Kadir gecesi velâyet gecesidir. Hem Kur’an’ın nazil olduğu gece, hem meleklerin İmam Mehdi’ye (a.s) indiği gecedir. Hem Kur’an gecesi, hem ehlibeyt gecesidir… Mübarek Ramazan Ayının son Cuma’sı Kudüs Günüdür ve kadir gecesi Ramazan Ayının son on gecesindedir. Bu gece öyle bir gecedir ki bu geceyi ihya etmek ilahi bir sünnettir. Bu gecenin makamı bin geceden daha değerlidir. Bu gecede varlıkların mukadderatı ele alınmaktadır. Kudüs Günü de Müslümanlar arasında ihya edilmesi gereken bir gündür. Müslümanlar, Kadir gecesinde geceyi ihya ederek, münacatları ile Allah dışındaki insan ve cin şeytanlarının kulluğundan çıkmakta ve Allah’ın kulluğu altına girmektedirler. Kudüs günü ise Müslümanların, büyük şeytanların köleliğinden kurtulması, Allah’ın sonsuz kudreti altına girmesi gerektiği bir gündür.
Kadir gecelerinin önemini hatırlatmak ve bu gecenin İslam dinindeki yerinin önemini vurgulamak için İmam Humeyni ve İmam Hamaney’in sözlerinde bu gecenin özelliklerine burada değineceğiz…
Birinci Adım Allah’la Konuşmaktır
Kadir gecesini dua, münacat, gözyaşı, istiğfar, namaz ve Allah’a teveccühle geçiren biri o gecenin sabahında insanların arasına karışıp halkın sokak ve caddelerde kendi işleriyle meşgul olduğunu gördüğünde içinden şu şekilde geçirmektedir: Ey bîçareler! Sizler dün gece nasıl bir haldeydiniz, biz ne haldeydik? Yani kendisini başkalarından üstün görmekte ve o şekilde düşünmektedir.
Bizim gibi sıradan insanlar, tekebbüre duçar olmuşuz. Allah yolunda ilk adım, nefsi kırmak ve kendini mutlak ihtiyaç sahibi ve fakir görmektir. Yani insan gerçekte kudret, servet, ilim ve çeşitli müspet olan meziyet ve hususiyetlere sahip olabilir buna karşın, Allah karşısında kendisini biçare, muhtaç, küçük ve hakir görmelidir. Bu insanın kemal ruhiyesidir ki alıştırmalarla buraya varılmalıdır. (1990 tarihindeki açıklamalar, s. 48)
Kadir gecelerinin önemini hatırlatmak ve bu gecenin İslam dinindeki yerinin önemini vurgulamak için İmam Humeyni ve İmam Hamaney’in sözlerinde bu gecenin özelliklerine burada değineceğiz…
Birinci Adım Allah’la Konuşmaktır
Kadir gecesini dua, münacat, gözyaşı, istiğfar, namaz ve Allah’a teveccühle geçiren biri o gecenin sabahında insanların arasına karışıp halkın sokak ve caddelerde kendi işleriyle meşgul olduğunu gördüğünde içinden şu şekilde geçirmektedir: Ey bîçareler! Sizler dün gece nasıl bir haldeydiniz, biz ne haldeydik? Yani kendisini başkalarından üstün görmekte ve o şekilde düşünmektedir.
Bizim gibi sıradan insanlar, tekebbüre duçar olmuşuz. Allah yolunda ilk adım, nefsi kırmak ve kendini mutlak ihtiyaç sahibi ve fakir görmektir. Yani insan gerçekte kudret, servet, ilim ve çeşitli müspet olan meziyet ve hususiyetlere sahip olabilir buna karşın, Allah karşısında kendisini biçare, muhtaç, küçük ve hakir görmelidir. Bu insanın kemal ruhiyesidir ki alıştırmalarla buraya varılmalıdır. (1990 tarihindeki açıklamalar, s. 48)
Yorum