Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

SÜNNİ KAYNAKLARDA SAHABENİN HZ. İMAM ALİ (A.S) OLAN

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #16
    Ynt: SÜNNİ KAYNAKLARDA SAHABENİN HZ. İMAM ALİ (A.S) OLAN

    1-Cemel de Aişe annemiz vardı.Ama o oyuna gelmişti.İmam da ona gereken değeri vererek evine gönderdi.Eğer imam senin gibi Ebubekir'e lanet etseydi Muhammet b.Ebubekir bir dakika bile yanında durur muydu.Muhammed b.Ebubekir kim?
    2-Peki Hz. Osman Uhuttan kaçtı.Doğru.Ama peygamber ona sen kaçtın diye lanete uğradın mı diyor?Belki sen o gün orda olsaydın sen de kaçardın.Mümin korkabilir ama lanetleyici olmaz.
    3-Sakife ise;şiirimden bir pasaj yazayım.
    Yakubun Yusufuyuz biz
    Kıskançlığın kurbanıyız
    Vah Sakife Vah Sakife

    Eleştirdik ,ama bak lanetlemedik.

    Selman gibi bilmediler
    Hakkımızı hep yediler
    Vah Sakife Vah Sakife

    Yanlışa yanlış diyoruz.Ama müslümanlara zararı olursa söylediklerimizin eski sayfaları kapatmaya hazırız.Fitne ortamı gitsin,diğer kardeşlerimizle oturur saygı-sevgi ortamında münazara ederiz.İmam Humeyni'nin değimiyle bu münazara da kil ve kalin ötesini geçmez.
    " Söyledim... duydu anlamına gelmez
    Duydu... doğru anladı anlamına gelmez
    Anladı... hak verdi anlamına gelmez
    Hak verdi... inandı anlamına gelmez
    İnandı... uyguladı anlamına gelmez,
    Uyguladı... sürdürecek anlamına gelmez.”

    Yorum


      #17
      Ynt: SÜNNİ KAYNAKLARDA SAHABENİN HZ. İMAM ALİ (A.S) OLAN

      [quote author=kevserizehra link=topic=24616.msg165959#msg165959 date=1359902634]
      1-Cemel de Aişe annemiz vardı.Ama o oyuna gelmişti.İmam da ona gereken değeri vererek evine gönderdi.Eğer imam senin gibi Ebubekir'e lanet etseydi Muhammet b.Ebubekir bir dakika bile yanında durur muydu.Muhammed b.Ebubekir kim?
      2-Peki Hz. Osman Uhuttan kaçtı.Doğru.Ama peygamber ona sen kaçtın diye lanete uğradın mı diyor?Belki sen o gün orda olsaydın sen de kaçardın.Mümin korkabilir ama lanetleyici olmaz.
      3-Sakife ise;şiirimden bir pasaj yazayım.
      Yakubun Yusufuyuz biz
      Kıskançlığın kurbanıyız
      Vah Sakife Vah Sakife

      Eleştirdik ,ama bak lanetlemedik.

      Selman gibi bilmediler
      Hakkımızı hep yediler
      Vah Sakife Vah Sakife

      Yanlışa yanlış diyoruz.Ama müslümanlara zararı olursa söylediklerimizin eski sayfaları kapatmaya hazırız.Fitne ortamı gitsin,diğer kardeşlerimizle oturur saygı-sevgi ortamında münazara ederiz.İmam Humeyni'nin değimiyle bu münazara da kil ve kalin ötesini geçmez.
      [/quote]

      Senin bu söylediklerin muhalif ağzıdır.Ayşe senin annen olabilir ama benim değil.
      Babanın suçu oğuldan sorulmaz. Olaylara ne kadar yanlış baktığın kesinleşti artık.
      Muhammed bin ebubekir için o benim oğlumdur demiştir, iamam Ali aleyhisselam
      söylediğin şeylerin ele avuca gelir yanı yok.
      Bak bilmiyorsan aşağıdaki olayları oku, kimleri savunduğunu bil
      Hz. Fatıma’nın (s.a) Kapısının Yakılması
      Ebubekir, Kunfuz’u birkaç kişiyle birlikte Hz. Ali’nin (a.s) huzuruna gönderdi. Kunfuz, içeri girmek için izin istedi. Ancak Hz. Ali (a.s) ona giriş izni vermedi. Kunfuz’un yanındakiler bir grup sahabeyle mescitte oturan Ömer ve Ebubekir’in yanına dönerek Hz. Ali’nin (a.s) kendilerine içeri girmek için izin vermediğini haber verdiler. Ömer, onlara şöyle dedi; “Şimdi Ali’nin (a.s) evine gidin ve eğer izin vermezse bu defa izin almadan içeri girin.” Onlar, tekrar Hz. Ali’nin (a.s) evine gelerek içeri girmek için izin istediler. Hz. Fatıma (s.a) kapının arkasından onlara; “İzinsiz evime girmenize razı değilim ve bunu size yasaklıyorum.” (zor durumdayım, içeri girmeyin.) buyurdu. Yine Kunfuz’un yanındakiler Ömer ve Ebubekir’in yanına döndüler. Kunfuz ise orada kaldı. Ömer ve Ebubekir’e Hz. Fatıma’nın (s.a) kendilerine içeri girmek için izin vermediğini bildirdiler. Ömer son derece öfkelendi ve bizim kadınlarla işimiz olmaz dedi. Sonra yanındakilere odun toplamalarını emretti. Taraftarları odunlar topladılar ve Ömer ile birlikte Hz. Zehra’nın (s.a) evine gittiler. Topladıkları odunları kapının arkasına yığdılar. O sırada Hz. Ali (a.s), Hz. Zehra (s.a), Hz. Hasan (a.s) ve Hz. Hüseyin (a.s) içeride bulunuyorlardı. Ömer şöyle dedi; “Ey Ali! Allah’a andolsun ki eğer evden dışarı çıkmaz ve Allah Resulünün (s.a.a) halifesine biat etmezsen evini ateşe veririm.” Hz. Fatıma (s.a) Ömer’e; “Niçin bize böyle davranıyorsun?” buyurdu. Ömer; “Kapıyı açın, yoksa sizi yakarım” diye tehdit etti. Hz. Fatıma (s.a) şöyle buyurdu; “Allah’tan korkmuyor musun? (Zorla) Evimize mi girmek istiyorsun!” Hz. Fatıma’nın (s.a) bu sözlerine rağmen Ömer oradan ay-rılmadı, adamlarından odun istedi ve Hz. Fatıma’nın (s.a) evini ateşe verdi. Ardından da kapıyı iterek zorla içeri girdi. Hz. Fatıma (s.a); “Ey babacığım, ey Allah’ın Resulü!” diye feryat etti. Ömer, kırbacını kaldırdı ve Hz. Fatıma’nın (s.a) kollarına vurdu. Hz. Fatıma (s.a) şöyle feryat etti; “Ey Allah’ın Resulü (s.a.a) halimize bak! Bak gör ki senden sonra Ebubekir ve Ömer bize neler yap-tılar.” Bu sırada Hz. Ali (a.s) yerinden fırladı ve Ömer’in yakasından tuttuğu gibi yere devirdi. Öyle şiddetli bir şekilde yere vurdu ki Ömer’in burnu yaralandı. Ömer’i öldürmek istedi ama Resul-i Ekrem’in (s.a.a) vasiyetini hatırlayınca şöyle buyurdu; “Ey Sahhak’ın oğlu! Muhammed’i (s.a.a) hak üzere peygamberliğe seçen Allah’a andolsun ki eğer bu konuda Allah Resulünün (s.a.a) hükmü ve ahdi olmasaydı evime giremeyeceğini çok iyi biliyordun.” Ömer, adamlarından birini mescide göndererek Ebubekir’den yardım istedi. Ebubekir’in taraftarlarından bir grup gelerek zorla Hz. Ali’nin (a.s) evine girdiler. Ali (a.s) yerinden kalktı ve kılıcını eline aldı. Kunfuz, Hz. Ali’nin (a.s) kendisine kılıç çekmesinden korkarak Ebubekir’in yanına döndü. Çünkü Hz. Ali’nin (a.s) savaşlarda gösterdiği kahramanlıkları çok iyi biliyordu. (durumu Ebubekir’e bildirdi.) Ebubekir, Kunfuz’a şöyle dedi; “Şimdi Ali’nin (a.s) evine git! Eğer evden dışarı çıkarsa buraya getir ve eğer dışarı çıkmazsa evini içindekilerle birlikte ateşe ver.” Kunfuz, yandaşlarıyla birlikte izinsiz Hz. Ali’nin (a.s) evine girdi. Ali (a.s) kılıcını almak isterken Kunfuz çabuk davrandı ve kılıcını kaptı… Bu sırada Hz. Fatıma (s.a) Hz. Ali’yi (a.s) savunmak için kendini öne attı. Kunfuz, kırbacını kaldırdı ve Hz. Fatıma’ya (s.a) vurdu. Hz. Fatıma (s.a) dünyadan göç ettiğinde mübarek kollarına vurulan kırbaç izleri tıpkı bir bileklik gibi belirgindi. Sonra Hz. Ali’yi (s.a) zorla Ebubekir’in yanına götürdüler. Ömer, kılıcını kınından çekmiş ve Hz. Ali’nin (a.s) başucuna dikilmişti. Halid b. Velid, Ebu Ubeyde Cerrah, Ebu Huzeyfe’nin azat ettiği Salim, Muaz b. Cebel, Mugayre b. Şu’be, Useyd b. Huzayr, Beşir b. Sa’d ve diğerleri de ellerinde kılıçlarla Ebubekir’in etrafını sarmış ve onu koruyorlardı.
      "Allah'ım, sen, (Resul ve Ehl-i Beyt'ine) ilk zulmedeni benim özel lanetime mazhar eyle.

      علی ♥علی ♥علی MEN ALİYYEL MURTAZA' NIN NÖKERİYEM علی ♥علی ♥علی

      Yorum


        #18
        Ynt: SÜNNİ KAYNAKLARDA SAHABENİN HZ. İMAM ALİ (A.S) OLAN

        [quote author=kerrar14 link=topic=24616.msg165961#msg165961 date=1359903544]

        Senin bu söylediklerin muhalif ağzıdır.Ayşe senin annen olabilir ama benim değil.
        Babanın suçu oğuldan sorulmaz. Olaylara ne kadar yanlış baktığın kesinleşti artık.
        Muhammed bin ebubekir için o benim oğlumdur demiştir, iamam Ali aleyhisselam
        söylediğin şeylerin ele avuca gelir yanı yok.
        Bak bilmiyorsan aşağıdaki olayları oku, kimleri savunduğunu bil
        Hz. Fatıma’nın (s.a) Kapısının Yakılması
        Ebubekir, Kunfuz’u birkaç kişiyle birlikte Hz. Ali’nin (a.s) huzuruna gönderdi. Kunfuz, içeri girmek için izin istedi. Ancak Hz. Ali (a.s) ona giriş izni vermedi. Kunfuz’un yanındakiler bir grup sahabeyle mescitte oturan Ömer ve Ebubekir’in yanına dönerek Hz. Ali’nin (a.s) kendilerine içeri girmek için izin vermediğini haber verdiler. Ömer, onlara şöyle dedi; “Şimdi Ali’nin (a.s) evine gidin ve eğer izin vermezse bu defa izin almadan içeri girin.” Onlar, tekrar Hz. Ali’nin (a.s) evine gelerek içeri girmek için izin istediler. Hz. Fatıma (s.a) kapının arkasından onlara; “İzinsiz evime girmenize razı değilim ve bunu size yasaklıyorum.” (zor durumdayım, içeri girmeyin.) buyurdu. Yine Kunfuz’un yanındakiler Ömer ve Ebubekir’in yanına döndüler. Kunfuz ise orada kaldı. Ömer ve Ebubekir’e Hz. Fatıma’nın (s.a) kendilerine içeri girmek için izin vermediğini bildirdiler. Ömer son derece öfkelendi ve bizim kadınlarla işimiz olmaz dedi. Sonra yanındakilere odun toplamalarını emretti. Taraftarları odunlar topladılar ve Ömer ile birlikte Hz. Zehra’nın (s.a) evine gittiler. Topladıkları odunları kapının arkasına yığdılar. O sırada Hz. Ali (a.s), Hz. Zehra (s.a), Hz. Hasan (a.s) ve Hz. Hüseyin (a.s) içeride bulunuyorlardı. Ömer şöyle dedi; “Ey Ali! Allah’a andolsun ki eğer evden dışarı çıkmaz ve Allah Resulünün (s.a.a) halifesine biat etmezsen evini ateşe veririm.” Hz. Fatıma (s.a) Ömer’e; “Niçin bize böyle davranıyorsun?” buyurdu. Ömer; “Kapıyı açın, yoksa sizi yakarım” diye tehdit etti. Hz. Fatıma (s.a) şöyle buyurdu; “Allah’tan korkmuyor musun? (Zorla) Evimize mi girmek istiyorsun!” Hz. Fatıma’nın (s.a) bu sözlerine rağmen Ömer oradan ay-rılmadı, adamlarından odun istedi ve Hz. Fatıma’nın (s.a) evini ateşe verdi. Ardından da kapıyı iterek zorla içeri girdi. Hz. Fatıma (s.a); “Ey babacığım, ey Allah’ın Resulü!” diye feryat etti. Ömer, kırbacını kaldırdı ve Hz. Fatıma’nın (s.a) kollarına vurdu. Hz. Fatıma (s.a) şöyle feryat etti; “Ey Allah’ın Resulü (s.a.a) halimize bak! Bak gör ki senden sonra Ebubekir ve Ömer bize neler yap-tılar.” Bu sırada Hz. Ali (a.s) yerinden fırladı ve Ömer’in yakasından tuttuğu gibi yere devirdi. Öyle şiddetli bir şekilde yere vurdu ki Ömer’in burnu yaralandı. Ömer’i öldürmek istedi ama Resul-i Ekrem’in (s.a.a) vasiyetini hatırlayınca şöyle buyurdu; “Ey Sahhak’ın oğlu! Muhammed’i (s.a.a) hak üzere peygamberliğe seçen Allah’a andolsun ki eğer bu konuda Allah Resulünün (s.a.a) hükmü ve ahdi olmasaydı evime giremeyeceğini çok iyi biliyordun.” Ömer, adamlarından birini mescide göndererek Ebubekir’den yardım istedi. Ebubekir’in taraftarlarından bir grup gelerek zorla Hz. Ali’nin (a.s) evine girdiler. Ali (a.s) yerinden kalktı ve kılıcını eline aldı. Kunfuz, Hz. Ali’nin (a.s) kendisine kılıç çekmesinden korkarak Ebubekir’in yanına döndü. Çünkü Hz. Ali’nin (a.s) savaşlarda gösterdiği kahramanlıkları çok iyi biliyordu. (durumu Ebubekir’e bildirdi.) Ebubekir, Kunfuz’a şöyle dedi; “Şimdi Ali’nin (a.s) evine git! Eğer evden dışarı çıkarsa buraya getir ve eğer dışarı çıkmazsa evini içindekilerle birlikte ateşe ver.” Kunfuz, yandaşlarıyla birlikte izinsiz Hz. Ali’nin (a.s) evine girdi. Ali (a.s) kılıcını almak isterken Kunfuz çabuk davrandı ve kılıcını kaptı… Bu sırada Hz. Fatıma (s.a) Hz. Ali’yi (a.s) savunmak için kendini öne attı. Kunfuz, kırbacını kaldırdı ve Hz. Fatıma’ya (s.a) vurdu. Hz. Fatıma (s.a) dünyadan göç ettiğinde mübarek kollarına vurulan kırbaç izleri tıpkı bir bileklik gibi belirgindi. Sonra Hz. Ali’yi (s.a) zorla Ebubekir’in yanına götürdüler. Ömer, kılıcını kınından çekmiş ve Hz. Ali’nin (a.s) başucuna dikilmişti. Halid b. Velid, Ebu Ubeyde Cerrah, Ebu Huzeyfe’nin azat ettiği Salim, Muaz b. Cebel, Mugayre b. Şu’be, Useyd b. Huzayr, Beşir b. Sa’d ve diğerleri de ellerinde kılıçlarla Ebubekir’in etrafını sarmış ve onu koruyorlardı.
        [/quote]

        BUNUN KAYNAĞI NEDİR KARDEŞ? KAYNAK YAZMAMIŞSINIZ? BEN, HZ. ALİ A.S VE HZ. FATIMA S.A'A YAPILANLARI ASLA İNKAR ETMİYORUM. AMA BU YAZDIĞINIZIN KAYNAĞINI MERAK ETTİM. KAYNAĞI NEDİR?

        Yorum


          #19
          Ynt: SÜNNİ KAYNAKLARDA SAHABENİN HZ. İMAM ALİ (A.S) OLAN

          Ayetullah Hamaney;
          “Mü’minlerin anneleri olan Hz. Peygamber’in eşleri ve Ehli Sünnet’in sembol isimleri hakkında aşağılayıcı, hakarete varan ifadelerin kullanılması haramdır” dedi.

          Rehber, Aişe hakkında MÜMİNLERİN ANNESİ diyor.Doğru,Aişe MÜMİNLERİN ANNESİDİR.Senin annen değil. ...EDİT...
          " Söyledim... duydu anlamına gelmez
          Duydu... doğru anladı anlamına gelmez
          Anladı... hak verdi anlamına gelmez
          Hak verdi... inandı anlamına gelmez
          İnandı... uyguladı anlamına gelmez,
          Uyguladı... sürdürecek anlamına gelmez.”

          Yorum


            #20
            Ynt: SÜNNİ KAYNAKLARDA SAHABENİN HZ. İMAM ALİ (A.S) OLAN

            [quote author=Mufaddal link=topic=24616.msg165964#msg165964 date=1359908804]
            BUNUN KAYNAĞI NEDİR KARDEŞ? KAYNAK YAZMAMIŞSINIZ? BEN, HZ. ALİ A.S VE HZ. FATIMA S.A'A YAPILANLARI ASLA İNKAR ETMİYORUM. AMA BU YAZDIĞINIZIN KAYNAĞINI MERAK ETTİM. KAYNAĞI NEDİR?
            [/quote]


            Mufaddal, kaynakta yazarız ama öncelikle söylermisin bana, sen yukarıdaki olayın olduğunu kabul ediyomusun etmiyomusun.


            Eğer ediyorsan niye kaynak isitiyosun. etmiyosanda nasılki sünnilere kaynak gösteriyorsak sana da gösteririz.
            En son Qom_u_ask tarafından düzenlendi; 01.08.2020, 19:42.
            "Allah'ım, sen, (Resul ve Ehl-i Beyt'ine) ilk zulmedeni benim özel lanetime mazhar eyle.

            علی ♥علی ♥علی MEN ALİYYEL MURTAZA' NIN NÖKERİYEM علی ♥علی ♥علی

            Yorum


              #21
              Ynt: SÜNNİ KAYNAKLARDA SAHABENİN HZ. İMAM ALİ (A.S) OLAN

              [quote author=kevserizehra link=topic=24616.msg165967#msg165967 date=1359913270]
              Ayetullah Hamaney;
              “Mü’minlerin anneleri olan Hz. Peygamber’in eşleri ve Ehli Sünnet’in sembol isimleri hakkında aşağılayıcı, hakarete varan ifadelerin kullanılması haramdır” dedi.

              Rehber, Aişe hakkında MÜMİNLERİN ANNESİ diyor.Doğru,Aişe MÜMİNLERİN ANNESİDİR.Senin annen değil.Zaten senin kime hizmet ettiğin nereye bağlı olduğun belli değil.Şaibeli bir şia(?)'sın.
              [/quote]


              Ey ...EDİT... söylermisin bana şimdi, İmam Ali aleyhisselamın evinin ömer ve ebubekir tarafından yakıldığını, Ayşenin, imam Hasan aleyhisselamın cenazesini oklattığını, Ayşenin İmam Ali aleyhisselama karşı savaştığını ve birçok düşmanlıkları söylemek


              nasıl hakaret oluyor söylermisin. bunları yapanda ancak sizin anneniz ve babanız olur bizim olmaz.
              "Allah'ım, sen, (Resul ve Ehl-i Beyt'ine) ilk zulmedeni benim özel lanetime mazhar eyle.

              علی ♥علی ♥علی MEN ALİYYEL MURTAZA' NIN NÖKERİYEM علی ♥علی ♥علی

              Yorum


                #22
                Ynt: SÜNNİ KAYNAKLARDA SAHABENİN HZ. İMAM ALİ (A.S) OLAN

                [quote author=kerrar14 link=topic=24616.msg165973#msg165973 date=1359964180]

                Mufaddal, kaynakta yazarız ama öncelikle söylermisin bana, sen yukarıdaki olayın olduğunu kabul ediyomusun etmiyomusun.


                Eğer ediyorsan niye kaynak isitiyosun. etmiyosanda nasılki sünnilere kaynak gösteriyorsak sana da gösteririz.
                [/quote]

                MUHTEREM BEN BU OLAYI İNKAR ETMEDİĞİMİ BAŞTA SÖYLEMİŞTİM. SİZDEN SADECE BU YAYINLADIĞINIZ YAZININ KAYNAĞINI İSTİYORUM. ELİMDE BELGE NİTELİĞİNDE SAKLI TUTMAK İSTİYORUM. BEN KAYNAKSIZ HİÇ BİR SÖZÜ KAYIT ETMİYORUM. SİZDEN RİCAM BU YAYINLADIĞINIZ YAZININ KAYNAĞINI YAZINIZ.
                En son Qom_u_ask tarafından düzenlendi; 01.08.2020, 19:42.

                Yorum


                  #23
                  Ynt: SÜNNİ KAYNAKLARDA SAHABENİN HZ. İMAM ALİ (A.S) OLAN

                  Hz.Fatıma (sa) Yapılan Zulüm (Kırık Kapı Olayı)
                  Hz. Ali ve Fatıma (a.s), Resulullah’ın (s.a.a) tekfin ve tedfin işlerini bitirdikten sonra olup bitmiş bir işle karşılaştılar. Ebu Bekir hilafete tayin edilmiş ve Müslümanlardan bir grup da ona biat etmişti.
                  [color=rgb(190, 190, 190)]Hz. Ali ve Hz. Fatıma’nın bu durumu kabullenmeleri düşünülemezdi. Nitekim öyle de oldu. Hz. Ali, Hz. Fatıma ve Hz. Ali'ye tabi olan Beni Haşim kabilesi ve ashabın ileri gelenlerinden bir grup Ebu Bekir'e biat etmekten imtina ettiler. Ebu Bekir'in alelacele hilafete getirilmesinin Hz. Resulullah'ın (s.a.a) Ehl-i Beyt'i ve özellikle de Hz. Ali hakkındaki tavsiye ve buyruklarıyla çeliştiğini savundular. Bununla da kalmayıp Hz. Ali ve Hz. Fatıma bu olay karşısında Hasan ve Hüseyin’in elinden tutarak Medine’nin ileri gelen kişilerinin evlerine gidip onları yardıma çağırdılar, Peygamber’in (s.a.a) tavsiyelerini onlara anlattılar.[/color][1]
                  Hz. Ali ve Hz. Fatıma (a.s) bundan netice alamayınca menfi mücadeleyi başlatmaya karar verdiler. Bir kaç gün böyle geçti. Bu arada Ömer, Ebu Bekir’e; “Ali ve yakınlarının dışında herkes sana biat etti, onlar biat etmezlerse, senin hükümetin sağlam bir temele oturmuş sayılmaz. Ali’yi çağır, onu biat etmeye zorla” dedi. Ebu Bekir, Ömer’in sözünü beğendi; bunun üzerine Ömer'in amcası oğlu Konfoz’a: “Git Ali’ye de ki; Resulullah’ın halifesi! biat etmen için mescide gelmeni istiyor!” dedi.
                  [color=rgb(190, 190, 190)]Konfoz (la), kaç defa Ali'nin (a.s) yanına gittiyse de Hz. Ali (a.s) Ebu Bekir’in yanına gitmekten imtina etti. Ömer çok sinirlendi, Halid bin Velid, Konfoz (la) ve diğerlerini yanına alarak Hz. Fatıma’nın (sa) evine gitti. Kapıyı çaldı ve; “Ya Ali! Kapıyı aç” diye bağırdı.
                  Hz. Fatıma (a.s) çok rahatsız olduğu halde kapının arkasına gelerek; “Ey Ömer! Bizimle işin olmasın. Bırak kendi işimizle uğraşalım” dedi. Ömer; “Kapıyı aç! Yoksa evi yakarım!!” dedi.[/color][2]
                  [color=rgb(190, 190, 190)]Fatıma (a.s); “Ey Ömer! Allah’tan korkmuyor musun? İzinsiz olarak evime mi girmek istiyorsun?!” dedi.
                  Hz. Fatıma (a.s) her ne ettiyse Ömer’i kararından caydıramadı. Bilakis, Ömer, kapıyı açmadıklarını görünce; “Odun getirin de kapıyı yakayım!” dedi. [/color][3]
                  [color=rgb(190, 190, 190)]Nihayet Ömer kapıyı ateşe verdi. Sonra da şiddetle tekmelemeğe ve itmeye başladı. Kapı açıldı, Ömer içeri girmek istedi. Hz. Fatıma (a.s) Ömer’in önünü kesti. Ömer kılıfında olan kılıcıyla o Hazret'i vurmaya başladı. Hazret belki de halk gaflet uykusundan uyanır ve Ali’yi savunurlar diye ağlayıp feryat etmeye başladı. Hz. Fatıma’nın ağlayıp yardım talebinde bulunmaları, o taş yürekli insanlara hiç tesir etmedi. Hatta o Hazret'i dövmeğe başladılar ve kamçıyla kolunu morarttılar! [/color][4]
                  Bilahare Hz. Ali’yi yakaladılar ve iple bağlayıp çekerek mescide götürmeye başladılar. Hz. Fatıma (a.s), Hz. Ali’nin tehlikede olduğunu görünce ileri atılarak sıkıca Ali’nin elbisesinden asıldı ve “Kocamı götüremezsiniz” diye bağırmaya başladı. Ömer'in amcası oğlu Konfoz (la) Hz. Fatıma’nın, Ali’nin elbisesini bırakmayacağını görünce kamçıyla onun nazenin koluna vurmaya başladı. Öyle ki, hazret vefat ettiğinde, henüz o kamçıların izi Hazret'in pazısında bir pazıbent gibi görülmekteydi!
                  [color=rgb(190, 190, 190)]Bu arada Fatıma (a.s) halkın izdihamı neticesinde kapı ile duvar arasında öyle bir sıkıştı ki, kaburga kemikleri kırıldı ve bu darbe sonucu rahminde olan Muhsin adındaki çocuk da Şehid oldu! [/color][5]
                  Bu hengamede Fatıma (a.s) baygın düşmüştü. Bir de kendine geldiğinde baktı ki, Ali’yi mescide götürmüşler. Durmak câiz değildi artık, Ali’nin canı tehlikedeydi, onu savunması gerekirdi. Bütün bu ezikliğine rağmen kaburgası kırılmış olduğu halde evden çıktı ve Beni Haşim kadınlarından bir grupla birlikte mescide gitti. Ali’yi tutukladıklarını görünce onlara yönelerek; “Amcam oğlunu serbest bırakın, yoksa Allah’a andolsun ki, saçlarımı dağıtır, Peygamber’in gömleğini başımın üzerine atar, sizi Allah’a şikayet ederim! Andolsun ki, Salih'in devesi Allah'a benim bu yavrularımdan daha aziz değildir” diye seslendi.
                  Sonra da yüzünü Ebu Bekir’e çevirerek şöyle dedi: “Kocamı öldürüp çocuklarımı yetim mi bırakmak istiyorsun? Onu bırakmazsan saçlarımı dağıtır ve babamın kabrinin üstünde Allah’ı imdada çağırırım!”
                  Bu sözü söyledikten sonra Hasan ve Hüseyin’nin ellerinden tutarak Resulullah'ın (s.a.a) kabrine doğru hareket etti... Hz. Ali (a.s) durumun çok tehlikeli olduğunu gördü, Selman’a, Fatıma’yı bu işten vazgeçirmesini söyledi... Fatıma (a.s) Hz. Ali’nin emrini duyunca; “O emrettiği için itaat ediyorum[color=rgb(190, 190, 190)] ve [/color]sabredeceğim” dedi[color=rgb(190, 190, 190)]. [/color][6]
                  (Eğer imam Ali aleyhisselam bütün bu olanlara karşı kılıcını kaldırmadıysa,tek sebebi vardır ki ; hak ile batılı birbirinden ayırarak insanlara göstermekti.)
                  Size soruyoruz?Sizce hilafete Allah’ın Kuran’da açıkça aşikar ettiği pak ve masum olan birimi daha layık YOKSA başka biri mi? Biz sadece yazdık akıl sahipleri elbet üzerinde düşünür….[1][color=rgb(190, 190, 190)] - El-İmamet-u ve’s- Siyase, c.1,s. 12.
                  [/color][2][color=rgb(190, 190, 190)] Ensab’ul- Eşraf, c.1,s.586. İkd’ul- Ferid, c.5,s.12. Şerh-i Nehc’ul- Belağa-i İbn-i Ebi’l- Hadid,c.2,s.56.
                  [/color][3][color=rgb(190, 190, 190)] - İsbat’ul- Vasiyye,s.110. Bihar-ül Envar, c.43,s.197. el-İmamet-u ve’s- Siyase, c.2,s.12.
                  [/color][4] - Bihar’ul- Envar, c.43,s.197
                  [5] - Bihar-ül Envar, c. 43, s.198.
                  [6] - Bihar-ül Envar, c. 43, s. 47, 197,198. Revzat’ul- Kafi, s.199.
                  "Allah'ım, sen, (Resul ve Ehl-i Beyt'ine) ilk zulmedeni benim özel lanetime mazhar eyle.

                  علی ♥علی ♥علی MEN ALİYYEL MURTAZA' NIN NÖKERİYEM علی ♥علی ♥علی

                  Yorum


                    #24
                    Ynt: SÜNNİ KAYNAKLARDA SAHABENİN HZ. İMAM ALİ (A.S) OLAN

                    Resulullah’ın değerli kızı çok yüce makamlara sahipti. Allah Resulünün açıklamalarında Hz. Fatıma’nın her türlü günahtan beri ve masum olduğunu göstermektedir. Hz. Resulullah şöyle buyurmuştur:

                    “فاطِمَةُ بَضْعَةٌ مِنّي فَمَنْ أَغْضَبَها أَغْضَبَني”

                    “Fatıma, benim bir parçamdır, her kim onu öfkelendirirse beni öfkelendirmiştir.”[1]

                    Söylenmeden açıktır ki Allah Resulünün öfkelenmesi onun incinmesi ve üzülmesi neticesinde oluşmaktadır. Böyle birinin cezası Kur’an-ı Kerim’e göre şöyledir:

                    “وَالَّذِينَ يُؤْذُونَ رَسُولَ اللهِ لَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ”

                    “Allah'ın Resulünü incitip, eziyet edenler için mutlaka elem verici bir azap vardır.”[2]

                    Hz. Fatıma’nın fazilet ve masumluğunu anlatan hadisten daha sağlam bir delil var mıdır? Bu hadiste Hz. Fatıma’nın hoşnutluğunun, Allah’ın hoşnutluğuna, onun öfkelenmesinin Allah’ın öfkelenmesine sebep olduğu anlatılmaktadır. Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ey Fatıma! Kuşkusuz Allah senin öfkelenmenle öfkelenir ve senin hoşnutluğunla hoşnut olur.”[3]

                    Hz. Fatıma, böyle yüce makama sahip olduğundan âlemlerin kadınlarının efendisidir. Hz. Resulü Ekrem (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ey Fatıma! Âlemlerin kadınlarının efendisi, bu ümmetin kadınlarının efendisi ve mümine kadınların efendisi olmaktan razı değil misin?”[4]
                    Kaynaklar:
                    [1] - Fethu’l Bari, Şerh-i Sahihi Buhari, c. 7, s. 84 ve ayrıca Buhari bu hadisi Nübüvvet alametleri bölümünde, c. 6, s. 491 ve “evahiru mağazi, c. 8, s. 110’da bu hadisi zikretmiştir.
                    [2] - Tövbe Suresi, 61. Ayet.
                    [3] - Müstedrek-i Hakim, c. 3, s. 154; Mecmeu’z Zevaid, c. 9, s. 203 ve Hakim “Müstedrek” adlı kitabında Buhari ve Müslim’in hadisin sıhhatinde gerekli gördüğü şartlarda hadisler zikretmiştir.
                    [4] - Müstedrek-i Hakim, c. 3, s. 156
                    "Allah'ım, sen, (Resul ve Ehl-i Beyt'ine) ilk zulmedeni benim özel lanetime mazhar eyle.

                    علی ♥علی ♥علی MEN ALİYYEL MURTAZA' NIN NÖKERİYEM علی ♥علی ♥علی

                    Yorum


                      #25
                      Ynt: SÜNNİ KAYNAKLARDA SAHABENİN HZ. İMAM ALİ (A.S) OLAN

                      KERRAR KARDEŞ, KAYNAK İÇİN TEŞEKKÜR EDERİM.

                      Yorum


                        #26
                        Ynt: SÜNNİ KAYNAKLARDA SAHABENİN HZ. İMAM ALİ (A.S) OLAN

                        Kendinizi İmam Ali'nin yerine koyalım.Biri kalkıp bizim eşimizin kaburgalarını kıracak,çocuğunu düşürecek,bizi iple bağlayacak ve biz sonra kalkıp bunlarla işbirliği yapacağız,bunların arkasında namaz kılacağız,çocuklarımızı bunların tayin ettiği komutanların emri altında savaşa göndereceğiz,bunlara savaş müşaviri olacağız,bunlarla işbirliği yapacağız ve sabredip hiçbir zaman muhalefet etmeyeceğiz.Neymiş islamın maslahatı.Eee kişiliğimiz nerede?Şahsiyetimiz nerede?İslam haşa bize kişiliksiz,şahsiyetsiz olmak gerekiyorsa islamın maslahatı için gerekirse böyle olacaksınız mı diyor?Siz bizim imamalarımızı nasıl düşürdünüz?Bu utanç verici bir durumdur.İslam düşmanları bize böyle darbe vurmuş değil.Ne acı bir durumdayız.Hiçbir fırka önderlerini bu kadar düşürmemiştir.Yahudi,Hiristiyan ve müşrikler bile.

                        Şimdi size bunlar yapılacak siz de böyle mi davranırsınız?Kardeş tarihten bazı şeyleri sanki hazine bulmuşcasına kopyalayıp yapıştırmışsın.Evet islamın maslahatı için bazı şeylere imam katlanmıştır.Ama yukarıda aldıklarınız olmuşsa ki külliyen hangi kaynakta olursa olsun akıl dışıdır.Yapmayın,etmeyin aklınızı başınıza alın ve düşmanları bize güldürtmeyin.Eğer ben bugün bu mantıkla karşılaşacağıma 100 defa ölseydim daha iyiydi.Ve bunları tüm içtenliğimle söylüyorum.Her türlü münazara yapılmalı ve yapılsın da ama böyle olu mu?Bazılarına olan düşmanlığınız size neler söyletiyor dikkat edin.Süphanallah.Allah afetsin.
                        " Söyledim... duydu anlamına gelmez
                        Duydu... doğru anladı anlamına gelmez
                        Anladı... hak verdi anlamına gelmez
                        Hak verdi... inandı anlamına gelmez
                        İnandı... uyguladı anlamına gelmez,
                        Uyguladı... sürdürecek anlamına gelmez.”

                        Yorum


                          #27
                          Ynt: SÜNNİ KAYNAKLARDA SAHABENİN HZ. İMAM ALİ (A.S) OLAN

                          ''Peygamber, inananlar üzerinde, kendilerinden ziyâde tasarruf ve vilâyet sâhibidir ve onun eşleri de inananların analarıdır ve akrabalar da, Allah'ın kitabında, diğer inananlardan ve yurtlarından göçenlerden fazla birbirlerine yakındır mîras dolayısıyla, ancak dostlarınıza herhangi bir sûretle iyilikte bulunabilirsiniz; bu hüküm, kitapta yazılmıştır.''
                          Kur'ân-ı Kerim » 33 / AHZÂB - 6
                          Abdulbaki Gölpınarlı

                          " Söyledim... duydu anlamına gelmez
                          Duydu... doğru anladı anlamına gelmez
                          Anladı... hak verdi anlamına gelmez
                          Hak verdi... inandı anlamına gelmez
                          İnandı... uyguladı anlamına gelmez,
                          Uyguladı... sürdürecek anlamına gelmez.”

                          Yorum


                            #28
                            Ynt: SÜNNİ KAYNAKLARDA SAHABENİN HZ. İMAM ALİ (A.S) OLAN

                            "O (Aişe), kadınca bir düşünceye kapılmış, içinde demirci kazanı gibi kaynayıp duran kine yenik düşmüştü.
                            Bana yaptıklarını bir başkasına yapması teklif edilseydi, kesinlikle yapmazdı.
                            Ama yine de önceki saygınlığına sahiptir.
                            Ahirette ise sorgu suali Allah'a aittir."

                            Nehc'ül-Belağa, 156.hutbe
                            [color=green][size=10pt]Akıllı kimsenin lisanı kalbindedir. Düşünerek söyler. [color=red]İmam Ali (a.s)



                            [color=black][size=10pt]Düştü Hüseyin atından sahray-ı Kerbelâ’ya...Cibril git haber ver Sultan-ı Enbiya’ya

                            Yorum


                              #29
                              Ynt: SÜNNİ KAYNAKLARDA SAHABENİN HZ. İMAM ALİ (A.S) OLAN

                              [quote author=kevserizehra link=topic=24616.msg166010#msg166010 date=1359975627]
                              biz sonra kalkıp bunlarla işbirliği yapacağız,bunların arkasında namaz kılacağız,çocuklarımızı bunların tayin ettiği komutanların emri altında savaşa göndereceğiz,bunlara savaş müşaviri olacağız,bunlarla işbirliği yapacağız ve sabredip hiçbir zaman muhalefet etmeyeceğiz.Neymiş islamın maslahatı.Eee kişiliğimiz nerede?Şahsiyetimiz nerede?İslam haşa bize kişiliksiz,şahsiyetsiz olmak gerekiyorsa islamın maslahatı için gerekirse böyle olacaksınız mı diyor?Siz bizim imamalarımızı nasıl düşürdünüz?Bu utanç verici bir durumdur.İslam düşmanları bize böyle darbe vurmuş değil.Ne acı bir durumdayız.Hiçbir fırka önderlerini bu kadar düşürmemiştir.Yahudi,Hiristiyan ve müşrikler bile.


                              [/quote]
                              kevserizehra kardeş yukarıda söylediklerinin hepsi muhaliflerin yalanlarıdır.Asla o dediklerin olmamıştır.
                              Bunlar muhalif ağzıdır.Bu yalanlara kanma lütfen araştır.

                              İmam Ali aleyhisselam kıyam etmek için insanları çağırmıştır. Ama gele gele üçbuçuk kişi gelmiştir.onlarında kim olduğu bellidir.
                              İmamın insanlara ihtiyacı yok ama bu zahiren hakla batılın mücadelesidir ve imtihandır senin benim için
                              "Allah'ım, sen, (Resul ve Ehl-i Beyt'ine) ilk zulmedeni benim özel lanetime mazhar eyle.

                              علی ♥علی ♥علی MEN ALİYYEL MURTAZA' NIN NÖKERİYEM علی ♥علی ♥علی

                              Yorum


                                #30
                                Ynt: SÜNNİ KAYNAKLARDA SAHABENİN HZ. İMAM ALİ (A.S) OLAN

                                [quote author=kerrar14 link=topic=24616.msg166013#msg166013 date=1359979240]
                                kevserizehra kardeş yukarıda söylediklerinin hepsi muhaliflerin yalanlarıdır.Asla o dediklerin olmamıştır.
                                Bunlar muhalif ağzıdır.Bu yalanlara kanma lütfen araştır.
                                [/quote]

                                Evet araştırdım.Ve o muhaliflerden biri İmam Humeynidir.Ve sen ona yalancı diyorsun.Demek ki İmam yalan söylemiş,o şii değil muhalif sen has şiisin.
                                " Söyledim... duydu anlamına gelmez
                                Duydu... doğru anladı anlamına gelmez
                                Anladı... hak verdi anlamına gelmez
                                Hak verdi... inandı anlamına gelmez
                                İnandı... uyguladı anlamına gelmez,
                                Uyguladı... sürdürecek anlamına gelmez.”

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X