Şii alimlerin fazileti

[Evrim]

Bismillahirahmanirahim

İmam Sadık (a.s): “Şii alimlerimiz öte tarafında İblis ve ifritlerinin olduğu bir sınırın koruyucularıdır. Bu alimler onların zayıf Şiilerimize saldırmalarına ve (İblis ve taraftarlarının) onlara musallat olmasına engel olurlar.” *6529

6529* el-İhticac, 1/13/7

[Qom_u_ask]

Şii alimlerin fazileti

Elhamdülillah..

Şia hiç bir ekolün bulunmadığı bu alimler nimetine sahiptir.. Çünkü diğer alimler bir şekilde siyasilere bağlıdırlar.. Humus sistemi yoktur. Humus olmadığı için ekonomileri mutlaka bir sultana dayanır diğer ekollerin alimlerinin..

her şey para ile belirlenir. yani helal kazançla.. Alimler helal yerlerse zihin hücreleri helal rızıkla oluşursa gerçek İslami hükümleri açıklarlar yayarlar.. yoksa yaydıkları hükümler de haramlara neden olur..

sünni vahhabi selefi mutezili ne olursa olsun bu ekollerin alimleri humusla geçinmezler. humus sadece şiada vardır çünkü.. Humusla geçinmeyen alimleri dşünün ya türkiyede olduğu gibi devletten maaş alıyordur.. ki böyle olduğunda anlatılan din devletin izin verdiği kadar olacaktır.. bunu çok acı olarak görmekteyiz..

ya da halktan alacaklar ya da dernek vakıflardan alacaklar ya da dış ülkelerden alacaklardır. her nereden olursa olsun ha kendi ülkesinden ha dış ülkelerden olsun değişen bir şey olmaz sultanın parasıdır ki onlar da haramdır.. böyle paralarla semiren din adamları bu sultanların izin verdiği şekilde ve kadar dini anlatırlar..

Halktan alacaklarsa bu da humus sistemine dayanmadığı için yine haram miktar ve yollarla bu din adamlarına ulaşacaktır. Çünkü humus oranları ayrı zekat ve sadaka hükümleri ve oranları ayrıdır.. Zekattan verilecek miktar bir toplumun din adamlarını istihdam edecek oranda değildir.. sünnilere göre zekat zenginlerin malllarının 40ta birinden toplanır. Bu 40ta bir 8 gurup insana dağıtılır. Kur'an'da zekatın dağıtılması emredilen sekiz gurubun içinde din adamları diye bir gurup yoktur:

"Sadakalar, ancak fakirler, miskinler, zekat toplama görevlileri, kalpleri islamiyete ısındırılmak istenenler, köleler, borçlular, Allah yolundakiler, yolda kalmışlar içindir. Allah tarafından kesin olarak böyle farz edildi. Allah, herşeyi bilendir, hikmet sahibidir." Tevbe 60.

bu ayetteki Allah yolundakiler maddesi ilim öğrenen ve öğretenler diye yorumlanmakta ve sünnilikte din adamlarının maaşları buraya dayanarak zekatın 8de birinden verilmektedir. bu sekizde birin tamamı din adamlarına değil öğrencilere de verilince din adamlarına bir şey kalmamaktadır.. hele hele osmanlının son dönemlerinde olduğu gibi vakıflar sistemi bozulmuş ve fakirleşmişse din adamları aç sefil kalmakta ve başka işlerle uğraşarak ilimi kitabı unutmaktadırlar.. ondan sonra da hocalar çok yiyor gibi söylentiler çıkmakta.. çünkü garibim din adamları düzenli maaşları olmadığı için aç kalmakta bir ziyafet davet buldular mı yemeğe abanmaktaydılar..

Şiiler humus yoluyla ciddi bir ekonomik kaynak oluşturmuşlar ve din adamlarını istihdam etmişlerdir. böylece din adamları sadece humus sistemini öğreten ve koyan Allah'a borçlu hissetmekteler kendilerini ve sadece ilimle ilgilenmektler..

ve başları diktir. Çünkü maaşlarını ne, ne nasıl anlatacağını dikte eden zalim sultanlardan almaktalar, ne kendini küçümseyecek ve başa kakacak her gün gördükleri halktan almaktalar..

bunun için ne kadar şükretsek azdır...