Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

ORUÇ \ MEHMET KITAY

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    ORUÇ \ MEHMET KITAY

    Bismillahirrahmanirrahim

    Oruç Arapça “Savm” manasındadır. Savm, Arap lügatinde “İmsak” manasındadır. İmsakin manası ise Türkçede “yasaklardan sakınmak” veya “nefsin istediği şeyleri kendisinden men etmek” tir.

    Allah Teala Kuran-ı Kerimde Bakara suresinin 183. ayetinde şöyle buyuruyor: “Ey inananlar, kötülüklerden, şüpheli şeylerden korunmanız için oruç, sizden öncekilere farz edildiği gibi size de farz edilmiştir.” Yani sizden önceki peygamberlere ve onların zamanındaki kavimlerine de oruç emri yazılmıştı.Adem(a.s.)’den Hz. Muhammed(s.a.a.)’e kadar oruç farziyeti vuku bulmuştur.

    Bakara suresinin 184.ayetine baktığımızda şunu görürüz “Oruç sayılı günlerdedir. İçinizden biri hastalanır, yahut yolda bulunursa orucunu yer, sonra başka günlerde, o yediği gün sayısınca oruç tutar. Kime oruç zor gelirse her gün için bir yoksulu doyurur. Hayır için verdiği şeyi çoğaltırsa bu da kendi hayrına. Fakat bilseniz oruç tutmanız, sizin için daha hayırlıdır.” Ayetten de anlaşılacağı üzere oruç sayılı günlerdedir. Ayette ayrıca hastaların ve seferi durumda olanların durumu da açıklanmıştır.Ramazan ayında hasta olan veya yolculuğa çıkan bir kişi Ramazan dışındaki günlerde hastayken veya seferdeyken tutamadığı oruçların sayısı kadar kaza orucu tutar.Ehlibeyt fıkhına göre seferi olma mesafesi 44 km’dir (sekiz fersah). Bu kadar mesafelik yolculuk yapan birisi bineği ne olursa olsun, o yolculukta zahmet çeksin veya çekmesin mutlak surette oruç tutarsa onun orucu batıldır.Kişi ister yemek yesin ister yemesin kaç gün yolculuk yapmışsa sayir zamanlarda bedelini kaza orucu olarak tutmalıdır.

    Orucun farz olması ve sayılı günlerde olduğunu beyan eden ayetlerden sonra yine Bakara suresi 185. ayette bu sayılı günlerin hangi ayda olduğu beyan edilmektedir. Ayette şöyle buyrulur: “Ramazan ayı, bir aydır ki insanlara doğruyu bildiren, doğruluğa ait apaçık delillerden ibaret olan, hakla bâtılı ayırt eden Kur’ân, bu ayda indirildi. Sizden kim, bu aya erişirse orucunu tutsun. Hasta olan ve yolcu bulunan, hastalığında, yolculuğunda orucunu yer, sonra yediği günler kadar tutar. Allah sizin için kolaylık diler, güçlük değil. Bu da sayıyı tamamlamanız, Allah'ın size doğru yolu göstermesine karşılık onu ululamanız içindir, böylece de ona şükretmiş olabilirsiniz.” Ayetten de anlaşıldığı gibi orucun tutulacağı sayılı günler Ramazan ayıdır. Ramazan ayında oruç tutmaya hilalin görünmesi ile başlanır ve yine hilalin görünmesi ile oruca son verilir.

    Oruç emri insanların faydasına olan ağır ve çetin bir ibadettir.Ağır ve çetin bir ibadet olmasına rağmen sevap derecesi de bir o kadar fazladır. Zira ki oruç tutmak insanın nefsini temiz kılar.On bir ay mütemadiyen yiyip içmenin ardından bir aylık bir vücut inkılabı yapılmakta olup bir ay içerisinde vücut yemekten içmekten perhiz olunarak organlar tamamen istirahata geçiyor ve vücutta yeni bir sıhhat dönemi başlıyor.

    İkinci olarak da, zenginlerle fakirler sabah ezanından taki akşam ezanına kadar hiçbir şey yiyip içmemekle birlikte aynı hayat seviyesine gelerek bu yokluğu ve sıkıntıyı aynı seviyede paylaşmaktadırlar. Zenginlerde açlık sıkıntısını çekerek fakirliğin ne demek olduğunu anlayıp fakirlerin haline yetişerek Allah’ın onlara bahşetmiş olduğu nimetten fakirlere de versinler.

    Üçüncü olarak da, Müslümanların kıyamet gününün açlığını ve susuzluğunu hatırlayıp iyi amel ederek bu dünyada kendilerine çeki düzen versinler. Zira mahşer günü cennet ehli cennetin nimetlerinden faydalanırken cehennem ehli açlık ve susuzluktan feryat ederler ve cehennem ehli cennet ehline şöyle derler: “ Ey Allah’ın cennet ehli Rabbinizin size vermiş olduğu nimetten birazda bize veriniz.” Cennet ehli onlara cevaben şöyle derler: “ Allah’ü Azimüşşan cennetin nimetini cehennem ehline haram kılmıştır.”

    Ramazan ayının orucunu tutan bir kul sadece gündüzleri yemeyip içmemekle kalmayıp bütün vücudunu tepeden tırnağa kadar oruç etmelidir. Ağzını,dilini,gözlerini,kulaklarını,ellerini,ayakl arını ve tüm arzu ve isteklerini günah işleri yapmaktan men etmelidir.

    Oruçlu olan bir kimse, sabah ezanından akşam ezanına kadar gerek helal olan şeylerden gerekse haram olan şeylerden korunmalıdır.Şayet sakınmazsa orucu batıl olduğu gibi Ramazan ayının dışında bir gün kaza orucu ve iki ay da kefaret orucu tutmalıdır. Ya da bir tane köleyi sahibinden satın alıp Allah yolunda azat etmelidir. Ya da altmış fakiri bir defaya mahsus yedirip içirmeli veya elbise alıp giydirmelidir. Böylece Yüce Allah’ın emirlerine boyun eğerek görevini yaparsa ve orucunu tam ve ikmal olarak tutarsa,hadisi kutside buyrulduğu gibi “ Bütün ameller Adem oğullarının kendisine aittir (Yüce Allah buyuruyor) ancak oruç amelinin ücreti bana aittir.” Diğer bir hadiste de şöyle buyurulur: “ Oruç ateş ile insan arasında bir kaledir.” Yani oruç insanla ateş arasında kale olur ve insan cehennemi görmez.


    Ramazanı şerif,başından sonuna kadar sevaplarıyla,faziletleriyle,bağış ve rahmetiyle temiz ve bereketiyle birlikte olup,ayrıca son on gün içinde büyük önem taşımaktadır.Zira ki son on günün tek gecelerinin birisinde Kuran-ı Kerim’in indirildiği (Kadir gecesi) sağlam delillerle ispatlanmıştır. On dokuz,yirmi bir,yirmi üç,yirmi beş,yirmi yedi,yirmi dokuzuncu geceler son on gündeki tek gecelerdir.Bu tek gecelerin içerisinde Kadir gecesi ile ilgili olarak ağırlık kazanan on dokuz, yirmi bir ve yirmi üçüncü gecelerdir. Ehlibeyt(as) ve sahabeden gelen rivayetlerde de bu geceler üzerinde durulmaktadır. Ebu Said Hudri şöyle anlatmaktadır: “ Resul-i Ekrem (s.a.a.) efendimiz itikaftaydı. Ramazan ayının yirmi birinci günü itikaftan çıktı.Ben arz ettim “Ya Resulullah itikaftan çıktın mı?” Resul-i Ekrem buyurdu: “Evet ya Ebu Said ben bu gece kendimi su ile balçık arasında secde eder gördüm. Siz kadir gecesini Ramazanın ayının yirmi bir veya yirmi üçüncü gecesinde arayınız.”


    AKSARAY VALİDEHAN CAMİİ İMAMI
YUKARI ÇIK
Çalışıyor...
X