عن أحمد بن محمد، عن ابن أبي عمير، عن عمر بن اذينة، وعلي بن محمد، عن أحمد بن هلال، عن ابن أبي عمير، عن عمر بن اذينة، عن [أبان] بن أبي عياش، عن سليم بن قيس قال: سمعت عبدالله بن جعفر الطيار يقول: كنا عند معاوية، أنا والحسن والحسين وعبدالله بن عباس وعمر بن ام سلمة واسامة بن زيد، فجرى بيني وبين معاوية كلام فقلت لمعاوية: سمعت رسول الله (صلى الله عليه وآله) يقول: أنا أولى بالمؤمنين من أنفسهم، ثم أخي علي بن أبي طالب أولى بالمؤمنين من أنفسهم، فإذا استشهد علي فالحسن بن علي أولى بالمؤمنين من أنفسهم ثم ابني الحسين من بعده أولى بالمؤمنين من أنفسهم، فإذا استشهد فابنه علي بن الحسين أولى بالمؤمنين من أنفسهم وستدركه يا علي (1)، ثم ابنه محمد بن علي أولى بالمؤمنين من أنفسهم وستدركه يا حسين، ثم تكمله اثني عشر إماما تسعة من ولد الحسين، قال عبدالله بن جعفر: واستشهدت الحسن والحسين وعبدالله بن عباس وعمر بن ام سلمة واسامة بن زيد، فشهدوا لي عند معاوية، قال سليم: وقد سمعت ذلك من سلمان وأبي ذر والمقداد وذكروا أنهم سمعوا ذلك من رسول الله صلى عليه وآله
          ...Süleym b. Kays þöyle rivayet etmiþtir: Abdullah b. Cafer et-Tayyar'ýn þöyle dediðini duydum: Ben, Hasan, Hüseyin, Abdullah b. Abbas, Ömer b. Ümmü Seleme ve Usame b. Zeyd, Muaviye'nin yanýnda bulunuyorduk. Benimle Muaviye arasýnda bir konuþma geçti. Muaviye'ye dedim ki: "Rasulullah’in s.a.a þöyle dediðini duydum: «Ben, mü'minlere kendi canlarýndan daha evlayým. Sonra kardeþim Ali b. Ebu Tâlib, mü'minlere kendi canlarýndan daha evlayým. Ali þehid düþünce, Hasan b. Ali mü'minlere kendi canlarýndan daha evladýr. Ondan sonra oðlum Hüseyin mü'minlere kendi canlarýndan daha evladýr. O þehid düþünce, onun oðlu Ali b. Hüseyin mü'minlere kendi canlarýndan daha evladýr. Sen onu göreceksin ey Ali! Sonra onun oðlu Muhammed b. Ali, mü'minlere kendi canlarýndan daha evladýr. Sen onu göreceksin ey Hüseyin! Sonra on iki imamý, Hüseyin'in soyundan gelen dokuz imam tamamlar.»

          Abdullah b. Cafer dedi ki: Ben, Muaviye'nin yanýnda benimle birlikte bulunan Hasan, Hüseyin, Abdullah b.Abbas, Ömer b.Ümmü Seleme ve Usame b.Zeyd'den bu sözlerime þahit olmalarýný istedim. Muaviye'nin yanýnda bu sözlerime þahitlik ettiler.

          Süleym dedi ki: "Ben bu sözleri Selman'dan, Ebu Zer'den ve Mikdad'dan duymuþtum. Bunu Resûlullah (sallallahu aleyhi ve âlihi)'den dinlediklerini söylemiþlerdi."

          "el-Kafi", 1/529, hadis 4

          görüldüðü gibi hadise göre 12 imamý bizzat Nebi s.a.a saymýþ, sahabe ve tabiinlerde böyle kabul etmiþtirler. ve bunu rivayet eden de Süleym b. Kaystýr ki, kendisi imam Ali a.s-ýn ashabýndandýr, yani tabiindir. þimdi eðer bu rivayet muhalifimiz tarafýnda baðlayýcý olarak görülecekse o zaman buyursun, Þia alimlerinin beyanlarý esasýnda konuþalým, yok eðer kabul edilmeyecekse o zaman hangi akýl -gerçekte akýlsýzlýk- ile bizim onun kendi alimlerinin beyanýný kabul edeceðimiz düþünür?

          3. rivaterin orjinali (arapçasý) olmadýðý için hadisin senedini tamamen bilemiyoruz ama türkçe çevirisinden anlaþýldýðýnda göre rivayetin senedinde yer alan ravi Süfyan es-Sevri "anane" ile rivayet etmiþtir ki, böyle bir hadis hüccet olmaz. Süfyan es-Sevri ve "anane" konusu hakkýnda bilgi için týklayýnýz: Süfyan es-Sevri ve muanan hadis

          4. rivayetin senedinde yer alan Süfyan es-Sevri nasibidir. ehli sünnet ve nasibilerin hadis, rical ve siyer alimi, mutlak otorite olan ez-Zehebi onun biografisinde þöyle dediðini yazmýþtýr:

          مؤمل بن إسماعيل : عن سفيان ، قال : تركتني الروافض ، وأنا أبغض أن أذكر فضائل علي
          ibni Ýsmail
          Sufyanýn þöyle dediðini aktardý: rafizileri terk ediyorum ve Ali'nin faziletinden söz edenlere buðz ediyorum.

          ez-Zehebi, "Siyer", 7/253

          nasibiler ise munafýk (gizli kafir)dir. binaenaleyh böyle bir konudaki rivayeti kabul edilmez.

          Yorum


            #6
            Ynt: Ali Þiasý Sahabeyi Nasýl görüyordu?

            bence arkadaþ baþka bir siteden direk olarak kopyala yapýþtýr yapmýþtýr o yüzden hiçbir kaynaktan haberi bile yoktur
            [center]
            ..ey ahle aalam agham Eli mazloome... یا ابا عبدالله الحسین
            [center]
            Bizleri öldürün! Zira Halkýmýzýn bilinci daha da artacak!
            Þehid Seyyid Abbas Musavi(Eski Hizbullah Lideri)

            Yorum


              #7
              Ynt: Ali Þiasý Sahabeyi Nasýl görüyordu?

              [quote author=meþedi ali enis link=topic=21938.msg133998#msg133998 date=1319011463]
              bence arkadaþ baþka bir siteden direk olarak kopyala yapýþtýr yapmýþtýr o yüzden hiçbir kaynaktan haberi bile yoktur[/quote]

              evet, bu arkadaþý tanýyoruz. bir ara böyle kopya yapýþtýr yapmýþtý ama cevaplarý verilince týpký yoluna uyduðu önderleri, sözde örnek sahabeler Amr b. As ve Busr b. Ertad gibi kaçmýþtý.

              Yorum


                #8
                Ynt: Ali Þiasý Sahabeyi Nasýl görüyordu?

                BÜTÜN ÞÝÝLERÝ KURAN’A BAKIÞI AÞAÐIDAKÝ GÝBÝDÝR!


                Þiilerin, hadislerine baktýðýnýzda kuran la ilgili farklý görüþlerinin olduðunu görürsünüz. Buhari ayarýndaki gördükleri büyük muhaddisleri elKuleyni, elKafi adlý eserinde, Hiþam b. Salim’den, Ebu ABdillah’ýn þu sözünü nakleder: <<CEBRAIL’IN ayettir 17.000 Kuran, getirdiði Muhammed’e hz.( Kuleyni el Kafi, c.1 s.463 )

                Þii müfessir Ebu Ali etTabersi, Dehr suresinin bir ayetinin tefsirinde “Kuran ayetlerinin toplamý 6236’dýr” der (EtTabersi, Mecmaul Beyan c.10 s.406)

                elKafi’de Ebu Basir’den nakledilen bir baþka rivayet: <<< Muhammed, Ey etti: devam þöyle dedi deðildir, ilim bir gibi bildiðin senin fakat ilimdir; bu evet sonra, düþündü bakarak yere süre Abdillah, Ebu dedim. ilimdir ki, ederim yemin Allah’a de, Ben söyledi. öðrettiðini, kapý bin açýlan, kapýya kapýsý her Ali’ye Resulullah’ýn dersin, ne bahsediyorlar, öðrettiðindne açýlan ayrý Resulullah, taraftarlarýn, üzerine, Bunun sor! istiyorsan Ne dedi: sonra baktý oraya kaldýrdý, perdeyi arasýndaki oda diðer ile kendisi Abdillah mý? var kimse herhangi baþka senden duyabilecek sözümü burada istiyorum, sormak mesele olsun, feda caným ona geldim yanýna Abdillah’ýn>> bizim yanýmýzdadýr; sen onun ne olduðunu bilirmisin? Diye sordu. Ben de, caným sana feda olsun, << elCamia>> nedir? dedim. Ebu Abdillah, þöyle dedi: O, boyu resulullah’ýn karýþý ile yetmiþ karýþ olan, Resulullah tarafýndan parça parça yazdýrýlan, Hz.Ali’nin sað eli ile yazdýðý, içersinden yaralama diyetine kadar , helal ve haramla ilgili insanlarýn ihtiyaç duyduðu her þeyin bulunduðu bir sahifedir. Eliyle bana dokunarak, hazýr mýsýn, ey Ebu Muhammed, dedi. Ben de caným sana feda olsun, ben seninleyim istediðini yap, dedim. Ebu Abdillah, eliyle bana dürterek <> dedi. Bunu söylerken öfkelenmiþ gibiydi. Ben, Allah’a yemin olsun ki, bu ilimdir, dedim. Ebu Abdillah, bu ilimdir; fakat senin bildiðin gibi bir ilim deðildir, dedi. Bir müddet sustuktan sonra, bizdedir; sen in ne olduðunu bilirmisin? dedi. Cifr nedir? diye sorduðumda: O Ademden itibaren, bütün nebilerin ve vasilerinin ilminin, ayný þekilde Ýsrail Oðullarýndan gelmiþ geçmiþ bütün ulemanýn ilminin bulunduðu bir kaptýr, dedi. Ben, iþte ilim budur, dediðimde, o, evet ilimdir; fakat senin bildiðin ilimlerden deðildir, dedi. Ebu ABdillah, bir süre sustuktan sonra, <<FATýMA’NýN Mushafý>> da bizdedir; sen Fatýma’nýn Mushafýný bilirmisin? dedi. Ben de, Fatýma’nýn Mushafý’nýn ne olduðunu sordum, þöyle cevap verdi: O, sizin elinizde bulunan Kuran’dan üç defa daha büyüktür ve ondan sizdekinden bir harf dahi yoktur, dedi.>> (Kuleyni, Kafi, c. 1, s. 339341)
                Yine meþhur Kuleyni
                <<> (Casiye 45/29) ayetinden bahsettiðimde þöyle dedi: Kitab konuþmadý ve asla konuþmaz; ancak Resulullah, Allah’ýn Kitabý ile konuþur. Allah, “Bu gerçekten sizin aleyhinize konuþturulan (mechul sigasýyla) kitaptýr” buyuruyor. Ben, caným sana feda olsun, biz bu ayeti artýk böyle okuyacaðýz, dedim. Bunun üzerine Ebu Abdillah, Allah, Cebrail vasýtasýyla Hz. Muhammed’e bu ayeti bu þekilde indirdi; fakat bu tahrif edilen ayetlerdendir, dedi. (Kuleyni, elKafi, c.8 sç125 ).

                Þii alim Seyh Saduk Ýbnu Babaveyh elKummi, Kitabýnda þu rivayet izikreder: “Muhammed b. Ömer elHafýz elBaðdadi, Abdullah b. Beþir’den, o elEcleh’ten, o Ebu Zubeyr’den, o da Cabir’den, Cabir’in Resulullah’ýn þöyle dediðini iþittiðini nakleder: Kýyamet gününde þu üç þey þikayetçi olarak gelir: Mushaf, Mescid (Kabe) ve benim yakýnlarým. Mushaf þöyle der: Ey Rabbim, beni Yýrttýlar ve Yaktýlar. (ElKummi elHýsal, s. 83)

                Þia’nýn seçkin müfessirlerinden olan meþhur eþSeyh Muhsin elKaþi, Ebu Cafer’in “Allah’ýn Kitabýn’da, bir fazlalýk ve noksanlýk olmasaydý, bize verilen hakkýmýz gizlenmezdi; Kaimimiz (elMehdi) ortaya çýktýðý zaman, Kuran onu doðrulardý” dediðini nakleder. (Muhsin elKaþi, EsSafi 6. Mukaddime s)

                Bütün Þiilerin itimad ettiði Tabersi’nin “elÝhticac” adlý kitabýnda, Þia’nýn Kuraný Kerim hakkýnda akidesini ortaya koyan ve Allah’ýn onlardan ve onlarýn da Allah’tan razý olduðu Muhacir ve Ensar’dan sahabenin ulularýna karþý içlerinde besledikleri kine delalet eden þu rivayet, yukarýda zikrettiklerimizin hepsinden daha sarihtir. Þii muhaddis þöyle der: Ebu Zer’den gelen bir rivayete göre, Resulullah sav. vefat ettiðinde, Hz. Ali Kuran’ý topladý ve onu Ensar ve Muhacirlerine getirdi. Resulullah’ýn kendisine vasiyet ettiði üzere onu, ashaba arz etti. Hz. Ebu Bekir onu açýnca, açtýðý ilk sahifede ashabý kötüleyen ayetlerle karþýlaþtý. Bunun üzerine Hz.Ömer ayaða kalktý ve ey Ali, bunu al, götür, bizim ona ihtiyacýmýz yok, dedi. Bunun üzerine Ali, topladýðý Kuran’ý aldý ve oradan uzaklaþtý. Sonra kura olan Zeyd b. Sabit oraya geldi. Hz. Ömer ona, Ali bize içersinde Muhacir ve Ensar’ý kötüleyen ayetlerin bulunduðu bir Kuran getirdi. Biz, bir Kuran telif etmeyi ve onda Muhacir ve Ensar’ý kötüleyen ne varsa çýkarmayý düþünüyoruz, dedi. Bu teklifi kabul eden Zeyd, eðer ben istediðiniz þekilde Kuran’ý yazýp bitirirsem, Ali de kendi telif ettiði Kuran’ý ortaya çýkarsa, yaptýðýmýz her þey boþa gitmiþ olmaz mý? Dedi. Ömer, buna çare nedir? diye sordu. Zeyd, siz bunun çaresini benden daha iyi bilirsiniz dedi. Ömer, onu öldürmek ve ondan kurtulmaktan baþka çare yoktur dedi ve Halid b. ElVelid’e, onu öldürmesini emretti; fakat Halid buna muktedir olamadý. Ömer halife olunca, onlar, kendilerinde bulunanla deðiþtirmek için Ali’den elindeki Kuran’ý getirmesini istediler. Ömer, ey Ebul Hasan, Ebu Bekir’e getirdiðin Kuran’ý getirirsen, onun üzerinde ittifak edebiliriz dedi. Ali de, maalesef bu mümkün deðil, ben onu Ebu Bekir’e, aleyhinize delil olmasý, kýyamet gününde “Bizim bundan haberimiz yoktu” (Araf 7/172) veya onu bize getirmedin, dememeniz için getirdim; benim yanýmda bulunan Kuran’a ancak temiz olan kimseler ve soyumdan gelecek olan vasiler el sürebilir, dedi. Bunun üzerine Ömer, onun açýða çýkarýlmasý için belli bir zaman varmýdýr? dedi. Ali de, evet, evladýmdan, Kaim olan kiþi ortaya çýktýðýnda, onu açýklar ve insanlarý ona yöneltir, dedi. (etTabersi, elÝhticac, s.70)

                Kuleyni den bir baþka rivayet- Allah’ýn Hz. Muhammed’e sav. indirdiði, Ali b. Ebi Talib’in de topladýðý ve muhafaza ettiði bu Mushaf nerede? Kuleyni’nin Salim b. Seleme’den rivayet ettiði þu hadis, bu soruya cevap verir: <<> ortaya çýkýncaya kadar, herkesin okuduðu gibi oku. Kaim ortaya çýktýðý zaman, Allah’ýn indirdiði kitabý, gerçeði üzere okuyacak ve Ali’nin yazdýðý mushafý ortaya çýkaracaktýr. Hz. Ali, yazýp bitirdiði zaman onu insanlara sunmuþtu ve onlara þöyle demiþti: Bu Allah’ýn Hz. Muhammed’e inzal ettiði, benim de iki kapak arasýnda topladýðým kitaptýr. Bunun üzerine orada bulunanalar: Kuran’ý bütünüyle ihtiva eden Mushaf bizdedir; seninkine ihtiyacýmýz yoktur, demiþler, Ali de onlara, onu topladýðýmda, okumanýz için size göstermeseydim, hiçbir zaman onu göremezdiniz, dedi. (Kuleyni, elKafi, c.2 s.633).
                Tabersi, söz konusu kitabýna þunu nakleder: “Dönüþü beklenen 12. imam ortaya çýktýðýnda, yanýnda Resulullah’ýn silahý ve kýlýcý Zülfikar bulunur. Ayný þekilde onun yanýnda, içinde kýyamete kadar bütün taraftarlarýnýn isimlerinin yazýlý bulunduðu sahife vardýr. Yine uzunluðu 70 karýl olan Ademoðullarýnýn ihtiyaç duyduðu her þeyi ihtiva eden bir <> mevcuttur. Büyük ve Küçük cifr de onun yanýndadýr. Cifr, koç derisindendir; içerisinde yaralama diyeti , kýrbaç cezasý, yarým ve üçte bir kýrbaç.lamaya kadar, insanlarýn ihtiyaç duyduklarý bütün ilimler mevcuttur. Ayrýca 12. imamýn yanýnda Hz. Fatýma’nýn mushafý da vardýr>>.( EtTabersi, elÝhticac, s. 223).
                ...............................
                ................................
                nasibiler ise munafýk (gizli kafir)dir. binaenaleyh böyle bir konudaki rivayeti kabul edilmez.

                Sizin gibi olmayana nasibi diyorsanýz benim de diyeceklerim var.
                Bu kadar mütekebbir olmaya gerek yok. Öyle alim malim birisi de deðilsiniz. Esas yýrt yapýþtýr kimin hüneridir dikkat edilirse anlaþýlýr. Ayný metinleri ordan oraya taþýmak bir marifet de deðil. Siz yine rafizi olarak ölmek istiyorsanýz, sizin bileceðiniz iþ Allah duanýzý kabul etsin. Demekten baþka diyecek bir þey yok. Rafizilik öyle Ali ve evladýný sevmek deðildir. Onun ne anlama geldiðini vakit olduðunda yazarým inþallah...
                Yukarýdaki baþlýk ne kadar yobazca deðil mi?. Bütün þiileri bu söylemden tenzih ederim... Bütün Þiileri böyle bir inançtan Allah korusun. Ben o baþlýða hiçbir zaman inanmadým. Ama milletin gözüne iki de bir delil diye getirdiðiniz kaynaklarda hep bu þekilde imamlarýn adý kirletilmiþ. Ýmamlarýn adýnýn daha nerelerde kullanýldýðýna bir bakýn. Bütün bunlarý bende bir bir koymaya karar verdim. Savunmada kalmanýza gerek yok. Yanlýþý anlayýn. Bu kadar ucup iyi gelmez mümine
                Ben þunu biliyorum ki þii kaynaklarýnda sadece kuran la ilgili yüzlerce celiþkili ifadeler var. Bunlar silerce en güvenilir kaynaklarda yer alýr. Pekiyi bunlara bu siteyi takip edenlerin büyük bir çoðunluðu inanmaz ve iman etmez. Ama kitaplarda var. Bu hangi kitaplarda var sizin yýrtýp yapýþtýrdýðýnýz ve sahih metin olarak gördüðünüz kitaplarda. Bu bir çeliþki deðil mi. Bu kadar kibir yapana kadar biraz muhakeme mukayese yapýn. Bir inanca delil bulmak için köþe bucak aramanýza gerek yok. En büyük delil Kuran’dýr. Ondan haricilerin çýkardýðý delili biliyorsunuz. Haricilerin Kuran dan anladýðý Hz Ali’ nin kafir olduðudur. Bu ne kadar yanlýþsa sizin gittiðiniz yolda o kadar yanlýþ. Çünkü o haricilerde önceleri kendi þia olarak tanýmlýyorlardý. Harici mantýðýný býrakýn. Bütünden delil çýkarmaya bakýn. Oda ilim ister! Bir konu ile Hz Kuran ne söylemiþse hepsi ortaya konur. Sonra ondan sonuca gidilir. Hadiste de öyledir. Kuran’ da imamlar adýna tevil edilmiþ, bir sürü uydurma tevsirler yazýlmýþ Ben imamlarý tenzih ederim böyle yalan yanlýþ þeylerden. Eðer bir þeyi tartýþmak istiyorsan bu görüntü bu uslüp iyi deðil. Baþkalarýna küfür etme ki sana küfür etmesine gerek olmasýn. Böyle davranýþ sergileyeni kim muhatap alýr!
                Sözünü ettiðiniz kiþi de yýrt yapýþtýrcý birisi deðil. Yýllardan beri bu konu üzerinde araþtýrma yapar. Bir sürü makaleleri var. Bilmiyorum size ne zaman döner. Umarým muhatap alýr.

                Yorum


                  #9
                  Ynt: Ali Þiasý Sahabeyi Nasýl görüyordu?

                  bu konu cevaplanmýþtý kaç kez gündeme geldi. paylaþýmcý arkadaþlar bir mesajý paylaþmadan sitede arama yaparlarsa gereksiz tekrarlardan kaçýnýlmýþ olur ve aranan daha rahat bulunur. Örneðin burdaki iddia olan kafide Kur'an'ýn 17.000 ayet olduðuna dair rivayet daha önce cevaplandý.

                  bu el kafide var dendi ve orjinalindeki rakamýn 7000 olduðu baþtaki 1'in baský hatasý ya da teknik hata sebebiyle yazýldýðý söylendi. 7000 ayet olduðu konusu ise ayetlerin bölündüü yerlerle ilgilidir. Kur'ana nokta hareke uzatma iþaretleri ve duraklarla durak rakamlarý sonradan kondu. Ayetleri farklý yerlerden bölerseniz ayet sayýsý deðiþir. Örneði þu an sünni bir çok kitapta ayet sayýsý 6666 denir ama elimizdeki Kur'an'da bu kadar ayet yok tersine 6236 ayt var..

                  usulü kafi ile ilgili daha önce uzuun tartýþma yapýldý ve biz usulü kafinin bir hidayet rehberi olduðunu içindeki hadislerin ancak vahy ürünü olabilecek hikmet özelliði taþýdýðýný ispatlamýþtýk linki inceleyin:

                  http://www.velayet.com/index.php?topic=8366.0

                  burada daha sizin görmediðiniz nice iddialar var hepsi cevaplandý ..

                  Yorum


                    #10
                    Ynt: Ali Şiası Sahabeyi Nasıl görüyordu?

                    az sabir...

                    Yorum


                      #11
                      Ynt: Ali Þiasý Sahabeyi Nasýl görüyordu?

                      [quote author=Hasan Hüseyin Ýmamoðlu link=topic=21938.msg133937#msg133937 date=1318937814]
                      Damure, Said b. Hasan’ýn, Leys b. Ebi Selim'den aþaðýdaki, sözleri iþittiðini nakleder. Leys (Leys b. Ebi Selim el-Kureyþi el-Kûfi, âlim olup Ýkrime'den hadis nakletmiþtir. Ma'mer, Þube ve Sevri'nin hocalarýndandýr. Kûfe'nin en iyi âlimlerindendir. H. 143 te vefat etmiþtir. ) þöyle diyor: "Ýlk þiîleri gördüm. Onlar Ebu Bekir ve Ömer'e hiç kimseyi tercih etmiyorlardý."[/quote]

                      cevap:

                      1. kaynak belirtilmemiþ, bu sözler hangi kaynakta geçiyor cild ve sayfa numarasý ile birlikte buraya eklensin. ek olarak nakilin doðru olduðuna emin olmamýz için kitabýn ya online linkini, yada rivayetin egçtiði sayfanýn resmi eklensin.

                      2. bu sözleri söyleyen Leys b. Ebi Selim ve ondan rivayet eden kiþiler kimlerdir, imamiyye nezdinde güvenilir midir gibi konular hakkýnda bilgi verilsin.

                      Yorum


                        #12
                        Ynt: Ali Þiasý Sahabeyi Nasýl görüyordu?

                        Mesela þia alimlerinden Abdulrezzak; "Eðer Hz Ali , Hz. Ebubekir ve Hz. Ömer’i üstün tutmasaydý bende tutmazdým, Hz Osman’ý sevmeseydi bende sevmezdim."
                        cevap: Abdurrezzak Þia deðil, ehli sünnet alimidir. onun "el-Musannef" kitabý ve diðer eserleri ehli sünnetin kaynaklarý arasýndadýr. fakat Abdurrezzak imam Ali a.s-ý Osmandan üstün gördüðü, faziletini biraz fazla dile getirdiði için "Þia" ilan edilmiþtir. Abdurrezzak nasibiler tarafýndan "Þia" ilan edilen ilk kiþi deðdildir. böyleleri oldukca fazladýr, mesela kutubi sitte imamlarýndan Nesai, büyük hadis hafýzý Hakim en-Niþaburi, hanefi þeyhlerinden Süleyman el-Kunduzi, el-Ameþ, Abdurrahman b. Haccac bunlardan sadece bir kaç tanesidir. yukarýda adýný yazdýðým kiþilerin hiç birisi Þia olmamýþtýr ama nasibiler onlarý Þia olarak görmüþtürler. mesela ez-Zehebi diyor ki:

                        وله الكتب النافعة ككتاب الجرح والتعديل ، والتفسير الكبير ، وكتاب العلل ، وما ذكرته لولا ذكر أبى الفضل السليمانى له ، فبئس ما صنع ، فإنه قال ذكر أسامي الشيعة من المحدثين الذين يقدمون عليا على عثمان : الاعمش ، النعمان بن ثابت ، شعبة بن الحجاج . عبد الرزاق ، عبيد الله بن موسى ، عبدالرحمن بن أبى حاتم
                        ...Ali’yi Osmandan üstün bilen Þiiler: el-Ameþ, Numan b. Sabit (Ebu hanife), ibni Haccac, ibni Musa, Abdurrahman b. Ebu Hatem.

                        ez-Zehebi, "Mizanul Ýtidal", 4965-ci ravi

                        görüyorsunuz deðil mi? Ebu Hanife bile þiaymýþ. oysa Ebu Hanife Þia nezdinde zerre kadar deðer sahibi deðildir. Ali a.s-a kin besleyen nasiblik dininde kaide budur, kim Ali a.s-ýn faziletinden biraz fazla söz ederse, onu biraz fazla severse, hakkýnda biraz fazla hadis rivayet eder, bir kitap yazarsa hemen "Þia" hatta bazen "Rafizi" ilan edilir. ehli sünnet ve nasibiler nezdinde:Þia: Ali a.s-ý seven ve onu Ebu Bekir ve Ömer hariç diðer sahabelerden üstün görenler.Rafizi: Ali a.s-ý seven ve onu Ebu Bekir ve Ömer de dahil tüm sahabeden üstün görenler.Aþýrý (Gulat) Rafizi: Ali a.s-ý seven, onu Ebu Bekir ve Ömer de dahil tüm sahabeden üstün gören ve Ebu Bekir ve Ömere sövenler.

                        Yorum


                          #13
                          Ynt: Ali Þiasý Sahabeyi Nasýl görüyordu?

                          Ali (r.a.), Osman'ýn (r.a.) þehit edilmesinin altýncý günü olan Cuma gününde, Hz Osmaný þehit eden çapulcularýn Hz Ali ye halife olmasý gerektiði konusundaki baskýlar altýnda halka karsý irad ettiði bir hutbede söyle demiþtir: “Ey insanlar! Dikkatle dinleyiniz. Halife tayin etme iþi sizin iþinizdir. Siz tayin etmediðiniz müddetçe bunda hiç kimsenin hakký yoktur. Her ne kadar önceleri Osman'ý (r.a.) tayin etmede ihtilafa düþmüþ isek de, su anda dilerseniz bu isi uhdeme alacaðým. Aksi halde hiç kimseyi zorlamam .” Bu husustaki uzun bilgiyi Taberi 5/156–157 sahifelerinden almak mümkündür. Emirülmü'minin “Halife tayin etme iþi sizin iþinizdir, onda kimsenin hakký yoktur. Ancak tayin ettiðiniz müstesna”
                          cevap:

                          1. Taberi bizim için delil deðildir, ne Taberinin ve nede diðer alimlerinizin beyanlarý, rivayetleri sinek kadar deðere sahip deðildir.

                          2. Taberi müdelles ve sahtekardýr. zira Nebi s.a.a-in Ali a.s hakkýndaki "bu benim kardeþim, vasim ve aranýzdaki halifemdir" sözünü tahrif ederek "bu benim kardeþimdir, bu böyledir, bu þöyledir" þeklinde aktarmýþtýr: bkz. Taberi, "Tefsir et-Taberi",

                          3. Taberi'nin "Tarih" kitabýnda, 5/156-157-de böyle bir rivayete rastlayamadým: Taberi, "Tarih et-Taberi", 5/156-157

                          Hz. Ömer’in hilafeti döneminde, Hz. Ömer’in kendisinin de Ýran seferine katýlmak istemesine karþýn, Hz. Ali’nin buna karþý çýkarak “Ya Ömer, sen gitme, eðer sen bu savaþta þehit olacak olursan Ümmetin baþý ortadan kalkmýþ olur, bu da ümmete aðýr bir darbe olur. Ama eðer bir kumandan þehit olacak olursa onun yerine baþka bir kumandan getirilir”


                          kaynak belirtilmemiþ.

                          Bu dönemden sonra ihanet planlarýnýn bir bir hayata gecirilmeye baþlandýðý görülmektedir. Bu konuyu dile getiren tarihi vesikalara baktýðýmýzda alt niyetli provakatif düþüncenin amacýna ulaþmak için var güçleri ile çalýþtýðýný görmek mümkün olur. Mesela; Hz. Peygamber'in soyundan gelen Meþhur alim Zeydi imamlardan Ýbn Murtaza'ýn konu ile ilgili, tespitlerine bakarsak bize ciddi manada ýþýk tutacaktýr.

                          "Rafýzilerin mezhepleri, ilk devir geçtikten sonra ortaya çýkmýþtýr. Sahabe arasýnda, hiç kimsenin Ali hakkýnda açýk,' mütevatir nassdan sözettiði duyulmamýþtýr. Onlar, önce Ammar, Ebu Zer, Mikdat b. el- Esved'in de Ali'nin imam olduðu görüþünde olduklarým ileri sürmüþlerdir. Lakin, isimleri zikredilen bu kimselerin, Ebu Bekir ve Ömer' den teberru
                          ettiklerini açýklamamýþ olmalarý ve ikisine de, sövmemiþ. (sebbetmemiþ) olmalarý, Rafýzileri yalanlamaktadýr. Öyle ki, onlarýn iddialarýnýn aksine; Selman (r.a), Hz. Ömer (r.a) döneminde Medâin, Ammar da Kufe valiliðinde bulunmuþtur. ... Ali, Ammar ve Selman" (Tirmizi, Menâkib, 34).

                          Eðer bu siyasi mücadele dini bir mücadale olsaydý Selman Farisi hiç Hz Ömer döneminde valilik yaparmýydý? Hz Eyüp El Ensari, emevilerin ardýna düþüp Ýstanbul’un fethine gidermiydi bu insanlara haþa iki yüzlülük nasýl yakýþtýrýlabiliyor doðrusu anlamak mümkün deðil!. Ýþte bu tür tarihdeki sayýsýz gerceklerin anlamýný saptýrmak için takiyye anlayýþýnýn ortaya konduðu neden düþünülmez ki!


                          cevap:1. ibni Murtaza'nýn sözüde ehli sünet alimlerinin sözleri gibi bir deðere sahip deðildir. þunu kafaýza sokun artýk! isnadý olmayan ve isnadý olsada Þiilere karþý delil olmayan bir isnad ile olan boþboþ sözlerin anlamý yoktur. bir sinek výzýltýsý veya bu sözler arasýnda fark görmüyoruz.

                          2. ibni Murtaza yalan söylemektedir. Rafizilerin akidelerini getiren Nebi s.a.a-dir, çünkü Rafizilik asýl Ýslamdýr, diðerleri ise Ýslamdan sapmýþ sapýk kollardýr. eðer Rafizilerin mezhepleri sonradan ortaya çýkmýþ bir þey ise o zaman neden Rafizilerin isnad ettiði tüm delilleri ümmet mütevatiren aktarmýþtýr? Gadiri Humda haþa Maide 67 ve 3 ayetlerini indiren Rafiziler midir? yoksa bu ayetlerin o gün indiðini rivayet edenler mi Rafizilerdir? Gadiri Humda Maide 67 ayetin inmesi sonrasýnda Ali a.s-ýn elinden tutarak hutbe irad eden Rafiziler midir? yoksa bunu rivayet edenler mi Rafizilerdir? Gadir hadisi ile hiafet konusunda ihticac edenler Rafiziler midir? yoksa bu rivayetleri aktaranlar mý rafizilerdir?bu sadece Gadiri Hum konusu idi, daha bunun gibi onlarca, yüzlerce hilafet hakkýnda nass var, bunlar nereden geliyor? Rafizilerin baðlý olduðu din Alalh c.c-ýn emr ettiði, Nebi s.a.a teblið ettiði, Kitap ve Ehli Beyt a.s-ýn ortaya koyduðu ve sahabe r.a-ýn benimsediði dindir: Ehli Beyt a.s ve sahabe r.a-ýn akidesi

                          3. ibni Murtaza'nýn sahabenin r.a Ebu Bekir ve Ömere sövmediði sözüde yalandýr, hiç bir delile dayanmamaktadýr, sahabe Ebu Bekir ve Ömere sövmüþtür. mesela örnek olarak Ebu Tufeyl r.a-ý göstere biliriz. ibni Kuteybe onun "aþýrý rafizi"lerden olduðunu söylüyor ki, ehli sünnet nezdinde "aþýrý Rafizi" Ebu Bekir ve Ömere söven kiþidir.

                          4. ibni Murtaza'nýn sahabe r.a-ýn Ali a.s-ýn imamlýðýna inanmadýklarý konusundaki cýzlýz iddasýna da inþaAllah yakýnda büyük bir çalýþma ile cevap verilecektir. bu çalýþmamýz sünni kaynaklý sahih hadislere dayanacaktýr.5. Ammar ve Selman r.a-ýn valiliklerine gelince, bunun gibi daha bir çok sahabe vazife baþýnda olmuþtur, mesela ibni Mesud r.a da Kufe kadýsý olmuþtur. ama bununla birlikte Osman tarafýndan þehid edilmiþtir, Ebu Zerr sürülmüþ, Ammar ise dövülmüþtür. bu gibi hareketler diðer imamlarýn a.s ashabýndan da varid olmuþtur, Abbasi sarayýnda vazifede çalýþan sahabeler az deðildir. mesela Ali b. Yaktin r.a bunlardan biridir.6. Ebu Eyyub el-Ensari r.a-ýn Ýstanbula gelmesi de uydurmadýr, bizim nezdimizde böyle bir þey sabit deðildir.

                          Allame Muhammed Hüseyin Fadlullah,ýn Þii-Sünni ihtilaflarýný konusunda Suudi Arabistan'ýn Ukaz gazetesine 19.10.2008 tarihinde verdiði röportajda ;

                          Sayýn Fadlullah sizin Þia Mezhebi’nin direklerinin bile muhalefet ettiði görüþleriniz var. Mesela Kaburga kemiðinin kýrýlmasý meselesinde belki Þia tarihinde söylenmemiþ bir þey söylediniz. Þia tarihinde Emir el Müminin Ömer bin Hattab’ýn Hz. Ali’nin evine zorla girerken Hz. Fatýma’nýn kaburga kemiðini kapý ve duvar arasýnda býrakarak kýrdýðýný idea eden rivayet kabul ediyor. Fakat siz bu rivayeti reddediyorsunuz. Bu konuyu nasýl delillendiriyorsunuz.

                          Ben bu olayý tarih okumalarým ve tahlillerim sýrasýnda irdeledim. Ve gördüðüm kadarýyla bu konuda aktarýlan rivayetlerin çoðu zayýf olmakla birlikte güvenilir deðiller. Herhangi bir tarihi olayý ele alýrken onu meydana getiren arka planý iyi araþtýrmamýz gerekiyor ki olayýn doðruluðu ya da yanlýþlýðý konusunda yargýda bulunabilelim. Hz. Zehra’ya vurmak ya da þiddet uyguluma meselesi ise o dönemde pek tutarlý deðil. Çünkü Hz. Zehra pek öyle kendisi üzerinden muhalefete baský yapýlabilecek bir konumda deðil. Aksine o Hz. Peygamber’in kýzý olmasý hasebiyle dönemde bütün Müslümanlarýn saygý duyduðu birisi

                          Ýkinci olarak. Bu olayýn olduðu sýrada Hz. Ali de evde. Ýslam kahramaný Hz. Ali’nin karýsýný ve ayný zamanda bu kiþi Hz. Peygamber(a.s)’nin kýzý, öldürmeye çalýþmalarýna sessiz kalmasý pek doðal olmaz.

                          Üçüncü olarak Hz. Ali evde yalnýz deðil. Yanýnda Beni Haþim’den birçok kiþide vardý. Bazý rivayetlerde Zübeyir’in de evde olduðu kýlýcý ile dýþarýda olduðu dýþarýda kýlýcýný kýrdýklarý aktarýlmakta.

                          Baþka bir noktada Mecmaül Beyan yazarý Tabersi’nin El Ýhticac isimli eserinde bir rivayet var. Bu rivayette Ömer’e soruyorlar neden Ali’nin evini yakmakla tehdit ettin. Ömer bunun üzerine yaptýðýmý gördünüz mü diyor. Yani bu konuyu iyi bir þekilde tahlil ettiðimiz de pek de tutarlý olmadýðýný görüyoruz.

                          Ayrýca biz Hz. Zehra’nýn bu konuda pek konuþmadýðýný görüyoruz. Bazý rivayetlerde Hz. Zehra’nýn hilafetin Ali’nin hakký olduðunu anlatmak için Muhacir ve Ensar’ý gezdiðini okumaktayýz. Fakat hem bu sýrada hem de mescitteki hutbesi sýrasýnda bu konudan bahsetmediðini görüyoruz. Ama bu konudan bahsetse idi daha duygusal bir hava oluþturabilirdi. Ayný þekilde Ali’nin de bu konudan bahsetmediðini görüyoruz. Bu mesele sadece Ali’nin deðil sahabenin de bir yönden meselesi idi.

                          Ve dillendirilmesi halinde büyük bir infiale neden olabilirdi. Fakat bu mesele dillendirilmedi. Bu mesel hem rivayetler acýsýndan incelendiðinde hem de tarih usulü açýsýndan incelendiðinde pek kabul edilebilir görünmüyor. Ben bu meselenin doðru olduðunu kabul eden birçok kiþiye sordum. Herhangi biri eþini öldürmek amacýyla ona saldýrsa ne yapardýn? Onu Korur muydun, korumaz mýydýn? Elbette eþini korur. Þimdi nasýl oluyor da Ýslam’ýn Aslaný Ali eþini korumak için harekete geçmiyor. Bu nedenle bu mesel bana göre kabul görecek bir mesele deðildir.

                          Sayýn Fadlullah sizi izleyen Sünni ve araþtýrmacý ve âlimler sizin bu tarafsýz tutumunuz nedeniyle sizi çok takdir etmekten kendilerini alýkoyamamýþlardýr. Fakat siz olaya tam bir açýklýk getirmediniz. Sizce bu olay uydurmamýdýr yoksa bu konuda bazý þüpheleriniz var mý?

                          Ýbni Kuteybe’nin aktardýðý üzere Ömer’in Ali’nin evini yakma tehdidinde bulunduðu yönünde sözler var. Bu aktarýda, Ali evinin önünde toplanan ve kendisine biat etmesi için yapýlan baskýya karþý evinden çýkmadý. Fakat daha sonra dumanlar evinin etrafýný sardýkça evden çýktý. Hafýz Ýbrahim Umriye kasidesinde bakýn ne diyor;

                          Ve Ömer Ali’ye þöyle diyordu,
                          Bilinenden daha Ekrem, duyulandan daha büyük olan,
                          Bak yakýyorum evini ve kalmayacaðým bununla,
                          Sen ve Mustafa’nýn kýzý biat etmezse…

                          Bu konuda bu ve buna benzer abartmalar var. Fakat bu konu benim için ortalamanýn üzerinde bir araþtýrma yapmaya deðecek bir konu deðil. Ben bu söylediklerimi bir fikir olarak ortaya attým.”…


                          cevap:

                          1. Allame Seyyid Fadlallah r.a bu olayý yalanlamamýþtýr, bu görüþü kabullenmediðini, çünkü bazý rivayetlerin metin ve sened açýsýndan tenkid edile bileceðini söylemiþtir. hatta buraya kopyaladýðýnýz bu makalede soru cevapta bile "bu uydurmadýr" gibi tek kelime geçmemektedir. fakat nasibiler gerikafalý olduklarý için "uydurma" sözü ile "ben bu görüþe katýlmýyorum" sözü arasýndaki farký anlayamýyorlar. Allame Seyyid Fadlallah r.a-ýn bu konuda verdiði cevap: Allame Seyyid Fadlallah r.a Hz. Zehra’nýn s.a evine hücum olayýný yalanladýmý?

                          2. bu soru cevap Suudi arabistanýn Ukaz gazetesinde yayýnlanmýþtýr ki, biz ne Suuda, ne vehhabilere, ne onlarýn gazetelerine ve nede nakillerine güvenemeyiz. sadece þu noktaya dikkat çekmek isterim ki, bu soru cevapta Seyyid Fadlallah r.a güya þöyle diyor: "Baþka bir noktada Mecmaül Beyan yazarý Tabersi’nin El Ýhticac isimli eserinde bir rivayet var...."bu söze göre "Mecmaul Beyan" ile "el-Ýhticac" yazarý ayný kiþidir çünkü makale "Mecmaül Beyan yazarý Tabersi’nin El Ýhticac isimli eserinde" diyor. oysa hatta avam olan bir Þia bile "Mecmaul Beyan" kitabýnýn müellifi Tabersi r.a ile "el-Ýhticac" yazarý Tabersi r.a-ýn ayrý kiþiler olduklarýný bilir, öyle ise Fadlallah r.a bunu nasýl bilmiyor?

                          "Mecmaul Beyan" yazarý Eminulislam Tabersi
                          "el-Ýhticac" yazarý Ahmed et-Tabersi

                          Yorum


                            #14
                            Ynt: Ali Þiasý Sahabeyi Nasýl görüyordu?

                            BÜTÜN ÞÝÝLERÝ KURAN’A BAKIÞI AÞAÐIDAKÝ GÝBÝDÝR!
                            Allahýn laneti yalancýlara olsun. Þianýn Kuran inancý þöyledir: Þia'nýn Kuran inancý

                            Þiilerin, hadislerine baktýðýnýzda kuran la ilgili farklý görüþlerinin olduðunu görürsünüz. Buhari ayarýndaki gördükleri büyük muhaddisleri elKuleyni, elKafi adlý eserinde, Hiþam b. Salim’den, Ebu ABdillah’ýn þu sözünü nakleder: <<CEBRAIL’IN ayettir 17.000 Kuran, getirdiði Muhammed’e hz.( Kuleyni el Kafi, c.1 s.463 )
                            cevap: "17000 ayet" hadisi hakkýnda araþtýrma

                            Þii müfessir Ebu Ali etTabersi, Dehr suresinin bir ayetinin tefsirinde “Kuran ayetlerinin toplamý 6236’dýr” der (EtTabersi, Mecmaul Beyan c.10 s.406)
                            deðil mi ki?

                            elKafi’de Ebu Basir’den nakledilen bir baþka rivayet: <<< Muhammed, Ey etti: devam þöyle dedi deðildir, ilim bir gibi bildiðin senin fakat ilimdir; bu evet sonra, düþündü bakarak yere süre Abdillah, Ebu dedim. ilimdir ki, ederim yemin Allah’a de, Ben söyledi. öðrettiðini, kapý bin açýlan, kapýya kapýsý her Ali’ye Resulullah’ýn dersin, ne bahsediyorlar, öðrettiðindne açýlan ayrý Resulullah, taraftarlarýn, üzerine, Bunun sor! istiyorsan Ne dedi: sonra baktý oraya kaldýrdý, perdeyi arasýndaki oda diðer ile kendisi Abdillah mý? var kimse herhangi baþka senden duyabilecek sözümü burada istiyorum, sormak mesele olsun, feda caným ona geldim yanýna Abdillah’ýn>> bizim yanýmýzdadýr; sen onun ne olduðunu bilirmisin? Diye sordu. Ben de, caným sana feda olsun, << elCamia>> nedir? dedim. Ebu Abdillah, þöyle dedi: O, boyu resulullah’ýn karýþý ile yetmiþ karýþ olan, Resulullah tarafýndan parça parça yazdýrýlan, Hz.Ali’nin sað eli ile yazdýðý, içersinden yaralama diyetine kadar , helal ve haramla ilgili insanlarýn ihtiyaç duyduðu her þeyin bulunduðu bir sahifedir. Eliyle bana dokunarak, hazýr mýsýn, ey Ebu Muhammed, dedi. Ben de caným sana feda olsun, ben seninleyim istediðini yap, dedim. Ebu Abdillah, eliyle bana dürterek <> dedi. Bunu söylerken öfkelenmiþ gibiydi. Ben, Allah’a yemin olsun ki, bu ilimdir, dedim. Ebu Abdillah, bu ilimdir; fakat senin bildiðin gibi bir ilim deðildir, dedi. Bir müddet sustuktan sonra, bizdedir; sen in ne olduðunu bilirmisin? dedi. Cifr nedir? diye sorduðumda: O Ademden itibaren, bütün nebilerin ve vasilerinin ilminin, ayný þekilde Ýsrail Oðullarýndan gelmiþ geçmiþ bütün ulemanýn ilminin bulunduðu bir kaptýr, dedi. Ben, iþte ilim budur, dediðimde, o, evet ilimdir; fakat senin bildiðin ilimlerden deðildir, dedi. Ebu ABdillah, bir süre sustuktan sonra, <<FATýMA’NýN Mushafý>> da bizdedir; sen Fatýma’nýn Mushafýný bilirmisin? dedi. Ben de, Fatýma’nýn Mushafý’nýn ne olduðunu sordum, þöyle cevap verdi: O, sizin elinizde bulunan Kuran’dan üç defa daha büyüktür ve ondan sizdekinden bir harf dahi yoktur, dedi.>> (Kuleyni, Kafi, c. 1, s. 339341)
                            Tabersi, söz konusu kitabýna þunu nakleder: “Dönüþü beklenen 12. imam ortaya çýktýðýnda, yanýnda Resulullah’ýn silahý ve kýlýcý Zülfikar bulunur. Ayný þekilde onun yanýnda, içinde kýyamete kadar bütün taraftarlarýnýn isimlerinin yazýlý bulunduðu sahife vardýr. Yine uzunluðu 70 karýl olan Ademoðullarýnýn ihtiyaç duyduðu her þeyi ihtiva eden bir <> mevcuttur. Büyük ve Küçük cifr de onun yanýndadýr. Cifr, koç derisindendir; içerisinde yaralama diyeti , kýrbaç cezasý, yarým ve üçte bir kýrbaç.lamaya kadar, insanlarýn ihtiyaç duyduklarý bütün ilimler mevcuttur. Ayrýca 12. imamýn yanýnda Hz. Fatýma’nýn mushafý da vardýr>>.( EtTabersi, elÝhticac, s. 223).
                            hadislerde emanetlerden ve 3 kitaptan söz edilmektedir:1. Cifr2. Camia3. Fatýma s.a mushafýpeki bu kitaplarýn Kuranýn tahrifi ile ne alakasý var? onu anlatýn, sonra devam edelim.

                            Yine meþhur Kuleyn <<> (Casiye 45/29) ayetinden bahsettiðimde þöyle dedi: Kitab konuþmadý ve asla konuþmaz; ancak Resulullah, Allah’ýn Kitabý ile konuþur. Allah, “Bu gerçekten sizin aleyhinize konuþturulan (mechul sigasýyla) kitaptýr” buyuruyor. Ben, caným sana feda olsun, biz bu ayeti artýk böyle okuyacaðýz, dedim. Bunun üzerine Ebu Abdillah, Allah, Cebrail vasýtasýyla Hz. Muhammed’e bu ayeti bu þekilde indirdi; fakat bu tahrif edilen ayetlerdendir, dedi. (Kuleyni, elKafi, c.8 sç125 ).


                            hadisin orjinali:

                            سهل بن زياد، عن محمد بن سليمان الديلمي المصري (1)، عن أبيه، عن أبي بصير، عن أبي عبدالله (ع) قال: قلت له قول الله عزوجل: " هذا كتابنا ينطق عليكم بالحق " (2) قال: فقال: إن الكتاب لم ينطق ولن ينطق ولكن رسول الله (صلى الله عليه وآله) هو الناطق بالكتاب قال الله عزوجل: " هذا كتابنا ينطق عليكم بالحق " قال: قلت: جعلت فداك إنا لا نقرؤها هكذا، فقال: هكذا والله نزل به جبرئيل على محمد (صلى الله عليه وآله) ولكن فيما حرف من كتاب الله

                            "el-Kafi", 8/50, hadis 11

                            hadisin senedinde kýrmýzý ile iþaretlediðim raviler;

                            1. Sehl b. Ziyad: zayýfýtýr, mezhebi ve rivayetleri batýldýr. Seyyid Ebul Kasým el-Hoi r.a, "Mucem ricalil hadis", 5639-cu ravi

                            2. Muhamed b. Süleyman ed-Deylemi: zayýftýr ve kendisi gulattýr. Seyyid Ebul Kasým el-Hoi r.a, "Mucem ricalil hadis", 10900-cü ravi

                            Þii alim Seyh Saduk Ýbnu Babaveyh elKummi, Kitabýnda þu rivayet izikreder: “Muhammed b. Ömer elHafýz elBaðdadi, Abdullah b. Beþir’den, o elEcleh’ten, o Ebu Zubeyr’den, o da Cabir’den, Cabir’in Resulullah’ýn þöyle dediðini iþittiðini nakleder: Kýyamet gününde þu üç þey þikayetçi olarak gelir: Mushaf, Mescid (Kabe) ve benim yakýnlarým. Mushaf þöyle der: Ey Rabbim, beni Yýrttýlar ve Yaktýlar. (ElKummi elHýsal, s. 83)


                            cevap: Ýhsan Ýlahi ez Zahirin Þeyh Saduk r.a hakkýndaki iddasýna cevap

                            Þia’nýn seçkin müfessirlerinden olan meþhur eþSeyh Muhsin elKaþi, Ebu Cafer’in “Allah’ýn Kitabýn’da, bir fazlalýk ve noksanlýk olmasaydý, bize verilen hakkýmýz gizlenmezdi; Kaimimiz (elMehdi) ortaya çýktýðý zaman, Kuran onu doðrulardý” dediðini nakleder. (Muhsin elKaþi, EsSafi 6. Mukaddime s)


                            geri zekalýlar, daha alimin adýný doðru düzgün yazamýyorsunuz birde kalkýp idda mý ediyorsunuz? alimin adý "Muhsin Kaþi" deðil "Muhsin Kaþani"dir, tam adý "Muhammed Muhsin Feyz Kaþani"dir. Þeyh Feyz Kaþani bu ve benzeri hadisleri "es-Safi" tefsirinin 6-cý mukaddimesinde aktarmýþtýr. mukaddimenin adý þöyledir:

                            المقدمة السادسةفي نبذ مما جاء في جمع القرآن وتحريفه وزيادته ونقصه وتأويل ذلك
                            6-cý mukaddime: Kuranýn cemi (cem edilmesi), tahrifi, ona yapýlan ilaveler ve çýkarmalar hakkýnda gelen haberlerin toplamý ve bu haberlerin tevili.

                            Feyz Kaþani r.a, "es-Safi", 1/40

                            yani Kaþani r.a bu hadisleri inceleme ve tevil için kitabýna almýþtýr. nitekim hadislerin hepsini aktardýktan aynen þöyle diyor:

                            أنه على هذا التقدير لم يبق لنا اعتماد على شيء من القرآن إذ على هذا يحتمل كل آية منه أن يكون محرفا ومغيرا ويكون على خلاف ما أنزل الله فلم يبق لنا في القرآن حجة أصلا فتنتفي فائدته وفائدة الأمر باتباعه والوصية بالتمسك به إلى غير ذلك ، وأيضا قال الله عز وجل : وإنه لكتاب عزيز لا يأتيه الباطل من بين يديه ولا من خلفه . وقال : إنا نحن نزلنا الذكر وإنا له لحافظون فكيف يتطرق إليه التحريف والتغيير ، وأيضا قد استفاض عن النبي صلى الله عليه وآله وسلم والأئمة عليهم السلام حديث عرض الخبر المروي على كتاب الله ليعلم صحته بموافقته له وفساده بمخالفته فإذا كان القرآن الذي بأيدينا محرفا فما فائدة العرض مع أن خبر التحريف مخالف لكتاب الله مكذب له فيجب رده والحكم بفساده أو تأويله
                            böyle olduðu halde bizim Kuranda olan hiç bir þeye itimadýmýz kalmýyor. Çünki bu halde tüm ayetlerin tahrif ve deðiþtirilmiþ olduðu ihtimal ediliyor. ALLAHýn indirdiði ile muhalif oluyor. Neticede aslen Kur’an bize hüccet olmuyor, faydasýz oluyor, "Kurana tabii olmak", "Kurana sarýlmak" emirleri anlamsýz kalýyor. oysa, yüce ALLAH "Hâlbuki o üstün bir kitaptýr. Batýl, ona önünden de ardýndan da gelemez", "Hiç þüphesiz zikri (Kur’an’ý) biz indirdik ve onun koruyucularý da gerçekten biziz." buyurmuþtur. böyle olduðu halde tahrif ve deðiþiklik nasýl ola bilir? üstelik Rasulullah s.a.a ve imamlardan a.s müstefiz (mütevatirden aþaðý azizden yukarý) olarak rivayet edilmiþtir ki, "hadisleri Kurana sunun, Kurana ters olaný atýn". Eðer elimizde olan Kur’an tahrif edilmiþse o zaman hadisleri Kurana sunmanýn ne anlamý var? biz diyoruz ki, Kur’anýn tahrifine dalalet eden hadisler Kurana ters olduðundan atmalý ve onlarýn mevzu ve yararsýz olduðuna hüküm verilmelidir.

                            Feyz Kaþani r.a, "es-Safi", 1/51

                            Kuleyni den bir baþka rivayet- Allah’ýn Hz. Muhammed’e sav. indirdiði, Ali b. Ebi Talib’in de topladýðý ve muhafaza ettiði bu Mushaf nerede? Kuleyni’nin Salim b. Seleme’den rivayet ettiði þu hadis, bu soruya cevap verir: <<> ortaya çýkýncaya kadar, herkesin okuduðu gibi oku. Kaim ortaya çýktýðý zaman, Allah’ýn indirdiði kitabý, gerçeði üzere okuyacak ve Ali’nin yazdýðý mushafý ortaya çýkaracaktýr. Hz. Ali, yazýp bitirdiði zaman onu insanlara sunmuþtu ve onlara þöyle demiþti: Bu Allah’ýn Hz. Muhammed’e inzal ettiði, benim de iki kapak arasýnda topladýðým kitaptýr. Bunun üzerine orada bulunanalar: Kuran’ý bütünüyle ihtiva eden Mushaf bizdedir; seninkine ihtiyacýmýz yoktur, demiþler, Ali de onlara, onu topladýðýmda, okumanýz için size göstermeseydim, hiçbir zaman onu göremezdiniz, dedi. (Kuleyni, elKafi, c.2 s.633).


                            hadisin aslý:

                            محمد بن يحيى، عن محمد بن الحسين، عن عبدالرحمن بن أبي هاشم، عن سالم بن سلمة قال: قرأ رجل على أبي عبدالله (عليه السلام) وأنا أستمع حروفا من القرآن ليس على ما يقرؤها الناس، فقال أبوعبدالله (عليه السلام): كف عن هذه القراءة اقرأ كما يقرأ الناس حتى يقوم القائم فإذا قام القائم (عليه السلام) قرأ كتاب الله عزو جل على حده وأخرج المصحف الذي كتبه علي (عليه السلام) وقال: أخرجه علي (عليه السلام) إلى الناس حين فرغ منه وكتبه فقال لهم: هذا كتاب الله عزوجل كما أنزله [الله] على محمد (صلى الله عليه وآله) وقد جمعته من اللوحين فقالوا: هو ذا عندنا مصحف جامع فيه القرآن لا حاجة لنا فيه، فقال أما والله ما ترونه بعد يومكم هذا أبدا، إنما كان علي أن اخبركم حين جمعته لتقرؤوه
                            ...Salim b. Seleme dedi ki: adamýn biri Ebu Abdullah (imam Cafer es-Sadýk aleyhisselam)a Kuran okuyordu. insanlarýn okuduðundan farklý harfler iþittim. Ebu Abdullah (imam Cafer es-Sadýk aleyhisselam) ona dedi ki: "bu kýraatý býrak, insanlarýn okuduðu gibi oku. ta ki, el-Kaim (imam Mehdi aleyhisselam) zuhur edinceye kadar. el-Kaim (imam Mehdi aleyhisselam) zuhur edince ALLAH azze ve cellenin kitabýný asýl haddi içinde okur ve Ali (aleyhisselam)ýn yazdýðý mushafý ortaya çýkarýr ve þöyle der:Ali (aleyhisselam) bu mushafý yazýp bitirdikten sonra insanlara sundu ve dedi ki: "bu ALLAH azze ve cellenin Muhammed (sallALLAHu aleyhi ve alihi)ye indirdiði þekliyle ALLAHýn kitabýdýr. onu iki levhadan topladým" insanlar dedier ki: "elimizde Kuraný toplayan bir mushaf var, ona ihtiyacýmýz yok" Ali (aleyhisselam) dedi ki: "ALLAHa yemin ederim ki, bu günden sonra onu bir daha asla görmeyeceksiniz. benim görevim onu topladýktan sonra okuyasýnýz diye size haber vermekti"

                            "el-Kafi", 2/633, hadis 23

                            hadisin senedinde kýrmýzý renkte iþaretlediðim ravi Salim b. Seleme zayýfýtýr, hadisleri redd edilmiþtir. Allame II Meclisi r.a "el-Kafi" þerhi olan "Mirat el-Ukul"da hadis hakkýnda diyor ki:

                            ضعيف
                            hadis zayýf

                            Allame II Meclisi r.a, "Mirat el-Ukul", 12/523

                            ve bu da nasibilerin Kuran-ý Þerif hakkýndaki sapýk inançlarý: nasibiler ve Kuran hakkýndaki inançlarý

                            not: yazýlarýmda geçen renkli yerler belge ve kaynaklarýn olduðu linklerdir, üzerine týklarsanýz ilgili belge ve kaynaklar açýlacaktýr.

                            Yorum


                              #15
                              Ynt: Ali Þiasý Sahabeyi Nasýl görüyordu?

                              Sizin gibi olmayana nasibi diyorsanýz benim de diyeceklerim var.
                              bizim gibi olmayanlara deðil, sizin gibi olanlara.

                              Bu kadar mütekebbir olmaya gerek yok. Öyle alim malim birisi de deðilsiniz.
                              alim olduðumu idda etmiþ deðilim ama nasibilerin aðzýný týkayacak kadar ilme sahip olduðuma inanýyorum.

                              Esas yýrt yapýþtýr kimin hüneridir dikkat edilirse anlaþýlýr.
                              elbette öyle. mesela siz bu yazýlarý bir defa da buraya kopyalamýþtýnýz, bizde cevaplamýþtýk, sizde Amr b. As gibi kaçmýþtýnýz. þimdi yine tekrar ediyorsunuz.

                              Ayný metinleri ordan oraya taþýmak bir marifet de deðil.
                              bu metinleri kim hazýrlýyor peki biliyor musunuz? siz benim yazdýklarýmýn ancak kopya yapýþtýr olduðuna, kendi araþtýrmalarým olmadýðýna yemin ede bilir misiniz?

                              Siz yine rafizi olarak ölmek istiyorsanýz, sizin bileceðiniz iþ Allah duanýzý kabul etsin.
                              amin.

                              Rafizilik öyle Ali ve evladýný sevmek deðildir. Onun ne anlama geldiðini vakit olduðunda yazarým inþallah...
                              ben onun ne anlama geldiðini biliyorum, meraklanma sen. kopyalamaya devam et, ...edit...
                              Yukarýdaki baþlýk ne kadar yobazca deðil mi?. Bütün þiileri bu söylemden tenzih ederim... Bütün Þiileri böyle bir inançtan Allah korusun. Ben o baþlýða hiçbir zaman inanmadým.
                              bu yobazca baþlýðý açan sensin yani gerçek yobaz. sen tüm Þiileri bu inançlardan tenzih ediyorsun ama, zaten Þiiler bu inançta deðiller ki, sen onlarý tenzih edesin. ama ben tüm nasibileri ...edit... olarak görüyorum ve hepsinin sadece takiyye yaptýklarýný, aslýnda kökenlerinin yahudilik ve hristiyanlýk oldðunu, kaynaklarýnýn da sadece Ali a.s düþmanlarý ile kaynadýðýna inanýyorum. delillerini de birebire aktarýyorum.

                              Ama milletin gözüne iki de bir delil diye getirdiðiniz kaynaklarda hep bu þekilde imamlarýn adý kirletilmiþ.
                              sen meraklanma, biz kaynaklarýmýzý biliriz. ama nasibiler gibi "millete" kendi kaynaklarýmýzdan delil getirmeyiz, çükü bunu gerizekalýlýk olarak görürüz.

                              Ýmamlarýn adýnýn daha nerelerde kullanýldýðýna bir bakýn. Bütün bunlarý bende bir bir koymaya karar verdim.
                              eliden geleni ardýna koyma, eðer koyarsan ...edit...

                              Savunmada kalmanýza gerek yok. Yanlýþý anlayýn.
                              demek yanlýþ ha? siz daha ne zamana kadar sýrf adý "Ali" konuldu diye küçük çocuklarý, bebekleri öldüren, katliam eden ...edit... savunmaya devam edeceksiniz? eðer sizin "doðru"nuz bu ise yerin dibine geçsin, bu "doðru"ya karþý ben en büyük yanlýþý isterim.

                              Ben þunu biliyorum ki þii kaynaklarýnda sadece kuran la ilgili yüzlerce celiþkili ifadeler var. Bunlar silerce en güvenilir kaynaklarda yer alýr.
                              ortaya koy, koymazsan ...edit...

                              Pekiyi bunlara bu siteyi takip edenlerin büyük bir çoðunluðu inanmaz ve iman etmez. Ama kitaplarda var. Bu hangi kitaplarda var sizin yýrtýp yapýþtýrdýðýnýz ve sahih metin olarak gördüðünüz kitaplarda. Bu bir çeliþki deðil mi.
                              çeliþki deðildir hayýr, çünkü biz Allah c.c-ýn kitabý hariç her kitabý cerh ve tadile tabi tutarýz, inceleriz, doðrularýný alýr, yanlýþlarýný redd ederiz. siz ise yahudiler gibi kendi elleriniz iel kitap yazar sonrada "içindekilerin hepsi yüzde yüz doðrudur, Peygamberdendir" dersiniz. zaten sizin yahudiden ne farkýnýz var? yahudilerle olan benzerliklerinizden bir kaç tanesi:

                              1. yahudi ve hristiyanlar müþriktirler, Allah c.c-a menak, zaman, el, ayak, yüz isnad ederler; nasibilerde müþriktirler, "sahabe" ve "tabiin" adý takdýklarý munafýk hristiyan ve yahudi din adamlarýndan sözde rivayet ettikleri "hadis"lerin sonucunda Tevrat ve Ýncile iman etmiþtirler, Allah c.c-yu mekan, zaman, el, ayak, inme, çýkma ile vasf ederler, Allahýn c.c haþa cism olduðunu söylerler: nasibiler ve Tebhid inancý

                              2. yahudi ve hristiyanlar nebi, rasul ve vasilere a.s düþmandýrlar, onlara iftira atar, zina ettiklerini, kýzlarý ile cinsel iliþkiye girdiklerini söylerler; nasibilerde aynen böyledirler, Nebi, rasul ve vasilere a.s kin besler ve onlara iftira atarlar: nasibiler ve Nübüvvet hakkýndaki inançlarý

                              3. yahudi ve hristiyanlar Tevrat ve Ýncili tahrif ettiler, nasibilerde Kuran-ý Þerifte Ehli Beyt a.s hakkýnda olan ayetlerin tefsirini ve ayný zamanda diðer ayetlerin de tefsirini tahrif ettiler. yine ayný zamanda Kuranýn tahrif edildiðini idda ettiler: nasibiler ve Kuran hakkýndaki inançlarý

                              4. yahudi ve hristiyanlar nebi, rasul ve vasilere a.s karþý çýkmýþ, onlar ile savaþmýþ, onlarý þehid etmiþtirler; nasibilerde Muhammed s.a.a ve Ehli Beytine a.s düþman olmuþ, onlarýn katillerini "sahabe", "imam", "hüccet", "müçtehid", "müminlerin emiri", "hak halife" ve s. adlandýrmýþtýrlar: nasibiler ve Ehli Beyt a.s hakkýndaki inançlarý

                              5. yahudilerle nasibilerin fýkhý birbirinin aynýsýdýr: nasibiler ve yahudilerin fýkhi benzerlikleri

                              Bu kadar kibir yapana kadar biraz muhakeme mukayese yapýn. Bir inanca delil bulmak için köþe bucak aramanýza gerek yok. En büyük delil Kuran’dýr. Ondan haricilerin çýkardýðý delili biliyorsunuz. Haricilerin Kuran dan anladýðý Hz Ali’ nin kafir olduðudur. Bu ne kadar yanlýþsa sizin gittiðiniz yolda o kadar yanlýþ. Çünkü o haricilerde önceleri kendi þia olarak tanýmlýyorlardý. Harici mantýðýný býrakýn. Bütünden delil çýkarmaya bakýn. Oda ilim ister!


                              bu siteye gelip bu baþlýðý açan hangi .... dýr? biz mi yoksa siz mi? Allah sizi çirkin kýlsýn! haricilerden ne farkýnýz var? Nebi s.a.a "sapmamanýz için 2 emanet býrakýyorum: Kitap ve Ehli Beytim" dedi, siz ise Ehli Beyte sarýlmadýnýz, aksine Ehli Beyt a.s düþmaný olan, Ehli Beyti a.s tekfir eden, Ehli Beyte a.s lanet okuyan, onlara söven þerefsizlere sarýldýnýz. Emevilere, haricilere, nasibilere hatta ehli kitaba sarýldýnýz, dininizi onlardan öðrendiniz. iþte kaynaklarýnýzýn hali: sünni kaynaklarý ve hariciler sünni kaynaklarý ve nasibiler sünni kaynaklarý ve Ehli Kitap bundan sonra hangi yüzle Ýslamdan söz ediyorsunuz?

                              Bir konu ile Hz Kuran ne söylemiþse hepsi ortaya konur. Sonra ondan sonuca gidilir. Hadiste de öyledir. Kuran’ da imamlar adýna tevil edilmiþ, bir sürü uydurma tevsirler yazýlmýþ Ben imamlarý tenzih ederim böyle yalan yanlýþ þeylerden


                              iyi ya, o zaman bu uydurmalarý sizinkiler niye rivayet ettiler? haid diyelim ki, Þialar imamet inancý için uydurdular ya siz? sizin kaynaklarda ne arýyor bu hadisler? "oda ilim ister" diyen utanmazýn "tefsir" sözünü "tevsir" þeklinde yazmasýna aðlayalým mý yoksa gülelim mi? böyle utanmazlarýn müslümanlýk iddasýna aðlayalým mý yoksa gülelim mi?

                              Baþkalarýna küfür etme ki sana küfür etmesine gerek olmasýn. Böyle davranýþ sergileyeni kim muhatap alýr!


                              ben sizi muhatap almak istemiyorum bile! siz kimsiniz ki? benim gözümde ...edit... ben sizlerden biri ile munazara yaparmýyým ki? benim istediðim sizi muhatap almak deðil, rezil etmektir.

                              Yorum

                              YUKARI ÇIK
                              Çalışıyor...
                              X