Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

kuran-ı kerimin sırları:uçağın icadı

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    kuran-ı kerimin sırları:uçağın icadı

    UÇAĞIN İCADI
    Yüzyıllar önce "gökyüzünde uçma" kavramı, insanlar için olanaksızdı.
    Kur'an'ın bazı yerlerinde gökyüzünden ve göklerden bahsedilmektedir. Fakat "Hac" suresinin 31. ayetinde Kur'an'ın başka hiçbir yerinde olmayan ifadeler yer almaktadır. Bu ayette açık bir şekilde gökyüzünde uçuşa işaret ediliyor.
    31. ayette gökyüzünden düşen kimseler ibret olarak veriliyor. Fakat o çağda yaşayan insanlar için bu imkansızdı. Çünkü sizlerin de bildiği gibi bir kişinin gökten düşmesi için havada uçması gerekir. Bunun içinde uçak veya helikopter gibi hava araçları gerekmektedir.
    Yine bu ayette "Rüzgarın havada sürüklediği kimse" tabiri kullanılıyor. Gerçekten de rüzgar yani hava akımı, uçaklar için çok önemli bir faktördür, çünkü uçaklar havayı keserek yol alır. Uzay boşluğunda ise hava yoktur.
    Bahsettiğimiz 31. ayetteki cümle şu şekildedir:
    "... gökyüzünden düşüp de kuşların kaptığı veya rüzgarın bir uçuruma sürüklediği kimseye benzer." (Hac, 31. ayet)
    Hac suresini incelerseniz bu ayetten hemen sonra Allah'ın işaretlerine (mucizelerine) saygı gösterilmesi gerektiği vurgulanıyor.
    İşte tam bu ayetin numarasını (31), suredeki kelime sayısıyla topladığımız zaman karşımıza uçakların havalandığı tarih olan 1905 tarihi çıkıyor.
    1291 KELİME
    Hac suresinde toplam 1291 kelime yer almaktadır.
    Az önce değindiğimiz, uçuş kavramından bahseden tek ayet olan 31. ayetin numarasını toplayalım.
    1291 + 31 = Hicri 1322 (Miladi 1905)
    Modern havacılık tarihini başlatan kişiler olarak tarihe geçen "Wright kardeşler" ilk motorlu hava araçlarını yapmayı başardılar. 1903 yılında bir uçuş denemesi yaptılar, fakat havada uçmaları sadece saniyeler sürdü. 1905 yılında yaptıkları uçak ise yarım saat havada kalma başarısını gösterdi ve aynı zamanda bu uçak manevra yapma kabiliyetine sahipti. Kısa bir süre sonra da ilk helikopter yapıldı.
    HAC SURESİ:
    1 - Ey insanlar! Rabbinizden sakının; şüphesiz o kıyamet gününün sarsıntısı çok büyük bir şeydir.
    2 - Onu göreceğiniz gün, her emzikli kadın emzirdiğinden geçer. Ve her hamile kadın çocuğunu düşürür, insanları hep sarhoş görürsün,

    halbuki sarhoş değillerdir. Fakat Allah'ın azabı çok şiddetlidir.
    3 - insanlardan bazıları Allah hakkında bir bilgisi olmadığı halde tartışır da her azılı şeytanın ardına düşer.
    4 - (O şeytan ki) hakkında şöyle hüküm verilmiştir: Şüphesiz kim onu dost edinirse, o muhakkak onu saptırır ve doğruca cehennem azabına götürür.
    5 - Ey insanlar! Eğer öldükten sonra dirilmekten şüphede iseniz, (bilin ki) ne olduğunuzu size açıklamak için şüphesiz biz sizi topraktan, sonra nutfeden (spermadan) sonra bir alekadan (embriodan) sonra yapısı belli belirsiz bir et parçasından yaratmışızdır. Dilediğimizi belli bir süreye kadar rahimlerde tutarız. Sonra sizi bir çocuk olarak çıkartırız, sonra sizi, olgunluk çağına erişmeniz için bırakırız. Bununla beraber kiminiz öldürülür, kiminiz de önceki bilgisinden sonra, hiçbir şey bilmemek üzere, ömrünün en fena zamanına ulaştırılır. Bir de yeryüzünü görürsün ki kupkurudur; fakat biz onun üzerine su indirdiğimiz zaman, harekete geçer, kabarır ve her güzel çiftten bitkiler bitirir.
    6 - işte bunlar gösteriyor ki, Allah şüphesiz haktır. Şüphesiz ölüleri o diriltir ve o her şeye kadirdir.
    7 - Kıyamet ise şüphesiz gelecek ve muhakkak ki Allah bütün kabirlerde olan kimseleri tekrar d iri İtecektir.
    8 - insanlardan kimi de vardır ki, ne bir bilgiye, ne bir delile, ne de aydınlatıcı bir kitaba dayanmaksızın Allah hakkında tartışır.
    9 - Allah yolundan şaşırtmak (saptırmak) için büyüklük taslayarak (tartışır). Dünyada ona bir rezillik vardır. Kıyamet gününde ise ona cehennem azabını tattıracağız
    10 - Ona "Bunlar, senin ellerinle kazandığın günahlar sebebiyledir" denir. Şüphesiz Allah kullarına zulmeden değildir.
    1 1 - insanlardan kimi de Allah'a bir yar kenarındaymış gibi ibadet eder, eğer kendisine bir iyilik gelirse ona gönlü yatışır ve eğer başına bir bela gelirse yüz üstü dönüverir. Dünyayı da ahireti de kaybeder, işte apaçık kayıp budur.
    12 - Allah'ı bırakırda kendine ne zarar, ne menfaat veremeyecek şeylere yalvarır, işte derin sapıklık budur.
    13 - Herhalde o, zararı faydasından daha yakın olana yalvarıyor. Yal-vardığı şey ne kötü yardımcı ve ne kötü yoldaştır.
    76
    14 - Şüphe yok ki Allah, iman edip salih amelleri işleyenleri altından ırmaklar akan cennetlere koyacak. Şüphesiz Allah dilediğini yapar.
    15 - Allah'ın ona dünyada ve ahirette yardım etmeyeceğini sanan kimse hemen yukarıya bir ip uzatsın, sonra nefesini kessin de baksın bu hilesi kendisini öfkelendiren şeyi giderecek mi?
    1 6 - işte biz onu (Kur'an'ı) böylece, apaçık ayetler olarak indirdik. Şüphesiz Allah dilediğini doğru yola eriştirir.
    17 - Şüphesiz o iman edenler, Yahudi olanlar, sabiiler (yıldıza tapanlar), Hıristiyanlar, ateşe tapanlar ve (Allah'a) eş koşanlar (yok mu?) Allah, kıyamet günü bunların arasını şüphesiz ayıracaktır. Çünkü Allah her şeyi hakkıyla görüp bilendir.
    18 - Görmedin mi, göklerdeki kimseler, yerdeki kimseler, güneş, ay ve yıldızlar, dağlar, ağaçlar, bütün hayvanlar ve insanlardan birçoğu hep Allah'a secde ediyor. Birçoğunun üzerine de azab hak olmuştur. Allah kimi hor ve hakir kılarsa, artık ona ikram edecek yoktur. Şüphesiz Allah dilediği şeyi yapar.
    1 9 - Şu ikisi Rableri hakkında tartışmaya girmiş iki hasımdır. O'nu inkar edenler için ateşten elbiseleri biçilmiştir. Başlarının üstünden kaynar su dökülür.
    20 - Bununla karınlarmdaki ve derileri eritilir.
    21 - Birde bunlara demirden kamçılar vardır.
    22 - Uğradıkları gamdan (dolayı) oradan ne zaman çıkmak isteseler, her defasında oraya geri çevrilirler: "Yakıcı azabı tadın" denir.
    23 - Şüphesiz Allah iman edip yararlı iş işleyenleri, altından ırmaklar akan cennetlere koyacak, orada altın bilezikler ve inciler takınacaklar. Oradaki elbiseleri de ipektendir.
    24 - Hem sözün güzelini işitecek duruma ulaştırılmışlar, hem de övülmeye layık (olan Allah'ın) yoluna eriştirilmişlerdir.
    25 - Şüphesiz inkar edenlere, Allah'ın yolundan, yerli ve yolcu bütün insanlar için eşit kılınan Mescid-i Haram'dan alıkoyanlara ve orada zulümle yanlış yola saptırmak isteyene can yakıcı bir azab tattırırız.
    26 - Bir zamanlar Kabe'nin yerini ibrahim'e şu şekilde hazırlamıştık: Sakın bana hiçbir şeyi ortak koşma; tavaf edenler, orada (kıyama) duranlar, rüku edenler ve secdeye varanlar için evimi tertemiz et.
    27 - insanları hacca çağır; yürüyerek veya incelmiş binekler üstünde

    (uzak yollardan) her derin vadiyi aşarak sana gelsinler.
    28 - Ta ki kendilerine ait birtakım menfaatlere şahid olsunlar; Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanları belli günlerde kurban ederken O'nun adını ansınlar. Siz de onlardan yiyin, yoksulu, fakiri de doyurun.
    29 - Sonra kirlerini giderip temizlensinler. Adaklarını yerine getirsinler. Kabeyi tavaf etsinler.
    30 - Emir budur, Allah'ın yasaklarına kim saygı gösterirse, bu, kendisi için Rabbinin katında şüphesiz hayırdır. Size bildirilegelenden başka bütün hayvanlar helal kılınmıştır. O halde o pis putlardan kaçının ve yalan sözden sakının.
    31 - Allah için, O'na eş koşmayan, O'nun birliğine inanmış kimseler olun. Allah'a ortak koşan kimse, gökten düşüp de kuşların kaptığı veya rüzgarın bir uçuruma sürüklediği şeye benzer.
    32 - Bu böyledir; kim Allah'ın işaretlerine(mucizelerine) saygı gösterirse, şüphesiz o kalplerin takvasındandır.
    33 - Sizin için onlarda belli bir süreye kadar birtakım faydalar vardır. Sonra bunlar Beyt-i atik (Kabe) de son bulurlar.
    34 - Her ümmet için Allah'ın kendilerine rızık olarak verdiği kurbanlık hayvanların üzerine O'nun adını ansınlar diye bir mabed yapmışızdır. Hepinizin ilahı bir tek ilahtır. Onun için yalnız O'na teslim olan Müslümanlar olun. (Ey Muhammedi) Allah'a itaat eden alçak gönüllüleri müjdele.
    35 - Ki Allah anıldığı vakit onların kalpleri titrer. Onlar başlarına gelene sabreden, namaz kılan kimselerdir. Kendilerine verdiğimiz rızıktan Allah yolunda harcarlar.
    36 - Kurbanlık deve ve sığırları Allah'ın size olan nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Ön ayaklarının biri bağlı halde keserken üzerlerine Allah'ın adını anın. Yanları yere yaslandığı vakit de onlardan yiyin, kanaat edip istemeyene de, isteyene de yedirin. Böylece onları sizin buyruğunuza verdik ki, şükredesiniz.
    37 - Elbette onların etleri ve kanları Allah'a ulaşmayacaktır. Ancak O'na sizin takvanız erecektir. Onları bu şekilde sizin buyruğunuza verdi ki, size yolunu gösterdiğinden dolayı, Allah'ı tekbir ile yüceltesiniz. (Ey Muhammedi) Vazifelerini güzelce yapan iyilik sevenleri müjdele.

    38 - Şüphesiz Allah inananları savunur. Çünkü Allah hain ve nankörlerin hiçbirini sevmez.
    39 - Kendilerine savaş açılan kimselere (kafirlere karşı koymak için) izin verildi. Çünkü onlar zulme uğradılar. Şüphesiz Allah onları zafere ulaştırmaya kadirdir.
    40 - Onlar "Rabbimiz Allah'tır" demelerinden başka bir sebep olmaksızın haksız yere yurtlarından çıkarıldılar. Eğer Allah insanların bir kısmını bir kısmı ile defetmeseydi manastırlar, kiliseler, havralar ve içinde Allah'ın adı çok anılan mescidler elbette yıkılırdı. Şüphesiz Allah kendi (dini)ne yardım edene yardım edecektir. Şüphesiz Allah çok güçlüdür, çok izzetlidir (her şeye galiptir).
    41 - Onlar (o müminlerdir) ki, eğer kendilerini yeryüzünde iktidar mevkiine getirirsek namazı kılarlar, zekatı verirler, iyiliği emrederler ve fenalığı yasak ederler. Bütün işlerin sonu sırf Allah'a aittir.
    42 - (Ey Muhammedi) Eğer seni (müşrikler) yalanlıyorlarsa, bil ki onlardan önce Nuh kavmi, Ad ve Semud (kavimleri de kendi peygamberlerini) yalancı saydılar.
    43 - İbrahim'in kavmi de, Lut'un kavmi de (peygamberlerini) yalancı saydılar.
    44 - (Şuayb'ın kavmi olan) Medyen halkı da (Şuayb'ı) yalanladı. Musa da (Firavun tarafından) yalanlandı. Ben de o kafirlere bir süre verdim. Sonra da onları yakalayıverdim. Beni tanımamak nasılmış görsünler.
    45 - Nice memleketler vardı ki, zulüm yaparlarken biz onları yok ettik. Artık damları çökmüş, duvarları üzerine yıkılmıştır. (Geride) Nice terkedilmiş kuyularla bomboş kalmış yüksek saraylar (bırakılmıştır.)
    46 - Yeryüzünde dolaşmıyorlar mı ki olanları akledecek kalpleri, işitecek kulakları olsun. Gerçek şudur ki, gözler kör olmaz, fakat asıl göğüslerin içindeki kalpler kör olur.
    47 - Bir de senden acele azab istiyorlar. Elbette Allah sözünden caymaz. Bununla beraber Rabbinin katında bir gün, sizin sayacaklarınızdan bin sene gibidir.
    48 - Zulmedip dururlarken kendilerine mühlet verdiğim nice memleket halkı vardı ki, sonunda onları yakalayıvermiştim. Dönüş ancak banadır.

    II
    49 - De ki: "Ey insanlar! Ben size ancak apaçık anlatan bir uyarıcıyım."
    50 - işte iman edip salih amel işleyenler için hem bir mağfiret, hem de (cennette) tükenmez bir rızık vardır.
    51 - Ayetlerimizi tartışarak bozmaya uğraşanlara gelince, işte onlar cehennemliktirler. Böyle de ve temennilere uyma. Çünkü:
    52 - (Ey Muhammedi) Biz senden önce hiçbir elçi ve hiçbir peygamber göndermedik ki, o bir şey temenni ettiği zaman, şeytan onun arzusuna şüpheler karıştırmasın. Bunun üzerine Allah şeytanın karıştırdığı şüpheyi giderir. Sonra da Allah, ayetlerini tahkim eder (güçlendirir). Allah Alim'dir (her şeyi bilir), Hakimdir (hikmet sahibidir)
    53 - Allah, şeytanın karıştırdığını, kalplerinde hastalık bulunan ve kalpleri kaskatı olan kimseleri sınamaya vesile kılar. Zalimler şüphesiz (haktan uzak) derin bir ayrılık içindedirler.
    54 - Birde kendilerine ilim verilmiş olanlar, Kur'an'ın şüphesiz Rabbin-den gelen bir gerçek olduğunu bilsinler ve ona iman etsinler de kalpleri ona saygı duysun. Çünkü Allah, iman edenleri doğru yola eriştirir.
    55 - inkar edenler de, kendilerine ansızın kıyamet gelinceye veya akim (kısır) bir günün azabı gelinceye kadar, Kur'an'dan şüphe etmekte devam edip giderler.
    56 - O gün hükümranlık yalnız Allah'ındır, O aralarında hükmünü verir. Artık iman edip yararlı iş işleyenler nimet cennetlerindedirler.
    57 - İnkar edip ayetlerimizi yalan sayanlar ise, işte bunlar için hakir düşüren bir azab vardır.
    58 - Allah yolunda hicret edip de sonra öldürülmüş veya ölmüş olanlara gelince, elbette Allah, onları güzel bir rızıkla rızıklandıracaktır. Çünkü Allah rızık verenlerin en hayırlısıdır.
    59 - Allah onları hoşnut olacakları bir yere (cennete) elbette koyacaktır. Şüphesiz Allah Alimdir (her şeyi bilir) Halimdir, (kullarına yumuşak davranır).
    60 - Bu böyledir, kim kendisine yapılan cezaya aynı ile karşılık verir de, sonra yine kendisine zulüm yapılırsa, muhakkak ki, Allah ona yardım eder. Allah şüphesiz çok af edicidir, çok bağışlayıcıdır.
    61 - Çünkü Allah, geceyi gündüzün içine sokar, gündüzü de gecenin içine sokar. Şüphesiz Allah, Semidir (her şeyi işitir) Basirdir (her şeyi görür).
    62 - (Bu sonsuz güç şundandır) Çünkü Allah, varlığı kendinden olan

    Hak'tır. Müşriklerin O'nu bırakıp da tapındıkları putlar ise hep batıldır. Şüphesiz Allah, yücedir, büyüktür.
    63 - Görmedin mi Allah'ın gökten indirdiği su ile yeryüzü (nasıl) yemyeşil oluyor? Gerçekten Allah çok lütufkardır, her şeyden haberdardır.
    64 - Göklerde ve yerde ne varsa hep O'nundur. Doğrusu Allah müstağnidir, övülmeğe layıktır.
    65 - Görmedin mi ki, Allah bütün yerdekileri ve emriyle denizlerde akıp giden gemileri hep sizin buyruğunuz altına verdi. Göğü de izni olmaksızın yere düşmekten o (koruyup havada) tutuyor. Şüphesiz Allah insanlara çok şefkatlidir, çok merhametlidir.
    66 - Size (ilk defa) hayat veren, sonra öldürecek olan, sonra da yeniden diriltecek olan O'dur. insan gerçekten pek nankördür.
    67 - Biz her ümmet için bir şeriat tayin ettik ki, onlar onunla amel ederler. Bunun için (ey Muhammedi) bu konuda seninle hiçbir zaman çekişmesinler, (insanları) Rabbine (ibadet etmeye) çağır. Şüphesiz sen gerçekten hidayete götüren doğru bir yol üzerindesin.
    68 - Eğer seninle tartışırlarsa, de ki: "Allah yaptıklarınızı çok iyi bilir."
    69 - Ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında kıyamet günü Allah aranızda hükmünü verecektir.
    70 - Bilmez misin ki, Allah, gökte ve yerde ne varsa hepsini bilir. Şüphesiz bunlar bir kitaptadır. Hiç şüphe yok ki bunlar Allah'a pek kolaydır.
    71 - Onlar Allah'ı bırakıp da O'nun, haklarında hiçbir delil indirmediği ve kendilerinde de" bir bilgi bulunmayan şeylere taparlar. Zalimler için hiçbir yardımcı yoktur.
    72 - Ayetlerimiz kendilerine apaçık olarak okunduğu zaman, o kafirlerin yüzlerinden inkarlarını anlarsın. Neredeyse, kendilerine ayetlerimizi okuyanlara saldıracaklar. De ki: "Şimdi size ondan daha kötü olanını haber vereyim mi? O, ateştir. Allah bunu kafir olanlara vaad buyurdu. O ne kötü bir dönüş yeridir."
    73 - Ey insanlar! Bir misal verilmektedir, şimdi ona iyi kulak verin: Sizin Allah'ı bırakıp taptıklarınız bir araya gelseler, bir sinek bile yaratamayacaklardır. Sinek onlardan bir şey kapsa onu kurtaramazlar, isteyen de, istenen de acizdir.
    74 - Allah'ın büyüklüğünü gereği gibi değerlendirip bilemediler. Şüp-

    hesiz ki Allah çok kuvvetlidir, her şeye üstündür.
    75 - Allah hem meleklerden, hem de insanlardan elçiler seçer. Şüphesiz Allah her şeyi işitir, her şeyi görür.
    76 - O geçmişlerini ve geleceklerini bilir. Bütün işler Allah'a döndürülür.
    77 - Ey iman edenler! Rüku edin, secdeye varın, Rabbinize kulluk edin, iyilik yapın ki kurtulabilesiniz.
    78 - Allah uğrunda gerektiği gibi cihad edin. Sizi o seçmiş, babanız ibrahim'in yolu olan dinde sizin için bir zorluk kılmamıştır. Daha önce ve Kur'an'da, Peygamberin size şahid olması, sizin de insanlara şahid olmanız için, size müslüman adını veren O'dur. Artık namaz kılın, zekat verin, Allah'a sarılın. O sizin sahibinizdir. O ne güzel sahip ve ne güzel yardımcıdır!
    "eğer sıffinde engellenebilseydi cansız kuranın mızraklanışı o zaman kerbelada mızraklanmazdı canlı kuranın başı"

    #2
    Ynt: kuran-ı kerimin sırları:uçağın icadı

    31. ayette gökyüzünden düşen kimseler ibret olarak veriliyor. Fakat o çağda yaşayan insanlar için bu imkansızdı.
    gökten düşen kimseden bahsedilmiyor,"sanki" ibaresi kullanılıyor,similasyon yani


    31. Allah'ı bir tanıyıp ona şirk koşmaksızın ve kim, Allah'a şirk koşarsa sanki havadan düşmüştür de kuş kapmıştır onu, yahut da rüzgar almış, pek uzak bir yere sürüp atmıştır onu.
    Şirk koşacakların pis çarpılacağını haber veriyor ayet


    İşte tam bu ayetin numarasını (31), suredeki kelime sayısıyla topladığımız zaman karşımıza uçakların havalandığı tarih olan 1905 tarihi çıkıyor.
    1291 KELİME
    Hac suresinde toplam 1291 kelime yer almaktadır.
    Az önce değindiğimiz, uçuş kavramından bahseden tek ayet olan 31. ayetin numarasını toplayalım.
    1291 + 31 = Hicri 1322 (Miladi 1905)
    Nedir bu ilişkilendirme? hz Muhammed veya 12 imamlar da buna benzer işlere başvurmuş mu?

    Gelişi güzel sayıları toplayalım ve neyle ilişkilenirse, ilim mi bu?

    İlimse hz Muhammed'den veya 12 imamlardan örnekler vardır bu tür çalışmaya dair?

    Ve amaçlanan iş nedir? sözde Kuran mı yüceltilecek böyle işlerle?


    bakara 118
    Bilgisi olmayanlar, Allah bizimle konuşsa, yahut bize bir delil, bir mucize gelse dediler. Önce gelenler de tıpkı onlar gibi söylemişlerdi. Kalpleri, ne kadar da birbirine benzedi onların. Gerçeği iyice bilmek isteyenlere ayetlerimizi apaçık gösterdik.
    Önce gelenler de tıpkı onlar gibi söylemişlerdi. Kalpleri, ne kadar da birbirine benzedi onların.
    Demek ki Kuran apaçık değil,mucizeler gerek?


    al i imran 7

    Öyle bir Allah'dır ki sana kitap indirdi. Onun bir kısmı, manası apaçık ayetlerdir ve bunlar, kitabın temelidir. Diğer kısmıysa çeşitli manalara benzerlik gösterir ayetlerdir. Yüreklerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onları tevil etmek için manaları açık olmayan ayetlere uyarlar. Halbuki onların tevilini ancak Allah bilir.
    Onun bir kısmı, manası apaçık ayetlerdir ve bunlar, kitabın temelidir.

    Yüreklerinde eğrilik olanlar, fitne çıkarmak ve onları tevil etmek için manaları açık olmayan ayetlere uyarlar. Halbuki onların tevilini ancak Allah bilir.
    Eğer İmamet yoksa eğer rehberlik ve önderlik yoksa eğer hedef yoksa ve eğer Hüseyin yok ve onun yerine eğer Yezid varsa, işte o zaman; Allah evi etrafında dönmekle puthane etrafında dönmek arasında hiçbir fark yoktur.”

    Ali Şeriati

    Yorum

    YUKARI ÇIK
    Çalışıyor...
    X