BİSMİLLAHİR RAHMANİR RAHİM
HAMD OLSUN ALEMLERİN RABBİNE
VE SELAM OLSUN MEVLAMIZ MUHAMMEDE VE TERTEMİZ EHLİ BEYTİNE
HAMD OLSUN ALEMLERİN RABBİNE
VE SELAM OLSUN MEVLAMIZ MUHAMMEDE VE TERTEMİZ EHLİ BEYTİNE
bilindiği gibi nasibileri okun yaydan çıktığı gibi İslam dininden çıkaran en sapık, aptal ve hurafe akideleri Tevhid konusundaki sapkınlıklarıdır. çünkü nasibiler haşa Allah c.c’ın yüzü tüysüz, kıvrım saçlı bir genç olduğunu, cism olduğunu, geceler yere inip gündüzler göğe çıktığını, elleri ve ayakları olduğunu idda etmektedirler. bu akideleri ise onları her kes karşısında rezil ettiğinden nasibiler kendi rezaletlerini ört bastır etmek için müslüanların/şiilerin kaynaklarından bu sapıklıklarına dair deliller getirmeğe çalışmaktadırlar. benimle facebook’da yazışan bu ahmak nasibilerden birisi olan Rustam Qaciyev diyor ki:
ﻋﻦ ﺇﺑﺮﺍﻫﻴﻢ ﺑﻦ ﻣﺤﻤﺪ ﺍﻟﺨﺰﺍﺯ ﻭﻣﺤﻤﺪ ﺑﻦ ﺍﻟﺤﺴﻴﻦ ﻗﺎﻻ:ﺩﺧﻠﻨﺎ ﻋﻠﻰ ﺃﺑﻲ ﺍﻟﺤﺴﻦ ﻋﻠﻲ ﺑﻦ ﻣﻮﺳﻰ ﺍﻟﺮﺿﺎ)ﻉ( ﻓﺤﻜﻴﻨﺎ ﻟﻪ ﺃﻥ ﻣﺤﻤﺪ ﺃﺭﻯ ﺭﺑﻪ ﻓﻲ ﺻﻮﺭﺓ ﺍﻟﺸﺎﺏ ﺍﻟﻤﻮﻓﻖ ﻓﻲ ﺳﻦ ﺃﺑﻨﺎﺀ ﺛﻼﺛﻴﻦ ﺳﻨﺔ..ﻗﻴﻞ: ﺍﻟﺸﺎﺏ ﺍﻟﻤﻮﻓﻖ ﻫﻮ ﺍﻟﺬﻱ ﺃﻋﻀﺎﺅﻩ ﻣﻮﺍﻓﻘﺔ ﺑﺤﺴﻦ ﺍﻟﺨﻠﻘﺔ
ibrahim b. Muhammed el-Hazzaz ve Muhammed b. Hüseyin dediler ki: Ebul Hasan Ali b. Musa er-Rıza a.s’ın huzuruna girdik ve dedik ki: söylentilerde Muhammed s.a.a’in Rabbi Azze ve Celle’yi her bakımdan mükemmel, olgun otuz yaşlarında bir genç suretinde gördüğünü belirtiyor.
Salih el-Mazandarani, "Şerhi Usulu Kafi", 3/201
ibrahim b. Muhammed el-Hazzaz ve Muhammed b. Hüseyin dediler ki: Ebul Hasan Ali b. Musa er-Rıza a.s’ın huzuruna girdik ve dedik ki: söylentilerde Muhammed s.a.a’in Rabbi Azze ve Celle’yi her bakımdan mükemmel, olgun otuz yaşlarında bir genç suretinde gördüğünü belirtiyor.
Salih el-Mazandarani, "Şerhi Usulu Kafi", 3/201
- [li]محمد بن أبي عبد الله عن محمد بن إسماعيل عن الحسين بن الحسن عن بكر بن صالح عن الحسن بن سعيد عن إبراهيم بن محمد الخزاز ومحمد بن الحسين قالا: دخلنا على أبي الحسن الرضا ع فحكينا له أن محمد صلى الله عليه وآله رأى ربه في صورة الشاب الموفق في سن أبناء ثلاثين سنة وقلنا: إن هشام بن سالم وصاحب الطاق و الميثمي يقولون: إنه أجوف إلى السرة والبقية صمد؟ فخر ساجدا لله ثم قال: سبحانك ما عرفوك ولا وحدوك فمن أجل ذلك وصفوك سبحانك لو عرفوك لوصفوك بما وصفت به نفسك سبحانك كيف طاوعتهم أنفسهم أن يشبهوك بغيرك اللهم لا أصفك إلا بما وصفت به نفسك ولا أشبهك بخلقك أنت أهل لكل خير فلا تجعلني من القوم الظالمين ثم التفت إلينا فقال: ما توهمتم من شيء فتوهموا الله غيره ثم قال: نحن آل محمد النمط الأوسط الذي لا يدركنا الغالي ولا يسبقنا التالي يا محمد إن رسول الله صلى الله عليه وآله حين نظر إلى عظمة ربه كان في هيئة الشاب الموفق وسن أبناء ثلاثين سنة يا محمد عظم ربي عز وجل أن يكون في صفة المخلوقين قال قلت: جعلت فداك من كانت رجلاه في خضرة؟ قال: ذاك محمد كان إذا نظر إلى ربه بقلبه جعله في نور مثل نور الحجب حتى يستبين له ما في الحجب إن نور الله منه أخضر ومنه أحمر ومنه أبيض ومنه غير ذلك يا محمد ما شهد له الكتاب والسنة فنحن القائلون به
Muhammed b. Ebu Abdullah bana Muhammed b. İsmail’den, o Hüseyin b. Hasan’dan, o Bekir b. Salih’den, o Hasan b. Said’den, o da İbrahim b. Muhammed el-Hazzaz ve Muhammed b. Hüseyin’den anlattı, dediler ki: Biz, Ebu’l-Hasan er-Rıza a.s’ın huzuruna girdik ve dedik ki: "bize Muhammed s.a.a’in Rabbi Azze ve Celle’yi her bakımdan mükemmel, olgun 30 yaşlarında bir genç suretinde gördüğünü hikaye ediliyor, buna ne dersin?" ayrıca dedik ki: "Hişam b. Salim, Sahibut-Tak ve el-Meysemi diyorlar ki: "Allah, göbeğine kadar boştur, bundan aşağısı doludur." Bu sözleri duyar duymaz imam a.s derhal secdeye kapandı, sonra dedi ki: «(Rabbim) Seni tenzih ederim, seni gereği gibi tanımadılar ve hak ettiğin şekilde birlemediler. Bu yüzden seni nitelemeye kalkıştılar. Seni tenzih ederim, eğer seni bilselerdi; senin kendini vasfettiğin gibi vasfederlerdi. Seni tenzih ederim, seni başkasına benzetmeye nasıl gönülleri elverdi? Allah’ım seni; ancak senin kendini vasfettiğin sıfatlarla vasfederim. Seni yarattıklarına benzetmem, sen, her türlü iyiliğe layıksın. Beni zalimlerden kılma.» Sonra bize döndü ve şunları söyledi: «Zihninizde neyi tasavvur ederseniz Allah’ın ondan başka olduğunu bilin.» Ardından şunları ekledi: «Biz Muhammed’in Ehl-i Beyt’i, orta yoldayız. Aşırılar bize yetişemez ve geride kalanlar da bizi geçemezler. Ey Muhammed (ravi)! Rasulullah, Rabbinin azametine baktığı zaman kendisi her bakımdan mükemmel, olgun, otuz yaşlarında bir genç suretindeydi. Ey Muhammed! Benim Rabbim yaratılmışların niteliklerine sahip olmaktan yücedir, münezzehtir.» Dedim ki: "Sana kurban olayım! İki ayağı yeşillikler içinde olan kimdi?" imam a.s dedi ki: «O, Muhammed s.a.a idi, kalbiyle Rabbine baktığı zaman Rabbi onu, hicablar nuruna benzer bir nurun içine koydu ki hicapların gerisinde olan şeyler onun için açıklığa kavuşsun. Çünkü Allah’ın nurunun bir kısmı yeşil, bir kısmı kırmızı, bir kısmı beyaz… vs. dir. Ey Muhammed! Kitab ve sünnet neye şahitlik ediyorsa biz de bunu söylüyoruz.»
Kuleyni "el-Kafi", 1/59, Tevhid kitabı, 10-cu bab, hadis 3[/li]
hadisin metnin de açıkca görüldüğü gibi burada hadisi rivayet eden 2 kişi yani İbrahim b. Muhammed el-Hazzaz ve Muhammed b. Hüseyin imam Rıza a.s’a "bize şöyle rivayet ediliyor" demekte ve imam a.s’dan bunu ne kadar doğru olduğunu soruyorlar. imam a.s ise bunu duyunca secde etmekte ve "(Rabbim) Seni tenzih ederim" buyurmaktadır. yani imam a.s, İbrahim b. Muhammed el-Hazzaz ve Muhammed b. Hüseyin’e rivayet edilen ve onların da sordukları rivayeti yalanlamaktadır. oysa nasibiler bu soru sorma olayını yarım yamalak aktararak bunun şia kaynaklı bir hadis olduğu görünümünü vermeğe çalışmaktadırlar.
ve büyük ihtimalle bu saçma ve uyduruk şeyi İbrahim b. Muhammed el-Hazzaz ve Muhammed b. Hüseyin’e rivayet edenler nasibi akidesine mensup kişilerdir. çünkü bilindiği gibi böylesi bir rivayet nasibi kaynaklarında mevcuttur, üstelik de nasibi muhaddisler bu uyduruk rivayetin sıhhatine hükmetmiştirler.
ama İbrahim b. Muhammed el-Hazzaz ve Muhammed b. Hüseyin’in gelip imam Rıza a.s’a rivayet sormaları, Hişam b. Salim, Sahibut Tak ve Meysemi’nin görüşlerini aktarmaları hadisinin kendisine gelince, bunun senedinde kırmızı ile işaretlediğim 2 ravi, Hüseyin b. Hasan ve Bekir b. Salih vardır. bu ravilerden Hüseyin b. Hasan meçhuldür, Şeyh Cevheri onun hakkında diyor ki:
- [li]الحسين بن الحسن: روى 17 رواية، في هذه الروايات، ان كان الراوي عنه محمد بن إسماعيل، الذي هو محمد بن إسماعيل البرمكي الرازي، فهو الحسين بن الحسن بن برد الدينوري المجهول الآتي 3345 والا فهو مجهول أيضا
Hüseyin b. Hasan: 17 rivayet rivayet etmiştir ve bu rivayetlerin hepsini ondan rivayet eden kişi Muhammed b. İsmail el-Bermeki er-Razi’dir. ve bu ravi Hüseyin b. Hasan b. Berid ed-Dinaveri’dir ki, o meçhuldür.
Şeyh Cevheri, "Müfid min mucem ricalil hadis", sayfa 165, 3349-cu ravi[/li]
diğer ravi Bekir b. Salih’e gelince, Seyyid Ebul Kasım el-Hoi r.a onun biografisinde diyor ki:
- [li]بكر بن صالح الرازي
Bekr b. Salih er-Razi
قال النجاشي: بكر بن صالح الرازي، مولى بني ضبّة، روى عن أبي الحسن موسى عليه السلام، ضعيف، له كتاب نوادر
Necaşi dedi ki: "Bekr b. Salih er-Razi, beni Dabbe oğullarının mevalisi, Ebul Hasan Musa (imam Musa el-Kazım a.s)'dan rivayet etmiştir, zayıftır, "Nevadir" adlı bir kitabı vardır."
وقال إبن الغضائري: ضعيف جداً، كثير التفرّد بالغرائب
ve ibni Ğadairi dedi ki: "çok zayıftır, çoğu guluv konularında onda teferrüd edilmiştir"
Seyyid Ebul Kasım el-Hoi r.a, "Mucem ricalil hadis", 4/251, 1857-ci ravi[/li]
Şeyhul İslam Allame II Meclisi r.a da "el-Kafi" şerhinde hadis hakkında diyor ki:
- [li]الحديث الثالث: ضعيف
3-cü hadis: zayıf
II Meclisi r.a, "Miratul Ukul", 1/347[/li]
velhamdulillahi Rabbil alemin.
Yorum