AMELLERİN KARŞILIĞI
[size=12pt][font=Arial]Bismillahirrahmanirrahim
[color=teal]Bu, Resulullah (s.a.a)'in kötü ameller hakkında Medine’de buyurduğu son hutbesinin tercümesidir. Bu hadis Şeyh Saduk'un "İkabl'ul- A'mal" kitabından tercüme edilmiştir.
Şeyh Saduk (İbn-i Babeveyh Ebu Cafer Muhammed b. Ali b. el Huseyn-i Kummî) (r.a) Hicri 381’de vefat etmiştir.
Bu hutbeyi Muhammed b. Musa b. Mütevekkil (r.a), o da Muhammed b. Cafer'den, o da Musa b. İmran'dan, o da amcası Hüseyin b. Yezid'den, o da Hammad b. Amr-i Nasibi'den, o da Ebu'l- Hasanî Horasani'den, o da Meysere b. Abdullah'dan, o da Ebu Aişe-i Sa'd'dan, o da Yezid b. Ömer b. Abdulaziz'den, o da Ebu Seleme b. Abdurrahman'dan, o da Abdullah b. Abbas ve diğerlerinden şöyle nakletmiştir:
"ALLAH'ın elçisi vefatından birkaç gün önce bize bir hutbe okudu. Bu hutbe Hazretin Medine'de irat ettiği en son hutbesi idi. Nitekim bu hutbeyi buyurduktan kısa bir müddet sonra ALLAH'ın rahmetine kavuştu. ALLAH'ın Resulü bizlere öyle bir şekilde vaaz etti ki gözler dolmaya, kalpler çarpmaya, bedenler titremeye ve sinirler gerilmeye başladı. İlk önce Bilal'a halkı çağırmasını söyledi. Herkes toplandıktan sonra Allah Resulü evinden gelip minbere çıktı. Önce üç defa; "Ey insanlar, öne doğru gelin, arkanızda olanlara da yer açın" diye buyurdu. Herkes boş yer kalmayacak şekilde öne gelip birbirlerinin yanında oturdular. Halk arkalarına baktıklarında hiç kimseyi görmemişlerdi. Yine "Ey insanlar! Yakına gelin, başkalarına da yer verin" diye buyurdu. Birisi: "Ya Resulellah kimin için yer açalım" dedi. O da, "Meleklere yer açın. Zira onlar önünüzde ve arkanızda değil de sağınızda ve solunuzda olsunlar" diye buyurdu.
Birisi: "Ya Resulellah niçin onlar önümüzde ve arkamızda olmasınlar ki? Acaba onlar mı bizden üstün yoksa bizler mi onlardan üstünüz?" diye sordu.
Resulullah (s.a.a) konuşmasını şöyle sürdürdü:
[color=green]
"Hamd ALLAH'a mahsustur, O'na tevekkül edelim, O'ndan başka ma'bud olmadığına ve MUHAMMED'in O'nun kulu ve Resulü olduğuna şehadet edelim. Kötü huylarımızdan, kötü işlerimizden ALLAH'a sığınalım. ALLAH, kimin kılavuzu, yol göstericisi olursa hiçbir kimse o adamı yolundan alıkoyamaz ve saptıramaz; ALLAH her kimi de kendi haline bırakırsa o da kılavuzsuz kalır. ey insanlar! Bu ümmetin içerisinde (inançları engelleyen ve batıl şeyleri savunan) yalancı otuz kişi vardır. Onların ilki San'â ve Yemâme de ortaya çıkacaktır.
Ey insanlar! Kim "tevhid"e ikrar edip "Lâ ilahe illellah" kelimesini başka bir şey karıştırmadan halisane bir şekilde söyleyip ALLAH'a kavuşursa cennete gidecektir."
[color=teal]
Hz. Ali b. Ebu Talip (a.s) ayağa kalkıp; "Anam babam sana feda olsun Ya Resulellah, bu kelimeye hiç bir şey karıştırmaksızın nasıl halisâne söyleyebiliriz? Onun haddini tanımamız için bize iyice açıklayabilir misiniz?"
Resulullah (s.a.a) şöyle buyurdular: "İnsan dünya için, mal toplama hırsı ve benzeri şeyler için bu kelimeyi söylememelidir. Böylelerin sözleri, iyi kimselerin sözleridir, ama amelleri zalimlerin ve kötü kimselerin işleridir. (Tevhide şehadet edip fisk-u fücur işlerin tümünü yaparlar). Öyleyse kim Allah'a kavuştuğunda "Lâ ilahe illellah" kelimesini söylerse Cennete gider. Eğer dünyaya bağlanıp ahireti terkederse de Cehenneme gider.
Yorum