1- “Ey Ehl-i Beyt! Allah sizden her türlü pisliği şek ve şüpheyi gidermek ve sizi tertemiz kılmayı irade eder.” (Ahzab, 33).
2- “Sizin Veliniz, ancak Allah, O'nun Resulü ve namaz kılarken rükû halinde zekât veren müminlerdir. Kim Allah’ı, O'nun Resulü'nü ve sözü edilen müminleri Veli edinirse, hiç şüphesiz, galip gelecek olanlar, Allah’ın taraftarlarıdır." (Maide, 55–56).
3- “Bu Kur’an hidayet eder o kimseye ki, güçlüdür.” (İsra, 9).
4- “Allah’ın nimetine nankörlükle karşılık veren ve sonunda kavimlerini helak yurduna, cehenneme sürükleyenleri görmedin mi?” (İbrahim, 28).
5- “Her insan topluluğunu imamıyla çağıracağımız o gün…” (İsra, 71).
6- “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygambere ve Sizden olan emir sahiplerine itaat edin.” (Nisa, 59).
7- “Hep birden Allah’ın ipine sımsıkı sarılın, bölük bölük olmayın ve Allah’ın size verdiği nimeti anın, anın o zamanı ki, düşmandınız birbirinize, kalplerinizi uzlaştırdı, nimetiyle kardeş oldunuz. İçinde ateş dolu bir çukurun tam kenarındaydınız, sizi kurtardı oradan. Allah doğru yolu bulursunuz diye delillerini böyle açıklar işte.” (Ali İmran, 103).
8- “Sonra da andolsun ki, o gün nimetlerden sorguya çekileceksiniz.” (Tekasür,.
9- “Ve durdurun onları, şüphe yok ki, sorulacak onlardan.” (Saffat, 24).
10- “Sonra kitabı, kullarımızdan seçtiklerimize miras bıraktık; derken onlardan nefsine zulmeden var ve onlardan mutedil hareket eden var ve onlardan, hayırda herkesten ileri giden var. Allahın izniyle; işte bu, pek bir lütuf ve ihsandır.” (Fatır, 32).
11- “Hakka ulaştıran mı uyulmaya daha layıktır, yoksa doğru yola ulaştırılmadıkça kendisi hidayete ulaşmayan mı? Ne oluyor size? Nasıl hükmediyorsunuz?” (Yunus, 35).
12- "İman edip salih ameller işleyenler, işte halkın en hayırlıları onlardır." (Beyyine, 6).
13- “Allah size kendisinden bir bağışlama ve fazilet vaat ediyor.” (Bakara, 268).
14- “İbrahim’le beraber koşup gezecek çağa gelince İbrahim, oğulcağızım demişti, ben, rüyamda, seni kesiyorum gördüm, bir bak, düşün, sen ne dersin buna? O da babacığım demişti, ne emredildiyse sana, onu yap, Allah dilerse beni sabredenlerden bulursun. İkisi de teslim olunca onun alnını yere koymuştu. Ve biz, ona ey İbrahim diye nidâ etmiştik. Rüyanı gerçekleştirdik. Şüphe yok ki biz, böyle mükâfatlandırırız iyilik edenleri. Şüphe yok ki bu, elbette apaçık bir sınamaydı. Ve onun yerine, kesilmek üzere büyük bir koç ihsan ettik.” (Saffat, 102–103–104–105–106–107
2- “Sizin Veliniz, ancak Allah, O'nun Resulü ve namaz kılarken rükû halinde zekât veren müminlerdir. Kim Allah’ı, O'nun Resulü'nü ve sözü edilen müminleri Veli edinirse, hiç şüphesiz, galip gelecek olanlar, Allah’ın taraftarlarıdır." (Maide, 55–56).
3- “Bu Kur’an hidayet eder o kimseye ki, güçlüdür.” (İsra, 9).
4- “Allah’ın nimetine nankörlükle karşılık veren ve sonunda kavimlerini helak yurduna, cehenneme sürükleyenleri görmedin mi?” (İbrahim, 28).
5- “Her insan topluluğunu imamıyla çağıracağımız o gün…” (İsra, 71).
6- “Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygambere ve Sizden olan emir sahiplerine itaat edin.” (Nisa, 59).
7- “Hep birden Allah’ın ipine sımsıkı sarılın, bölük bölük olmayın ve Allah’ın size verdiği nimeti anın, anın o zamanı ki, düşmandınız birbirinize, kalplerinizi uzlaştırdı, nimetiyle kardeş oldunuz. İçinde ateş dolu bir çukurun tam kenarındaydınız, sizi kurtardı oradan. Allah doğru yolu bulursunuz diye delillerini böyle açıklar işte.” (Ali İmran, 103).
8- “Sonra da andolsun ki, o gün nimetlerden sorguya çekileceksiniz.” (Tekasür,.
9- “Ve durdurun onları, şüphe yok ki, sorulacak onlardan.” (Saffat, 24).
10- “Sonra kitabı, kullarımızdan seçtiklerimize miras bıraktık; derken onlardan nefsine zulmeden var ve onlardan mutedil hareket eden var ve onlardan, hayırda herkesten ileri giden var. Allahın izniyle; işte bu, pek bir lütuf ve ihsandır.” (Fatır, 32).
11- “Hakka ulaştıran mı uyulmaya daha layıktır, yoksa doğru yola ulaştırılmadıkça kendisi hidayete ulaşmayan mı? Ne oluyor size? Nasıl hükmediyorsunuz?” (Yunus, 35).
12- "İman edip salih ameller işleyenler, işte halkın en hayırlıları onlardır." (Beyyine, 6).
13- “Allah size kendisinden bir bağışlama ve fazilet vaat ediyor.” (Bakara, 268).
14- “İbrahim’le beraber koşup gezecek çağa gelince İbrahim, oğulcağızım demişti, ben, rüyamda, seni kesiyorum gördüm, bir bak, düşün, sen ne dersin buna? O da babacığım demişti, ne emredildiyse sana, onu yap, Allah dilerse beni sabredenlerden bulursun. İkisi de teslim olunca onun alnını yere koymuştu. Ve biz, ona ey İbrahim diye nidâ etmiştik. Rüyanı gerçekleştirdik. Şüphe yok ki biz, böyle mükâfatlandırırız iyilik edenleri. Şüphe yok ki bu, elbette apaçık bir sınamaydı. Ve onun yerine, kesilmek üzere büyük bir koç ihsan ettik.” (Saffat, 102–103–104–105–106–107
Yorum