Ayetullah Beyat Zencani Oruçlu iken su içme açıklaması ?

[_Ehli Beyt_]

Ayetullah Beyat Zencani, "Oruç tutup fakat susuzluğa dayanamayanlar, susuzluklarını giderecek kadar su içebilirler. Böyle bir durumda oruç bozulmaz ve kaza yapmaya da gerek yoktur" açıklamasında bulundu. " diye habeler var
bu işin aslı nedir ? şianın görüşü bumudur ?

[Mufazzal]

Ynt: Ayetullah Beyat Zencani Oruçlu iken su içme açıklaması ?

ŞİA'NIN BU KONUDA Kİ FIKHI:

1- Oruçlu bir kimse normal olmayan bir yolla midesine yiyecek veya içecek ulaştırırsa, örneğin burun yoluyla su alırsa, orucunun hükmü nedir?
C: Yemek ve içmek normal yolla olmasa da orucu bozar.

2- Orucu bozan şeylerden birini yara kanalıyla veya kulaktan mideye ulaştırmak orucu bozar mı?
C: Eğer ağız boşluğuna ulaştıktan sonra boğazdan mideye ulaşırsa veya yemek sayılan şeylerden olur ve beslenmek için kullanılırsa orucu bozar; aksi takdirde bozmaz.

3- Oruçlu kişinin balgam ve sümüğü ağız boşluğuna ulaşmadan yutması orucunu bozar mı?
C: Sorudaki durumda bozmaz.

4- Eğer oruçlu kimse ağzında tükürüğüyle ıslanmış bir şeyi dışarı çıkardıktan sonra tekrar ağzına alarak onda bulunan ıslaklığı yutarsa, hüküm nedir? Ayrıntılarıyla açıklar mısınız?
C: Sorudaki takdirde tükürüğü vasıtasıyla oluşan ıslaklığı yutmasıyla orucu bozulur; ancak eğer ıslaklık, "ağız dışardan bir ıslaklığı yuttu." denilmeyecek şekilde ağız suyuna karışarak kaybolursa, onu yutmak orucuna bir zarar vermez.

5- Oruç tutmak isteyen kişinin yemekten sonra dişlerinin arasını temizlemesi gerekir mi?
C: Temizlemesi gerekli değildir; ancak eğer dişlerin arasında yemek kırıntılarının kaldığını ve dişlerini temizlememesi bu kırıntıların boğazına kaçmasına neden olacağını bilirse, bu durumda dişlerini temizlemesi gerekir.

6- Ramazan ayının orucunu veya kazasını ya da müstehap oruç tutmuş olan kimsenin unutarak veya yanılarak bir şey yiyip içmesinin hükmü nedir?
C: Yanılarak veya unutarak yiyip içmekle oruç bozulmaz. Bu konuda oruç çeşitleri arasında hiçbir fark yoktur.

7- Eğer farz veya müstehap bir namaz veya namaz dışında bir amaçla aldığı abdestte mazmaza yaparken (ağzına su alırken) yanlışlıkla boğazına su kaçarsa, hüküm nedir?
C: Sorudaki durumda, bunun oruca hiçbir zararı yoktur.

8- Oruçluyken annemin yemeye veya içmeye zorlamasıyla orucum bozulur mu?
C: Başka birinin daveti ve zorlamasıyla da olsa yemek ve içmek orucu bozar.

9- Oruçlu kimsenin ağzına zorla bir şey sokulur veya başı zorla suya daldırılırsa, orucu bozulur mu? Eğer orucu bozmaya zorlanırsa; örneğin, "Eğer yemek yemezsen, malın veya canınla ilgili bir zarara uğrayacaksın." şeklinde tehdit edilirse ve oruçlu kişi de bu zararı önlemek için orucunu yerse, acaba orucu sahih olur mu?
C: Oruçlu kişinin elinde olmaksızın ağzına zorla bir şey sokulur veya başı zorla suya daldırılırsa, bununla orucu bozulmaz; fakat eğer başkasının zorlamasıyla bizzat oruçlu kişinin kendisi orucu bozan şeylerden birini yerine getirirse, orucu bozulur.

10- Nezle olduğum için ağzımda toplanan nezle suyunu dışarı çıkaracağıma onu yutarsam, orucum bozulur mu? Mübarek ramazan ayının bazı gecelerini akrabalarımdan birinin evinde geçirdim, bu arada hem nezle olduğumdan ve hem de utancımdan dolayı üzerime farz olan gusül yerine toprakla teyemmüm ettim ve öğleye kadar gusletmedim. Bu iş birkaç gün tekrarlandı; bu halimle tuttuğum oruç sahih midir? Eğer sahih değilse, üzerime keffaret de gelir mi?
C: Nezle suyunu yutmak nedeniyle orucunuzdan dolayı üzerinize bir şey gelmez; gerçi ağız boşluğuna ulaştıktan sonra yutmuş iseniz, orucu kaza etmeniz müstehap ihtiyattır. Oruç tutmanız gereken günün şafağı atmadan önce gusletmeyip onun yerine teyemmüm almanıza gelince; eğer bu iş şer'î bir mazerete dayalı olur veya vaktin sonunda ve dar olması durumunda teyemmüm etmiş iseniz, orucunuz sahihtir; aksi durumda bu müddet içinde tuttuğunuz oruçlar batıldır.

[Ankara_ilahiyat]

Ynt: Ayetullah Beyat Zencani Oruçlu iken su içme açıklaması ?

söz konusu ayetullah belki takiyye yapmıştır yoksa koskoca iranlı din alimi böyle bir fetva verir mi vardır bir bildiği vardır


eleştirilmez onlar itaat edilir sadece

[kevserizehra]

Ynt: Ayetullah Beyat Zencani Oruçlu iken su içme açıklaması ?

Ayetullah zencani hakkında medyada oruçluyken su içilir yalan haberin aslı
Ayetullah Zencani'ye sorulan şoru şu: " Sindirim rahatsızlığı yaşayan birisi, bu yüzden dolayı midesi boş kalmamak zorundadır! Oruç tutup, midesinin boş kalmayacağı kadar da yiyip-içebilir mi?"

Cevabı şöyle: Eğer Oruç tutmak insana(bedenine) zarar getiriyorsa, o zaman Oruç tutması caiz değildir... Bilinmesi gerekir ki, verilen bu fetvalar özel şartlara istinaden verilmiştir ve başka bir mesele hakkında kullanılamazlar. Burada bir tek "su" meselesi kalıyor ki, o da belli rivayetlerden "zaruret" halinde hesaba katılması gerektiği ortaya çıkmaktadır! (kaynak: bayatzanjani.net)

Şimdi burada oruçluyken su içmek caizdir nerede yazıyor? buradaki su meselesi şu ki, insan eğer zaruret hissederse, zaruretini giderecek kadar su içmesinde bir sıkıntı yoktur! Ancak bu zaruret hava sıcak, dayanamıyorum su içeyim demek değil, beden ve canla alakalı zarurettir...

[selmancan]

Ynt: Ayetullah Beyat Zencani Oruçlu iken su içme açıklaması ?

[quote author=Ankara_ilahiyat link=topic=25015.msg168855#msg168855 date=1373730657]
söz konusu ayetullah belki takiyye yapmıştır yoksa koskoca iranlı din alimi böyle bir fetva verir mi vardır bir bildiği vardır


eleştirilmez onlar itaat edilir sadece
[/quote]


bu seviyesiz saldırı karşılıksız kalacak değildir.


Şia'ya göre oruç zarar verecek türden hasta olanın oruç tutması haramdır. Su içmediğinde sağlığı bozulacak kişi hastadır zaten ve bunun oruç tutması şiaya göre zaten haramdır.


Bu fetvayla kastedilen hesapta olmayan yeni bir durumdur. Yani kişi sağlıklıdır, ya da tespit edilmiş hasta değildir ya da, hastadır ancak farkında değildir, oruca başlamıştır, bu kişi orucun sağlığına zarar verdiğini ve kesinkes su içmesi gerektiğini öğrendiğinde zarureten su içecektir. Bu şiada da böyle sünnilikte de böyledir. Zaruret halinde domuz eti bile helal değil mi? Burada polemiğe malzeme olacak hiç bir nokta yoktur. Şia fıkhı eleştirilebilecek bir fıkıh değildir. Elhamdulillah.


Perde gerisinde Şia düşmalığı ve ABD emperyalizminin onca köpekleriyle birlikte olmasına rağmen kıramadığı bir Şia yükselişine duyulan hırs ve kin vardır. Bu asılsız çarpıtma haberler sayesinde bir kar elde edeceklerini sanıyorlar. Tarihte Peygamber s.a.a'e de böyle saldırmışlardı. Ama bu saldırı sadece Peygamberin s.a.a daha da gündeme gelmesine ve İslam'ın hızla yayılmasına neden oldu. İslam'ı hiç duyamayacak kitlelere, zamanın emperyalistleri yaygın reklam ve iletişim ağıyla İslam'ı ulaştırdılar. Hoş onlar iftirayla ulaştırdılar ama İslam bir kere bir insanın görüş ufkuna girdi mi sihirli bir şekilde kendi ışıltısını özgür beyinlere ulaştırmayı becerir.


Şia da böyle olacak. Önümüzdeki günlerde Şianın daha da yayılışına şahit olacaksınız bi iznillah:


"O uydurma haberi size getiren sizden bir tâifedir; onu şer sanmayın kendinize, hattâ o, hayırdır size. Onlardan herbirinin kazandığı günah, kendisine âittir, içlerinden, suçun en büyüğünü yüklenene gelince: Onundur en büyük azap." Nur 11

[kevserizehra]

Ynt: Ayetullah Beyat Zencani Oruçlu iken su içme açıklaması ?


(Ayetullah) Beyat Zencani, birkaç yıl önce taklit merci olduğunu iddia etmiş ve bir ilmihal ve resmi bir internet sitesi ile fetva vermeye başlamıştı.
Taklit mercilerini resmi olarak açıklayan kurum olarak bilinen Camiul Müderrisin Beyat Zencani’nin ismini açıklamamış ve onaylamamıştır. Camiul Müderrisin tarafından taklit mercilikleri onaylanan müçtehitler şu isimlerden oluşmaktadır:
Ayetullah uzma Seyyid Ali Hamaney, Ayetullah uzma Vahit Horasani, Ayetullah uzma Şubeyri Zencani, Ayetullah uzma Mekarim Şirazi, Ayetullah uzma Safi Gulpeygani ve Ayetullah Seyyid Ali Sistani.
Görüldüğü gibi Beyat Zencani, bu isimlerin arasında bulunmamaktadır. Kum İlmi Havzalarında da kendisi bu üne sahip değildir.
Ayetullah Beyat Zencani ayrıca İran’da 2009 yılında yapılan seçimlerde kargaşalar yaşanmasına ve ülkede bir iç savaş çıkartmak için çaba sarf eden iç ve dış komplolar sırasında fitnenin başı olarak anılan Halkın münafıkları örgütüne açık destek vermiş ve bu konuda bir çok bildiri yayınlamıştı. Sahte merci-i taklid ünvanını kullanan Ayetullah beyat zencani Ayrıca İmam Seyyid ali Hamaneinin Filistin davasına verdiği desteği sert bir dille eleştirmiştir.
Beyat Zencani’nin verdiği bu fetva şimdiye kadar hiçbir Caferi alimi tarafından verilmemiş ve tarihte böyle bir fetvanın bir örneği bulunmamaktadır. Bu Ayetullah zencaninin verdiği fetvayı ret etmişlerdir. ve kendilerini taklid eden taklitçilerine de Ayetullah beyat behcetin verdiği fetvanın Kum ülemasını bağlamadığını ilan etmişlerdir.
Susuzluğa Dayanamayan Oruçlunun Hükmü
Oruçlu birisinin ancak şiddetli meşakkat ve hastalık durumunda orucunu açabileceği ve sonradan kazasının tutulması konusu Şia ve Ehli sünnet fakihleri arasında ittifak edilmiş ve icma edilen bir konudur. Şimdi Şia ve Ehli sünnetin bu konudaki görüşlerini kısaca sunuyoruz:
Konu hakkında Şia taklit mercilerin fetvaları şu yönde:
Ayetullah uzma Seyyid Ali Hamaney: İnsan, zaaf ve susuzluktan dolayı orucunu yiyemez, ancak eğer zaaf ve susuzluğu normal şartlar altında dayanılmayacak bir durumdaysa, bu durumda her ne zaman herc-ü (merce) düşerse iftar edebilir, ancak gerçek anlamda herc-ü (merce) düşmezse orucunu batıl edemez.
Ayetullah uzma Mekarim Şirazi: Eğer oruçlu kişi, tahammül edilemeyecek kadar susuz olur veya hasta ve telef olmaktan korkarsa zaruret miktarınca su içebilir, ancak bu şahısın orucu batıl olur ve eğer Ramazan ayında olursa günün geri kalanını imsak (bir şey yemeden içmeden oruçlular gibi) geçirmelidir.
Ayetullah Seyyid Ali Sistani: Her ne kadar şiddetli olsa da zaaf tek başına orucu bozmak için yeterli bir sebep değildir, meğer meşakkatte (şiddetli güçlüğe) sebep olursa, bu durumda zaruret miktarınca bir şey yiyip içmek caizdir, ancak sonradan bu günün kazasını tutmalıdır.
****
Ehli sünnetin konu hakkındaki görüşü ise şu yöndedir:
Ramazan orucunun tutmamayı mübah kılan durumlar şunlardır:
Oruçlu olan kişi hastalandığında ne yapar?
1. Oruçlu kişi hastalanır, oruç nedeniyle hastalığının artacağından, ya da şifasının gecikeceğinden korkarsa ve yahut da oruç nedeniyle şiddetli bir meşakkatle karşılaşırsa, üç mezhep imamına göre orucunu açması caiz olur.
2. Bir kimse oruç nedeniyle helak olacağını veya duyularından birinin işlemez hale geleceğini zanneder ve bundan korkarsa, orucunu açması vacip olur. Bu durumdaki kişinin orucu devam ettirmesi ittifakla haramdır.
Oruç Tutmamayı Mubah Kılan Özürler
Hastalık: Bir hasta, oruç tutmak suretiyle hastalığının artacağından, uzamasından veya şiddetli meşakkatin ortaya çıkacağından korkacak olursa, görülen bir belirti veya tecrübe suretiyle, yahut Müslüman bir mütahhassıs doktorun söylemesiyle kuvvetli bir zan hasıl olursa, oruç tutmayabilir veya tuttuğu orucu bozabilir.
Bâzı hallerde ise, oruç tutmamak veya başlanmış orucu bozmak şer’an câiz hâle gelir.
Bu haller, şunlardır:
Hastalık:
Oruç tuttuğu takdirde hastalığının şiddetlenmesinden veya çok sürmesinden korkan kimsenin sonradan kazâ etmek üzere oruç tutmaması veya başladığı orucu bozması câizdir.
****
Ayetullah Beyat Zencani’nin fetvasını dayandırdığı rivayete gelince bu rivayet susuzluktan dolayı helak olmaktan korkanlar için geçerlidir. Zaten hadiste bu açıkça beyan edilmiş ve susuzluktan dolayı ölmekten korkanların susuzluklarını giderebilecek kadar su içebilecekleri beyan edilmiştir. İslam alimleri hastalık ve şiddetli meşakkat durumunda orucun bozulabileceğini bu gibi hadislere dayandırarak vermektedirler. Ayetullah Beyat Zencani’nin buradaki hatası, orucun bozulmadığını iddia etmesidir. Halbuki konu hakkındaki ayet ve hadisler tevatür haddinde olup konu hakkında icma edilmiştir. Dolayısıyla Beyat Zencani’nin fetvası şaz ve itibar edilebilecek bir görüş değildir. Görüşü ancak kendisini ve eğer kendisine bağlı olanlar varsa onları bağlar. Konunun Şia ve Ehlibeyt mektebiyle hiçbir ilgisi bulunmamaktadır.
Sözde Sünni olarak görünen Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanı Doktor Yusuf el Kardavi’nin son yıllarda yayınladığı fetvalarla bu fetvayı kıyasladığımız zaman Beyat Zencani’nin fetvası devede kulak kalır. Suriye’de sivil halkın bile öldürülebileceğinin fetvasını veren Kardavi açıkça İslam ve Müslümanların bir numaralı düşmanı olan NATO’yu Suriye’de göreve çağırmış, Irak Başbakanı Nuri el Maliki’ye sırf caferi mezhebinden olduğu için ölüm fetvası vermişti.
Cübbeli Ahmet diye bilinen cehl-i mürekkep bataklığına düşmüş mutaassıbın verdiği İslam karşıtı fetvalar, Amerikancı İslam’ın bir numaralı uygulayıcısı olan Fethullah Gülen isimli sözde İslam aliminin verdiği gülünç fetvalar, Suudi Arabistan, Mısır, Kuveyt vb. gibi ülkelerin kukla alimlerin verdikleri fetvaları ise saymaya bile gerek duyulmuyor
Beyat Zencani, hata yapan ilk kişi olmadığı gibi sonda olmayacaktır. Her gün dünyanın her yerinde bir çok İslam alimi yanlış fetva vermektedir. Bizlere düşen a’lem müçtehidi belirleyerek (İmam Seyyid Ali Hamanei başta olmak üzere yukarıda adlarını yazdığımız müçtehitlerden biri olabilir)
Bu tür asılsız ve şaz fetvalardan kaçınmak ve uzak durmak müslümanların bu dönemdeki en önemli görevidir.

Ynt: Ayetullah Beyat Zencani Oruçlu iken su içme açıklaması ?

Helal olsun Kardeşim,
Hararetin tavan yaptığı, sıcaktan dudakların ve boğazın kuruduğu bu Ramazan ayında, Rabbinin rızası için insanlar oruç tutarken; Nerden tevil edilse de, insanın elinde kalan pimi çekilmiş bir bomba atılıyor ortaya.
Ve hepimizden önce Sünni bir Müslüman olan KevseriZehra Kardeşim karşı cevap yazıyor.

Ben bunu art niyetli, fitne çıkarmaya yönelik bir eylem olarak görüyorum.Bu konunun yetkili kişiler tarafından açıklığa kavuşturulması gerekmektedir.
Rabbim sonumuzu hayır etsin...

[nnuray]

Ynt: Ayetullah Beyat Zencani Oruçlu iken su içme açıklaması ?

[quote author=Ankara_ilahiyat link=topic=25015.msg168855#msg168855 date=1373730657]
söz konusu ayetullah belki takiyye yapmıştır yoksa koskoca iranlı din alimi böyle bir fetva verir mi vardır bir bildiği vardır


eleştirilmez onlar itaat edilir sadece
[/quote]
Peki neden takıyye yapma gereği duymuş.Bu konular çocuk oyuncağımı kafasına göre fetva veriyor anlamadım doğrusu?

Ynt: Ayetullah Beyat Zencani Oruçlu iken su içme açıklaması ?

Bu adamın Ayetullah olduğu onaylanmamıştır.
İran'da ortalığı karıştıran hareketleri olmuştur.
Verdiği fetvanın hiçbir geçerliliği yoktur ve Ehli Beyt'i de bağlamaz.












[img width=692 height=600]http://img22.imageshack.us/img22/3867/sr6.png[/img]

Ynt: Ayetullah Beyat Zencani Oruçlu iken su içme açıklaması ?

[img width=863 height=600]http://img842.imageshack.us/img842/5264/a075.png[/img]

Ynt: Ayetullah Beyat Zencani Oruçlu iken su içme açıklaması ?




http://abna.ir/data.asp?lang=10&Id=440685

[selmancan]

Ynt: Ayetullah Beyat Zencani Oruçlu iken su içme açıklaması ?

[quote author=nnuray link=topic=25015.msg169286#msg169286 date=1374267179]
Peki neden takıyye yapma gereği duymuş.Bu konular çocuk oyuncağımı kafasına göre fetva veriyor anlamadım doğrusu?
[/quote]


takiye makiye yok ankara ilahiyat kendisiyle dalga geçiyor...

[nnuray]

Ynt: Ayetullah Beyat Zencani Oruçlu iken su içme açıklaması ?

O halde her şia imamıyım diyene inanmamak lazım.Ben böylesi imamlardanda korkuyorum açıkçası.Nasıl ki sünni(suni)liğin içindeki birçok imamlar,hocalar hadis-i şeriflerden zannına göre fetvalar içtihatlar çıkarmışsa ,demek oluyor ki şianın içindede çürük elmalar var.

[selmancan]

Ynt: Ayetullah Beyat Zencani Oruçlu iken su içme açıklaması ?

[quote author=nnuray link=topic=25015.msg169314#msg169314 date=1374312341]
O halde her şia imamıyım diyene inanmamak lazım.Ben böylesi imamlardanda korkuyorum açıkçası.Nasıl ki sünni(suni)liğin içindeki birçok imamlar,hocalar hadis-i şeriflerden zannına göre fetvalar içtihatlar çıkarmışsa ,demek oluyor ki şianın içindede çürük elmalar var.
[/quote]

Şia ile sünnilk arasında taklit açısından çok farklılıklar vardır. Şia'da yaşayan İmam ve Müctehid uygulaması vardır. Her dönemde yaşayan bir İmam vardır inançlarımıza göre. Zamanımızın İmamı, canım ona feda İmam Mehdi a.f'tir. O şiilerin fetva verenlerini ve şiileri denetlemektedir. Şia inançlarına göre zamanımızda Masum olarak sadece İmam Zaman a.f. vardır. Onun dışında herkes hataya açıktır.

Şiaya göre canlı müctehid taklit edilebilir. Ölü müctehidlerin fetvaları da ölüdür taklit edilemezler.

İmam Zaman (Mehdi a.s) müctehidleri denetlediğini, onların yanlışlarından şiilerini koruduğunu, doğru fetvalarının ise uygulanmasına olanak tanıdığını buyurmaktadır. Tarihte de büyük Şia müctehidlerinden yanlış yapan biri olmuştur. Bu ola Şia'nın diğer hatalardan korunması noktasında diğer mezheplerden nasıl farklı olduğunu göstermesi bakımından önemlidir.

Müctehidin adı şu an aklımda değil. Soruyorlar, bizim bu kadınımız öldü, ancak hamileydi, karnındaki çocuğuyla mı gömmeliyiz yoksa çocuğu karnından alıp sadece kadını mı gömmeliyiz? Müctehid bakıyor nasları araştırıyor ve sonuçta kadının karnındaki çocuğuyla gömülmesi gerektiğine fetva veriyor.

Aradan 11 yıl geçiyor Müctehide bir 11 yaşında bir çocuk geliyor ve soruyor beni tanıyor musun? Müctehid bakıyor tanımıyor tabi. Çocuk, sen benim annemle birlikte gömülmeme fetva veren kişiymişsin. Ama İmam Zaman a.f yolda cenaze ekibini çeviriyor ve fetvanın yanlış olduğunu, benim çıkarılmamı ve annemin öyle gömülmesini emir buyuruyor.

Bu yanlış üzerine Müctehid, bundan sonra fetva vermeyeceğim diyor. Ancak gece rüyasında İmam Zaman a.f'i görüyor ve İmam Zaman a.f ona sen fetva ver bu, şiilerimizin ihtiyacını görecektir yanlış olursa biz onları düzeltiriz buyuruyor.

Şiada müctehid (Masum İmamımız demiyorum) sünnilikte yanılan ve bundan dolayı da Allah tarafından uyarılıp düzeltilen Peygamber inancına benzer. Sünnilkte de Peygamberin yanlışının ümmette zarar yol açmayacağına inanılır, şiada da aynı.

Ancak şia ve sünnilikte bu benzerliğe rağmen pratikte yanlışların hayata hakim olması aynı değildir. Sünnilikte bir ölü müctehid taklit edilir. hatta yeni müctehid çıkarsa o kabul edilmez eskisi daha makbul sayılır. Bu ise eski müctehidin yanlışının asla sökülüp atılamamasına toplumda kıyamete kadar sürmesine neden olmaktadır. Adamı mezardankaldıramayacağımıza göre Ebu Hanife'nin Halife Ömerin bir bidatı kim tarafından nasıl kaldırılabilir sünni doktrine göre? İmam Ali a.s bile Ömer'in teravih bidatını bu yüzden kaldıramamıştır.

Şiada öyle midir? Bir müctehid yanlış yapsa:

1- Eğer bu yanlış fetva hayati öneme sahipse İmam Zaman a.f buna zaten müdahale ediyor ve şiilerin sapma ya da zarar görmesine engel oluyor.

2-yok eğer bu küçük bir hata ise bu durumda o öldükten sonra fetvalarının da ölmesiyle birlikte bir toplumda gelenek haline dönüşmüyor ve yok olup gidiyor.

Bu fetva konusuna gelecek olursak, bir kere şia'da müctehid seçmek için alem olanı seçme şartı var. Yani en bilgin olanı seçme zorunluluğu var. Alem olansa ya kendin araştıracaksın ya da adil iki şahitin işaretiyle tespit edeceksin.

Mukallitlere yardımcı olması için, İmam Zaman a.f'in bizat denetlemekte olduğu Şii İlim merkezleri Kum ve Necef alimler birlikleri taklit edilebilecek müctehidleri zaman zaman ilan etmektedirler. ARkadaşlardan biri en son Kum'ca ilan ediilen Müctehid adlarını paylaşmıştı bu sitede. 6 tane idi ve bu su fetvası veren alim bu listede yoktu.

Yukarıdaki alimin fetvasını yanlış farzedecek olursak, sizce bu yanlış şiilerin amellerini bozmuş mudur? Ben hiç sanmıyorum. Belki de bu fetvanın böylesine ortalıkta yüksek sesle meşhur olması, bu alimi taklit eden kimselerin gerçeği bulmalarını sağlamak içindir? kim bilir? eğer bu kadar dillendirilmeseydi belki de bu alimi taklit edenlerden bir kaçı bu fetvaya göre amel edecek (yanlışsa şayet) belki de orucu da boşa çıkacaktı?

Şia ile sünni müctehidler karşılaştırılamayacağı gibi fetvaları hiç karşılaştırılamaz. yani aynı değildir anlamında...

[selmancan]

Ynt: Ayetullah Beyat Zencani Oruçlu iken su içme açıklaması ?

"ŞEYH MÜFİD'İN (R.A) HAYATINDAN HİKÂYELER
Doğruluk, iman, ilim, ihlâs ve sadakat şeyh'in etine kanına işlemiş ve tüm vücudunda yer edinmişti. Bir gün kazara bir konuda yanlış fetva verir. İmam-ı Zaman (a.f) onu düzeltir.

Bir müddet sonra Şeyh yanlış fetva verdiğinin farkına varır ve fetva vermekten vazgeçerek evinin kapılarını halka kapatır. İmam-ı Zaman (a.f) ona bir mektup yazarak şöyle buyurur:

"Siz fetvanızı verin, biz yanlışlarını düzeltiriz."

Fıkhı bir konu üzerinde üstat ile öğrencisi arasında (Şeyh Müfid ve Seyyid Murtaza) görüş ayrılığı vuku bulur. Her ikisi de kendi delilleriyle konuyu ispatlamaya çalışır. Ancak konu bir neticeye varmadan çözülmez. Konuya İmam Ali'nin (a.s) hakemlik yapmasını isterler. Meseleyi yazıp İmam Ali'nin (a.s) mübarek mezarının üzerine koyarlar.

Ertesi gün gidip aldıklarında güzel bir el yazısıyla şöyle yazıldığını görürler: "Ey Şeyh, sen, güvendiğim birisin, ancak bu konuda hak oğlum Seyyid Murtaza'dan yanadır."[4]"

http://www.al-shia.org/html/tur/olama/alimler/05.htm