Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

HULASA - Mizan’ul Hikmet

Daraltma
Bu sabit bir konudur.
X
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


    473. Bölüm

    Ev Satışı

    1695.Resulullah (s.a.a): “Her kim bir ev satar da o parayla benzeri bir ev almazsa malı bereket bulmaz.” *1873

    Resulullah (s.a.a): “Sizden biri bir ev veya mülk satarsa bilsin ki benzerinde kullanmadığı taktirde parası berekete layık değildir.” *1874

    1873* Kenz’ul Ummal, 5440
    1874* a. g. e. 5441



    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

    Yorum


      Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


      97. Konu: Ezan

      474. Bölüm


      Ezan

      1696.Resulullah (s.a.a): “Ey Bilal! Kalk ve ezanla bize huzur ver.” *1875

      1697.Resulullah (s.a.a): “Şüphesiz şeytan namaz için seslenildiğini duyunca kaçar.” *1876

      1698.Resulullah (s.a.a): “Şüphesiz gök ehli, yer ehlinden ezan sesi dışında hiç bir şey duymaz.” *1877

      1875* Kenz’ul Ummal, 20954
      1876* a. g. e. 20951
      1877* a. g. e. 20934


      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

      Yorum


        Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


        475. Bölüm

        Müezzin

        1699.Resulullah (s.a.a): “Müezzin, sesinin ve bakışının gittiği yer ölçüsünce
        1700.bağışlanır, yaş ve kuru her şey onu tasdik eder ve okuduğu ezanla namaz kılan herkes sayısınca kendisine iyilik yazılır.” *1878


        1701.İmam Ali (a.s): “En fasih konuşanınız ezan okumalı ve en fakih olanınız imam olmalıdır.” *1879

        1878* el-Bihar, 84/104/2, el-Muknia, 98
        1879* Deaim’ul İslam, 1/147



        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

        Yorum


          Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


          476. Bölüm

          Kulağa Ezan Okuma

          1702.Resulullah (s.a.a): “Ey Ali! Erkek veya kız çocuğun olduğunda sağ kulağına ezan oku, sol kulağına ise kamet getir. Böylece şeytan ona ebedi olarak zarar veremez.” *1880

          1703.İmam Sadık (a.s): “Her kim kötü ahlaklı olursa kulağına ezan okuyun.” *1881

          1880* Tuhef’ul Ukul, 13
          1881* el-Bihar, 104/122/62


          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

          Yorum


            Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


            98. Konu: Eziyet

            477. Bölüm


            Eziyet Etmek

            1704.İmam Sadık (a.s): “Allah’a andolsun ki iyiler kurtuluşa ermiştir. Onların kim olduğunu biliyor musun? Onlar bir karıncayı bile incitmeyenlerdir.” *1882

            1881* Tefsir’ul Kumi, 2/146



            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

            Yorum


              Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


              478. Bölüm

              Mümine Eziyet Etmek

              “İman eden erkek ve kadınları, yapmadıkları bir şeyden ötürü incitenler, şüphesiz iftira etmiş ve apaçık bir günah yüklenmiş olurlar” *1883


              1705.Resulullah (s.a.a): “Bir mümine eziyet eden, şüphesiz ki bana eziyet etmiştir.” *1884

              1706.Resulullah (s.a.a): “Kim mümine kendisini korkutan bir bakışla bakarsa, Allah-u Teala da kendi gölgesinden başka hiç bir gölgenin olmadığı günde onu korkutur.” *1885

              1707.Resulullah (s.a.a): “Her kim bir mümini üzer de sonra ona dünyayı verecek olursa, yine de bu (günahının) kefareti olamaz.” *1886

              1708.İmam Sadık (a.s): “Aziz ve celil olan Allah şöyle buyurmuştur: “Mümin kuluma eziyet eden bana savaş ilan etmiş olur.” *1887

              1883* Ahzap, 58
              1884* el-Bihar, 67/72/40
              1885* a.g.e, 75/150/13
              1886* a.g.e, 75/150/13
              1887* el-Kafi, 2/350/1



              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

              Yorum


                Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                479. Bölüm

                Eziyetten Çekinmek

                1709.Resulullah (s.a.a): “İnsanlara eziyet etme; zira insanlara eziyet etmemek, kendin için ödediğin bir sadakadır.” *1888

                1710.İmam Sadık (a.s): “Her kim insanlara eziyetten el çekerse; onlardan bir el, ama kendisinden bir çok el çekilmiş olur.” 1889

                bak. el-Carr, 419. Bölüm

                1888* el-Bihar, 75/54/19
                1889* el-Hisal, 17/60



                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                Yorum


                  Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                  99. Konu: Faiz

                  480. Bölüm


                  Faizden Sakındırmak

                  1711.Resulullah (s.a.a): “Aziz ve celil olan Allah faiz yiyene, faiz verene, faizi yazana ve faize şahitlik edene lanet etmiştir.” *1890

                  1712.Resulullah (s.a.a): “Miraca götürüldüğüm gece karnı evleri andıran ve içi dışarıdan görülecek şekilde yılanlarla dolu olan kimselerin yanından geçtim. “Ey Cebrail! Bunlar kimdir?” diye sorunca, “Bunlar faiz yiyenlerdir” diye buyurdu. *1891

                  1713.İmam Bakır (a.s): “En kötü kazanç faiz kazancıdır.” *1892

                  1714.İmam Sadık (a.s): “Faiz yiyenler, şeytan kendilerini deli etmedikçe dünyadan çıkmazlar.” *1893

                  1715.İmam Sadık (a.s): “Allah nezdinde bir dirhem faiz Allah’ın evinde
                  1716.mahremleriyle yapılan yetmiş zinadan daha büyüktür.” *1894


                  1890* Emali’es-Seduk, 346/1
                  1891* Kenz’ul-Ummal, 31857
                  1892* el-Kafi, 5/147/12
                  1893* Tefsir’ul Ayyaşi, 1/152/503
                  1894* Nur’us-Sakaleyn, 1/295/1177



                  Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                  Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                  Yorum


                    Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                    481. Bölüm

                    Faizin Haram Kılınış Hikmeti

                    1717.İmam Sadık (a.s), faizin neden haram kılındığını soran Hişam b. Hakem’e şöyle buyurmuştur: “Eğer faiz helal olsaydı insanlar ticareti ve ihtiyaçlarını elde etmeyi bir kenara bırakırlardı. Dolayısıyla Allah faizi haram kıldı ki insanlar haram yemekten el çeksinler, ticaret ve alışverişe yönelsinler ve birbirine borç versinler.” *1895

                    1718.İmam Sadık (a.s) faizin haram oluş sebebi sorulunca şöyle buyurmuştur: “İnsanlar birbirine ihsanda bulunmaktan el çekmesin diye.” *1896

                    1895* el-Bihar, 103/119/24
                    1896* a. g. e. 78/201/32



                    Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                    Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                    Yorum


                      Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                      482. Bölüm

                      Faize Bulaşma Sebepleri

                      1719.İmam Ali (a.s): “Ey insanlar! Önce hükümler, sonra ticaret! Allah’a andolsun ki bu ümmet arasında faiz siyah bir kaya parçasının üzerinde hareket eden karıncadan daha gizlidir.” *1897

                      1720.İmam Ali (a.s): “Dinin hükümlerini bilmeden ticarete kalkışan kimse faiz uçurumuna yuvarlanır.” *1898

                      bak. et-Ticaret, 289. Bölüm

                      1897* el-Bihar, 103/117/16
                      1898* Nehc’ul-Belağa, 447. hikmet


                      Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                      Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                      Yorum


                        Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                        483. Bölüm

                        Faizi Helal Bilen Allah’a Savaş Açmıştır

                        “Ey iman edenler! Allah'tan sakının, iman etmişseniz, faizden arta kalmış hesaptan vazgeçin. Böyle yapmazsanız, bunun Allah'a ve peygamberine karşı açılmış bir savaş olduğunu bilin. Eğer tövbe ederseniz sermayeniz sizindir. Böylece zulmetmemiş ve zulme uğramamış olursunuz.” *1889

                        1721.İmam Sadık (a.s), birinin “riba” (faiz) yediğini ve bunu “liba”*1900 olarak adlandırdığını duyunca şöyle buyurmuştur: “Eğer aziz ve celil olan Allah beni ona musallat ederse boynunu vururum.” *1901

                        1889* Bakara, 278-279
                        1890* Liba: Annenin çocuğuna verdiği ilk süt.
                        1891* el-Kafi, 5/147/11



                        Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                        Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                        Yorum


                          Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                          100. Konu: Fakirlik

                          484. Bölüm


                          Fakirliği Kınama

                          1722.Resulullah (s.a.a): “Neredeyse fakirlik küfür olacaktı.” *1902

                          1723.Resulullah (s.a.a): “Allah’ım! Ben küfürden ve fakirlikten sana sığınırım.” Bir adam şöyle arz etti: “Bu ikisi denk midir?” Peygamber şöyle buyurdu: “Evet!” *1903

                          1724.Resulullah (s.a.a): “Eğer Rabbimin fakirlere merhameti olmasaydı, fakirlik neredeyse küfürle sonuçlanacaktı.” *1904


                          1725.Resulullah (s.a.a): “Fakirlik her iki dünyada da insanın yüz karasıdır.” *1905

                          1726.Resulullah (s.a.a): “Fakirlik öldürülmekten daha kötü ve zordur.” *1906

                          1727.İmam Ali (a.s): “Fakirlik en büyük ölümdür.” *1907

                          1728.İmam Ali (a.s): “Fakirlik, zeki insanın dilini, delilini beyan etmekten keser. Fakir insan kendi şehrinde bile gariptir.” *1908


                          1729.İmam Ali (a.s), oğlu Hasan’a şöyle buyurmuştur: “Günlük rızkını elde etmenin peşinde olan kimseyi kınama. Zira günlük yiyeceği olmayan kimsenin hataları çok olur. Ey oğulcağızım! Fakir insan hordur, sözüne itina edilmez, makam ve mertebesi tanınmaz ve
                          1730.bilinmez. Fakir eğer doğru sözlü olursa onu yalancı sayarlar. Eğer zahit ve dünyadan yüz çeviren biri olursa, onu cahil kabul ederler. Ey oğulcağızım! Herkim fakirliğe düçar olursa, dört haslete düçar olmuş olur: Yakinde gevşekliğe, akılda eksikliğe, dinde kırıklığa ve yüzde hayanın azlığına. O halde fakirlikten Allah’a sığınırız.” *1909


                          1731.İmam Ali (a.s), Oğlu Muhammed b. Hanefiyye’ye şöyle buyurmuştur: “Oğlum! Fakirliğe düşmenden korkarım. Ondan Allah’a sığın; çünkü fakirlik, dini noksanlaştırır, aklı şaşkınlığa düşürür, düşmanlığa sebep olur.” *1910


                          1732.İmam Ali (a.s): “Fakirlik vatanda bile gurbetliktir.” 1911

                          1902* el-Kafi, 2/307/4
                          1903* Kenz’ul Ummal, 16687
                          1904* Cami’ul Ahbar, 300/817
                          1905* Avail’ul Lai, 1/40/41
                          1906* Cami’ul Ahbar, 299/816
                          1907* Nehc’ul-Belağa, 163. hikmet
                          1908* a. g. e. 3. hikmet
                          1909* Cami’ul Ahbar, 300/818
                          1910* Nehc’ul-Belağa, 319. hikmet
                          1911* a.g.e, 56. hikmet




                          Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                          Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                          Yorum


                            Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                            485. Bölüm

                            Fakirliği Övmek

                            1733.Resulullah (s.a.a): “Fakirlik benim övüncümdür ve ben fakirlikle övünüyorum.” *1912

                            1734.Resulullah (s.a.a): “Fakirler Allah’ın dostlarıdır.” *1913

                            1735.Resulullah (s.a.a): “Ey Allah’ım! Beni fakir olarak yaşat, fakir olarak öldür ve fakirler topluluğuyla birlikte haşret.” *1914

                            1736.İmam Ali (a.s): “Fakirlik mümin için atın yanağındaki gemden daha süslüdür.” *1915


                            1737.İmam Sadık (a.s): “Musibetler Allah’ın hediyeleridir, fakirlik Allah’ın hazinesinde korunur, onu herkese vermez.” *1916


                            1902* el-Bihar, 72/55/85
                            1903* el-Firdevs, 3/157/4424
                            1904* Kenz’ul Ummal, 16669
                            1905* el-Kafi, 2/265/22
                            1906* a.g.e, 2/260/2



                            Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                            Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                            Yorum


                              Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                              486. Bölüm

                              Fakirliğin Zenginlikten Üstünlüğü Hakkındaki Rivayetler

                              1738.Resulullah (s.a.a): “Fakirlik rahatlıktır, zenginlik ise cezadır.” *1917

                              1739.Resulullah (s.a.a): “Zor durumda kalanın zararını üstlenen ve musibetlerde başkalarına yardım eden kimse dışında, fakirlik zenginlikten daha hayırlıdır.” *1918

                              1740.İmam Ali (a.s): “Fakirliğin zararı, zenginliğin sarhoşluğundan daha beğenilmiştir.” *1919

                              1741.İmam Sadık (a.s): “Allah-u Teala Musa’ya şöyle buyurmuştur: “Ey Musa! Fakirliğin sana yöneldiğini görünce şöyle de: “Hoş geldin ey salihlerin şiarı.” Zenginliğin sana yöneldiğini görünce de şöyle de, “Bu zenginlik, cezası bana doğru hızla gelen bir günahtır.” *1920


                              Meclisi: “Velhasıl, bu konuda var olan hadislerin arasını bulmak, şu yorum ile mümkündür: Fakirlik de servet de kendi yerinde ilahi bir nimet mesabesindedir. Allah-u Teala insanın tam maslahatlarına teveccüh ederek, onlara bu iki nimetten birini taktir etmektedir ve kul fakirlik durumunda sabretmeli, hatta şükretmelidir. Eğer Allah kendisine bir mal ve servet bağışlarsa şükrünü eda etmeli ve bunun gereği ile amel etmelidir. O halde fakirlik ve zenginliğin gerekleriyle mutlaka amel etmelidir. Elbette genelde sabreden fakirlerin sevabı, şükreden zenginlerden daha çoktur. Ama her ikisinin de durumları tümüyle farklıdır ve her iki taraftan biri hakkında genel bir hüküm vermek doğru değildir. Görünüşe göre yetecek kadarıyla yetinmek, daha sağlıklı ve fakirlik ve zenginliğe oranla daha az tehlikelidir. Bu açıdan bir çok dualarda, Allah’tan kifayet derecesi istenmiş, Peygamber (s.a.a) de kendi Ehl-i Beyt’i için onu Allah’tan dilemiştir.
                              Bazıları şöyle demişlerdir: İş böyle olunca Peygamberlerin (s.a.a) ve ashabın genelinin seçtiği dünyadan az almak ve dünyanın zevklerinden uzak durmak en efdalidir. *1621


                              Rağib, Müfredat’ında: “Fakirlik dört anlamda kullanılmıştır:
                              Birincisi zaruri ihtiyacın varlığı anlamındadır. Bu anlam dünyada olduğu müddetçe tüm insanlara, hatta bütün varlıklara şamildir. Allah-u Teala’nın, “Ey insanlar! Şüphesiz sizler, Allah’a muhtaçsınız, Allah ise müstağni ve övülmüştür” ayeti de bu anlamı ifade etmektedir.
                              İkincisi ise, gerçek yoksulluk anlamındadır. Allah-u Teala’nın şu ayetleri de bu anlamda bir yoksulluğa işaret etmektedir: “(Bu sadakalar) Allah yolunda mahsur kalan kimseleredir” Hakeza, “Şüphesiz sadakalar fakirlere ve yoksullara aittir.” *1923


                              Üçüncüsü ise nefis fakirliğidir ve bu doymazlık ve aç gözlülük anlamındadır. Nitekim Resulullah’ın (s.a.a) şu sözleri de bu anlamdadır: “Neredeyse fakirlik küfür olacaktı.” Bu anlam Resulullah’ın şu sözünün tam karşıtıdır: “Zenginlik nefis zenginliğidir.”
                              Dördüncüsü ise, Allah’a muhtaç olmaktır. Resulullah’ın (s.a.a) şu sözü de buna işaret etmektedir: “Allah’ım! Beni, sana muhtaç olmakla zengin kıl, kendinden müstağni olmakla fakir kılma.” Allah-u Teala’nın şu ayeti de bu anlama işaret etmektedir: “Ey Rabbim! Ben üzerime indirdiğin iyiliklere muhtacım.” *1924


                              1917* Kenz’ul Ummal, 44144
                              1918* el-Bihar, 72/56/86
                              1919* Gurer’ul Hikem, 5904
                              1920* el-Kafi, 2/263/12
                              1921* el-Bihar, 72/31/26
                              1922* Fatır, 15
                              1923* Tövbe, 60
                              1924* Kasas, 24



                              Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                              Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                              Yorum


                                Ynt: HULASA - Mizan’ul Hikmet


                                487. Bölüm

                                Fakirliğin Anlamı

                                1742.Bihar’ul-Envar’da “İdris’in suhufunda şöyle buyurulduğu nakledilmiştir: “Benden müstağni olan kimseye zenginlik yoktur ve bana muhtaç olan kimseye fakirlik yoktur.” *1925

                                1743.Resulullah (s.a.a): “Ey insanlar! Size göre fakir kimdir?” Kendisine şöyle arz ettiler: “Serveti olmayan kimsedir.” Peygamber şöyle buyurdu: “Hayır, gerçek fakir, her ne kadar kendisinden sonra çok mal bıraksa da Allah nezdinde hesaba katacak hiçbir şeyi önceden göndermeyen kimsedir.” *1926

                                1744.Resulullah (s.a.a): “Gerçek fakirlik kalp fakirliğidir.” *1927

                                1745.İmam Ali (a.s): “Cehalet gibi bir fakirlik yoktur.” *1928

                                1746.İmam Ali (a.s): “Ahmaklıktan daha büyük bir fakirlik yoktur.” *1929


                                1747.İmam Ali (a.s), kendisine, “En zor fakirlik hangisidir?” diye sorulunca şöyle buyurmuştur: “İmandan sonra küfür.” *1930

                                1748.İmam Ali (a.s): “Nefsin fakirliği en kötü fakirliktir.” *1931

                                1749.İmam Ali (a.s): “Zenginlik ve fakirlik, ameller Allah’ın dergahına sunulduğu zaman belli olur.” *1932

                                1750.İmam Ali (a.s): “Cennet olduğu taktirde fakirlik yoktur ve cehennem olduğu taktirde ise zenginlik yoktur.” *1933

                                1751.İmam Hasan (a.s), kendisine, “Fakirlik nedir?” diye sorulunca şöyle buyurmuştur: “Nefsin her şeye ihtiras duymasıdır.” *1934

                                1752.İmam Hadi (a.s): “Fakirlik nefsin aç gözlülüğü ve şiddetli ümitsizliğidir.” *1935
                                bak. el-Gına, 1442. Bölüm

                                1925* Mufredet’ul Elfaz’il Kur’an, 641
                                1926* el-Bihar, 77/150/86
                                1927* a. g. e. 72/56/86
                                1928* Nehc’ul-Belağa, 54. hikmet
                                1929* a. g. e. 38. hikmet
                                1930* el-Bihar, 77/377/1
                                1931* Gurer’ul-Hikem, 6547
                                1932* Nehc’ul-Belağa, 452. hikmet
                                1933* Tuhef’ul Ukul, 216
                                1934* a.g.e, 225
                                1935* el-Bihar, 78/368/3


                                Sürgünümüz hep çöle, sırr-ı hikmet ne ola?
                                Sahra-yı KERBELA'da, Hüseynî Fermân'a sor...

                                Yorum

                                YUKARI ÇIK
                                Çalışıyor...
                                X