Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Muhammedî Sünnîlik âlimleri

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #16
    Ynt: Muhammedî Sünnîlik âlimleri

    Lübnanlı Sunni alim Kudüs Camii İmamı Şeyh Mahir Hammud'u unutmamak gerekir.Suriye konusundaki dik duruşu onun Muhammedi Sunni alim sıfatını almasını hak ettiği düşüncesindeyim.Yazılarının veya onu isminin geçtiği haberlerin okunmasını tavsiye ederim.
    " Söyledim... duydu anlamına gelmez
    Duydu... doğru anladı anlamına gelmez
    Anladı... hak verdi anlamına gelmez
    Hak verdi... inandı anlamına gelmez
    İnandı... uyguladı anlamına gelmez,
    Uyguladı... sürdürecek anlamına gelmez.”

    Yorum


      #17
      Ynt: Muhammedî Sünnîlik âlimleri

      İmamlarımızın bu sözlerini doğru anlamak lazımdır. Sünni olsun ABD'ye karşı olsun o hareket bizim hareketimizdir deyişleri aslında sünnileri yola getirip ABD ya da diğer müstekbirlerin rayından çıkarmak içindir. Çünkü sünni hareketlerin lider kadroları ya seçim ya da atamayla gelir. Şianın başındakiler gibi İmam Zaman a.f tarafından denetimle başa getirilmezler. Bu da sünni hareketlerin tarih boyunca hep müstekbirlerin kontrol yönetme ve yönlendirmelerine neden olmuştur. Abbasilerden itibaren tüm sünni harektlerin hep saltanat tipi olmaları bundandır. bu gün de öyledir.
      Mısır isyanını düşünün! Sünni hareketin isyan ve İslami uyanış hareketleri çok bedel ödemelerine ve saygı değer olmalarına neden olmuştur. Ancak dönüp dolaşıp yine ABD'nin kontrolüyle sonuçlanmıştır.


      Hüsnü Mübarek diktatörünü destekleyip başa getiren ABD büyük şeytanı son ana kadar onu korumak ve zulümlerine destek olmak durumunda oldu. artık bu tağutu başta tutamayacağını anlayınca bu kez Sünni İslami uyanış ve isyan dalgasının liderlerini kontrol etme yoluna gitti. ve usta bir şekilde yeni liderlerini hareketin başına koyuverdi. sonuç yine ABD uzlaşmalı işbirlikçisi yeni bir yönetim.


      değişen bir şey yok!


      eğer her dakika ABDye söven sakallı cübbeli hafız gece gündüz namaz kılan bir sünni bile lider olsa yine dönüp dolanacağı ABD ile uzlaşıp onun kuklası olmaktır. Çünkü sünniliğin gabyla bağlantısı gaybi yardımla iletişimi kopmuştur. akıl ve beşeri sistemlerle ABD büyük şeytanıyla başa çıkabilmek onun tuzaklarına karşılık verebilmek mümkün değildir.


      Ne diyor İmam Hamenei! ya da Humeyni!


      Müstekbirler İrana bir şey yaptırabilmek için 10 değişik aracı kullanırlar. yani bir sözü yöneticiye ulatşırmak için kendileri söylemezler çünkü o zaman bu sözün ABD'den geldiği bilinecek ve ABD büyük şeytanının dediğinin tersini yapacaklar. tek aracı kullansalar yine bu sezilecek.. adamlar 10 tane aracı kullanıyorlarmış ki o sözün ucunda ABD olduğu belli olmasın. bu on aracıyı tanıyıp sözün ADB'den geldiğin bilebilmek için sadece gaybi yardım gerekir, başka değil. Zaten imamet inancı da bundan başka nedir ki? yöneticileri müstekbirlerin hilelerine karşı uyandırmak...

      Yorum


        #18
        Ynt: Muhammedî Sünnîlik âlimleri

        selmancan kardeş,

        1-Ortadoğuda taşlar henüz yerine oturmamış,tıpkı İnkılabın ilk evrelerinde olduğu gibi.
        2-Bence iyi niyet okuması yapamıyorsun.Rehber yazılarını,özellikle mısır hutbesini iyi okumanızı tavsiye ederim.
        3-Aşağıya iki pasaj aktarıyorum.Biri sunni diğeri şii ikisinin duyguları acaba bir mi veya biri sizin vasıflandırdığınız gibi mi?

        Seyyid Kutup:
        “Şimdiye kadarki söz ve hareketlerinde yanıldığını beyan ederek Cumhurbaşkanı Cemal Abdünnasır’dan özür dilediğin takdirde, idam hükmünü bozacak ve seni serbest bırakacaktır.” Hamide Kutub, ağabeyinin affedilmesini ve yaşamasını çok istiyordu. Bu yüzden de teklifi kendisine iletti. Üstad Kutub’un cevabı gayet açık ve tavizsizdi: “Eğer idamı hak etmiş olarak hakkın emri ile ipe çekiliyorsam buna itiraz etmek haksızlıktır. Eğer batılın zulmüne kurban gidiyorsam, batıldan merhamet dileyecek kadar alçalamam!..”


        Tahran Cuma imamı Seyyid Hasan İmami,Şah’ın elçisi olarak Nevvab Safevi’ye gönderildi.Şah’ın tekliflerini içeren mesajı Nevvab’a sundu:

        “Memleketin siyasi işlerine karışmaması şartıyla,Nevvab Safevi’nin fazl ve kereminden dolayı Şah,Meşhed’deki İmam Rıza’nın hareminin idaresini ve bütün gelirlerini kendilerinin hizmetine vermektedir.Nevvab Safevi bu gelirleri istediği gibi şer’i hizmetlerde kullanma hakkına sahiptir.Ayrıca her alanda Şah’ın desteğine sahip olacaktır.”

        Teklife şiddetli tepki gösteren Nevvab Safevi cevabını verdi:

        “Amcaoğlu!Gayret sahibiysen,adamsan benim bu mesajımı o Pehlevi köpeğine götür ve ona deki:”Sen benem mal ve makamla satın alacağın insanlardan biri olduğumu mu sanıyorsun?Ya seni öldürüp cehenneme göndereceğim ya da senin beni öldüreceğine ahd etmişim.Böylece beni cennete göndereceksin?Her iki durumda da kazanan ben olacağım.Sağ oldukça hiçbir şekilde senin isteklerine boyun eğmeyeceğim.Sessizce bir kenara çekilip seni rahat bırakmam asla mümkün olmayacak.”

        Empati yapmalıyız.

        " Söyledim... duydu anlamına gelmez
        Duydu... doğru anladı anlamına gelmez
        Anladı... hak verdi anlamına gelmez
        Hak verdi... inandı anlamına gelmez
        İnandı... uyguladı anlamına gelmez,
        Uyguladı... sürdürecek anlamına gelmez.”

        Yorum


          #19
          Ynt: Muhammedî Sünnîlik âlimleri

          Seyyid Ali Hamaney :

          ‘’İran, Arapların İranlaştırmanın veya diğer Müslümanları Şiileştirmenin peşinde değildir. İran, Kur’an’ı müdafaanın ,Peygamber (s) ve Ehl-i Beyt’inin (a) sünnetini savunmanın ve İslam ümmetini ihya etmenin peşindedir. Ehl-i Sünnet’ten Hamas ve Cihad mücahitlerine,Şia’dan Hizbullah ve Emel mücahitlerine yardım İslam Devrimi için aynı hizada şer’i bir farzdır ve görev duygusudur.
          İran milleti ve hükümeti yüksek ve kararlı bir sesle ilan ediyor: Milletlerin kıyamına (teröre değil) , İslamî vahdete (mezheplerin galebe çalması ve çatışmasına değil), Müslümanların kardeşliğe (kavmî ve etnik üstünlüğe değil) ,İslamî cihada (günahsızlara karşı şiddete değil) Allah’ın izniyle inanmakta ve bunu gerekli görmektedir.’’
          -3 Şubat 2012 Cuma günü Tahran-
          " Söyledim... duydu anlamına gelmez
          Duydu... doğru anladı anlamına gelmez
          Anladı... hak verdi anlamına gelmez
          Hak verdi... inandı anlamına gelmez
          İnandı... uyguladı anlamına gelmez,
          Uyguladı... sürdürecek anlamına gelmez.”

          Yorum


            #20
            Ynt: Muhammedî Sünnîlik âlimleri

            Sünnilerin tüm amelleri boş demiyorum, onların bireysel çabalarının karşılıklarını biz değersiz görmeyiz ve onların karşılığının da ne olacağını Allah'a bırakırız. Ancak burada söz ettiğimiz toplumun şekillenmesi olan İslam Devleti düzenlemesidir.


            Eğer İslam devleti kurmak o kadar kolay olaydı ve her yöntemle mümkün olaydı o zaman Peygamber s.a.a 13 yıl Mekke'de eziyet ve işkenceye talip olmaz hemen gider devleti kuruverirdi. O uğurda onca şehid vermezdi.


            İslam Devletinin kurulması bir kere öncelikli şart olarak Gaybla bağlantılı, gaybi yardım alan bir tertemiz lider sayesinde olur. Bu liderin ise İmam Zaman a.f ile irtibatının olması kaçınılmazdır. Bu lider ancak İmam Zaman a.f yoluyla gaybi bağlantıya ve yardıma sahip olabilir.


            İşte bu yolun dünya üzerindeki tek pratize sistemi şiadaki İmamet sistemidir. İmamet dışında bu yolun gerçekleşmesi mümkün değildir. Demek istediğimiz budur.


            Eğer bireylerin şahsi cesaretleri girişkenlikleri ve atılımları, inançlarından bağımsız olarak gerçekten bir davaya başarıya ulaştırmış olsaydı Seyyid Kutup Hasan El Benna Mevdudi hareketlerinin başarılı olarak İslam Devleti idealine ulaşması gerekirdi. Ancak bu ve benzeri şahısların olağanüstü sayılabilecek gayretlerine rağmen İslam Devleti ülküsüyle sonuçlanmamış olmaları malesef bizi haklı çıkarmaktadır.


            diğer yandan İran İslam İnkılabını inceleyin. bu bile Şahsın başarısı cesareti atılımı takvasıyla başarıya ulaşmış değildir. Evet elbette İmam Humeyni r.a'in İnkılaba ulaşmada İlahi lutfu celbetme bakımdan büyük etkisi olmuştur, toplumu harekete geçirmiştir. Ancak İmam Humeyni şia tolumunda var olan inançlar sayesinde bu başarıya ulaşmıştır.


            şöyle düşünelim konunun daha iyi anlaşılması için; İmam Humeyni r.a'i alın sünni türkiye toplumuna koyun ve inkılabın gerçekleşip gerçekleşmeyeceğini düşünün? Gerçekleşir mi? Heyhaaat! Sünni toplum ona itaat eder mi? Sünni toplumda İmam Zaman inancı, imamet inancı ve sadece onlara itaatin farz oluşu inancı var mıdır? Yoktur! sünni toplum görüldüğü gibi Ehlibey inancından yoksun olduğu için zalimlere yezidlere bile ulul emr diyebilmektedir. diyebilmiştir. Ulul emr demese bile Ehlibeytin ya da onlardan onay almayanların yönetici olabileceklerini, bunun mümkün olduğunu dinle çelişmediğini söyleyip buna inanabilmektedirler.


            Ama şiada böyle bir serbestlik yoktur. Şiada mutlak taklit müessesesi ve imamet inancı vardır. Dolayısıyla bu inanç sayesinde İslam devleti kurmak çok kolay, en azından zalimlere kul ve teslimiyetçilik mümkün olmamaktadır...


            bize Ehlibeytin bu inancını gösteren Rabbimize ne kadar şükretsek azdır...

            Yorum


              #21
              Ynt: Muhammedî Sünnîlik âlimleri

              selmancan kardeş,


              Sonuç olarak diyorsun ki ey sunniler siz hiçbir zaman islam devleti veya devletleri kuramazsınız boşuna çırpınmayın.

              Rehber Hamaney de diyor ki hadi gayret bence sizde İslam Devleti kurma potansiyeli var.Rehberin hutbelerini iyice okuyun.Okumuyorsunuz kardeşim okumuyor.Ya da Rehberin yazılarını ve hutbelerini okuyur,dinliyor,işitiyor ama ....

              Pieta ‘nın dediği gibi:

              " Söyledim... duydu anlamına gelmez
              Duydu... doğru anladı anlamına gelmez
              Anladı... hak verdi anlamına gelmez
              Hak verdi... inandı anlamına gelmez
              İnandı... uyguladı anlamına gelmez,
              Uyguladı... sürdürecek anlamına gelmez.”


              sözüne mi acaba muhattap oluyoruz.Anlıyamadım.Bence bazı şeyler bizde takıntı olmuş ve onlardan sıyrılmadığımız sürece bazı şeyleri duysak dahi anlayamayacağız.Kardeşim düşünceleri grup,fırka tasaubundan sıyrılarak yani SELİM AKILLA tartarsak daha isabetli davranmış oluruz.Ki bizim mezhepte SELİM AKLIN yeri malumunuzdur.
              " Söyledim... duydu anlamına gelmez
              Duydu... doğru anladı anlamına gelmez
              Anladı... hak verdi anlamına gelmez
              Hak verdi... inandı anlamına gelmez
              İnandı... uyguladı anlamına gelmez,
              Uyguladı... sürdürecek anlamına gelmez.”

              Yorum


                #22
                Ynt: Muhammedî Sünnîlik âlimleri

                İmamımız Hamenei tabi ki bizden iyi bilir. Bizim dediğimiz tarihi serüveni elbette O daha iyi bilir. ancak bizim dediğimiz ortadadır.


                İmam Hamenei, sünnilerin İslam devleti kuramayacaklarını bilmesine rağmen, onların müstekbirlerin tam maşası ve işbirlikçisi olmaktansa milliyetçi, (yani halkını düşünüp yüzünü müslüman komşu ülkelerine dönen) bir yapılanmaya gidebileceğinin de şuurundadır. bu yüzden olabildiği kadar müslümanlara dönmelerini ve müslümanların birlik olmasını arzulamakta ve ona göre konuşmaktadır.

                tabi bu bizim onun konuşmalarından anladığımızdır. doğrusunu Allah bilir.

                Yorum


                  #23
                  Ynt: Muhammedî Sünnîlik âlimleri

                  İslam İnkılabını anlayamayan Şiiler İran İslam İnkılabını gereği gibi anlayabilselerdi, İslam İnkılabı daha hızlı yayılacaktı. Maalesef bu güneşin önünde İslam İnkılabını anlamakta güçlük çeken şiiler de durmaktadırlar.



                  Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                  Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                  Yorum


                    #24
                    Ynt: Muhammedî Sünnîlik âlimleri

                    selmancan kardeş,

                    Bir yanlışı haklı çıkarmaya çalışmak, o yanlışı iki kat büyütür.

                    Fransız Atasözü.
                    " Söyledim... duydu anlamına gelmez
                    Duydu... doğru anladı anlamına gelmez
                    Anladı... hak verdi anlamına gelmez
                    Hak verdi... inandı anlamına gelmez
                    İnandı... uyguladı anlamına gelmez,
                    Uyguladı... sürdürecek anlamına gelmez.”

                    Yorum


                      #25
                      Ynt: Muhammedî Sünnîlik âlimleri

                      [color=rgb(0, 0, 0)]
                      İmam Hamaney: “Şia ve Sünni bahaneleri ile vahdeti baltalayanlar İslam düşmanıdır”
                      İmam Seyyid Ali Hamaney, dünya Müslümanlarının vahdetinin gerekliliğine değinerek tarihi fetvasını verdi: “Şia ve Sünni bahaneleri ile vahdeti baltalayanlar düşmanların uşağı ve İslam’a düşmandırlar. Selefi Vahabilere göre “Şialar” ve “Ehlibeyti seven ehli sünnet” dünyanın neresinde olursa olsunlar kafirdirler. Vahabiler, kardeş olan Müslümanlar arasında ihtilaf çıkarmak için görevlendirilmiştir.” “Herkes biliyor ki bizler İslam Devrimini sırf Şii, yahut milliyetçi ve İranlı devrimi olarak bilmedik ve asla bilmeyeceğiz. Bu otuz yıllık dönemde her ne kadar harcama yapıldıysa ve tehdit edildiysek; İslamcılık, ümmetçilik, mezhepler arası vahdet ve yakınlaşma şiarı ve doğu Asya’dan, Afrika’nın derinliğine ve Avrupa’ya kadar tüm Müslüman kardeşlerin özgürlüğü ve izzeti sebebiyledir.”

                      Ehlibeyt Haber Ajansı ABNA- İran İslam inkılabı lideri imam Seyyid Ali Hamaney, Nisan 2009 yılında İran’ın Kürdistan bölgesinde bulunan Senendec kentine yaptığı ziyaret sırasında halka yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Şia ve Sünni bahaneleri ile vahdeti baltalayanlar, düşmanların uşağı ve İslam’a düşmanlık yapmıştır.”Veliyi Emri Müslim’in İmam Hamaney, düşmanlara uşaklık yapanların bazılarının bundan habersiz olduklarına değinerek şunları söyledi: “Irak, Afganistan ve Pakistan’da terörist eylemlerde bulunan bir çok Vahabi - Selefi unsurları, uşak ve kukla olduklarının farkında değillerdir. Aynı şekilde ehli sünnetin mukaddesatına dil uzatan Şia birisi yaptığının farkında olmasa bile düşmanın uşağıdır.”Ayetullah Seyyid Ali Hamaney konuşmasına şöyle devam etti: “Selefi ve Vahabi cemaate göre “Şialar”, “Ehlibeyti seven ehli sünnet” ve “Kadiri tarikatına bağlı ehli sünnet” dünyanın neresinde olursa olsunlar kafirdirler. Ancak gerçek, bu uğursuz düşüncenin (vahabiliğin) Müslüman kardeşler arasında ihtilaf çıkarmak için memur olduklarıdır. Aynı şekilde bir Şia cehaletinden veya önyargılarından dolayı ehli sünnetin kutsallarına hakaret ederse, ihtilaf çıkarmak için görevlidir. Dolayısıyla her iki grubun davranışı haram ve yasalara aykırıdır.”
                      ABNA[/color][/size]
                      Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                      Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                      Yorum

                      YUKARI ÇIK
                      Çalışıyor...
                      X