MÜTERCİMİN TAKDİMİ
İmam Humeynî, modern zamanların en ağır salgını olan dünyevîleşme hummasının, müslümanlar da dahil olmak üzere bütün inanç ve düşüncelerin müntesiplerini etki altına aldığı bir zaman kesitinde bu gidişata var gücüyle itiraz eden ve Önderi olduğu devrime de "değerler devrimi" adını vererek bunu gösteren muasır bir ma'rifet ustası ve kalb hekimiydi. Bu bakımdan O'nu, basit bir politik Önder değil, 'niceliğin niteliğe egemenliği'ni kırabilme, en azından bu süreci durdurabilme yolunda çaba sarfeden sülük ehlinin mümtaz şahsiyetlerinden biri olarak görmek yerinde olacaktır.
Merhum İmam'ın, köklü engellere rağmen şia düşüncesinde esaslı reformlar gerçekleştirerek Önemli düşünsel açılımlar sağlamasının ve bunun sonucu olarak da bir büyük siyasal, sosyal ve kültürel devrimin ortaya çıkmasına önderlik etmesinin teoriktarihsel arkaplanım, meşhur "usûlî-ahbârî çekişmesinde usûlî kanadın üstünlük elde etmesi ile tarihin akışının bu sonucu hazırladığı" yaklaşımında aramak yerine, O'nun asıl ilgi alanı olan irfan ve
ma'rifet ilminin temel felsefesine, dünyayı kavrayış biçimine, varlığın anlamını öğrenme iştiyakına ve,'niceliğin egemenliği'ne karşı koymadaki ısrarına dikkat edilmelidir. Fıkhın en geçerli ilim dalı olarak kabul edildiği, irfan ve hikmetin ise alabildiğine aşağılandığı, hatta irfana olan ilgisi nedeniyle îmam'ın su içtiği bardağın bile necis görüldüğü bir atmosferde herşeye rağmen bu alanı tercih eden îmam'ın yaklaşık yarım yüzyıl sonra başarılı bir siyasal model ortaya koyabilmesinin ardındaki birikimin de yine sözkonusu uzmanlık dalının kaynaklığı ile elde edildiği farkedilmelidir.
Yorum