Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Bugün, Ayetullah Murtaza Mutahhari'nin (ra) Şehadet Günü ve ''Öğretmenler Günü''

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Bugün, Ayetullah Murtaza Mutahhari'nin (ra) Şehadet Günü ve ''Öğretmenler Günü''

    Bütün ömrünü; İslami ilim, marifet, felsefe, irfan ve kültürüne, ihya ve tebliğine adayan Ayetullah Murtaza Mutahhari (ra) ağamız, bugün şehadet yıldönümü hasebiyle, İran İslam Cumhuriyeti başta olmak üzere İslam ülkelerinde öğretmenler sergisi, festivali ve çeşitli etkinlikler ile yad edildi...

    Şehid Mutahhari'nin siyasi ve ilmi hayatı hakkında kısa malumat:

    Şehid Mutahhari, 1920 yılının Şubat ayında Horasan eyaletine bağlı Feriman kasabasında dindar bir aile de Dünya'ya geldi. Çocukluk yıllarını mektep okuyarak geçiren Şehid Mutahhari, 12 yaşında iken, Meşhed İslami Ilimler Havzasına, İslami bilimler alanında öğrenim görmeye başladı. 1938 yılında, dönemin İran devrik şahı Rıza Pevlevi'nin ulema kadrosuna karşı verdiği sert mücadeleye rağmen dini, mezhebi, fıkhı derslere devam etmek amacıyla mukaddes Kum kentine yerleşti.

    Burada, dönemin en meşhur müctehidleri arasında yer alan Ayetullah Uzma Abdulkerim Hairi Yezdi (ra) hazretlerinin vefatından sonra yerine geçen üç büyük müctehid yani, Seyyid Muhammed Huccet, Seyyid Sadruddin Sadr ve Seyyid Muhammed Taki Hansari'nin yanında okumaya başladı.

    15 yıl süren mukaddes Kum'daki hayatı süresince, fıkıh ve usul derslerini rahmetli İmam Humeyni (ks) ve rahmetli Ayetullah Uzma Burucerdi (ra) hazretlerinin yanında, Molla Sadra Felsefesi, ahlak ve usul, ilahiyat, İbni Sina'nın Şifa'sı ve daha bir çok dersleri merhum Allame Seyyid Muhammed Hüseyin Tabatabai'nin (ks) yanında okudu. Ayrıca bu süre zarfında irfan derslerini Ayetullah Mirza Ali Ağa Şirazi'den aldı. Mukaddes Kum'da bulunduğu sürece öğrenimin yanı sıra, sosyal ve siyasal sahalarda da faal bir şekil de bulunuyordu. Bunlardan bir tanesi, İslamın Fedaileri Teşkilatı ile irtibatta olmasıydı.

    1952 yılında Tahran'a yerleşen Şehid Mutahhari, Mervi Medresesi'nde araştırmaya başladı. 1955 yılında, Öğrenciler İslami Cemiyeti'nde ilk tefsir toplantısını düzenledi. Aynı yıl Tahran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nde öğretim üyesi olarak görev aldı. 1959 yılında Müslüman Tabipler Cemiyeti'ne konuşmacı olarak davet edildi ve sürekli olarak bu işi devam ettirdi. Burada yaptığı siyasi ve ilmi konuşmalar daha sonra ondan geriye kalan önemli konular haline geldi.

    1962 yılından itibaren rahmetli İmam Humeyni (ks) hazretlerinin en faal yaranlarından oldu. Öyle ki '15 Hordad Ayaklanması'nın asıl organizatörlerinden birisiydi. Haziran 1963'de rejim aleyhine yaptığı bir konuşma sonucu tutuklanarak hapse atıldı, ancak kısa süre sonra serbest bırakıldı.

    İmam Humeyni (ks) hazretlerinin sürgüne gönderilmesiyle birlikte Şehid Mutahhari ve fikir arkadaşlarının görevi daha da ağırlaştı. O, bu dönem de toplumun ihtiyacı olan konularla ilgili kitaplar yazmaya ve çeşitli toplantılarda uyarıcı konuşmalar yapmaya başladı. İslami harekete kendini adayan Şehid Mutahhari, hareketin İslamileştirilmesi yönünde çok büyük ideolojik mücadele verdi. 1967 yılında 'Hüseyniye-yi İrşad'ı kurdu. Bir süre sonra mahrum Filistin'lilere yardım kampanyası başlatarak siyonist İsrail aleyhine sert bir konuşma yaptıktan sonra tutuklanarak hapse konuldu ve tek kişilik hücre de tutuldu. Herşeye rağmen mücadelesine devam eden Şehid Mutahhari, 1974 yılında konuşma yapması yasaklandı ve bu yasak Cihan-şümul İslam İnkılabı zaferine kadar sürdü.

    1976 yılında rahmetli İmam Humeyni (ks) ile görüşmek niyetiyle Irak'a gitti ve devrimin önemli meseleleriyle ilgili istişare de bulundu. İran'a döndükten sonra İran halkını rejime karşı ayaklanmaya ve yürüyüşe davet etmeye devam eden Şehid Mutahhari, rahmetli İmam Humeyni (ks) hazretlerinin sürgünden Tahran'a dönüşünde karşılama törenlerini organize etti. İran İslam Devrimi sonrası büyük sorumluluklar üslendi, ancak çok geçmeden devrim den 1 yıl sonra, 1980 yılı 2 Mayıs günü saat 22:20 sularında "Furkan' terör örgütü tarafından haince 'suikast'a uğradı ve başına isabet eden bir kurşun ile şehit oldu.
    [img width=461 height=525]http://ressim.net/s/upload/6d116ac3.jpg[/img]
    Tevekkülle elde edilen sırlar; bir tek yakîn haddini bilenlere mahsustur.

    Hakikî Şialarımız da yakîn sınırını koruyanlardır, ki onlardan «Allah'ın varlığı sayesinde hiçbir şeyden korkmamaları»nı bekleriz!


    İmam Cafer-i Sadık (a.s)

    #2
    Ynt: Bugün, Ayetullah Murtaza Mutahhari'nin (ra) Şehadet Günü ve ''Öğretmenler Günü''



    Murtaza Mutahhari’nin Şehadetinin 32.Yıldönümü
    30 Nisan 2011, 09:17
    Şehadetinin 32.yıldönümünde İslam İnkîlabı’nın önde gelen simalarından ve İmam Humeyni(ra)’nin en güzide talebelerinden olan ve; Zamanımızın Gazalisi diye anılan Ayetullah Murtaza Mutahhari’yi rahmetle anıyoruz.
    DAVET Dergisi Haziran 1990 sayısında yayınlanan Ayetullah Murtaza Mutahhari’yi rahmetle anıyoruz isimli yazı :

    [img width=372 height=525]http://www.islamidavet.com/davetdergisi/dergiler/6/sayfalar/46.jpg[/img]



    Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
    Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

    Yorum


      #3
      Ynt: Bugün, Ayetullah Murtaza Mutahhari'nin (ra) Şehadet Günü ve ''Öğretmenler Günü''

      Ruhu şad olsun. İmam Humeyni (r.a) büyük üstad hakkında buyurmuştur ki "istisnasız bütün eserleri faydalıdır." ve yine buyurmuştur ki "Mutahhari ömrümün hasılıdır." Sanırım üstadı vasfetmek için başka söze hacet yoktur...

      Yorum


        #4
        Ynt: Bugün, Ayetullah Murtaza Mutahhari'nin (ra) Şehadet Günü ve ''Öğretmenler Günü''

        Bismihi Teala

        Şehid Mutahhari, derin mütalaa eder, fakat yalın bir retorik ile kaleme alırdı kitap ve makalelerini... Bence, Şehid-i Kamiş Muhammed Baqır Sadr (ra) ve merhum Muhammed Hüseyin Fadlallah (ra) ağalarımız ile en sarih düşünsel farkı; Şehid Mutahhari'nin yazılarını besatet bir üslup kullanarak yazması idi..

        Şehid Mutahhari'nin serüven olarak nitelediği Tahran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi serüvenindeki, en yakın yoldaşı Muhammed Mehdi Abd-i Hüdai, Şehid Mutahhari'nin şehit düşürülmesine müteallik muazzam bir saptama da bulunuyor:

        ''Şehid Mutahhari, 19. ve 20. Yüz Yıllar da yaygın olan düşünce akımlarına bağlı değildi. Belki şehit düşürülmesine ilişkin sebeplerden biri de, kardeşim Murtaza'nın herkesten farklı düşünmesiydi. Çünkü onu şehit düşüren Guruh-i Furqan münafıkları da, o düşünce akımlarından etkilenmiş olan kimselerdir.”

        Muhammed Mehdi Abd-i Hüdai, mükemmel bir fikri tesellüm de bulunmuş...
        Katılmamak hakikaten namümkün..
        Şehid Mutahhari'nin zaten, 1966'da meşhur Doğruların Öyküsü kitabı ile UNESCO Award's kazanması da, nev-i şahsına münhasır tasavvura tekabül eder.

        EsSelamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berekatuhu
        Tevekkülle elde edilen sırlar; bir tek yakîn haddini bilenlere mahsustur.

        Hakikî Şialarımız da yakîn sınırını koruyanlardır, ki onlardan «Allah'ın varlığı sayesinde hiçbir şeyden korkmamaları»nı bekleriz!


        İmam Cafer-i Sadık (a.s)

        Yorum


          #5
          Ynt: Bugün, Ayetullah Murtaza Mutahhari'nin (ra) Şehadet Günü ve ''Öğretmenler Günü''

          İslami Davet sitesinin büyük şehid Murtaza Mutahhariye hakaret anlamına gelen Gazali benzetmesinden dolayı bu siteyi kınıyorum!!

          Ne zaman şu Ehlibeyti reddetmiş ve dini yetkisizce üstlenerek Ehlibeytin dini aktarma misyonuna darbe vurmuş olan sünni bilginleri gözünüzde devleştirmekten vaz geçeceksiniz?

          Bu kadar açık delil size yetmedi mi İslami Davet!.. Siz ne hakla Ehlibeytin sözcülüğünü yapmış Masum imamı insanlara iletmiş birini zamanımızın Gazalisi diye aşağılarsınız!.. doğrusu bu çok şaşılacak bir şey..

          bu yolla şiilere mi Gazali adını benimsetme gayeniz var yoksa sünnilere mi Mutahariyi beğendirme çalışmanız.. Onu beğendirmeye çalışırken Mutahhari adını kullanın. o yetecektir.. Aziz Şehidin üzerinden bu yakışmayan kirli müdahalelerinizi çekin artık..

          şiileri tanıyor olmalısınız hiç bir şii, Gazaliye bakıp da içinde olumlu duygular uyanmaz. Sünnilerinse kafalarında Gazali büyük bir imajdır. Ve siz bu imajı şia büyüğüne takarak sünnilerin gözünde Gazaliyi daha da devleştiriyorsunuz..

          Yorum


            #6
            Ynt: Bugün, Ayetullah Murtaza Mutahhari'nin (ra) Şehadet Günü ve ''Öğretmenler Günü''

            İslami Davet sitesinin büyük şehid Murtaza Mutahhariye hakaret anlamına gelen Gazali benzetmesinden dolayı kınıyorum!!
            Şehid Ayetullah Mutahhariyi haşa aşağılama gibi bir niyetin olması mümkün mü? Bu kadar ard niyetli olabileceğinize şaşıyoruz doğrusu. Kirli eller diye dilinizi kirletmenizi ise anlayamıyorum. Bu ne kin ne öfke. Bu öfkenin kaynağı ne acaba Qumu aşk kardeşim. Sanki yerinden değil de ithalmiş gibi görünüyor. İslami davet sitesi sünni müslümanların zihnindeki gazali ile Üstad Mutahhariyi onlara tanıtmaya çalışıyor. Yoksa gazaliyi şiilere pazarlamıyor. Bunu anlamadığınız için biz de sizi kınıyoruz.

            İslami davet şiayı inkılabı türkiyeli şiilerden öğrenmedi. Öğrenmeye ihtiyacı olduğunu da sanmıyorum. İslami davet ne yaptığının farkındadır. İslami davet hesabını önce Allaha sonra Veliyyi Fakih Rehber İmam Ali Hamaneiye verir, başka hiç kimseye değil.
            Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
            Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

            Yorum


              #7
              Ynt: Bugün, Ayetullah Murtaza Mutahhari'nin (ra) Şehadet Günü ve ''Öğretmenler Günü''

              Allahın rahmeti üstad Mutahhrinin üzerine olsun.
              Rabbim ehl-i beyt (a.s.) ile haşretsin..

              Allahumme Salli Ala Muhammed ve Al'i Muhammed
              Allah, geçimsiz efendileri olan bir adamla, yalnız bir kişiye bağlı olan bir adamı misal olarak verir. Bu ikisi eşit midir? Övülmek Allah içindir, fakat çoğu bilmezler. (Zümer 27)

              Yorum


                #8
                Ynt: Bugün, Ayetullah Murtaza Mutahhari'nin (ra) Şehadet Günü ve ''Öğretmenler Günü''

                O zaman İmam Hamenei'yi de kardaviye benzetin.. sünniler onu da çok seviyor...

                Yorum


                  #9
                  Ynt: Bugün, Ayetullah Murtaza Mutahhari'nin (ra) Şehadet Günü ve ''Öğretmenler Günü''

                  İslami Davet camiasını anlatacak kadar kompetan değilim. İslami Davet camiasını takip edebildiğim kadar fikrimi beyan edebilirim. İslami Davet camiası, kebir Velayet-i Fakih makamının ilay-i misyonuna marifet dereceli bağlı ve Mutlak Veliy-i Fakih'e sadakatli bir portre çizmektedir.

                  Ehl-i Beyt (aleyhimu’s selam) Mektebi'ne sayısız bir yığın düşman cephe var iken, İslami Davet camiası gibi, Öz Muhammed-i İslam mefkuresini kuşanmış camialara adavet hissi taşıyarak, nokta-i nazar tayin etmeyelim. Yine de bu camianın siyasal çizgi kırıklığı üzerine telakki belirtmek gerekir ise, eskiden bu platform da söylemiştim, yine bu platform da söyleyeyim. Bir makale de, merhum İmam Humeyni (ks) ağamızın müzakere ve bildirilerinin çoğunu içeren, 22 ciltlik müteşekkil Sahife-i Nur külliyatı ile bilimsel hiçbir erek içermeyen, safsata içerikli Risale-i Nur külliyatını tasım etmeleri, ahmakça bir davranış biçimi idi. Orta da kötü niyet bulunmasa bile; Şehid Mutahhari ile Gazali örnekseme biçimi de hakikaten yakışık almayan bir durum.
                  Tevekkülle elde edilen sırlar; bir tek yakîn haddini bilenlere mahsustur.

                  Hakikî Şialarımız da yakîn sınırını koruyanlardır, ki onlardan «Allah'ın varlığı sayesinde hiçbir şeyden korkmamaları»nı bekleriz!


                  İmam Cafer-i Sadık (a.s)

                  Yorum


                    #10
                    Ynt: Bugün, Ayetullah Murtaza Mutahhari'nin (ra) Şehadet Günü ve ''Öğretmenler Günü''

                    [quote author=Qom_u_aşk link=topic=20459.msg124479#msg124479 date=1304509170]
                    O zaman İmam Hamenei'yi de kardaviye benzetin.. sünniler onu da çok seviyor...
                    [/quote]

                    İSter inanın ister inanmayın bizim ilgilendiğimiz sünniler İmam Hamaneyi herkesten çok seviyor. ve birçoğunun neredeyse sadece etiketi sünni olarak kalmıştır. ilmihal olarak bile İmam Humeyni'nin tevzihül mesai sini kullanırlar.

                    ama sizin anlamadığınız nokta ve sizinle uyuşmadığımız nokta hedeflerimizin farklı olmasıdır. biz ilk hedef olarak süfyani olan bu sistemin inkılabın velayetinde yıkılıp yerine İnkılaba ve velayete bağlı bir sistem kurulmasını isterken siz bu sistemi yeri geldiğinde kabullenip onun özgür ortamının(!) keyfine vararak herkesi şii yapma derdindesiniz. bunun bu sistem ayakta iken muhal olduğunu anlatmaya çalışıyoruz ama anlamamak gibi bir meziyetiniz var.

                    biz bu meyanda vahdete velayetin verdiği önemi verirken siz bu konuda neredeyse velayeti hiçe sayacak açıklamalar yapıyorsunuz. bu konula bizimle sizin temel ayrışma noktalarımız.

                    bu yüzden bizler bu sünni halkı müslüman olarak görüyor ve onlara yaklaşma metodu olarak onların değerlerini kullanıyoruz. onların değer verdiklerini baştan yok sayarak, dışlayarak bunca insanı kendimize düşman kabul ederek bu memlekette herhangi bir islami projenin yürümesinin ihtimal dahilinde olmadığını düşünüyoruz.

                    behest-e mahdi üstad garazkarane olmayan ancak bilgi eksikliğine dayalı yanlış değerlendirmenizi aslında normal kabul ediyorum. bu hareketin içinde olmayan bir şii olsam belki de aynı hisleri paylaşacaktım. ama inanın sandığınız çizgi kırılmasını bizler yaşamıyoruz. bizler mesela en büyük düşmanımız olan tağutu ve onun sistemini asla ve asla övecek kadar ileri gitmiyor, herhangi bir parti liderinin arkasında gözyaşları akıtmıyor, velayetin bir tek emrini görmezden gelmiyor ve İnkılaba bir olsun bağlılıktan vazgeçmiyoruz.

                    bizler sadece içinde yaşadığımız toplumu iyi analiz ediyor, ona ulaşacağımız yolları bizatihi içinde yaşayarak tesbit ediyor ve ona direnme ve ilk olarak sistemi kendine düşman bilme bilinci aşılıyoruz. İnkılap sevgisi ve velayeti fakih sevgisini her sözümüzün başına ekliyoruz. bu bağlamda sistemle ister sünni ister şii kökenden olsun samimi olarak mücadele etmiş insanları bu müslüman halka yaklaşmak ve bu insanlar üzerinden bu halka inmek gibi bir metod uyguluyoruz.

                    yukarıdaki eleştirinizde eğer tek başına risaleleri gündeme getirmiş olsaydık haklıydınız. ama biz risaleleri kur'andan sonra en büyük kaynak sayanlara sahife-i nuru ve imamı tanıtıyoruz. onları kendimize düşman etmeden. risale yazarının sistemle olan mücadelesini İmamın şahla olan mücadelesi ile birlikte anlatıyoruz ki hem mücadele bilinci gelişsin hem inkılap sevgisi gönüllere işlesin. risaledeki katılmadıklarımızı değil katıldıklarımızı ve ehlibeyt sevgisini anlatan sayfaları gündeme getiriyor ve gözden bilerek uzaklaştırılmış olan bu konuyu (ehl-i beyt) daha sonra kendi kaynaklarımızdan aktarıyoruz.

                    anlayacağınız bizler burada yazan birçoğundan daha fazla İnkılaba ve velayete bağlı olan ama ilk amacı buradaki birçoğundan farklı olarak şiisiyle sünnisiyele bu sistemi yıkıp yerine velayete bağlı islami bir sistemi kurmak isteyen bir hareketiz. ve emin olun bu sistem bizi sizden daha iyi tanımış durumda. bu özgür(!) ortamın tadını çıkaran kardeşlerimiz kadar bir özgürlük yaşayamayan, sürekli takibata uğrayan, faaliyetleri engellenen, sistemin kurduğu örgütleri başına musallat edilen buna rağmen velayete bağlılığından bir adım geriye gitmeyen ve bu yüzden her türlü saldırıya sabr ile mukavemet gösteren bir hareketiz.

                    qum-u aşk hocam görüşmelerimiz sırasında bunu az çok anlamıştır ama bakış açımızın farklılığı yukarıdaki itirazlarının sebebi olmuş yine. olsun. bizler yine de samimi olarak, bu sisteme bulaşmadan ve ondan nemalanmadan ve İnkılaptan ve velayetten sapmadan direnen kardeşlerimizi severiz. neticede biz de onlar da farklı metodlarla aynı velayetin tanınması için uğraşıyoruz.
                    KIYAMI UNUTTUK YA RAB! NAMAZI BATIL EYLEDİK.

                    Yorum


                      #11
                      Ynt: Bugün, Ayetullah Murtaza Mutahhari'nin (ra) Şehadet Günü ve ''Öğretmenler Günü''

                      sanırım meramımı iyice anlatamadım..

                      bunda örneği yanlış vermem oldu.. bu yüzden değiştiriyorum . mesela siz değerli Şehid Mutahhariyi Fethullah Gülene benzeterek nurcuların kalbine girmeyi neden yapmıyorsunuz yapar mısınız? neden?

                      Yorum


                        #12
                        Ynt: Bugün, Ayetullah Murtaza Mutahhari'nin (ra) Şehadet Günü ve ''Öğretmenler Günü''

                        o bahsettiklerinizin gönlüne rejimin uşağıyla gireceğimize said nursi ile gireriz olmaz mı?

                        gazali sünniler tarafından ilim ehli olarak bilinen bir şahsiyet. üzerinde bu konuda pek bir ihtilaf yok ve hepsi burada birleşiyor. ayrıca ehli beytle ilgili tutumunu bilen ve onun için onu destekleyen kimse yok bu halkın içinde. sadece gözlerinde geçmişte yaşamış büyük bir alimdir gazali. mutahharinin büyüklüğü onların algılayabileceği şekilde yansıtılmış bu habere hepsi o.

                        ve yine bu yazı 90 yılında yazılmış bir yazı. inkılabı ve onun alimlerinin meziyetlerini bilmeyen bir halka hitaben.
                        KIYAMI UNUTTUK YA RAB! NAMAZI BATIL EYLEDİK.

                        Yorum


                          #13
                          Ynt: Bugün, Ayetullah Murtaza Mutahhari'nin (ra) Şehadet Günü ve ''Öğretmenler Günü''

                          Bütün yazışmalarımızdan şunu anlıyoruz ki, islami mücadelenin hareket olması ve olmaması arasında çok farklar vardır.
                          Bazı kesimler, toplumu, insanları tanımadan, hazırlamadan, ulu orta hemen her türlü şii kitapları türkçeye tercüme edip yine ulu orta insanlara sunmayı hareket zannetmektedirler. Bütün hakeretleri kitap tercümeleri ve bu tervcümeleri mümkün mertebe en fazla kişiye ulaştırmaları ile Ehlibeyt mektebine hizmet ettiklerini zannetmektedirler.

                          Halbuki islami hareket, bir iklim düzenlemesidir. Bir zeminmde önce gaflet kışının soğuğunu, karını, buzunu çözmek, ondan sonra oraya rahmet bulutarını gönderip kardan buzdan açılan toprağı sulamak, rahmet bulutlarını aralayıp sulanan bitkileri güneşle ısıtmak, her birisini her bitkinin kabiliyet ve ihtiyacına göre hiyerarşik bir biçimde aşama aşama bakımını yapmak, çiçek açmasını sağlamak ve meyveye durmasına doğru ilerletmek gerekmektedir.

                          İşte İslami davetin izlediği süreç ve bu süreçte kullandığı islami kavram ve argümanların tamamı bu uzun ve çileli eğitim yolunun takip edilmesinde kullanılmaktadır.

                          Bir bitkinin yetiştirilmesinde bile sadece teorik bigi yeterli olmadığı gibi, insan unsuru gibi en önemli unsurun yetiştirilmesinde, okudum üfledim, tebliğ ettim, hücceti tamamladım, artık saldım çayıra, mevlam kayıra olayı asla yetmemektedir.

                          İklim hazır olmadan, karlar buzlar yerde iken, her türlü fitne rüzgarları esip dururken, toprağa şii tohumu ekip açılmasını beklemek gibi bir şey olmaktadır, insanları hemen şii yapma düşüncesi. Sonra ne oluyor, zaman, zemin, iklim, şatların hazır olmadığı bir zamanda karlar içinde yeşeren kardelen şiiler, o soğuk iklimde heba olup gitmek gibi bir kaderle başbaşa kalmaktadırlar.

                          Hele de islamın ikliminin önündeki en büyük engel olan tağuti, Allah düşmanı rejimlerle cihadı bir kenara bırakıp, üstelik onlar ve temsilcileri ile elele kolkola davranışlara girip, bozuk bir iklim ve toprağa nazenin çiçekler ekmeye çalışmak yenilgiyi baştan kabul etmek demektir.

                          islami davetin kullandığı bütün argümanların asıl hedefi İran İslam İnkılabına, Velayeti Fakihe, Rehberiyete Ehli beyt mektebine hizmetten başka bir şey değildir. İçinde yaşadığımız devasa toplum sünni müslümanlardan oluşmaktadır. Onların islami manada eğitimi, terbiyesi için her tedrici aşamada lazım olacak kavramlar söz konusudur.

                          Şii müslümanların yapacağı en uygun şey, bunu idrak ederek, islami davetin rehberiyete bağlılığına güveni esas alarak, söylemindeki hikmetlerin ehli beyt mektebini ihyaya, inşaya, ibraza yönelik olduğunu anlamak ve bilmeden, anlamadan, cahilce sataşmalarda bulunmamaktır.
                          Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                          Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                          Yorum


                            #14
                            Ynt: Bugün, Ayetullah Murtaza Mutahhari'nin (ra) Şehadet Günü ve ''Öğretmenler Günü''

                            İslami Davet'in yöntemi yanlış.. en azından bizim gördüğümüz kadarıyla yanlış.. bakın ikici açıklamama hiç biriniz değinmemişsiniz bile..

                            İslami Davet neden Mutahhariyi Fethullah Gülen benzetmesi ile tanıtmaya baş vuramaz?

                            1- Çünkü Fethullah Güleni, kendine rakip görür. Çünkü her iki ekol de aynı kaynaktan Said Nursi Risalelerinden beslenmekte olduğunu söylemektedir. böyle olduğunda insanların gözünde Fethullah Gülenin meşruluğu ve büyüklüğü sağlanmış veya daha da pekişmiş olacaktır.

                            2- Fethullah Güleni sapmış bir hareket olarak gördüklerinden büyük olarak görmez İslami Davet gurubu.. Bu yüzden O'nu, büyük bir şahsiyet olan Mutahhariye benzetilmeye layık görmezler.

                            çünkü böyle bir benzetmede hem benzetilen hem benzeyen meşru ve büyük gösterilmek istenmiş demektir ki bu durumda iplerin kimde kalacağı yani muhatabın kime büyük deyip peşinden gideceği güvenli değildir.. Yani Şehid Mutahhari Fethullah Gülene benzetilmiş olsaydı İslami davet burdan istemediği neticeyi alma riksi olan insanların Gülen'e bağlanma riskini göze alamazdı. ve asla bunun gibi bir benzetme yapamazdı..

                            İşte biz Ehlibeyt mektebi şiiler de aynı durumu riski ve sakıncaları Gazali için de görmekteyiz. Siz İslami Davet ekibi olarak Gazalinin bu millete ve dine ne büyük darbeler indirdiğinin farkında değilsiniz ama biz farkındayız.. Fethullah Gülen onun yanında hiç kalır...

                            O yüzden bu benzetmeyi şiddetle KINIYORUM!..

                            Yorum


                              #15
                              Ynt: Bugün, Ayetullah Murtaza Mutahhari'nin (ra) Şehadet Günü ve ''Öğretmenler Günü''

                              Bütün yazışmalarımızdan şunu anlıyoruz ki, islami mücadelenin hareket olması ve olmaması arasında çok farklar vardır.
                              Bazı kesimler, toplumu, insanları tanımadan, hazırlamadan, ulu orta hemen her türlü şii kitapları türkçeye tercüme edip yine ulu orta insanlara sunmayı hareket zannetmektedirler. Bütün hakeretleri kitap tercümeleri ve bu tervcümeleri mümkün mertebe en fazla kişiye ulaştırmaları ile Ehlibeyt mektebine hizmet ettiklerini zannetmektedirler.

                              Halbuki islami hareket, bir iklim düzenlemesidir. Bir zeminmde önce gaflet kışının soğuğunu, karını, buzunu çözmek, ondan sonra oraya rahmet bulutarını gönderip kardan buzdan açılan toprağı sulamak, rahmet bulutlarını aralayıp sulanan bitkileri güneşle ısıtmak, her birisini her bitkinin kabiliyet ve ihtiyacına göre hiyerarşik bir biçimde aşama aşama bakımını yapmak, çiçek açmasını sağlamak ve meyveye durmasına doğru ilerletmek gerekmektedir.

                              İşte İslami davetin izlediği süreç ve bu süreçte kullandığı islami kavram ve argümanların tamamı bu uzun ve çileli eğitim yolunun takip edilmesinde kullanılmaktadır.

                              Bir bitkinin yetiştirilmesinde bile sadece teorik bigi yeterli olmadığı gibi, insan unsuru gibi en önemli unsurun yetiştirilmesinde, okudum üfledim, tebliğ ettim, hücceti tamamladım, artık saldım çayıra, mevlam kayıra olayı asla yetmemektedir.

                              İklim hazır olmadan, karlar buzlar yerde iken, her türlü fitne rüzgarları esip dururken, toprağa şii tohumu ekip açılmasını beklemek gibi bir şey olmaktadır, insanları hemen şii yapma düşüncesi. Sonra ne oluyor, zaman, zemin, iklim, şatların hazır olmadığı bir zamanda karlar içinde yeşeren kardelen şiiler, o soğuk iklimde heba olup gitmek gibi bir kaderle başbaşa kalmaktadırlar.

                              Hele de islamın ikliminin önündeki en büyük engel olan tağuti, Allah düşmanı rejimlerle cihadı bir kenara bırakıp, üstelik onlar ve temsilcileri ile elele kolkola davranışlara girip, bozuk bir iklim ve toprağa nazenin çiçekler ekmeye çalışmak yenilgiyi baştan kabul etmek demektir.

                              islami davetin kullandığı bütün argümanların asıl hedefi İran İslam İnkılabına, Velayeti Fakihe, Rehberiyete Ehli beyt mektebine hizmetten başka bir şey değildir. İçinde yaşadığımız devasa toplum sünni müslümanlardan oluşmaktadır. Onların islami manada eğitimi, terbiyesi için her tedrici aşamada lazım olacak kavramlar söz konusudur.

                              Şii müslümanların yapacağı en uygun şey, bunu idrak ederek, islami davetin rehberiyete bağlılığına güveni esas alarak, söylemindeki hikmetlerin ehli beyt mektebini ihyaya, inşaya, ibraza yönelik olduğunu anlamak ve bilmeden, anlamadan, cahilce sataşmalarda bulunmamaktır.
                              Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                              Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                              Yorum

                              YUKARI ÇIK
                              Çalışıyor...
                              X