<blockquote>
“İbni Salebi diyor ki; Ebu Zerr’e dediler ki;Vasiyet et.Dedi ki:Vasiyet ettim! Dediler ki ;Kime? Dedi ki;Emirülmüminin aleyhisselam’a ! Dediler ki; Osman’a mı?Dedi ki ; Hayır!
Gerçek Emirülmüminin olan Ali bin Ebu Talib aleyhisselam’a!O bu yeryüzünün rabbidir.Bu ümmetin rabbidir.O’nu kaybederseniz yeryüzünü ve üzerinde olan herşeyi inkâr edersiniz.”(1)
Te’vil ul Âyat iz Zahire fi Fezail-i İtret itTâhire c1sf 182,24.hadisi şerif.</blockquote><blockquote>
</blockquote><blockquote> </blockquote><blockquote>“Nur us Saqeleyn” isimli tefsirin yazarı Şeyh Abdu Ali bin Cum’et ul Erûsi r.a. “Ve yeryüzü, rabbinin nuru ile aydınlandı.”(2) ayetinin tefsirinde şu rivayeti naklediyor;
“Mufazzal bin Ömer diyor ki ;İmam Caferi Sâdık aleyhisselam “Ve yeryüzü rabbinin nuru ile aydınlandı.”ayeti hakkında buyurdu ki; Yeryüzünün rabbi,yani yeryüzünün imamıdır.
Dedim ki: Peki eğer O(3)zuhur ederse ne olacak?
Buyurdu ki; O zaman halk güneşin ve ayın ışığına ihtiyaç duymayacak ve imamın nuru ile yetinecekler ve o nurdan faydalanacaklar</blockquote><blockquote> Mirza Muhammed Taki el İsfahâni “Velayet ul Evliya” adlı eserinde ne buyurmaktadır; “Onların üçüncü velayetleri ise tekvini velayettir.Yani kainattaki Allah’tan gayrı bütün varlıkların o hazretlerin iradesi ve emri altında olmasıdır.
Böylece bütün kâinat Allah’ın emriyle onların itaatında ve ihtiyarındadır.Hz.İmam-ı Zaman aleyhisselam’ın ziyaretinde de şu cümle geçer; “Hiç bir şey yoktur ki sebebi ve vesilesi siz olmayasınız.”(1)Çünkü o hazretler Allah azze ve celle’nin isimlerinin tecellisidir.
</blockquote><blockquote>
</blockquote><blockquote>Humeyni de aynı inançtadır : velayetin ilahiyyet makamı vardır: “Ve O gökte de ilahtır yerde de ilahtır.”(5) Allah’ın yarattığı ilk akıldır.Gök ile göktür ,yer ile yerdir.Herşeyin üzerindeki mutlak hâkimdir; “Bütün canlıların alnından tutan hep O’dur.”(6) Rahmâni nefes de O’dur; “O’na kendi ruhumdan üfledim.”(1)Açık bereket ve feyz,kayıtsız varlık,miraçtaki iki yay makamı ve daha yakın makam,yüce ufuk,akıp giden tecelli,parlayıp yayılan nur,dizilmiş yazı, mezkur kelam,satır haline gelmiş kitap,varlığa hitap edilen “Kun” (Ol) kelimesi ve Allah’ın baki vechi hep O’dur.</blockquote><blockquote> </blockquote>
“İbni Salebi diyor ki; Ebu Zerr’e dediler ki;Vasiyet et.Dedi ki:Vasiyet ettim! Dediler ki ;Kime? Dedi ki;Emirülmüminin aleyhisselam’a ! Dediler ki; Osman’a mı?Dedi ki ; Hayır!
Gerçek Emirülmüminin olan Ali bin Ebu Talib aleyhisselam’a!O bu yeryüzünün rabbidir.Bu ümmetin rabbidir.O’nu kaybederseniz yeryüzünü ve üzerinde olan herşeyi inkâr edersiniz.”(1)
Te’vil ul Âyat iz Zahire fi Fezail-i İtret itTâhire c1sf 182,24.hadisi şerif.</blockquote><blockquote>
</blockquote><blockquote> </blockquote><blockquote>“Nur us Saqeleyn” isimli tefsirin yazarı Şeyh Abdu Ali bin Cum’et ul Erûsi r.a. “Ve yeryüzü, rabbinin nuru ile aydınlandı.”(2) ayetinin tefsirinde şu rivayeti naklediyor;
“Mufazzal bin Ömer diyor ki ;İmam Caferi Sâdık aleyhisselam “Ve yeryüzü rabbinin nuru ile aydınlandı.”ayeti hakkında buyurdu ki; Yeryüzünün rabbi,yani yeryüzünün imamıdır.
Dedim ki: Peki eğer O(3)zuhur ederse ne olacak?
Buyurdu ki; O zaman halk güneşin ve ayın ışığına ihtiyaç duymayacak ve imamın nuru ile yetinecekler ve o nurdan faydalanacaklar</blockquote><blockquote> Mirza Muhammed Taki el İsfahâni “Velayet ul Evliya” adlı eserinde ne buyurmaktadır; “Onların üçüncü velayetleri ise tekvini velayettir.Yani kainattaki Allah’tan gayrı bütün varlıkların o hazretlerin iradesi ve emri altında olmasıdır.
Böylece bütün kâinat Allah’ın emriyle onların itaatında ve ihtiyarındadır.Hz.İmam-ı Zaman aleyhisselam’ın ziyaretinde de şu cümle geçer; “Hiç bir şey yoktur ki sebebi ve vesilesi siz olmayasınız.”(1)Çünkü o hazretler Allah azze ve celle’nin isimlerinin tecellisidir.
</blockquote><blockquote>
</blockquote><blockquote>Humeyni de aynı inançtadır : velayetin ilahiyyet makamı vardır: “Ve O gökte de ilahtır yerde de ilahtır.”(5) Allah’ın yarattığı ilk akıldır.Gök ile göktür ,yer ile yerdir.Herşeyin üzerindeki mutlak hâkimdir; “Bütün canlıların alnından tutan hep O’dur.”(6) Rahmâni nefes de O’dur; “O’na kendi ruhumdan üfledim.”(1)Açık bereket ve feyz,kayıtsız varlık,miraçtaki iki yay makamı ve daha yakın makam,yüce ufuk,akıp giden tecelli,parlayıp yayılan nur,dizilmiş yazı, mezkur kelam,satır haline gelmiş kitap,varlığa hitap edilen “Kun” (Ol) kelimesi ve Allah’ın baki vechi hep O’dur.</blockquote><blockquote> </blockquote>
Yorum