Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

HADİSLERDE MEHDİLİĞİN VURGULANMASININ SEBEPLERİ \ Abdullah Muhacir

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    HADİSLERDE MEHDİLİĞİN VURGULANMASININ SEBEPLERİ \ Abdullah Muhacir

    Bismillahirrahmanirraim

    Mehdilik konusunda Kur’an-ı Kerim’den sonra en sağlam kaynak şüphesiz sünnet-i nebevidir. Hadislerin bu konuyu neden bu kadar canlı tuttuğu, hiç bir konu hakkında olmadığı miktarda hadis bulunması dikkat edilmesi gereken bir husustur.

    Hadislerde konunun bu kadar canlı tutulmasının sebebi nedir? Resulullah (s.a.a) kendisinden 240 yıl sonra dünyaya gelecek bir şahıs hakkında neden bu kadar hassas davranmıştır?

    Resulullah‘ın (s.a.a) asırlar sonra gerçekleşecek bir olay hakkında uyarılarda bulunmasının acaba özel bir sebebi mi vardır?

    Kısacası rivayetlerde mehdeviyet konusu neden diğer konulardan daha fazla göze çarpmaktadır?

    Dinin ikinci önemli ve kayıtsız şartsız kabul edilmesi gereken kaynağı “nebevi sünnettir”. Bu konunun sünnette beyan edilmesinin bir kaç sebebi vardır:

    1-Kur’an ilahi bir projeden bahs etmekte ve bu ilahi projenin de kıyamet kopmadan yeryüzüne hakim olacağını açıklamaktadır. Sünnet, bu ilahi vaadin ve projenin uygulanacağını vurgulamakta, genel hatlarıyla beyan edilen bu ilahi evrensel projeyi netleştirmekte ve somutlaştırmaktadır. Kıyamet kopmadan önce ilahi evrensel adalet devletinin yeryüzüne hakim kılma sisteminin ne olduğunu ve bunu gerçekleştirecek şahsın kim olduğunu açıklamaktadır. Hadislerin bu kadar üzerinde hassasiyetle durup, canlı tumaya çalışmasının sebeplerinden biri “ ilahi vaadin ve projenin gerçekleşeceğini hatırlatıp somut sistemini ve liderini beyan etmektir.

    2- Rivayetlerin içeriğine bakıldığında bu ilahi vaadin sadece teorik bir inançtan ibaret olmadığı, pratikte tahakkuk bulabilecek bir projesinin olduğu görülmektedir. Yani diğer inançlardaki gibi kuru bir inanç değil, insanı harekete geçiren pratik bir projesi olan bir inanç olduğunu beyan etmektedir.

    3- Resulullah ve masum imamlar bu konunun ideolojik alt yapısını oluşturmuşlardır. Evrensel bir konu olan mehdeviyetin İslam’ın temel inançlarından olduğunun beyan edilmesi gerekiyordu. Rivayetler, asırlar sonra inkara veya belli bir gruba, mezhebe mal edilme ihitmali olan bu konunun temelini atmıştır. “Kur’an ayetleri net değil”, “isim belirtilmemiş”, “sistem beyan edilmemiş” gibi bahanelere fırsat vermemek için Resulullah (s.a.a),sözleriyle hiç bir şüpheye yer bırkmaksızın konuyu netleştirmiştir. Rivayetler bu inançın ideolojik alt yapısını oluşturuyor.

    4- Mehdilik konusunun efsane ve hurafe olmadığını beyan etmek. Resulullah (s.a.a), hem Müslümanlar içinde hem de islam dışı ideolojiye sahip olanlar tarfından konunun tahrif edilerek hurafe olduğunu savunacaklarını biliyordu. Zalim sultanlar, padişahlar, krallar kendi saltanatlarını meşru göstermek ve halkı kendilerine itaat etmeye yöneltmek için saltanatlarını yıkacak olan sistemi tahrif etmeği en kolay yol olarak görecek ve halkın cehaletinden yararlanacaklardı. Rivayetler olmasaydı, mehdiliğin tahrifi çok kolay olacak ve diğer batıl inançlarda olan “kurtarıcı inancı” gibi kuru ve ruhsuz bir inanca dönüştürülebilecekti. Hadisler bu inancı hem tahriften korumuş, hem de hurafi bir inanç olarak gösterilmesinin önünü almıştır.

    5- Mehdiliğin “genel mehdilik” değil, “özel mehdilik” olduğunu beyan etmek. İlahi vaadin gerçekleşmesi için ilahi bir hüccete ihtiyaç olmadığı, müminlerin bu görevi yerine getirebileceği söylenmektedir. Kur’an‘da belirtilen ilahi projeyi her asırdaki müminler ellerinden geldiği kadarınca gerçekleştirmeli, her müminin vazifesi bu ilahi vaadin gerçekleşmesi için çaba göstermektir denilmektedir. Bu görüşe gore, hadislerin içeriği de “genel mehdiliği” beyan ediyor,yani her asırda bir mehdi, bir kurtarıcı, bir münci olabilir ve buna “asrın müceddidi” de denilebilir. Belli bir şahıstan bahs etmiyor.

    İşte bu gibi görüşler üretilip ilahi vaad sekteye uğratılmasın diye Resulullah (s.a.a) hz.Mehdi dünyaya gelmeden 240 yıl önce konuya dikkat çekmiş ve “nevi mehdilik” değil “şahsi mehdiliği” bayan etmiştir. İlahi vaadı gerçekleştirmek için müminlerin varlığının yeterli olmadığı, ilahi bir sisteme ve ilahi bir rehbere ihtiyaç olduğunu beyan etmiştir. Bu sistemin “mehdilik” ve bu şahısın da “hz. Mehdi”(af) olduğunu açıklamıştır.

    6- Rivayetler, Kur’an’ın beyan ettiği ilahi vaadın gerçekleşeceğini beyan etmekle birlikte enbiyanın müjdelediği kişinin kim olduğunu da açıklamaktadır. Bütün peygamberler büyük bir sevinçle bu hazretin geleceğini ümmetlerine müjdelemişlerdir. Resulullah (s.a.a) da müjdelenen bu şahsın kim olduğunu beyan ederek bazı sahte ve yalancı şahısların ortaya çıkıp peygamberlerin müjdelediği kurtarıcının kendileri olduğunu iddia etmeleri önüne set çekmiştir. Resulullah (s.a.a) bütün peygamberlerin müjdelediği şahısın hz.Mehdi(af) olduğunu haber vermektedir. Isimleri ne olursa olsun bütün peygamberler aynı şahsı beklemektedirler ve onu müjdelemişlerdir.

    7- Bu ilahi vaadın sadece ilahi bir hüccet tarafında gerçekleşebileceğini vurgulamak.

    Bazıları, “insanın ilerlemeler katettikce artık karizmatik kişilere ihtiyaç kalmadığı, şahıs eksenli devlet ve idarelerin yerini ideolojiler ve sistemlerin alacağını, öne sürmekteler. Resulullah (s.a.a) ise bu konudaki beyanlarıyla evrensel adalet, evrensel ekonomik eşitlik, evrensel huzur ve emniyet, evrensel bir eğitim system vs. için everensel, ilahi ve masum birinin olması gerektiğini beyan buyurmuştur. Bunu bir şahsın gerçekleştirecek olması, “insan eksenli” olduğunu göstermez bilakis “ilahi eksenli” ama mutlak müdür ve mudebbir olan Rab tarafından belirlenmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Resululllah (s.a.a) bu gerçeği asırlar öncesinden gördüğünden, bu şüphenin cevabını ta o zamandan vermiştir.

    8- Rivayetlerin mehdilik konusunu bu kadar önemle beyan etmesinin bir diğer sebebi, müslümanların başına geçen idarecilerin, ister zorla ve baskıyla, ister halkın istek ve seçimiyle olsun, idare ve sistemlerinin meşru olmadığını, ilahi sistem olmadığını belirtmektir. Ve yine bu sistemlere itaatin, farz olmadığı gibi meşru da olmadığını belirtmek içindir. Dünyaya adalet sistemini hakim kılacak yegane sistemin mehdilik olduğunu unutmamak gerektiğini, hangi şartta olursa olsun , beşeri sistemlerin benimsenmemesi gerektiği vurgulanmak istenmiştir hadislerde. Mehdilik inancının canlı tutulması tağuti sistemlerin yanında yer almamak içindir.

    9- Hadislerde beyan edilmesinin en önemli sebeplerinden biri de, müminlere ümit vermek ve tağuti sistemlerin güçlerinden korkup ümitsizliğe düşmemelerini sağlamak içindir. “Zalimlerin gücü çoktur”, “biz ne yapabiliriz”, “bunlara karşı koyulmaz”, “herşeyleri var, silah, para, güç” gibi sözler müminleri hedeften alıkoymamalı. Hadisler, beşeri iktidarların müminleri korkutmaması için onların gücünden daha fazlasına sahip mehdilik inancının varlığını beyan etmektedir. Beşeri sistemler ne kadar güçlü olursa olsunlar, müminler onlar karşısında mücadeleyi sürdürmeli ve ilahi vaadın gerçekleşmesinin alt yapısını oluşturmalıdır.

    10- Tağuti sistemlere korku salmak. Mehdilik konusundaki rivayetler, tarih boyunca bütün beşeri system elebaşlarının yüreğine korku salmış, hep bir kurtarıcının gelip kendi saltanatlarını yerle bir edeceği korkusuyla yaşamışlardır. Asrımızda da aynı kaygı devam etmekte olup dünyanın önde gelen güçlü ülkelerinin kontrolündeki kitle iletişim araçları, bu cümleden olarak dünya filim sektörünü elinde bulunduran Holywood bunun için elinden geleni yapmaktadır. Bir kurtarıcının geleceğini ve hazırlıklı olunması gerektiğini vurgulamaktadırlar. Tağuti sistemlerin kalbine bu korkuyu 1400 yıl önce söylenen o hadisler salmıştır.

    11- Resulullah’tan (s.a.a) sonra 11 masum imamın(as) da bu konuda konuşmaları, üzerinde hassasiyetle durmaları, o hazretlerin de bu alanda mücadele verdiklerini göstermektedir. İlahi vaadin gerçekleşmesi, enbiyanın emeklerinin meyvesini vermesi, Resulullah (s.a.a)’ın risaletinin kamil olarak tahakkuk bulması için 11 imam canlarını feda edip şehadet şerbeti içmişlerdir.

    İlahi vaad, enbiyanın nübuvvetleriyle insanlara ulaştırılmış, Resulullah (s.a.a) ile hatm ( sona ) erdirilmiş, Gadir Hum ile kemale ve itmama ulaştırılmıştır. Hz.Mehdi (a.f) ile tüm dünyaya hakim kılınacaktır.

    İşte rivayetler bu gerçeği beyan etmek için mehdilik konusu üzerinde bu kadar hassasiyetle durmuş, evrensel adalet sistemini beyan etmiştir.

    Evrensel adalet devletinin kurulacağı günü görmek ümidiyle….
YUKARI ÇIK
Çalışıyor...
X