Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

Hz. Peygamber'in (s.a.a) Bi'seti

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Hz. Peygamber'in (s.a.a) Bi'seti

    HZ. PEYGAMBER'İN (S.A.A) Bİ'SETİ


    Resulullah (s.a.a), Hz. Adem'in yeryüzüne indiğinden 6203 yıl geçtikten sonra, 40 yaşında iken Nevruz bayramına denk gelen Receb'in 27. günü yani M. 610'da peygamberliğe seçildi.(1)

    Hz. İmam Hasan Askeri'den nakledilen rivayete göre, Hz. Peygamber'in ömründen 40 yıl geçtiğinde ALLAH Teala, O'nun kalbini herkesin kalbinden daha yumuşak, daha huşulu, daha itaatli ve daha büyük gördü. Bundan dolayı O'nun gözlerine diğer bir nur verdi, gökyüzünün kapılarının açılmasını emretti, melekler fevç fevç yeryüzüne geldiler. Hz. Peygamber (s.a.a) onlara bakıyor ve onları görüyordu.
    ALLAH Teala kendi rahmetini arşından Hz. Peygamber'in başına kadar yaydı. Cebrail, aşağı inerek, yerle göklerin arasını kapladı. Hz. Peygamber'in mübarek omzundan tutarak şöyle dedi: "Ya MUHAMMED, oku!"
    Peygamber (s.a.a); "Ne okuyayım?" dedi.
    Cebrail şöyle dedi:

    "اقرء باسم ربک الذی خلق ؛ خلق الانسان من علق"


    "Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir aşılanmış yumurtadan yarattı." (2)

    Ondan sonra Cebrail ilahi vahiyleri Hz. Peygamber'e ulaştırdı...
    Melekler gökyüzüne yükseldiklerinde, Peygamber (s.a.a) Mekke'yle üç mil mesafesi olan Hıra dağından aşağı indi. Yücelik nurları O'nu sarmıştı, kimsenin O'na bakmaya gücü yoktu. Her ağaç, ot ve taşın yanından geçtiğinde O'na secde ediyor ve fasih bir dille şöyle diyorlardı: "Selam olsun sana ey ALLAH'ın peygamberi! Selam olsun sana ey ALLAH'ın elçisi!"
    Peygamber (s.a.a) Hatice-i Kubra'nın evine girdiğinde ev, yüzünün nurundan aydınlandı. Hatice; "Ya MUHAMMED! Sende gördüğüm bu nur nedir?" diye sordu.
    Peygamber (s.a.a) cevabında şöyle buyurdular: "Bu peygamberlik nurudur; lâ ilâhe illellah Muhammde'un Resulullah söyle."
    Hatice; "Ben, senin peygamberliğini yıllardır biliyorum" dedi.
    Hatice hemen ALLAH'ın birliğine ve Peygamber'in ALLAH'ın elçisi olduğuna ikrar ederek O'na iman etti.
    Resulullah (s.a.a) Hatice'ye şöyle buyurdular: "Ben kendimde bir soğukluk hissediyorum, üzerimi ört."
    Peygamber (s.a.a) yatar yatmaz, Müddessir suresinin şu ayetleri O'na nazil oldu:

    "یا ایهاالمدثر قم فانذرو ربک فکبر"

    "Ey bürünüp sarınan (Resulüm)! Kalk ve insanları uyar. Sadece Rabbini büyük tanı." (3)

    Bu emir üzerine Resulullah (s.a.a) kalktı. Ellerini kulağına koyarak iki defa "ALLAH-u ekber, ALLAH-u ekber" dedi. Resulullah'ın sesi her yaratığa yetişti ve herkes O'nunla muvafakat etti.
    Bi'setin üçüncü yılında Resulullah (s.a.a), "
    وانذرعشیرتکالاقربین" (En yakın akrabanı uyar) (4) ayetinin nazil olmasıyla halkı açıkça İslam'a davet etmeye emr olundu. Bu emir gereği önce kendi yakınlarını misafirliğe davet ederek onlara şöyle buyurdu:
    "ALLAH-u Teala beni, sizi O'na davet etmeye emretmiştir. İçinizden kim beni tasdik edip bu işte bana yardımcı olursa, sizin aranızdaki kardeşim, vasim ve halifem olacaktır." (5)

    Taberi'nin yazdığına göre Ebu Talib oğlu Ali, Peygamber'e yardımcı olacağını ilan eden tek şahıs idi. Peygamber (s.a.a) de oradakilere şöyle buyurdu:
    "Bilin ki, bu şahıs, benim sizin aranızdaki kardeşim, vasim ve halifemdir; onun sözlerini dinleyin ve emirlerine itaat edin." (6)

    Resulullah (s.a.a) akrabalarını İslam'a davet ettikten sonra, halktan da putlarını bırakıp sadece ALLAH'a ibadet etmelerini istedi. Bu söz onlara çok ağır geldi; az bir grup hariç hepsi Hz. Peygamber'e düşman kesilmeye başladı. O kritik anda, Mekke'nin büyüğü ve Peygamber'in amcası olan Ebu Talib, kardeşi oğlunun yardımına koştu ve onu yalnız bırakmayacağına dair yemin etti. (7) Gerçekten öyle de yaptı. Ebu Talib, hayatta olduğu sürece Kureyş Hz. Peygamber'i fazla incitemiyordu.

    Kureyş büyükleri, Ebu Talib'in koruması altındaki Hz. Peygamber'i tam baskı altına alamadıklarını görünce, yeni müslüman olanları eziyet ve işkence etmeye başladılar. Peygamber (s.a.a), Müslümanların Kureyş'in zulüm ve eziyetinden kurtulmaları için onlara Habeşistan'a hicret etmeleri için izin verdi.

    Hicretin 6. yılında, Mekke müşrikleri, Peygamber (s.a.a)'i öldürme kararı aldılar. Bu yüzden MUHAMMED (s.a.a)'i kendilerine teslim etmedikçe Beni Haşim'le muamele yapmayacaklarına ve onlardan evlenmeyeceklerine dair kendi aralarında bir antlaşma imzaladılar. Bu antlaşmayı bir deri sayfasına yazarak Ka'be'nin duvarına astılar. Beni Haşim de canlarını korumak için Peygamber (s.a.a) ile "Şi'b-i Ebi Talib" deresine sığındılar; üç yıl boyunca orada kaldılar.
    Üç yıl sonra ALLAH-u Teala Peygamberine, antlaşmayı "ALLAH" lafzı hariç karıncaların yediğini haber verdi. Ebu Talib bu haberi Kureyişlilere iletti ve onlara; "Eğer MUHAMMED'in söyledikleri doğru çıkarsa ne yaparsınız?" diye sordu. Onlar da: "Artık el çekeriz" dediler. Kureyşliler Ka'be'ye gidip oraya astıkları antlaşmanın "ALLAH" lafzı hariç karıncalar tarafından yenildiğini görünce kendi antlaşmalarından vazgeçtiler. Bi'setin onuncu yılında vuku bulan bu olay neticesinde Mekke halkından birçok kimseler İslamiyeti kabul ettiler.
    Böylece Beni Haşim Şi'b-i Ebi Talib'den dışarı çıkabildi...(8 )

    Peygamber (s.a.a), bi'setin onuncu yılında iki büyük yardımcısı olan Hz. Ebu Talib ve Hz. Hatice'yi kaybetti. (9) bu iki büyük şahsiyetin ölümü Hazrete çok ağır geldi, bundan dolayı o yılın ismini "Hüzün Yılı" koydu. (10)

    İmam Zeyn'ul- Abidin (a.s) şöyle buyurmuştur:
    "Resulullah (s.a.a), Ebu Talib ve Hatice'yi kaybettiğinde artık Mekke'de kalması güçleşmişti... ALLAH-u Teala bundan dolayı Hz. Peygamber'in, Mekke'de yardımcısı olmadığından orayı terk edip Medine'ye doğru hareket etmesini emretti." (11)

    Ebu Talib merhum olduktan sonra Kureyş'in Hz. Peygamber'e eziyeti gittikçe fazlalaştı, Hazrete defalarca ihanet edip O'nun canına kıymak istediler. (12)

    Mekke müşrikleri, bi'setin 13. yılı "Dar'un-Nedve" denilen bir yerde toplanıp Peygamber'i öldürme kararı aldılar. Bu karara göre çeşitli kabilelerden oluşan gençler hep birlikte Peygamber'e saldıracak ve kimin tarafından öldürüldüğü bilinmeyecekti.(13)

    Hz. Peygamber (s.a.a) İlahi vahiyle bu komplodan haberdar oldu ve geceleyin Mekke'den ayrılarak Medine'ye doğru yola çıktı. Emir'ul- Müminin Hz. Ali de Peygamber (s.a.a)'in canını korumak için O'nun yatağında yattı...(14)

    _______________
    Kaynakça:
    1 - Kafi, c.4,s.149.
    2 r11; Alak: 1-2
    3 - Müddessir/1-3
    4 r11; Şuera: 214
    5 - Tarih-i Teberi, c.2,s.62.
    6 - Tarih-i Teberi, c.2,s.62.
    7 - El-Huccet-u Ala'z- Zahib, s.249.
    8 - Tarih-i Yakubi, c.1,s.350.
    9 - Tabakat, c.1,s.125.
    10 - Kısas'ul- Enbiya, s.317.
    11 - Kafi, c.8,s.340.
    12 - Tarih-i Yakubi, c.1,s.355.
    13 - Tarih-i Yakubi, c.1,s.358.
    14 - Tabakat, c.1,s.228.



    عاشق اگر رنگی از معشوق نگیرد در عشق خودش صادق نیست

    #2
    Ynt: Hz. Peygamber'in (s.a.a) Bi'seti

    ALLAH RAZI OLSUN HOCAM. FAYDALI BİLGİLER.

    Yorum


      #3
      Ynt: Hz. Peygamber'in (s.a.a) Bi'seti

      [quote author=Murtazaali link=topic=23562.msg156068#msg156068 date=1339960255]
      ALLAH RAZI OLSUN HOCAM. FAYDALI BİLGİLER.
      [/quote]


      Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

      Yorum


        #4
        Ynt: Hz. Peygamber'in (s.a.a) Bi'seti

        afedersiniz bir soru sorsam cevap verebileniniz olacak mı?
        Resullullah (s.a.a) okuma yazma bilmiyormuydu? bunu mu demek istiyorsunuz velayet nuru.

        Yorum


          #5
          Ynt: Hz. Peygamber'in (s.a.a) Bi'seti

          [quote author=Murtazaali link=topic=23562.msg156068#msg156068 date=1339960255]
          ALLAH RAZI OLSUN HOCAM. FAYDALI BİLGİLER.
          [/quote]
          [quote author=gulistan_2 link=topic=23562.msg156069#msg156069 date=1339963245]
          ALLAH RAZI OLSUN HOCAM. FAYDALI BİLGİLER.
          [/quote]

          amin cümlemizden inş
          عاشق اگر رنگی از معشوق نگیرد در عشق خودش صادق نیست

          Yorum


            #6
            Ynt: Hz. Peygamber'in (s.a.a) Bi'seti

            [quote author=alias link=topic=23562.msg156070#msg156070 date=1339964243]
            afedersiniz bir soru sorsam cevap verebileniniz olacak mı?
            Resullullah (s.a.a) okuma yazma bilmiyormuydu? bunu mu demek istiyorsunuz velayet nuru.
            [/quote]

            Değerli kardeşim, bu sorunuz üzerine bir başlık açtım, Hz. Peygamber'in (s.a.a) okuma ve yazmasının olup olmadığıyla ilgili kendi görüşümü açıkladımi, linkini vereyim zahmet olmazsa oraya bakın:
            http://www.velayet.com/index.php/top...html#msg156072
            Birçok alimler, Hz. Peygamber'in (s.a.a) okuma yazması olmadığını söylüyorlar ama ben araştırmama göre Hz. Peygamber'in peygamberlikten sonra okuma yazma bilmemesini bir eksiklik olarak görüyorum, okuma yazmayı biliyordu ama düşmanların "Kuran'ı da kendisi yazmıştır" diye iftirada bulunmamaları için Kuran'ı ve mektupları kendisi yazmıyordu, onları yazdırıyordu. Muaviye gibi adamlar okuma yazma bilecek de ama beşerin muallimi olan Hz. Peygamber bunu bilmeyecek!! Böyle bir şeyi düşünmek bile istemiyorum..
            عاشق اگر رنگی از معشوق نگیرد در عشق خودش صادق نیست

            Yorum


              #7
              Ynt: Hz. Peygamber'in (s.a.a) Bi'seti

              şunu belirteyim,bu yazı Allah'ın (c.c) Resulüne yapılmış bir zulümdür.
              yazı yazan bunuda tastiklemiştir.ama her nedense yayınlamaktan,yazmaktan geri kalınmamıştır.
              bu iş yaptıran hangi duygudur ? anlaşılan şu ki faydalı bilgiler deyip Allah razı olsun deyip dua edenlerde,bu işi çözememişlerdir.
              önlerine ne konmuşsa kabul etmişlerdir.
              şıracının şahidi bozacı olmuştur.
              sonuç,Resulullah (s.a.a) okuma yazma bilmiyor diyenleri tastik edip,kendi peygamberine zulüm etmiştir.
              hemde hiç düşünmeden,insan olma özeliği aklını kullanmadan.


              Ya Sahibez Zaman (a.f) gelde bu zulmet bitsin.

              Yorum


                #8
                Ynt: Hz. Peygamber'in (s.a.a) Bi'seti

                [quote author=alias link=topic=23562.msg156083#msg156083 date=1339996924]
                şunu belirteyim,bu yazı Allah'ın (c.c) Resulüne yapılmış bir zulümdür.
                yazı yazan bunuda tastiklemiştir.ama her nedense yayınlamaktan,yazmaktan geri kalınmamıştır.
                bu iş yaptıran hangi duygudur ? anlaşılan şu ki faydalı bilgiler deyip Allah razı olsun deyip dua edenlerde,bu işi çözememişlerdir.
                önlerine ne konmuşsa kabul etmişlerdir.
                şıracının şahidi bozacı olmuştur.
                sonuç,Resulullah (s.a.a) okuma yazma bilmiyor diyenleri tastik edip,kendi peygamberine zulüm etmiştir.
                hemde hiç düşünmeden,insan olma özeliği aklını kullanmadan.

                Ya Sahibez Zaman (a.f) gelde bu zulmet bitsin.
                [/quote]

                Bu yazıda Allah Resulüne ne demişim ki O'na zulüm de etmiş olayım?! Zahmet olmazsa zulüm dediğiniz yeri alıntı yapın biz de görelim.
                İkincisi; siz Resulullah'ın, peygamber olmadan önce okuma yazması olduğunu mu iddia ediyorsunuz? Eğer öyle ise buna deliliniz nedir?
                Üçüncüsü; şu ayeti nasıl açıklıyorsunuz:
                "Sen daha önce bir kitabtan okumuş ve elinle de onu yazmış değildin. Öyle olsaydı, batıl söze uyanlar şüpheye düşerlerdi."

                Ayetullah Mutahhari, Ayetullah Cafer Subhani gibi birçok büyük alimler, Hz. Peygamber'in bi'setten sonra da okuma yazması olmadığını savunuyorlar, şimdi onlar da mı Resulullah'a (s.a.a) zulüm yapmışlar? Ama ben Efendimizin bi'setten sonra okuma ve yazması olduğunu savundum..
                Eleştirilerinizi deliileriyle ortaya koyun ki biz de sizden istifade edelim..

                zahmet olmazsa şunu da okuyun:

                Ummi Nedir? Peygambere (s.a.a) Niçin Ummi Denilmiştir?

                http://www.velayet.com/index.php/topic,6066.0.html
                عاشق اگر رنگی از معشوق نگیرد در عشق خودش صادق نیست

                Yorum


                  #9
                  Ynt: Hz. Peygamber'in (s.a.a) Bi'seti

                  [quote author=alias link=topic=23562.msg156083#msg156083 date=1339996924]
                  şunu belirteyim,bu yazı Allah'ın (c.c) Resulüne yapılmış bir zulümdür.
                  yazı yazan bunuda tastiklemiştir.ama her nedense yayınlamaktan,yazmaktan geri kalınmamıştır.
                  bu iş yaptıran hangi duygudur ? anlaşılan şu ki faydalı bilgiler deyip Allah razı olsun deyip dua edenlerde,bu işi çözememişlerdir.
                  önlerine ne konmuşsa kabul etmişlerdir.
                  şıracının şahidi bozacı olmuştur.
                  sonuç,Resulullah (s.a.a) okuma yazma bilmiyor diyenleri tastik edip,kendi peygamberine zulüm etmiştir.
                  hemde hiç düşünmeden,insan olma özeliği aklını kullanmadan.


                  Ya Sahibez Zaman (a.f) gelde bu zulmet bitsin.
                  [/quote]

                  hocamizin sordugu sorularin cevabini veriniz!bir daha yazani, okuyani, dua edeni birlikte karistirip, birini siraci birini bozaci yapip, önlerine konulani kabul eden gerizekalilar konumuna düsürmeyiniz, uyariniz ciddi olacaktir!


                  Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                  Yorum


                    #10
                    Ynt: Hz. Peygamber'in (s.a.a) Bi'seti

                    Bi'setle ilgili güzel bir şiir gördüm, içimden paylaşmak geldi, Rabbim yazandan ve okuyanlardan razı olsun, Ehlibeyt'in nurundan nasiplenmeyi hepimize nasip etsin inş.

                    Bİ'SET

                    Nûr dağı bir gece, nûra büründü
                    Ufukta yüce bir melek göründü
                    Rûh-ul Emîn "Oku" emriyle indi
                    Artık ilim, artık hikmet vaktidir

                    Geldi maveradan mukaddes nida
                    Örtüye bürünmüş, Emîn-i Hüdâ!
                    Durma kalk ayağa, kalk ey Mustafâ
                    Artık halkı Hakk'a, davet vaktidir

                    İnsanlar susamış insanlığına
                    Adaletin hatta bir anlığına
                    Bir gece fazîlet mihmanlığına
                    Ey rahmet madeni, imdât vaktidir

                    Zayıflar, köleler, zulümden sızlar
                    Topraklar altında, inliyor kızlar
                    Yollara hâkim hep bütün yolsuzlar
                    Yeter artık, hakkın devlet vaktidir

                    Her yeri bürümüş, karanlık, vahşet
                    Üstünlük ölçüsü, servet, aşîret
                    Mazlûmlar zincirde, bekliyor himmet
                    Artık âlemlere rahmet vaktidir

                    Tevhit merkezinde, putlar ayakta
                    Değerler yok olmuş, insan batakta
                    Aydınlığa karşı, Şeytân atakta
                    Kalk ayağa, nura hicret vaktidir

                    Kalk ayağa, âlem nur ile dolsun
                    Karanlık son bulsun, diken gül olsun
                    Küfrün şirkin benzi sararıp solsun
                    Seninle âleme minnet vaktidir

                    Kalk seninle mazlum ümidvâr olsun
                    Zâlime, kâfire, âlem dar olsun
                    Bi'setinle canlar, hep bahar olsun
                    Cehennem son bulsun, cennet vaktidir

                    Gam yeme başında Hakk'ın eli var
                    Firavunlar boğan, nice nîli var
                    Yanında Şir-i Hak olan Ali var
                    Geçit yok zillete, izzet vaktidir

                    O günlerden geçmiş, bin dört yüz sene
                    Döndü câhilliğe, insanlar yine
                    Hak geride, bâtıl çıkmıştır öne
                    Yine hakikatın, uzlet vaktidir

                    Bak, ya Resûlallâh, dinin gurbette
                    Yoktur bir nişâne, senden ümmette
                    Muminler cephesi, bin bir mihnette
                    Bugün, yeniden bir bi'set vaktidir

                    Hani buyurmuştun bize: "Ey ümmet!
                    Kur'ân ve Ehl-iBeyt size emanet"
                    Kur'ân'dan uzağız, Sünnet'e hasret
                    Saâdet devrine, avdet vaktidir


                    Musa Aydın
                    27-Recep-1420 / 6-Kasım-1999

                    عاشق اگر رنگی از معشوق نگیرد در عشق خودش صادق نیست

                    Yorum


                      #11
                      Ynt: Hz. Peygamber'in (s.a.a) Bi'seti

                      [quote author=Velayet_Nuru link=topic=23562.msg156172#msg156172 date=1340122735]
                      Bi'setle ilgili güzel bir şiir gördüm, içimden paylaşmak geldi, Rabbim yazandan ve okuyanlardan razı olsun, Ehlibeyt'in nurundan nasiplenmeyi hepimize nasip etsin inş.

                      Bİ'SET

                      Nûr dağı bir gece, nûra büründü
                      Ufukta yüce bir melek göründü
                      Rûh-ul Emîn "Oku" emriyle indi
                      Artık ilim, artık hikmet vaktidir

                      Geldi maveradan mukaddes nida
                      Örtüye bürünmüş, Emîn-i Hüdâ!
                      Durma kalk ayağa, kalk ey Mustafâ
                      Artık halkı Hakk'a, davet vaktidir

                      İnsanlar susamış insanlığına
                      Adaletin hatta bir anlığına
                      Bir gece fazîlet mihmanlığına
                      Ey rahmet madeni, imdât vaktidir

                      Zayıflar, köleler, zulümden sızlar
                      Topraklar altında, inliyor kızlar
                      Yollara hâkim hep bütün yolsuzlar
                      Yeter artık, hakkın devlet vaktidir

                      Her yeri bürümüş, karanlık, vahşet
                      Üstünlük ölçüsü, servet, aşîret
                      Mazlûmlar zincirde, bekliyor himmet
                      Artık âlemlere rahmet vaktidir

                      Tevhit merkezinde, putlar ayakta
                      Değerler yok olmuş, insan batakta
                      Aydınlığa karşı, Şeytân atakta
                      Kalk ayağa, nura hicret vaktidir

                      Kalk ayağa, âlem nur ile dolsun
                      Karanlık son bulsun, diken gül olsun
                      Küfrün şirkin benzi sararıp solsun
                      Seninle âleme minnet vaktidir

                      Kalk seninle mazlum ümidvâr olsun
                      Zâlime, kâfire, âlem dar olsun
                      Bi'setinle canlar, hep bahar olsun
                      Cehennem son bulsun, cennet vaktidir

                      Gam yeme başında Hakk'ın eli var
                      Firavunlar boğan, nice nîli var
                      Yanında Şir-i Hak olan Ali var
                      Geçit yok zillete, izzet vaktidir

                      O günlerden geçmiş, bin dört yüz sene
                      Döndü câhilliğe, insanlar yine
                      Hak geride, bâtıl çıkmıştır öne
                      Yine hakikatın, uzlet vaktidir

                      Bak, ya Resûlallâh, dinin gurbette
                      Yoktur bir nişâne, senden ümmette
                      Muminler cephesi, bin bir mihnette
                      Bugün, yeniden bir bi'set vaktidir

                      Hani buyurmuştun bize: "Ey ümmet!
                      Kur'ân ve Ehl-iBeyt size emanet"
                      Kur'ân'dan uzağız, Sünnet'e hasret
                      Saâdet devrine, avdet vaktidir


                      Musa Aydın
                      27-Recep-1420 / 6-Kasım-1999


                      [/quote]

                      Evet hocam, şiir hem muhteva hem şiirselliği ile güzelmiş.
                      Beşşar Esad bir İslam Kahramanıdır.
                      Suriye İmtihanında İran İslam Cumhuriyetinin yanında yer almayanlar amerikan Emperyalizmi ve İsrail Siyonizminin yanındadırlar. Ve İslamın karşısındadırlar.

                      Yorum


                        #12
                        Ynt: Hz. Peygamber'in (s.a.a) Bi'seti

                        [quote author=Velayet_Nuru link=topic=23562.msg156172#msg156172 date=1340122735]
                        Rabbim yazandan ve okuyanlardan razı olsun, Ehlibeyt'in nurundan nasiplenmeyi hepimize nasip etsin inş.



                        [/quote]


                        Biliyorsan buyur konus...konusta feyiz alsinlar...bilmiyorsan tut dilini seni bir adam saysinlar

                        Yorum

                        YUKARI ÇIK
                        Çalışıyor...
                        X