Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Nasıl Şii Oldum - 12 \Kendini Arayan

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Nasıl Şii Oldum - 12 \Kendini Arayan

    Bismillahirrahmanirrahim,

    Hani meşhur bir söz vardır. ‘Hayatımı yazsam roman olurdu’ .Benim hayatım öyle roman olacak türden olmasa da yaşadığım gerçekleri anlatmaya çalışacağım.18 yaşlarıma kadar ki yaşamımı Anadolu şehrinin bir ilçesin de geçirdim.Tabi bu süreçte din ile olan irtibatım pek kuvvetli değildi. Bundaki en büyük etken; ailenin ve çevrenin dindar bir çevre olmaması ve yegane değer olarak maddi şeylerin görülmesiydi.Böyle bir ortamı ve yaşımı dikkate aldığımızda yine de dindar sayılırdım.Dine olan meylimden dolayı kendi çabamla namaz sürelerini öğrenmiştim.Hatırladığım kadarıyla çevremde oruç tutmanın yaygın olması sebebiyle ramazan orucunu hep tutar ve ihmal etmezdim. Özellikle helal, haram konusuna bildiğim kadarıyla dikkat ederdim.Cuma namazlarını gizlidende olsa kılmak benim için sevinç vesilesiydi.Çünkü , çevremde benim yaşımdakilerin namaza gitmesi pek makbul görülmezdi. Bildiğim tek şey dini karşı bir isteğimin olmasıydı.Bu şehirde olmamın bana tek faydası günah ortamının çok yaygın olmaması sebebiyle büyük günahlara bulaşmamam olmuştur.O zamanlar tek amacım, okumak ve iyi bir gelecek sahibi olmaktı. Öğrencilikte ki başarılı bir lise hayatımdan sonra üniversite yıllarım başladı.Baskıcı bir toplum ve baskıcı ve maddiyatçı ailede yetiştiğim den dolayı düşünsel olarak özgür değildim.Bütün amacım bu baskılarında etkisiyle dünya yaşamıydı. Daha doğrusu tam olarak yaratanın benden ne istediğinin bile farkında değildim.Çünkü düşüncem sadece o noktaya yönelmişti,dinin ne olduğunu bilmememden dolayı yaşamı sadece maddiyattan ibaret biliyordum.Derken üniversite yılları başladı.Üniversitede mühendislik eğitimi alırken genelde burada okuyan insanlar, zengin aile çocukları belirli bir seviyede yaşantısı olan kimselerdi. Bu süreçte ortama ayak uyduramıyordum. Çünkü ben arada kalanlardandım!. Ne dindar bir yaşantım vardı.Nede öyle onların tabiriyle dolu,dolu, hareketli bir yaşamım vardı.Dindarların yaşantılarına sempati duyuyor fakat aile ve çevrenin baskısıyla bir türlü kabullenemiyordum. Diğer gurubun yaşamı beni cezp etmiyordu. Karakterime ,mizacıma ve değerlerime ters geliyordu.Bu arada bir bocalama ve bunalım süreci yaşamaya başladım.Okuldan kopmaya derslerimi ihmal etmeye başlamıştım.Bu bocalama sürecinde kendi dünyamla,kendimle hesaplaşmaya da başlayarak kendimle yüzleşiyordum.



    Evet bu yaşam böyle gitmezdi, artık yolumu seçmeliydim.Ya ilahi yol yada şeytani bir yol.Dine olan sempatim ve yatkınlığım benim dini bir hayatı yaşama karar vermem de yardımcı oldu.Artık her şeyi göze almıştım, bütün baskılara ve dışlamalara direnecek gücü kendimde bulduğum an bu kararı verdim.Düşensel boyutta artık kararımı vermiştim. Sıra bunu pratiğe dökmeme gelmişti.Şöyle bir başımı kaldırıp etrafıma baktığımda bol miktarda dini yorumlarım olduğunu fark ettim.İyi de acaba bunlardan hangisi doğruydu. O insanların tabiriyle bu söylemlerin hepsi mi doğruydu?.Yoksa başka doğru var mıydı?Bunları bizzat kendim yaşayarak görmem lazımdı.Artık, arkadaş çevrem belli olmuştu. Dini hassasiyeti olan kişilerle irtibat kurmaya başlamıştım. Tabi ki otomotikmen artık bana davetler gelmeye ,toplantılara katılmam için teklifler gelmişti. Değişik zamanlarda, üniversitede bulunan guruplara takılmaya başladım.



    Belli süreçlerde, ülkücüler,refahçılar, nurcular, kadriler v.b tabir edilen guruplara gittim. Ama bu gidişlerimin fazla uzun sürmedi. Buralarda aradığımı bulamamıştım nedense! . Bir şeyler eksikti ama neydi?Bilemiyordum.Aynı baskıcı zihniyetler buralarda vardı.Bireye fazla değer verilmiyordu. Hep benim yerime başkaları düşünecek ben de uyacaktım. Beni tatmin edecek dini anlayışı bulamamıştım.Din bu olmamalıydı diye düşünüyordum. Bu süreçte arayışlarım devam etmekteydi.Derken bu arada radikal tabir edilen söylemle tanışmıştım.Bu söylemler bana daha cazip gelmişi. Şahadet söylemleri hoşuma gidiyordu.Bir de hep baskı altında büyüyen birine böyle başkaldırıcı bir anlayış daha hoş gelmişti.Artık yolumu seçmiştim. Mistik düşünceli din anlayışından ziyade daha dinamik bir dini anlayış beni cezp ediyordu.Bu görüşün beni cezbeden tarafı da kişiye birey olarak değer verilmesiydi. Bir abi hegonmanyasın da olmak beni sarmıyordu. Zaten böyle bir anlayıştan kaçmıştım.

    Hemşericilik kültüründe yetiştiğimiz için hemşerilerimizle diyalogum devam ederken,bu arada azeri üniversiteli biri ile bu vesileyle tanıştım.Tabi bana azeriler hakkında anlatılanlar pekte iyi ve olumlu şeyler değildi.Yani onların dinden uzak bir yaşam yaşadığı anlatılmıştı.Bu arkadaşım dindar birisiydi.Ben bununla tanıştıktan sonra bunu gözlemlemeye başladım. Bu arda o günün tabiriyle, hizbullahi arkadaşları da gelip gidiyordu bu vesileyle de onlarla tanışmıştım..Bu arkadaşım, değişikte olsa namazını kılıyordu,haramlardan uzak kalıyordu, kısacası dindar bir yaşamı vardı. Bu bana ilginç gelmişti.Derken bu arkadaşım bana birkaç kitap verdi okumam için bende hiç tereddüt etmeden kabul ettim.İlk okuduğum kitap ‘Nasıl hidayete kavuştum’ kitabıydı.Tabi kitabın ismi biraz tuhafıma gitmişti.Ne demek hidayet?bu tabir genellikle başkaları için kullanılırdı.Neyse be bu kitabı okudum ve hiç duymadığım şeyleri duymuştum.Anlatılanların hepsi yalan olamazdı.Bir yerlerde bir şeyler vardı ama nerde? ve nasıl?.Önceden benim taasubcu bir sünni anlayışımın ve yaşamımın olmaması ve kişileri tabulaştırmamam benim bu kitaptaki iddiaları hemen reddetmememe ve düşünmem,araştırmam gerektiğine sebep olmuştu. Bu arada üniversitede geçen üç yılımın sorunlu geçmesin den dolayı ,dine yönelmekle yavaş, yavaş kendime gelmeye başlayarak son sene içinde hem kendimi hem de dersleri toparlamaya başlamıştım.Arkadaş çevremde artık netlik kazanmıştı.Bu kitaptaki görüşler beni etkilemeye ve düşünmeye sevk etmişti. Artık bu söylemlerin üzerinde yoğunlaşmaya başladım.Arkadaşlardan değişik kitaplar alıp okumaya başlamıştım. Kitapları okurken kendimin de bir değer olduğunu anlamaya başlamam beni daha okumaya sevk ediyordu.Okudukça anladığım şey, benim kul olmam gereken sadece Allah’tı.Bu ne güzel bir şeydi sadece yaratana kul olmak. Ama baktım ki benliğimi Allah dışında herkese, herşeye kul yapmışlar.Biraz İslam tarihiyle ilgili kitaplar okumaya başladığımda gördüm ve anladım ki her şey bize anlatılanlar kadar toz-pembe değildir.Evet, bir yerde bir şeyler vardı!!.


    #2
    Ynt: Kendini Arayan Garip Yolcu -2

    Ehlibeyt mektebinin öğretileri incelerken benim dikkati çeken en önemli şeylerden birisi bu inancın kişeye bir birey olarak verdiği değerdi.Çünkü Allah’ta kula birey olarak değer veriyordu.Yani bu din sadece hocalara ,ağabeylere gelmemişti. Yaratıcının muhatabı zaten bireydi.Toplumsal açından da diğer anlayışlardan farklı olarak imamet ve masumiyet anlayışına sahip olması benim ilk anda dikkatimi çekenler görüşlerden idi .



    Aklen şunu inanıyordum ki; Allah’ın bu ümmeti, sahipsiz ,imamsız ve kendi başına bırakması pekte mantıklı gelmiyordu bana .İmamet ve masumuyet inancı benim kafamda soru işareti bırakmıştı.Sanki anahtar kelime burada saklıydı .Birileri dört hak mezhep var diyordu .Buna kim? nasıl ?ve kimin adına karar vermişti.Ehlibeyt düşüncesin söylemleri beni manyetik alanı kapsamına alarak etkilenmeye başlamıştı.Bu sürecin uzun mesafeli bir süreç olduğunun farkındaydım. Çünkü, din ile ilgili yeterince bilgim yoktu. Neye? Nasıl? karar verecektim.Birde kulaktan dolma anlatılan, tabulaştırılmış kişiler vardı acaba bunlar yanlış olabilir miydiler? Bunlarında duygusal etkilemesi de azda olsa vardı. Bu arada yavaş ,yavaş dini kimliğe bürünmeye başlamıştım.Okumalarım ve ehlibeyt mektebinin dinamikleri üzendeki düşünmelerin devam etmekteydi.Süreç bu şekilde devam ederken okulumu da toparlamıştım.Artık namazımı kılıyordum. Sunini anlayışına göre ibadetlerde dini bir kimliğim şekillenmeye başlamıştı. Ehlibeytin öğretileri anlamada mesafe kat etmeme rağmen tam manasıyla bir neticeye ulaşamamıştım. Üniversite den de mezun olmuştum.Artık sivil yaşam başlamıştı. Tabi bu arada ailemin beklentileri, işi bulma sıkıntılarımızla beraber dini arayışım devam etmekteydi.Benim bu dindar kimliğim tam olgunlaşmamasına rağmen aile tarafından beklediğim baskılarda artmıştı.Onların beklentileri başka, benim aradığın şey bam başkaydı.Ham olan bu dini kimliğimden dolayı aile içersinde nefsani tepkilerim benimle onlar arasında sürtüşmelere neden oluyordu.



    Ehlibeyt mektebiyle ilgili araştırmalarım İstanbul da bulanan ,kitab evleri ve alimlerle olan tanışmamla devam etmekteydi.Sohbetlere katılıyor ve kitaplar okumaya devam ediyordum.Bu arada islam inkilabını ve rahmetli imam humeyniyi(r.a) kitaplarla daha yakında tanımaya başlamıştım.Bu okumalardan sonra bende imama karşı olan muhabbet artmaya başlamıştı.Ondaki karekter,liderlik,cesaret, ilim, irfan ,felsefe,sade yaşantı gibi bu kadar değişik özelliklerin bir arada olması beni çok etkilemişti. Ben ondan onun yaptığı inkilaptan iyice etkilenmeye ve onu görmememe rağmen iyice sevmeye başlamıştım.Özellikle onun ‘kırk hadis şehri’ nefis terbiyesiyle alakalı kitabı sanki beni ve benim manevi alemimin zaaflarımı tarif ediyordu. Bendeki bu istek sayesinde ,düşünce bazında çoğu soruların cevaplarını bulmuş ve tatmin olmuştum.Ama duygusal boyutta ki problemi halletmekte sorunlar yaşamaktaydım.Namazlarımı cem ederek kılarken,ama namazda elimi bağlamada çokta rahatsız olmuyordum.Belki de çevrenin baskısı bunu yıkmama engel oluyordu ve yahut mektebi tam olarak anlayamamıştım.Bu durumda belli bir zaman sonra beni iyice rahatsız etmeye başlamıştı.Belirli süre bunun sıkıntısını ve çatışmasını iç aleminde yaşadım. Bu süreçten sonra alimlerle ve kitaplarla olan diyalogumu daha artırarak kafamda kalan bazı soru işaretlerinin çözümünü bulmaya başlamıştım.Ehlibeytin öğretilerini yaşadıkça bunlar bana duygusal mücadele de zorluklardan ziyade hayatı daha da kolaylaştırmaya başlamıştı.Artık kendimi duygusal olarak daha güçlü hissediyordum.Öyle bir nokta geldim ki kendi kendime artık yolumu netleştirmem gerektiğine karar verdim.Artık akli olarak kabul etmiş olduğum ehlibeyt mektebinin değerlerini ,duygusal saplantılardan da kurtularak hayatımın her alanında yaşamam gerektiğine karar vermiştim.





    Ehlibeyt Mektebini kabul etmemde ki sebepler neydi? Diye şöyle bir ana başlıklar olarak özetlersem; Bu mektep de ki Allah inancı! , Peygamberlik anlayışı!,İmamet ve Masumiyet inancı ve yeryüzünün bir an bile hüccetsiz kalmayacağı düşüncesi!,Bu mektebin akla verdiği değer!,Resullahın(s.a.a) irtihalinden hemen sonra başlayan olaylar!,İmam Alinin(a.s) yaşadığı savaşlar!,Resullah’ın(s.a.a) iki ağır emaneten biri olarak bıraktığı ehlibeyte yapılanlar!,Müslümanların onların faziletleri hakkında da onlarca ayet olmasına rağmen ve onlarca hadise rağmen ehlibeytle savaşmaları!,Özellikle kerbela vakası ve orda yaşananlar !, Hadislerdeki kişiler üzerindeki tahrifler! ,Ehlibeytin, resulullah’ın(s.a.a) yanında ve elinde büyümesine rağmen,ilmin kapısı olmalarına rağmen onlardan rivayet edilen çok az sayıdaki hadislere karşılık ,ömrünün son iki yılında Müslüman olanların rivayet ettiği hadislerdeki sayı miktarları !Ehlibeyt imamlarının yaşamları,onların ilimlerindeki derinlik ve ibadetlerindeki samimiyet! Onlara karşı bir değer olarak sununlar kişilerin şahsiyetleri, dini yaşamlarında ki sapmalar!,Kurandaki ümmetlerin dinden sapmalarının sadece o ümmetler ait olmadığı aynı şeylerin bu ümmet içerisinde de olabileceği düşüncesi!, Ömürlerini bu dinle savaşa adamışların(özellikle emevilerin) bu dinde etkin söz sahibi ,halife! olmaları, Sadece peygamberi görmenin tek başına bir insanı kurtarmayacağı inancı, aslolan kişinin ameli ve akibetinin ne olduğu! Ehlibeyt inancında her sorulan soruya doyurucu bir cevabın olması!,İçtihat kapısını açık olması!.Ve de yeryüzün mutlaka bir gün evrensel adaletle yönetileceği inancı.Son söz olarak diyebilirim ki;.benin bu süreçte arayışta samimi olmam ve sadece dini yaşama olan arzum her zaman ilahi bir yardım olarak bana geri dönmüştür. Tanıştığım insanlardan,okuduğum kitaplara,sıkıntılar karşısındaki sabra kadar.Gelinen şu anki nokta şunları alken ve kalben söyleyebilirim ki, hamd olsun rabbime ben aradığımı buldum.Kalben ve alken huzurluyum.Bu meşakatli ve engelleri bol olan yolculukta yardımlarını esirgemeyen eş,dost,alim, ulemaya minnet ve şükranlarımı sunuyorum.Bana düşen bulduğum bu hakikatleri yaşamaktır. Buda ancak gayret ve rabbimin yardımıyla olur.Ölüden diri çıkaran rabbimize hamd olsun kendi diliyce. Tevfik de Allah’tandır.

    Ey Rabbim! bize kendini tanıt kendini tanıtmazsan resulunu tanıyamayız. Bize resulunu tanıt, resulunu tanıtmazsan,hüccetini tanıyamayız.Bize hücceti tanıt,hüccetini ,tanıtmazsan diniden saparız.Ya Allah!,Ya Rahman’,Ya Rahim!; Ey kalplere hükmeden bizim kalbimizi de dinin üzerinde sabit kıl!. Ey Rabbimiz, bizi hidâyete ulaştırdıktan sonra, kalplerimizi saptırma! Bize kendi katından rahmet ihsan eyle! Şüphesiz ki, Sen bol ihsan sahibisin.” (Âl-i İmrân, 8)Amin .Ya Rabbel Alemin. vesselam….

    Yorum


      #3
      Ynt: Kendini Arayan Garip Yolcu -1

      [quote author=Kendini Arayan link=topic=5623.msg34925#msg34925 date=1244489596]

      Ey Rabbim! bize kendini tanıt kendini tanıtmazsan resulunu tanıyamayız. Bize resulunu tanıt, resulunu tanıtmazsan,hüccetini tanıyamayız.Bize hücceti tanıt,hüccetini ,tanıtmazsan diniden saparız.Ya Allah!,Ya Rahman’,Ya Rahim!; Ey kalplere hükmeden bizim kalbimizi de dinin üzerinde sabit kıl!. Ey Rabbimiz, bizi hidâyete ulaştırdıktan sonra, kalplerimizi saptırma! Bize kendi katından rahmet ihsan eyle! Şüphesiz ki, Sen bol ihsan sahibisin.” (Âl-i İmrân, 8)Amin .Ya Rabbel Alemin. vesselam….


      [/quote]

      en kalbi duygularla Amin


      Allah (c.c.) razı olsun ve ayırmasın seni sevdiklerinin yolundan
      Allah, geçimsiz efendileri olan bir adamla, yalnız bir kişiye bağlı olan bir adamı misal olarak verir. Bu ikisi eşit midir? Övülmek Allah içindir, fakat çoğu bilmezler. (Zümer 27)

      Yorum


        #4
        Ynt: Nasıl Şii Oldum - 12 \Kendini Arayan Garip Yolcu

        amin kardesim...

        hikayenizi ilgiyle okudum, Allah yolunuzdan ayirmasin, masumlarin sefaatine nail eylesin

        bu arada basliginizda ufak bir degisim yapmak zorumunda kaldim, siz hikayesini anlatan 12. kisisiniz, bunu ilave edip (1)'i kaldirdim...


        Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

        Yorum


          #5
          Ynt: Nasıl Şii Oldum - 12 \Kendini Arayan Garip Yolcu

          rabbim hidayetiniz için vesile kıldığı insanlardan razı olsun
          ecirinizi bu dünyadada ahirettede versin ve ehli beyt a.s.nin ziyaretini ve şefaatini nasip eylesin inşaallah kardeşim
          ne mutlu size
          "eğer sıffinde engellenebilseydi cansız kuranın mızraklanışı o zaman kerbelada mızraklanmazdı canlı kuranın başı"

          Yorum


            #6
            Ynt: Nasıl Şii Oldum - 12 \Kendini Arayan Garip Yolcu

            [quote author=mirzehan link=topic=5623.msg34942#msg34942 date=1244491826]
            [quote author=Kendini Arayan link=topic=5623.msg34925#msg34925 date=1244489596]

            Ey Rabbim! bize kendini tanıt kendini tanıtmazsan resulunu tanıyamayız. Bize resulunu tanıt, resulunu tanıtmazsan,hüccetini tanıyamayız.Bize hücceti tanıt,hüccetini ,tanıtmazsan diniden saparız.Ya Allah!,Ya Rahman’,Ya Rahim!; Ey kalplere hükmeden bizim kalbimizi de dinin üzerinde sabit kıl!. Ey Rabbimiz, bizi hidâyete ulaştırdıktan sonra, kalplerimizi saptırma! Bize kendi katından rahmet ihsan eyle! Şüphesiz ki, Sen bol ihsan sahibisin.” (Âl-i İmrân, 8)Amin .Ya Rabbel Alemin. vesselam….


            [/quote]

            en kalbi duygularla Amin


            Allah (c.c.) razı olsun ve ayırmasın seni sevdiklerinin yolundan

            [/quote]
            Yezid,bu yaptıklarınla ancak kendi derini yüzdün ve kendi etini parçaladın. Çok sürmeyecek;Peygamberin evlatlarının kanını akıtmak ve Ehl-i Beyt'ine saygısızlıkta bulunmakla yüklendiğin bu vebalin altında Peygamberin huzuruna çıkacaksın.Ogün Allah onları bir araya toplayacak ve haklarını alacaktır.

            Yorum


              #7
              Ynt: Nasıl Şii Oldum - 12 \Kendini Arayan

              [quote author=mirzehan link=topic=5623.msg34942#msg34942 date=1244491826]
              [quote author=Kendini Arayan link=topic=5623.msg34925#msg34925 date=1244489596]

              Ey Rabbim! bize kendini tanıt kendini tanıtmazsan resulunu tanıyamayız. Bize resulunu tanıt, resulunu tanıtmazsan,hüccetini tanıyamayız.Bize hücceti tanıt,hüccetini ,tanıtmazsan diniden saparız.Ya Allah!,Ya Rahman’,Ya Rahim!; Ey kalplere hükmeden bizim kalbimizi de dinin üzerinde sabit kıl!. Ey Rabbimiz, bizi hidâyete ulaştırdıktan sonra, kalplerimizi saptırma! Bize kendi katından rahmet ihsan eyle! Şüphesiz ki, Sen bol ihsan sahibisin.” (Âl-i İmrân, 8)Amin .Ya Rabbel Alemin. vesselam….


              [/quote]

              en kalbi duygularla Amin


              Allah (c.c.) razı olsun ve ayırmasın seni sevdiklerinin yolundan

              [/quote]
              Derdin kendindedir bilmiyorsun, derman yine sendedir görmüyorsun, içine koca bir alem yerleştirilmiş; sen hala kendini küçük bir şey zannediyorsun. / Hz. Ali (as)

              Yorum


                #8
                Ynt: Nasıl Şii Oldum - 12 \Kendini Arayan

                Ey Rabbim! bize kendini tanıt kendini tanıtmazsan resulunu tanıyamayız. Bize resulunu tanıt, resulunu tanıtmazsan,hüccetini tanıyamayız.Bize hücceti tanıt,hüccetini ,tanıtmazsan diniden saparız.Ya Allah!,Ya Rahman’,Ya Rahim!; Ey kalplere hükmeden bizim kalbimizi de dinin üzerinde sabit kıl!. Ey Rabbimiz, bizi hidâyete ulaştırdıktan sonra, kalplerimizi saptırma! Bize kendi katından rahmet ihsan eyle! Şüphesiz ki, Sen bol ihsan sahibisin.” (Âl-i İmrân, 8)Amin .Ya Rabbel Alemin.
                ALLAH'ım Bütün Güzel Sözler Sana Söylemekle Güzeldir,Kırık Dökük de Olsa Kabul Eyle Sözlerimi.

                Yorum


                  #9
                  Ynt: Nasıl Şii Oldum - 12 \Kendini Arayan

                  hamd alemlerin RABBİNE(CC)salat ve selam AZİZ PEYGAMBERE(SAA) ve Onun PAK EHLİNE olsun.kardeşlerim sizden benim bir ricam olacak.teknoloji ile pek alakam yok.bu yüzdendirki konu başlığı açmasını bilmiyorum.bende acizane geçmişimi ve nasıl şia olduğumu sizlerle paylaşmak istiyorum.nereye?nasıl?yazacağımı bilmiyorum.şimdiden minnettarım teşekkür ederim.amasyadan bir kardeşiniz.

                  Yorum


                    #10
                    Ynt: Nasıl Şii Oldum - 12 \Kendini Arayan

                    bunu memnuniyetle ve merakla bekleyeceğiz...

                    http://www.velayet.com/index.php?board=75.0

                    tıklayın. Listenin başında şöyle butonlar var:

                    Okunmuş Say | Haberdar et | Yeni Konu | Yeni Anket

                    burdan yeni konuyu seçin. Ve başlığınızı aynı şekilde yazın. sanırım sırada 33 var.

                    yani bu durumda başlığınız: nasıl şii oldum-33 olacaktır..

                    merakla bekliyoruz...

                    Yorum


                      #11
                      Nasıl Şii Oldum - 12 \Kendini Arayan

                      selamün aleyküm

                      Yorum


                        #12
                        Nasıl Şii Oldum - 12 \Kendini Arayan

                        rabbim mufazzal hocam dan razı olsun böyle bir Ben size iki Ağır Emanet bırakıyorum. Biri Kuran diğer benim Ehl-i Beyt'im. (Hz. Muhammed s.a.a yolu gösterdigi için peygamber evladının yolunu anlattıgı için allah ondan razı olsun keşke onun gibi hocalar olsada ne çok insanın gönlünü fet heder ama inş. bu da olack bir gün
                        En son Qom_u_ask tarafından düzenlendi; 08.08.2020, 01:15.
                        insan olma bilincinizi selamlıyorum

                        Yorum


                          #13
                          Nasıl Şii Oldum - 12 \Kendini Arayan

                          kafkas kartalı kardeşimiz hoş geldiniz..

                          üyeliğiniz hayırlı olsun.. kendinizi tanıtmak isterseniz tanışma başlığında yazabilir ya da üye duyurularında yeni bir başlık açabilirsiniz. biz sizi tanımak isteriz..

                          Yorum

                          YUKARI ÇIK
                          Çalışıyor...
                          X