Duyuru

Daraltma
Henüz duyuru yok.

velayet hadisi

Daraltma
X
 
  • Filtre
  • Zaman
  • Göster
Hepsini Temizle
yeni gönderiler

    velayet hadisi

    BİSMİLLAHİR RAHMANİR RAHİM
    HAMD OLSUN ALEMLERİN RABBİNE
    VE SELAM OLSUN MEVLAMIZ MUHAMMEDE VE TERTEMİZ EHLİ BEYTİNE

    Bilindiği gibi Hz. Ali a.s'ın Allah ve Rasulü s.a.a tarafından imam olarak tayin edilmesi hakkında hem Kur'an ve hem de Sünnede bir çok delil mevcuttur. Kur'an ayetleri mütevatir olduğu gibi Hz. Ali a.s'ın imametini beyan eden hadislerde mütevatirdir. mesela Gadiri Hum ve Menzilet hadisleri gibi. Rasulullah s.a.a'in Hz. Ali a.s hakkında byurduğu ve velayet hadisi diye meşhur olan "Ali benden sonra müminlerin velisidir." sözü de aynı Gadiri Hum ve diğer hadisler gibi mütevatirdir. inşaAllah bu çalışmamızda sünni kaynaklarından velayet hadisini sizlerle paylaşacağız.

    #2
    Ynt: velayet hadisi

    1. sünni kaynaklarında:

    1. İmran b. Hüseyin r.a hadisi: sünni hadisçilerden Tirmizi, Ahmed ve Nesai başta olmak üzere pek çok kişi bu hadisi sahih senedlerle sahabe İmran b. Hüseyin’den rivayet etmiştirler.


    [img width=224 height=350]http://velayet.files.wordpress.com/2013/12/velayet-tirmizi.jpg[/img][img width=224 height=350]http://velayet.files.wordpress.com/2013/12/velayet-tirmizi1.jpg[/img][img width=224 height=350]http://velayet.files.wordpress.com/2013/12/velayet-tirmizi2.jpg[/img]

    resimde gördüğünüz ehli sünnet alimi, kutubi sitte imamlarından Tirmizi’nin "Sünen" adlı kitabıdır, işaretlenmiş yerde şu ifadeler var:
    • [li]حدثنا قتيبة حدثنا جعفر بن سليمان الضبعي عن يزيد الرشك عن مطرف بن عبد الله عن عمران بن حصين قال بعث رسول الله صلى الله عليه وسلم جيشا واستعمل عليهم علي بن أبي طالب فمضى في السرية فأصاب جارية فأنكروا عليه وتعاقد أربعة من أصحاب رسول الله صلى الله عليه وسلم فقالوا إذا لقينا رسول الله صلى الله عليه وسلم أخبرناه بما صنع علي وكان المسلمون إذا رجعوا من السفر بدءوا برسول الله صلى الله عليه وسلم فسلموا عليه ثم انصرفوا إلى رحالهم فلما قدمت السرية سلموا على النبي صلى الله عليه وسلم فقام أحد الأربعة فقال يا رسول الله ألم تر إلى علي بن أبي طالب صنع كذا وكذا فأعرض عنه رسول الله صلى الله عليه وسلم ثم قام الثاني فقال مثل مقالته فأعرض عنه ثم قام الثالث فقال مثل مقالته فأعرض عنه ثم قام الرابع فقال مثل ما قالوا فأقبل رسول الله صلى الله عليه وسلم والغضب يعرف في وجهه فقال ما تريدون من علي ما تريدون من علي ما تريدون من علي إن عليا مني وأنا منه وهو ولي كل مؤمن بعدي
      bana Kuteybe anlattı, dedi ki: Cafer b. Süleyman ed-Dabbi bana Yezid'den, o Mutrif b. Abdullah'dan, o da İmran b. Hüseyin'den anlattı, dedi ki: Rasulullah s.a.a bir askeri kuvvet göndermiş Ali b. Ebu Talib'i de bunun başına komutan tayin etmişti. Ali bu müfreze ile yoluna devam etti. Sonra savaştan elde ettiği bir cariye ile cinsel ilişkide bulundu. Beraberinde bulunan askerler Ali’nin yaptığı bu hareketi doğru bulmadılar ve dört kişi kendi aralarında anlaşarak, eğer Rasulullah s.a.a ile karşılaşırsak Ali’nin bu yaptığını haber vereceğiz dediler. Müslümanlar bir savaştan döndükleri zaman önce Rasulullah s.a.a'in yanına gelip selam verirler sonra evlerine dağılırlardı. Bu müfreze de geri dönünce Rasulullah s.a.a'e geldiler ve selam verdiler. O dört kişiden biri kalkıp dedi ki: "ya Rasulullah! Ali b. Ebu Talib'e bakmaz mısın? O şöyle şöyle yaptı." Rasulullah s.a.a, bu kimseden yüz çevirdi. Sonra ikinci kişi kalktı birinci kimsenin konuştuğu gibi konuştu. Rasulullah s.a.a, ondan da yüz çevirdi. Üçüncü kişi kalktı ve onların söylediklerini aynen söyledi. Rasulullah s.a.a ondan da yüz çevirdi. Nihayet dördüncü kişi kalkıp onların söylediklerini aynen söyledi. Sonra Rasulullah s.a.a yüzünde öfke belirtisi olduğu halde bu kişiye dönerek dedi ki: "Ali'den ne istiyorsunuz? Ali'den ne istiyorsunuz? Ali'den ne istiyorsunuz? Ali'den ne istiyorsunuz? Ali, bendendir. Ben de ondanım. Ve o benden sonra her müminin velisidir."

      Tirmizi, "Sünen", 6/78-79, Menakıb kitabı, bab 19, hadis 3712
      [/li]


    hadisi Nesai "Hasais", sayfa 78, hadis 74'de; Ahmed b. Hanbel "Fedail es-Sahabe", 2/605, hadis 1035'de; Taberani "Mucem el-Kebir", 18/128-129'de; ibni Hibban "es-Sahih", 15/373, hadis 6929'de; ibni Ebi Asim "Kitab es-Sünne", 1/799, hadis 1221'de; Ebu Yala el-Mevsili "Müsned", 2/293, hadis 6764'de rivayet etmiştir.

    hadisin sıhhatine gelince, hadisi kendi kitabında rivayet eden Tirmizi hadisten sonra diyor ki:



    meşhur nasibi muhaddislerinden ibni Hacer el-Askalani de hadis hakkında diyor ki:
    • [li]وأخرج الترمذي بإسناد قوي عن عمران بن حصين
      Tirmizi kavi isnad ile İmran b. Hasinden tahriç etmiştir.

      ibni Hacer el-Askalani, "el-İsabe", 4/569
      [/li]


    Nesai'nin "Hasais" kitabını tahkik eden Ebu İshak el-Huveyni ise hadis hakkında diyor ki:


    aynı şekilde, Ahmed b. Hanbel'in "Fedail es-Sahabe" kitabını tahkik eden Vasiyullah Muhammed b. Abbas hadis hakkında diyor ki:


    aynı şekilde, hadis alimlerinden ibni Hibban da bu hadisi sahih saymış ve ancak sahih hadisleri topladığı "es-Sahih" adlı kitabına almıştır. "Sahihi ibni Hibban" kitabının muhakkiki Şeyh Şuayb el-Arnaut da bu hadisin sıhhatini onaylayarak diyor ki:


    yine nasibilerin son devir muhaddis ve hadis ilimleri sahasındaki üstatlarından olan el-Elbani hadis hakkında diyor ki:


    2. Bureyde hadisi: onun hadisini ise Nesai ve Ahmed rivayet etmiştirler. Velayet hadisi Bureyde rivayeti ile meşhur olarak ve değişik senedlerle varid olmuştur.

    [img width=224 height=350]http://velayet.files.wordpress.com/2013/12/velayet-nesai.jpg[/img][img width=224 height=350]http://velayet.files.wordpress.com/2013/12/velayet-nesai1.jpg[/img][img width=224 height=350]http://velayet.files.wordpress.com/2013/12/velayet-nesai2.jpg[/img]

    resimde gördüğünüz ehli sünnet alimi Nesai’nin "Hasais" kitabıdır, işaretlediğim yerde şu ifadeler var:
    • [li]أخبرنا أحمد بن شعيب، قال: أخبرنا واصل بن عبد الأعلى الكوفي، عن ابن فضيل، عن الأجلح، عن عبد الله بن بريدة عن أبيه قال: بعثنا رسول الله صلى الله عليه وسلم إلى اليمن مع خالد ابن الوليد، وبعث عليا رضي الله عنه على جيش آخر، وقال: إن التقيتما فعلي كرم الله وجهه على الناس، وإن تفرقتما فكل واحد منكما على جنده. فلقينا بني زيد من أهل اليمن وظفر المسلمون على المشركين، فقاتلنا المقاتلة وسبينا الذرية، فاصطفى علي جارية لنفسه من السبي، وكتب بذلك خالد بن الوليد إلى النبي صلى الله عليه وسلم وأمرني أن أنال منه. قال: فدفعت الكتاب إليه ونلت من علي رضي الله عنه. فتغير وجه رسول الله صلى الله عليه وسلم وقال: لا تبغضن يا بريدة لي عليا، فأن عليا مني وأنا منه وهو وليكم بعدي
      Vasıl b. Abdulala el-Kufi bana ibni Fudeyl'den, o Eclah'dan, o Abdullah b. Bureyde'den, o da babası (Bureyde el-Eslemi)'den anlattı, dedi ki: Rasulullah s.a.a bizi Halid b. Velid ile birlikte Yemen'e gönderiyordu. Ali r.a'ı da bir başka ordunun başına tayin etti ve dedi ki: "Eğer bir yerde buluşursanız, bütün ordunun komutanı Ali'dir! Ayrıldığınız vakit ise, her biriniz kendi ordusunun başında bulunsun." Biz Yemen ehlinden Zebid oğullarıyla karşılaştık. Müslümanlar müşriklere galip geldiler. Onların savaşanlarıyla savaştık, çolukçocuklarını esir aldık. Bu arada Ali esirler arasından bir cariyeyi kendine ayırdı. Bunun üzerine Halid b. Velid durumu bir mektupla Rasulullah s.a.a'e bildirdi. bana da Ali’ye sataşmamı emretti. Ben de mektubu Rasulullah s.a.a'e verdim, o esnada Ali’ye de sataştım! Bunun üzerine mübarek yüzü değişti ve şöyle buyurdu: "Ali’ye kin besleme, ey Bureyde! Çünkü Ali benden, ben de ondanım ve o benden sonra velinizdir."

      Nesai, "Hasais", sayfa 78-79, hadis 75
      [/li]


    hadisi Ahmed b. Hanbel "Müsned", 5/356, hadis 23062'de rivayet etmiştir. Hadisin durumuna gelince, "Müsnedi Ahmed" kitabının muhakkiki Şeyh Şuayb el-Arnaut ravi Eclah el-Kindi'den dolayı hadisin zayıf olduğunu idda etmektedir. Oysa bu idda batıldır, zira nasibi rical kitaplarında Eclah el-Kindi hakkında cerh ve tadil karşılıklıdır yani onu cerh edenler olduğu gibi onun sika (güvenilir) olduğunu bildirenler de vardır. Nasibi rical alimlerinden el-Mizzi onun biografisinde diyor ki:
    • [li]وَقَال عَبد الله بْن أحمد بْن حنبل، عَن أبيه: ما أقرب الأجلح من فطر بْن خليفة.
      Abdullah b. Ahmed b. Hanbel babası (Ahmed b. Hanbel)'den dedi ki: "Eclah bana Fıtr b. Halife’den daha yakın değildir."

      وَقَال عَباس الدُّورِيُّ، عَنْ يحيى بْن مَعِين : ثقة.
      ve Abbas ed-Duri Yahya b. Main'den dedi ki: "sika (güvenilir)'dir."

      وَقَال فِي موضع آخر: ليس به بأس.
      ve bir başka yerde dedi ki: "onda sorun yoktur."

      وَقَال إسحاق بْن مَنْصُور، عَنْ يحيى بْن مَعِين: صالح.
      ve İshak b. Mansur Yahya b. Main'den dedi ki: "salih'tir."

      وَقَال عثمان بْن سَعِيد الدارمي، عَن يحيى: ثقة.
      ve Osman b. Said ed-Daremi Yahya b. Main'den dedi ki: "sika (güvenilir)'dir."

      وَقَال أَحْمَد بْن عَبد اللَّهِ العجلي: كوفي ثقة
      ve İcli dedi ki: "Kufeli'dir, sika (güvenilir)'dir."

      وَقَال أبو أحمد بْن عدي: له أحاديث صالحة، يروي عنه الكوفيون وغيرهم، ولم أجد له حديثا منكرا مجاوزا للحد، لا إسناد ولا متنا. إلا أنه يعد في شيعة الكوفة، وهو عندي مستقيم الحديث صدوق
      ve ibni Adi dedi ki: "onun hadisleri salih'tir, ondan Kufeliler ve başkaları rivayet etmiştirler. ve onun hadislerinde hiç bir münkerlik yoktur…. Ve o benim nezdimde hadiste mustakim, saduktur."

      el-Mizzi, "Tehzibul Kemal", 2/275-278, 282-ci ravi
      [/li]


    onun zayıf olduğunu ise ya Cevzecani gibi nasibiler söylemiş, ya da hakkında rical alimlerinden rivayet edilen cerhlerin kendisi sahih değildir. Faraza bazı alimlerin onu cerh ettiğini kabul etsek bile bu onu ancak ihtilaflı bir ravi konumuna düşürür zayıf değil! ihtilaflı bir ravinin hadisi ise en azı hasen durumundadır ki, zaten Nesai'nin "Hasais" kitabını tahkik etmiş olan Ebu İshak el-Huveyni de hadis hakkında diyor ki:


    3. ibni Abbas hadisi: bu "10 fazilet hadisi" diye meşhur olan hadistir. ibni Abbas r.a burada Rasulullah s.a.a'in Hz. Ali a.s hakkında buyurduğu 10 ayrı hadisi sırası ile aktarmıştır. Hadisi Nesai ve Hakim başta olmak üzere pek çok sünni hadisçi rivayet etmiştir.

    [img width=224 height=350]http://velayet.files.wordpress.com/2013/12/velayet-nesai.jpg[/img][img width=224 height=350]http://velayet.files.wordpress.com/2013/12/velayet-nesai3.jpg[/img][img width=224 height=350]http://velayet.files.wordpress.com/2013/12/velayet-nesai4.jpg[/img][img width=224 height=350]http://velayet.files.wordpress.com/2013/12/velayet-nesai5.jpg[/img]

    resimde gördüğünüz ehli sünnet alimi Nesai’nin "Hasais" kitabıdır, işaretlediğim yerde şu ifadeler var:
    • [li]ميمون بن المثنى، قال: حدثنا الوضاح وهو أبو عوانة قال: حدثنا ابوبلج بن ابي سليم، قال: حدثنا عمرو بن ميمونة قال: انى لجالس إلى ابن عباس إذ أتاه تسعة رهط فقالوا: يا ابن عباس اما ان تقوم معنا، واما ان تخلو بنا بين هؤلاء. فقال ابن عباس: بل أنا أقوم معكم. قال: وهو يومئذ صحيح قبل أن يعمى، قال: فانتدؤا فتحدثوا فلا ندري ما قالوا، قال: فجاء وهو ينفض ثوبه وهو يقول: أف وتف وقعوا في رجل له بضع عشر وقعوا في رجل قال له رسول الله صلى الله عليه وسلم :
      انت ولي كل مؤمن بعدي

      Amr b. Meymûn diyor ki: ibni Abbas'ın yanında oturuyordum. Tam o sırada dokuz kişilik bir grup insan gelerek dediler ki: "ya ibni Abbas! Ya bizimle kalk (gidelim), ya da bizi onlarla yalnız bırak!" ibni Abbas da "Pekiyi, sizinle kalkayım." deyip kalktı. bu olay ibni Abbas sağlıklı iken, henüz gözleri kapanmadan önce vuku buldu. O insanlar başladılar konuşmaya; ama ne dediklerini anlayamıyordum. Sonunda Abdullah b. Abbas elbisesini silkerek ve "öf! tüf!" diyerek anlatmaya başladı ve dedi ki: Onlar on ayrı fazileti bulunan Ali hakkında ileri geri konuştular oysa Rasulullah s.a.a ona demişti ki: "Sen, benden sonra bütün müminlerin velisisin!"

      Nesai, "Hasais", sayfa 34-36, hadis 23
      [/li]


    hadisi Ahmed b. Hanbel "Müsned", 1/330, hadis 3062'de; Hakim en-Nişaburi "el-Müstedrek", 3/143, hadis 4652'de rivayet etmiştir.

    hadisin durumuna gelince, Nesai'nin "Hasais" kitabını tahkik eden Ebu İshak el-Huveyni hadis hakkında diyor ki:



    yine hadisi kendi kitabında rivayet etmiş olan Hakim ve onun kitabını tahkik eden ez-Zehebi hadis hakkında diyor ki:


    4. Vehb b. Hamza hadisi: hadisi Taberani ve ibni Asakir gibi hadisçiler rivayet etmiştirler.

    [img width=224 height=350]http://velayet.files.wordpress.com/2013/12/velayet-taberani.jpg[/img][img width=224 height=350]http://velayet.files.wordpress.com/2013/12/velayet-taberani1.jpg[/img]

    resimde gördüğünüz ehli sünnet hadis alimi Taberani’nin "Mucem el-Kebir" adlı kitabıdır, işaretlenmiş yerde şu ifadeler var:
    • [li]حدثنا أحمد بن عمرو البزار، وأحمد بن زهير التستري قالا: ثنا محمد بن عثمان بن كرامة، ثنا عبيد الله بن موسى، ثنا يوسف بن صهيب، عن دكين، عن وهب بن حمزة قال: صحبت عليا من المدينة إلى مكة فرأيت منه بعض ما أكره فقلت: لئن رجعت إلى رسول الله لأشكونك إليه، فلما قدمت لقيت رسول الله صلى الله عليه وسلم فقلت: رأيت من علي كذا وكذا ، فقال: "لا تقل هذا فهو أولى الناس بكم بعدي "
      bana Ahmed b. Amr el-Bezzar ve Ahmed b. Züheyr et-Tüsteri anlattılar, dediler ki: bize Muhammed b. Osman anlattı, dedi ki: bana Ubeydullah b. Musa anlattı, dedi ki: Yusuf b. Suheyb bana Dukeyn'den, o da Vehb b. Hamza'dan anlattı, dedi ki: Ali ile sefere çıktım ve kendisinden sertlik gördüm, içimde dedim ki: "dönünce onu şikayet edeceğim." Seferden dönünce Rasulullah s.a.a'e Ali'den bahsettim ve aleyhinde şikayette bulundum. Bunun üzerine, Rasulullah s.a.a dedi ki: "Bana Ali'nin hakkında böyle şeyler söyleme, o benden sonra sizin velinizdir."

      Taberani, "Mucem el-Kebir", 22/135
      [/li]


    hadisi ibni Esir "Esedul Ğabe", 5/94'de; ibni Asakir "Taihi Dimeşk", 42/199'da rivayet etmiştir. Hadisin sıhhatine gelince, tüm ravileri sika (güvenilir) ve isnadı da muttasıldır yani en azından hadis hasen seviyesindedir.

    Yorum


      #3
      Ynt: velayet hadisi

      Allah razı olsun çok ihtiyaç duyulan bir çalışma. büyük bir boşluğu dolduracağı kanaatindeyim.

      bu bilgiler hakikati arayanlara hidayet vesilesi olsun inşaAllah...

      Yorum


        #4
        Ynt: velayet hadisi

        [quote author=selmancan date=1388045409 link=topic=25331.msg171801#msg171801]
        Allah razı olsun çok ihtiyaç duyulan bir çalışma. büyük bir boşluğu dolduracağı kanaatindeyim.

        bu bilgiler hakikati arayanlara hidayet vesilesi olsun inşaAllah...[/quote]

        inşaAllah

        Yorum

        YUKARI ÇIK
        Çalışıyor...
        X