Hz. Ali(as)'nin, Ebu bekir ve Ömer Zalimine biat etmeyişi o sırada yaşananlar, Hazreti Fatma(as)'ya yaptıkları zulmü daha önce okumuştum. Ama bunu geçen üyelik alımı şu an kapalı olan bir Şia Forum Sitesi'nde sünni kaynaklardan okuyunca Şii oldum.
Duyuru
Daraltma
Henüz duyuru yok.
Sünni Kaynaklardan Yaşananları Okuyunca..
Daraltma
X
-
Ynt: Sünni Kaynaklardan Yaşananları Okuyunca..
Allah a.c. mubarek etsin. 14 masum aleyhisselam gurban olduklarımın yolundan gidenlere selam olsun."Allah'ım, sen, (Resul ve Ehl-i Beyt'ine) ilk zulmedeni benim özel lanetime mazhar eyle.
علی ♥علی ♥علی MEN ALİYYEL MURTAZA' NIN NÖKERİYEM علی ♥علی ♥علی
-
Ynt: Sünni Kaynaklardan Yaşananları Okuyunca..
http://aliyyenveliyullah.com/forum/s...ead.php?t=2534
Şunları okuyup ta hala sünni kalan varsa, bayaa bir nasipsizdir o kimse vesselam.
Yorum
-
Ynt: Sünni Kaynaklardan Yaşananları Okuyunca..
[quote author=kerrar14 date=1383470251 link=topic=25277.msg171240#msg171240]
Allah a.c. mubarek etsin. 14 masum aleyhisselam gurban olduklarımın yolundan gidenlere selam olsun.
[/quote][color=green][size=10pt]Akıllı kimsenin lisanı kalbindedir. Düşünerek söyler. [color=red]İmam Ali (a.s)
[color=black][size=10pt]Düştü Hüseyin atından sahray-ı Kerbelâ’ya...Cibril git haber ver Sultan-ı Enbiya’ya
Yorum
-
Ynt: Sünni Kaynaklardan Yaşananları Okuyunca..
Bismillah
ALLAHÜMME SALLİ ALA MUHAMMED VE ALİ MUHAMMED
ALLAH (c.c.), Kur'an-ı Kerim'de bizi Müslüman olarak isimlendirmişken, Şii Sunni ayrımının bu denli körüklenmesi mantık lı mı?
Ben Müslümanım ve bu isim benim için yeterli.
Fakat madem bir konu açtın ve bu konuda Sahabelere laf attın o halde senin dilinle cevap vermek gerek.
Birincisi Hz. Ebubekir'e zalim demişsin, keşke biraz daha edep lisanı ile yazsaydın, Hakkında ayet inmiş bir insanın adını daha düzgün ansaydın.
“Size ne oluyor da, Allah yolunda harcama yapmıyorsunuz? Halbuki göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. İçinizden, fetihten (Mekke fethinden) önce harcayanlar ve savaşanlar, (diğerleri ile) bir değildir. Onların derecesi, sonradan harcayan ve savaşanlardan daha yüksektir. Bununla beraber Allah, hepsine de en güzel olanı (cenneti) vadetmiştir. Allah, bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” (Hadid Suresi, 57/10)
Kelbi, bu ayetin, Hz. Ebu Bekir Sıddık (r.a)'ın fazileti hakkında nazil olduğunu söyler ve şöyle der: "Çünkü Allah yolunda, Hz. Peygamber (s.a.s)'e malını veren ve harcayan ilk şahıs, Hz. Ebu Bekir (r.a)'dir. (bk. Razi, Mefathu’l-Gayb; Kurtubi, Ahkam, ilgili ayetin tefsiri)
Dosdoğru Kur’an’ı getiren ile onu tasdik edenler var ya, işte onlar Allah’a karşı gelmekten sakınanlardır. (Zümer suresi - 33. Ayet)
Tevbe suresi 40. ayet.
Eğer siz ona (Peygamber’e) yardım etmezseniz, (biliyorsunuz ki) inkâr edenler onu iki kişiden biri olarak (Mekke’den) çıkardıkları zaman, ona bizzat Allah yardım etmişti. Hani onlar mağarada bulunuyorlardı. Hani o arkadaşına, “Üzülme, çünkü Allah bizimle beraber” diyordu. Allah da onun üzerine güven duygusu ve huzur indirmiş, sizin kendilerini görmediğiniz birtakım ordularla onu desteklemiş, böylece inkâr edenlerin sözünü alçaltmıştı. Allah’ın sözü ise en yücedir. Allah, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. (Tevbe - 40)
Bu ayette iki nokta var çok dikkat etmeni istediğim, birincisi" iki kişiden biri" sözü, ikincisi "Hani o arkadaşına..." dikkat et, O (s.a.a.) diye kast edilen Peygamberdir ve ALLAH (c.c.), Peygamberin Arkadaşı olarak zikrediyor... Peygamberin Arkadaşı olabilmek hemde ALLAH (c.c.) tescili ile şerefine nail olan bir insana zalim dediğin için seni tevbeye davet ediyorum, Ayrıca Peygamberimizin (s.a.a) kayınbabasıdır.
Şimdi Hz. Ebubekirin bazı özelliklerini vereyim.
* Karakteri;yumuşak huyluluk,çok düşünüp az konuşması, vetevazuylabelirgindi.
* Cahiliye dönemindediyetveborçişlerinde hakem olurdu.
* Yine o dönemde de putlardan yüz çevirmiş birhanifti.
* Müslüman olmadan önce de bir damlaiçkiiçmemiştir.
* Araplar arasındanesebilmini veArap tarihinien iyi bilenlerdendi.
* Kendi kavmi içinderüya tabirinien iyi bilenlerdendi.
* Peygamber efendimiz (s.a.v)’in vereceği kararlarda ilkistişareyebaşvurduğu kişilerdendi.
*Hafızasıçok kuvvetliydi.
* Çok iyi birhatipti.
*Kumaş ticaretiyleuğraşırdı. Halifeliği döneminde bile bu mesleğini bırakmamıştı.
* Peygamberlikten önce de Efendimiz’e (s.a.v) çok yakındı. Bu konuda Ümmü Seleme validemiz şunu der:’Sanki ikiz kardeştiler’
* Peygamber efendimiz (s.a.v) bir şeye üzülse, Hz. Ebubekir’i görse hemen üzüntüsü geçerdi.
* Arap kabileleri tarihine vukufu son derece mükemmeldi. HattaSuyuti’yegöre bu konuda onunla karşılaştırılacak kimse yoktur.
-----------------------------------------------------------------------------
Gelelim Hz. Ömer'e
bu video yeterli bir cevap.
Ayrıca şu linkide mutlaka incelehttp://www.sorularlaislamiyet.com/article/16432/halifelik-ilk-olarak-hz-ali-nin-hakki-miydi-ben-kimin-dostu-isem-ali-de-onun-dostudur-hadisini-nasil-anlamamiz-gerekir.html
-------------------------------------------------------------------
[quote author=Al-i Muhammed date=1383488791 link=topic=25277.msg171243#msg171243]Alıntı yapılan: Al-i Muhammed - Sun Nov 03 2013 16:26:31 GMT+0200 (GTB Standart Saati) http://aliyyenveliyullah.com/forum/s...ead.php?t=2534 Şunları okuyup ta hala sünni kalan varsa, bayaa bir nasipsizdir o kimse vesselam. [/quote]
Uslubuna dikkat etmeni öneririm, sunnilik bir din değil ki sen nasipsiz diye nitelemişsin göreceğiz ahirette gerçeğin ne olduğunu !!!!
Sunni diye aşağıladığınız insanlarla Vahdeti kurmak istiyorsunuz fakat Sunnileri görmezden gelerek aşağılayarak, küçümseyerek...
Sizin mezhep taassupçuluğunuz ve Ali Özgündüzün ulusal kanaldaki konuşmasından sonra kesinlikle şiilerle beni ayıran farkların belirginliğini fark ettim.
Bir öğrenci olarak araştırmalarımda destek veren Elmeddin abiye, Selmancan abiye sevgiler saygılar.
Uzun bir düşünce ve arayış sonrasında artık eminim şiilik kucaklayıcı değil tamamen bir kesime hitap ediyor, ayrıca itikadi anlamda birçok soru işareti var kafamda.
Kimliğim Müslüman, ve bu benim için yeterli.Ve ehlibeyti seviyorum fakat Ehlibeyti severken diğer sahabelere dil uzatmak istemiyorum.
Sevgilerimle Abdullah
Yorum
-
Ynt: Sünni Kaynaklardan Yaşananları Okuyunca..
Uslubuna dikkat etmeni öneririm, sunnilik bir din değil ki sen nasipsiz diye nitelemişsin göreceğiz ahirette gerçeğin ne olduğunu !!!!
Nehc’ul Belaga,Hutbe:100
İyi insana, bilgin kişiye göre konuşma deliller üzeredir. Siz benim attığım mesajı çürütemediniz ki? O hadisler halbuki sahih sünnihadisleridir. Kuran da Ebu bekir'e iki kişinin ikincisi lafzını bir cümle tarzı gibi değil de bir makam belirteci olarak anlıyorsanız; o da sizin sorununuz. Verdiğim hadisleri çürütürseniz dinlerim yoksa göre göre inkar yaptınız sayar verdiğiniz mesajlara cevap yazmam.
Yorum
-
Ynt: Sünni Kaynaklardan Yaşananları Okuyunca..
“Size ne oluyor da, Allah yolunda harcama yapmıyorsunuz? Halbuki göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. İçinizden, fetihten (Mekke fethinden) önce harcayanlar ve savaşanlar, (diğerleri ile) bir değildir. Onların derecesi, sonradan harcayan ve savaşanlardan daha yüksektir. Bununla beraber Allah, hepsine de en güzel olanı (cenneti) vadetmiştir. Allah, bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” (Hadid Suresi, 57/10)
Kelbi, bu ayetin, Hz. Ebu Bekir Sıddık (r.a)'ın fazileti hakkında nazil olduğunu söyler ve şöyle der: "Çünkü Allah yolunda, Hz. Peygamber (s.a.s)'e malını veren ve harcayan ilk şahıs, Hz. Ebu Bekir (r.a)'dir. (bk. Razi, Mefathu’l-Gayb; Kurtubi, Ahkam, ilgili ayetin tefsiri)
Dosdoğru Kur’an’ı getiren ile onu tasdik edenler var ya, işte onlar Allah’a karşı gelmekten sakınanlardır. (Zümer suresi - 33. Ayet)
Yorum
-
Ynt: Sünni Kaynaklardan Yaşananları Okuyunca..
Sunni diye aşağıladığınız insanlarla Vahdeti kurmak istiyorsunuz fakat Sunnileri görmezden gelerek aşağılayarak, küçümseyerek...
2. Sünnilerle vahdeti kurmak istiyorum da demedim. Ben 12 İmam'ın Şia'sıyım. Şiaların Şiası değil.
Bir de aklıma gelmişken...
Yezid, Ehl-i Sünnet miydi? Şia mıydı?
Yorum
-
Ynt: Sünni Kaynaklardan Yaşananları Okuyunca..
[quote author=Al-i Muhammed date=1384793746 link=topic=25277.msg171432#msg171432]
1. si ben nasipsiz demedim. Yukardaki hadisi okuyup ta sünni kalan varsa bayaa nasipsizdir. dedim. Yoksa çoğu sünninin o hadislerden(sünni kaynaklı olarak) haberi bile yok.
2. Sünnilerle vahdeti kurmak istiyorum da demedim. Ben 12 İmam'ın Şia'sıyım. Şiaların Şiası değil.
Bir de aklıma gelmişken...
Yezid, Ehl-i Sünnet miydi? Şia mıydı?
[/quote]
O dönemde mezhep varmıydı ? Sunnilik dediğin şey İmam Caferi sadık devrinde ilk temeli atılmış bir hadise, Sunnilik kavramıyla 4 mezhebi birleştiren Abdulkahir Bağdadi olduğunu bilmiyorsun, Sunniliğin İmam Şafii zamanında anahatlarının oluştuğundan habersizsin vs. vs.
Bu hatayı yapan biri muhatap alınmamalı, yezid denen fasıkla, sunniliği yan yana yazman senin avam olduğunu gösterir. Avamla tartışmak doğru değil, mümkünse azıcık tarih bilgisi olan bir arkadaş yazsın. :-X
bu arada avam bir hakaret sözcüğü değildir, alt tabaka demekdir, işin özüne erememişler için kullanılır, vahdeti savunmak yerine taassup ile,
2. Sünnilerle vahdeti kurmak istiyorum da demedim. Ben 12 İmam'ın Şia'sıyım. Şiaların Şiası değil.
Bu saniyeden sonra yazacağın hiç bir şeye cevap yazmayacağım çünkü ilimsiz konuşuyorsun, Razi gibi bir alimin Sunni olduğunu bilmiyor, Mefathu’l-Gayb; Kurtubi, Ahkam gibi sunni kaynaklarını dahi tanımıyorsun ve bu kaynaklar sünni şii nerde geçiyor diyorsun :d
Ayrıca Hz. Ebubekir (r.a.) için Arkadaş tabirinin kullanılmasına dikkat çekmiştim diğer madde olarak, istersen kelime kelime vereyim sende oku.
إِلاَّ تَنصُرُوهُ فَقَدْ نَصَرَهُ اللّهُ إِذْ أَخْرَجَهُ الَّذِينَ كَفَرُواْ ثَانِيَ اثْنَيْنِ إِذْ هُمَا فِي الْغَارِ إِذْ يَقُولُ لِصَاحِبِهِ لاَ تَحْزَنْ إِنَّ اللّهَ مَعَنَا فَأَنزَلَ اللّهُ سَكِينَتَهُ عَلَيْهِ وَأَيَّدَهُ بِجُنُودٍ لَّمْ تَرَوْهَا وَجَعَلَ كَلِمَةَ الَّذِينَ كَفَرُواْ السُّفْلَى وَكَلِمَةُ اللّهِ هِيَ الْعُلْيَا وَاللّهُ عَزِيزٌ حَكِيمٌ
illa
: hariç, dışında
tensurû-hu
: ona yardım edersiniz
fe kad
: o zaman (olmuş) olur
nasara-hu allâhu
: Allah ona yardım etti
iz ahrece-hu
: onu çıkardığı zaman
ellezîne keferû
: inkâr eden kimseler
sâniye isneyni
: ikinci, iki
iz
: olduğu zaman
humâ
: ikisi
fî el gâri
: mağarada
iz yekûlu
: demişti
li sâhibi-hî
: arkadaşına
lâ tahzen
: mahzun olma, üzülme
inne allâhe
: muhakkak Allah
mea-nâ
: bizimle beraber
fe enzele allâhu
: o zaman Allah indirdi
sekînete-hu
: sekînetini
aleyhi
: onun üzerine
ve eyyede-hu
: ve onu destekledi
bi cunûdin
: ordu ile
lem terev-hâ
: onu görmediğiniz
ve ceale
: ve kıldı
kelimete
: söz
ellezîne keferû
: kâfir kimseler
es suflâ
: sefil, çok sufli, adi
ve kelimetu allâhi
: ve Allah'ın kelimesi
hiye el ulyâ
: o çok yücedir, en üstün
vallâhu
: ve Allah
azîzun
: azîzdir, çok yücedir
hakîmun
: hakîmdir, hüküm, hikmet sahibidir
[quote author=Al-i Muhammed date=1384793529 link=topic=25277.msg171431#msg171431] Bu kişiler kim? Kaynaklar sünni, şii nerde geçiyor? [/quote]
[quote author=Al-i Muhammed date=1384793746 link=topic=25277.msg171432#msg171432] 1. si ben nasipsiz demedim. Yukardaki hadisi okuyup ta sünni kalan varsa bayaa nasipsizdir. dedim. Yoksa çoğu sünninin o hadislerden(sünni kaynaklı olarak) haberi bile yok. 2. Sünnilerle vahdeti kurmak istiyorum da demedim. Ben 12 İmam'ın Şia'sıyım. Şiaların Şiası değil. Bir de aklıma gelmişken... Yezid, Ehl-i Sünnet miydi? Şia mıydı?[/quote]
[quote author=Al-i Muhammed date=1383424539 link=topic=25277.msg171235#msg171235] Hz. Ali(as)'nin, Ebu bekir ve Ömer Zalimine biat etmeyişi o sırada yaşananlar, Hazreti Fatma(as)'ya yaptıkları zulmü daha önce okumuştum. Ama bunu geçen üyelik alımı şu an kapalı olan bir Şia Forum Sitesi'nde sünni kaynaklardan okuyunca Şii oldum. [/quote]
Şii âlimlerinin büyüklerinden olan Abdürrezzak bin Ali Lahici diyor ki:
(İmam-ı Ali, Ebu Bekir ile Ömer’in, kendisinden daha yüksek olduğunu söylediği için, ben de onun gibi söylerim. İkisinin de daha yüksek olduklarına inanırım. Eğer Hazret-i Ali, onların daha yüksek olduğunu söylemeseydi, ben de söylemezdim. Hazret-i Ali’yi sevdiğim için, onun gibi söylerim. Onu çok sevdiğim halde, onun gibi söylemez isem, günah işlemiş olurum) demiştir.
Senin kendi alimin, tabi olduğunu söylediğin mezhebin alimi bu sözü söylerken, senin gibi Hz. Ebubekire zalim diye iftira atanlara ne demeli insafı olanlara bırakıyorum.
Yorum
-
Ynt: Sünni Kaynaklardan Yaşananları Okuyunca..
yezid denen fasıkla
Hem banane senin sünnicik alimlerinden. Sen bir defa Şii ye Sünni delil getirerek aklının güçlü olmadığını gösteriyorsun. Ben bizzat sizin sahih hadis kaynaklarından sana cevap yazdım.
3. sü ebu bekir için arkadaş tabiri kullanılması demişsin. yahu sen hakkaten koyu sünni çıktın. Bundan doğal ne var? Yani biz tahmin edemiyormuyuz ebu bekir ile Peygamberimiz hicret ediyorsa onunla arkadaş olduğunu. Ama zaten kendine inanmış ta. Yani o sıralar arkadaşmış, sonra sapıtmış. Ya da sapıklığını baştan beri gizlemiş. Ama herneyse, o yolculukta arkadaşı olmuş oluyor. Bir de Kuran da dost ve arkadaş kavramları ayrı diye anlıyorum elimdeki mealden.
Yorum
-
Ynt: Sünni Kaynaklardan Yaşananları Okuyunca..
Şii âlimlerinin büyüklerinden olan Abdürrezzak bin Ali Lahici diyor ki:
(İmam-ı Ali, Ebu Bekir ile Ömer’in, kendisinden daha yüksek olduğunu söylediği için, ben de onun gibi söylerim. İkisinin de daha yüksek olduklarına inanırım. Eğer Hazret-i Ali, onların daha yüksek olduğunu söylemeseydi, ben de söylemezdim. Hazret-i Ali’yi sevdiğim için, onun gibi söylerim. Onu çok sevdiğim halde, onun gibi söylemez isem, günah işlemiş olurum) demiştir.
Yorum
-
Ynt: Sünni Kaynaklardan Yaşananları Okuyunca..
O dönemde mezhep varmıydı ? Sunnilik dediğin şey İmam Caferi sadık devrinde ilk temeli atılmış bir hadise, Sunnilik kavramıyla 4 mezhebi birleştiren Abdulkahir Bağdadi olduğunu bilmiyorsun, Sunniliğin İmam Şafii zamanında anahatlarının oluştuğundan habersizsin vs. vs.
Bu hatayı yapan biri muhatap alınmamalı, yezid denen fasıkla, sunniliği yan yana yazman senin avam olduğunu gösterir. Avamla tartışmak doğru değil, mümkünse azıcık tarih bilgisi olan bir arkadaş yazsın.
bu arada avam bir hakaret sözcüğü değildir, alt tabaka demekdir, işin özüne erememişler için kullanılır, vahdeti savunmak yerine taassup ile,
Gelelim hakaret ettiğin cahillikte dibe vurduğun yere.
Aklıma gelen bir örnek Kerbela'nın öcünü alan Hazreti Muhtar sünniler tarafından öldürüldü diye okumuştum. Yanlış olmasın Cübbeli Ahmet Hoca'nın sohbetinde de dinlemiştim. Yani bu rivayeti aktaran tarihçilere göre senin dediğin yanlış bu bir.
İkincisi yine Cübbeli Ahmet Hoca'nın sohbetinde dinlediğim ve farklı yerlerden okuduğum bu 4 hak(?) mezhep dediğiniz yani müctehid mezhebleri önceden binlerceymiş kala kala bunlar kalmış. Demek oluyor ki o zamandan beri var bu ehl-i sünnet.
Üçüncüsü bir bakayım internetten Şu Ehl-i Beyt(as)'e alternatif olarak çıkarılan Ehl-i Sünnet'in tarihine.
Yorum
-
Ynt: Sünni Kaynaklardan Yaşananları Okuyunca..
Ehl-i Sünnet tabiri ilk defa ne zaman ve kim tarafından kullanılmıştır?
“Ehlu’s-sünnet” tabiri, dinde bid’atlerin ve Hariciyye, Mu’tezile, Mürcie ve Şîa gibi çeşitli fırkaların ortaya çıkmasından sonra, sünnetin savunulması ve Ümmetin bütünlüğünün korunması hareketi olarak ortaya çıkmıştır. Ehlu’s-sünnet, bid’at fırkalarına karşı bir tepki, onların dindeki yerini belirleme, onların ortaya attığı meselelerin dinî cevaplarını tespit etme ve bid’atlara karşı İslam cemaâtının tavır alma hareketidir diyebiliriz.
Sahâbîlerin fitne çıkmadan önceki haline uyan, fitneler çıktıktan, müslümanlar fırkalara ayrıldıktan sonra da, sahabîlerin çoğunluğunun tutumunu benimseyen topluluk, kendilerini diğer bid’at fırkalarından ayırmak için, zaman zaman ehl-i sünnet, ehlü’l-hakk, ehlu’s-sünne ve’l-İstikâme, ehlu’l-hadis, ehlu’l-cemaâ, ehlu’l-hadis ve’s-sünne ve ehlu’s-sünne ve’l-cemaâ” isimlerini kullanmışlardır.
Ehlu’s-Sünnet terimini ilk kullanan, Muhammed b. Sîrîn (ö.110/728), “ehlu’l-hakk ve’l-cemâ’a” terimini ise, ilk defa kullanan Ebu’l-Leys es-Semerkandi (ö.373/898)’dir.
Yorum
-
Ynt: Sünni Kaynaklardan Yaşananları Okuyunca..
Son olarak sana Hz. Ali'nin bir kaç sözünü okutayım bilgin genişlesin.
Karanlıklarda doğru yolu bizimle buldunuz; yüceliklere, üstünlüklere bizimle ağdınız; ayın sonlarındaki karan-lıklarda bizimle aydınlığa çıktınız. Sağır olsun o kulak ki yüksek sesi duymaz; bağırışı duymayan, hafif sesi nasıl duyar? Yatışsın o yürekler ki boyuna titrer, boyuna çarpar.[1]
Sonunda hileye sapacağınızı biliyordum, bekleyip duruyordum; sizde aldanmışların nişânelerini görüyordum. Fakat îman perdesi bürümüştü beni; yüzünüze vurmuyordum; özümün ve niyetimin doğruluğu, sizin hâlinizi göstermişti bana; açıklamıyordum.[2]
Her yana sapan yollar arasında, durdum sizin için doğru yolun başında. Her tarafa bakıyordunuz; yoktu kılavuzu-nuz. Her yeri kazıyordunuz; yoktu suyunuz. Bugün sessiz-dilsiz söylüyorum: Yiter-gider ayrılan benden, bana göste-rildiği andan beri gerçekte şüphe etmedim ben. Mûsâ, kendisi için korkmamıştı; korkmuştu bilgisizlerin üst olmasından; sapıklığın hükmetmesinden.
Bugün ben ve siz, durmuşuz hak yolla batıl yolun üstünde; suya kavuşacağından emin olan susamaz bir an.[
Bu altı çizili yerde yazılan hali yaşamış ve müjdesine ermiş kişiyim.
Son olarak Şafiiysen bana(Al-i Muhammed)salat etmeden namazın olmuyor. Hanefiysen oluyor ama iyi olmuyor falan filan hadi.
Yorum
-
Ynt: Sünni Kaynaklardan Yaşananları Okuyunca..
Fatıma (a.s)’ın evini yakma olayı, biat için Ali ve Haşimiler’e ihanet edilmesi, onları biat etmeye zorlamaları, ceninin düşürülmesi vs. zulümler, Ehl-i sünnet alimlerinin muteber kitaplarında kaydedilmiştir. “Bu sözleri Şialar uydurmuştur” diyor ve yazıyorlar. Halbuki durum böyle değildir. Meselenin ispatı için birkaç haberi, suçsuz olduğumuzu ve tarihin söylediklerinden fazla bir şey söylemediğimizi anlamaları için, nakledelim!
Hz. Ali’yi Kılıç Zoruyla Camiye Götürdüklerine Dair On İki Delil
1- Ehl-i Sünnetin meşhur ve güvenilir muhaddis ve tarihçilerinizden olan Ebu Cafer Belazuri (Ahmed bin Yahya bin Cabir-i Bağdadi, Ö. 279) tarih kitabında şöyle nakletmiştir:“Ebu Bekir Hz. Ali’yi biat için çağırdı; ama o kabul etmedi. Ömer’i gönderdi; Ömer de evi yakmak için ateş getirdi. Hz. Fatıma (a.s) kapıda onu görünce; “Ey Hattab’ın oğlu! Evimi yakmak için mi gelmişsin?” diye buyurdu. Ömer; “Evet! Bu iş (hilafet), babanın getirdiğinden (risaletten) daha önemlidir.” diye cevap verdi.
2- Yine Ehl-i Sünnetin güvenilir tarihçilerinizden olan İzzuddin bin Ebi’l- Hadid el-Mutezili ve Muhammed bin Cerir-i Taberi şöyle nakletmişlerdir: Ömer, Useyd bin Hüzeyr, Seleme bin Eslem ve bir grup toplulukla Ali’nin (a.s) kapısına gittiler. Ömer: “Dışarı çıkın! Çıkmadığınız takdirde evinizi yakacağım.” diye haykırdı.3- İbn-i Hızabe “Gurer” adlı kitabında Zeyd bin Eslem’den şöyle dediğini rivayet etmiştir: Ben, odun toplayıp Ömer’le Fatıma’nın kapısına gidenlerdendim. Ali ve ashabı biat etmekten sakınmışlardı. Ömer Fatıma’ya dedi ki: “Bu evde kim varsa dışarı çıkar, aksi takdirde evi ve evde olanları yakarım.” Evde Ali, oğlu Hasan ve Hüseyin, Fatıma, Beni Haşim ve ashaptan bir grup kimseler vardı. Fatıma şöyle buyurdu:“Evi ve çocuklarımı yakmak mı istiyorsun?” Ömer; “Evet, Allah’a and olsun ki, dışarı çıkıp Peygamberin halifesi ile biat etmeleri için bu işi yapacağım.”4- Sizin büyük ve ünlü alimlerinizden olan İbn-i Abdurabbih “Ikd’ul- Ferid” kitabının c.
3, s. 63’ünde şöyle yazmıştır: Ali (a.s) ve Abbas Fatıma’nın evinde oturmuşlardı. Ebu Bekir Ömer’e dedi ki; “Git onları biat için buraya getir; gelmekten sakınırlarsa, onlarla savaş.” Ömer bir ateş alarak evi yakmaya gitti. Fatıma kapıya gelerek şöyle buyurdu: “Ey Hattab’ın oğlu! Evimizi yakmak için mi geldin? Ömer:“Evet!...” dedi.Allah’a and olsun ki, dışarı çıkıp Peygamberin halifesi ile biat etmeleri için bu işi yapacağım"Allah'ım, sen, (Resul ve Ehl-i Beyt'ine) ilk zulmedeni benim özel lanetime mazhar eyle.
علی ♥علی ♥علی MEN ALİYYEL MURTAZA' NIN NÖKERİYEM علی ♥علی ♥علی
Yorum
Yorum