Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Veliy-i Fakih'e muhalefet, İmamlara as muhalefet ve Allah’a cc şirk haddindedir!

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    #46
    Ynt: Veliy-i Fakih'e muhalefet, İmamlara as muhalefet ve Allah’a cc şirk haddindedir!

    Elmeddin kardeş, Velayeti Fakihle sorunları olmayanlar Ayetullah Muhammed Taki Misbah Yezdi (ra) hazretlerinin açıklamalarını tartışmazlar. Aynen kabul ederler. Biz aynen kabul ediyoruz.

    Elmeddin kardeş bahse konu kişi, ne sünni, ne de sıradan bir şii alim değil. Şii İnkılabi bir alim. Herkesten önce sizlerin itiraz etmemesi gerekir.
    Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
    Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

    Yorum


      #47
      Ynt: Veliy-i Fakih'e muhalefet, İmamlara as muhalefet ve Allah’a cc şirk haddindedir!

      Allah'ını seversen bizim İmam Ali a.s.'ye düşman olup da Velayeti fakihin tekfir ettiği kimseleri tekfir etmediğimizi veya savunduğumuzu gösteren bir tek mesajımızı göster.

      biz İmam Hameney'e değil velayet fikrine muhalif olanların düşebilecekleri durumu izah ediyoruz. yahu bi zahmet şu yazdıklarımızı oku. habire uyarıyorsun gulat olacağız diye. el insaf. hayatımda ilk kez bu uyarı ile karşılaştım. bir tuhaf oldum.

      sen dost düşman ayırmayıp kendine şii diyen herkesi kabul edebilrisin ama ben bunu yapamıyorum. benim bu konudaki kriterim bu devirde İslam İnkılabı ve velayettir. bunu yaparken de değer verilecek şeye değer veriyorum hepsi bu. bazıları gibi olsa da olur olmasa da olur diyerek gözümde küçültmüyorum. ve düşmanların oyununa gelmeyi red ediyorum. hepsi bu.

      İmam Humeyni'yi Allah tayin etti demiyoruz ama İnkılabın oluşum sürecinde Allah'ın yardımı kendisiyleydi ve şimdi de İmam Hamaney le desek bizi ne olarak ilan edeceksin? herkes kendi takip ettiği alime bir nevi masumiyet atfetmez mi? habire eleştirebileceğimizi ve yanlışını bulabileceğimizi düşündüğümüz birini niye taklit edelim? biz onların insan olduğunun bilincindeyiz. bu yüzden "o makama getirenler gerekirse o makamdan alırlar" diyoruz. ama bunu dillendirmek ve hataları olabilirmiş gibi konuşmak bize düşmez. bu makamın ve sahibinin değerini düşürür diyoruz.

      bizim dediklerimize karşı çıkmana gerekçe olarak "İmam Ali a.s. Allah'tır" diyenlere de karşı çıkarım" demişsin. şimdi bu insafsızlık değil de nedir. bizim hangi sözümüz bu veya benzeri anlam taşımaktadır?

      keşke sünni sitelerindeki sükunetini burada da gösterseydin. belki bizi anlardın. biz seni anlardık.
      KIYAMI UNUTTUK YA RAB! NAMAZI BATIL EYLEDİK.

      Yorum


        #48
        Ynt: Veliy-i Fakih'e muhalefet, İmamlara as muhalefet ve Allah’a cc şirk haddindedir!

        [quote author=Mehmet UFUKALP link=topic=20445.msg125053#msg125053 date=1305204286]
        Elmeddin kardeş, Velayeti Fakihle sorunları olmayanlar Ayetullah Muhammed Taki Misbah Yezdi (ra) hazretlerinin açıklamalarını tartışmazlar. Aynen kabul ederler. Biz aynen kabul ediyoruz.

        Elmeddin kardeş bahse konu kişi, ne sünni, ne de sıradan bir şii alim değil. Şii İnkılabi bir alim. Herkesten önce sizlerin itiraz etmemesi gerekir.[/quote]

        Allah aşkına yeter artık! ne zaman kurtulacaksınız bu ön yargılarınızdan? ben bir Şiiyim. sizede tavsiyem hiç olmazsa önce Velayeti fakih teorisini ortaya koyan inanç, mezhep hangisidir önce onu öğrenin. öğrendikten sonra konuşursunuz.

        Yorum


          #49
          Ynt: Veliy-i Fakih'e muhalefet, İmamlara as muhalefet ve Allah’a cc şirk haddindedir!

          [quote author=hatt-ı imam link=topic=20445.msg125054#msg125054 date=1305204329]
          Allah'ını seversen bizim İmam Ali a.s.'ye düşman olup da Velayeti fakihin tekfir ettiği kimseleri tekfir etmediğimizi veya savunduğumuzu gösteren bir tek mesajımızı göster.[/quote]

          ha tamam. iş imam Alinin a.s ve diğer imaların düşmanlarına gelince illaki Veliyyi fakihten tekfir bekleyeceksiniz. ama Veliyyi fakihi kabullenmeyenlere, Veliyyi fakihe itiraz edenlere gelince bunu Veliyyi fakihe danışmadan hemen munafık damgası ile damgalayacaksınız. ne yaman çelişki....

          birde merak ettiğim şu Ebu Cehil, Ebu Sufyan, Muaviye, yezid konusunda Veliyyi fakih onların kafir olduğu fetvasını verdimi?


          biz İmam Hameney'e değil velayet fikrine muhalif olanların düşebilecekleri durumu izah ediyoruz. yahu bi zahmet şu yazdıklarımızı oku. habire uyarıyorsun gulat olacağız diye. el insaf. hayatımda ilk kez bu uyarı ile karşılaştım. bir tuhaf oldum.
          yahu bunları söylüyorsunuzda neye dayanarak? havayamı? yoksa delilemi? delil varsa nerede o delil? niye bu teoriyi hayata geçiren kimse, bu kurumun başındaki kimsenin söylemediği şeyleri söylüyorsunuz?

          sen dost düşman ayırmayıp kendine şii diyen herkesi kabul edebilrisin ama ben bunu yapamıyorum. benim bu konudaki kriterim bu devirde İslam İnkılabı ve velayettir. bunu yaparken de değer verilecek şeye değer veriyorum hepsi bu. bazıları gibi olsa da olur olmasa da olur diyerek gözümde küçültmüyorum. ve düşmanların oyununa gelmeyi red ediyorum. hepsi bu.
          her kes kendine kriter seçmekte serbest ola bilir ama İslamın kriteri Allahın kitabı ve Ehli beyttir a.s kişiler, inkilaplar, devletler, kurumlar ve s. bunlar hepside sadece ve sadece bu kritere bağlı kaldığında değerlidirler. bu kriterlerde ise Allah tarafından atananların nebi, rasul ve vasiler a.s olduğu geçer.

          İmam Humeyni'yi Allah tayin etti demiyoruz ama İnkılabın oluşum sürecinde Allah'ın yardımı kendisiyleydi ve şimdi de İmam Hamaney le desek bizi ne olarak ilan edeceksin?
          mümin savaşa gittiğinde bile Allahın yardımı oluyor. Allah her kese yardım eder. bu genel bir şeydir özel değil. Alalh her müslümana yardım eder ama bu her müslümanın Allah tarafından önder tayin edildiği demek değil. siz ise cümlenizin başında inkar ettiğiniz şeyi cümlenin akışı içinde, bu genel olgu ile desteklemeye çalışıyorsunuz.

          herkes kendi takip ettiği alime bir nevi masumiyet atfetmez mi?
          masumiyetin içeriğini alıyormusunuz? yoksa siz aynı şeyleri tekrarlamaktan başka bir şey bilmiyormusunuz? tamam gelin sizin kaide ile konuşalım. imam Humeyni r.a "Velayeti Fakih" kitabında ve ya imam Hamenei "İstiftaat"ta Veliyyi fakihin sizin söylediğiniz anlamda masum olduğunu -artık bu ne oluyorsa- söylemişmidir? eğer söylemedilerse -ki, söylemediler- Veliyyi fakihin söylemediği bir şeyi nasıl ona isnat ediyorsunuz? bu şirk değilmi? bence bu şirk değil şirkin tavan yapmasıdır.

          habire eleştirebileceğimizi ve yanlışını bulabileceğimizi düşündüğümüz birini niye taklit edelim?
          yoksa siz kendi isteklerinize uygun olarakmı birilerini masum ilan ediyorsunuz?

          biz onların insan olduğunun bilincindeyiz.
          nebi, rasul ve vasilerde a.s insandır ama masumdurlar. insan olmanın masum olup olmama ile ne ilgisi var?

          bu yüzden "o makama getirenler gerekirse o makamdan alırlar" diyoruz. ama bunu dillendirmek ve hataları olabilirmiş gibi konuşmak bize düşmez. bu makamın ve sahibinin değerini düşürür diyoruz.
          kim "Veliyyi fakihin hatası var", "ben veliyyi fakihi şu suçu işlerken gördüm" ve s. diyor ki? Veliyyi fakih insandır ve hatalarıda olacaktır. masumda değildir. islam dininde de nebi, rasul ve vasilerden a.s başkası masum değildir ve olamazda.

          bizim dediklerimize karşı çıkmana gerekçe olarak "İmam Ali a.s. Allah'tır" diyenlere de karşı çıkarım" demişsin. şimdi bu insafsızlık değil de nedir. bizim hangi sözümüz bu veya benzeri anlam taşımaktadır?
          bu genel bir şey. yani imam Alinin haşa ilah olduğunu söyleyenlere nasıl karşı çıkarımsa aynı şekilde İslam dininde yeni bir kanun icat etmeğe, bilmem bazı eklemeler yapılmasınada aynı şekilde karşı çıkarım. sizin yaptığınızda dini kendi istekleriniz doğrulutusuna yönetmek isteğidir. "madem Rehber hadi masum olsun" mantığı ile nereye gide biliriz biz?

          Yorum


            #50
            Ynt: Veliy-i Fakih'e muhalefet, İmamlara as muhalefet ve Allah’a cc şirk haddindedir!

            keşke sünni sitelerindeki sükunetini burada da gösterseydin. belki bizi anlardın. biz seni anlardık.
            ben sakin yazmaya çalışıyorum. ama sizin Veliyyi fakihe bağlılığı ağzınızdan düşürmediğiniz halde onun söylemediği sözü ona isnat etmeniz her şeyi bu halde getiriyor. iki de bir şucu bucu ilan etmeniz bunları neye dayanarak yapıyorsunuz? Velayeti fakihin dostunu düşmanını sizlermi tayin ediyorsunuz? müslüman müslümanın şahadetine inanmazmı? yukarıda Veliyyi fakihin düşmanı babam olsa affetmem dedim onun altında Mehmet abi sözü dolandırarak bana Velayeti fakihle problemin var demeğe çalışıyor.

            Yorum


              #51
              Ynt: Veliy-i Fakih'e muhalefet, İmamlara as muhalefet ve Allah’a cc şirk haddindedir!

              "ha tamam. iş imam Alinin a.s ve diğer imaların düşmanlarına gelince illaki Veliyyi fakihten tekfir bekleyeceksiniz. ama Veliyyi fakihi kabullenmeyenlere, Veliyyi fakihe itiraz edenlere gelince bunu Veliyyi fakihe danışmadan hemen munafık damgası ile damgalayacaksınız. ne yaman çelişki...."

              biz kimseyi münafık diye adlandırma derdinde değiliz. ama ortada varolan ve yaşayan bir İslam devleti ve onun baında iktidar sahibi olan bir veliyyi fakih varken bunlara düşman olan ve bunları red edenlerin hangi safta olduklarını, kimlerle aynı safı paylaştıklarını aklını kullanan herkes bilir.

              veliyyi fakih eğer birilerini tekfir etmeyin birilerinin mukaddesatına sövmeyin diyorsa bu emir sizin gibi güya ona uyanlara neden zor geliyor? illaki birilerini mi tekfir edeceksiniz? buyrun bunca yaşayan islam düşmanı var onları tekfir edin tağutları tekfir edin ve onlardan beri olduğunuzu bildirin.

              "birde merak ettiğim şu Ebu Cehil, Ebu Sufyan, Muaviye, yezid konusunda Veliyyi fakih onların kafir olduğu fetvasını verdimi?"

              yazık vallahi çok yazık. düştüğün duruma bir bak. yaptığın kıyasa bir bak.

              "yahu bunları söylüyorsunuzda neye dayanarak? havayamı? yoksa delilemi? delil varsa nerede o delil? niye bu teoriyi hayata geçiren kimse, bu kurumun başındaki kimsenin söylemediği şeyleri söylüyorsunuz?"

              Zürare'nin İmam Sadık a.s. dan bir rivayeti var: "kaimin, zuhurundan önce, bir gaybeti olacak, neden?" diye sordum. buyurdu: "öldürülmemesi için. O'nun gaybet zamanı, zuhur edip zalim ve diktatörlerin hükümetlerine üstün gelebilmek için bir ortam oluşuncaya kadar sürecek"

              biz bu ortamın İslam İnkılabı ve velayeti fakih yönetimi oluştuğuna inanıyoruz. bu yüzden bu devirde İnkılabın, geçmişte münafıkla müminin belirlenmesine sebep olan İmam Ali a.s. ın varlığı gibi safları ayıran bir mihenk taşı olduğuna inanıyoruz.

              ayrıca İmam Humeyni r.a. nin fecr suresine atıfta bulunarak İnkılabın Kur'ani bir müjde olduğunu belirtmesi de bir başka boyutudur işin. kaldı ki İmam r.a. velayeti fakih makamının yönetim konusunda Resulullah'ın s.a.a. ve imamların a.s. ın sahip olduğu hak ve yetkilere sahip olduğunu belirtmiştir. bu da o makama isyanın ve o makamı red etmenin kimlerin makamlarını red etmek olduğunu az çok anlatır bize değilmi?

              "her kes kendine kriter seçmekte serbest ola bilir ama İslamın kriteri Allahın kitabı ve Ehli beyttir a.s kişiler, inkilaplar, devletler, kurumlar ve s. bunlar hepside sadece ve sadece bu kritere bağlı kaldığında değerlidirler. bu kriterlerde ise Allah tarafından atananların nebi, rasul ve vasiler a.s olduğu geçer."

              İnkılabın bizim için neden kriter olduğunu yuklarıda yazdım zaten. horsan taraflarından çıkan, bayraklarında Allah c.c. lafzı bulunan bu mehdi ordusunun bizim için anlamı size ifade ettiğinden çok farklı anlaşılan. ama anlamadığınız nokta biz inkılabı sırf ismi hoşumuza gitmiş diye değil, Resulullah s.a.a ve imamlar a.s. ın yolunda mücadele ettiği için seviyoruz ve bağlıyız. birazcık yazdıklarımızı anlama gayretine girersen bu kadar feryat etmene gerek olmadığını görürsün.

              "mümin savaşa gittiğinde bile Allahın yardımı oluyor. Allah her kese yardım eder. bu genel bir şeydir özel değil. Alalh her müslümana yardım eder ama bu her müslümanın Allah tarafından önder tayin edildiği demek değil. siz ise cümlenizin başında inkar ettiğiniz şeyi cümlenin akışı içinde, bu genel olgu ile desteklemeye çalışıyorsunuz."

              Allah yolunda giden her müslümana elbette yardım eder. ama biz şunu söylüyoruz bu inkılap öyle sizin bizim gibi alelade insanları bir ara toplanıp gerçekleştirebileceği gibi bir inkılap değil. eğer öyle olsaydı bu sitede bile bir araya gelemeyen bizler bu inkılabı hiçbir düşmana gerek kalmadan kendimiz yıkardık. bu konuda imam r.a. fecr suresine işaret ettiğini bir kez daha belirteyim.

              "masumiyetin içeriğini alıyormusunuz? yoksa siz aynı şeyleri tekrarlamaktan başka bir şey bilmiyormusunuz? tamam gelin sizin kaide ile konuşalım. imam Humeyni r.a "Velayeti Fakih" kitabında ve ya imam Hamenei "İstiftaat"ta Veliyyi fakihin sizin söylediğiniz anlamda masum olduğunu -artık bu ne oluyorsa- söylemişmidir? eğer söylemedilerse -ki, söylemediler- Veliyyi fakihin söylemediği bir şeyi nasıl ona isnat ediyorsunuz? bu şirk değilmi? bence bu şirk değil şirkin tavan yapmasıdır."

              maşaallah elmeddin kibrin tavan yapmış yine ve bizi şirkle suçlamışsın. elmeddin ilim tek başına birşey ifade etmiyor. onu anlamak ve yorumlamak için bir kamil akla da ihtiyaç var. sen sanırım bundan yoksunsun. sadece ezber üzere gidiyorsun. yukarıda anlattıklarımızı bir daha oku. hele biz İmam Hamaney veya imam Humeyni 12 imam gibi masumdurlar mı demişiz? aksine senin gibilerin onların seviyesini kendi seviyelerine çekmelerine karşı çıkmış ve onların senin benim gibi olmadıklarını, bizler kadar kolay günaha bulaşmayacaklarını anlatmaya çalıştık.

              ben yine soruyorum; benim kadar günaha meyilli olan birini ben neden taklit edeyim? her an günah işleme kapasitesine sahip olan birinin o makamda ne işi var? veya senin benim gibi bir günahkar hangi kamil akılla o makamda bulunanın hata yaptığını saptayabilecek? bunu en az o makamdakiler kadar alim olan birilerinin yapması gerekir. alimlerin ekseriyeti o makam sahibine gönülden bağlıysa bizim dediklerimizde senin anlamadığın ne?

              "yoksa siz kendi isteklerinize uygun olarakmı birilerini masum ilan ediyorsunuz?"

              haşa. defaatle anlattım. yukarıda yine anlatmaya çalıştım. sen niye bu kadar günaha meyilli olma ihtimalini öne sürüyorsun? hayırdır?

              "nebi, rasul ve vasilerde a.s insandır ama masumdurlar. insan olmanın masum olup olmama ile ne ilgisi var?"

              nebi, rasul ve vasiler Allah tarafından seçilmiştir. bu yüzden yaratılıştan masumdurlar. korunurlar. bunu anlatmaya çalıştım.

              "kim "Veliyyi fakihin hatası var", "ben veliyyi fakihi şu suçu işlerken gördüm" ve s. diyor ki? Veliyyi fakih insandır ve hatalarıda olacaktır. masumda değildir. islam dininde de nebi, rasul ve vasilerden a.s başkası masum değildir ve olamazda."

              anlamadan tekrara düşerek yaptığın itirazın cevabı yine yukarıda. ama şu "hataları da olacaktır" ne demek? her an hata yapacak biri veya her an hata yapma ihtimali olduğunu düşündüğüm biri bana emir verdiğinde yanlış olmadığını nerden bileceğim?

              "bu genel bir şey. yani imam Alinin haşa ilah olduğunu söyleyenlere nasıl karşı çıkarımsa aynı şekilde İslam dininde yeni bir kanun icat etmeğe, bilmem bazı eklemeler yapılmasınada aynı şekilde karşı çıkarım. sizin yaptığınızda dini kendi istekleriniz doğrulutusuna yönetmek isteğidir. "madem Rehber hadi masum olsun" mantığı ile nereye gide biliriz biz?"

              biz dini kendi isteğimizle yönetmiyoruz. el insaf. iftira atmakla ilgili hiçbir hadis ezberinde değilmi? neyi savunuyorsak sebebini de anlatıyoruz ama sen dini bizimle konuşurken tekeline alma gibi bir derde sahip olduğun için, senden icazet almayan fikirleri hemen dinin ve mektebin dışına koyabiliyorsun.

              "ben sakin yazmaya çalışıyorum. ama sizin Veliyyi fakihe bağlılığı ağzınızdan düşürmediğiniz halde onun söylemediği sözü ona isnat etmeniz her şeyi bu halde getiriyor. iki de bir şucu bucu ilan etmeniz bunları neye dayanarak yapıyorsunuz? Velayeti fakihin dostunu düşmanını sizlermi tayin ediyorsunuz? müslüman müslümanın şahadetine inanmazmı? yukarıda Veliyyi fakihin düşmanı babam olsa affetmem dedim onun altında Mehmet abi sözü dolandırarak bana Velayeti fakihle problemin var demeğe çalışıyor."

              sakinlik senden çok uzak elmeddin. sen konuya müdahil olduğunda bunu tahmin edip özellikle belirttim. ama gençlikten midir nedir bilmem, dilin direkt saldırı dili haline geliyor. bu halinle ilmini faydalı olarak kullanma ihtimalin yok çünkü tavrında "hikmet" yok. güzel sözle davet yok.

              biz zaten velayet bu sözü söyledi diye değil, ona bağlı olan bir alim bu tartıştığımız sözü söyledi diye seninle tartışıyoruz. yine unuttun galiba. başlığa bir daha bak ve alıntı olan yazıyı oku. biz o yazıya istinaden yorumlar yaptık.

              dostu düşmanı bizler tayin etmiyoruz. İslama düşman olan velayete düşman oluyor veya düşmanlarla aynı çizgide buluşuyor, dost olan da dost oluyor. biz sadece bunu söylüyoruz. senin veya başkasının velayete bağlı olup olmaması da beni çok fazla ilgilendirmiyor. gönül ister ki bu hakikati herkes görsün. ama Rabbim bunu herkese lutfetmiyorsa biz ne yapalım. senin bağlılığından zaten şüphem yok. ama bakışın tuhaf geliyor. velayetin düşmanlarına dahi sıcak yaklaşıyorsun, onun tekfir etmediklerini tekfir etmiyoruz diye bize kızıyorsun, onun üzerinde çoka durduğu vahdete vurgu yapmıyorsun sonra da bize O'na bu bağlılığınız sizi şirke götürüyor diyorsun. ona düşman olanlarsa alim olarak kalıyor senin gözünde. bana garip gelen de bu.


              KIYAMI UNUTTUK YA RAB! NAMAZI BATIL EYLEDİK.

              Yorum


                #52
                Ynt: Veliy-i Fakih'e muhalefet, İmamlara as muhalefet ve Allah’a cc şirk haddindedir!

                [quote author=hatt-ı imam link=topic=20445.msg125069#msg125069 date=1305222697]
                biz kimseyi münafık diye adlandırma derdinde değiliz. ama ortada varolan ve yaşayan bir İslam devleti ve onun baında iktidar sahibi olan bir veliyyi fakih varken bunlara düşman olan ve bunları red edenlerin hangi safta olduklarını, kimlerle aynı safı paylaştıklarını aklını kullanan herkes bilir.[/quote]

                yoksa imam Ali a.s döneminde ortada İslam devleti yokmuydu? Vallahi Kerbela olaylarının, imamlarımızın a.s mazlum konuma düşmesinin tek sebebi Sakifede nefislerine tabii olup küfre girenlerdir başkaları değil. burada ayırt edilmesi gereken ise şudur: imam Ali a.s ve diğer imamlar a.s Alalhın tayin ettiği, hakkında hem Kuranda ve hemde sünnette kesin nasslar koyduğu kimselerdir. Veliyyi fakih ise Allah tarafından atanmayan, masum olmayan bir alimdir. Veliyyi fakihin muhaliflerinin munafık, müşrik, kafir olduğuna inanan sizler ilk başta imamların a.s düşmanları ile başlamalısınız. yoksa Allahın tayin ettiği 2-ci plandamı oluyor?

                veliyyi fakih eğer birilerini tekfir etmeyin birilerinin mukaddesatına sövmeyin diyorsa bu emir sizin gibi güya ona uyanlara neden zor geliyor?
                Veliyyi fakihin sözü kimseye zor gelmiyor. şuana kadar ehli sünnetin mukaddesatına dil uzattığımızı gördünmü? hem üstelik bu sadece Veliyyi fakihin ortaya koyduğu, yeni ortaya çıkmış bir şeyde değil. Kuran müşriklerin mukaddesatına bile hakaret edilmemesini söylüyor. ama hakaret etmek ile onun hakkındaki inanç arasında büyük fark var. ben Ebu Bekirin kafir olduğuna inanıyorum, bu inanç işi. ama Ona haraket etmiyorum, lanetlemiyorum, sövmüyorum. Kuran diyor ki, "müşriklerin mukaddesatına sövme" acaba bu "hemde müşriklerin mukaddesatını kafir görme" anlamındamı geliyor?

                illaki birilerini mi tekfir edeceksiniz?
                çelişik bir şekilde birilerini tekfir etmek, munafık damgası ile damgalamaya çalışmak sizin işiniz. çelişkinizde Allahın tayin ettiği vasilerin a.s düşmanlarını müslüman görmeniz, buna karşın alimlerin seçtiği Veliyyi fakihin düşmanını munafık, kafir ve s. görmeniz. bir başka çelişki, vasilerin a.s düşmanları için Veliyyi fakihten fetva beklemeniz ama Veliyyi fakihin düşmanları için kendisinin bile söylemediklerini söylemeniz.

                buyrun bunca yaşayan islam düşmanı var onları tekfir edin tağutları tekfir edin ve onlardan beri olduğunuzu bildirin.
                müslüman kafirden zaten beridir. esas siz Allahın tayin ettiği makamı gasp edenlerden beri olduğunuzu ilan edin. tevillere girişerek birilerini kurtarmaya, tarihi tahrif etmeğe çalışmayın.

                yazık vallahi çok yazık. düştüğün duruma bir bak. yaptığın kıyasa bir bak.
                bu kıyas değildi, soruydu. ama cevap gelmedi. Muaviyeyi kafir eden nedir? Allahın atadığı imam olan Alinin a.s düşmanlığı ve İslama aykırı hareketleri daha doğrusu İslama inanmaması. şu halde bu şeyleri yapan diğerlerini niye tekfir etmiyorda fetva bekliyorsunuz?

                Zürare'nin İmam Sadık a.s. dan bir rivayeti var: "kaimin, zuhurundan önce, bir gaybeti olacak, neden?" diye sordum. buyurdu: "öldürülmemesi için. O'nun gaybet zamanı, zuhur edip zalim ve diktatörlerin hükümetlerine üstün gelebilmek için bir ortam oluşuncaya kadar sürecek"

                biz bu ortamın İslam İnkılabı ve velayeti fakih yönetimi oluştuğuna inanıyoruz. bu yüzden bu devirde İnkılabın, geçmişte münafıkla müminin belirlenmesine sebep olan İmam Ali a.s. ın varlığı gibi safları ayıran bir mihenk taşı olduğuna inanıyoruz.
                sizin neye inanmanız değil, hadisin ne söylediği önemli. sen Yemeninin, Sufyanin isyanlarınında bu hazırlanacak ortama dahil olduğunu biliyormusunuz? şu halde bu "Sufyaniyi ümmete musallata edecek olan, ümmeti kılıçtan geçirmesine sebep olacak olan -haşa- Alalhtır" anlamınamı geliyor. tekrar ediyorum siz genel olguları alıp özel şeylere haml ediyorsunuz.

                ayrıca İmam Humeyni r.a. nin fecr suresine atıfta bulunarak İnkılabın Kur'ani bir müjde olduğunu belirtmesi de bir başka boyutudur işin.
                kimsenin buna şüphesi yoktur. İslam inkilabı Alalhın yardım ve izni ile olmuştur. fakat bu İnlikabın önderi bile sizin söylediklerinizi söylememiştir. Seyyid Humeynin r.a kitapları ortada, Seyyid Hameneinin kitapları da aynen. bu kitapların hangisinde "Veliyyi fakihi Allah tayin eder", "Veliiyi fakih -sizin yüklediğiniz anlamda da olsa- masumdur" ve s. gibi ifadeler geçiyor?

                kaldı ki İmam r.a. velayeti fakih makamının yönetim konusunda Resulullah'ın s.a.a. ve imamların a.s. ın sahip olduğu hak ve yetkilere sahip olduğunu belirtmiştir. bu da o makama isyanın ve o makamı red etmenin kimlerin makamlarını red etmek olduğunu az çok anlatır bize değilmi?
                Seyyid Humeyni r.a Veliyyi fakih Allah tarafındamı atanmıştır diyor? ona nispet ettiğiniz bu sözler aynen bu şekildemi? yoksa sonra yanlış anlaşılmaya mahal bırakmamak için sözlerini açıklıyormu? ben "Velayeti Fakih" kitabından haberdarım dedim, bende var dedim. o yüzden o kitaptan alıntı yaptığınızda dikkatli olun.

                İnkılabın bizim için neden kriter olduğunu yuklarıda yazdım zaten. horsan taraflarından çıkan, bayraklarında Allah c.c. lafzı bulunan bu mehdi ordusunun bizim için anlamı size ifade ettiğinden çok farklı anlaşılan. ama anlamadığınız nokta biz inkılabı sırf ismi hoşumuza gitmiş diye değil, Resulullah s.a.a ve imamlar a.s. ın yolunda mücadele ettiği için seviyoruz ve bağlıyız. birazcık yazdıklarımızı anlama gayretine girersen bu kadar feryat etmene gerek olmadığını görürsün.
                size İnkilab önderinin söylemediği şeyleri söylemek için kim izin verdi? Seyyid Humeyni ve ya Seyyid Hameneimi söyledi Horasandan çıkacak siyah bayraklıların onlar olduğunu? peki Horasanlı Seyyidin imam Hasan el-Muctebanın a.s soyundan olacağınıdamı bilmiyorsunuz? ve bu yüzden "Seyyid Hasani" denileceğini?

                maşaallah elmeddin kibrin tavan yapmış yine ve bizi şirkle suçlamışsın. elmeddin ilim tek başına birşey ifade etmiyor. onu anlamak ve yorumlamak için bir kamil akla da ihtiyaç var. sen sanırım bundan yoksunsun. sadece ezber üzere gidiyorsun. yukarıda anlattıklarımızı bir daha oku. hele biz İmam Hamaney veya imam Humeyni 12 imam gibi masumdurlar mı demişiz? aksine senin gibilerin onların seviyesini kendi seviyelerine çekmelerine karşı çıkmış ve onların senin benim gibi olmadıklarını, bizler kadar kolay günaha bulaşmayacaklarını anlatmaya çalıştık.
                ben en azından önderlerime saygılıyım, onların hayatlarıı tahrif etmiyorum hatta bu ne için olursa olsun, onların söylemediği şeyleri onlara nispet etmiyorum. siz ne yapıyorsunuz? sırf kendi sözünüz, inancınız için Humeynin bile söylemediğini söylüyorsunuz. ezber üzere gitme konusunda haklısın, dinimi, akidemi ezbere biliyorum ve biran olsun ona bir şeyin ilave edilmesine müsade etmem. elimden geldiği, gücüm yettiği kadar karşısında dururum.

                ben yine soruyorum; benim kadar günaha meyilli olan birini ben neden taklit edeyim? her an günah işleme kapasitesine sahip olan birinin o makamda ne işi var? veya senin benim gibi bir günahkar hangi kamil akılla o makamda bulunanın hata yaptığını saptayabilecek? bunu en az o makamdakiler kadar alim olan birilerinin yapması gerekir. alimlerin ekseriyeti o makam sahibine gönülden bağlıysa bizim dediklerimizde senin anlamadığın ne?
                siz Harun Yahyaya "sen Mehdimisin?" sorusu sorulduğunda verdiği cevaptan ne anlıyorsunuz? inanın bende size sorduğum 2 soru karşısında verdiğiniz cevaplardan bundan başka bir şey anlamıyorum. "masum değildir ama masumdur" şeklinde br cevap bu. "imam Ali haklıdır ama Muaviye de haksız değildir" şeklinde bir cevap bu. yine aynı şeyi tekrarlamışsınız. "benim kadar günah işleyen birisni niye taklit edeyim?"

                ben o sizin kadar günah işliyor demedim "masum değidlir ve olamazda" dedim. umarım aradaki farkı anlatmaya gerek yoktur. ama sizin sorunuza şu şekilde bir soru ile karşılık vereyim: müslümanlar 12-ci imamın a.s gayba haline girmesinden bu yana alimleri taklit ediyorlar. bu alimler hepsi masummudurlar? yoksa müslümanlar hepsi sapıkmıydı ki, masum olmayanlara taklit ediyorlardı da siz bugün bu sapıklıktan onları kurtaracaksınız?


                haşa. defaatle anlattım. yukarıda yine anlatmaya çalıştım. sen niye bu kadar günaha meyilli olma ihtimalini öne sürüyorsun? hayırdır?
                la havle ve la kuvvete illa billahil Aliyyil Azim. güzel abim ne diyorsun? ben kimin günaha meyilli olduğunu söylemişim? "masum değildir" sözü ile "günaha meyillidir" sözünün arasında ne kadar fark var biliyormusunuz?

                anlamadan tekrara düşerek yaptığın itirazın cevabı yine yukarıda. ama şu "hataları da olacaktır" ne demek? her an hata yapacak biri veya her an hata yapma ihtimali olduğunu düşündüğüm biri bana emir verdiğinde yanlış olmadığını nerden bileceğim?
                bu senin söylediğini kim söylemiş ki, bugüne kadar? tekrar ediyorum şu yüzyıla kadar müslümanlar masum olamayan kimselere taklit ettiler, masum olmadıklarına inandılar. onlar sapıkmıydı da senin bu eğriliği düzeltmey çalışıyorsun? bu senin söylediğin sözlerinin yarısını bile Humeyni r.a söylememiştir.

                biz dini kendi isteğimizle yönetmiyoruz. el insaf. iftira atmakla ilgili hiçbir hadis ezberinde değilmi? neyi savunuyorsak sebebini de anlatıyoruz ama sen dini bizimle konuşurken tekeline alma gibi bir derde sahip olduğun için, senden icazet almayan fikirleri hemen dinin ve mektebin dışına koyabiliyorsun.
                peki siz birinin söylemediği şeyleri ona nispet etmenin iftira ve yalan olduğunu biliyormusunuz?

                sakinlik senden çok uzak elmeddin. sen konuya müdahil olduğunda bunu tahmin edip özellikle belirttim. ama gençlikten midir nedir bilmem, dilin direkt saldırı dili haline geliyor. bu halinle ilmini faydalı olarak kullanma ihtimalin yok çünkü tavrında "hikmet" yok. güzel sözle davet yok.
                bu kim yapıyor? sizin verdiğiniz cevaplar. genel olguları alıp özel şeylere haml ediyorsunuz. sözünüzü direk söyleyemiyor arkadan dolanarak söylüyorsunuz. "Humeyniyi Allah tayin etmiştir" diyemiyor ama hadisi alıp arkadan dolanarak "Humeyniyi Allah tayin etmiştir" demeğe getiriyorsunuz. "masummudur?" sorusunun bir cevabı olur ya "evet" ya "hayır" siz "masum değil ama başka türlü masumdur" diyorsunuz. bunu söylerken hiç olmazsa masumiyet kavramının ne anlama geldiğini de düşünmüyorsunuz.

                dostu düşmanı bizler tayin etmiyoruz.
                o halde insanları ikide birde şucu-bucu ilan etmekten vazgeçin.

                senin veya başkasının velayete bağlı olup olmaması da beni çok fazla ilgilendirmiyor. gönül ister ki bu hakikati herkes görsün. ama Rabbim bunu herkese lutfetmiyorsa biz ne yapalım.
                ümmetin tamamını tekfir etmek yeni bir lutuf oluyor galiba. szin söylediğinizi söyleyenler imam Cafer es-Sadık a.s döneminde de vardı. gelip imama a.s "Şii olmayanlar, sizin Velayetinizi kabullenmeyenler kim olursa olsun kafirdir" dediler. imam a.s ise bu redd etti ve onlara "siz haricisiniz" dedi. siz imam Hameneiye isnat ediyormusunuz peki sözlerinizde?

                senin bağlılığından zaten şüphem yok. ama bakışın tuhaf geliyor. velayetin düşmanlarına dahi sıcak yaklaşıyorsun, onun tekfir etmediklerini tekfir etmiyoruz diye bize kızıyorsun, onun üzerinde çoka durduğu vahdete vurgu yapmıyorsun sonra da bize O'na bu bağlılığınız sizi şirke götürüyor diyorsun. ona düşman olanlarsa alim olarak kalıyor senin gözünde. bana garip gelen de bu.
                benmi Velayetin düşmanlarına sıcak bakıyorum? "babam dahi olsa affetmem" sözünü hiç olmazsa görmedinmi? fakat sizinkisi düşmanlarını değil Onunla farklı görşüte olanlarıda tekfir etmek, Onun söylemediklerini Ona nispet etmektir.

                Yorum


                  #53
                  Ynt: Veliy-i Fakih'e muhalefet, İmamlara as muhalefet ve Allah’a cc şirk haddindedir!

                  "yoksa imam Ali a.s döneminde ortada İslam devleti yokmuydu? Vallahi Kerbela olaylarının, imamlarımızın a.s mazlum konuma düşmesinin tek sebebi Sakifede nefislerine tabii olup küfre girenlerdir başkaları değil. burada ayırt edilmesi gereken ise şudur: imam Ali a.s ve diğer imamlar a.s Alalhın tayin ettiği, hakkında hem Kuranda ve hemde sünnette kesin nasslar koyduğu kimselerdir. Veliyyi fakih ise Allah tarafından atanmayan, masum olmayan bir alimdir. Veliyyi fakihin muhaliflerinin munafık, müşrik, kafir olduğuna inanan sizler ilk başta imamların a.s düşmanları ile başlamalısınız. yoksa Allahın tayin ettiği 2-ci plandamı oluyor?"

                  bak bizim yine demediğimizi söyleyerek iftiraya başvurmuşsun. bunu kendine yakıştırıyorsan sorun yok. sırf bu anlamazlığın yüzünden konu içinden çıkılmaz bir hale geldi ve aynı şeyleri biz tekrarlar olduk sen de aynı iftiraları atar oldun.

                  haşa ki biz İmam Hamaney'i veya İmam Humeyni yi İmam Ali'den ön plana koymuyoruz, bunu söylemen bile zerrece yazdıklarımızı okumadığını gösteriyor. biz İnkılabı ehli beyt mektebine bağlı diye seviyoruz dedik defalarca. meseleyi işine geldiği gibi algılıyorsun. İmam Ali'ye düşman olanlarla bu devirde velayete düşman olanların bir farkı yok gözümüzde. bunu anlatmay çalıştık anlamamkta ısrarcısın.

                  "Veliyyi fakihin sözü kimseye zor gelmiyor. şuana kadar ehli sünnetin mukaddesatına dil uzattığımızı gördünmü? hem üstelik bu sadece Veliyyi fakihin ortaya koyduğu, yeni ortaya çıkmış bir şeyde değil. Kuran müşriklerin mukaddesatına bile hakaret edilmemesini söylüyor. ama hakaret etmek ile onun hakkındaki inanç arasında büyük fark var. ben Ebu Bekirin kafir olduğuna inanıyorum, bu inanç işi. ama Ona haraket etmiyorum, lanetlemiyorum, sövmüyorum. Kuran diyor ki, "müşriklerin mukaddesatına sövme" acaba bu "hemde müşriklerin mukaddesatını kafir görme" anlamındamı geliyor?"

                  yahu bu mesajının içinde bile onların mukaddesatına dil uzatıyorsun. kafir olduğunu ayan beyan söylemek dil uzatmak, sövmek değilde iltifat etmek midir? bağlı olduğunu iddia etiğin velayetin ağzından veya yazdıklarından böyle birşey duydunmu? eğer duyduysan hangi ortamda söylendiğini de bildir bize de biz de bilelim. ama ben onu seviyorum demekle olmuyor iş. onun düşmanlarının elinde oyuncak olmamakla başlayacaksın ki O'na karşı senin gibilerin söylediklerini kullanıp mektebe zarar vermesinler.

                  "çelişik bir şekilde birilerini tekfir etmek, munafık damgası ile damgalamaya çalışmak sizin işiniz. çelişkinizde Allahın tayin ettiği vasilerin a.s düşmanlarını müslüman görmeniz, buna karşın alimlerin seçtiği Veliyyi fakihin düşmanını munafık, kafir ve s. görmeniz. bir başka çelişki, vasilerin a.s düşmanları için Veliyyi fakihten fetva beklemeniz ama Veliyyi fakihin düşmanları için kendisinin bile söylemediklerini söylemeniz."

                  yine iftira dolu bir paragraf. bu sitede sizlerin önüne geleni tekfir etme eğlencenizi bozduğumuz için değilmi sizlerdeki bu saldırganlık. yine söylüyoruz velayetin tekfir ettiğini tekfir eder etmediklerini etmeyiz. bunu anlamaman normal çünkü senin bağlılık dediğin şey "olsa daolu olmasa da olur"un ötesine geçmemiş laf-u güzaftan ibaret.

                  "müslüman kafirden zaten beridir. esas siz Allahın tayin ettiği makamı gasp edenlerden beri olduğunuzu ilan edin. tevillere girişerek birilerini kurtarmaya, tarihi tahrif etmeğe çalışmayın."

                  tarihi işine geldiği gibi okuyup günümüzü okuyamayan gözleri bugüne kör geçmişe mercek olan sizlerin yaptığı tahrif yeterince zarar veriyor mektebe. bunu için bizim çabamıza ihtiyaç yok.

                  "bu kıyas değildi, soruydu. ama cevap gelmedi. Muaviyeyi kafir eden nedir? Allahın atadığı imam olan Alinin a.s düşmanlığı ve İslama aykırı hareketleri daha doğrusu İslama inanmaması. şu halde bu şeyleri yapan diğerlerini niye tekfir etmiyorda fetva bekliyorsunuz?"

                  muaviye gibi fitnesi açık ve İslam aleminin çoğu tarafından bilinen biri ile diğerlerini ayrı tutup onları tekfir etmeyen bizler değil uyduğunu iddia ettiğin velyaet makamı ve ona bağlı alimlerdir. git onlara sor nedenini. ne zaman ki açıktan onlar bu dediğini yaparlar meraklanma biz de yaparız. ama sizin ne maslahattan, ne ince anlayıştan, ve vahdetten nasibiniz olmadığı için tabi ki tuhaf geliyor.

                  "sizin neye inanmanız değil, hadisin ne söylediği önemli. sen Yemeninin, Sufyanin isyanlarınında bu hazırlanacak ortama dahil olduğunu biliyormusunuz? şu halde bu "Sufyaniyi ümmete musallata edecek olan, ümmeti kılıçtan geçirmesine sebep olacak olan -haşa- Alalhtır" anlamınamı geliyor. tekrar ediyorum siz genel olguları alıp özel şeylere haml ediyorsunuz."

                  konuyu çarpıtma. yukarıda ki hadisin muhatabı inkılap mı değil mi? bahsedilen ortam oluyor mu oluşmamış mı? yok diyorsan "ben inkılaba velayete bağlıyım" demenin manası nedir bahset?

                  "kimsenin buna şüphesi yoktur. İslam inkilabı Alalhın yardım ve izni ile olmuştur. fakat bu İnlikabın önderi bile sizin söylediklerinizi söylememiştir. Seyyid Humeynin r.a kitapları ortada, Seyyid Hameneinin kitapları da aynen. bu kitapların hangisinde "Veliyyi fakihi Allah tayin eder", "Veliiyi fakih -sizin yüklediğiniz anlamda da olsa- masumdur" ve s. gibi ifadeler geçiyor?"

                  velayet-i fakih makamının ilahi bir yükümlülük olduğunu izah ediyor imam. ilahi bir yükümlülük olan makama karşı çıkanlar neye karşı çıkmış olurlar? aklın neden burada devreden çıkıyor.

                  "Seyyid Humeyni r.a Veliyyi fakih Allah tarafındamı atanmıştır diyor? ona nispet ettiğiniz bu sözler aynen bu şekildemi? yoksa sonra yanlış anlaşılmaya mahal bırakmamak için sözlerini açıklıyormu? ben "Velayeti Fakih" kitabından haberdarım dedim, bende var dedim. o yüzden o kitaptan alıntı yaptığınızda dikkatli olun."

                  ayetleri ve hadisleri naklederek bu makamın yönetim konusunda nebi ve imamların haklarına sahip olduğunu bildiriyor. biz de bunu söylüyoruz. Allah seçiyor demiyor. biz de öyle demedik zaten. bi zahmet bi daha oku yazdıklarımız. biz sadece şunu söylüyoruz nebi ve imamların yönetim konusundaki yetkilerine ve haklarına sahip olan bu makama itiraz edenler temel de neye itiraz etmiş oluyorlar? niye dilin bir türlü bunu itiraf etmeye yanaşmıyor?

                  "size İnkilab önderinin söylemediği şeyleri söylemek için kim izin verdi? Seyyid Humeyni ve ya Seyyid Hameneimi söyledi Horasandan çıkacak siyah bayraklıların onlar olduğunu? peki Horasanlı Seyyidin imam Hasan el-Muctebanın a.s soyundan olacağınıdamı bilmiyorsunuz? ve bu yüzden "Seyyid Hasani" denileceğini?"

                  ne dediğimi anlamadan yine yazmışsın. bir daha oku. sen bunları uykulu iken mi okuyorsun anlamadım. İmam Mehdi a.f. nin ordusu olacaklardan bahsettim. İmam mehdi den değil. şimdi senin bu yazdıklarına bakarak inkılabın imam mehdi a.f. işi olmayacağını mı anlamak gerekiyor?

                  "ben en azından önderlerime saygılıyım, onların hayatlarıı tahrif etmiyorum hatta bu ne için olursa olsun, onların söylemediği şeyleri onlara nispet etmiyorum. siz ne yapıyorsunuz? sırf kendi sözünüz, inancınız için Humeynin bile söylemediğini söylüyorsunuz. ezber üzere gitme konusunda haklısın, dinimi, akidemi ezbere biliyorum ve biran olsun ona bir şeyin ilave edilmesine müsade etmem. elimden geldiği, gücüm yettiği kadar karşısında dururum."

                  önderlerinin düşmanlarını arttırarak mı onlara saygı duyuyorsun? onların dostlarını şirkle suçlayacak kadar kendinden geçerek mi saygı duyuyorsun? tartışmadan sadece hakaret edip suçlamayı anlayarak mı saygı duyuyorsun? biz söylenmemiş sözleri söylemedik. aksine habire birilerini tekfir ederek siz söylüyorsunuz. ezber dediğim tam da bu işte. yorumdan analizden mahrum ezberin insanı getireceği paronayak durum budur. ne okuduğunu anlıyor ne yazılanları idrak ediyorsun. senin icazetin(!) olmayanları hemen dine birşeyler katmakla itham ediyorsun. yazık vallahi yazık. bu yaptığın o ezberlediklerine ihanettir.

                  "siz Harun Yahyaya "sen Mehdimisin?" sorusu sorulduğunda verdiği cevaptan ne anlıyorsunuz? inanın bende size sorduğum 2 soru karşısında verdiğiniz cevaplardan bundan başka bir şey anlamıyorum. "masum değildir ama masumdur" şeklinde br cevap bu. "imam Ali haklıdır ama Muaviye de haksız değildir" şeklinde bir cevap bu. yine aynı şeyi tekrarlamışsınız. "benim kadar günah işleyen birisni niye taklit edeyim?"

                  ben o sizin kadar günah işliyor demedim "masum değidlir ve olamazda" dedim. umarım aradaki farkı anlatmaya gerek yoktur. ama sizin sorunuza şu şekilde bir soru ile karşılık vereyim: müslümanlar 12-ci imamın a.s gayba haline girmesinden bu yana alimleri taklit ediyorlar. bu alimler hepsi masummudurlar? yoksa müslümanlar hepsi sapıkmıydı ki, masum olmayanlara taklit ediyorlardı da siz bugün bu sapıklıktan onları kurtaracaksınız?"


                  biz alimler İmamlar gibi masumdur demedik. habire bu iftirada ısrarcısın. sadece senin gibilerin tekebbürüne karşı çıktık. "onlar da senin benim gibler" meselesi bize ters geliyor. senin benim gibi olsalar burada senin attığın iftiraları atabilecek kadar ilimlerini ayak altına alabilirler demektir. bulundukları mevkiye senin gibi oldukları için değil senden farklı oldukları için gelmişlerdir. bunu niye anlamıyorsun. bu kadar mı zor bunu anlamak. bunun neresi ilahi bir masumiyet atfetmek oluyor. ne yazdığımız yukarıda. neyi kastettiğimiz de yukarıda. senin dışında okuyanlar buyursun karar versinler.

                  harun yahya meselesine gelince bizim sözlerimizi benzettiğin şahıs gibi düşünüyorsak ve benzeri şeyleri kastediyorsak Rabbim bizden hesabını soracaktır. ama değilse ahirette benim iki elim yakanda olacak.

                  "la havle ve la kuvvete illa billahil Aliyyil Azim. güzel abim ne diyorsun? ben kimin günaha meyilli olduğunu söylemişim? "masum değildir" sözü ile "günaha meyillidir" sözünün arasında ne kadar fark var biliyormusunuz?"

                  farkı biliyorum. sen hata yapabilirler diyorsun ben de senin benim gibi öyle kolay kolay hata yapmazlar diyorum. yaparlarsa ve yollarından saparlarsa da bunu onlar kadar alim olanlar anlar. biz anlayamayız diyorum. bunu neden anlamk istemyorsun.

                  "bu senin söylediğini kim söylemiş ki, bugüne kadar? tekrar ediyorum şu yüzyıla kadar müslümanlar masum olamayan kimselere taklit ettiler, masum olmadıklarına inandılar. onlar sapıkmıydı da senin bu eğriliği düzeltmey çalışıyorsun? bu senin söylediğin sözlerinin yarısını bile Humeyni r.a söylememiştir."

                  bunca yüzyıl acaba müslümanlar "bu alimler hata yapabilir, bu yüzden senin benim gibidirler" diyerek mi taklit etmişler? senin anlamadığın nokta bu çağda İslam İnkılabının temsil ettiği şeyin geçmişten beri özlenen şey olduğudur. bu yüzden sizin gibi inkılabı veya onun başındakileri olsa da olur olmasa da olu diyenlere karşı çıkıyoruz biz. bu çağda inkılabı ve velayeti kabul etmeyenlerin İslam düşmanlarıyla ister bilinçli ister bilinçsiz aynı noktada buluştuklarını anlatıyoruz. bunu bir türlü idrak edemedin gitti.

                  "o halde insanları ikide birde şucu-bucu ilan etmekten vazgeçin."

                  beni önce sünni ilan etmiştiniz, bu tartışmanın başında gulatlarla bir tuttun, sonra da şirke girmekle suçladın. şimdi elini vicdanına koy kim kimi şucu bucu ilan ediyor? bu sitede senin gibi habire kendinden olmayanları dışlayanlarla iki de bir biz mücadele ediyoruz. biraz vicdan sahibi olanlar görürler bunu.

                  "ümmetin tamamını tekfir etmek yeni bir lutuf oluyor galiba. szin söylediğinizi söyleyenler imam Cafer es-Sadık a.s döneminde de vardı. gelip imama a.s "Şii olmayanlar, sizin Velayetinizi kabullenmeyenler kim olursa olsun kafirdir" dediler. imam a.s ise bu redd etti ve onlara "siz haricisiniz" dedi. siz imam Hameneiye isnat ediyormusunuz peki sözlerinizde?"

                  bu nasıl bir saptırma bu nasıl bir demogojidir. bu yazdığını bu sitede siz yüzlerce defa yapmadınız mı? biz bu yüzden sizinle tartışmadık mı? imametten habersiz gariban sünnileri dahi müslüman değiller diye hatta hristiyanlarla bir tutmadı mı sizinkiler? sen daha yukarıda illaki birilerini (velayet etmese de) tekfir et demedin mi?

                  bizim yukarıda yazdığının muhatabı olacak hangi sözümüz var? git bunu Ayetullah Muhammed Taki Misbah Yezdi (ra) hazretlerine söyle. ve onun gibi açıklamalar yapan velayetin önemini kavramış olan yüzlerce alime söyle.

                  "benmi Velayetin düşmanlarına sıcak bakıyorum? "babam dahi olsa affetmem" sözünü hiç olmazsa görmedinmi? fakat sizinkisi düşmanlarını değil Onunla farklı görşüte olanlarıda tekfir etmek, Onun söylemediklerini Ona nispet etmektir."

                  evet sen sıcak bakıyorsun. "babam dahi olsa affetmem" sözünü söyleyip habire velayet düşmanı olan ona karşı çıkanları alim diye önümüze sen sürüyorsun. sonra yaptıklarını anlatınca da ben de biliyorum diye konuyu değiştiriyorsun. o bahsettiklerin fikirleri değil makamın kendisini eleştiriyorlar bunu sen de biliyorsun.

                  neyse bu böyle uzayıp gider. elmeddin kardeş yine söylüyorum ya sakince yaz ve yazdıklarımızı anlamaya çalış, ya da şu gençliğinin hızlılığını ve enerjisini bizim üzerimide değil de İSlam düşmanları üzerinde gider.







                  KIYAMI UNUTTUK YA RAB! NAMAZI BATIL EYLEDİK.

                  Yorum


                    #54
                    Ynt: Veliy-i Fakih'e muhalefet, İmamlara as muhalefet ve Allah’a cc şirk haddindedir!

                    işin aslı böyle kısır döngü bir tartışmadansa başka kardeşlerimizin de fikrini öğrenmek isterdim. fikir alışverişi yapmak isterdim.

                    özellikle bu yazıyı buraya ekleyen velayet aşığı Behest-e Mahdi üstadın ve Qum-u aşk hocamın (ki bize dargın olabilir ama fikirlerini önemsiyorum) fikileri ile katkıda bulunmalarını ve bu kısır döngüden bizi kurtarmalarını isterim. inşaallah okurlar da bizi fikirlerinden mahrum bırakmazlar.
                    KIYAMI UNUTTUK YA RAB! NAMAZI BATIL EYLEDİK.

                    Yorum


                      #55
                      Ynt: Veliy-i Fakih'e muhalefet, İmamlara as muhalefet ve Allah’a cc şirk haddindedir!

                      Olay şundan ibaret ki, Velayeti Fakihle ilgili Ayetullah Misbah Yazdinin beyanlarına biz katılıyoruz, kimileri katılmıyor. Bizim katılmamızın nedeni konunun velayeti fakih olması ve bu konuyu gündeme getiren şii alimin ehil, yetkin ve inkılabi bir alim olması.

                      Böyle bir alimin beyanlarına katılmamanın nedeni maalesef ifade etmek zorundayız ki, İmam Humeyninin Mektebini kavrayamamıyış, İslam İnkılabını idrakteki eksiklikten başka bir şey değildir.

                      Zaten karşı çıkan kardeşlerimizinde bütün ifade ve üsluplarında geleneksel şiayı görüyor, İnkilabın Mektebi İmam Humeyninin mektebini, izlerini, kavramlarını, sembol ve sloganlarını göremiyoruz. Bunlara lakayt kalanların maalesef Misbah Yezdiyi anlayamayacağını anlıyoruz, küsmece darılmaca olmasın.
                      Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                      Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                      Yorum


                        #56
                        Ynt: Veliy-i Fakih'e muhalefet, İmamlara as muhalefet ve Allah’a cc şirk haddindedir!

                        [quote author=hatt-ı imam link=topic=20445.msg125105#msg125105 date=1305278850]
                        bak bizim yine demediğimizi söyleyerek iftiraya başvurmuşsun. bunu kendine yakıştırıyorsan sorun yok. sırf bu anlamazlığın yüzünden konu içinden çıkılmaz bir hale geldi ve aynı şeyleri biz tekrarlar olduk sen de aynı iftiraları atar oldun.

                        haşa ki biz İmam Hamaney'i veya İmam Humeyni yi İmam Ali'den ön plana koymuyoruz, bunu söylemen bile zerrece yazdıklarımızı okumadığını gösteriyor. biz İnkılabı ehli beyt mektebine bağlı diye seviyoruz dedik defalarca. meseleyi işine geldiği gibi algılıyorsun. İmam Ali'ye düşman olanlarla bu devirde velayete düşman olanların bir farkı yok gözümüzde. bunu anlatmay çalıştık anlamamkta ısrarcısın.[/quote]

                        yaa.. o halde ne diye az önce "Veliyyi fakihin fetvasın varmı?" diye soruyordunuz? buyrun imam Alinin a.s makamını gasp edenlerin ve diğer düşmanlarının durumunu beyan edin.

                        yahu bu mesajının içinde bile onların mukaddesatına dil uzatıyorsun. kafir olduğunu ayan beyan söylemek dil uzatmak, sövmek değilde iltifat etmek midir?
                        birinin kafir olduğunu söylemek ona sövmekmidir? o zaman Allah yahudi ve hristiaynlara -haşa- sövmüşmüdür? sövgü nedir? birilerini aşağılamak, lanetlemek ve s. gibi şeyler. daha net anlamanız için örnek vereyim müşriklerin putlarına, mukaddeslerini sövmeyi yasaklayan Allah müslümanlara "bu putları, mukaddesleri müslüman ve mümin olarak görün"mü diyordu?

                        bağlı olduğunu iddia etiğin velayetin ağzından veya yazdıklarından böyle birşey duydunmu? eğer duyduysan hangi ortamda söylendiğini de bildir bize de biz de bilelim. ama ben onu seviyorum demekle olmuyor iş. onun düşmanlarının elinde oyuncak olmamakla başlayacaksın ki O'na karşı senin gibilerin söylediklerini kullanıp mektebe zarar vermesinler.
                        yok merak etmeyin sizin gibi bağlı olduğum alime kendisinin söylemediği bir şeyleri isnat etmem. üstelik sizin kadar çelişki içinde de olmam. bir yandan Hz. Aliyi a.s Allahın tayin ettiği idda et, diğer yandan da onun a.s makamının gaspçıları için fetva bekle. söylermisin Hz. Rasulullahın s.a.a düşmanları, imam Hasanın, imam Hüseyinin ve diğer imamların a.s makamlarının gaspçıları, katilleri, düşmanları içinde Veliyyi fakihten fetva aldınızmı? dahası bugün birisi çıkıp "Muhammed yalancıydı" dese onun kafir olduğuna inanmak içinde fetva bekleyecekmisiniz Rehberden?

                        yine iftira dolu bir paragraf. bu sitede sizlerin önüne geleni tekfir etme eğlencenizi bozduğumuz için değilmi sizlerdeki bu saldırganlık. yine söylüyoruz velayetin tekfir ettiğini tekfir eder etmediklerini etmeyiz. bunu anlamaman normal çünkü senin bağlılık dediğin şey "olsa daolu olmasa da olur"un ötesine geçmemiş laf-u güzaftan ibaret.
                        tekfir etmek eğlencisimi? benim kendi blogum, sitem de var, facebookda kendi sayfamda var. eğer isteseydim girip orada bolca "şu kafirdir, bu rezildir, o alçaktır, diğeri köpektir ve s. yazardım. bende söylüyorum nebi, rasul ve vasilerle a.s savaşanlar, onlara karşı çıkanlar içinde fatvalar bekliyormusunuz? mesela Ebu Sufyan için fetva geldimi size? Firavun için? Nemrud için varmı peki?

                        tarihi işine geldiği gibi okuyup günümüzü okuyamayan gözleri bugüne kör geçmişe mercek olan sizlerin yaptığı tahrif yeterince zarar veriyor mektebe. bunu için bizim çabamıza ihtiyaç yok.
                        afedersiniz ama Ebu hanife imam Cafer es-Sadıkın a.s dini tebli ediyordu, dosttular her taraf güllük gülüstanlıktı diyen ben değildim. ve ya Said Nursinin hayatını tevil ederek Şiaya katmaya çalışanda ben değildim.

                        muaviye gibi fitnesi açık ve İslam aleminin çoğu tarafından bilinen biri ile diğerlerini ayrı tutup onları tekfir etmeyen bizler değil uyduğunu iddia ettiğin velyaet makamı ve ona bağlı alimlerdir. git onlara sor nedenini. ne zaman ki açıktan onlar bu dediğini yaparlar meraklanma biz de yaparız.
                        Tevhidi, nübüvveti, Meadı ve ya bunlardan her hangi birisini inkar eden kimse için de Veliyyi fakihten fetva bekleyecekmisiniz? ayrıca Veliyyi fakihin Muaviyeyi tekfir ettiğine dair belge isterim. sen nasıl oluyorda ehli sünnetin mukaddesatını tekfir ediyorsun?

                        ama sizin ne maslahattan, ne ince anlayıştan, ve vahdetten nasibiniz olmadığı için tabi ki tuhaf geliyor.
                        yalanlar üzerine kurulacak olan vahdetten de, arkadaşlıktan da Allaha sığınırım. sizin vahdet dediğiniz koca bir tarihi, gerçekleri tahrif etmekmi? illaki her kesi Şiaya uyduracaksınız yani. Şii olmayan için "takiyye yaptı", imameti inkar eden için "yok inkar etmedi ama gasp etti" ve s. gibi şeyler üreterek nereye gide biliriz ki?

                        konuyu çarpıtma. yukarıda ki hadisin muhatabı inkılap mı değil mi? bahsedilen ortam oluyor mu oluşmamış mı? yok diyorsan "ben inkılaba velayete bağlıyım" demenin manası nedir bahset?
                        vallahi ne diyeceğimi bilmiyorum. hadis neden söz ediyor? imamın a.s zuhuru öncesinde ortam oluşacaktır, bir taraftan zul çoğalacak, diğer taraftan buna karşı direniş olacak. ama bu "zulmü artıracak olan Alalhtır" buna karşıda "direnişi düzenleyecek olanda Allahtır" demek değil. imam a.s olacak ortamdan haber veriyor. haber verme ile tayin etme, atama arasındaki farkı biliyormsunuz? tekra soruyorum bunu bir atama, tayin etme olarak gören sizler aynı şekilde Süfyaniyide Allahın tayin edeceğini kabul ediyormusunuz?

                        velayet-i fakih makamının ilahi bir yükümlülük olduğunu izah ediyor imam. ilahi bir yükümlülük olan makama karşı çıkanlar neye karşı çıkmış olurlar? aklın neden burada devreden çıkıyor.
                        konu ısınmaya başlıyor ama eğer kavramları biraz daha öğrenirseniz munazara daha güzel olur. zira o zaman bir kavram için uzun uzadıya açıklama yapılması gerekmez. neyse...

                        benim aklım devreden çıkmıyor, aynı şekilde akıl olamdan dinin olmadığını da biliyorum. Kuranda akıl hakkında yeterince ayet var ve en muteber kaynağımızda "Akıl ve Cehalet kitabı" ile başlıyor. eğer sizin aklınızda devreden çıkmamış olsaydı o zaman Allah tarafından atanan makamın gaspçısının durumu hakkında fetva istemezdiniz.

                        imamın r.a ne dediğini açıklamaya çalıştım ama akıl konusu yüzünde maalesef anlayadınız. o yüzden farklı şekilde, kolay anlaşılır bir dilde söyleyeyim: fecr suresine atıfta bulunarak İnkılabın Kur'ani bir müjde olduğunu belirten -hele bunun kaynağı gerekiyor- imam r.a "Velayeti fakih Allahın tayin ettiği kimsedir", "masumdur", "itaat etmeyen kafirdir" demişmidir?


                        ayetleri ve hadisleri naklederek bu makamın yönetim konusunda nebi ve imamların haklarına sahip olduğunu bildiriyor. biz de bunu söylüyoruz. Allah seçiyor demiyor. biz de öyle demedik zaten. bi zahmet bi daha oku yazdıklarımız. biz sadece şunu söylüyoruz nebi ve imamların yönetim konusundaki yetkilerine ve haklarına sahip olan bu makama itiraz edenler temel de neye itiraz etmiş oluyorlar? niye dilin bir türlü bunu itiraf etmeye yanaşmıyor?
                        Allaha hamdolsun dinimi hiç bir zaman bağnazlık ve taassup üzerine kurmadım. yoksa sizin gibi Allahın tayin ettiği makamın gaspçılarının savunucusu olurdum bende. ama Alalha şükür dinimi taassup üzerine kurmuş değilim.

                        imam r.a Velayeti Fakih makamının


                        ne dediğimi anlamadan yine yazmışsın. bir daha oku. sen bunları uykulu iken mi okuyorsun anlamadım. İmam Mehdi a.f. nin ordusu olacaklardan bahsettim. İmam mehdi den değil. şimdi senin bu yazdıklarına bakarak inkılabın imam mehdi a.f. işi olmayacağını mı anlamak gerekiyor?
                        yukarıdaki sözleriniz şunlar:

                        İnkılabın bizim için neden kriter olduğunu yuklarıda yazdım zaten. horsan taraflarından çıkan, bayraklarında Allah c.c. lafzı bulunan bu mehdi ordusunun bizim için anlamı size ifade ettiğinden çok farklı anlaşılan. ama anlamadığınız nokta biz inkılabı sırf ismi hoşumuza gitmiş diye değil, Resulullah s.a.a ve imamlar a.s. ın yolunda mücadele ettiği için seviyoruz ve bağlıyız. birazcık yazdıklarımızı anlama gayretine girersen bu kadar feryat etmene gerek olmadığını görürsün.
                        işaretlediğim yerde sözünü ettiğiniz bu ordu kimdir? eğer meşhur hadiste geçen "Mehdinin a.s zuhurundan önce Horasandan siyah bayraklar çıkacak" ordu ise -ki, ben bunu anlayarak cevap vermiiştim- şu halde bu sözünüz yanlıştır. çünkü o ordunun komutanı Horasanlı Seyyid olacak ve Seyyid imam Hasanın soyundan olacağı için "Seyyid Hasani" diye anılacak. yok eğer işaretlediğim yerde kast ettiğiniz, "Mehdi orudusu" dediğiniz İslam İnkilabı isebunu genel olgu anlamında kabul ediyoruz.

                        önderlerinin düşmanlarını arttırarak mı onlara saygı duyuyorsun?
                        benim onların düşmanlarına karşı mücadele etmem Onların a.s düşmanlarının sayısınımı artırmak oluyor? şu halde bu batıl mantığa göre haşa imam Ali a.s doğru tavır almadı. çünkü -haşa- eğer doğru tavır alsaydı yumuşak siyasetle Muaviye, Talha ve diğerlerini ele almış olurdu.

                        ben imamın a.s sünnetine uyuyorum, imamımda a.s Allah tarafından tayin edilen kimse ile savaşanın, hakkı olmadığı halde Onun makamına oturanların ne olduğunu beyan etmişti.


                        onların dostlarını şirkle suçlayacak kadar kendinden geçerek mi saygı duyuyorsun? tartışmadan sadece hakaret edip suçlamayı anlayarak mı saygı duyuyorsun?
                        afedersiniz ama anlayamadım. bu "dost" dediğiniz kimse önderlerimize yalan nispet eden kimselermi?

                        biz söylenmemiş sözleri söylemedik.
                        o zaman buyrun imam Humeyni ve imam Hameneinin "Velayeti fakihi Allah tayin eder", "Velayeti fakih masum değil ama masumdur", "Velayeti fakihi kabullenmeyen, ona muhalif olan munafık ve kafirdir" ve s. gibi sözlerinin belgelerini aktarın.

                        aksine habire birilerini tekfir ederek siz söylüyorsunuz.
                        hala sırf taassuptan dolayı diretiyorsun değilmi? ziyan yok, inşaAllah ben çok yakında imam Alinin a.s Ebu Bekirin hilafeti için Şeyatnın hükumeti dediğini ve onları tekfri ettiğini bizzat sahih senetlerle sana ulaştırırım. ha eğer imam ALinin a.s sözünü kabullenmeyeceksen o başka.

                        biz alimler İmamlar gibi masumdur demedik.
                        o zaman "masum değil" de. "yok masum değil ama masumdur" deme! çünkü masumiyet farklı bri kavramdır.

                        habire bu iftirada ısrarcısın. sadece senin gibilerin tekebbürüne karşı çıktık. "onlar da senin benim gibler" meselesi bize ters geliyor. senin benim gibi olsalar burada senin attığın iftiraları atabilecek kadar ilimlerini ayak altına alabilirler demektir. bulundukları mevkiye senin gibi oldukları için değil senden farklı oldukları için gelmişlerdir. bunu niye anlamıyorsun. bu kadar mı zor bunu anlamak. bunun neresi ilahi bir masumiyet atfetmek oluyor. ne yazdığımız yukarıda. neyi kastettiğimiz de yukarıda. senin dışında okuyanlar buyursun karar versinler.
                        eğer ben iftira atmışsam Allah bana lanet etsin. yok eğer sizler imamlarımızın a.s, Veliyyi fakihin demediklerini diyorsanız Allah sizede lanet etsinmi?

                        benim dışımda okuyanlar buyurup yazsınlar bakalım senin "imamlar gibi masum değildir ama başka türlü masumdur" sözünün anlamı ne oluyor. sizin akılınız "masumiyet" kavramının farklı bir şey olduğunu ve nebi, rasul ve vasilerin dışında kimsenin bu kavrama giremeyeceğini, dolayısı ile hakkında soru sorulduğunda "masum değidlri" diye cevap verileceğini almıyormu? bu çokmu zor geliyor?

                        masumiyet başka bir şeydir, insaın nefsine hakim olması başka bir şeydir.


                        harun yahya meselesine gelince bizim sözlerimizi benzettiğin şahıs gibi düşünüyorsak ve benzeri şeyleri kastediyorsak Rabbim bizden hesabını soracaktır. ama değilse ahirette benim iki elim yakanda olacak.
                        neyi kast ettiğimi iyice anladın. ben Harun Yahya gibi düşündüğünüzü değil onun gibi arkadan dolanarak cevaplar verdiğinizi söylüyorum.

                        farkı biliyorum. sen hata yapabilirler diyorsun ben de senin benim gibi öyle kolay kolay hata yapmazlar diyorum. yaparlarsa ve yollarından saparlarsa da bunu onlar kadar alim olanlar anlar. biz anlayamayız diyorum. bunu neden anlamk istemyorsun.
                        "masum değillerdir" demek bu kadarmı zor geliyor? alim olan kimsenin hatat müminin bile nefsine hakim olduğu, gühana, harama öyle kolay kolay düşmeyeceğini bilmeyenmi var? bunu söylemek için illaki "masum değil ama başka türlü masumdur"mu demek gerekiyor?

                        bunca yüzyıl acaba müslümanlar "bu alimler hata yapabilir, bu yüzden senin benim gibidirler" diyerek mi taklit etmişler?
                        ya nasıl taklitt ettiler? senin gibi "masum değil ama masumdur" tarzında düşünerekmi?

                        senin anlamadığın nokta bu çağda İslam İnkılabının temsil ettiği şeyin geçmişten beri özlenen şey olduğudur.
                        yani bunu anlamak, yada anladığını bildirmek için illa ki, Veliyyi fakihin söylemediği şeylerimi ona isnat etmek yani yalan söylemekmi gerekiyor?

                        bu yüzden sizin gibi inkılabı veya onun başındakileri olsa da olur olmasa da olu diyenlere karşı çıkıyoruz biz.
                        benim nerede böyle söylediğimi göstere bilirmisin? Allah Kuranda "Yalan söylemekte olduklarından dolayı, onlar için acı bir azab vardır." buyuruyor. hiç düşünmedinmi yazarken?

                        bu çağda inkılabı ve velayeti kabul etmeyenlerin İslam düşmanlarıyla ister bilinçli ister bilinçsiz aynı noktada buluştuklarını anlatıyoruz. bunu bir türlü idrak edemedin gitti.

                        beni önce sünni ilan etmiştiniz,
                        bununda delilini alalım lütfen. nerede ilan etmişsem ve s.

                        bu tartışmanın başında gulatlarla bir tuttun,
                        biraz daha okuyun. kimseyi ne gulat ilan etmiş ve nede bir tutmuş değilim. sizede tavsiyem genel olgularla özel olguarı bir birinden ayırt etmeden konuşmayın. Gulatların genel özelliği aşırılık yapmalarıdır. bunu sevgi ve s. adında yapıyorlar ama gördük ki, imamlar a.s onların söylediklerinden beridir, uzaktır.

                        sizinde genel yönden onlarla benzerliğiniz var. Veliyyi fakihin söylemediğini söylemek, imamların a.s düşmanlarının kafir olduğuna inamak için fetva beklerken Veliyyi fakihin düşmanlarını otomatikten kafir, munafık ilan etmek ve s. oysa anlamadınız, anlamadınız ki, Velayeti fakih ilkesini ortaya koyan bu Şia inancıdır ki, Onun başlangıcı zaten imamlardan a.s geliyor. şu halde eğer aklınız şu anda devreden çıkmadıysa imamların a.s düşmanında kafir olduğunu gayet rahat bir şekilde anlarsınız.


                        sonra da şirke girmekle suçladın.
                        bu kendi görüşümdü. ama sizin görüşünüze görede aynısı olmalı. Veliyyi fakihe muhalefet edeni müşrik olarak gören sizler nasıl oluyorda Veliyyi fakihin söylemediğini söylemenin, onun tekfir etmediğini tekfir etmenin şirk olduğunu kabullenmiyorsunuz?

                        şimdi elini vicdanına koy kim kimi şucu bucu ilan ediyor?
                        bunun için çok uzağa gitmek gerekmiyor. sizin siyasi ve s. gibi konulara bakarak ajan, munafık, şucu bucu ilan ettiklerinizi tekrar gözden geçirmenizi öneririm.

                        bu sitede senin gibi habire kendinden olmayanları dışlayanlarla iki de bir biz mücadele ediyoruz. biraz vicdan sahibi olanlar görürler bunu.
                        "kendilerinden olamayan" ile neyi kast ettiğine bağlı. eğer kast ettiğin kafirler ise evet onları kafir ilan ediyoruz. yok eğer kast ettiğin sünniler ise evet, onlarında sünni olduğunu ama mustazaaf olduğu müddetçe müslüman olduklarını söylüyoruz ki, bunuda bizzat imamlarımız a.s söylüyor. yok eğer kast ettiğin siz kendiniz iseniz ki, ne olduğunuzu bilmiyorum sizi bir şey ilan etmiş değiliz. Allahın kelamını yazdım, o kelam özel olarak hristiaynları, genel olarak bizleride kapsıyor. dininizde taşkınlık etmeyin diyor. sizin yaptığınız nedir? Veliyyi fakihi -arkadan dolanarak- Allahın tayin ettiğini, masum olduğunu, itaat etmeyenlerin kafir olduğunu ve s. söylemek. oysa bunları Allah tarafından atanan imamlar a.s hakkında söylemiyorsunuz.

                        bu nasıl bir saptırma bu nasıl bir demogojidir. bu yazdığını bu sitede siz yüzlerce defa yapmadınız mı? biz bu yüzden sizinle tartışmadık mı? imametten habersiz gariban sünnileri dahi müslüman değiller diye hatta hristiyanlarla bir tutmadı mı sizinkiler?
                        "sizinkiler" ile "siz" arasındaki farkı biliyormusunuz? bunu bizden yapanlar kimlerdir? Şia için otorite olanlarmı? hayır. peki sizden "Rafiziler yahudi ve hristiyanlardan daha kötüdür" diyenler kimlerdir? alimlerinizmi cahilelrinizmi? eğer azacık vicda sahibi iseniz buyrun.

                        sen daha yukarıda illaki birilerini (velayet etmese de) tekfir et demedin mi?
                        aşırılık ile itham ettim ama bu tekfir değildi, ayeti yazarak nasihatti. müşrik meselesi de bizzat sizin mantığa göre ortaya çıktı. zira Veliyyi fakihin düşmanı müşrik ise o zaman Veliyyi fakihin söylemediğini Velayet makamına isnat eden de müşriktir. itirazınız varmı?

                        bizim yukarıda yazdığının muhatabı olacak hangi sözümüz var? git bunu Ayetullah Muhammed Taki Misbah Yezdi (ra) hazretlerine söyle. ve onun gibi açıklamalar yapan velayetin önemini kavramış olan yüzlerce alime söyle.
                        ilk olarak, ben Onun gibi yüzlerce alim tanımıyorum. ikinci olarak nasıl oluyorda siz Usuliddin konusunda sapn kimseler için Veliyyi fakihten fetva beklerken Veliyyi fakih konusunda sapanlar için Şeyh Misbah Yezdiden fetva bekliyorsunuz?

                        evet sen sıcak bakıyorsun. "babam dahi olsa affetmem" sözünü söyleyip habire velayet düşmanı olan ona karşı çıkanları alim diye önümüze sen sürüyorsun.
                        buyrun o alimlernde bir kaçını gösterin. ama şu kadarını söyleyeyim ki, eğer benim böyle bir hatam olursa kabullenirim, sizin gibi imametin a.s düşmanlarını "sahabe", "mümin", "müslüman" olarak öne sürmem.

                        neyse bu böyle uzayıp gider. elmeddin kardeş yine söylüyorum ya sakince yaz ve yazdıklarımızı anlamaya çalış, ya da şu gençliğinin hızlılığını ve enerjisini bizim üzerimide değil de İSlam düşmanları üzerinde gider.
                        bende bu konuyu uzatmaya, özellikle de sizinle uzatmaya hiç niyetli değilim. zira bir şeyi anlatmak için 10 defa açıklama yapmak gerekiyor. eğer kavramları bilseydiniz "masum değil ama başka türlü masumdur" sözünün Harun Yahyanın cevapları kadar saçma olduğunu anlardınız. ama meraklanmayın, ben inşaAllah bu konuda ortaya koyduğum her 2 soruya cevabı, Velayeti fakihi kabullenmeyenlerin, Onunla muhalefet edenlerin hükümlerini ve s. hepsini birer-birer aktaracağım.

                        Yorum


                          #57
                          Ynt: Veliy-i Fakih'e muhalefet, İmamlara as muhalefet ve Allah’a cc şirk haddindedir!

                          [quote author=Mehmet UFUKALP link=topic=20445.msg125108#msg125108 date=1305285568]
                          Olay şundan ibaret ki, Velayeti Fakihle ilgili Ayetullah Misbah Yazdinin beyanlarına biz katılıyoruz, kimileri katılmıyor. Bizim katılmamızın nedeni konunun velayeti fakih olması ve bu konuyu gündeme getiren şii alimin ehil, yetkin ve inkılabi bir alim olması.

                          Böyle bir alimin beyanlarına katılmamanın nedeni maalesef ifade etmek zorundayız ki, İmam Humeyninin Mektebini kavrayamamıyış, İslam İnkılabını idrakteki eksiklikten başka bir şey değildir.

                          Zaten karşı çıkan kardeşlerimizinde bütün ifade ve üsluplarında geleneksel şiayı görüyor, İnkilabın Mektebi İmam Humeyninin mektebini, izlerini, kavramlarını, sembol ve sloganlarını göremiyoruz. Bunlara lakayt kalanların maalesef Misbah Yezdiyi anlayamayacağını anlıyoruz, küsmece darılmaca olmasın.[/quote]

                          hala aynı üslup, hala aynı mantık. şucu bucu

                          Yorum


                            #58
                            Veliy-i Fakih'e muhalefet, İmamlara as muhalefet ve Allah’a cc şirk haddindedir.

                            Velayeti fakihi kabul etmeyen muslumandır.tersini soyleyen batıldır.

                            Yorum


                              #59
                              Ynt: Veliy-i Fakih'e muhalefet, İmamlara as muhalefet ve Allah’a cc şirk haddindedir!

                              [quote author=Musavi link=topic=20445.msg125118#msg125118 date=1305302052]
                              Velayeti fakihi kabul etmeyen muslumandır.tersini soyleyen batıldır.
                              [/quote]

                              Velayeti fakihi kabul etmeyen şii, şiayı kabul etmeyen sünni gibidir.
                              Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                              Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                              Yorum

                              YUKARI ÇIK
                              Çalışıyor...
                              X